Etiket: Böcekli:

  • Balıkesir’de çam kese zararlısına böcekli mücadele

    Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde, Orman İşletme Şefliğinde, 10 yıldan beri, ormanlar da giderek artan çam kese böceği zararlısını yiyen ’calosoma sycophanta’ türü böcek üretimine başlandı. Şubat ayında başlayan çalışmalarda bu yıl için 9 bin böcek üretimi hedeflenirken, üretilen ilk böcekler de Madra dağındaki çam kese böceğinin yaygın olduğu alanlara salınarak zararlı ile biyolojik savaş başlatıldı.

    Burhaniye Orman İşletme Şefliğinde boş bir lojman böcek üretim laboratuarı haline getirildi. Şubat ayında doğal ortamdan toplanan ’calosoma sycophanta’ türü böceklerin üretimine 20 Şubatta başlandı. Dün’de 600 adet böcek larvası Balıkesir Orman Başmüdürlüğü Orman Zararlıları ile Mücadele Şube Müdürü Niyazi Aydın’ın gözetiminde Madra dağındaki ormanlara salındı. Böcek üretiminin 20 Mayısa kadar devam edeceği açıklandı. Madra da ormanlara böcek salımına nezaret eden Balıkesir Orman Başmüdürlüğü Orman Zararlıları ile Mücadele Şube Müdürü Niyazi Aydın, ”Ormanlarda en çok görülen çam kese böceğinin biyolojik mücadelesiyle ilgili olarak yetiştirmiş olduğumuz yırtıcı böceklerin bir kısmını bu gün ormana salma işlemi yapıyoruz. Daha önceki yıllarda da bu çalışmalar yapıldı.8-10 seneden bu yana kimyasal mücadeleden tamamen vazgeçildi. Biyolojik, biyoteknik ve mekanik mücadele dışında mücadele yapmıyoruz. Calosoma üretimini geçtiğimiz yıllarda da yaptık. 2017 yılında 10 bin adet calosoma üretildi ve ormanlarımıza salındı. Bu senede, programda bulunan miktardan daha fazla üreteceğiz Programımız 8 bin ama biz 9 bin civarında bir üretim gerçekleştirip ormanlarımıza bırakacağız. Bu gün burada yapmış olduğumuz üretimden 600 adet calosomayı doğaya veriyoruz. Calosoma dediğimiz yırtıcı terminatör bir böcek olup bu çam kese böceğinin erginlerini yemek suretiyle geçinmektedir. Daha önceki yıllarda yaptığımız çalışmalar çok iyi neticeler verdi. Gene aynı şekilde faydalı sonuçlar alacağımızı düşünüyoruz. Çalışmalarımıza bu şekilde bundan sonra da devam edeceğiz” dedi. Orman işçilerinden İbrahim Varoğlu da, ”Bu gün böcek işinde yardımcı olduk. Tırtılları tüketmek için böcekleri saldık Zevkli bir iş yaptığımıza inanıyoruz. Her sene tekrarlanıyor bu olay” dedi. Laborant Hasan Kaya ise, ”Burhaniye Orman İşletme şefliğinde yetiştirmiş olduğumuz larvaları ormanlara saldık. Laboratuvar kurarak bu işleri yaptığımız için gururluyuz. Gençlik sahalarımızı kurtarmak için bu üretimi devam ettirmek istiyoruz”.dedi.

  • İletişim Uzmanı Nilgün Böcekli:

    Çevre Mühendisi ve İletişim Uzmanı Nilgün Böcekli, dünyada yaklaşık 10 yıl önce aynı güzergahta yolculuk edecek şehirler arası yolcularla sürücüleri bir araya getiren ve Türkiye’de de yaklaşık 3 yıldır faaliyette olan ‘BlaBlaCar’ sisteminin sosyolojik olarak ciddi sıkıntılara neden olabileceğini belirtti. Uygulanan sistem ilk bakışta oldukça sosyal ve ekonomik görünse de ilerleyen dönemlerde telafisi olmayan olumsuzluklara neden olabileceğini belirten Nilgün Böcekli, “Avrupa’da bu sistem sosyolojik olarak tartışılmaya başladı. Türkiye’de henüz yeni sayılabilecek bu sistem ile ilgili önlem alınmalıdır” dedi.

    Bir milletin en önemli değerlerinden birinin örf-adetleri olduğunu ve özellikle gençlerin bu sistemle ciddi hatalar yapabileceğini kaydeden İletişim Uzmanı Nilgün Böcekli, Mersin’de yaşanan Özgecan Aslan ve Aydın’da yaşanan Gamze Gürgen cinayetlerini de hatırlatarak, “Bu sistemi kullananların büyük çoğunluğu henüz üniversite çağlarındaki gençler. İyi niyetle de olsa güvenilirliğinin sorgulanması gerektiğini düşünüyorum. Avrupa’da bu sistem sosyolojik olarak tartışılmaya başladı” dedi.

