Etiket: Bozuyor

  • DES Genel Başkanı Çelebi: “Bakan yapıyor, yöneticileri bozuyor”

    DES Genel Başkanı Çelebi: “Bakan yapıyor, yöneticileri bozuyor”

    Son günlerde sıkça kamuoyuna yansıyan Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili haberleri değerlendiren Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı İshak Çelebi, “Gün geçmiyor ki basında ülkemizin eğitimi, eğitimcileri ile ilgili bir olumsuz habere rastlanmasın, gündemi belirlemesin.” dedi.

    BAKAN YAPIYOR, YÖNETİCİLERİ BOZUYOR!

    Çelebi, “Sayın Selçuk, yıllardır yıpranan, başarısızlığı her kesim tarafından dillendirilen Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili olumsuzlukları gidermek için gecesini gündüzüne kattığı eğitimciler tarafından bilinmekte ve takdir toplamaktadır. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı’nın her kademesinde bulunan liyakatsiz yöneticilerin yaptığı olumsuz icraatlar yapılan çalışmaları yıkmakta, eğitim ve eğitimcilerin itibarını zedelemektedir.” diye konuştu.

    Yıllardır yönetici atamalarında yapılan torpil, adam kayırma, sendika ayrımcılığı ve siyasi nüfuz etkisiyle yapılan yönetici görevlendirmelerinin sonuçlarının yeni yeni ortaya çıktığını belirten Çelebi, yapılan atamalarda liyakatin esas alınması gerektiğini aksi halde altından kalkamayacağımız sorunlarla karşılaşacağımızı söylediklerini anımsattı. Kamuoyuna yansıyan bu haberler buzdağının görünen kısmı olduğunu belirten Çelebi, eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde yaşanan sorun ve sıkıntıların çözümü demokratik, çağdaş ve eşitlikçi bir eğitim sisteminde yatmakta olduğunu söyledi.

    BAKAN SELÇUK’A NİTELİK İÇİN MÜLAKATI KALDIRIN ÇAĞRISI!

    Çelebi açıklamasını şöyle sürdürdü; “Sendika olarak öteden beri okul ve eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde demokratik bir usulü önermekteyiz. Sayın Bakan 2019 yılında yönetici atamalarında yapılan mülakatlarda yazılı sınavlarda alınan notlara yakın notların verilmesini sağlaması eksikte olsa demokratik bir uygulama olmuş ve sınava giren herkes tarafından takdir toplamıştır. Ancak bu günü kurtaran bir uygulama olup kalıcı çözümler için yönetici atamalarında mülakat sınavları kaldırılmalı, atamalarda şeffaflık sağlanmalıdır. Aksi halde demokrasiyi sindirememiş bazı milli eğitim müdürü ve şube müdürlüğü yöneticileri bu durumu suistimal etmeye ve başarılı olabilecek birçok okul müdürünün mağdur olmasına neden olmaya devam edecektir.”

  • Vücuttaki çatlak çizgileri psikolojiyi bozuyor

    Vücuttaki çatlak çizgileri psikolojiyi bozuyor

    Profesyonel Kalıcı Makyaj Uzmanı ve Uzman Estetisyen Neslim Güngen, vücuttaki çatlak çizgilerine dikkat çekti. Güngen, “Çatlak çizgilerinizin üzerinde tek tek çalışarak orda ki collagen bağ dokunun güçlendirilmesini sağlıyoruz. İşlem, yapılan bölgede çatlakları onardığı gibi sıkılaşma da sağlamaktadır” dedi.

    Onarımı yapılan çatlaklarda yüzde 30 ila yüzde 80 aralığında silinme gözlemlendiğini dile getiren Profesyonel Kalıcı Makyaj Uzmanı ve Uzman Estetisyen Neslim Güngen, “Bu da kişinin deri yapısı ve iyileşme süreciyle bağlantılıdır. Fibroderms cihazı herhangi bir lazer cihazı veya iğneli bir cihaz değildir. İşlemden önce lokal anestezi kremle bölgeyi uyuşturuyoruz. İşlemden sonra bölgede morluklar oluşuyor. Cilt yapısına göre iyileşme süreci 2 ila 5 gün arasında değişiyor. Seans aralıkları 21 günde bir olup, uygulama 2- 2.5 saat sürmektedir. İşlem sonrasında günlük hayatınıza geri dönebilirsiniz. İşlemden sonra cildinizde herhangi bir kabuk, yara vb. şeyler olmaz. Herhangi bir leke kalmaz. Menstrual dönemde uygulama yapılmaz. Uygulama sonrasında direk olarak güneş ışığına maruz kalmaktan sakınılmalıdır. Son derece güvenilir, zararsız, çok başarılı sonuçları olan bir sistemdir” diye konuştu.

