Etiket: Bio

  • Adana’ya “Bio Teknik Araştırma ve Uygulama Merkezi” kurulacak

    Adana’da Akdeniz meyve sineğine ve tarım zararlarıyla mücadele amacıyla “Bio Teknik Araştırma ve Uygulama Merkezi” kurulacak.

    Toplu mücadele konusunda gerçekleştirilen çalışmalarla planlanan projeler, Adana Valisi Mahmut Demirtaş başkanlığında düzenlenen toplantıda masaya yatırıldı.

    Meyve ve sebze üretiminde önemli bir sorun olan Akdeniz meyve sineği mücadelesinde biyoteknik mücadele esaslı, çevreci ve sürdürülebilir yöntemlerin geliştirilmesi amacıyla Çukurova Kalkınma Ajansı güdümlü proje desteğine başvurusu yapılarak ön mütabakatı imzalanan “Bio Teknik Araştırma ve Uygulama Merkezinin Kurulması” projesinin eş finansman çalışmaları değerlendirildi.

    Toplantı, Akdeniz meyve sineği ve tarım zararlılarıyla mücadele kapsamında gerçekleştirilmesi planlanan proje ve çalışmalar, ilaçlama tarihleri, biyoteknik tuzak asımı ve mücadelede gelinen aşamanın değerlendirilmesinin ardından, konu hakkında fikir alış verişinde bulunulmasıyla son buldu.

    Toplantıya Vali Yardımcısı Murat Süzen, Adana Ticaret Odası Başkanı Atila Menevşe, Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, İl Tarım ve Orman Müdürü Muhammet Ali Tekin’de katıldı.

  • Dövizde artış vatandaşları bio yakıt ve pelet tüketimine yöneltti

    Enerji ve kömür ihtiyacının dış ülkelerden sağlanmasının ve döviz kurunun artmasının ardından vatandaşlar, pelet tüketimine yöneldi.

    Enerji ve kömür fiyatlarına gelen zamlardan sonra vatandaşlar yerli üretim olan pelet yakıtına yöneldi. Kömürden neredeyse yüzde 60 daha uygun olan ve ısınmada daha kolaylık sağlayan yerli yakacak peletin vatandaşların bütçesine ciddi katkı sağlayacağı ifade edildi.

    Konuyla alakalı bir açıklama yapan Türkiye’nin ilk yerli anahtar teslimi pelet üretim tesislerini kuran Alternatif Enerji’nin CEO’su Atakan Ayvaz, “Dolar kurundan hiçbir zaman etkilenmeyen ve TL bazında satışı sürdürülen yerli üretimimiz pelet bu yıl vatandaşlarımızın bütçesine ciddi katkı sağlayacaktır.”

    Bütün katı yakıt kazanlarında ve sobalarda kullanılabilen, yüksek kalori oranına sahip olan peletin yıl boyunca asla döviz kurlarından etkilenmeyeceğini ifade eden Ayvaz, “Döviz kurunun artmasıyla dışarıdan ithal ettiğimiz kömür ve benzeri yakıt ürünlerinde ciddi fiyat artışları meydana gelmiştir. Bu artış direk vatandaşlarımızın ödeyeceği tutarlara yansıtılmış, geçen sene yaklaşık 2 bin 500 TL ödeyen bir aile sahibi bu yıl 5 bin 500 TL tutarında ödeme yapması gerekecektir. Sene boyunca sürekli fiyat artışı sağlayan bu yakıt türlerine tek alternatif yerli üretimimiz olan ve döviz kurundan asla etkilenmeyen pelettir. Yanma sonunda hiçbir zehirli gaz meydana çıkarmayan, kalori açısından oldukça yüksek olan ve her türlü katı kazanlarda kullanabilen pelet hem ülke ekonomisine katkı sağlamaktadır, hem de dışa bağımlılığı ortadan kaldırmaktadır. Site yöneticileri ve katı yakıt kullanan hane sahiplerinin birçoğu bu yıl pelet tüketimine geçmiştir. İleri süreçlerde pelet tüketiminin pazarın büyük bir oranına sahip olacağını, vatandaşların yerli ve milli yakıta sahip çıkacağını tahmin ediyoruz. Her türlü odun, odun artığı ve ormansal artıkların öğütüldükten sonra kurutularak yüksek basınçla preslenerek sıkıştırılması suretiyle yoğunluğu arttırılarak enerji elde etmek maksadıyla kullanılan küçük parçacıklardan oluşan bio yakıt peletin verimi yüksek, fiyatı ise düşük” diye fade etti.

