Etiket: Bilal

  • Seyyid Bilal Türbesi, korona virüs nedeniyle ziyarete kapatıldı

    Seyyid Bilal Türbesi, korona virüs nedeniyle ziyarete kapatıldı

    Batman’ın Gercüş ilçesine bağlı Becirman köyünde bulunan ve her yıl ekim ayının ikinci haftasında vatandaşlar tarafından ziyaret edilen Seyyid Bilal Türbesi korona virüs (Covid-19) salgını tedbirleri kapsamında 8 gün süreyle ziyaretlere kapatıldı.

    Gercüş Kaymakamlığı tarafından yapılan açıklamada korona virüsten dolayı türbenin ziyarete kapatıldığı duyuruldu. Kaymakamlık tarafından internet sitesinde yapılan duyuruda, “Korona virüs tedbirleri kapsamında; ilçemiz Umumi Hıfzıssıhha Kurulu’nun 04 Eylül 2020 tarihli kararı gereği, salgının yayılmasını önlemek ve vatandaşlarımızı bu salgından korumak amacıyla Becirman köyünde bulunan Seyyid Bilal Türbesi ve eklentilerine yapılacak ziyaretlerin 06 Eylül 2020 tarihinden 13 Eylül 2020 tarihine kadar 8 gün süreyle yasaklanmasına karar verilmiş olup bütün tedbirler alınmıştır” denildi.

  • Dünya Etnospor Başkanı Bilal Erdoğan, Söğüt sakinleriyle çay sohbetine katıldı

    Dünya Etnospor Başkanı Bilal Erdoğan, Söğüt sakinleriyle çay sohbetine katıldı

    Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı ve Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, 21. yüzyılın Batının kendi içindeki rekabetini açığa çıkardığını belirterek, “Rusya ve Çin ile Batı arasındaki daha büyük mücadeleyi görüyoruz. Bütün bu çalkantılar olurken şu millet olma davasında birlik olamazsak, siyaset bizi bölerse, şuculuk buculuk bizi bölerse aramıza nifak sokmaya çalışanların oyununa gelirsek bu mücadeleleri biz veremeyiz” dedi.

    Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 949’uncu yıl dönümü anma etkinlikleri kapsamındaki “Anadolu’nun Fethi 1071” anma programın tanıtım toplantısı için geldiği Bilecik’in Söğüt ilçesinde içinde bulunduğu heyetle birlikte vatandaşlarla çay sohbetinde bir araya geldi.

    Bilal Erdoğan, 21. yüzyılın dünya için çok çalkantılı geçtiğini, salgının her şeyi açığa çıkardığını anlatarak, “Batının kendi içindeki rekabetini açığa çıkardı. Rusya ve Çin ile batı arasındaki daha büyük mücadeleyi görüyoruz. Bütün bu çalkantılar olurken şu millet olma davasında birlik olamazsak, siyaset bizi bölerse, şuculuk buculuk bizi bölerse aramıza nifak sokmaya çalışanların oyununa gelirsek bu mücadeleleri biz veremeyiz” dedi.

    “Bütün dünyanın derdiyle dertleneceğiz”

    İlçe sakinleriyle konuşan Erdoğan, geçmişin çocuklara aşılanmaması halinde gelecekte yapılan mücadelelere destek verecek neslin kalmayacağını belirterek, “Bizim sınırlarımızın ne kadar geniş olduğunu bugünkü çocuğumuzun da bilmesi lazım. Bizim dünyamız Söğüt’ten, İstanbul, Ankara’dan ibaret olmayacak. Bütün dünyanın derdiyle dertleneceğiz. Eğer bu görüş açısını çocuklarımıza, gençlerimize yerleştiremezsek, bugün Suriye’de mücadele veriyoruz, Doğu Akdeniz’de Yunan’la mücadele veriyoruz, dün olduğu gibi bugün de aynı bu mücadelelere destek verecek neslimiz kalmaz. Nitekim Kıbrıs’tan bahsettik. Kıbrıs’ta yapılan yanlışlardan dolayı bugün verdiğimiz mücadeleye sahip çıkmayan vatandaşlar var orada. Dolayısıyla bugün gencimizin bu davaları bilmesine ve sahiplenmesini sağlayalım ki ileride Allah’ın izniyle daha güçlü olalım. Küffara karşı olur, düşmana karşı olur. Bu mücadeleleri kazanmış bir milletiz. Bundan sonra da kazanmak için geçmişimizle beraber geleceğe yürümemiz lazım. Buna gericilik diyen var, yobaz diyen var. Ama gericilik diyor, yobaz diyor ‘Bak Yunan ne diyor, ne yapıyor’ dediğin zaman pusup kalıyor. ‘Adamın arkasında Avrupa Birliği var’ diyor çekiniyor. Sen kendi neslinden alacaksın gücünü. Bugüne kadar bütün zaferlerimizde askerimiz daha fazla değil. Malazgirt’te üçte bir ordun var ama kazanıyorsun. ‘Ben bunu ya kazanırım ya da buradan göçerim’ diyorsun. Bu mücadeleyi verirken de şucu bucu diye kimseyi ayırmıyorsun. Bu bayrağın altında toplanacak kim varsa ümmet anlayışına sahip olacak kim varsa gelsin diyorsun. Küffara karşı beraber mücadele edelim diyorsun” ifadelerini kullandı.

