Etiket: boyutu

  • Şiddetli tipi ve fırtınanın boyutu kameralara yansıdı

    Şiddetli tipi ve fırtınanın boyutu kameralara yansıdı

    Erzurum’un Horasan ilçesinde tipi ve fırtınanın boyutu kameralara yansıdı.

    Erzurum’un Horasan ilçesi Kadıcelal Mahallesi’ne bağlı Çayanyurdu mezrasında hayvancılıkla uğraşan köylüler koyun sürüsüyle şiddetli kar yağışı ve tipiye yakalandı.

    Sibirya’yı aratmayan görüntülerin yaşandığı mezrada hayvan yetiştiricileri zor anlar yaşadı. Mezrada yaşaya vatandaşlar çoğu zaman ilçeye gidemediklerini, yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle yollarının sürekli kapandığını dile getirerek mezrada yaşamın zor olduğunu ifade etti.

    Mezrada kameralara yansıyan görüntüler ise tipi ve fırtınanın şiddetini gözler önüne serdi.

  • Dev çam ağacı hem boyutu hem de hikayesi ile dikkat çekiyor

    GÜMÜŞHANE (İHA) – Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Günay köyünde bulunan dev çam ağacı hem hikayesi hem yaşı hem de şemsiyeye benzeyen şekliyle dikkat çekiyor.

    Köyün Çayırlar Mevkiinde yer alan çam ağacı hem üst dallarının oluşturduğu ve bölgede tek olan şemsiye şeklinde olması hem de hikayesiyle biliniyor. Köy sakinlerinin yüzlerce yıl yaşında olduğunu kaydettiği ve 3 kişinin çevresini ancak sarabildiği çam ağacının boyu 14 metre ve çevresi 330 santimetre olarak ölçüldü.

    “Ruslar ağacın ikizini kestiler”

    Bölgedeki hem en kalın hem de en yaşlı ağaç olan çam ağacının kuşaklar boyu gelen hikayesini anlatan köy muhtarı Kader Çubukçu, “Üst tarafta bu çamın ikizi vardı. Bundan daha kalın olduğu söyleniliyor. Rus işgali döneminde Ruslar buraya geldiğinde buradaki ormanlar yoktu. Sadece 2 tane çam ağacı vardı. Gelen Rus askerlerinin ağaç olmaması nedeniyle bu çam ağacını keserek askerlerine yemek pişirdiği söylenir. Bu da bize bir miras olarak bırakıldı. İyi ki bunu kesmediler. Elimizde kalan, köyümüzü temsil eden bir anıt ağacımız” dedi.

    “En büyük özelliği şemsiye şeklinde olmasıdır”

    Çam ağacını 3 kişinin ancak kucaklayabildiğini kaydeden Çubukçu, “En büyük özelliği şemsiye şeklinde olmasıdır. Yeşil alan içerisinde üst tarafında göl var. Bu gölde Temmuz ayına kadar su oluyor. Daha sonra su kalmıyor. Köyümüz için iyi bir noktada. Turist çekeceğine inanıyorum ilerleyen dönemlerde. Milli parklardan arkadaşlar geldi baktılar. Rapor hazırlıyorlar. Bundan sonrası devletimizde” diye konuştu.

  • Fabrika yangının boyutu gün ağırınca ortaya çıktı

    Bursa’da bir geri dönüşüm fabrikasında meydana gelen yangının boyutu gün aydınlanınca ortaya çıktı. Tamamen kullanılamaz hale gelen fabrikada soğutma çalışmaları sürüyor.

    Yangın, dün gece 20.00 sıralarında Nilüfer ilçesinde Kayapa Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Enerji Entegre geri dönüşüm fabrikasında çıktı. İddiaya göre, BTSO Meclis Üyesi Ali Uğur’a ait olduğunu belirlenen fabrikada plastik kırma makinesinde başlayan yangına, çalışanlar müdahale etmek istedi. Alevlerin büyümesiyle ihbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ve ambulans sevk edildi. Polis ekiplerinin yoğun güvenlik önlemi aldığı fabrikada, sık sık patlamalar meydana geldi. Gece 03.00 sıralarında kontrol altına alınan yangını söndürme çalışmaları hala daha sürüyor.

    Gün ağırınca fabrikadaki hasar ortaya çıktı

    Öte yandan günün aydınlanmasıyla birlikte fabrikada meydana gelen hasar ortaya çıktı. Havadan görüntülenen fabrikada, yangına müdahale ediliyor. Beyaz dumanların yükseldiği fabrika kullanılamaz hale geldi.

