Etiket: Beni

  • IKBY Başkanı Mesud Barzani: “Eğer yine ceza verecekseniz, beni cezalandırın”

    Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, “Eğer yine ceza verecekseniz, beni cezalandırın” dedi.

    Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Erbil’de düzenlenen ‘referanduma evet’ mitingde yaptığı konuşmada referandumun ertelenmeyeceğini söyledi. Barzani referandum kararından önce Bağdat’a ‘Bunu ciddiye alın’ dediklerini belirterek “Referandum kararı tarihi ve cesurca bir karardır. Referandum şimdi hepimizin kararıdır” dedi. 100 yıldır Kürdistan halkının cezalandırıldığını savunan Barzani, “Hâlâ ceza vermeye doymadınız. Eğer yine ceza verecekseniz, beni cezalandırın” diye konuştu.

  • Köpeği öldürülen 80 yaşındaki Hacer Nine: “Beni köpeğimin yanına gömün”

    Bartın Merkeze bağlı Akgöz köyünde köpeği Karamel’i tuvalet ihtiyacı için çıkartan Murat Sevük tasmasından kurtulan ve başka bir köpeğin peşinden koşan köpeğini altı el ateş edilmiş ve karnına kazık geçirilmiş şekilde buldu.

    Akgöz köyünde 25 Ağustos günü meydana gelen olayda iddiaya göre, Murat Sevük (25) Karamel isimli köpeği tuvalet ihtiyacı için dışarı çıkardığı sırada köpek tasmasından kurtularak başka bir köpeğin peşinden gitti. Kaçan Karemel, 6 kez kurşunlanmış ve karnına kazık geçirilmiş halde bulundu. Üzüntülerinin dile getiren 80 yaşındaki Hacer Sevük, “Onlar benim evlatlarımdı, çocuklarım kadar sevdim. Ben öldüğümde beni köpeğimin yanına gömün” diyerek gözyaşlarını tutamadı.

    Yavru köpekleri inşaatta bulduğunu söyleyen Murat Sevük, “Olay günü sabah işe gitmeden köpeği ihtiyacı için dışarı çıkarttım. Bir süre sonra bir köpek gördü tasması boynundan çıktı ve köy içine koştu ben aramaya devam ettim. İş saatim geldiği için ben işe gittim evdekiler köpeği aramaya devam etti. Öğlen saatlerinde köpeğimin öldürüldüğü haberini aldım. Köye geldiğimde komşumuz A.Ö.’nün köpeği öldürdüğünü öğrenerek yanına gittiğimde, ‘Tavuklarımı rahatsız etti bende öldürdüm’ diyerek itiraf etti. Köpeğin bulunduğu yere jandarma ile gittik orada A.Ö. köpeğe önce dört el ateş ettiğini, ölmediğini görünce iki el daha ateş ettiğini söyledi. Ancak köpeğin karın kısmında saplanmış şekilde ağaç kazık bulunuyordu. Bunu gördüğümde şok geçirdim. Köpeği öldüren A.Ö.’den şikayetçi oldum. Karakolda ifadesi alındı. Tüfeğe el konuldu, serbest bırakıldı. Şimdi mahkeme gününü bekliyoruz” dedi.

    80 Yaşındaki Hacer Sevük ise “Bana dünyayı verseler gözümde yok iki sefer balkondan atacak oldum kendimi. Çocuğum gibi büyüttüm ben onları ufacıktı geldiklerinde. Geceleri uyuyamıyorum gözümün önünden hiç gitmiyor unutamıyorum. 15 gündür yemek yiyemiyorum. Gideyim kapılarına kollarımı açayım köpeğimi öldürdünüz beni de öldürün demek istiyorum. Köpeğimizi, Karamelimizi gömdük mezarına gidemiyorum yanına giderek şöyle kucaklasam toprağını diyorum. Uzanıp da yatsam yanına ben ölünce oraya gömün beni öbür mezarlığa götürmeyin diyorum” diye konuştu.