    Profesyonel Kalıcı Makyaj Uzmanı ve Uzman Estetisyen Neslim Güngen, deri çatlaklarında diğer sık karşılaşılan nedenlerini ise şöyle açıkladı:

    Tetikleyen Faktörler :

    1-) Özellikle rekabete dayalı spor çalışmaları, ağırlık egzersizi, dans gibi aşırı esneme gerektiren yükleme egzersizleri çatlama olgusuna neden olur.

    2-) Obezite veya ardışık rejimler, gebelikte olduğu gibi, konçertina fenomeni çatlak izlerinin görülmesinde etkilidir.

    3-) Endokrin, yüksek oranda glukortikoidler ve sistemik kortikosteroidler, derisel atrofili sonucunda arttırılmış protein katobolizmasına yol açar. Steroid hormonlarıda deri çatlaklarının oluşumuna katkıda bulunur.

    Deri çatlaklarının görülme sıklığı kadınlarda yüzde 75 oranındadır.

    Genellikle; uylukların kenarında, göğüslerde, kalçalarda, yanaklar ve karında. Erkeklerde ise çoğunlukla; omuzlarda, karında, kalçalarda görülür.”

    Neslim Güngen, tedavinin hedeflerini ise şöyle aktardı;

    1-) Mikro derisel kapiller dolaşımını arttırma

    2-) Üst deri gelişmesini hızlandırma

    3-) Sebum üretimini canlandırma

    4-) Hidro-lipid örtüsünü onarma

    5-) Üst derinin kalınlığını arttırma

    6-) Cildin hidrasyonunu arttırma

    7-) Fibroblastları uyarma

    8-) Elastik lifi yeniden yapılandırma

    9-) Alt derinin kalınlığını arttırma

    Fibroderms’in diğer faydaları

    Lenfatik drenajı, mikrosirkülasyonu ve ,alt uzuvların kan dolaşımındaki yavaşlamayı azaltarak, kirli kanın dönüşünü arttırır.

    Toksinlerin giderilmesini hızlandırarak dokuları arındırır;

    Dokunun oksijenlenmesini ve ortaya çıkan kas azalmasını, kolajen liflerinin değişimlerine karşı geliştirir;

    Toksinlerin normal olarak çıkarılmasıyla ATP üretimini yüzde 500 oranında arttırır;

    Arttırılmış kas gücü ile amino asit taşıma ve protein sentezini arttırır;

    Bölgesel oksijen alımının artmasıyla damar ağındaki dolaşımı arttırır;

    Dokuyu iyileştirir;

    Hücresel metabolik standartlaştırma yapar;

    Hücre yenilenmesi ve diğer faydaları vardır.”

  • Matematik Evi ezber bozuyor

    Tepebaşı Belediyesi tarafından hizmete kazandırılan Matematik Evi, her yaştan insana farklı metotlar ile matematiği sevdiriyor.

    Tepebaşı Belediyesi’nin her yaştan bireyi matematiğin gerçek dünyasıyla tanıştırmayı amaçlayarak hizmete sunduğu Matematik Evi’nde eğitim çalışmaları sürüyor. Gerçekleştirilen eğitimlerin 4. sınıf seviyesinden itibaren her yaş grubuna hitap ettiği Matematik Evi’nde, etkinlikler okul müfredatlarında yer alan matematik konularının ötesinde, farklı konulara da yer veren ve özel olarak tasarlanmış somut materyallerin kullanıldığı son derece özgün etkinlikler olarak dikkat çekiyor. Temmuz ayından itibaren faaliyetlerine aktif olarak devam eden Matematik Evi’nin programları, aylık periyotlar ile yenilenirken eğitimler de 6 kişilik gruplar halinde devam ediyor.

