Etiket: Bitmiyor

  • Kayısı üreticilerinde çözüm bitmiyor

    Malatya’da üreticiler kayısısını daha yüksek fiyattan satmak için şehirlerarası yolların kenarlarına tezgah açtılar.

    Türkiye’deki ve dünyadaki kayısı üretiminin önemli bir bölümünün sağlandığı Malatya’da, ürününü daha yüksek fiyattan satmak isteyen üretici, çözümü şehirlerarası yolların kenarına tezgah açmakta buldu.

    Hasadı yapılmış sararmış kayısıları Malatya- Ankara yolu üzerindeki Tavşan Tepe mevkinde açtığı tezgahta 6 TL’den satışa sunan üretici Tugay Özdemir, kazancından memnun olduğunu söyledi.

    Üretici Özdemir’in tezgahında sadece kayısı bulunmuyor. Kayısının her çeşidinin hediyelik hali, Yeşilyurt kirazı ve karpuz da şehirlerarası yolda gelip geçen yolcuların beğenisine sunuluyor.

    “Kayısının kilosu 6 liradan satıyoruz”

    Tezgahtaki kayısının kendi bahçesinin ilk mahsulleri olduğunu söyleyen Tugay Özdemir, “Kayısıları hemen buranın arkasında bulunan kendi bahçemizden topladık. Kayısılarımızın bir bölümünü silkeledikten sonra burada tezgahta satıyoruz. Yolculuk esnasında görüp, dikkatini çeken yolcular gelip tezgahımızdan alışveriş yapıyor. İşlerimiz Allah’a şükür iyi. Kayısının kilosu 6 liradan satıyoruz” dedi.

    “Kayısı dışında Malatya Yeşilyurt’un kirazını da satıyoruz”

    Özdemir, tezgahta kayısı dışında başka meyveler de sattığını ifade ederek, “Burada kayısı dışında Malatya Yeşilyurt’un kirazını da satıyoruz. Onun dışında yine Malatya kayısısının hediyelik paketteki şeklini de satıyoruz. Birde karpuz var. Bu meyveleri satıyoruz. Bittikçe tazelerini ekliyoruz. Vatandaşın ilgisinden memnunuz” diye konuştu.

  • Türkiye’nin mesaisi bitmiyor

    Ajans Press’in derlediği verilere göre haftalık 50 saat ve üzerinde çalışanların oranının Türkiye’de yüzde 43’ün üzerinde olduğu saptandı.

    Medya takibi kuruluşu Ajans Press, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) verilerini derleyerek dünyanın en uzun mesai yapan ülkelerini çıkardı. Ajans Press’in derlediği verilere göre haftalık 50 saat ve üzerinde çalışanların oranının Türkiye’de yüzde 43’ün üzerinde olduğu saptandı.

    OECD verilerini yıllık olarak inceleyen medya takip ajansı, yıllık ortalama çalışma süresinin bin 765 olarak belirlenmesine rağmen ülkemizde toplam çalışma süresi bu rakamın 90 saat üzerinde yer aldı. Türkiye’de haftalık yasal çalışma süresi 45 saat ancak her çalışan ortalama dört saat daha fazla mesai yapıyor. Araştırmaya göre işverenler, çalışma süresini haftanın farklı günlerine bölebilirken bu çerçevede sürelerin eşit olması gerekmiyor. İşverenlerin işçiden onay alması halinde pazartesi günleri 9, salı günleri 7, çarşamba günleri ise 10 saat işçi çalıştırabiliyor.

    Basına yansımaları

    Verilerin medya sonuçlarını da inceleyen Ajans Press, 2017 yılında mesai saatleri ve düzenlemelerle ilgili 2 bin 61 yazılı basın yansıması tespit etti. Geçtiğimiz yılın aynı diliminde ise bin 845 haber yapıldığı belirtildi. Bu sonuçlar medyanın bir yıl içerisinde mesai saatlerini daha fazla gündemine taşıdığının bir göstergesi sayıldı. Haftada ortalama 50 saat üzeri çalışan ilk beş ülke sıralamasında Türkiye zirvede yer alırken, Türkiye’yi sırasıyla Meksika, Güney Kore, Japonya ve Avustralya izledi.

  • Bakan Çavuşoğlu: “Yalanı da bitmiyor mübareğin”

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Hayır için çalışanlar 18 madde üzerinden gitmiyorlar da yalan söyleyerek kampanya yapıyorlar. Ben utanmaya başladım. Kılıçdaroğlu’nu, görünce dinleyince vallahi utanıyorum. Bir genel başkan, bir siyaseti bu kadar yalan söyler mi? Dua ediyorum yalanı bitsin belki doğruyu söyler diye. Yalanında bitmiyor mübareğin bitmiyor” dedi.

