Etiket: Belirleyecek”

  • Şampiyonluğa gidecek 8 kulübü balıklar belirleyecek

    TSSF Zıpkınla Balık Avı Kulüplerarası Türkiye Şampiyonası Eleme Grubu yarışmalarının ilk ayağı, 21-22 Nisan’da Muğla’da yapılıyor. Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu tarafından gerçekleştirilecek olan şampiyonluk eleme mücadelelerine Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden 13 spor kulübü katılacak.

    22 Nisan Cumartesi günü 20 botla Muğla’nın Milas ilçesi Ören açıklarında başlayacak yarışmalarda sporcular 5 saat boyunca tüpsüz olarak birçok kez dalıp sualtında en yüksek puanı getirecek türlerde balıkları avlayarak, 7-8 Temmuz’da yapılacak Türkiye Şampiyonası finallerine gitmek için kıyasıya rekabet edecekler. “En usta avcı”nın şampiyon olacağı finallere, ilk eleme grubu yarışmalarına katılan 13 spor kulübünden en yüksek puanı alan 8 spor kulübü katılabilecek. Finallere gidecek diğer 8 spor kulübü ise, 5-6 Mayıs’ta İstanbul Tuzla’da yapılacak olan Karadeniz ve Marmara bölge takımlarının katılacağı eleme grubu ikinci ayak yarışmalarında belli olacak.

    Yarışmalara katılacak spor kulüpleri ve sporcularına başarılar dileyen Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Başkanı Doç. Dr. Şahin Özen, “Zıpkınla balık avı sporu, gerçekten zorluk derecesi çok yüksek bir spor. Kulüplerin puanlarını, sporcuların avlayacakları balık türleri ve miktarı belirleyecek. Sporcularımızın nefeslerinin güçlü, şanslarının bol olmasını diliyorum” dedi.

  • Bakan Zeybekci: “Tarlaya ne ekileceğini bilim insanları belirleyecek”

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, teknoloji ve bilimin tarımda kullanılmak zorunda olduğunu belirterek, “Artık kimse ‘Biz bu sene tarlamızda şunu ekelim’ demeyecek. Bu bilimin tarımda kullanılması ile sona erecek, buna bilim insanları karar verecek” dedi.

    Ege Üniversitesi ve İzmir Ticaret Borsası işbirliği ile ‘Türk Tarımının Global Entegrasyonu ve Tarım 4.0’ protokolü İzmir Ticaret Borsası Meclis Salonunda imzalandı. Törene Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin yanı sıra İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun, İİBF Dekanı Prof Dr. Engin Berber, İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, EİB Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar, AK Parti ve CHP milletvekilleri ve İTB üyeleri katıldı.

    “Amelenin çocuğu olarak gördüm”

    Türkiye’nin son 50 yılda tarımdan sanayiye, tarımsal nüfustan kentsel yerleşime doğru dünyada en hızlı şekilde tarım alanında değişiklik yaşayan ülkelerden biri olduğunu belirten Zeybekci, “Ben tarım tarlasında her şeyi bir amelenin çocuğu olarak gördüm. Tırpanla ekin biçmeyi gördüm ve yaptım. Harmanda buğdayı yapmayı ve rüzgarda savurmayı gördüm. Harman işleme makinesi, biçerdöveri gördüm. Tarımdan pamuğa tüm alanlarda bunları gördük. Yeni nesil şanslı, çünkü eski usullerle tarım yapmayı görmedi” diye konuştu.

    “Teknoloji ve bilim tarımda kullanılmak zorunda”

    Tarımda 4.0’ın geliştiğine işaret eden Zeybekci, “Tarım bu dönemde dünyada entegre haline gelmeye başladı. İTB alan olarak sadece çevresini değil, şimdi Ege’yi, Türkiye’yi hatta Akdeniz Havzasını dikkate almaya başladı. Teknolojik olarak dünya başka noktaya gidiyor. Dünya standartlarında üretmek zorundayız, bunları en hızlı şekilde tüketiciye ulaştırmak zorundayız. Bunu da tüm bu sistemi de en iyi yapanlardan olmak zorundayız. Çünkü çok yoğun rekabet var. Artık teknoloji ve bilim tüm imkanları ile tarımda kullanılmak zorunda. Tüm alanlarda tarım en karlı, en verimli tarımı gözetmek zorunda. Kimse ilerde şunu demeyecek; ‘Biz bu sene tarlamızda şunu ekelim.’ Bu bilimin tarımda kullanılması ile sona erecek. Artık Söke Ovasında güneşin gördüğü hangi yamaçta ne ekilmesi gerektiğini bilim insanları karar verecek. 4.0 dediğimiz teknoloji sulamadan işlemeye, droneların (insansız hava araçları) verdiği bilgiye göre ilaçlama yapılması gibi sistemler devreye girecek belki” ifadelerini kullandı.