    “Avrupa’da bizim düşmanlarımıza bizi şikayet eden adamlar siyasetimizde var”

    Ayrıca Erdoğan, milletin hayrına olan işlerde muhalefet ve diğer partilerin bir arada olması gerektiğini vurgulayarak, “21. yüzyıl dünya için çok çalkantılı. Salgın her şeyi açığa çıkardı. Batının kendi içindeki rekabetini açığa çıkardı. Rusya ve Çin ile batı arasındaki daha büyük mücadeleyi görüyoruz. Bütün bu çalkantılar olurken şu millet olma davasında birlik olamazsak, siyaset bizi bölerse, şuculuk buculuk bizi bölerse aramıza nifak sokmaya çalışanların oyununa gelirsek bu mücadeleleri biz veremeyiz. Muhalefet de olsan başka parti de olsan şu milletin hayrına olan işlerde yan yana durabilmeyi yeniden kazanabilmeye ihtiyacımız var. Bir parti mensubiyetim var ama bunlardan bağımsız olarak konuşuyorum. Cumhurbaşkanı’nın oğluyum ama inanın öyle konuşmuyorum. Millet olma fikrini gerçekleştirelim. Düşmanımızı sevindirecek şeyler söylemeyelim, yapmayalım. Ondan sonra o konuda bu konuda ayrı düşün. Bunları tartışalım. Ekonomiydi, emeklilikti bu konularda ayrı fikirler olabilir. Milletin menfaatini gerektiren konuda altımızı oymayalım. Gidip Avrupa’da bizim düşmanlarımıza bizi şikayet eden adamlar var siyasetimizde” dedi.

  • Bilal Saydam İzmir Ağır Ceza Mahkeme Başkanlığına atandı

    Bilal Saydam İzmir Ağır Ceza Mahkeme Başkanlığına atandı

    Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesi, adli ve idari yargı ana kararname çalışmalarını tamamladı. HSK Kararnamesi ile adli yargıda 4 bin 261, idari yargıda 465 hakim ve savcı ile 18 ilin başsavcısının görev yeri değişti. Buna göre Muğla 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Bilal Saydam İzmir Ağır Ceza Mahkeme Başkanlığına atandı. Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ercan Arslan ise Muğla Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı oldu.

    Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 548 Saylı Adli Yargı Kararnamesine göre, “İzmir Hâkimi Hamit Sarak Muğla Hâkimliğine, Muğla Cumhuriyet Savcısı Alicenk Düzgün Muğla Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine, Denizli Cumhuriyet Savcısı Fatih Geliş Muğla Cumhuriyet Savcılığına, Muğla Hâkimi Süleyman Küçükekiz Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına, Mardin Cumhuriyet Savcısı Etem Aydın Muğla Cumhuriyet Savcılığına, Muğla Cumhuriyet Savcısı Ersin Ak Cizre Cumhuriyet Savcılığına, Muğla Hakimi Abdullah Başaran Kınık Hakimliğine, Muğla Cumhuriyet Savcısı Hakan Türkan Şemdinli Cumhuriyet Savcılığına, Muğla Cumhuriyet Savcısı Ahmet Faruk Işık Beytüşşebap Cumhuriyet Savcılığına, Muğla Hakimi Elif İpek Baş Rize Pazar Hakimliğine, Muğla Cumhuriyet Savcısı Tayfun Öztürk Çumra Cumhuriyet Savcılığına, Ceylanpınar Hakimi Hacer Taş Sünbül Muğla Hakimliğine atandı.

