Etiket: Bem-bir-sen’den

  • BEM-BİR-SEN’den referandum değerlendirmesi

    Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR-SEN) ve Uluslararası Emek Hareketi Konfederasyonu (ICLM) Genel Başkanı Mürsel Turbay, “Demokratik meşruiyet genişlemiştir. Yeni sistem milletimize hayırlı olsun.” dedi.

    16 Nisan’da yapılan halk oylaması sonuçlarını değerlendiren Mürsel Turbay, “Milletimiz yüzde 85’in üstünde bir katılımla iradesini sandığa yansıtmış ve önemli bir demokratik süreci büyük bir vakar ve olgunlukla aşmıştır. Referandum sonucunu milletimizin birlik ve beraberliğinin bir göstergesi olarak değerlendiriyoruz. Milletimizin onayladığı yeni hükumet sisteminin, demokratik meşruiyeti genişleten, güçler ayrılığını pekiştiren, kalkınma ve ekonomik büyüme noktasında istikrarı sürekli hale getiren yeni bir dönemi başlatacağına inanıyoruz. Sonucun milletimize hayırlı olmasını diliyoruz” dedi.

    Demokrasilerde seçimlerin millete hizmet yarışı olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Turbay, “Demokratik seçimleri bir futbol müsabakası gibi değerlendirmemek lazım. Referandum sonuçlarını bütün partilerin olgunluk içinde karşılaması, seçimin neticesini milli iradeye saygının gerektirdiği şekilde kabullenmesi gerekir. Demokratik yarışı bir ayrışma ve kamplaşmanın gerekçesi haline getirmek, ülkenin huzurunu bozucu bir takım girişimlerin bahanesi olarak görmek en başta millete saygısızlık demektir. Referandum sonucu; ortak aklın neticesi, birliğimizin ve kardeşliğimizin bir vesilesi olarak değerlendirilmelidir” diye konuştu.

    Turbay, parlamenter sistemin yapısı gereği geçmiş dönemlerde yüzde 18 oy alan parti liderlerinin Başbakan olarak ülkeyi yönettiğini hatırlatarak, “Koalisyon dönemlerinde çok küçük oy oranlarıyla Başbakanlık yapılan dönemleri yaşadık. Milletimizin onay verdiği Cumhurbaşkanlığı hükUmet sisteminde iktidara gelmek için bundan böyle halkın yarısından fazlasının oyunu almak gerekiyor. Dolayısıyla yeni sistemde demokratik meşruiyet zemini genişlemiş, millet iradesinin daha geniş anlamda iktidara taşınmasının önü açılmıştır. Bu yeni süreçte iktidara talip olanların toplumun büyük kesiminden onay almak için daha uzlaşmacı, daha kapsayıcı bir politika üretmeleri gerekecektir. Bu anlamda yeni sistemin daha güçlü şekilde millet iradesine yaslanacağında kuşku yoktur” şeklinde konuştu.

    16 Nisan referandumuyla birlikte Türkiye’nin yeni bir döneme girdiğini belirten Turbay, “Yeni dönemde artık kısır tartışmaları, politik çekişmeleri bir kenara bırakılarak, ülkenin ekonomik kalkınma ve istikrarlı büyüme meselelerine odaklanılması gerekiyor. Emeğin karşılığının verildiği, milletin ekmeğinin büyütüldüğü, üretim ve refahın artırılması konusunda yoğun çabaların harcandığı bir süreci başlatmak zorundayız. Yeni dönemde milletimizin siyasi partilerden beklentisi; işsizlik sorununun çözülmesi, çalışanların haklarının iyileştirilmesi, toplumsal huzur ve refahın artırılmasını sağlayacak projeler üretilmesidir” dedi.

    Referandum süreci boyunca başta AB ülkeleri olmak üzere birçok ülkenin Türkiye karşıtı söylem ve eylem içine girdiğini hatırlatan Turbay, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin sistem değişimi yönündeki kararı, Türkiye’nin büyümesinden ve gelişmesinden rahatsız olan birçok ülkeye de en net mesaj olmuştur. Besledikleri ve üzerimize saldıkları terör örgütleriyle Türkiye’yi tökezletmeye çalışan sözde dost ve müttefik ülkeler, bundan böyle ülkemizle olan ilişkilerinde daha dikkatli ve özenli davranmak zorunda kalacaklardır. Milletimizin kararı başta dost ve kardeş ülkeler olmak üzere bütün ümmeti sevindirirken, ırkçı ve Müslüman karşıtı politikalarla dünyayı kana ve göz yaşına boğan düşmanları da kahretmiştir. Kirli hesaplar içinde olan bütün dış tehditlere karşı ülkemiz birlik ve beraberlik içinde güçlü ve dimdik durmalıdır. Referandum sonuçlarının milletimize bir kez daha hayırlı olmasını temenni ediyorum.”

