Etiket: Bilincine

  • GSO, vergi bilincine dikkat çekti

    GSO Başkanı Adil Sani Konukoğlu, vergi bilincine dikkat çekerek, “vergi ödemek hepimizin vatandaşlık görevidir” dedi.

    Vergi Dairesi Başkanı Halil Tekin ve beraberindeki grup müdürleri Arif Özefe ile Mithat Önalan, Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu’nu ziyaret etti. Halkımızda vergi bilincinin ve öneminin oluşturulması ve herkese vergi ödemelerinin benimsetilmesi amacıyla her yıl şubat ayının son haftasının ‘’Vergi Haftası’’ olarak kutlanıldığını belirten Halil Tekin, sanayi kenti olan Gaziantep’in vergi gelirindeki önemini dile getirdi. 29. Vergi Haftası sebebiyle gerçekleştirilen ziyarette GSO Başkanı Adil Sani Konukoğlu, vergi ödemelerinin çok önemli bir konu olduğunu vurgulayan, “Vergi ödemek hepimizin vatandaşlık görevidir. Vergi Haftası münasebetiyle, devletimizin ve ülkemizin bekası için tüm vatandaşlarımızda vergi bilincini arttırmalı ve yeni nesillere de bu bilinci aktarmalıyız” dedi.

    GSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Adnan Ünverdi ve Cevdet Akınal ile Yönetim Kurulu üyeleri de ziyarette hazır bulundu. Vergi Dairesi Başkanı Halil Tekin, GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu’na bir buket çiçek sundu.

  • Çevre bilincine tiyatro ile katkı

    Körfez Belediyesi ve Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı’nın (ÇEVKO) işbirliğinde, çocukların çevre bilinci kazanmasına yönelik bir müzikli tiyatro gösterisi düzenlendi.

    Körfez Belediyesi Tütünçiftlik Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen tiyatro gösterisini, Tüpraş 50. Yıl İlkokulu ve General Edip Bayoğlu İlkokulu’ndan yaklaşık 350 öğrenci izledi. ‘Dönüşüm İyi Gelecek’ sloganı ile sahnelenen “Çevreci Kedi Çevki” adlı oyunda cam, plastik, kağıt ve metal ambalaj kostümleriyle sahneye çıkan oyuncular, atıkların geri dönüşüme kazandırılması ve herkesin bu konuda duyarlı olması gerektiğini anlattı.

    ÇEVKO tiyatro grubu oyuncuları, minikleri eğlendirirken, çevre konusunda da bilgilendirici mesajlar verdi. “Dönüşüm İyi Gelecek” adlı çocuk tiyatro oyununu izleyen minikler de çevre temizliğini ve geri dönüşümün önemini eğlenerek öğrendi. Çevre bilincinin aşılandığı tiyatro oyununun sonunda öğrencilere bilgilendirme amaçlı broşürler dağıtıldı.

  • Kavurmacı: ’İş Sağlığı Ve Güvenliği Bilincine Sahip Olmalı’

    İş sağlığı ve güvenliği konusu özellikle son zamanlarda ülkemizde çok konuşulan bir konu haline geldi. Konunun önemine ilişkin açıklamalar yapan Plato Meslek Yüksekokulu İş sağlığı ve Güvenliği Program Başkanı Öğretim Görevlisi Aslı Kavurmacı, “İş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için çalışanların bu bilinci kendilerine aşılaması gerekir” dedi.

    İş sağlığı ve güvenliği konusu özellikle son zamanlarda ülkemizde çok konuşulan bir konu haline geldi. Yaralanmalarla ve ölümle sonuçlanan iş kazalarının artması, bu konuda daha detaylı çalışmaların yapılmasını zorunlu hale getirirken, konunun önemine dikkat çekmek isteyen Plato Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Aslı Kavurmacı, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için çalışanların bu bilinci kendilerine yerleştirmeleri gerektiğini belirtti.

    Çalışanların iş sağlığı güvenliği bilincinden uzakta bir biçimde kişisel koruyucu kullanmadan çalıştıklarını söyleyen Öğr. Gör. Kavurmacı; “Düzenli eğitimlerle çalışanların öncelikle kendi sağlıkları ve güvenlikleri için iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almaları sağlanmalı Çalışanlar kişisel koruyucularını kullanmadan korkusuzca iş yapmaya devam ediyorlar. Başta işçi ve işveren kesimi olmak üzere, toplumun her kesiminde güvenlik bilincinin ve güvenlik kültürünün oluşturulması hayati bir önem taşımaktadır. Dünyada iş sağlığı ve güvenliği çok önemli bir konudur. Gelişmiş ülkeler de bu sorunu yaşamakta. Dünya’nın bir çok ülkesinde, iş kazaları yaşanıyor. BU ülkelerde de hükümetler özelleştirme ya da tasarruf planlarıyla işçilere ağır çalışma koşulları dayatmakta. Ama ülkelerdeki işçiler de daha kolektif ve sendikalar aracılığı ile greve çıkarak daha örgütlü savaşmakta. Aynı durumun Türkiye’de de olmasını umut ediyoruz” dedi.