  • Yard.Doç.Dr Yahya Efe Güner; “Şu ana kadar gamaknife’ın kullanıldığı en geniş nöroonkolojik grup olan metastazlarda kafa içi metastaz sayısı 6’yı; her birinin boyutu da 4 cm’yi geçmemek kaydıyla gama knife başarılı bir şekilde uygulanabilmektedir.

    Hastalıklı beyin dokuları artık gamma ışınlarıyla yok edilebiliyor. Gamma Knife denilen tedavi sistemi hakkında bilgi veren Koru Hastanesi Beyin Cerrahi Uzmanı Yard. Doç. Dr. Yahya Efe Güner, milimetrik düzeydeki noroanatomik seçiciliği nedeniyle radyoterapiden prensip olarak farklılık gösteren bu yöntemde tedavinin işlemde tamamlandığını söyledi.

    Yard. Doç. Dr. Yahya Efe Güner, beyin cerrahları tarafından yaratılıp, geliştirilmiş ve beyin cerrahisinin bir çok alanında tedavi yöntemleri içerisinde kullanılan Gama Knife ile günümüzde tedavi edilen hasta sayısının 125 bini geçtiğini belirtti.

    Günümüzde damarsal beyin hastalıklarından AVM’nin tedavisinin beyin cerrahisi liderliğinde vasküler yapıları inceleyen bir ekip tarafından yapıldığını ifade eden Yard.Doç.Dr Yahya Efe Güner,AVM tedavisi için; “Izlem, Mikrocerrahi, Gamma-Knife, Embolizasyon ve mikrocerrahi, Embolizasyon ve Gamma-knife, Mikrocerrahi ve Gamma-Knife gibi çok sayıda alternatif yöntem bulunmakla beraber ekibin önerisi,hastalığın durumu ve hastanın durumu da göz önünde bulundurularak uygulanacak yönteme karar verilmektedir” diye konuştu.

    Yard.Doç.Dr. Yahya Efe Güner, “Meninjiom olarak adlandırılan beyin zarından kaynaklanan beynin herhangi bir yerinde karşılaşılabilen tümörlerde ilk seçenek tedavi mikrocerrahi olmakla birlikte yüksek riskli hastalarda, ileri yaş, ek hastalık, mevcut tümörün yerleşimi, cerrahi uygulanmış ve sonrasında kalan tümör dokusu bulunması, cerrahi sonrası sakatlık veya ölüm riski gibi sebeplerle gama knife uygulaması kullanılmakta ve son yıllarda giderek artmaktadır. Vestibüler akustik nörinomlarda gama knife duyma sinirinde köken alan vestibüler schwannom(aklustik nörinom) olarak adlandırılan; boyutu, sinirin geçtiği kanalın içerisindeki boyutu dikkate alınarak schwannomlarda gama knife ile başarılı sonuçlar elde edilmektedir” dedi.

    Hipofiz adenomları, kaniofarengeomlarda gama knife kullanılabileceğini ifade eden Koru Hastanesi Beyin Cerrahi Uzmanı Yard.Doç.Dr Yahya Efe Güner,”Sella denilen beynin merkezi noktasında bulunan her iki tarafı şah damarları, görme sinirleri ile çevrili bölgeden kaynaklanan tümörlerde endoskopik ve kafatası açılarak yapılan cerrahinin yanısıra tümöre komşu dokuların kolay zedelenebilmesinden kaynaklanan cerrahi esnasında geride bırakılan tümör varlığı, cerrahi yöntemlerle ulaşılamayan ve tekrarlayan cerrahi gereksinimi olan tümör varlığı, hormon salgılayan tümörlerde biyolojik olarak kaynağı yoketme fırsatı gibi nedenlerle Gama Knife tedavisi kullanılabilir” diye işaret etti.