    Memleketi Antalya’da bulunan Çavuşoğlu, referandum çalışmaları kapsamında Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ni(AESOB) ziyaret etti. AESOB Başkanı Adlıhan Dere tarafından karşılanan Çavuşoğlu, daha sonra toplantı salonunda esnaflara hitap etti. Burada konuşan Çavuşoğlu, her zaman esnafı can kulağıyla dinlediklerini ifade ederek, nutuk atıp gitmediklerini söyledi.

    Esnafa yapılan desteklerin devrim gibi olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, “KOBİ’lerin son derece dinamik olması ve devletin bu anlayışla esnafın yanında olmasıdır. Birçok borcun taksiti, vergi taksiti, tevellüd faizlerin silinmesi gibi bunların hepsi çok önemli desteklerdir. Vergilerini düzenli ödeyenlere yüzde 5’ine indirim uyguluyoruz. Taksi, minibüs ve servislerde ÖTV’nin kaldırılması. Buralarda hem esnaf hem de bu araçları kullanan vatandaşlarımız rahat ediyor. Esnafımızı güçlü ve dinamik tutmaya devam edeceğiz. Tüm kooperatiflerimiz kendilerine aktarılan paraları bitiriyor” diye konuştu.

    “Hani muhtarlık kapanıyordu”

    Muhtarların bundan sonra maaşları asgari ücret seviyesinde sigorta prim ve stopaj gibi vergilerini devlet tarafından karşılanacağını dile getiren Çavuşoğlu, “Her muhtar devletin güvencesinde olacaktır. Parası olsun olmasın. Silah vergisi vardı, onu da dikkate aldık. Antalya’da muhtarlar bir şey gündeme getiriyor, Cumhurbaşkanımız duyuveriyor hemen muhtarlara müjdeyi verdi. Hani muhtarlık kapanıyordu ne oldu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öyle söylüyor. Diğer tarafa gidiyor televizyona çıkıyor, onun rakibi Yalova Milletvekili lokantaları kapatılacaklarmış. Kim kapatacak da kapattıracağız. Öylesine uyduruyorlar ki. Türkiye güçlendikçe hep birlikte güçleneceğiz. Türkiye’nin büyümesine hep birlikte katkı sağlayacağız. Geleceğimizden emin olalım” ifadelerine yer verdi.

    “İki sistem olmaz”

    Türk insanının çalışkan olduğunu sadece ayağındaki prangaları kırması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, “Kedimize ve devletimize güvenimizin tam olması lazım. Ne zaman hamle yapsak, ‘dur bakalım’, ne zaman mesafe katetsek kargaşa. Milletin seçmediği aktörler devreye giriyor. Kriz üstüne kriz. Biz bunları hak ettik mi, milletin ne suçu var. Bizde neden istikrar yok. Demokrasinin güçlü olabilmesi için sistemimizin net olması lazım. İki sistem olmaz, idarenin başına bir kişi olur. İki kişi aynı işi yaparsa kavga olur. Aile şirketleriniz var, kurumsallaşan büyür. Kurumsallaşmayan aile şirketlerinin yüzde 90’ı batıyor. Kimin görevi ne yapacağı belli olmazsa ülke de böyle battı battı. 50 tane banka battı. Son 15 yılda hiç banka battı mı? Bankacılar tefeci mantığıyla çalışamaz. Ama bizim bugün Türkiye’de yaptığımız en önemli şeylerden biri kredi kefalet fonları ile esnaf ve işletmelerimizi kefil aramamadan ipotek aramaktan kurtardık. Riski devlet üstleniyor” diye konuştu.

    “Kılıçdaroğlu okusa evet der”

    “Cumhurbaşkanlığı ve parlamenter sistem başbakanlık sistemi birlikte gitmez” diyen Çavuşoğlu, “Geçmişte kavgalar çok oldu. 15 yıldır kavga olmadıysa Sezer’e sabretmemizdir. Kolay olmadı. Ülkemizin geleceği için sabrettik. Kılıçdaroğlu ne güzel söyledi. Okumamış galiba, yarın Cumhurbaşkanı başka partiden, başbakan başka patiden çok büyük kriz olur, o yüzden hayır diyorum. Ah Kılıçdaroğlu ah. Bir anlasan bizim Türkiye için neler yapmaya çalıştığımızı, bir okusan, baştan sona okusun büyük olasılıkla Kılıçdaroğlu’da evet diyecek. Bir kere okusun, korkuyor. Okurlarsa içine girerlerse inanarak anlatamazlar” ifadelerine yer verdi.