  • Bilal Erdoğan: “Geleneksel sporlarda madalya almaya devam edeceğiz”

    ’Spor Endüstrisi ve Ekonomiye Katkısı’ konulu MÜSİAD 100. Genel İdare Kurulu Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı’nda konuşan Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, “Geleneksel sporlarda madalya almaya devam edeceğiz. Yeter ki milletimiz ilgi göstermeye başlasın, madalya olarak da sonucu almaya başlayacağız. Biz geleneksel sporların desteklenmesinin bütün kültürel uyanışın vesilesi olduğunu düşünüyoruz. Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada” dedi.

    Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği (MÜSİAD) 100. Genel İdare Kurulu (GİK) Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı, ‘Spor Endüstrisi ve Ekonomiye Katkısı’ konu başlığıyla MÜSİAD İzmir Şubesi ev sahipliğinde Balçova’daki Kaya Termal Oteli Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Toplantıya Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, MÜSİAD Kurucu Başkanı Erol Yarar ve iş adamları katıldı.

    Toplantının ilk oturumu aynı zamanda Milli Sporcu olan MÜSİAD İzmir Şube Başkanı Ümit Ülkü moderatörlüğünde gerçekleştirildi.

    “Türkiye’de lisanslı okçu sayısında 5 kattan fazla artış oldu”

    Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, “Dünya Etnospor 3 yıla yakın hikayesi var. Okçular Vakfında başladığımız yolculukta hem Türkiye’de hem dünyada okçuluğu geliştirme adına çok güzel çalışmalar yaptık. Bir vakıf olmamıza rağmen İstanbul Ok Meydanı’nda kurulduk. Bir federasyon değiliz sadece bir vakıfız. Buna rağmen federasyonumuzun da takdir ettiği gibi Türkiye’de lisanslı okçu sayısı 5 kattan fazla artış oldu. Mete’yi gördünüz, Yasemin’i gördünüz.. Madalya alma noktasında da başarı gelmeye başladı. Bizim vakıf olarak yaptığımız birçok projeler başkaları tarafında değerlendirilir oldu. Türk Osmanlı imalatını yeniden hayata geçirmeye çalıştık. Okçuluk da bu başarıyı yakalamada mukadder oldu” dedi.

    “Batının hegomanyası kültürel sahaya da yansıyor”

    Dünyada ekonomik olarak batı hegomanyasının tahkiminin bir sonucu olarak kültürel adaletsizlik yaşandığını ifade eden Bilal Erdoğan, “Batının hegomanyası sadece ekonomik alanla kısıtlı kalmıyor. Askeri alanda da kendini gösteriyor. Ama bunun kültürel sahada ciddi yansımalarını görüyoruz. Nasıl ki yıllar önce Kamboçya’da, Güney Afrika’da çok gelişmiş kültürler tarihe gömüldüyse yaşadığımız zamanda da kültürlerin gömülmeye çalıştığı görüyoruz. Biraz bunu kurcaladığımızda da ekonomik sebepleri görüyoruz. Bütün dünya kendi ürettiklerini satarken, bunun reklamını kültür sahasında yapıyor. Ne kadar hamburger yersek, batı o kadar mutlu oluyor. Bu kültürel adaletsizliğin getirdiği ekonomik, siyasi adaletsiz var” diye konuştu.