    “İŞ KAZASI YAŞAYANLARIN ÇOĞU İSTATİSTİKLERE YANSIMIYOR”

    Çalışma yaşamının en önemli konularından birinin iş sağlığı ve güvenliği olduğunu ifade eden Öğr. Gör. Kavurmacı; “İş sağlığı ve güvenliği konusu çalışma yaşamının en temel ve en önemli konularından bir tanesidir. Ama ülkemizde her yıl binlerce çalışanımız çalışma ortamından kaynaklanan sebeplerle hastalanmakta, sakat kalmakta ya da yaşamlarını kaybetmektedirler. Bunların pek çoğu maalesef istatistiklere yansımamaktadır. Özellikle kazaların çok fazla olduğu maden, inşaat, tarım gibi sektörlerde kayıt dışı istihdam söz konusu. Dolayısıyla istatistiklerden gördüğümüz tablodan daha vahim bir durumla karşı karşıyayız” diye konuştu.

    İŞ KAZALARINDAN ÖLENLERİN SAYISI HER YIL ARTIYOR

    Sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı oluşturmanın, iş kazalarını önlemenin, meslek hastalıklarının önüne geçmenin her zaman yasalarla mümkün olamayacağının altını çizen Öğr. Gör. Kavurmacı, “Yasaların yanında mutlaka iş güvenliği bilincinin de oluşturulması gerekiyor. Özellikle gelişmiş ülkeler çıkardıkları yasalarla bu bilinci çalışanlarına vermiş vaziyetteler. Türkiye’de de 2012 yılında 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu çıkarıldı. Bu kanunla birlikte iş sağlığı ve meslek hastalıklarının azalacağı algısı yaratıldı. Ama her geçen yıl iş kazaları artarak devam etti. 2013’te 1235, 2014’te de 1886 işçimizi kaybettik ki bunun 301 tanesi Soma faciasından dolayıydı. Ve 2015 yılında 1730 işçimizi çalışırken yaşamını yitirdi” açıklamalarında bulundu.

    KAZALARI BÜYÜK ORANDA ÖNLEMEK BİZİM ELİMİZDE

    Yaşanan bu iş kazalarının önüne geçebilmek için kişilere büyük görevler düştüğünü belirten Öğr. Gör. Kavurmacı, konuyla ilgili neler yapılabileceği konusunda bilgi verdi. “Kazaları önleyebilmek için önce insan anlayışının benimsenmesi gerekir. Eşitlikçi, adaletçi ve katılımcı bir sendikal örgütlenme anlayışının da çalışanlara aşılanması gerekir” diyen Öğr. Gör. Kavurmacı, “İş kazalarının olduğu iş yerlerinde çalışmalar, gözlemler yapılmalı ve gerçeğe yakın raporlar tutulmalı. Etkin bir denetim mekanizmasının da olması gerekmektedir. Ayrım yapmadan bütün iş yerlerinde daha fazla iş müfettişi görevlendirilmeli” dedi.

    Sözlerine, işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini bir maliyet unsuru olarak görmemesi gerektiğini belirterek devam eden Öğr. Gör. Kavurmacı, “İşverenler, iş kazaları ve meslek hastalıklarını önleyici bir tutum içinde olmalılar. Tabi ki bu da iş güvenliği bilinciyle olacak bir durum. İşçi ve işveren kesiminin iş güvenliği bilincini yerleştirmesi ve buna göre hareket etmesi gerekiyor. İş güvenliği anlayışının benimsenmesi için de konferanslar yapılmalı. Bu konuyla ilgili kim varsa bir araya gelip, iş kazasından en çok etkilenen sektörlere yönelik çalışmalar yapmalılar. Bu sektörlerin eksikliklerini gidermeliler. İş kazaları ve meslek hastalıklarından etkilenen ailelere destek olunmalı. Özellikle bu konuda çalışanların eğitimi çok önemli. İşletme körlüğü dediğimiz riskin algılama yeteneğinin zamanla ortadan kalkması düzenli ve sık eğitimlerle mümkün. Çalışma barışının sağlanabilmesi için mutlaka işçi ve işveren kesiminin iş sağlığı ve güvenliği bilincini bir an önce yerleştirmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

