Etiket: Bedel

  • Pandemi sürecinde ödenmeyen su faturaları için ceza ve ilave bedel alınmayacak

    Pandemi sürecinde ödenmeyen su faturaları için ceza ve ilave bedel alınmayacak

    Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Genel Müdürü Fatih Yıldız, “Eylül ayının 30’una kadar ödenmeyen faturalar için ceza uygulaması bir ilave bedel uygulaması yapılmayacak” dedi.

    SASKİ 2020 Yılı 1. Olağan Genel Kurul Toplantısı 2. Birleşimi Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nihat Soğuk başkanlığında gerçekleştirildi. Ömer Halisdemir Salonu’nda fiziksel mesafe kurallarına uygun şekilde yapılan toplantıda 5 gündem maddesi görüşülerek karara bağlandı.

    SASKİ Genel Müdürlüğü hizmetlerinde kullanılmak üzere 8 adet vidanjör, 10 adet su tankeri ve 40 adet 4×4 kamyonet pickup tipi arazi taşıtı alınarak t cetveline eklenmesine ilişkin yönetim kurulu teklifi kabul edildi. SASKİ Genel Müdürü Fatih Yıldız konu hakkında, “Bizim görev alanımız çok geniş 17 ilçede 10 bin kilometrekareye yakın bir alana hizmet ediyoruz. Bu ilçelerdeki hem araç envanterimizde eski araçlarımızı yenilemek hem de ilave ihtiyacı karşılayacak şekilde hizmeti hızlandıracak ve kalitesini yükseltecek şekilde araç alıyoruz. Burada su tankeri ve vidanjörler alıyoruz. Yaklaşık 20 tane ve 40 tane de sahadaki ekiplerimizin daha hızlı mobilize olması için ve güvenli şekilde ulaşımını sağlayacak araç alıyoruz. Samsun adına hayırlı olmasını diliyorum. Bundan sonra bize ilettikleri şikayetleri daha hızlı müdahale edilmesini sağlayacak” diye konuştu.

    Son ödeme tarihleri nisan, mayıs ve haziran ayları içinde olan ve ödenmeyen su/atık su faturalarından 30 Eylül 2020 tarihine kadar herhangi bir ilave bedel alınmamasına ilişkin yönetim kurulunun teklifi ile ilgili Plan ve Bütçe, Hukuk, Çevre ve Sağlık, Eğitim Kültür Gençlik ve Spor, Su Hizmetleri Komisyonları raporu görüşüldü. Kabul edilen teklif ile ilgili bilgi veren Fatih Yıldız, “Öncelikle vatandaşlarımızın nisan, mayıs ve haziran aylarına denk gelen son ödeme tarihleri bu aylara denk gelen su faturalarının bir cezai işleme tabi olmaksızın ertelenmesi için bir karar aldık. Eylül ayının 30’una kadar ödenmeyen faturalar için ceza uygulaması bir ilave bedel uygulaması yapılmayacak. Bu açıdan pandemiden etkilenen vatandaşlarımıza bir kolaylık getirmiş oluyoruz. Zaten bakanlığımızın da bu konuda bir kararı vardı. Bunu uygulamış olacağız” diye konuştu.

    Bu maddeler dışında içme suyu ve scada çalışmalarında kullanılmak üzere 40 milyon TL’lik ek ödenek talebi ile 2 madde daha mecliste görüşülerek kabul edildi. Meclis başkanlığını yapan Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nihat Soğuk, “Yeni dönemde 3. genel kurulumuzu yapmış olduk. Gerçekten ilk yaptığımızla şimdiki yaptığımız arasında SASKİ’nin gerek merkezde gerek de ilçelerde çalışmaları söz konusuydu. Belirli bir oranda mesafe kat edildiğini ben de hissediyorum. Tabii ki SASKİ genelde çalışmalarını yer altında yapıyor olmasının bir dezavantajını yaşıyor. Diğer birimlerimizin hemen hemen bütün faaliyetlerini görsel anlamda görme imkanı oluyor. Ancak SASKİ’nin yatırımları daha çok yer altında olduğu için görememe durumuyla karşı karşıyayız. Ama buna rağmen önce vatandaşın susuz bölgelerde sularını temin edebilmek, diğer taraftan da suyu temin ettikten sonra atık kısmını halledebilmek SASKİ için çok önemli olduğunu düşünüyorum” diyerek toplantıyı kapattı.

