Etiket: Bitene

  • Başkan Eşkinat: “Bütün yollar bitene kadar çalışmaya devam edeceğiz”

    Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi, yol yapım-onarım, yeni yol açma ve kaldırım çalışmalarını ara vermeden sürdürüyor.

    Merkez mahalleler Altınova, Çınarlı, Gündoğdu, Zafer, Aydoğdu ve Ortacami’de yoğunlaşan çalışmalar altı ekiple eş zamanlı olarak devam ediyor. Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi, TESKİ, TREDAŞ, GAZDAŞ ve Türk Telekom tarafından alt yapı çalışmaları tamamlanan cadde ve sokaklarda yol yapım-onarım, yeni yol açma ve kaldırım çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Merkezde altı mahallede yoğunlaşan çalışmalar son aşamaya gelirken, Süleymanpaşa’nın bütün cadde ve sokakları teker teker kullanıma sunuluyor.

    Çınarlı mahallesinde sona doğru

    Altınova Mahallesi’nde Masal Kreş ve Alzheimer Gündüz Bakımevi çevresi ile Balamir Sokak’ta taş yapımı çalışmaları tamamlanarak vatandaşların kullanımına sunuldu. Çınarlı Mahallesi’nde bütün ana arterlerin üst yapı çalışmaları tamamlandı. Sokakların büyük bölümü de kilit taş kaplanarak hizmete sunulurken, çalışmaları süren Merih, Mera Aralığı, Mercan, Doğan, Meşe, Hercai, Sağlıkçı, Nur, Feza, İlknur, Kırmızıgül, Fevzi Çakmak, Sercan, Dr. Bülent Özal ve Ay Sokak da kilit taşla kaplanarak vatandaşların yazın toz, kışın çamur sorunu yaşamasının önüne geçilmiş oldu.

    Gündoğdu mahallesi sokak sokak bitiriliyor

    Gündoğdu Mahallesi’nde devam eden altyapı çalışmalarında altyapısı biten ve üstyapı çalışmalarının yapılması için Süleymanpaşa Belediyesine devredilen cadde ve sokaklarda ivedilikle çalışma başlatıldı. Gündoğdu Mahallesi Kazım Karabekir ve İsmail Yazıcı Caddesi, Hüseyin Bey, Bağcılar ve Kızılırmak Sokak’ta kilit taş döşeme çalışmaları tamamlanarak mahalle sakinlerinin istifadesine sunuldu.

    Zafer mahallesi kumluk bayırı caddesi asfalta hazırlanıyor

    Zafer Mahallesi de üstyapı çalışmalarının yoğunluk kazandığı mahallelerden biri olarak öne çıktı. Zafer Mahallesi Kumluk Bayırı Caddesi’nde asfalt hazırlıkları son aşamaya getirilirken, caddenin belli bölümlerinde kilit taş kaplama çalışmaları da tamamlandı.

    Hastane bayırında çalışmalar bitti

    Aydoğdu Mahallesi’nde Yavuz Sultan Selim Sokak’ta taş söküm işlemleri tamamlanarak asfalt hazırlıkları da bitme noktasına getirildi. Ortacami Mahallesi’nde ise dik yokuşu nedeniyle vatandaşlara zorluk yaşatan Hastane Bayırı Sokak’ta kilit taş çalışmaları tamamlanarak hizmete açıldı. Süleymanpaşa Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı altı ekiple eş zamanlı olarak sürdürülen çalışmalar, Süleymanpaşa’da alt yapısı bitirilerek devredilen yollarla devam edecek.

    “En büyük destekçimiz halkımız”

    Zafer Mahallesinde devam eden çalışmaları yerinde inceleyen Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat, Belediye Başkan Yardımcısı Gülferah Güral ile birlikte taş yapımında çalışan işçileri ziyaret ederek öğle yemeğini işçilerle yedi. Yol çalışmalarının belediye bütçesinin en büyük kalemini oluşturduğunu ifade eden Başkan Eşkinat, “Zafer Mahallemizde taş yapımındaki emekçi kardeşlerimle birlikte olmaktan çok mutlu oldum. Emekten daha değerli bir erdem yok. İşçi kardeşlerimle ekmeğimizi bölüştük. Bizi misafir ettikleri için kendilerine teşekkür ederim. Çınarlı Mahallesi’nde yol çalışmalarının sonuna geliyoruz. Tüm mahallelerimizde elimizin değmediği bir sokak dahi kalmayıncaya, tüm cadde ve sokaklarımızdaki çalışmalar bitinceye kadar çalışmaya devam edeceğiz. Bu noktada en büyük destekçimiz olan halkımıza gösterdikleri destek ve sabırdan dolayı teşekkür etmek istiyorum” açıklamasında bulundu.