    “Parti araçtır”

    Vatandaşın geleceğini düşünen herkesin Türkiye’nin geleceğinin başkanlık sisteminde olduğunu söylediğini kaydeden Çavuşoğlu, “Partili olmak tarafsız olmamak anlamına gelmez. Partiler araçtır. Seçildikten sonra tarafsız olacaksınız. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın , ‘Hizmet ederken partizanlık yapmayın yaparsanız affetmem” sözü var. Çünkü hizmet halka gider” diye konuştu.

    “Halkın koalisyonu olacak”

    Bu sistemde sistemi netleştirip, koalisyonları engelleteceklerini aktaran Çavuşoğlu, “Geçmişte koalisyonların faturası ağır oldu. Tekrar seçim tekrar koalisyon. Bu koalisyonlar olmasaydı, 40 bin doların üzerinde olurduk. Zenginliğimiz heba oldu gitti. Koalisyon olacak mı, olmayacak mı diye bu dertlere düşmemize gerek yok. Vatandaş yüzde 51’le hükümeti kuracak. Vatandaş seçimle iş başına getirecek, hükümeti kuracak. Halkın koalisyonu olacak” dedi.

    “Yalanı bitmiyor mübareğin”

    Hesap verilebilir bir sistemde tek adamlığın olmayacağını vurgulayan Çavuşoğlu, “5 seneden seneye vatandaşın huzuruna çıkılan yerde tek adamlık olmaz. Ama bu halkın huzuruna ömür boyu çıkacaksın anlamına gelmez. Parlamenter sistemde 20 kez başbakan olabilirsin, bir tek bizim partide olmazsın. Bizim partide 3 dönem kuralı var. Recep Tayyip Erdoğan kendisini ve arkadaşlarını kısıtlayan tek liderdir. Genel Başkanlık 3 dönem. Şimdi indir Kılıçdaroğlu’nu indirebilirsen. İndir başka bir partinin genel başkanını indirebilirsen. Kendi kendini sınırlayan adam diktatör mü, tek adam mı olur. Erdoğan, istişare etmeden hiçbir karar almaz. Yeni sistemde de milletin huzuruna iki dönem çıkabilirsin. Böyle sistemden tek adam olur mu? Bugün Türkiye tüm zorluklara rağmen yoluna devam ediyorsa, Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderimiz olduğu için dik durabiliyor” ifadelerini kullandı.

    “Yalanı bitmiyor mübareğin”

    Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti:

    “Türkiye’nin geleceğinde sistem öne çıkmalı şahıslar değil. Bu sistemde kendini düşünen Cumhurbaşkanı, bu sistemi öper başına koyar. Vatanını ve milletini düşünen her siyasetçi de esas önemli olan sistem der kendisini değil, sistemi güçlendirir. Yeni sistem Recep Tayyip Erdoğan sonrası Türkiye için var. Bu sistem Türkiye’nin sigortasıdır Recep Tayyip Erdoğan sonrası. Neden hayır için çalışanlar CHP özellikle. Veya PKK veya Avrupalılar. Hayır için çalışıyorlar ne diyorlar, ‘Atatürk olsaydı hayır’ der. Atatürk’ün Nutuk’unda var. Sen nerden biliyorsun Atatürk’ün hayır diyeceğini. Niye Atatürk’ten geçiniyorsun, sen kimsin hem. Gazetelerine Almanya’da Avrupa’da başlık atıyorsun, ‘Atatürk olsaydı hayır derdi’ diye. Neden neden. Hayır için çalışanlar bu 18 madde üzerinden gitmiyorlar da yalan söyleyerek kampanya yapıyorlar. Ben utanmaya başladım. Kılıçdaroğlu’nu, görünce dinleyince vallahi utanıyorum. Bir genel başkan, bir siyaseti bu kadar yalan söyler mi? Dua ediyorum yalanı bitsin belki doğruyu söyler diye. Yalanında bitmiyor mübareğin bitmiyor. Çok zengin bir alanı var. Danışmanları da iyi çalışıyor galiba. İnsan biraz sıkılır. Neden bu 18 maddenin içine girmiyorsun.”