    “Özgün metotlar ile eğlenerek öğreniyorlar”

    Erken yaşta matematiği sevdirmeyi de hedefleyen Tepebaşı Belediyesi Matematik Evi’nde öğrenciler, farklı metotlar ile sıkılmadan ve eğlenerek matematik öğrenme fırsatı yakalıyor. Matematiksel oyunlar, doğadaki matematik, matematiksel sanat, origami, cebirsel problemler, sözsüz ispatlar, sayıların tarihsel gelişimi, tarihsel problemler, geometrik puzzle, sihirli matematik, mimari yapılarda matematik gibi farklı ve özgün metotlar ile gerçekleştirilen etkinliklerde katılımcılar, matematiği eğlenceli biçimde öğrenmenin farkını yaşıyor. Eğitimlere katılan öğrenciler de farklı metotlar ile matematik öğrenmekten memnuniyet duyduklarını belirterek, “Daha önce hiç bu şekilde matematik eğitimi almamıştık. Değişik ve eğlenceli metotlar ile hem daha kolay anlaşılır hem de kolay biçimde matematik öğrenebiliyoruz. Bu imkanı sağlayan Tepebaşı Belediyesi’ne teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandılar.

    Bahçelievler Mahallesi, Medeniyet Sokak, No: 10/1’de hizmet veren Tepebaşı Belediyesi Matematik Evi’nin resmi açılış töreni, 22 Kasım Perşembe günü saat 16.00’da gerçekleştirilecek. Düzenlenen etkinlikler hakkında bilgi almak isteyen vatandaşlar, 0 (222) 290 12 90 numaralı telefondan Matematik Evi’ne ulaşabilecek.

  • Başkan Yıldırım: ’Uzun süre radyasyon hem ruh hem beden sağlığını bozuyor’

    Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Özgür Yıldırım, radyasyonun kanser üzerindeki etkisinin uzun bilimsel araştırma ve tartışmalara konu olduğunu, radyasyonun kanser olma riskini artırdığı yönünde uzmanlar tarafından bir çok kez bunun dile getirildiğini belirterek, hastalara çok gerekmedikçe tomogrofi, röntgen, anjiyografi ve mamografi çektirilmemesi uyarısında bulunuldu. Yıldırım, “Sağlık çalışanları ise günde defalarca söz konusu radyasyona maruz kalmaktadır. Bu sebeple sağlık çalışanlarının sağlığı riske atılmamalı, gerekli tedbirler derhal alınmalıdır” dedi.

    Radyasyona maruz kalan sağlık çalışanlarının sağlığının tehdit altında olduğuna dikkat çeken Başkan Yıldırım, “Radyasyonla çalışanların sağlığının korunması için çalışma koşullarının acilen iyileştirilmesi gerekiyor. Personel sayısının artırılması ile kişi başına düşen iş yükünün azaltılması sağlanabilir. Bunlara ilaveten yasalarda belirtilen azami çalışma saatlerine uyulması, koruyucu ekipmanların kullanılması, bunların denetiminin uygun şekilde yapılması, hizmet içi eğitimin ve yıllık düzenli sağlık kontrollerinin aksatılmadan sürdürülmesi sağlanmalıdır. 3153 sayılı kanunun ek 1. maddesi uyarınca radyasyonla çalışanların haftalık çalışma süresi en fazla 35 saattir. 20 Haziran 2012 gün ve 6331 sayılı kanunun 30. maddesine dayanılarak hazırlanan 16 Temmuz 2013 gün ve 28709 Sayılı Resmi Gazete’de günlük çalışma süresinin azami 7,5 saat veya daha az olarak düzenlenmesi ve başka bir işte çalıştırılmaması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Bu çalışma süreleri azami çalışma süresi olup, bu sürenin üzerine çıkarak fazla çalışma yaptırılması açıkça yasaya aykırıdır” diye konuştu.