    “Kültürel adaletsizliğe karşı kitlesel metotlar bulmalıyız”

    Kültürel adaletsizlikle mücadele etmek için kitlesel metotlar bulmanın gerekliliğini ifade eden Erdoğan, “Yakın zamanda şunu gördük, ülkemizde yeniden bir yerlilik ve millilik vurgusunun genç nesillerde karşılık bulduğunu gördük. Bugüne kadar Amerika’ya gidiyorsun, ‘adamlar yapmış’ diyorduk. Hep bir aşağılık kompleksi. Geldiğimiz noktada ise yapabildiğimiz şeyler arttıkça çocuklarımızda öz güven gelişmeye başladı. Şimdi bir hamburgeri alıp batı markalı bir yerde oturduğunuzda kendinizi iyi hissediyorsunuz. Bu bir trend. Bir kültür kendi kültürünün daha iyi olduğunu düşünerek baskılıyor, üstünlük taslıyor. Bu tür iddialar bile başka kültüre mensup insanları rahatsız eder. Bugün dünyada bu kadar kültürel çatışma ve toplumsal düşmanlıklar yaşatılıyorsa bu kültürel adaletsizlik ve zorbalık düzeninde kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.

    “Spor da bir kültür öğesidir”

    Sporun da bütün kültürel öğeleri taşıyan bir alan olduğunu, sporun da yerine ve coğrafyasına göre karakteristik özellikleri olduğunu ifade eden Erdoğan, sporun da bir kültür öğesi olarak tanımlanmadığını dile getirdi.

    Bir batı firmasının yüksek fiyatlı pizza markasını entellektüel, para sahibi, aydın kesime sattığını kaydeden Erdoğan, “Onun kültürüne esir olmuş. Sadece bizim değil herkesin bundan kurtulması lazım. O zaman lahmacunu rahatlıkla yiyebileceğiz” dedi.

    Milletin dünyanın en zengin mutfağa sahip olduğunu, dünyanın bu zenginliğe erişmesinin güç olduğunu, bu nedenle Batının yemesine, içmesine, giyinmesine esir olmamak gerektiğini dile getiren Bilal Erdoğan, “Bunları giyiyoruz ama neden. Şu kravat çok işe yaradığı için giyilmiyor. Kafamızdaki kompleksten sıyrılmamız lazım. Ben de giyiyorum ama kafamdakileri de söylemem lazım” şeklinde konuştu.

    “Madalya almaya devam edeceğiz”

    Geleneksel sporlarda madalya almayı sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, “Yeter ki milletimiz ilgi göstermeye başlasın, madalya olarak da sonucu almaya başlayacağız. Güreşte yendiğimiz zaman onun mesajı çok daha fazla yankı bulacak. Biz geleneksel sporların desteklenmesinin bütün kültürel uyanışın vesilesi olduğunu düşünüyoruz sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada” diye konuştu.

    Bilal Erdoğan, dünyada hiçbir medeniyetin ilelebet yaşamadığını, Batı medeniyetinin de bir yerde düşüş yaşayacağını, ancak bu geçişin sancısız olması için diğer kültürlerin biraz öz güven kazanması ve onlara gösterilen saygının artırılması gerektiğini belirtti.

    “Sporu bütün potansiyelleri ile değerlendirebilirsek ekonomiye katkı sağlanır”

    Oturum konuşmacılarından MÜSİAD Kurucu Başkanı Erol Yarar da iş dünyasının spor sektörünü büyütmesini sağlaması gerektiğini söyleyerek, gerekli kurumların spor sektörünü ele alarak projeler üretebileceğini ve spor endüstrisi için yol haritası belirlenmesi gerektiğini ifade etti.

    MÜSİAD İzmir Şubesi Başkanı Ümit Ülkü ise yaptığı konuşmada, “Spor sadece fiziksel aktivitelerle yapılacak bir aktivite değildir. Bir sporu bütün potansiyelleri ile değerlendirebilirsek ülkemizin kalkınmasına, ekonomisine, tanıtımı gibi birçok şeye çok ciddi katkıların olacağını düşünüyoruz. Bugün de bu toplantıyı bu yüzden gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de hem coğrafi hem iklim anlamında birçok avantaja rağmen yüzde 1 spor gelirimiz var. Bu kadar gençlik potansiyel, yatkınlık, genetik kabiliyet potansiyeli var” dedi.

    MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ise MÜSİAD olarak ülke kalkınması için kararlılıkla çalıştıklarının altını çizerek, “Ülke ekonomisine katkı sağlayacak projeler geliştirip iş dünyası olarak girişimlerde bulunuyoruz. Çözüm önerileri geliştirme aşamasında sektörlere katkılarda bulunuyoruz. Bugün sporlar ilgili her gencin her bayanın her erkeğin yüreğinde hissettiği mutlaka bir spor dalı vardır. Dönüşen dünyada Türkiye’nin hak ettiği konumu sağlamak için varımızı yoğumuz ortaya koyacağız. Dünyanın içinde bulunduğu dönüşümde bambaşka dinamikleri ile gelişen spor endüstrisinin geldiği alanı tartışarak daha da geliştirebilmek için iş dünyası olarak neler yapmamız gerektiğini ortaya koyacağız” ifadelerini kullandı.