    Muharrem İnce’ye tepki

    CHP’lilerin Antalya’daki Ruslara giderek 16 Nisan’da evet çıkması durumunda farklı şeylerin yaşanacağını anlattığını aktaran Çavuşoğlu, Rus konsolosun endişeyle İl Başkanlığına geldiğini söyledi. Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

    “Ruslara gidip durumu anlattık. Bu kadar mı düştünüz, bu kadar mı acizleştiniz? Genel Başkan adayları var Muharrem İnce, yalanları artınca karşısındaki kişi dayanamadı. ‘Göster bana kardeşim bu söylediklerini’ dedi. Sağa sola baktı, ‘Ben yanımda değişikleri getirmedim’ dedi. Yine küstahlık yaptı ve ‘Ben okusam halk burada anlamaz’ dedi. Bunların bakışı hiç değişmedi, halk anlamaz, halkın kafası basmaz, halk cahil. Makarna verirsin oy alırsın diyor. Sen de iki kat makarna ver oy alabileceksen madem. Bir de Cumhuriyet elden gidiyor diyor. Cumhuriyet nereye gidiyor? Esas dertleri Cumhuriyet’in kendi tekellerinden gitmesi. O istiyor ki azınlık olarak çoğunluğu ben yöneteyim. Geçti bunlar, çalış, hizmet et, inandır milleti.”

    AK Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer, dünyanın neresinde olursa olsun Bakan Çavuşoğlu’nun Antalya’nın sorunlarıyla yakından ilgilendiğini dile getirdi. İdeoloji partisi olmadıklarını dile getiren Sümer, “AK Parti hizmet partisidir. Proje ve hedeflerimizle hizmet siyaseti ile geldik Siyaset yeninden şekillenecek. 16 Nisan bu ülke için yeni bir milat. 18 maddede asıl değişiklikle istikrar ve çok başlılığın oradan kalkmasıdır. Milletimizin desteğiyle inşallah başkanlık sistemini hayata geçireceğiz. 16 Nisan’da istikrarı kalıcı hale getireceğiz” dedi.

    AESOB Başkanı Adlıhan Dere, Rusya ile yaşana uçak krizinin ardından yaşanan sorunların yavaş yavaş çözüldüğünü belirtti.

    Ukrayna ile vizesiz seyahat ve Rus krizinin çözülmesinin ardından Antalya’ya gelen turist sayısında ciddi bir artış olduğunu kaydeden Dere, hükümet tarafından esnafın sorunlarının çözülüp, taleplerinin dikkate alındığını vurguladı.

    Konuşmaların ardından Dere, Bakan Çavuşoğlu’na plaket takdim etti.

  • Fransa’da gençlerin gösterileri bitmiyor

    Fransa’da geçtiğimiz hafta bir gence copla cinsel istismarda bulunulmasının ardından başlayan protesto gösterileri devam ediyor.

    Fransa’da polisin geçtiğimiz haftalarda 22 yaşındaki bir gence copla tecavüz etmesini ve polisin gençlere yönelik şiddetini protesto etmek için başkent Paris ve banliyölerinde başlayan gösteriler son iki haftadır aralıksız sürüyor. Paris’in 18’inci bölgesinde yüzlerce genç polis şiddetini protesto etmek için bir araya geldi. Polis, başkent Paris’in farklı noktalarında düzenlenen gösterilerde olağanüstü hal kapsamında sıkı güvenlik önlemleri aldı. Gösteri alanına girenlerin üzerini ve çantalarını arayan polis, patlayıcı veya iş yerlerine zarar verecek demir çubuk benzeri yabancı maddelere el koydu. Gösterinin yapılacağı meydana çıkan tüm cadde ve sokaklar ise jandarma ve polis tarafından trafiğe kapatılırken, polis izinsiz olarak yürüyüş yapmak isteyen göstericilere de engel oldu. Gösteriye katılan gençler sık sık “Adalet istiyoruz”, “Theo’ya şiddet uygulanan polislerin cezalandırılmasını istiyoruz”, “Polis şiddetine son”, “Polis cinayetleri son bulsun” sloganları attılar.

    Fransa İçişleri Bakanı Bruno Le Roux, Paris’te polisin bir gence cinsel saldırıda bulunmasının ardından başlayan protestolar sonucu başkent banliyölerinde başlayan gerginliğin hala sürdüğünü bildirdi. Paris’in Aulnay-sous-Bois banliyösünde kimlik kontrolü esnasında polis tarafından cinsel saldırıya uğrayan Theo’ya 60 gün iş göremez raporu verilmişti. Saldırıya ilişkin açığa alınan 4 polisten biri hakkında “cinsel saldırı”, diğerleri hakkında ise “kasten şiddet uygulamak” suçundan soruşturma açıldı.