    “Gümrük Birliği Anlaşmasını güncelledik”

    Avrupa Birliği ile 1995 yılında imzalanıp, 1996 yılında yürürlüğe giren Gümrük Birliği anlaşmasının egemen bir ülkenin imzalaması gerektiğine dikkat çeken Bakan Zeybekci, “21 yıldır AB ile Gümrük Birliği Anlaşması ile muhatabız. Bunu çok eleştirdik. 21 yıldan beri egemen bir ülkenin imzalamaması gereken bir anlaşma diye görüyoruz. Ama o günün şartları ile değerlendirmek lazım. 1995’te imzalandı, o gün bize ‘Türkiye nasılsa 2000 yılına kadar AB’ye tam üye olacağından bir geçiş anlaşması ile sizi bağlayalım, 2000’de nasılsa tam üyesiniz’ dediler. Onun için karar alma mekanizmasında olmadığımız bir anlaşmaya evet’ dedik. İkincisi AB’nin üçüncü dünya ülkeleriyle imzaladığı serbest ticaret anlaşmasını her şeyi yüzde yüz kabul eden bir ülkeyiz. Egemen bir ülkenin buna imza atmaması gerekiyordu. Bu nedenle Ocak ayında Gümrük Birliği Anlaşması’nın sürdürülebilir olmadığını, devam ettiremeyeceğimizi söyledik. Ve Gümrük Birliği güncellenmesi süreci başladı. 2015 Mayıs ayında Brüksel’deki ortak deklarasyonlarla görüş birliği ilan etik. Gümrük birliği güncellenecek. Öte yandan Gümrük Birliği sadece sanayi ürünlerini kapsıyordu. Tarım ve gıdayı kapsayacak şekilde genişletilmesi, bunun sonucu olarak siyasi anlamda girmeden ekonomik entergrasyona geçmesi, bunun üzerine mutabakata vardık” şeklinde konuştu.

    “2017’nin önemli tarım başlıklarından olacak”

    Türkiye olarak tarımı koruyan ülkelerden olduğumuzu ve korumaya devam edeceklerini belirten Bakan Nihat Zeybekci, şunları söyledi:

    “Gümrük Birliği’nin güncellemesini yaptık. Türk tarımı AB ülkelerinde eşit şekilde rekabet edebilir hale gelecek. Buna tüketim fiyatları anlamında baktığınızda son derece olumlu yansımalar olacak. Bütün tarımsal ürünü bütçe kaynak ve imkanlarıyla destekleme yapılacak. Tarımla bilimin buluşması artık gerçekleştirmek zorundayız. Dünya ile rekabet eden bir tarım sektörüne ulaşmak zorundayız. Ata mesleği tarım ve rekabet şansı en yüksek olan birçok sektörde biz galip çıkacağız. Avrupa Birliği ile tarımda rekabette çekincemiz olmayacak. Bazı alanlarda tartışmasız üstünlüğümüz var. Hiçbir coğrafyada bizim iklimimizde yetişen sebze ve meyveler üretilemez. Bu protokol önemli bir başlangıç. 2017’nin en önemli başlıklarından biri de bu olacak. Türk tarımının Avrupa Birliği ile entegrasyonun avantajları, dezavantajları var. Biz hükümet olarak çalışıyoruz. Bunun bize maliyeti ne olacak. Bunu çalışmaya başladık.”

    “Tarımda 4.0 hızla gelişiyor”

    Tarımın dünyanın en stratejik sektörlerinden biri olacağını, Türkiye’nin bu anlamda önemli avantajlara sahip olduğunu belirten İTB Başkanı Işınsu Kestelli, “Potansiyelimizin daha yüksek olduğunu, daha fazlasını üretebileceğimizi de biliyoruz. Sektörün üretimde pazarlama sorunları var. Tarımsal üretimde verimliliği yükseltmeli, ürünleri sağlık standartlarında düzeltmeli, gerek yurt dışı gerek yurt içinde etkin pazarlama oluşturmalıyız, bu süreçlerin tamamında toplumsal ekonomik çevreyi de gözetlemeliyiz” dedi.