  • Giresun’da bio yakıt ve pelet üretimi başladı

    Giresun’da bir firma yenilenebilir enerji kaynakları alanında,3 milyon liralık AR-GE yatırımı ile bio yakıt pelet üretim tesisini hizmete açtı. Her türlü odun, odun artığı ve ormansal artıkların öğütüldükten sonra kurutularak yüksek basınçla preslenerek sıkıştırılması suretiyle yoğunluğu arttırılarak enerji elde etmek maksadıyla kullanılan küçük parçacıklardan oluşan bio yakıt peletin verimi yüksek, fiyatının ise düşük olduğu ifade edildi. Çevreci bir yakıt olduğu kaydedilen bio yakıt peletin ağaç atıklarından üretilmesi sebebi ile yenilenebilir bir enerji kaynağı ve kömür gibi zehirleme tehlikesinin olmadığı ileri sürüldü. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Atakan Ayvaz “Saatte 6 ton üretme kapasitesine sahip tesisimizde makine ekipmanları ve preside kendimiz üretiyoruz. Hali hazırda yıllık 25 bin ton üretim kapasitemiz var ve kapasitemizi orta vadede 60 bin tona çıkarmayı planlıyoruz” diye konuştu.

    Avrupa, ABD ve Rusya’dan sonra Türkiye’de

    Avrupa, ABD ve Rusya’da yaklaşık kırk yıldır kullanılan peletin kayda değer AR-GE yatırımları ile küreselde geliştirilen yakıt türü olduğu bilgisini veren Atakan Ayvaz, ürünün Türkiye’de 2010 yılı itibari ile üretilmeye başlandığını ve bu nedenle yeni bir ürün olduğuna vurgu yaptı.

    Firma olarak ihracat pazarına açılmak istediklerini dile getiren Ayvaz “Türkiye bu sektörde Almanya ve İtalya’dan geride değil, geride oluğumuz noktalar çelik kalitesi süresi ve kullanımı. Hammaddenin yerli olması sebebi ile maliyet oldukça düşük 3 milyon liralık AR-GE yatırımı yaptık ve pelet üretimi yapan tesisimiz kurduk deneme üretimine başladık. Tesisimizde 16 adet patent ve faydalı model bulunmaktadır. Saatte 6 ton üretim kapasitesine sahip tesisimizde makine ekipmanları ve pres dahil her şey kendi imalatımız.Hali hazırda yıllık 25 bin ton üretim kapasitemiz var bu kapasitemiz orta vade de 60 bin tona çıkarmayı planlıyoruz” diye konuştu.

    Üçte bir fiyatına fabrika kuruluyor

    Aynı tesiste anahtar teslimi fabrikada satacakları bilgisini veren Ayvaz “Saatte 3 ton üretim yapabilen bir tesis 10 milyon lira yatırım bedeli ile kurulurken biz anahtar teslim 3 milyon liraya kurulum yapıyoruz. Aynı zamanda sattığımız fabrikada kalifiye elemanımız personeli eğiterek üretime hazırlayacak Avrupa’dan alınan makine ekipmanlarının amortismanları pahalı ve servis ağı yok biz kendini bir yılda amorti eden fabrika satıyoruz” şeklinde konuştu.

    Pelet çevrey duyarlı ve tamamen yerli

    Yakıt tasarrufu ile öne çıkan peletin odun artığından elde edilmesi nedeniyle çevreye duyarlı ve yerli olduğunun altını çizen Ayvaz “Yenilenebilir çevreci bio yakıt olan peletin yanma verimliliği yaklaşık yüzde 97 oranında. Kömürün yanma kalorisi pelete göre daha yüksek ancak yüzde 35’i gaz veya katı artık olarak atıldığı için pelet daha avantajlı bir yakıt türü. Fiyat olarak da yüzde 30 avantaj sağlayan pelet, odun ve benzeri ürünlerden elde edildiği için çevreci özelliği ile de öne çıkıyor” ifadelerini kullandı

    Fındık kabuklarıyla sektöre başladı

    Fındığın anavatanı Giresun’da dere kenarlarına dökülen fındık kabuklarını toplayan girişimci Ayvaz “Bu kabukları fırınlara yakıt olarak satmaya başladık. 2008 yılında kabukmatik adında yanma ünitesi üreterek sektöre girdik. Yüzme havuzlarının ısınma alt yapısını değiştirdik. Söz konusu ünite ile işletmelerin yıllık 600 bin liralık fuel oil maliyetini 80 bin liraya düşürererk bu yöndeki AR-GE çalışmaları için 3 milyon lira yatırım yaptık. Böylelikle küresel piyasalarda yenilenebilir enerji kaynakları içinde tercih edilen bio yakıt pelet üretimine başladık” ifadelerini kullandı.