  • TBMM Başkanı Yıldırım: “Etrafımızdaki iç savaşlar, otorite boşlukları ve terör ülkemize büyük bedel ödetiyor”

    BUENOS AIRES (İHA) – Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Binali Yıldırım, Türkiye’nin bölgesel sorunlarla iç içe yaşadığını belirterek “Etrafımızdaki iç savaşlar, otorite boşlukları ve terör ülkemize büyük bedel ödetiyor” dedi.

    TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te düzenlenen G20 Parlamenter Forumu’nda bir konuşma yaptı. Konuşmasına Arjantin hükümetine teşekkür ederek başlayan TBMM Başkanı Yıldırım, “İnsanlığın sorunlarına karşı gösterdiğimiz hassasiyetin somut bir göstergesi olarak bu toplantıdan önemli sonuçlar çıkacağını ümit ediyoruz. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2015 yılında kabul edilen Gündem 2030 hedeflerini tamamlamaya tam 12 yılımız var. Bu hedefleri gerçekleştirmemiz için yapmamız gereken konular var” diye konuştu.

    Dünya barışının önemine vurgu yapan Yıldırım, “Bu dünya hepimizin evi. Dünyada herkesin barış, huzur ve güven içerisinde yaşaması için bu evin her ferdinin mutluluğunu sağlamak hepimizin görevi. Kimse kendi köşesine çekilerek diğerlerinin sorununa sırtını dönemez. Zira kaçtığımız, önemsendiğimiz her sorun daha sonra büyüyerek önümüze geliyor” ifadelerini kullandı.

    Yakın zamanda gerçekleşen savaşlara değinen Yıldırım, “İnsanlık tarihine baktığımızda geçtiğimiz onlarca yıl içerisinde savaş olmayan hiçbir sene göremiyoruz. Savaşların yanı sıra yoksulluk, işsizlik gibi sorunlarda maalesef dünyanın gündeminde olmaya devam ediyor. Dünyadaki kaynaklar eğer eşit ve adil bir şekilde değerlendirilmiş olsaydı bugün bu çarpıklıkları yaşamayacaktık” şeklinde konuştu.

    Mülteci sorununa da dikkat çeken Yıldırım, “258 milyon, yerinden yurdundan memleketinden yollara düşen insan var. Dünya nüfusumuz 7 buçuk milyar, 2050’de 9 buçuk milyara çıkacağı öngörülüyor. Eğer her geçen gün daha kalabalıklaşan dünyanın sorunlarına bugünden çözüm aranmazsa yarın bu bedeli ödemekte zorlanırız” değerlendirmesinde bulundu.

    “G20’nin sürdürülebilir kalkınma konusunda önemli görevleri vardır”

    G20’nin 2008 küresel krizinden sonra oluşturulduğunu belirten Yıldırım, “G20 küresel sorunlara çözüm aramak için çalışmalarını sürdüren bir platformdur. Bu ülkeler dünya ekonomisinin yüzde 85’ini temsil ediyor, dünya ticaretinin yüzde 70’ine, dünya nüfusunun yüzde 70’ine ve yine dünya coğrafyasının da yüzde 70’ine sahipler. Bu sebeple G20’nin sürdürülebilir kalkınma konusunda çok ama çok önemli görevleri, sorumlulukları vardır” dedi.

    Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin geride kalmamaları için adımlar atılması gerektiğini belirten Yıldırım, “Bu bir keyfiyet değil mecburiyete dönüşmüştür. Yoksa terör, savaş, düzensiz göç, sığınmacı krizi gibi önce yerel düzeyde başlayan sorunlar daha sonra bölgesel daha sonra da küresel bir tehdit haline dönüşebilir” ifadelerini kullandı.

    Türkiye olarak bölgesel sorunlar ile iç içe yaşadıklarını belirten Yıldırım, “Etrafımızdaki otorite boşlukları, iç savaşlar, terör ülkemize büyük bedel ödetiyor. Ve aynı zamanda bu ülkelerin insanlarının da yerlerinden yurtlarından edilmesine sebep oluyor. 8 yıldır Suriye’de yerlerinden yurtlarından çıkan insanların sayısı 15 milyon. İç savaşta hayatını kaybedenlerin sayısı 1 milyona ulaştı. Türkiye 3 buçuk milyon Suriyeliye 8 yıldır ev sahipliği yapıyor, onlara aş, iş, sıcak kalacak yer sağlıyor. Bunun da ötesinde eğitim sağlık, hayata tutunmaları için gereken her türlü desteği veriyor” diye konuştu.

    Tükiye’nin Suriyelere yardım ederken kendi ülkesindeki yatırımları da aksatmadığını belirten Yıldırım, Türkiye’nin alt yapı gelişmişliği sırasında dünyada 9’uncu sırada yer aldığını söyledi. Yıldırım bu yatırımların çoğunu genel bütçe dışında sağlanan kaynaklara yapıldığı belirterek , “2 gün önce Cumhuriyetimizin 95’inci kuruluş yıldönümünde dünyanın en büyük havalimanının açılışını gerçekleştirdik” diye konuştu.

  • Başkan Tok: “4 yılda 24 yıla bedel hizmetler”

    İlkadım Belediye Başkanı olarak görevi devralışının 4. yılı olan Belediye Başkanı Erdoğan Tok, 4 yılda yaptığı hizmetleri değerlendirdi.

    2014 yerel seçimlerinin ardından 3 Nisan 2014’de başkanlık mazbatasını teslim alan İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, geride kalan 4 yılı değerlendirdi. 4 yıl gibi kısa bir sürede 24 yılda yapılamayanı hayata geçirmenin gururunu yaşadıklarını söyleyen İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok; “Bundan tam 4 sene önce değerli İlkadımlı kardeşlerim bana bu görevi layık gördüler. Bizlerde bu sorumluluğun gereklerini omuzlanarak vatandaşımızın teveccühü için yine onlardan aldığımız enerji ile İlkadım’ı yükselen bir değer haline getirmek için gece gündüz çalıştık. Bizlere oy veren ve ya vermeyen diye bir ayrımı asla yapmadan İlkadım’a hizmet ettik ve etmeye de devam edeceğiz” dedi.

    “24 yıllık soruna yeni hizmet binası ile çözüm”

    4 yılda yapılan projeleri özetleyen Başkan Tok, “Geçtiğimiz 4 yıla baktığımızda gelecek 100 yıla imza atacak eserler yaptığımızı görüyoruz. İlkadım’da yıllardır çözülemeyen sorunlara modern çözümler getirdik ve Samsun’a değer katacak eserler ortaya koymayı amaçladık. Bunlardan biri de 24 yıl sonra ilk kez yapmak bize nasip olduğu İlkadım Yeni Belediye Hizmet Binası oldu. 19 Mayıs 2018’de tamamlanacak yeni hizmet binamız modern yapısı ve modüler mimarisi ile Samsunumuza hizmet edecek” diye konuştu.

