Etiket: bölge

  • DSİ Bölge Müdürü Özgür, Naras Barajı Sulama İnşaatını İnceledi

    Devlet Su İşleri (DSİ) 13. Bölge Müdürü Turkay Özgür, Manavgat ilçesi’nde bulunan Naras Barajı ve Sulama inşaatında incelemelerde bulundu.

    DSİ 13. Bölge Müdürü Turkay Özgür, Bölge Müdür Yardımcıları Özhan Erdanışman, Köksal Buğra Çelik ve beraberlerinde ki heyet ile birlikte Naras Barajı ve Sulama inşaatında incelemelerde bulundu. Naras Barajı vana odasında ve sulama inşaatında da incelemelerde bulanan Özgür, boru hatlarının döşenmesinde 500 metrelik kısım dışında tamamlandığını, sanat yapıları imalatına devam edildiğini söyledi.

    Naras Barajı’nın tamamlandığını hatırlatan Özgür, “son aşamaya gelinen Sulama inşaatımızda tamamlandığında bölgede ki mümbit olan toprakları suya kavuşturmuş olacağız. Naras Barajı Sulama Projesi ile Naras Barajı’ndan alınacak su ile daha önce sulanamayan 15 bin 870 dekar tarım alanının basınçlı borulu sistemle sulanması sağlanacak. Manavgat Naras Barajı Sulama Projesi tamamlandığında Kalenler ve Sarılar pompa istasyonlarından pompajla sulanan 55 bin 550 dekar tarım arazisinin de sulama şebekesinin cazibeli sulamaya çevrilmesi ile toplamda 71 bin 420 dekar tarım alanının cazibeli olarak sulanması sağlanacak. Naras Barajı Sulaması projesi tamamlandığında Manavgat ilçesi ve çevre köylerinin sulama suyu problemi çözüme kavuşmuş olacaktır” dedi.

  • Doka’nın Doğu Karadeniz Bölge Ekonomisine Katkısı

    Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) İzleme Değerlendirme Birimi Başkanı Fatih Eğe, bugüne kadar bölgede 895 projenin desteklenerek 95 milyon kaynak aktarıldığını belirterek en çok imalat ve turizm sektörlerinin desteklendiğini söyledi. Eğe, bölgede 300 KOBİ’ye destek verildiğini ve buna karşın da 4 bin istihdam sağlandığını kaydetti.

    Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu TTSO AB Bilgi Merkezi tarafından Trabzon ABİGEM’in desteğiyle düzenlenen Avrupa Birliği KOBİ Günleri’nde konuşan Eğe, DOKA’nın 2009 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kurulduğunu, 2010 yılında da aktif olarak faaliyete başladıklarını ifade ederek temelde bölgede hibe vermenin ötesinde bölgenin kalkınma modelini bir şekilde dizayn etmeye çalıştıklarını belirtti. Eğe, “Temeldeki amacımız bölgedeki kurumlar arası ve KOBİ’ler arası iletişimi iş akışını koordine etmek. Yereldeki potansiyeli merkezden gelen kararlarla değil de kendi bölgemizden çıkan kararlarla harekete geçirmek. Ajansımızın asıl vasfı bu. Bunu yaparken de sürdürülebilir bir kalkınmayı hedefliyoruz. Ajansın bir yönetim kurulu var ve bu yönetim kurulunda altı ilden valiler, belediye başkanları, ticaret ve sanayi odası başkanları ve il genel meclisi başkanları yer alıyor. Diğerlerinden farklı olarak biz Trabzon, Giresun, Gümüşhane, Rize, Ordu ve Artvin olmak üzere belirli bir bölgeye hitap ediyoruz. Yine kendi içimizde de icra organı ve karar mercii olmak üzere bir işlem yapımız mevcut” dedi.

    Temelde iki ana grupta destekleri olduğuna dikkat çeken DOKA DİB Başkanı Fatih Eğe “Biri teknik destek. Burada doğrudan mali destek vermiyoruz ancak onların ihtiyaçlarını karşılamak için ülke çapındaki hizmet veren kuruluşlardan sağladığımız bir tür destek bu. Asıl önemli olan mali desteklerimiz. Bunlar da kendi içinde doğrudan finansman desteği ve teknik çağrı şeklinde uyguladığımız hibe fonlu programlar. Gelecekte faizli ve faizsiz kredi destek faaliyete geçirmeyi düşünüyoruz. Yatırımcılarımızın uzun dönemli yatırımlarına vade sağlamaya çalışıyoruz. Bakanlık kapsamında bunun daha da çeşitlendirilmiş içerikleri var biz de buna alttan destek vermeye çalışıyoruz. Bunlardan bir tanesi girişimcilik sermayesi destek programı taslak olarak çalışmaları devam ediyor“ şeklinde konuştu.