    Firmanın tesisinde incelemelerde bulunan AK Parti Giresun Milletvekili Kadir Aydın ise Atakan Ayvaz gibi AR-GE çalışmaları yaparak girişimci olan her yatırımcıya destek verilmesi gerektiğini ifade ederek bölgenin bir milletvekili olarak her daim yanında olacağı ve bürokratik ve siyasi konularda önünün açılması için destek vereceğini söyledi.

  • (Özel) Eczanelerde Naylon Torba Yerine Bio Torba

    Çevreci Eczacılar Kooperatifi (ÇEKOOP), eczanelerde bio torba uygulamasını hayata geçirerek naylon torbalara karşı savaş açtı.

    Gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmak için çalışma yürüten Çevreci Eczacılar Kooperatifi (ÇEKOOP), örnek çevre projelerini bir bir hayata geçiriyor. Bu projelerden bio torba uygulamasını başlatan ÇEKOOP, önemli başarı yakaladı. Vatandaşların naylon torbadan uzaklaşıp bio torba kullanmasını isteyen kooperatif, bu torbaları eczaneler kanalıyla halka ulaştırıyor. Dernek, dağıtılan torbaların üzerine önemli bilgiler yazıyor.

    Proje hakkında bilgi veren ÇEKOOP İkinci Başkanı Adnan Aygan, kooperatiflerinin ana kuruluş amaçlarından birinin ‘sürdürülebilir çevreye katkı sunmak’ olduğunu belirterek “Sürdürülebilir çevreye katkı sunmanın en önemli özelliklerinden biri de çevreyi kirleten sentetik kimyasalların doğaya bırakılmasını önlemeye çalışmaktır. Bunlardan en önemlisi biz eczacıları ilgilendiren atık ilaçlardır. Atık ilaçları toplayıp imhaya gönderiyor ve doğayı temizliyoruz. Bir yandan çok yaygın olarak kullanılan naylon torba gerçeği var. Naylon torbalar özellikle deniz ve akarsular başta olmak üzere ciddi bir kirlilik yaratıyor. Oysa bio torba doğada iki yıl içerisinde tamamen yok olabilmektedir. Halkımızın naylon torbadan uzaklaşıp bio torba kullanımıyla çevreyle bireysel anlamda da katkılarını sunabilmeleri açısından bir çalışma yapıyoruz. Gerçek bio torbaları ürettirip bunları eczanelerimiz kanalıyla halkımıza ulaştırıyoruz” dedi.

    “BİO TORBALAR 1 BUÇUK MİLYON EVE ULAŞIYOR”

    Eczanelere gelen kişilere verilen bio torbalar üzerinde toplumsal faydayı ön plana çıkaran mesajlar yazdıklarını ifade eden Aygan, bio torbalarının üzerinde ‘Anne sütü en değerli besindir’,‘Karbon ayak izinizi sıfırlayabilirsiniz’ gibi mesajların yer aldığını bildirdi.

    Türkiye’de bir günde eczanelere 1 buçuk kişinin gittiğini ifade eden Aygan, şöyle konuştu: “Eczaneden alınan bio torba 1.5 milyon eve ulaşıyor demektir. Bu kişilerin ev halkına ulaştığını düşünürsek bio torbanın verdiği mesaj gücünü daha iyi anlayabiliriz. Biz buradan yola çıkarak halkımıza doğru mesajları ulaştırmaya çalışıyoruz. Türkiye’de sürdürülebilir çevrenin her şeyden daha önemli olduğunu anlatacak dalga dalga yayılan bir yapı oluşturmaya çalışıyoruz.”

    Bio torba verdikleri insanlara naylon ürünlerinin zararlarını da anlattıklarını kaydeden Aygan, sözlerine şöyle devam etti: “Eğer insanlar, kendi çocuklarının ve torunlarının sürdürülebilir bir çevrede, doğal güzel bir doğada yaşayacağına inanıyorsa bio torbaya önem veriyorlar. Ama bu uzun soluklu bir süreç. Belki bizden sonraki nesiller de bunu sürdürerek, dünyayı korumaya çalışacaklar. Dünyayı korumazsak ve bir şekilde çevre bozulursa bizim yaşama imkanımız kalmayacaktır.”