    Öte yandan, Fransız aşırı sağ parti Ulusal Cephe lideri ve Cumhurbaşkanı Adayı Marine Le Pen, ülkede polis şiddetine karşı düzenlenen gösterilerin yasaklanması gerektiğini savunuyor. Le Pen, partinin resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, “Ülkemizde olağanüstü hal yasası uygulanırken, bu gösteriler sistematik şekilde devam ederek şiddet ve nefret aşılanıyor. Hükümetin düzeni sağlamak için protestoları yasaklamamasını anlamış değiliz” ifadelerini kullandı. Gösterilerde polis ve polis güçlerine hakaret edildiğini dile getiren Le Pen, yetkililerden büyük bir güvenlik riski taşıyan protestolar hakkında yasaklama kararı almasını istedi.

  • (Özel haber) Bu topun yararları saymakla bitmiyor

    Kadınların son yıllarda en sık kullandığı spor türlerinden biri olan pilates, artık sadece duruş bozukluklarına değil, kilo verip şekillenmeye de yardımcı oluyor.

    Kadınların kullandığı en popüler egzersiz programı olan pilates, şimdilerde kilo vermek ve şekillenmek için de kullanılmaya başladı. Normal pilatesten daha farklı şekilde yapılan bodybuilding pilates, daha çok kalori harcayarak vücudun kilo dengesini korumakta yardımcı oluyor. Pilates topları ve minder üzerinde yapılan egzersizler zor olduğu kadar eğlenceli de geçiyor.

    “Duruş bozukluklarına ve ağrılara iyi geliyor”

    Eskişehir’de bir spor salonunda Bodybuilding Pilates Eğitmenliği yapan Nazlı Ada Turgut, bu pilates şekliyle kilo vermek ve şekillenmenin daha kolay olduğunu ifade etti. Bodybuilding pilatesi kilo vermeye yardımcı olduğu gibi duruş bozukluklarına da iyi geldiğini belirten Turgut, “Pilates genelde kasların esnemesine ve duruş bozukluklarının giderilmesine yardımcı olan bir egzersiz türü. Ama biz burada budybuldig pilates yapıyoruz. Yani vücut ağırlığıyla tüm kas gruplarını çalıştırıyoruz aktif olarak. Normal pilates dediğim gibi esneme, duruş bozukluğu ya da skolyoz, lordoz, kifoz gibi hastalıkların iyileşmesine yardımcı olan bir şey. Ama burada tüm bayanlar kilo vermek için geliyorlar, şekillenmek için geliyorlar ya da genelde fittnes da erkek bayan karışık olduğu için pilates tercih ediyorlar. Ama burada sadece kilo verme kilo almaya yönelik dersin ilk 5 ve son 5 dakikasında da esneme streç pilatesi yapıyoruz. Duruş bozukluklarına ağrılara iyi geliyor. Çoğu üyede zaten skolyoz var. Bu bilgisayar başında oturan üyelerde masa başı iş yaptıkları için sürekli aynı pozisyonda oturmaktan omurgası c şeklini almış, bu yüzden ilk 5 ve son 5 dakikayı ona ayırıyoruz. Aradaki vakitlerde de kilo vermek için, şekillenmek için antrenman yapıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Bodybuilding pilates ile bir üyem ayda 5 kiloya yakın verdi”

    Bodybuilding pilates ile kas gruplarının tek tek çalıştığını ve böylece bölgesel kilo verildiğini aktaran Turgut, “Kilo almak isteyenlerde var grubumda vermek isteyenler de var. Vermek isteyenler veriyor, almak isteyenler alıyor. Kilo almak isteyenlerin üzerine ayrıca ağırlıklar vererek çalıştırıyorum. Zaten genelde okul ev olduğu için çoğu egzersiz yapmadığından vücut ağırlığını kaldıramıyorlardı. Şuan hepsi plank pozisyonunda 5 dakika bekleyebilir. Kas gruplarını tek tek çalıştırdığımız için kaslardan aldığımız verim daha yüksek oluyor ve bölgesel bir biçimde kilo vermiş oluyoruz. Zaten bayanların genelde karın, kalça ve bacak bölgelerinde sorun olduğu için direk o bölgelerden yağ yakımı sağlanıyor. Bir aylık pilates sürecinde bir üyem 4 santimetre incelirken bir başka üyem ise 5 kilo kaybı yaşadı. Bir üye sürekli aynada kendini gördüğü için kendindeki kilo kaybını fark edemiyor. Ben tabi onlara kas grubu olarak baktığımdan ‘evet kilo vermişsiniz, incelmişsiniz’ şeklinde ama ben bunlardan hiçbir şekilde ‘ben kilo vermedim’, ‘hocam incelemiyorum’ tarzında dönüt alıyorum. Ben de buna karşılık bir üyemin fotoğrafını çektim. Ayda bir onlara vücutlarını çekip dönüşümlerini gösteriyorum, şaşırıyorlar” dedi.