Etiket: Bize

  • (Özel Haber) Balıkesir Fırıncılar Odası Başkanı Tunç: “Zam bize ait değil”

    Balıkesir Fırıncılar Odası Başkanı Niyazi Tunç il merkezi ve ilçelerde merdiven altı üretim olarak tabir edilen ekmek fiyatlarının 4 liradan 5,5 liraya yükseltiğini ifade ederek, “Ekmeğe yapılan bu zamlarla ilgili olarak odamıza birçok şikayet gelmektedir. Konuyla ilgili olarak odamızın yapılan bu zamlarla ilgili hiçbir bağlantısı yoktur” dedi.

    Balıkesir Fırıncılar Odası Başkanı Niyazi Tunç pazarlarda satılan ekmeğe yapılan zamlarla ilgili olarak birçok şikayet aldıklarını dile getirerek, “Biz fırıncılar odası olarak Türkiye’de küçük esnaf sanatkar olarak geçiyoruz. Türkiye’de bugün dış mihrakların oynadığı oyunlara nazaran hala ekmeğimizi kur yükselişinden önce neyse aynı fiyatla satmaktayız. Ama Balıkesir merkez ve ilçe pazarlarında satılan bu merdiven altı tabir ettiğimiz ekmekler var. Yanında sigortalı işçi çalıştırmıyorlar, istihdama katkıları olmuyor, herhangi bir imalatçı olarak vergi yükümlülükleri yok. Bize vatandaşlardan gelen son telefonlarda pazar yerinde satılan ekmeklerle alakalı yaklaşık yüzde 30’a tekabül eden bir fiyat artışının gerçekleştiğini ve bunun neden kaynaklandığını soruyorlar. Aldığımız bilgilere göre 4 liradan satılıyormuş bu ekmekler 5 lira ve 5,5 liradan satışa başlamışlar. Biz de bu konuyla alakalı olarak oda üyemiz olmadıklarını ve denetim yetkimizin olmadığını söyledik” şeklinde konuştu.

    Pazar yerlerinin denetimlerinin belediyelerde olduğunu söyleyen Tunç, “Ama sonuçta seyyar olarak satılan her şeye belediye bakıyor. Üretim yönünden de Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlükleri bakıyor. Vergiyle alakalı bölüme de gelir idareleri bakıyor. Şu an bence yanlış bir politika izliyorlar, hem ruhsatsız çalışıyorlar hem vatandaşa fahiş fiyatta ekmek satmaya uğraşıyorlar. Biz onları unutmuştuk bile bizi vatandaş arayınca aklımıza geldi. Biz halkımıza daha sağlıklı daha hijyenik ekmek nasıl üretebiliriz biz onun çabasındayız. Bu konuda bize çok telefonlar geldi. Ondan dolayı bunu da halkımızla paylaşalım istedik” dedi.

  • Bakan Eroğlu: “Dost gözükenler dahi bize paramızla silah vermiyor”

    Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Dost gözükenler dahi bize paramızla silah vermiyor. Ama PKK’ya, YPG’ye tırlarca, beş bin tır silah yığıyor” dedi.

    Manisa’da 46 milyon 803 bin liralık yatırımların temelini atacak olan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, temel atma töreni öncesi AK Parti Salihli İlçe Teşkilatını ziyaret etti. Partiler tarafından karşılanan Bakan Eroğlu’na AK Parti Manisa Milletvekilleri Murat Baybatur ve İsmail Bilen ile İl Başkanı Berk Mersinli eşlik etti.

    AK Parti Salihli İlçe Başkanı Selçuk Dinç, ziyarette Bakan Eroğlu’na hediye paketi verip, kentin genel durumu hakkında bilgi verdi. Manisa’ya büyük yatırımlar yatıklarını belirten Bakan Eroğlu, “Yapmaya devam ediyoruz. Kısacası hayal edilemeyecek yatırımlar devam ediyor. Biz hükümet olarak Manisa’ya 25 milyonluk yatırım yaptık. Manisa’da çok büyük muazzam dönüşüm var. Daha önce doğru dürüst, baraj ve gölet yoktu, ancak biz çok sayıda baraj ve gölet inşa ettik” dedi.