  • BEM-BİR-SEN’den Şehit Ömer Halisdemir’e vefa

    BEM-BİR-SEN İstanbul 7 No’lu Şube Başkanlığı yöneticileri vefa örneği göstererek, 15 Temmuz hain darbe girişiminin simgesi haline gelen Şehit Piyade Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir’in kabrini ziyaret etti.

    MEMUR-SEN Konfederasyonuna bağlı, Yerel Hizmet Kolunda hizmet eden BEM-BİR-SEN (Belediye ve Mahalli İdare Çalışanları Birliği Sendikası) İstanbul 7 No’lu Şube Başkanı Niyazi Karakoç ve ekibi bir vefa örneği daha gösterdi. Gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk etkinlikleriyle dikkatleri çeken BEM-BİR-SEN İstanbul 7 No’lu Şube Başkanlığı yöneticileri, 15 Temmuz akşamı Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) asker yapılanması tarafından gerçekleştirmek istenen hain darbe girişimi sırasında şehit olan Piyade Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir’in kabrini ziyaret etti.

    Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevliyken, komutanlığı ele geçirmeye kalkışan asker kıyafetli terörist Tuğgeneral Semih Terzi’yi alnından vuran Astsubay Ömer Halisdemir, darbecilerin hain planını bozup olayın seyrini değiştirmişti.

    İstanbul’dan tam kadro ekiple katılan sendika yöneticileri, Şehit Halisdemir’in Niğde’nin Bor ilçesine bağlı Çukurkuyu beldesindeki kabrini ziyaret etti. Kabrin başında Kur’an-ı Kerim okuyan sendikacılar, okunan hatimlerin de duasıyla birlikte tüm şehitlerimizin ruhlarına hediye etti.

    “Halisdemir ve şehitlerimizi unutmayacağız”

    Ziyaretle ilgili açıklama yapan BEM-BİR-SEN İstanbul 7 No’lu Şube Başkanı Niyazi Karakoç, hain darbeci Terzi’yi öldürerek ülkemizi bir felaketin eşiğinden alan ve hayatını hiç çekinmeden veren, kahraman Şehit Ömer Halisdemir’in kabrini ziyaret etmenin bir borç ve vefa olduğunu belirtti.

    “O’nu ve tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi nesillerimize anlatmaktan hiç imtina etmeyeceğiz” diyen Başkan Karakoç, “Hainleri, işbirlikçilerini asla unutmayacağız ve unutturmayacağız. Ailenin metanetli ve onurlu duruşu hepimize örnek olmuştur. Şehit Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir, vatan için hiç düşünmeden Yar’dan ve Ser’den geçmenin nasıl olduğunu hepimize gösterdi. Halisdemir ve tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun” dedi.

  • Bem-Bir-Sen’den itfaiye çalışanlarına yönelik araştırma

    Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, “İtfaiyecilik mesleğinde psikolojik rahatsızlıklar ve stres yoğun olarak yaşanıyor. Personel ölümleri daha çok kalp krizi kaynaklı” dedi.

    Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası’nın (Bem-Bir-Sen) itfaiye çalışanlarına yönelik yaptığı araştırmaya göre riski yüksek meslek grupları arasında yer alan itfaiyecilik mesleğinde ölümlerin yangından değil, daha çok kalp krizi ve kanserden meydana geldiği ifade edildi.

    Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Turbay, konuya ilişkin yapmış olduğu yazılı açıklamada dünya genelinde itfaiyecilik mesleğinde psikolojik rahatsızlıklar ve stresin yoğun olarak yaşandığına vurgu yaparak personel ölümlerinin daha çok kalp krizi kaynaklı olduğunu söyledi.

    Turbay, yaptığı açıklamanın devamında ise şunları kaydetti:

    “İtfaiyeci, duman zehirlenmesi, yüksek ısıya bağlı yanıklar ve kimyasal maddeye maruz kalma gibi sağlık risklerinin yanı sıra göçük altında kalma, travma ve trafik kazaları gibi fiziksel ciddi riskler ve ölümcül yaralanmalar ile de yüz yüzedir. Bu kaza ve hastalıklara ek olarak, itfaiyecilik mesleğinde psikolojik rahatsızlıklar ve stres yoğun olarak yaşanmaktadır. Bir itfaiyeci ihbar geldiği andan olay yerine gidene kadar stres içerisindedir. Olayın büyüklüğü ya da küçük oluşu onlar için önemli değildir. Ancak, her göreve çıktıklarında neyle karşılaşacakları belli olmadığı için ister istemez stresle baş başa kalmaktadırlar. Bu sebeple itfaiyeciler arasında strese bağlı özellikle kalp damar hastalıkları ile yoğun duman kaynaklı kanser vakaları yaygın olarak görülmekte iken ayrıca kamuoyunda pek de duyulmayan ön planda akciğerler ve lenfatik sistemi etkileyen ve tüm doku ve organları tutabilen sistemik bir hastalık olan sarkoidoz hastalığının da riski altındadır.”