    Teknolojinin dünyada hızla geliştiğine dikkat çeken Kestelli, “Teknolojinin sanayiye entegre edilmesine sanayi 4.0 denilirken tarımda da 4.0 hızla gelişiyor. Bu sistem akıllı ve hassas tarım gibi alanlarda kendini gösteriyor. Bu noktada özellikle akıllı tarıma geçilmesi önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.

    Konuşmaların ardından Bakan Nihat Zeybekci’ye katılımlarından dolayı teşekkür edilerek, zeytin ağacı heykel maketi verildi.

  • Yaşlı Kadının Öldüğü Kazada, Sürücüyü DNA Sonucu Belirleyecek

    Zonguldak’ta 15 Aralık 2015 tarihinde iki aracın çarpıştığı kazayla ilgili tutuklu sanığın yargılaması sürüyor. Kazada kayınvalidesini kaybeden damat, araçlarına çarpan otomobilin sürücüsünün başkası olduğunu iddia etti. Mahkeme ise tutuklu sanıktan alınacak olan kan örnekleri ile aracın direksiyonundaki kan örneklerinin eşleştirilmesini istedi.

    Edinilen bilgiye göre, 15 Aralık 2015 tarihinde Kdz. Ereğli’den Zonguldak istikametine giden sürücüsü belirlenemeyen 67 UF 866 plakalı kamyonet; seyir halinde iken aynı istikamette Rıfat Taban idaresindeki 67 LA 708 plakalı otomobile çarptıktan sonra devrildi.

    Olayın ardından Rıfat Taban’ın otomobilinde bulunan eşi Havva Taban omurgasından yaralandı, ağır yaralanan 82 yaşındaki kayınvalidesi Ayşe Yılmaz ise hayatını kaybetti.

    TUTUKLU SANIK HAKİM KARŞISINDA

    Olayın ardından, kamyonetin sürücüsü olduğu iddiasıyla tutuklanan Güneş G.’nin yargılanmasına devam edildi. Kaza sebebiyle eşi Havva Taban’ın omurgasından yaralandığını anlatan Rıfat Taban, 82 yaşındaki kayınvalidesi Ayşe Yılmaz’ın da hayatını kaybettiğini anlattı. Kendilerine çarpan aracın takla attığını ve sürücüsünün de Cebrail T. olduğunu iddia eden Rıfat Taban şöyle devam etti:

    “İdaremdeki araçla şehir merkezinden Zonguldak tarafına gidiyordum. Kendi şeridimde 50 kilometre hızla gidiyordum. Bir anda kütleme oldu. Arkadan bir araç çarptı. 15-20 metre bizi sürükledi. Yandaki taş duvara çarptık. Bize çarpan araç bizden 5-10 metre ötede takla atmış vaziyette duruyordu. Bize çarpan aracın içerisinden üç kişi çıktı. Bizim araçta da eşimin omurgasında kırıklar oldu. Halen evde yatalak vaziyette tedavisi sürüyor. Kayınvalidem ise vefat etti. Bize çarpan araçtaki kişileri sonradan acil serviste gördüm. Ama ben o kişileri tanımıyorum. Cebrail T.’nin akrabası olduğunu söyleyen Mustafa G., aracı Cebrail’in kullandığını, bir hata yaptığını söyleyerek şikayetçi olmamamızı istemişti.”

    “YEMİN EDERİM ARACI BEN SÜRÜYORDUM”

    Mahkeme başkanı, Rıfat Taban’ın iddialarının ardından tutuklu sanığa sorular yöneltti. Aracı kendisinin kullandığını söyleyen tutuklu sanık Güneş G., hava yastığı sayesinde fazla yaralanmadığını söyledi.

    Diş protezinin damağını kesmesi üzerinde ağzında kanama olduğunu söyleyen Güneş G., “Araba takla attırdığında hava yastığı açıldığı ve beni koruduğu için diğerlerine göre yaralanmadım. Dişimin protezi damağımı kestiği için ağzımda kanama olmuştu. Hava yastığındaki kan bu kan olabilir. Yüksek mahkemenizin huzurunda yemin ediyorum. Arabayı kullanan bendim. Bu konuda her türlü yemini ederim” dedi.