    “Cami ve külliye büyük bir medeniyet projesi”

    Cami ve Külliye projesinin büyük bir medeniyet projesi olduğunu ifade eden Başkan Tok, “İlkadım’da 20 yıl sonra bir belediye başkanı olarak cami yapmak bana nasip oldu. Bizlerde bu kutsal görevi en iyi şekilde yerine getirmek üzere kolları sıvayarak Karadeniz’in en büyük camii ve külliye projesini hayata geçirdik. Baruthane Mahallesi Ihlamur Bulvarında 6,5 dönüm alanda inşa edilen Cami ve Külliye medeniyetin inşası ve ihyası için önemli bir merkez olacak. Bu projemizde hızla yükselmeye devam ediyor. Vatandaşımıza hizmet için bürokrasi adımlarını doğru atmayı bildik ve İlkadım’ı Türkiye’nin en büyük gençlik merkezi ile buluşturmayı başardık” şeklinde konuştu.

    Unkapanı’nda dev kültür ve yaşam merkezi”

    Unkapanı’nda büyük bir değişim ve dönüşümün önünü açtıklarını kaydeden Tok, “Unkapanı Mahallemizde hem Unkapanı’nı hem de şehri değiştirecek dev bir yaşam ve kültür merkezini hayata sokuyoruz. Özellikle hanım kardeşlerimizin sosyal hayata katılmalarında büyük rol oynayacak Kültür ve Yaşam Merkezimizde 250 araçlık otopark, cadde dükkanları, hanımlar yaşam merkezi, spor salonu, sağlıklı yaşam merkezi, derslikler ve düğün, nişan, sünnet ve benzeri etkinliklerini gerçekleştirebileceği çok amaçlı salonlar yer alacak. Derebahçe Mahallemizde hayata geçirdiğimiz dev yatırımımız Derebahçe Sosyal Tesisleri bu yatırımların mahallelere indirgenebileceğinin en büyük örneği olarak büyük ilgi topluyor” dedi.

    İlkadım’ı medeniyet kenti yapıyoruz”

    Geçmişten gelen kültürü yaşattıklarını belirten Başkan Tok, “Geleceğe daha umutlu bakabilmek için gençlerimize ve tüm vatandaşlarımıza kendi kültürümüzü, tarihimizi ve sanatımızı öğretmeyi amaçladık. Türk İslam Sanatları Merkezimizde sadece şehrimizden değil diğer illerden de gelen vatandaşlarımızı İstanbul’dan her hafta ders vermek için gelen büyük bir titizlikle belirlenmiş ve alanında uzman eğitmenler tarafından ebru, hüsn-ü hat, tezhip, kaligrafi ve ney gibi sanatların eğitimi ile buluşturuyoruz” diye konuştu.

    “4 yılda 62 park ve 12 halı saha”

    4 yıllık süre içerisinde eğitim, spor, kültür ve sanat yatırımları ile gençler ve çocuklara büyük önem verdiklerini belirten Başkan Tok, “İlçe sınırlarımızda yer alan tüm okullarımızda mutlaka eğitime destek projelerimiz yer alırken 4 yılda 62 çocuk parkı ve 12 halı sahayı hemşerilerimizin hizmetine sunduk. Bunun sonucunda da aldığımız en büyük karşılık yavrularımızın mutluluğu oluyor. Onların temiz yürekleri ile gülümsemeleri her şeye değer” diye konuştu.

    “Fen işlerimizden rekor hizmet”

    Fen İşleri Müdürlüğünce 4 yıllık bu süreçte dikkat çeken çalışmaların gerçekleştirildiğini belirten Başkan Tok, “4 yılda 156 bin 640 Ton asfalt, 47 km yeni yol, 286 bin 110 metrekare sathi kaplama, 292 bin 843 metrekare beton kaldırım ve 144 bin 555 metrekare parke taş yol yapılırken daha önce hiçbir dönemde yapılmayan kadar hizmet İlkadımlılarla buluşmuş oldu” şeklinde konuştu.