    İstatistik olarak başlangıçtan buyana 895 proje ajansları tarafından destek verildiğini kaydeden Eğe “Yıllara böldüğümüzde yaklaşık 180 projeye denk geliyor. Bunların genel toplamından yaklaşık 400 âdeti mali destek programı şeklinde olan desteklerimiz ve bunların büyük bir kısmı Kobilere olan destekler. Yaklaşık 300’ün üzerinde Kobi ajansımızın kuruluşundan buyana bizden destek sağladı. Ajansların destek mekanizmasına bakıldığında da KOBİ’lerin kalkınma ajanslarından yararlanma imkânları daha fazla. Yine 5 yıllık süreçte destek gören projeler toplamında yaklaşık 95 milyon Türk Lirası projelere aktarıldı. Ajans desteğinin yanında yatırımcıların kendi bütçesinden harcamalarıyla toplam bütçe 200 milyonu aştı. Tabi bunların çarpan etkileri de hesaba katılabilir. Tarıma dayalı sanayi kapsamında örneğin fındığı desteklediğimiz zaman alınan makineler yine bölgede fındık makinesi üreten işletmelerden alınıyor ve dolayısıyla destek bir şekilde bölge içinde dönüyor. Dolayısıyla bu şeklide ajansın bölgeye olan katkısının çok daha yüksek olduğuna inanıyoruz“ diye konuştu.

    Fatih Eğe, yine rakamların yanı sıra işletmelere yansıyan açıdan istihdam konusunda da çok büyük bir katkı sağlandığı vurguladı. 5 yıllık sürece bakıldığında 4 binin üzerinde bir istihdama destek verildiği saptandığını ifade eden Eğe sözlerini şöyle tamamladı:

    “Mali desteklerimizin tekil şahıs ile ilgili olan kısmının yanı sıra bir de bölgede yapılacak olan araştırmaları doğrudan faaliyet dediğimiz programla desteklemeye çalıştık. Burada aslında asıl faydalanıcı kurum kara amacı gütmeyen bir çalışma gibi görünse de sonuç yine Kobilere sirayet ediyor ve yapabilecekleri yatırımlara imkan sağlıyor. Örneğin 4 yıllık süreçte 112 doğrudan faaliyet projesine destek verdik bunların içinde 20 tanesi fizibilite oluşturmayla ilgili çalışmalar ve bunların her biri içinde de yine ayrı ayrı fizibilite çalışmaları yürütülüyor ve bunların sonucundan da yine KOBİ’lerimiz fayda sağlamış oluyor. “

    Panelin sonunda TTSO Başkan Yardımcısı Erkut Çelebi, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı İzleme Değerlendirme Birimi Başkanı Fatih Eğe plaket takdim etti.

  • Türk-iş 4. Bölge Temsilcisi Gülnar: “İşveren Özveri Göstermeli”

    Türk-İş 4. Bölge Temsilcisi Edip Gülnar, 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren asgari ücretin net bin 300 TL olmasına tepki gösteren işvereni eleştirdi. Gülnar, “Her zaman işçi kesimi özverili olacak değil, biraz da siz özverili olun. İktidarın işverene yönelik uygulayacağı ekonomik politikalara destek verin” dedi.

    Gülnar, yaptığı açıklamada, Antalya’da gerçekleştirilen ve dünya liderlerinin katıldığı G-20, B-20 ve L-20 zirvelerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasına değindi. Gülnar, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının bir bölümünde işverene tavsiyede bulunarak; ‘Biraz az kazanın, kazandıklarınızı dar gelirli insanlarla paylaşın, fakiri tahrik etmeyin, paylaşımcı anlayışı hayatımızda egemen kılalım’ ifadelerini kullandı. Bu sözlere katılmamak elde değil. İşçinin özverili çalışmaları sayesinde servetine servet katan patronlar artık özveri göstermeli” diye konuştu.

    Etkin ekonomi ve istihdam politikalarının uygulanabilmesi için işçi ve işveren temsilcileri arasında güçlü bir sosyal diyaloğun tesis edilmesinin şart olduğuna da dikkat çeken Gülnar, “Türk-İş topluluğu olarak yıllardır bunun mücadelesini verdik, vermeye de devam ediyoruz. İşçimizin, emekçimizin haklarını korumak adına edindiğimiz kazanımlarımızın erimemesi için çalışıyoruz. İşverenden özveri isterken, tek başına iktidara gelen AK Parti iktidarından da seçim döneminde çalışan ve onun temsilcileri olan sendikalara verdiği sözleri yerine getirmesini bekliyoruz” dedi.