    ABD Indianapolis’te geçmiş yıllarda yapılan bir araştırmada, personel ölümlerinin yüzde 44’ünün kalp krizi kaynaklı olduğuna dikkat çeken Turbay, kalp krizine bağlı ölümlerin oranının, mesleğin doğası gereği sıklıkla meydana gelen yanık ve dumana maruz kalmaya bağlı ölüm oranlarından daha yüksek olduğunu ifade etti.

    Turbay, itfaiyecilerin kalp hastalıklarına bağlı ölüm oranının diğer meslek gruplarına göre oldukça yüksek olduğuna vurgu yaparak, “Ayrıca itfaiyecilerin kalp hastalıklarına bağlı ölüm oranı, diğer meslek gruplarına göre oldukça yüksektir. İtfaiyecilerin yoğun iş temposunda çalışması, yapılan işin yüksek fiziki egzersiz gerektirmesi ve tehlikeli görevlerin yerine getirilmesi kalp damar hastalıklarını tetiklemektedir. Hal böyle olunca kalp krizine bağlı ölümler itfaiyeciler için kaçınılmaz olmaktadır. 2010 yılında Ulusal Mesleki Güvenlik ve Sağlık Enstitüsü’nün (NİOSH) itfaiyeci ile kanser arasındaki potansiyel bağlantıyı daha iyi anlamak için yaptığı çalışmada ilk bulguların belli kanser tiplerinin beklenme oranlarının, üç büyük Amerikan şehrindeki toplam itfaiyeci nüfusunda, genel ABD nüfusuna oranla daha yüksek olduğu ileri sürüldü. Bulgular itfaiyecilerin genel nüfusa oranla sindirim, ağız, solunum ve üriner sistem kanser riskinin daha yüksek olduğunu ortaya koydu” açıklamasını yaptı.

    Turbay, zor ve riski yüksek bir mesleği yerine getiren itfaiyecilerin mesai kavramı bulunmadan çalıştığını, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 40’ncı maddesinde itfaiyecilere yönelik yıpranma payı hakkının itfaiye erlerinin sadece yangına müdahale ettikleri saatlerde uygulanabileceğine yönelik genelgenin tüm mesai saatlerini kapsayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini de belirtti.

  • Bem-bir-sen’den Başkan Külcü’ye Ziyaret

    Bem-Bir-Sen Çorum Şube Başkanı Burhan Şahin, Şube yönetimi ve Kadın Kolları üyeleri, Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü’ye sosyal denge sözleşmesi için teşekkür ziyaretinde bulundu.

    Belediye Başkanı Muzaffer Külcü de ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek; “Taşeron işçimiz, kadrolu işçimizle ve memurumuzla hepimiz bir aileyiz. Şehrimize hizmet etmek için hep birlikte gayret ediyoruz. Personelimizin çalışma ortamını ve yaşam koşullarını iyileştirmek için elimizden gelen çalışmayı yapıyoruz. Yeni belediye hizmet binamızda da personelimizin çalışma ortamı çok daha iyi olacak. Ziyaretlerinden dolayı sendika yönetimine teşekkür ediyor çalışmalarınızda başarılar diliyorum” dedi.

    Bem-Bir-Sen Çorum Şube Başkanı Burhan’da, “Bem-Bir-Sen olarak hizmet sendikacılığı yapıyoruz. İnsanların haklarını almaları için çaba gösteriyoruz. Siz Çorum’un çehresini değiştirdiğiniz gibi Belediye’nin de çehresini değiştirdiniz. Belediye içerisinde çalışma arkadaşlarımızın çalışma koşullarını en güzel şekilde yeniden dizayn ettiniz. Memur personelimiz ile yaptığınız sosyal denge sözleşmesi ile de yüzümüz bir kez daha güldü” diye konuştu.

    Şahin, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü’nün sendikalara verdiği desteklerden dolayı teşekkür ederek, şube yönetimi ve Kadın Kolları üyeleri ile birlikte Başkan Külcü’ye çini işlemeli ibrik hediye etti.

  • Bem-bir-sen’den Uluslararası Sendikacılıkta Bir İlk

    Memur-Sen’e üye Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (Bem-Bir-Sen) öncülüğünde kurulan Uluslararası Emek Hareketi Konfederasyonu (ICLM), ilk toplantısını gerçekleştirerek resmi olarak kuruldu.