    80 yaşındaki gözü yaşlı Hacer Nine ölen köpekleri Karamel’in üzüntüsünü Ponçik isimli köpeği severek azaltmaya çalışıyor. Karamel isimli köpeğin kardeşi Ponçik ise yaşanan olayın ardından köydeki evin bahçesinden çıkmıyor.

  • Unuttuğu çantasını bırakıp, “Beni paylaşmayın” diye ağladı

    Adana’da lise öğrencisi bir çocuk, bomba paniğine neden olan unuttuğu çantayı almak için geldiği durakta kendisini görüntüleyen basın mensuplarına, “Beni paylaşmayın” diyerek gözyaşı döktü.

    Edinilen bilgiye göre, Seyhan ilçesi Meydan Mahallesi’nde meydana gelen olayda, durakta çanta gören vatandaşlar bomba olabileceğini düşünerek polise haber verdi. Olay yerine gelen ekipler durağın etrafını güvenlik şeridiyle çevirip bomba imha uzmanlarına haber verdi. Bu arada 15 yaşındaki M.Ö. isimli lise öğrencisi gelip polise, “Çanta benim içinde çamaşırlarım var, teyzeme gelmiştik, kardeşlerimi parkta oynattım giderken de durakta unutmuşum, sonra haberim oldu otobüsten inip koşarak buraya geldim” dedi.

    Polis bir süre çocuğun doğru söyleyip söylemediğini anlamaya çalıştı.

    Bu arada, çocuk kendisini basın mensuplarının kendisini görüntülediğini fark edince, “Beni paylaşmayın, arkadaşlarım var onlar görür, beni paylaşmayın” diyerek ağlamaya başladı.

    Polisin sorularına cevap veren M.Ö., “Ağabey bunlar beni paylaşmasın, ne olur söyleyin beni paylaşmasın” diye gözyaşlarına boğuldu.

    Daha sonra polis çocuğu çantanın yanına götürdü. M.Ö., çantasını açıp içindeki eşyaları gösterdi, ancak kendisini basın mensupları görüntülemeye devam edince “Ağabey ne olur bunları paylaşmayın” diye hem ağlayıp hem olayı anlattı.

    M.Ö. daha sonra çantayı alıp olay yerinden ayrıldı. Polis ekipleri de güvenlik şeridini kaldırıp durağı açtı.

  • Boğulmaktan kurtarılan genç ’beni nereye götürüyorsunuz’ dedi

    Adana’da, nehre düşen bir kişi vatandaşlar tarafından kurtarıldı.

    Alınan bilgiye göre, Sinan Kırmızıtepe adlı genç, Girne Köprüsünde yürüdüğü sırada dengesini kaybederek Seyhan Nehri’ne düştü. Suda çırpınan Kırmızıtepe’nin imdadına çevredeki vatandaşlar yetişti. Bir vatandaş nehre atlayarak Kırmızıtepe’yi kurtardı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri geldi. Kırmızıtepe sağlık ekiplerince sedyeye bindirildiği sırada kendine geldi ve “Beni nereye götürüyorsunuz?” dedi.

    Kırmızıtepe, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Balcalı Hastanesine kaldırıldı. Gencin durumunun iyi olduğu öğrenildi.

  • Mustafa Yıldızdoğan: “Beni her şeyle itham edebilirler ama hırsızlıkla asla”

    Şarkıcı Mustafa Yıldızdoğan ‘Ölürüm Türkiyem’ şarkısının çalıntı olduğuna dair iddialara ilişkin Cumhuriyet savcılığına başvurduğunu belirterek, “Beni her şeyle itham edebilirler ama hırsızlıkla asla” dedi.