  • Etik Bilincine Sahip Bir Gençlik Hedefleniyor

    İSTANBUL (İHA) – Maltepe Üniversitesi, Etik Değerler Merkezi’nin hazırladığı Üniversite Etik Haftası kapsamında ‘Etik Günü’ olarak kutlanan 25 Kasım Çarşamba günü Bülent Şenver’i öğrencilerle buluşturdu. Gençlerde etik bilinci oluşturmayı amaçladıklarını belirten Şenver, gençlerin gözünden Türkiye’deki etik dışı konuları ise ayırımcılık, haksız kazanç, yanlış ürün tanıtımı, yolsuzluk ve suiistimaller şeklinde sıraladı.

    Etik Değerler Merkezi (EDMER) tarafından ilk kez 23-27 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen Üniversite Etik Haftası kapsamında aralarında Maltepe Üniversitesi’nin de bulunduğu Türkiye’nin önde gelen dört vakıf üniversitesinde etik ile ilgili çeşitli etkinlikler yapıldı. Etkinlikler kapsamında ‘Etik Günü’ olarak kutlanan 25 Kasım Çarşamba günü Etik Değerler Merkezi (EDMER) Kurucu Onursal Başkanı Bülent Şenver, Maltepe Üniversitesi’nin ev sahipliğindeki programla öğrencilerle bir araya geldi. Gençlerde etik anlayışı ve bilinci oluşturmayı amaçladıklarını belirten Bülent Şenver, “Türkiye’de ilk kez gerçekleştirdiğimiz Üniversite Etik Haftası şu anda dört pilot üniversitede başladı. Bu hafta içerisinde üniversitelerdeki gençlerin etik değerleri hatırlamalarını, etikle ilgili düşünmelerini ve etik lider olabilmek için neler yapmaları gerektiğini kavramalarını istiyoruz. Çünkü sürdürülebilir huzur, mutluluk ve kaliteli bir yaşam istiyorlarsa etik olmak zorundalar. Bu değerlere önem vermezlerse huzurlu, mutlu ve kaliteli bir hayat yaşayamazlar” şeklinde konuştu. Türkiye’deki etik dışı konularla ilgili gençler üzerine yaptıkları bir araştırmanın ayrıntıları hakkında bilgi veren Bülent Şenver, “Gençlere göre Türkiye’deki etik dışı konuların başında ayırımcılık geliyor. Daha sonra haksız kazanç, yanlış ürün tanıtımı, yolsuzluk ve suiistimaller şeklinde sonuçlar çıktı” dedi.

    “ETİK BOYUTU DAİMA ÖNE ÇIKARMALILAR”

    Gençlerin, hayatları boyunca etik boyutu daima öne çıkarmalarını hedeflediklerini belirten Maltepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Betül Çotuksöken, “Gençlerin gelecek zamanın hatta şimdinin bile karar vericileri olarak kendi hayatlarıyla, günlük yaşamla, arkadaşlarıyla ve gelecekteki iş yaşamlarıyla ilişkilerinde hep karar verici olacakları için kararlarını değerlerle pekiştirmelerini ve etik boyutu daima öne çıkarmalarını istiyoruz. Gençlerimizin, değerlendirme yaparken duygularından olabildiğince arınmalarını, yapılması gerekeni yapmalarını, daima insanın değerini korumalarını, adalet, saygı ve sevgi gibi değerlerle buluşabilmelerini istiyoruz. Değerlendirme ve karar verme süreçlerinde insani değerin daima önplanda tutulması çok önemli” ifadelerini kullandı.

    “ÇEŞİTLİ YETKİNLİKLERLE MEZUN OLMALARINI İSTİYORUZ”

    Öğrencilerin tek bir diplomanın yanısıra çeşitli yeterliliklerle mezun olmalarını istediklerini belirten Betül Çotuksöken, “Değerler Merkezi ile başlattığımız işbirliği kapsamında üniversitede gençler arasında daha hayata atılmadan önce tüm yaşamları boyunca gerekecek etik değerlerle bağlarını kurmak için bir araya geldik. Etik Değerler Merkezi’nin önderliğinde hazırlanan programlarda 23-27 Kasım arasında etik konusunu üniversitelerde gündemde tutmak üzere bir çalışma başlattık. Aynı zamanda ‘Etik Liderlik Akademisi’ konusunda da çalışmalar var. Maltepe Üniversitesi’nde bu konuyla ilgili Şubat ayında bir çalışmamız olacak. Öğrencilerimizin sadece tek bir diplomayla buradan mezun olması değil, çeşitli yeterliliklerle mezun olması dileğindeyiz” diye konuştu.