Etiket: Boyutlarda

  • Pekin’de hava kirliliği tehlikeli boyutlarda

    Çin’in başkenti Pekin’deki hava kirliliği seviyesi son iki günde tehlikeli boyutlara ulaştı.

    Çin’in başkenti Pekin’deki hava kirliliği tehlikeli boyutlara ulaştı. Hava kirliliği nedeniyle şehirde turuncu alarm verilirken, Pekin Belediyesi önceki gün başlayan hava kirliliğinin yarın geceye kadar süreceğini açıkladı.

    Dünya Sağlık Örgütünün havadaki zararlı partikül oranını ölçen PM, 2.5 değerinde “sağlıklı” kabul ettiği 25 eşik değerinin 330’ün üzerine çıktığı kentte yerel yetkililer, halka mecbur olmadıkça dışarıya çıkmama uyarılarında bulunurken, Başkente komşu Hebei eyaleti ve Tianjin kentinde de yoğun hava kirliliği görüleceği açıklandı.

    Tianjin Belediyesi de uyarı seviyesini sarıdan turuncuya yükseltti. Kentte araçlara yönelik plaka sınırlandırmasının sıkılaştırıldığı ve civardaki fabrikaların üretimlerini azaltacağı belirtilirken, okullara da açık hava aktivitelerinin iptal edilmesi tavsiyesinde bulunuldu.

    Çin’deki hava kirliliği uyarı sistemi en yüksekten en alçağa kırmızı, turuncu, sarı ve mavi olmak üzere dört kademeden oluşuyor.

  • Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu: ‘’Hedefimiz Evrensel Boyutlarda Hekim Yetiştirmek’’

    Temeli tıp eğitimi üzerine olan ‘’Tıp eğitimini hangi yolla öğrendiğiniz önemli mi?” konulu seminer gerçekleşti. Seminerin konuşmacılarından İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu, amaçlarının dünyadaki gelişmelere uyum sağlayan, evrensel boyutlarda hekimler yetiştirmek olduğunu söyledi.

    İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi ile King’s College London-School of Medicine ortaklığında düzenlenen ‘’Tıp eğitimini hangi yolla öğrendiğiniz önemli mi?” konulu seminer öğrencilerin yoğun katılımıyla gerçekleşti. Tamamı İngilizce olan etkinlik, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mahmutbey Yerleşkesi’nde düzenlendi. Seminerin baş konuşmacısı King’s College London Üniversitesi Dekan Yardımcısı Dr. Despo Papachristodoulou olurken, diğer konuşmalar İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof Dr. Erhun Eyüboğlu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Sayek, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Fakültesi Prof. Dr. Öner Süzer tarafından gerçekleştirildi.

    ‘’TEKNOLOJİNİN EN ÇOK ETKİ ETTİĞİ ALANLARDAN BİRİ DE TIP BİLİMİ’’

    Dünyada teknoloji ve bilimin çok hızlı geliştiğini ifade eden İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu, teknolojiden en hızlı etkilenen bilim dallarından birinin de tıp olduğunu söyledi. Hem dünyada bir bütünlüğü sağlamak hem de gelişen teknolojiye paralel olarak ortaya çıkan ihtiyaçları gündeme getirip, tıp eğitimini gözden geçirmek gerektiğini vurgulayan Eyüboğlu, ‘’Tıp alanında eğitimin nasıl yapılması gerektiği ile ilgili bir takım ülkelerdeki durumları da göz önüne alarak, daha evrensel bir eğitim nasıl verebilirizin peşindeyiz’’ dedi.