  • 20 bin vatandaş Suriyelilerin tahliyesi bitene kadar nöbet tutacak

    İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Başkanı Bülent Yıldırım, Halep’teki insan kıyımına karşı bin 500 yardım tırının akşam saatlerinde bölgeye ulaşacağını ve beraberinde gelen 20 bin kişinin, bölgeden son sivil tahliye edilene kadar nöbet tutacağını bildirdi.

    Rusya rejimi ve destekçisi İran’ın Suriye’nin Halep kentindeki sivillere yönelik saldırıları üzerine ilk günden harekete geçen İHH Başkanı Yıldırım, Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı’na gelerek basın açıklaması yaptı.

    Halep’teki katliam nedeniyle Türkiye’nin birçok şehrinde gösteriler yapıldığını anlatan Başkan Yıldırım, 4 bine yakın otomobil ve bin 500’ü aşkın yardım tırının akşam saatlerinde sınır kapısına ulaşacağını kaydetti.

    Türkiye’de yardım seferberliği başlatıldığına değinen Yıldırım, “İHH olarak gelen yaralıların ve mültecilerin geçişlerinde gözlemci kuruluş olarak görev yapıyoruz. Suriye Kızılayı ve Kızılhaç, Halep içerisinden yaralılar ile mültecileri çıkarıyor biz de kapıda onları karşılayıp kayıt aldıktan sonra Birleşmiş Milletler’e bildiriyoruz onlar da bu bilgileri tüm dünyaya aktarıyor” diye konuştu.

    Halep’te tahliye bekleyen 85 bin sivilin çok azının tahliye edilebildiğine dikkat çeken Yıldırım, tahliye işlemlerinin 20-25 gün sürebileceğini belirterek, tahliye için tahsis edilen araçların çoğaltılması için arabulucu ülkelerden yardım istediklerini ifade etti.

    “Türkiye’nin Rusya’yla görüşmeleri sonuç verdi”

    Ateşkesin 2 kez bozulduğunu ancak Türkiye’nin Rusya ile görüşmesinin sonuç verdiğini ve tahliyelerin sağlıklı bir şekilde devam ettiğini, yaralıların da Türkiye’ye getirildiğini anlatan Yıldırım, AFAD, Kızılay ve İHH işbirliğiyle çadır kentler kurulduğunu kaydetti.

    “Tahliyeler ne kadar sürerse sürsün nöbetteyiz”

    Türkiye’nin ilk defa devlet ve sivil toplum kuruluşları işbirliğiyle net ve kapsamlı bir insani yardım operasyonu gerçekleştirdiğini vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:

    “İnşallah bu akşam buraya varacak olan insanlar yarına kadar burada bekleyecek. Yarın da burada bir program olacak. 20 bine yakın insanın buraya gelmesini öngörüyoruz çünkü alan o kadar insanı ancak alabilir. Bu tahliyeler bitene kadar burada insani nöbet tutacağız çünkü bu tip tahliyelerde belli insan kitlesi çıktıktan sonra iradeler zayıflayabilir, insanlar yorgunlaşabilir, devletlerin başka işleri olabilir ve bu sebepten dolayı arkada kalan halkın kısmının çıkışında ilk günkü irade gösterilemeyebilir. Bu nedenle insanlar burada sürekli nöbet tutacak ki tahliyeler ne kadar sürerse sürsün, buradaki son fert anlaşmayla dışarı çıkana kadar buradayız.”

    İHH Başkanı Bülent Yıldırım, açıklamalarının ardından incelemelerde bulunmak üzere sınırın Suriye tarafına geçti.

  • Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci: “Türkiye’ye olan tehdit bitene kadar gerekirse, Türkiye orada kalacaktır”

    Denizli’de bulunan şehitlerin ailelerini ziyaret eden Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Cerablus’taki harekata ilişkin, “Türkiye’ye olan tehdit bitene kadar gerekirse, Türkiye orada kalacaktır” dedi.

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 4 gün önce Diyarbakır’ın Lice ilçesindeki saldırıda şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Özkan Bilgiç, 15 Temmuz’da İstanbul’da darbe girişimi gecesinde şehit olan Hakki Aras ve Mardin’in Nusaybin ilçesinde şehit olan Özel harekat Burak Erten’in ailelerine taziyede bulundu. Taziyeye Bakan Zeybekci ile beraber Denizli Valisi Ahmet Altıparmak, Denizli İl Emniyet Müdürü Hüseyin Namal, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan katıldı. İlk önce şehit Özkan Bilgiç’in ailesini ziyaret eden Bakan Zeybekci, ardından 15 Temmuz’da şehit düşen Hakki Aras’ın ailesini ziyaret ederek Başbakanlık tarafından gönderilen ‘Şehitlik Beratı’nı 8 yaşındaki Arzu Aras’a takdim etti. Buradan ayrıldıktan sonra Pamukkale ilçesindeki 15 Mayıs Mahallesi’ndeki şehidin ailesine taziyede bulundu.