  • TOBB Genç Girişimciler Kurulu Karadeniz Bölge Toplantısı Yapıldı

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genç Girişimciler Kurulu Karadeniz Bölge toplantısı, Giresun Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirildi.

    16 ili kapsayan TOBB Karadeniz Genç Girişimciler Kurulu toplantısına ev sahipliği yapan Giresun Ticaret ve Sanayi Odası adına Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Halilbeyoğlu, açılış konuşması yaptı. Halilbeyoğlu, “Genç Girişimciler ülkemiz ve bölgemizin en büyük umutlarıdır. Böyle bir toplantının ilimizde tertiplenmesi ve İran Ticari Ataşesi’nin de toplantıya iştirak ederek İran-Türkiye ticareti ve ihracat-ithalat taleplerine yönelik bilgi verecek olması son derece önemlidir” dedi.

    GENÇ GİRİŞİMCİLERE YÖNELİK 50 BİN TL HİBE, 100 BİN TL FAİZSİZ KREDİ İMKANI BAŞLADI

    Giresun Ticaret ve Sanayi Odası Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Egemen Öğütçü ise, “Devletimizin genç girişimcilere yönelik 50 bin TL hibe, 100 bin TL faizsiz kredi imkanı başladı. Ve yeni iş kuranlardan 3 yıla kadar Gelir Vergisi alınmayacak olması, bizler için bir fırsattır. Ancak burada bizim gibi işi bilen piyasayı bilen genç ve vizyon sahibi işadamlarımıza iş düşmektedir. Bölgemizin ekonomik yapısı ortadadır. Giresun fındık tarımı ağırlıklı bir iş potansiyeline sahiptir. Ancak son yıllarda tekstil, makine imalatı, içecek sanayi, mobilya, okul sırası vb. sektörlerde üretimler ile ön plana çıkmakta ve gelişme göstermektedir. Giresun OSB’nin ardından Bulancak OSB yatırımcılar için cazip bir fırsat içermektedir. Bu doğrultuda alınacak kararlar ve eylem planları sadece Giresun’un değil, bölgenin ticari yapısına katkı sağlayacaktır” diye konuştu.

    Trabzon Genç Girişimciler Kurulu Başkanı ve Karadeniz Bölge Temsilcisi Tayfun Özlü de, “Bu beşinci istişare toplantımız, katılımların artarak sinerji yaratarak sürmesini ümit ediyor ve bu enerjiyi sizlerde görüyoruz. İran Konsolosluğu yetkilerinin de aramızda olması, ticari açıdan İran pazarı ile ilgili bilgileri bizlere sunacak olmaları genç girişimciler olarak bizim adımıza bir şanstır” dedi.

    “İRAN İLE TÜRK FİRMALARININ ORTAK ÇALIŞMASINI, İTHALAT VE İHRACAT YAPMALARINI İSTİYORUZ”

    Trabzon İran Başkonsolosluğu Ticari Ataşesi Rahman Ghaderi ise, “İran ile Türk firmalarının ortak çalışmasını, ithalat ve ihracat yapmalarını istiyoruz. Bu noktada Karadeniz Bölgesi firmaları bizler için çok önemlidir. Siz genç girişimcilerimizin enerjisi ve vizyonu bizler için değerlidir. İran tarım, halıcılık, enerji alanlarında önemli projeleri bulunan ve talep gören bir ülkedir. Türk firmaları için ülkemizde birçok fırsat bulunmaktadır. Özelleştirme bunların başında gelmektedir. Son iki ayda çeşitli ülkelerden İran’a ticari ziyaretler oldu. Bu iş seyahatlerinin artacağına ve Türkiye’nin bu süreçte önemli kademe oluşturacağına inanıyoruz. Sizlere ticari diyalog ve iş görüşmeleri için kapımız açıktır” açıklamasını yaptı.

    TOBB Kadın Girişimciler Kurul Üyesi Günseli Ocakoğlu da, “Ben aslen Malatyalıyım ancak Karadeniz bana ayrı bir enerji ve umut verdi. Genç girişimcilerin böyle bir yapıda olması sürecin iyi işlediğinin bir işaretidir. İran pazarı ülkemiz için çok önemli. İran’da şu an 100’e yakın AVM inşaatı bulunduğu, hizmet ve giyim sektöründe her geçen gün talebin arttığını biliyoruz. Gıda, giyim sektörlerinde özellikle Karadenizli girişimcilerin ilgisi ve faaliyetlerini birlikte organize etmek ve süreçten fayda sağlamak arzusundayız” ifadelerini kullandı.