    “Göktürk uydusunu gönderen biziz” diyen Bakan Eroğlu, “Artık silahımızı dahi kendimiz üretiyoruz, eğer bunları yapmasaydık, çünkü dost gözükenler dahi bize silah vermiyor. Dost gözüken ülkelerden paramızla bile silah alamıyoruz. Ama PKK’ya, YPG’ye tırlarca, beş bin tır silah yığıyor” dedi.

    Bakan Eroğlu, daha sonra Salihli’den ayrıldı.

  • AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş: “Recep Tayyip Erdoğan’ı bu ülkede başkan yapmadan bize uyku haramdır”

    AK Parti Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, “Recep Tayyip Erdoğan’ı bu ülkede başkan yapmadan bize uyku haramdır. Bize çoluk çocuğumuz, ailemiz haramdır” dedi.

    Bolu’da, AK Parti İl Teşkilatı’nın düzenlediği milletvekili aday tanıtım toplantısı ve iftar yemeğine katılan AK Parti Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, iftar yemeği öncesinde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin bazı projeleri iptal edeceği yönündeki açıklamalarını eleştirdi.

    Konuşmasında CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye yönelik sert eleştirilerde bulunan Ataş, “Aslında ellerinden gelse havalimanı projesini de iptal ettirirler ama güçleri yetmiyor. Çünkü, proje bitmek üzere” diyerek, “Ana muhalefetin cumhurbaşkanı adayı, lideri ve diğer cumhurbaşkanı adayları konuştukları zaman ne konuşuyorlar? Özellikle ana muhalefet partisinin adayı ne diyor? ‘Cumhurbaşkanı olursam yerli otomobil projesini iptal edeceğim, diyor. Cumhurbaşkanı olursam Kanal İstanbul projesini iptal edeceğim, diyor. Aslında ellerinden gelse havalimanı projesini de iptal ettirirler, ama güçleri yetmiyor. Çünkü, bitmek üzere proje. Onlar yabancı güçlerin içerideki işbirlikçilerinin sözcüleridir diye niye diyoruz? Onlar, bu sözleri söyleyemedikleri için ülkedeki temsilcileri olan cumhurbaşkanı adayı onların sözcülüğüne soyunmak sureti ile bu şekilde konuşmaya mecbur kalıyor. Geziciler de öyle dememişler miydi? 3. Boğaz köprüsü ihalesi, enerji ihaleleri iptal edilsin, 3. Havalimanı ihalesi iptal edilsin demiyorlar mıydı? Şimdi kendi ayakları üzerinde duran, ekonomik olarak bağımsızlığı devam etmiş, IMF’ye olan borcu sıfırlamış bir Türkiye’yi niye hazmedemiyorlar anlayabiliyor musunuz?” dedi.

    “Bölgesinde söz sahibi olan Türkiye’yi arzu etmiyorlar”

    Ataş, Türkiye düşmanlarının planlar yaptıklarını ve Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek istediklerini kaydederek, “Özellikle şu son dönemde büyüme oranı ile dünya şampiyonu olan ülkemizi hazmedemeyen çevreler, 24 Haziran seçimleri sonrasında yeni yönetim sistemi ile nasıl bir Türkiye’yi inşa edeceğimizi, dışımızdaki Türkiye düşmanları bizden çok daha iyi biliyorlar. Bildikleri için de Türkiye üzerinde bir takım sinsi planlarını 24 Haziran seçimlerinde yapmaya çalışıyorlar. Ne istiyorlar Türkiye’den? Türkiye’den istedikleri şey şudur: Geçmişte olduğu gibi IMF’ye mahkum olan bir Türkiye olsun. Kendi ayakları üzerinde duramayan bir Türkiye olsun. Emir ve talimatları milletten değil, dışarıdan alan bir Türkiye olsun. Kendi sağlık sistemini bağımsızca yönetemeyen bir Türkiye olsun. Ekonomik olarak kendilerine diz çöken bir Türkiye olsun istiyorlar. Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek istiyorlar. Türkiye’nin önünü kesmek istiyorlar. Bölgesinde söz sahibi olan Türkiye’yi arzu etmiyorlar. Yapılmak istenen budur. Onlara verilecek en güzel cevap 27 günlük seçim süreci boyunca, vallahi billahi bize uyumak haramdır. Recep Tayyip Erdoğan’ı bu ülkede başkan yapmadan bize uyku haramdır. Bize çoluk çocuğumuz, ailemiz haramdır. Eşimiz, dostumuz haramdır. Bu seçim farklı bir seçimdir. Bu seçim ülkemizin gelecek 100 yılını şekillendirecek en önemli dönüm noktalarından bir tanesidir. Onun için işimizi sağlam tutmamız lazım” şeklinde konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Ülkemize silah doğrultan son teröristi de imha edene kadar bize durmak yok”

    Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da Avrupalı Türklere seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkemize silah doğrultan son teröristi de imha edene kadar bize durmak yok” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bosna Hersek’in Başkenti Saraybosna’da düzenlenen UETD 6. Genel Kurulu Toplantısı’nda Avrupalı Türklere seslendi. Konuşmasına Türklerin, Avrupa’ya önce gurbetçi işçiler olarak gidip daha sonrasında çalışarak orada bir hayat kurduğunu hatırlatarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kıtada yaşayan kardeşlerimize gurbetçi değil Avrupalı diyoruz. Dün acı vatanda olan Avrupa bugün artık yeni yurt haline geldi” dedi.

    Türklerin Tarih boyunca çok farklı coğrafyalara göç ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün dünyanın pek çok yerinde Türk kökenli insanların olduğunu vurgulayarak, “Milletimizi yeniden geçmişiyle kültürüyle değerleriyle buluşturduk. Üzerinde önemle durduğumuz hususlardan biri Avrupalı Türklersiniz” ifadelerini kullandı.

    “Dininize ve dilinize çok iyi sahip çıkın. Bunları kaybettiğinizde kaybolursunuz”

    Türkiye’de önceki yönetimlerin Türkiye tarihinde Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini yok saydığını vurgulayan Erdoğan, “CHP’si döneminde milletimizin tarihi ile bağlar kopartılmaya çalışıldı. Anadolu’da binlerce yıl önce yaşamış uygarlıkları öğrenirdik. Birden 20.yy’a gelirdik. Aradaki bin yıllık önem yoksa sayılıyordu. Selçuklu ve Osmanlı afaki konu gibi anlatılırdı. Medeniyetimizin ve tarihimi yok sayan bu anlayışı biz yıktık” şeklinde konuştu. Avrupa’da yaşayan Türklerin kültürlerini kaybetmemesi gerektiğini söyleyen, “Dininize ve dilinize çok iyi sahip çıkın. Bunları kaybettiğinizde kaybolursunuz. Çocuklarınıza anadillerini en iyi öğretmenin yanında bulunduğu ülkenin en iyi eğitimi almasını sağlayın” dedi. Yurt dışında yaşayan Türkiye vatandaşların gümrüklerin yanı sıra artık büyükelçiliklerde de oy kullanabildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasinin en temel unsuru olan seçme hakkınızı rahatça kullanabilmeniz için gümrüklerin yanı sıra yurtdışı temsilciliklerinde de sandıklar kurduk. Bizden öncekiler niye yapmadınız bunları? Biz milletimizin demokratik haklarını savunuyorduk onun için” şeklinde konuştu.