    Tiroid kanseri oldular

    Radyoloji teknisyenlerinde tiroid kanseri ve nodülü tespit edildiğine vurgu yapan Başkan Yıldırım, “Geçtiğimiz yıllarda radyasyon güvenliği, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde görev yapan ve tiroid kanseri tanısı alan radyoloji teknisyenleri ile bir kez daha gündeme gelmiştir. Bu kurumda görev yapan radyoloji teknisyenlerinin rutin muayenelerinde 12 kişide tiroid nodülü saptanmış, yapılan biyopsi sonrası iki radyoloji teknisyeninde tiroid kanseri tanısı konarak ameliyat edilmiş, 10 kişinin de tiroid nodülü tanısıyla izlemlerinin yapıldığı öğrenilmiştir” dedi.

    Sendika olarak bakanlık ile iş birliğine hazırız

    Yüksek radyasyonun insan psikolojisi üzerinde sebep olduğu olumsuz etkilere de değinen Özgür Yıldırım, “Yoğun radyasyona maruz kalan sağlık çalışanlarımızın bedenen hastalanmasının yanı sıra psikolojileri de bozulmaktadır. Kendilerini sürekli yorgun, uyku halinde hissetmekteler ve bu durumun sürekliliği de tükenmişlik sendromuna girmelerine sebebiyet vermektedir. Bu alandaki olumsuzlukların giderilmesi için biz sendika olarak Sağlık Bakanlığı ile iş birliği yapmaya hazırız. Bu alanda sendika, meslek örgütleri ve uzmanlık derneklerinin de görüşleri dikkate alınarak Sağlık ve Çalışma Bakanlığı tarafından değerlendirilmesini ve gerekli önlemlerin alınmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Sağlık merkezlerinde radyasyon güvenliği sağlanmalı

    Alınması gereken önlemleri anlatan Başkan Yıldırım, şöyle devam etti: “Radyasyona maruz kalan sağlık çalışanlarının güvenliği için öncelikle radyoloji departmanlarının standartlara uygun ve kurumlarca onaylanmış olması gerekmektedir fakat bu tek başına yeterli bir kriter değildir. Departmandaki iş yükünün fazlalığı, çalışma sırasında kullanılan kişisel koruyucu ekipmanların uygun olmaması veya uygun kullanılmaması, radyasyon uygulamalarında gerekli hassasiyetin gösterilmemiş olması çalışanlar için olumsuz sonuçların ortaya çıkmasını kolaylaştırmaktadır. Çalışanların radyasyona maruz kalma süresini arttıran diğer durumlar, personel sayısının yetersizliği, ehliyetsiz ve eğitimsiz kişilerin radyasyon alanında çalıştırılması ve çalışma süresinin fazla olmasıdır.”

  • Dişlerin görüntüsü psikolojiyi bozuyor

    Dr. Özlem Aylıkcı, dişlerin görüntüsünün psikolojiyi etkilediğini söyledi.

    Ortodonti Uzmanı Dr. Özlem Aylıkcı, “Dişlerin daha estetik ve güzel görünmesini sağlamak için ortodontik tedaviler ya da kozmetik diş hekimliği uygulamaları kullanıyoruz. Bazen en ideal sonuç için her ikisini bir arada kullanabiliyoruz. Burada diş hekiminin ve ortodonti uzmanının işbirliği içinde çalışması gerekiyor. Öncelikle hastamızı çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bunun için hastamızın yüz şekli, diş ve dudak yapısı, kişilik özellikleri, nasıl bir gülüşle mutlu olabileceği ilk seans değerlendirdiğimiz en önemli kriterlerdir. Ortodontik olarak dişleri düzeltmek için metal braketler, kapaklı (hızlı) braketler, estetik braketler ve lingual braketler (görünmez diş telleri) kullanabiliyoruz. Ya da hareketli yani hasta tarafından takıp çıkarılabilen aparey uygulamaları yapabiliyoruz. Şeffaf plaklar (telsiz ortodonti) ve çocuklara uyguladığımız hareketli apareyler de bu gruba giriyor” dedi.

    Eskiden ortodonti uygulamalarının sadece çocuklara yönelik uygulamalar olarak bilindiğini ifade eden Dr. Ayılıkcı, “Ama son yıllarda giderek artan sayıda erişkin hasta ortodontik tedavi görmek için kliniğimize başvuruyor. Bunda gelişen estetik yöntemlerin çok büyük etkisi var tabi” şeklinde konuştu.