    Gama Knife’ın, kafa içi metastazlarda da başarılı bir şekilde uyglanabildiğini anlatan Yard.Doç.Dr Yahya Efe Güner, “Şu ana kadar gamaknife’ın kullanıldığı en geniş nöroonkolojik grup olan metastazlarda kafa içi metastaz sayısı 6’yı; her birinin boyutu da 4 cm’yi geçmemek kaydıyla gama knife başarılı bir şekilde uygulanabilmektedir. Bazı çalışmalarda başarı oranı yüzde 92 lere kadar çıktığı bildirilmektedir. Trigeminal Nevraljide Gama Knife’ta da yüzün duyu sinirinden kaynaklanan yüzün bir tarafına vuran çok şiddetli ağrı ile takip edilen trigeminal nevralji hastalarında standart cerrahi, perkutan radyofrekans termokoagulasyon işleminden fayda görmeyen ve ağrıları devam eden hastalarda Gama Knife başarılı bir şekilde uygulanabilen bir tedavi yöntemidir”diye ekledi.

    Yard.Doç.Dr Yahya Efe Güner, açıklamasını şu şekilde sonlandırdı; “Kanser veya kronik ağrı durumunda, diğer tedavi yöntemlerinde fayda alınamıyorsa ağrı yolaklarının biyolojik olarak yok edilmesi temeline dayanarak etkili bir yöntem olarak kullanılır. Fonksiyonel beyin cerrahları tarafından uygulanabilinen hareket bozukluklarında Gama Knife tedavisi, hareket bozuklukları ile ilgilenen Nörolog ve Beyin cerrahları tarafından oluşan ekip tarafından incelendikten sonra uygun görüldüğü taktirde gama knife tedavisi ya da uygulanmayabilir ya da uygulanabilir. Psikotik seyirli, yoğun olarak uygulanan ilaç tedavisine direnç gösteren, psikiyatrik ilaç kullanımına yan etki gelişen veya günlük aktivitelerinde sosyal olarak toplumdan uzaklaşmış psikiyatrist tarafından endikasyonu uygun görülen hastalarda gama knife tedavisi günümüz teknik gelişmelerinin daha da artması ile hız kazanmış ve gama knife tedavisi bu gibi seçilmiş hastalarda uygulanabilmektedir. “

  • ODÜ’de ‘Çocuklarda Cinsel İstismar ve Hukuki Boyutu’ paneli

    Ordu Üniversitesi (ODÜ) Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Esra Yancar Demir, çocuklara yönelik cinsel istismarı en önce fark eden meslek grubunun öğretmenler olduğuna dikkat çekti.

    ODÜ’de ‘Çocuklarda Cinsel İstismar ve Hukuki Boyutu’ konulu panel gerçekleştirildi. ODÜ Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü tarafından düzenlenen panelde Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Esra Yancar Demir ve Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hacer Yaşar Teke çocuklarda cinsel istismar ve istismarın hukuki boyutları hakkında bilgi verdi.

    “Öğretmenlere büyük görev düşüyor”

    Cinsel istismarın tanımını yapan ve bu tanımın içerisinde yer alan kavramları ayrıntılı olarak açıklayan Doç. Dr. Esra Yancar Demir, cinsel istismara uğrayan çocuklarda bedensel, duygusal, davranışsal ve sosyal bağlamda sorunların ortaya çıktığını belirterek, bu duruma maruz kalan çocukların neler hissettiğine değindi. Öğretmenlerin istismarı fark etme ihtimali yüksek meslek grubunda yer aldıklarını söyleyen Demir, bu süreçte öğretmene önemli görevler düştüğünü, böyle bir durum fark edildiğinde mutlaka bildirilmesi gerektiğini, anne baba ya da öğretmenin istismara uğrayan çocuğu mümkün olduğunca sakince dinleyip, bu başına gelen senin suçun değil duygusunu vermesi gerektiğini ifade etti.

    “Devlet çocukları korumalıdır”

    Çocuğun cinsel istismar suçuna adli tıp bakışı konusunda açıklama yapan ODÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hacer Yaşar Teke de kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisinin, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağını ifade etti.

    Teke, anayasasının 41/2 maddesi uyarınca devletin çocukların korunması için gerekli tedbirleri almak ve gerekli teşkilatı kurmakla yükümlü olduğunu, devletin çocukların korunması için alacağı önlemlerin anayasada yer alan eşitlik ilkesine aykırı sayılamayacağına ilişkin Anayasa’nın 10. maddesi 3. Fıkrası hükmüyle çocukların korunmasına ilişkin devletin yükümlülüğünün pekiştirildiğinin altını çizdi.

    Tıp Fakültesi Morfoloji binası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen panele Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tevfik Noyan, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilüfer Erbil, Üniversitemiz akademisyenleri, öğrenciler ve davetliler katıldı.