  • Kırkpınar Ağalığına rekor bedel: 1 milyon 522 bin TL

    Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde temsili koç satışı ile ağalık ihalesi yapıldı. 657. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin ağası 1 milyon 522 bin TL rekor bedelle iş adamı Ahmet Çetin oldu.

    16 Kasım 2010 tarihinde UNESCO Dünya Somut Olmayan Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmeye hak kazanan, tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde gelecek yılın ağası da belirlendi.

    Kırkpınar ağalığına rekor bedel

    Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, ihaleyi 400 bin TL ile açtı. 8 adayın yarıştığı ihalede 657’inci Kırkpınar Ağası İş Adamı Ahmet Çetin 1 milyon 522 bin TL rekor bedelle koçun sahibi oldu.

    Öte yandan, ihaleye katılan iş adamlarından Abdullah Türköz 100 bin TL, iş adamı Hamdi Sarıcan da 50 bin TL Kırkpınar’a bağış yaptı. Geçtiğimiz yıl ağalık, 400 bin TL nakit ve 100 bin TL şehit aileleri derneğine bağışla Seyfettin Selim’e gitmişti.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “1 milyon insanı öldüren katil Esed bedel ödemeli”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu gece, olan o sarin gazlarını kullanan, klor gazı kullanan katil Esed’in attığı adım ABD tarafından ilk cevabını buldu. Yeterli değil, bunun devamı gerekli. 1 milyon insanı öldüren bu adam bedel ödemeli. Bizce meşru bir zeminde Suriye siyasi iktidarını bulmalıdır. Görüşmelerimizi yapmaya devam ediyoruz. Bizlerde liderlerle görüşmelerimizi yapıp üzerimize düşeni yapacağız” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adana Sanayi Odası’nın (ADASO) 50. Yıl Onur Gecesi’nde iş adamlarıyla bir araya geldi. Sheraton Otel’de düzenlenen gecede konuşan Erdoğan, Türkiye’nin birçok sabotaj girişimine rağmen kararlılıkla yolunda yürüdüğünü belirtti. Erdoğan, “Türkiye birçok sabotaj girişimine rağmen kalkınma yolunda kararlılıkla yürüyor. Burada olduğu gibi kamu kurumlarımız ve özel sektörümüzle geçmişte ki hizmetler ve taktiri ile geleceğe dair hizmetlerin planlamasını yapıyoruz. İçeriden ve dışarıdan kötü koşullara rağmen Devlet ve millet el ele vererek ülkemize kurulan tuzakları boşa çıkardı. Türkiye’nin tökezleyeceğini düşünenlere unutmayacakları dersleri verdik. Ekonomik suikast girişimlerine boyun eğeriz diye düşünenleri hayal kırıklığına uğrattık” dedi.

    “Büyüme rakamlarımız önemlidir”

    Bu hafta açıklanan Türkiye’nin büyüme rakamlarının bazı kesimleri hayal kırıklığına uğrattığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Bu hafta açıklanan büyüme rakamları bazılarının hayal kırıklığı oldu. Türkiye 2016 yılında yüzde 2,9 oranında büyüme kaydetti. Son çeyrekte ki rakam yüzde 3,5’a ulaştı. Bu oranları yeterli bulmuyoruz. Bizim ta başbakanlığımızdan itibaren hedefimiz yüzde 5’i tutturmaktı. Dünyada da hemen hemen bir kaç ülkenin dışında bu sıkıntılar var. Bu aziz milletin çok daha fazlasına layık olduğunu biliyoruz. 2016 yılında yaşadığımız onca terör saldırısına, jeopolitik risklere, 15 Temmuz’a rağmen yakalanan büyüme oranı ekonomi açısında büyük bir başarıdır. Türkiye bu oranlarla yüzlerce ülkenin önüne geçmiştir. G-20 sıralamasında ise önemli bir konuma gelmiştir. Yüzde 1,5 büyüyen Avrupa Birliği’ne karşıda bu oranlar önemlidir.”