    “Benim bacım, o Nene Hatun, Şerife Bacı oldu ve Türk bayrağını o alçağa, o namussuza kaptırmadı”

    PKK terör örgütünün Avrupa’daki yapılanmasını eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK yandaşlarının bir Türk kadınının elinden Türk bayrağını almaya çalıştığı olayı hatırlatarak, “PKK’lı teröristler onun elinden Türk bayrağını almaya yeltendiler. Ama o benim bacım, o Nene Hatun, Şerife Bacı oldu ve Türk bayrağını o alçağa, o namussuza kaptırmadı. Bu alçakların bizim hanım kardeşlerimize bile gücü yetmez bırakın erkekleri uğraşmayı” dedi. 24 Haziran’da yapılacak seçimlerin Türkiye için önemini vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de yapılan yatırımlara değinerek, “Cumhurbaşkanı bazı adayları Türkiye’de neler olup bittiğini bilmese de onlara adres olarak sizi veriyorum” şeklinde konuştu.

    “Türkiye bu dönemki mücadelesi ile ikinci bir kurtuluş savaşı veriyor”

    Gezi Parkı olaylarına, 17 Aralık sürecine, 15 Temmuz darbe girişimine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu öyle bir dönemdeki, en yakınlarımıza bile hakikati anlatmakta zorlandığımız oldu” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin tüm bu süreçlerden başarı ile çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye bu dönemki mücadelesi ile ikinci bir kurtuluş savaşı veriyor” dedi. Suriye’de yapılan operasyona değinen Erdoğan, “Ülkemize silah doğrultan son teröristi de imha edene kadar bize durmak yok” şeklinde konuştu.

  • Ruhani: “Amerikan idaresinin anlaşmalardan çekilmesi, bize getirdiği tehdidi ortaya koyuyor”

    İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD’nin çok taraflı nükleer anlaşmadan geri çekildiklerini ilan ettiğini belirterek, “Bu Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyinin desteklediği bir anlaşmaydı. Bu tek taraflı çekiliş, bunun yanında başka anlaşmalardan da çekilmenin yanı sıra özellikle yeni Amerikan idaresinin bize getirdiği tehdidi ortaya koyuyor” dedi.

    İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) İslam Zirvesi Konferansı Olağanüstü Toplantısı İstanbul Kongre Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı konuşmayla başladı. Toplantı kapsamında söz almak isteyen liderler konuşma yaptı. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, “Bugün 70 yıllık bir soykırımın son noktalarını yaşıyoruz. Dünyanın gözyaşlarının önünde uluslararası topluluğu insan onurunu yıkarak ve aynı zamanda tüm küresel değerleri aşağılayarak tehdit ediyorlar. Bir taraftan yüzbinlerce masum en temel insan haklarından mahrum olarak yaşamaya mahkum ediliyor. Bu demokrasi adı altında ifade edilen bir uygulama. Batı ülkeleri ise işgal kuvvetlerinin işgalini gerekçelendirmeye çalışıyorlar. Bu konuda Amerikan idaresi büyükelçiliğini kutsal topraklara taşımaya karar veriyor ve taşıyor. Uluslararası kararları ihlal eden bu keyfi hareket Siyonist rejimin bir başka cinayeti daha işlemesinin sonucunu beraberinde getiriyor. Beyaz Saray bu anlamda uluslararası düzeni ihlal etmeyi herhangi bir şekilde utanmadan gerçekleştireceğini bize gösterdi. Büyükelçiliğini taşınmasında birkaç gün önce Amerikan Başkanı küresel güvenliği bir başka tehdit etti. Uluslararası anlaşmaların ihlal edilebileceğini bir kez daha gösterdi. Çok taraflı nükleer anlaşmadan geri çekildiklerini ilan etti. Bu Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyinin desteklediği bir anlaşmaydı. Bu tek taraflı çekiliş, bunun yanında başka anlaşmalardan da çekilmenin yanı sıra özellikle yeni Amerikan idaresinin bize getirdiği tehdidin boyutlarını net bir biçimde ortaya koyuyor. Küresel anlamda barışa ve güvenliğe ne kadar büyük bir tehdit oluşturduğunu bir kez daha görmüş olduk. Kara Pazartesi’de yaşanan direnç Filistin’deki yeni neslin kendi haklarının bilincinde olduğunu bize gösterdi. Hiçbir şekilde bun terk etmeyeceğini ve bununla ilgili pazarlık etmeyeceğini gösterdi. Bu nesil burada işgal kuvvetlerinin vahşi hareketlerine karşı direnebileceğimizi ayakta durabileceğimizi gösterdi. Bu bütün dünyaya günlerden sonra Müslüman İslam’ın doğuşunda düşmanlarına nasıl direndilerse Filistinlilerde aynı şekilde bu haklarını koruyabileceklerini, buna karşı direneceklerini gösterdiler. Bu direnç aynı zamanda bir ümit yeşertti. Şuanda Filistin’deki direnç oradaki kadınlara ve erkeklere ait değil. Aynı zamanda dünyanın her çapında özgürlük savaşçısı olan herkesin bilincinin uyandığını görüyoruz” dedi.