    Konuşmaların öncesinde Bilal Erdoğan adının yazılı olduğu Volkicar ile sportif aktivitelerin yer aldığı stantları gezdi.

  • Bilal Erdoğan: “Türkiye dünyada yurt dışı yardımlarla birinci sıraya yerleşti”

    Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, “TİKA’nın merkezinde olduğu yardımlarla Türkiye dünyada yurt dışı yardımlarla birinci sıraya yerleşti. Bundan önce milli gelirimize oranla birinci sıradaydık, miktar olarak da birinci sıradayız” dedi.

    Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) 29 Temmuz-8 Eylül tarihleri arasında düzenleyeceği “2018 Tecrübe Paylaşım Programı” ile 30 ülkeye gidecek yaklaşık 500 öğrenci, TÜGVA Florya Yükseköğrenim Erkek Öğrenci Yurdunda düzenlenen oryantasyon eğitimine katıldı. Oryantasyon eğitiminde öğrenicilere hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, “Bu kadar genç insanın böyle bir organizasyonla dünyanın çeşitli ülkelerine hem de ekseriyetle birçok sıkıntı yaşayan ülkelere gidip gelmesi az bir sorumluluk değildir. Onun için böyle bir yükün altına girdikleri için kendilerini tebrik etmek gerekir” dedi.

    “Ekonomik olarak 17. sıradaki ülke dış yardımlarda birinci sırada”

    Türkiye’nin yurt dışı yardımlarda birinci sırada olduğuna vurgu yapan Erdoğan, “TİKA’nın merkezinde olduğu yurt dışı yardımlarla Türkiye dünyada yurt dışı yardımlarla birinci sıraya yerleşti. Bundan önce milli gelirimize oranla birinci sıradaydık ama 2017 rakamları itibarıyla miktar olarak da birinci sıradayız. Yani Amerika’sından, İngiltere’sinden, Çin’inden daha fazla sınırları dışına kalkınma yardımı yapan bir ülkeyiz. Ekonomik olarak 17. sıradaki ülke dış yardımlarda birinci sırada. Bu bizim kendimizle gurur duymamız için çok çarpıcı ama maalesef bizim 16 ülkenin de üzerine düşeni ne denli yapmadığı açısından çok çarpıcı. Bugün dünyanın yaşadığı ekonomik siyasi sıkıntıları yaşıyorsak, eminim bu sıkıntıların alt yapısı açısından ilişkili olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    “Uluslararası kalkınma programları ‘dostlar alışverişte görsün’ babında bu işleri yaparlar”

    Programa katılacak öğrencilere gezmeye gitmedikleri, zaman zaman sıkıntı yaşayabilecekleri uyarısını yapan Bilal Erdoğan, “Uluslararası kalkınma programları, Dünya Bankası, IMF, Fransız Kalkınma Ajansı gibi kurumlar biraz dostlar alışverişte görsün babında bu işleri yaparlar. Ülkemize Suriyeli mültecileri misafir olarak kabul ettiğimiz dönemlerde bir çadır kentte UNESCO logosu gördüm. Yanları tamamen açık bir tente üstünde UNESCO logosu. Ne yapıyorlar acaba dedim. Ne yapıyorsunuz dediğimde pek cevap da yok. Bir şeyler dağıtmışlar, çocuklara çanta dağıtmışlar. Sonra orada görüntü veriyorlar. Diğer işleri kim yapıyor. Hepsi devletimizin parasıyla yapılan işler. Bu farkı da gittiğiniz ülkelerde göreceksiniz. Türkiye’nin yardımlarının reklam boyutu çok eksik. Bu biraz da zaaf. Bu kadar iş yapıyoruz, bu kadar hizmet yapıyoruz, dünyaya mesaj verecek işler yapıyoruz ama anlatmakta zayıf kaldık” diye konuştu.