    Ünlü Türkücü Mustafa Yıldızdoğan “Ölürüm Türkiyem” şarkısının çalıntı olduğuna dair çıkan iddialara ilişkin açıklamalarda bulundu. Yıldızdoğan, “Ben inanıyorum ki, şu an bizi izleyen 7’de 70’e 80 milyon Mustafa Yızdoğan’ı her şeyle itham edebilirler ama hırsızlıkla asla. Ömrü boyunca vatan diyen, bayrak diyen, millet diyen, Allah diyen ve bu uğurda mücadele veren siyaset üstü, politika üstü tavrımla ortaya koyduğum, 1992 yılında bestelediğim 1993 yılında da ‘Türkiyem’ albümüne koyduğum rahmetle hürmetle minnetle andığım Türkiye’nin en büyük şairlerinden, gönül sultanım Dilaver Cebeci’nin şiirini biz besteledik ve 27 yıldır bu güzel memleketimin zaferlerinde ve üzüntülerinde “Ölürüm Türkiye”m çaldı. Ben şahsım adına şunu söylüyorum; ben daha hiçbir yerde ‘Ölürüm Türkiyemin’ de müziği bana aittir dememişimdir. O benim aileden görmüş olduğum Müslüman Türkün edep ve terbiyesinden kaynaklanan bir güzelliktir” şeklinde konuştu.

    “Cumhuriyet Başsavcılığına müracaatımı yaptım”

    Mustafa Yıldızdoğan, 15 Temmuz sonrasında şarkının yeniden parladığını söyleyerek, “Çünkü ‘Ölürüm Türkiyem’ gibi eserler bir asırda bir gelir, 50 yılda bir gelir o da Allah bize nasip etmiş. Dün kendini bilmezler vatan hainleri, bayrak hainleri, millet düşmanları birleşmişler bir grup kurmuşlar ve Mustafa Yıldızdoğan hırsızlık yapmış… Sosyal medyada tweette görüntü olarak görseldeki resim 2 yıl önce bir yerden çekilen resim. Onu siyah beyaz yapmışlar eskitmişler. Dolayısıyla parça ile parçanın benzeştiği yani müzik bir bilim dalı ve bu bilim dalının da ustaları var. Müzik eserleri, yapımcıları MESAM’da, MSG de bu eserin hiçbir yapımı kime ait olduğu hangi şirkete ait olduğu yok. Dolayısıyla nereden çıktığını bilmiyorum ama bugün Cumhuriyet Başsavcılığına müracaatımı yaptım. Suç duyurumu bulundum. Mustafa Yıldızdoğan’ı her şeyle itham edebilirsiniz ama hırsızlıkla asla itham edemezsiniz” dedi.

    “Vatan ve bayrak düşmanların tabii ki odak noktası olacağım”

    Yıldızdoğan açıklamasını şöyle sürdürdü:

    “15 Temmuz sonrasında, bu birliğin, beraberliğin, Yenikapı ruhunun oluşması hususunda bizim milletimize ve devletimize sunmuş olduğumuz, ben vatan demişim, ben bayrak demişim ve 30 yıldır dünyanın neresinde olursa olsun ay yıldızı bayrağın dalgalandığı her yerde Kanadası’ndan, Avustralya’sına kadar ben varım vatan diyen bayrak diyen. Vatan ve bayrak düşmanların tabii ki odak noktası olacağım. Ben onur duyarım gurur duyarım. Burada dün sosyal medya da şuan yurtdışında kaçak olan Can Dündar şuan yurtdışında kaçak olan Emre Uslu ve HDP’li milletvekilleri bana bu ithamda bulunuyor.”

    “Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yaşasın yüce Türk Milleti”

    Yıldızdoğan, “Ben buradan sizin aracılığınızla milletime şunu söylemek istiyorum; Can Dündar, Emre Uslu ve onun gibi hainler sizin gidebilecek olduğunuz bir memleket vardır elbet ama benim bu topraklardan başka gidebileceğim hiçbir yer yok. Ondan dolayı ben diyorum, ‘Ölürüm Türkiyem’ ve ömrümüzün sonuna kadar da ’Ölürüm Türkiyem’ diyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin yüreğimizde yeri vardır. Ayrımcılık yapmak isteyen bir şeyleri kaşımak isteyenler onlar beyhudedir. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinde bu güzel vatanda birlik içerisinde beraberlik içerisinde sazımızı çalmaya türkümüzü söylemeye devam edeceğiz. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yaşasın yüce Türk Milleti’’ ifadelerini kullandı.