    Çevre Mühendisi ve İletişim uzmanı olarak online sistem ile yapılan iletişimlerde kişinin kişiliğini analiz etmenin çok kolay olmadığını gördüğünü ve bir çok kişinin de bu sistem ile ilk defa karşılaştığı kişilerle aynı araçta uzun yolculuğa çıktığını kaydeden Nilgün Böcekli, “Her milletin kendine has gelenek görenekleri ve kültürü vardır. Bu sistem bizim yaşam tarzımıza uyan bir sistem değil. Sistemi kullanıcılar karşı taraftaki kişiyi ancak paylaştığı bilgilerle tanıyabiliyor. Paylaşılan bilginin de doğru olup olamadığı belli değil. Avrupa topluluğu ile Türk toplumunun anlayış, gelenek görenek ve inanç yapısı arasında çok fark var. Daha çok ekonomik amaçla başlayan bu sistemin ülkemizde ekonomiden daha çok ‘sosyalleşme’ adı altında kullanıldığını görüyoruz. Önlem alınmazsa çeşitli sıkıntılara neden olmasından endişe edilen bu uygulamanın vakit geç olmadan bizde de tartışılması ve bazı tedbirlerin alınması gerektiğini düşünüyorum” diyerek gençleri ve özellikle ebeveynleri uyardı.

  • Çevre Mühendisi Böcekli: Isınırken Hem Zehirliyoruz Hem De Zehirleniyoruz

    Isınma sezonunun başlaması ile birlikte Aydın’da ciddi boyutlara ulaşan hava kirliğinin temel nedeninin bilinçsiz ısınma ve şehirdeki yanlış yapılaşmadan kaynaklandığı belirtildi. Çevre Mühendisi Nilgün Böcekli, katı yakıt ile ısınanların daha duyarlı ve bilinçli olması gerektiğini belirterek “Adeta ısınırken hem zehirliyor hem de zehirleniyoruz” dedi.

    “SOBALARI ÇÖPLÜK NİYETİNE KULLANMAYIN”

    Isınma konusunda da vatandaşların bilinçli ve duyarlı olması gerektiğini ifade eden Çevre Mühendisi Nilgün Böcekli, “Maalesef vatandaşlarımız sobaları, yanmaya müsait her türlü maddenin yok edildiği bir yer olarak görüyor. Bu durum gerçekten ciddi sıkıntı. Ne olur vatandaşımızı ısınırken çevreyi de düşünsün. Zaten Aydın coğrafi yapısı nedeniyle vadide kalan bir şehir olduğundan dolayı kirlilik yaşamaya çok müsait bir şehir. Eğer duyarsızlık devam ederse önümüzdeki günlerde nefes almaya zorlanacağız” dedi.

    Yüksek basınç meteorolojik koşullar nedeniyle Aydın’da son zamanlarda hava kirliliğinin sıkça görüldüğünü özellikle akşam saatlerinde kalorifer ve sobaların ilk yanma saatlerine denk gelen 18:00 ile 21:00 saatleri arasında hava kirliliğinin had safhaya ulaştığını ifade eden Böcekli, “Aydın’da hava kirliliğinin en önemli nedeni fosil yakıt yani kömür tüketiminin çok fazla olmasında kaynaklanıyor. Bunun dışında özellikle merkezi ısıtma sisteminin olduğu binalarda bacalarda filtre ile bu sorun çözülebilir. Baca ve kazan temizlik ve bakımı bu sorunu bir nebze olsun azaltacaktır” dedi.

    “PRİNADA YANLIŞ BİLİNEN DOĞRULAR”

    Aydın’ın en önemli ürünü zeytinin çekirdeğinden yapılan ve Aydın için milli yakıt denilebilecek pirinanın da uygun şartlar taşımadan yakılmasının çevre açısında ciddi sıkıntıya neden olduğunu kaydeden Çevre Mühendisi Nilgün Böcekli, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu ’Bazı tehlikesiz atıkların geri kazanımı tebliği’ gereğince Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca prina tehlikesiz atık sınıfında değerlendirilmiştir. Buna istinaden prina üreticileri lisansa tabi tutulmuş, ancak şu anda Aydın’da hiç bir prina yakıtı üreticisinin geri kazanım lisansının olmadığını biliyorum. Prinanın yakıt olarak kullanılabilmesi için içerisinde maksimum yüzde 1,5 yağ barındırabilir. Bu şartlarda dahi örneğin 30 dairelik bir apartmanda yılda yaklaşık 120 ton pirina yakıldığı varsayıldığında sadece bu apartmanda bir ısınma sezonunda 1800 kilo yağ yakılmaktadır. Bu da ciddi bir çevre kirliliğine yol açar. Bu sorunun da çözümü için prina yakıtı da denetlenmelidir. Vatandaşlarımız da yakıt alırken mutlaka gerekli izin belgelerini görmeli ve yakarken de çevreye karşı duyarlı olmalıdır” dedi.