    “Mevsimlik işçilerle istihdamı arttıracağız”

    Türkiye’nin ihracatının da geçen yıllara göre büyük bir büyüme kaydettiğini belirten Erdoğan, Mart ayındaki ihracatın geçen sene Mart ayına göre artıp 145 milyar dolara ulaştığını ifade etti. Erdoğan, geçtiğimiz aylarda başlatılan istihdamda milli seferberliğinde meyvesini toplamaya başladıklarını kaydederek, “İstihdam konusunda verilen sözlerin yakın takipçisi olacağımı belirtmek istiyorum. Hedefi istihdamda aşmamızın gereğine inanıyorum ve bunu başaracağız. Mevsimlik istihdam süreci başlıyor kat ve kat bu istihdamı arttıracağız. Küresel enflasyonda ki görülen yükselmemenin de bu sürecin başlatılmasıyla rayına oturacağını biliyorum. Türkiye en zor dönemini geride bırakmıştır. Türk milletinin kaybedeceğini düşünenler bir kez daha üzüntüye uğramıştır. Siyasi iradenin kararlı duruşu sayesinde ekonomik anlamda Türkiye kalkınmıştır” diye konuştu.

    “16 Nisan’dan sonra Türkiye’yi tutamayacaklar”

    Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye verdikleri kredi notlarının hep siyasal nedeni olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kredi derecelendirme kuruluşlarının açıklamalarında yaşadıkları hayal kırıklığını görebiliyoruz. Keser döner sap döner gün gelir hesap döner olay bu. Bunların ülkemizle ilgili olumsuz hesapları boşa çıktı. En büyük zarara kendileri uğradı. Bu işte en büyük şey itibardır. Ben sanayicime, iş adamlarımıza güveniyorum. Bu gelişmeler karşısında biz birbirimize inanalım, Türkiye bu sıçrama sürecini hele 16 Nisan’dan sonra atacağımız adımla Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile inşallah Türkiye tutunamayacak bir ülke konumuna gelecektir. Bu malum kuruluşlar da bizim ve dünyanın birçok ülkesinde itibarlarını kaybetmiştir” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’nin de ekonomik anlamda çöktüğünü Avrupa Birliği’ne 400 milyar avro borcu olduğunu kaydetti.

    “14 yılda en önemli şey güven ve istikrar”

    Türkiye’nin son 14 yılda güven ve istikrar temin ettiğini ama onun öncesinde sürekli ülkenin ekonomik krizler yaşadığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

    “Son 14 yılda tesis ettiğimiz güven ve istikrardır. Bu 2 sihirli kavram ile başardık. 2002’den bu yana reformlar olmasa Türkiye ekonomisi darmadağın olurdu. 1994-2001 krizini ve bunların iş dünyasına yansımalarını siz benden iyi bilirsiniz. Siz işin içerisindesiniz. Bırakın darbe girişimini bir anayasa kitapçığının fırlatılması ile krize giden bir ekonomimizi vardı. Dünya ekonomisi büyürken biz küçülüyorduk. Başka ülkeler ürettiğini satarken bizler yerimizde sayıyorduk. Bizim siyasetçilerimiz IMF’nin kapıların 3-4 milyon dolar için bekliyorlardı. Davos olayında IMF başkanı ile konuştuk siz bize verdiğiniz parayı mı yoksa Türkiye’yi mi yöneteceksiniz dedim. Bize verdiğiniz parayı yönetecekseniz lafım yok. Ama bizim idari noktada Türkiye’ye müdahale etmeyeceksiniz. Siz taksitlerinizi takip edin. Ama siyaset, kusura bakmayın ben yönetiyorum siz değil. 2013 yılında IMF’ye 23,5 milyar dolar borcunu biz sıfırladık. Daha sonra IMF 5 milyar dolar istedi. Verin dedim. Veren el alan elden hayırlıdır dedim. Bunlar herhalde vermeyeceğimizi zannediyorlardı verelim deyince vazgeçtiler.”