    Darbe girişiminde şehit düşen Hakki Aras hakkında konuşan Bakan Zeybekci, “15 Temmuz vatana ihanet saldırısı sırasında değerli kardeşimiz ülkemizin o gün, tehdit altında olduğunu anladığı andan, sağına soluna bile bakmadan, koşarak vatanını savunmaya çıkan, ülkesini, geleceğini savunmaya çıkan, bayrağını savunmaya çıkan, özgürlüğünü, istikbalini savunmaya çıkan değerli kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

    “Ne kadar kalmamız gerekiyorsa, o kadar kalacağız”

    TSK tarafından Cerablus’a yapılan ‘Fırat Kalkanı’ harekatı hakkında konuşan Bakan Zeybekci, “Suriye’de, gerektiği kadar, ülkemizin güvenliği garanti altına alınana kadar, Türkiye’ye olan tehdit bitene kadar gerekirse Türkiye orada kalacaktır. Ama orada olmamızın amacı, hiç kimse unutmasın ve hiç kimse farklı şey çıkartmasın, Suriye’nin birlik ve beraberliği ve toprak bütünlüğüdür. Biz Suriye’nin birlik, beraberliğini ve toprak bütünlüğünü dışındaki hiçbir projeye razı olmayız. Ayrıca Türkiye’yi güneyden çevirerek, bir şekilde birilerinin projelerine alet olan, kirli emellerine ulaşmak isteyen, tüm terör örgütlerine karşı, gerek içeride, gerekse dışarıda kararlılıkla mücadele sürdürülecektir. Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti olarak, gidilmesi gereken yere kadar, yapılması ve verilmesi gereken mücadeleye kadar, orada gereği sonuna kadar ve bunların inleri başlarına yıkılana kadar da bu mücadele devam edecektir” diye konuştu.

    “Tanksavarları bulunduranlar Suriye’nin bütünlüğünü düşünmemektedir”

    Tanksavarları ellerinde bulunduranların amaçlarının Suriye hükümet rejimi ile mücadele etmek olmadığını vurgulayan Zeybekci, “Orada tanklarımıza, maalesef onların ellerinde olmaması gereken, tanksavar füzelerle saldıran ve bir askerimizi şehit eden bir girişim oldu. Ben şehidimize Allah’tan rahmet etsin. Orada ben altını çizerek söylemek istediğim bir konu var. Bu tanksavarları elinde bulunduranların, asla ve asla Suriye’nin hükümet rejimi ile mücadele etmek değildir. Bugüne kadar da eminim, o füzeleri de Suriye rejim hükümetinin, daha doğrusu orada masum halka zulüm eden, masum halkı bombalayan, masum halkı varil bombalarıyla bombalayanlara karşı kullanılma niyetiyle onlara verilmemiştir. Onlar da bu niyetle bunu almamıştır. Herkesin niyetini de, herkesin oralardaki bu tarz operasyonlarını da Türkiye olarak, farkındayız. Biz bunları tarihe not ediyoruz. Tarihte kim mazlumların yanında yer aldı, kim milyonlarca insanın yerinden, yurdundan olmasının yanında yer aldı, kim onlara karşı bu zulmü durdurdu, durdurmadı bunları tarih yazacaktır. Nasıl ki, bugün tarihe dönüp de sorgulandığında, nasıl bazılarının insanlığın önüne çıkacak yüzü yoksa, gün geldiğinde yine aynı yüzler de oralarda bu tarih bu hesabı soracaktır” ifadelerini kullandı.

    “Ya istiklal, ya ölüm”

    Operasyonda gidilmesi gereken yere kadar da gidileceğini belirten Bakan Zeybekci, “Orada kalması gereken kalınacaktır, inşallah tabi ki kalıcı olarak gidilmemiştir oraya, asla böyle bir şey yoktur. Mutlaka ve mutlaka gereği yapıldıktan sonra dönülecektir. İçer de mücadelemiz, dışarıda da mücadelemiz, gerek askeri, gereksi diplomatik, gerekse topyekun son olanlar gibi seferberlikle, devam edecektir. Devam ediyor. Geçen Başbakanımızın da dediği gibi, ‘ya istiklal, ya ölüm’ diyerek bu yola girdik, ama asla bir can kaybı olmadan, kimsenin burnu kanamadan da, oradaki güvenliğimiz sağlansın istiyoruz” şeklinde konuştu.