    Toplantının açılış konuşmalarının ardından Karadeniz bölgesinde ortak projeler üzerine görüş alışverişinde bulunuldu ve ortak kararlar alındı. Giresun’un ev sahipliğinde yapılan Karadeniz Bölge toplantısına Samsun, Çorum, Tokat, Ordu, Trabzon, Artvin, Gümüşhane ve Rize il başkanları ile yönetim kurulu üyeleri katıldı.

  • Güvenli Bölge İçin İdeal Formül Önerisi

    Suriye’nin kuzeyindeki Afrin ile Kobani kantonları arasında oluşturulması planlanan Güvenli Bölge için sivil toplum örgütleri ve özel güvenlik şirketlerinin aktif olarak görev aldığı bir formül öne çıkıyor.

    Yaklaşık 4 buçuk yıldır devam eden Suriye iç savaşı, 250 bini aşkın kişinin ölümüne, 12 milyona yakın kişinin de evlerini terk etmesine sebep oldu. Türkiye ve Ürdün başta olmak üzere bölgedeki çeşitli ülkelere giden Suriyeli sığınmacılar, her geçen gün daha acımasız koşullarla karşılaşıyor. ‘Uluslararası barış’ amacıyla faaliyet gösteren Birleşmiş Milletler, sığınmacılar için türlü pazarlıklara girişirken bölgede kurulması planlanan Güvenli Bölge tartışmaları ise farklı bir alternatif olarak öne çıkıyor. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Naim Demirel, Suriye’nin kuzeyindeki Afrin ile Kobani kantonları arasında oluşturulması düşünülen Güvenli Bölge’nin önemine vurgu yaptı. Sivil toplum örgütleri ve özel güvenlik şirketlerinin merkezde olduğu bir çözüm hakkında bilgi veren Demirel, “Suriye’de kurulacak Güvenli Bölge için en ideal formül, ulusal ya da uluslararası insani yardım amacıyla çalışan bir sivil toplum kuruluşunun sözkonusu çatışmasız alanda faaliyet göstermesidir. Ancak Güvenli Bölge’ye dair en önemli problemlerden biri de bu alanların güvenliklerinin sağlanmasıdır. Çünkü her an her yerden havadan ve karadan saldırı gelebilir. Havadan saldırıya uçuş yasağı ile engel olunabilir. Bunu Türkiye angajman kurallarıyla sağlayabilir. Esas sorun karadan güvenliğin sağlanmasıdır. Burada Türkiye’nin ya da herhangi bir devletin, devlet olarak bizzat bu işi üslenmesi uluslararası hukukta sorun oluşturur. Bu sebeple güvenli bölgenin güvenliğini sağlayacak güç sivil bir organize olmalıdır. Sivil toplum örgütleri, güvenli bölgenin idari organizesini sağlarken, bu bölgeye karadan silahlı müdahalenin engellenmesini ise sivil toplum örgütlerinin anlaşacakları özel askeri şirketler sağlayabilir. Bu konuda sivil toplum örgütlerine, Türkiye ve diğer ilgili devletlerin yardımı gerekir” diye konuştu.

    GÜVENLİ BÖLGE NEDİR?

    Güvenli Bölge tartışmalarına açıklık getiren Naim Demirel, “Bir devletin sınırları içerisine uluslararası operasyonun yapılmaması için Güvenlik Konseyi’nin karar alması gerekir. Fakat konseyde yer alan Rusya’nın vetosu sonucunda Suriye’de yaşanan iç savaşa ilişkin müdahale kararı alınamıyor. Bu nedenle Uluslararası Hukuk’a uygun bir şekilde başka formüller oluşturulmalı. Güvenli Bölge, Birleşmiş Milletler sisteminde öngörülmüş bir yöntem değildir. Fakat 1990’lardan sonra devletlerin kendi içinde uluslararası nitelikte olmayan çatışmalar yaşanmasıyla siviller hak ihlallerine uğramaya başladı. Bu nedenle de alternatif çözümler arandı. Kuzey Irak’ta, Yugoslavya’da ve Ruanda’da örnek uygulamalar oldu. Silahtan arındırılan ve sivillerin rahatlıkla hayatlarını sürdürebilecekleri alanlar ilan edildi. Bu bölgede insani yardımlarla da sivillerin hayatlarını sürdürmesi sağlandı” dedi.