    Ankara Trafik İhtisas Dairesi tarafından verilen raporda araçta bulunan Cebrail T.’nin fazla yaralandığı ancak Güneş G.’nin yaralanmasının olmadığına yer verildi. Rapora itiraz etmeyen mağdur avukatı ise aracı bir başkasının kullandığı inancında olduklarını söyledi.

    SÜRÜCÜYÜ DNA ÖRNEKLERİ BELİRLEYECEK

    Öte yandan, tutuklu sanık ve mağdurları dinleyen mahkeme, Güneş G.’den kan örneği alınmasını talep etti. Mahkeme, aracın bir başkası tarafından kullanıldığı yönündeki iddiaları araştırmak üzere tutuklu sanıktan alınan örneklerle, kaza günü aracın direksiyonunda ve hava yastığına bulaşan kan lekelerinin incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu Ankara Kimya İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verdi.

    Duruşma; adli tıp kurumundan gelecek olan yeni rapor için ileri bir tarihe ertelendi. Sanığın ise tutukluluk halinin devamına karar verildi.

  • Şampiyonluğu Belirleyecek Maç 90. Dakikada Tatil Edildi

    Muğla 1. Amatör küme B Grubunda şampiyonluğu belirleyip süper Amatöre yükselecek takımın belirlenmesi amacıyla Ölüdeniz Stadında oynanan Seydikemer Belediyespor Göcek Belediyespor karşılaşması 90. dakikada Seydikemer Belediyespor 1-0 önde iken Göcek Belediyesporlu taraftarlar sahaya girince maçın hakemi Türkcan Terzioğlu karşılaşmayı tatil etti. Kararı Muğla Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu verecek.

    Ölüdeniz Stadındaki karşılaşmaya Seydikemer ve Göcek’li taraftarlar büyük ilgi gösterdi. Binin üzerinde Seydikemerli’nin takip ettiği karşılaşmayı Seydikemer Belediye Başkanı Yakup Otgöz ve Başkan Yardımcısı Mustafa Karakuş ile AK Parti Seydikemer İlçe Başkanı Salih Gümüş seyircilerle birlikte seyretti. Zaman zaman yağmur altında oynanan karşılaşmada her iki taraftar grubu maç boyunca takımlarına destek oldu. Muğla Bölgesi hakemlerinden Türkcan Terzioğlu, Yaşar Bacaksız, Fatih Acar’ın yönettiği karşılaşmaya Seydikemer Belediyespor Medet, Hakkı, Murat, Volkan, Serkan, İsmail, Aydın, Nazmi, Muhammet, Deniz ve Hüseyin onbiriyle çıkarken Göcek Belediyespor Yüksel, Çağlar, Doğan Can, Caner, İlyas, Ersin, Ali, Selim, Emrah, Volkan ve Emre onbiriyle çıktı. Karşılaşmanın ilk yarısı oldukça sert ve karşılıklı ataklarla geçerken 2. yarıda da karşılaşma oldukça sert geçince sık sık oyun durdu. Göcek Belediyesporlu Caner kırmızı kartla oyun dışı kaldı. 85. dakikada Seydikemer Belediyespor kaptanı İsmail Büyüksolak’ın golüyle Seydikemer takımı 1-0 öne geçti. Karşılaşmanın uzatma dakikalarının gösterileceği 90. dakika oynanırken hakem Göcek Belediyesporluların itirazları üzerine bu takımdan kaleci Yüksel, Emrah ve Volkan’ı oyun dışına gönderdi. Bu sırada taraftarlar bir anda sahaya daldı.

    Göcek Belediyespor’lu futbolcular sahadan çekildi. Ölüdeniz Stadı karışınca hakem Türkcan Terzioğlu maçı tatil etti. Karşılaşma boyunca olası bir olay çıkmaması için 70’e yakın jandarmada görev yaptı. Karşılaşmanın tatil olması nedeniyle hakemlerin kararı doğrultusunda bu karşılaşmayla ilgili olarak son kararı Muğla Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Perşembe günü verecek. Bazı otoriteler kararın Seydikemer Belediyespor’un maçı 3-0 hükmen kazanması yönünde verileceğini ileri sürdüler.

  • İpekoğlu: “Transferi Oyuncular Belirleyecek”

    PTT 1. Lig takımlarından Adanaspor’da, Teknik Direktör Engin İpekoğlu, mevcut oyunculardan istenen verimi alamaması durumunda ara transfer döneminde takıma takviye yapabileceklerini söyledi.