    FORMAL VE RUTİN BİR EĞİTİM YERİNE DÜNYA SAĞLIĞINA KATKI SAĞLAYACAK BİR EĞİTİM

    King’s College London-School of Medicine ile kendi tıp fakültesi müfredatlarının benzerlik gösterdiğine dikkat çeken Eyüboğlu, ‘’Öğrencilerimiz Londra’daki müfredatla entegre bir şekilde daha evrensel boyuta ulaşabilir mi sorusuna cevap aramak amacıyla bu toplantıyı düzenledik. Gelmek istediğimiz nokta ise, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi olarak öğrencilerimizi evrensel boyutlarda yetiştirip, tıp alanına katkı sağlayacak araçlar ortaya koymak. Formal ve rutin bir eğitim vermek yerine öğrencilerimizin iyi birer hekim olarak dünya sağlığına katkı sağlayabileceği bir müfredatın peşindeyiz. Bu etkinlikle, eğitimimizdeki eksiklikler neler, ilave etmemiz gereken noktalar hangileri, eğitim sistemimizi hangi noktaya taşımalı ve neler yapmalıyız, bunları daha net ortaya koyacağız. Bu tür etkinliklerin, zaman zaman farklı ülkelerdeki tıp fakülteleri yetkilileri ve öğrencileriyle de yapılması gerektiğine inanıyorum’’ dedi.

    VERİLEN EĞİTİMİN DİLİ TAMAMEN İNGİLİZCE

    İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde şuanda 280 öğrencilerinin olduğunu ve bu öğrencilerden 100’den fazlasının yabancı olduğunun altını çizen Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu, ‘’Fakültemizin tercih edilme nedenlerinden biri de eğitimin yüzde yüz İngilizce olarak yapılması. Buraya gelen yabancı öğrencilerimizin iyi birer hekim olarak ülkelerine dönmelerini ve orada tıp bilimini geliştirecek çalışmalar yapmalarını umuyoruz’’ diyerek sözlerini sürdürdü.

    TIP FAKÜLTESİNİ TERCİH EDECEK ÖĞRENCİLERE TAVSİYELER

    Tıp eğitiminin hem zorlu hem de taşlı ve dikenli yollardan geçilerek elde edilen bir sanat olduğunu dile getiren Eyüboğlu, ‘’Öğrencilerin burada sabırlı, çalışkan olmaları ve ciddi bir çaba sarf etmeleri gerekiyor. Bizlere düşen ise onlara en iyi şekilde tıp eğitimini verecek sistemi organize etmek ve en iyi öğretim üyeleri ile evrensel çapta laboratuvar ve hasta ortamlarını sağlayabilmek’’ ifadelerinde bulundu.

  • Tıbbi Mikrobiyolog Barış Ata Borsa: “Zika Virüsü Şimdilik Korkulacak Boyutlarda Değil”

    Amerika kıtasında ortaya çıkan ve hızla yayılmasından endişe edilen Zika virüsü için Dünya Sağlık Örgütü (WHO) acil durum alarmı verdi. Henüz tedavi edici bir ilacı bulunmayan virüsle ilgili konuşan Tıbbi Mikrobiyolog Barış Ata Borsa, ‘’Zika virüsü şimdilik korkulacak boyutlarda değil’’ dedi.

    Son olarak Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından acil durum alarmının verildiği Zika virüsü ile ilgili konuşan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Barış Ata Borsa, WHO’nun bu alarmı vermesinin nedenlerine değindi. İlk olarak yakın zamanda Ebola virüsünün neden olduğu bir salgın yaşanmış olmasının, verilen alarmın nedeni olabileceğini söyleyen Borsa, “İkinci neden ise Zika virüsüyle yakın ilişkili tehlikeli virüslerin olması. Şuanda ciddi bir hastalık tablosu yok ama virüsler çok sık yapı değiştirebiliyorlar ve oluşturdukları hastalık da buna bağlı olarak değişebiliyor. Bu nedenle hızla yayılan Zika virüsünün daha ciddi hastalıklara yol açmayacağını söyleyemeyiz’’ dedi.