    Bem-Bir-Sen’in ev sahipliğinde İstanbul’da yapılan toplantıya 21 ülkeden 60 sendika temsilcisi iştirak etti. Genel Başkan Mürsel Turbay, sendika temsilcileri ile ICLM tüzüğünü imzalayarak Uluslararası Emek Hareketi Konfederasyonu’nun resmi kuruluşunu gerçekleştirdi. ICLM tüzüğünü imzalayan ülkeler arasında Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna Hersek, Mısır, Macaristan, İran, Irak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kosova, Letonya, Makedonya, Malezya, Moritanya, Hollanda, Pakistan, Somali, Senegal, Rusya ve Türkiye yer aldı.

    Toplantının açılış konuşmasını yapan ICLM ve Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, dünyanın çeşitli coğrafyalarında yaşanan kaos ve savaş ortamının bütün dünyayı etkilediğine dikkat çekerek, “Yaşanan iç savaşlar, terör olayları, bunların sonucunda yaşanan kitlesel göçler ve bu göçler sebebiyle hayatlarını kaybeden küçük çocukları düşünerek kendimize şu soruyu sorduk; yaşanan bunca acının esas sebebi nedir? İç savaşların, terörün temel sebepleri nelerdir? Açıkça şunu söyleyebiliriz; gelir dağılımı adaletsizliğinin neden olduğu toplumsal kırılmalar ve siyasal açmazlar yaşanan acıların en önemli nedenleri arasındadır. Bir tarafta açlıktan ölen çocuklar, diğer tarafta tüketim çılgınlığı, bir tarafta evsiz aç insanlar, diğer tarafta milyon dolarlık evlerde yaşayan insanlar bu adaletsizliği açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Adil, sağlıklı ve paylaşımcı bir anlayış üzerine kurulan bir sistemle dünya üzerindeki 7 milyar insan daha müreffeh bir hayat sürebilir. İşte mevcut adaletsizliğin çözümüne katkı sunmak için yeni bir konfederasyon kurma kararı aldık. Bu konfederasyonun adı Uluslararası Emek Hareketi Konfederasyonu’dur” dedi.

    Turbay sözlerine şöyle devam etti:

    “Bem-Bir-Sen öncülüğünde Şubat 2015’te temelleri atılan konfederasyonun amacı; tüm dünyadaki özgür sendikalara kucak açıp, dünyadaki sendikacılığa yeni bir bakış açısıyla yaklaşıp sendikal problemlere çözüm bulmaktır. Asya, Avrupa, Afrika ülkeleri, Balkanlar, Türkiye Cumhuriyeti ve dahi tüm dünya ülkelerinde işgücünü oluşturan kesimlerin yaşam ve çalışma koşullarını tespit ederek iyileştirmesine katkı sunmaktır. ICLM, sivil, siyasi, sosyal, kültürel hakların, düşünce ve ifade özgürlüğünün savunucusu olacaktır. İnsan hakları, evrensel değerler ve kültürel farklılıklara saygı gibi temel ilkeleri esas alarak emeğin hak ettiği değeri görmesi için mücadele edecektir. Fırsat eşitliği ve adil yönetimi savunan Uluslararası Emek Hareketi Konfederasyonu, din, dil, ırk ayrımcılığıma karşıdır. Düşünce özgürlüğünden yanadır, sosyal ve ekonomik sınıf ayrımlarının keskin belirleyiciliğine karşıdır. Savaş değil barış; cifte standart değil adalet; sömürü değil adil düzen; çatışma değil diyalog; üstünlük değil eşitlik; baskı ve tahakküm değil insan hakları, hürriyet ve demokrasi istemektedir.”

    Dünyadaki bütün mazlumların her zaman yanında olan Bem-Bir-Sen’in sorumluluğunun bilincinde, mazlumların savunucusu olma yolunda daha büyük adımlar atabilmek için ICLM’in kurulmasına öncülük ettiğini belirten Turbay, “ICLM kuruluş amacına uygun olarak dünyada yaşanan gelir adaletsizliğinin önüne geçmek için mücadelesini her platformda dile getirecektir” dedi.

    Turbay’ın ardından kürsüye çıkan 21 ülkeden gelen sendika temsilcileri, yaptıkları konuşmalarda Bem-Bir-Sen öncülüğünde kurulan ICLM’in bünyesinde yer almaktan onur duyduklarını belirtiler. Toplantıya katılan tüm ülkelerin tam destek vererek oluşturduğu ICLM’in mazlumların sesi olacağı konusunda ortak noktada buluşuldu. Böyle bir oluşumun dünya sendikacılığında önemli bir ihtiyacı gidereceğini dile getiren sendika temsilcileri, ICLM’in yapıcı, birleştirici ve kucaklayıcı yapısıyla kısa zamanda dünyada kendinden söz ettireceğini ifade ettiler.