    Koza TV’de yayınlanan ‘Koza Spor’ programına katılan İpekoğlu, Serkan Şenyürek, Adnan Ercan ve Kerim Hoşfikirer’in sorularını yanıtladı. İpekoğlu, PTT 1. Lig’de orta saha oyuncularının maçın sonucuna etki ettiğini kaydederek, “Orta saha ne kadar güçlüyse ve oyunu iki yönlü oynayan oyuncu varsa sıkıntı yaşamıyorsunuz. Top rakibe geçtiğinde takım savunması yapamazsanız sıkıntılar oluyor. Aslında bizim düşüncemiz 35-40 metrelik alanda blok halinde oynamak. Bu 35-40 metrenin bozulmaması lazım ki orta sahadaki oyuncular daha ekonomik oynasın. 70 metre oynarsan orta saha oyuncuları biter. Sadece koşmayacaksınız. Topa sahip olduktan sonra keyif alabileceğimiz bir oyun oynamanız lazım. Bunu da pas trafiğini iyi yaparak keyifli hale getiririz. Biz keyif veren bir oyun oynatma düşüncesindeyiz. Duran toplar üzerine ciddi çalışmalar yapacağız. Her şeyi bir anda yapamıyorsunuz” diye konuştu.

    Her takım gibi kendilerinin de puan hesapları yaptığını belirten İpekoğlu, “Ama maç maç gitmekte fayda var. Önümüzde kupa maçımız var. Diyarbakırspor maçı var. Kupada işin mali boyutu var. Gruplara kalınca kulübümüz para kazanıyor. Adanaspor’un her kuruşa ihtiyacı var. Grupta muhtemelen iki Süper Lig takımı olacak. Bu bize büyük katkı sağlayacak diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    “HEDEFİMİZ HER ZAMAN YUKARISI”

    Transfer konusuna da değinen Engin İpekoğlu, “Devre arasında her takıma transfer sorulur. Eğer bir transfer yapılacaksa bu transferi futbolcular belirler. Mevcut takım istediğinizi veriyorsa herhangi bir transfer yapmanın, kulübü yük altına sokmanın anlamı yok. Ara transfer dönemi bitene kadar oyunculardan istediklerimizi alamazsak biz de oturur başkanla konuşuruz. İlk yarının bitimine kadar alınacak puanlar önemli. Alacağımız puanlar doğrultusunda hedefimize göre mutlaka takviye yapılacaktır” şeklinde konuştu.

    İpekoğlu, ligde puanların birbirine çok yakın olduğunu vurgulayarak, “İki maç üst üste kazandığınız zaman play-off’a kalabilirsiniz. İki maç kaybederseniz düşme potasına girersiniz. Hedefimiz her zaman yukarısı. Ama bu eylemin sahaya gösterilmesi gerekiyor. Biz kaliteli futbolculardan oluşan bir takımız. Oyuncular bunu sahaya yansıtırsa hedefimiz tabi ki yukarı olur” dedi.

    “MİLLİ TAKIMA GİTMEK DEĞİL, OYNAMAK ÖNEMLİ”

    Milli takıma giden oyuncularda bir takım problemler olduğunu ifade eden Engin İpekoğlu, şunları söyledi:

    “Hayrullah ile geldiğimiz günden beri 2 defa sohbet ettik. Genç oyuncularda milli takıma gidip gelme surecinde bazen problem oluyor. Bu Sabit Hakan’da da var. Milli takıma giden oyuncu ben oldum bittim diye düşünüyor. Milli takıma gitmek değil, orada oynamak önemli. A milli takıma giden bir oyuncu farklı bir misyon üstlenmiş oluyor. Bu artı sorumluluk yüklüyor. Görev aldıkları zaman en iyisini yapmakla mükelleftir. Çünkü milli takıma giden bir oyuncusun, saha içinde takımın lideri olacaktır. Bu arkadaşlarımızla konuşarak bunları halledeceğiz diye düşünüyorum. Hayrullah daha da iyi olacak” diye konuştu.

    Geçen hafta altyapıyı ziyaret ettiğini hatırlatan İpekoğlu, “Tesis demeye dilim varmıyor. Bu kadar olumsuz şartlarda, bu genç oyuncuları takıma kazandırdığı için Eyüp Arın Hoca’yı kutlamak lazım” dedi.