    ‘’ZİKA’YA YAKIN VİRÜSLERİN TEHLİKELİ OLMASI PANİK HAVASI OLUŞTURDU’’

    Zika virüsünün çok bilindik olmadığını ancak virüsün ‘ailesi’ olarak görülebilecek virüslerin varlığının, tehlikeli olarak bilindiğini dile getiren Borsa, “Son yıllarda sıtmadan sonra ciddi bir tehdit oluşturan sivrisinek ilişkili diğer bir hastalık olan virüslerden Deng ateşi, Batı Nil Hummasına sebep olan virüsler ve bunlara benzer birkaç virüs daha, Zika virüsünün akrabası olarak görülebilir. Bu virüsün diğerleri ile aynı aileden olması panik oluşmasına yol açtı diyebiliriz. Yoksa şuana kadar ciddi bir hastalık tablosu yok ve hastalığın alanı da Orta ve Güney Amerika ile sınırlı gibi görünüyor. Avrupa ve ABD’de görülen birkaç vakanın ise bu bölgelerden enfekte olarak giden hastalar biliniyor’’ diye konuştu.

    HAMİLELER RİSK ALTINDA

    Virüsten etkilenen şuandaki hastaların klinik tablosunun çok ağır olmadığını ifade eden Borsa, ‘’Hastalığın özel belirtileri yok. Baş ağrısı, kas ağrısı, eklem ağrıları, döküntü şeklinde süren ve bir hafta sonunda son bulan bir hastalık. Virüsle ilgili şuanda sıkıntı oluşturan nokta ise hastalığın ne olduğunun bilinmemesi ve yakın ilişkili olduğu virüslerin tehlikeli olması’’ diyerek konuşmasını sürdürdü. Virüsün, hamile kadınlara etki ettiğinde bebek üzerinde ciddi sorunlara yol açtığını vurgulayan Borsa, “Gebeliğin son dönemlerinde plasenta yoluyla bebeğe ulaşan virüs, bebekte doğumsal bazı anormallikler ortaya çıkarıyor. Özellikle mikrosefali dediğimiz kafatasının normalden küçük olması ve bununla ilişkili olarak bazı beyin hasarlarına sebep olması ortaya çıkan en büyük sorunlar. Bilinen en tehlikeli hasarı bu olan virüs, sağlıklı yetişkinlerde şuana kadar ölüme veya şiddetli bir hastalığa neden olmadı’’ ifadelerinde bulundu.

    “TİCARET YOLLARININ ARTMASI VE İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİ, SİVRİSİNEKLERLE İLİŞKİLİ VİRÜSLERİN HIZLA YAYILMASINA SEBEP OLUYOR”

    Zika virüsünün şuanda spesifik bir tedavisi olmadığını ve an itibariyle buna ihtiyaç da olmadığını belirten Barış Ata Borsa, “Çoğu viral hastalıkta olduğu gibi bunun da semptomatik tedavisi var. Hastalara yatak istirahatı öneriliyor’’ dedi. Virüsün ortaya çıktıktan sonra hızla yayıldığına dikkat çeken Borsa, bunun nedenini ‘bulaşma yolu’ olarak ifade etti. Virüsün özellikle Aedes tipi sivrisineklerle bulaştığının altını çizen Borsa, ‘’Bu sivrisinekler son yıllarda dünyanın birçok yerinde görülüyor. Bunun sebepleri ise iklim değişiklikleri ve ticaret yollarının artması. Özellikle ticaret gemileriyle bu tür virüsler her yere taşınabiliyor buna Türkiye de dâhil. Daha önce bu sivrisinek türü ile taşınan ve Deng ateşi ile Batı Nil Hummasına yol açan virüsler Türkiye’de de görülen hastalıklardı. Her ne kadar Zika virüsü enfeksiyonuna şuana kadar ülkemizde rastlanmasa da bu daha sonra karşılaşılmayacağı anlamına gelmiyor’’ diye konuştu.

    “VİRÜS TÜRKİYE’DE GÖRÜLEBİLİR”

    Şu ana kadar Türkiye’de görülmeyen Zika virüsünün daha sonra ortaya çıkma ihtimalinin olabileceğini dile getiren Borsa, “Bu virüsü taşıyan sivrisineğin ülkemizde görüldüğünü biliyoruz. Bu açıdan dikkatli olmak gerek. Kas ağrıları, eklem ağrıları ile gelen ve durumu başka şekilde açıklanamayan hastalarda bu virüsü de araştırmak gerekebilir’’ diyerek konuşmasını noktaladı.