    “Vatandaşa hizmet eden ekonomimiz var”

    Türkiye Merkez Bankası’nın 2002 yılında 27 milyar dolar olan rezervinin 14 yılda 136 milyar dolara çıktığını anımsatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şu an rezervimiz 110 milyar dolar. Yeniden toparlanacağız. Eskiden hükümet ayın 15’inde ödenecek memur maaşları ile sıkıntıdaydı. Borcu borçla kapatmaya çalışan bir Türkiye manzarası ile karşı karşıyaydık. Bunlara sizlerin desteği ile son verdik. Bugün memuruna yük olan değil vatandaşına hizmet eden bir ekonomimiz var. Krizlerle yatırımcısına sürekli bedel ödeten değil kazandıran ekonomimiz var” dedi.

    Türkiye’de sığınan Suriyeli mültecilerinin 25 milyar dolar maliyeti olduğunu fakat AB’den ve Mülteciler Komisyonu’ndan toplam 1 milyar 250 milyon dolar geldiğini kaydeden Erdoğan, “Söz verdiler 3 milyar avro ödeyeceğiz diye ödemediler rakam öyle kaldı. Hatta daha sonra 3 milyar avro söz konusu oldu ödemediler. Dürüst değiller. Bunların dünyası başka. Gelse de gelmese de biz Türkiye olarak bu insanlara bu desteği vermeye devam edeceğiz. Şu anda veriyoruz. Bu insanların bize olan yaklaşımı muhabbeti çok çok büyük. Ama o bizim bereketimizi arttırıyor. Bu bereket arttıkça yatırımlara devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “Durmuyoruz yola devam”

    Bazı kesimlerin ‘Türkiye ekonomisi battı’ gibi sözler söylemesine karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu şekilde cevap verdi:

    “18 Mart’ta 18 Mart Çanakkale köprümüzün temelini attık. Buranın maliyeti inşallah yaklaşık 10 milyar 500 milyon TL’dir. Kimler yapacak bunu. Yüzde 50 Kore, yüzde 50 Türk firması. İnşallah kısa zamanda iki kule arası 2023 metre mesafesi olan Dünya’nın 1 numaralı köprüsü olacak. Çok kısa zamanda bitirecekler. Hani batmıştık. Durmuyoruz yola devam. Küresel krizler bile bizler tarafından rahatça atlatılabilen bir güçle oluşuyor. Bu tabloyu kalıcı hale getirmemiz lazım. 2002’den beri istikrar, sistemden değil kadronun uyumundan kaynaklanıyordur.”

    “1 milyon insanı öldüren bu adam bedel ödemeli”

    7 Haziran 2015 seçimlerini hatırlatan Erdoğan, “Ülkemizde hep birlikte gördük. 7 Haziran’ın hemen ertesinde Diyarbakır’da 53 vatandaş öldü. Ölende öldüren de Kürt. Daha sonra Gaziantep’te bir kına merasiminde 56 vatandaş DEAŞ tarafından öldü. Ziyarete gitmiştik döndük oturduk ve konuştuk Suriye’ye girdik. Fırat Kalkanı harekatının 1’nci etabı bitti. Bu süreç inşallah bu gece olan o sarin gazlarını kullanan klor gazı kullanan katil Esed’in attığı adım ABD tarafından ilk cevabını buldu yeterli değil bunun devamı gerekli. 1 milyon insanı öldüren bu adam bedel ödemeli. Bizce meşru bir zeminde Suriye siyasi iktidarını bulmalıdır. Görüşmelerimizi yapmaya devam ediyoruz. Bizlerde liderlerle görüşmelerimizi yapıp üzerimize düşeni yapacağız. Seçim sonuçları açıklanmadan 7 Haziran gecesi birilerinin nasıl ortaya çıktığını unutmadık. Üretmeden riske girmeden kazanmaya çalışanların eski alışkanlıkları depreşti. Hemen işi gücü bırakıp siyasete ayar vermeye kalktılar. PKK-DEAŞ tüm terör örgütleri toplantılara başlandılar. Manşetleri ile bazı medya kuruluşları ülkeyi fabrika ayarlarına döndürmeye çalıştılar. Bazı terör örgütleri çıkıp sırtımızı kandile dayadık dediler. Devleti tehdit eden açıklamalar yaptılar. 52 insanımızın kanına girenleri bakan yapacaklardı. Ama muvaffak olamadılar. Onlar gerçek hesabın nerede olduğunu bilmiyorlar. Müslüman akıl sahibidir bir kez ısırıldığı dedikten bir kez ısırılmaz” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye istikrara kavuşsun istiyoruz”

    Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Türkiye’ye istikrar getirmek için önemli olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “16 Nisan’a kadar yaşama garantim yok. Sabaha çıkacağımızın garantisi yok. Biz istiyoruz ki sistem kalıcı olsun. Öyle bir yönetim sistemi kuralım ki Türkiye istikrara kavuşsun. Türkiye’nin kazanımlarının anayasal güvence altına alınması gerekiyor. Bunun da en büyük faydasını sizler göreceksiniz. Bir defa ikide bir zırt pırt değişen şeyler olmayacak. Bakanlar parlamento içerisindeki milletvekilleri değil, dışarıdan oluşan bir kabine tek derdi bakanlığı olacak bakanlar gelecek. Milletvekilliğinden gelen bakanlıklarda bakanlar kendi ilinin sorunlarını çözmeye çalışıyor. Fakat böyle bir milletvekili sıfatı olmadığı zaman Türkiye’nin 780 bin metrekaresini planlayan bir hedefi düşünür.”

    “Türkiye için ‘evet’ diyeceğinize inanıyorum”

    Türkiye’nin 1991 yılından bu yana tek parti ile yönetilseydi milli gelirin 11 bin dolardan 22 bin dolara çıkmış olacağını ifade eden Erdoğan, “1991’den beri kesintisiz olarak tek parti olsaydı istihdam 27 milyon 200 bin kişiden 34 milyon 500 bin kişiye ulaşmış olacaktı. Bugün 7 milyon 300 bin kişi daha iş imkanı bulacaktı. Fransa ve Güney Kore daha önceden bu sorunları görüp gerekli adımları atarken bizler çok zaman kaybettik. Biz darbeden darbeye krizden krize sürüklendik. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ülkemiz için lüks değil ihtiyaçtır. Türkiye 2071 vizyonunu her 10 yılda arıza veren sistem ile gerçekleştiremez. Siz iş adamlarımızdan güçlü bir destek bekliyorum. Değişime en açık grup sanayicilerdir. Onun için ben sizlerin tarihi bir oy oranı ile güçlü ve istikrarlı büyüme iradesi olan Türkiye için ‘evet’ diyeceğinize inanıyorum” diye konuştu.

    “Bedelli askerlik ile çözüm buluruz”

    Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gelirse 18-24 yaş arasında ki gençlerin parlamentoya girebileceğini ve CHP’nin buna o gençler askerlik yapmayacak yaklaşımlarını eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

    “CHP’nin başındaki zatın konuşmalarını buradan cevaplandıracak değilim. Sizler aklıselim insanlarsınız. Bunlar komik şeyler. 18, 19, 20, 21, 22, 23 ve 24 yaşındaki gençlere yol açmak, açmamak, onların askerlik yapmayacak yaklaşımları söylemek olmaz. O kişiler parlamentoda çalışacaklar. Askerlikten muaf olabilirler. Parlamento sıradan bir yer değil. Bedelli askerlik ile de çıkış bulabiliriz o gençlerimize.”

    Program Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 50 yılını dolduran firmalara plaket vermesiyle son buldu.