    “2017’de turizmde kaybettiğimizi tekrar kazanacağız”

    Turizmde yıl sonu itibariyle yüzde 30’larda bir kaybın olacağını tahmin ettiklerini belirten Zeybekci, “Her an bugün yarın başlayacağı tahminimiz var, izin onaylandı bugün herhalde başlamış da olabilir. O anlamda Türkiye olarak turizmde, parlak bir yıl geçirmedik. Yıl sonu itibariyle tahminlerimize göre belki yüzde 30’larda, belki üzerinde, o civarlarda turizmde kayıp yılı olacak. ben en azından şöyle söylüyorum, yılın son çeyreğinde, artı 2017’de Türkiye olarak turizmde, 2015’ten bu yana kaybettiğimiz o süreci, tekrar kazanmaya başladığımız, tekrar Avrupa’nın en birinci destinasyonu, Dünya’nın da ilk 4-5 destinasyonu olmaya doğru hızla, istediğimiz o noktaya doğru gideceğiz. Yaklaşık olarak yine 40 milyonun üzerinde bir turist sayısı, yine 40 milyar dolar turizm geliri ile Türkiye olması gereken yere doğru çıkacak” diye konuştu.

    Rusya ile charter seferleri hakkında konuşan Bakan Zeybekci, “Rusya ile ilgili charter seferlerinin serbest bırakılması ve Rusların Türkiye’ye gelmesinin yanında, ticaret hayatımızın ve ticari ve ekonomik ilişkilerimizin, 24 Kasım 2015 tarihinin öncesine bir an önce dönmek ve oradan başlamak, kaldığımız yerden hızlı bir şekilde yolumuza devam etmek istiyoruz. Bu anlamda çok sıcak ilişkilerimiz, çalışmalarımız, teknik çalışmalarımız devam ediyor. Şu an her iki ülkenin ekonomi ile ilgili teknik ekipleri, çalışıyoruz, problemleri çözüyoruz, birer birer, çok kısa dönemde 24 Kasım öncesine dönmüş olacağız” açıklamasını yaptı.

  • Terör Bitene Kadar Amonyum Nitrat Satışının Yasaklanması İstendi

    Karacabey Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Nuri Karaca, güvenlik güçlerinin şehit edildiği saldırılarda kullanılan 33’lük amonyum nitrat gübresinin yasaklanması gerektiğini savundu.

    Teröristlerin bomba imalinde kullandığı amonyum nitratın her yerde satılan bir gübre olduğuna dikkat çeken Karaca, “Son aylarda azgınlaşan terör ve her gün gelen şehit haberleri canımızı yakmaya, yüreklerimizi dağlamaya devam etmektedir. Güvenlik güçlerimizin şehit edildiği kahpe saldırılarda kullanılan ana madde, çiftçilerimizin bitkilerin ihtiyacını sağlamak için kullandığı 33’lük amonyum nitrat gübresidir. Bu gübre piyasalarda rahatlıkla satılabilmekte ve isteyen herkes istediği miktarda alabilmektedir. Biz çiftçiler olarak ürünlerimizin azot ihtiyacını amonyum sülfat, üre ve 26’lık kalsiyum amonyum nitrat gibi gübrelerden karşılayabiliriz. Bir vatan evladı gencimizin canı için gerekirse hiç gübre kullanmadan da mahsul yetiştirebiliriz. Ülkemizde terör bitene kadar bu gübrenin yasaklanması çiftçilerimizi ve ürün verimlerimizi hiçbir şekilde etkilemeyecektir” dedi.

    “TARIM VE HAYVANCILIK MAGAZİN MALZEMESİ YAPILMAMALI”

    Tarım ve Hayvancılık sektörünün reyting malzemesi olarak kullanıldığını iddia eden Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Nuri Karaca, “Son reyting uğruna tarımın malzeme olarak kullanılması bizleri üzmekte ve öfkelendirmektedir. Her ay enflasyon rakamlarının açıklandığı günlerde pazar yerlerinde sebze ve meyve tezgahlarının önünde çekimler yapılması ve konudan habersiz kimselerle röportajlar yapılması enflasyon artışlarının tek müsebbibi tarım sektörüymüş gibi intiba uyandırıyor. Bu durum vatandaşla üreticilerimizi karşı karşıya getirmektedir. Yapılan bu tarz röportajlar ve programlar sektörümüzü küçük göstermekte kalmayıp, yıkıcı zararlara yol açmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Faruk Çelik’in çok isabetli bir kararla uygulamaya koyduğu köye dönüş projesi ile genç çiftçilere 30 bin TL hibe verilmesiyle bile alay edilircesine, süslü püslü kadın ve erkeklerle röportaj yapılarak sektörümüze hakaret ediliyor. Mahalli medya ve sayıları gittikçe artan tarım ve hayvancılık kanalları uygulamadan gelen, konuları bilen uzman kişilere yer vererek, sektörün bilinçlenmesine katkıda bulunmaktadır. Çok büyük imkanlara sahip olan ana kanallar uzman kişilerden yararlanıp, az da olsa bu tip yayınlar yapsa Türk tarım ve hayvancılığına büyük katkı sağlarlar” diye konuştu.