    “Siyonist rejimin kullandığı nükleer silahların uluslararası barışa tehlike getirdiğini düşünüyoruz”

    İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısıyla İslam dünyasının işgaller karşısında nasıl bir araya geldiğini ortaya koyulduğunu söyleyen İran Cumhurbaşkanı Ruhani, “Burada Siyonist düşmanı bir kez ve son kez İslam dünyasının ve ümmetin işgallere karşı nasıl bir araya gelebileceğimizi gösteriyoruz. Bu anlamda bir direnç hareketini ortaya çıkartmak için bir araya geldik. Tekrar ve tekrar direnç mesajını tekrarladık. Siyonistler bu çerçevede başkalarının fısıltılarını baskı altına almış olmasalardı ve bunu güçlü bir şekilde korumaya çalışmış olmasaydık. Bu vahşi saldırıya karşı direnmeseydik. İsrail burada bir grup birleşmiş olduğunu anlamasaydı bu tür suçu özgürce gerçekleştiremezdi. Şu önerilerimi sunmak istiyorum. Birleşmiş Milletlerin özel bir oturum gerçekleştirmesini ve Amerika’nın almış olduğu yasadışı kararı Siyonist rejimin işlediği suçların burada değerlendirilmesini öneriyoruz. Uzmanlardan oluşan bir grup bir araya gelip yasal siyasi ve ekonomik uzmanların bir araya geldiği toplantıyla çözümlerin ortaya çıkarılabileceğini umut ediyoruz. Yeni yasadışı kararların alınmasını bu anlamda önlemiş oluruz. Uygun siyasi, ekonomik ve ticaret önlemlerinin alınmasını gerektiğini düşünüyoruz. Müslüman hükümetlerin ve dünyanın özgürlükçü bütün hükümetlerin siyasi ve ekonomik ilişkilerini gözden geçirmesini öneriyoruz. Bütün bağlantılarını kesmesini öneriyoruz. Siyonist şirketlerin mallarına ve hizmetlerine yaptırım uygulanmasını öneriyoruz. Bu çerçevede Trump’ın almış olduğu yıkıcı kararında karşısında durmuş olacağız. Kolektif bir biçimde hareket edebilmemiz için insani yardım için mekanizmaların geliştirilmesi gerekiyor. Siyonist rejimin kullanmış olduğu nükleer silahın uluslararası barışa tehlike getirdiği düşünüyoruz. Özellikle Batı Asya bölgesinde bu bölgenin nükleer silahlardan arındırılmasının daha önce, İran tarafından önerilen bu teklifin gündemin ilk sıralarına taşınmasını ve İslam ülkelerinin bunu değerlendirmesini istiyoruz. Tek taraflı Ramazan ayının son Cuma Gününü Filistin halkının desteklenmesini ve İsrail’in işlediği suçlara yönelik bir gün olarak istiyoruz. Biz bu çerçevede birlikte hareket edebilirsek, birlikte faaliyet içinde olabilirsek, birlikte katkı da bulunabilirsek bölgeyi oluşturabiliriz. Gereksiz savaşlardan bölgemizi koruyabiliriz. Onlara karşı direnebiliriz. Engin ve hassas Ortadoğu’yu daha geniş anlamıyla bu bölgeyle özellikle dinlerin beşiği haline getirebilir ve bunu sürdürebiliriz” diye konuştu.