Etiket: Bebeklerin

  • Bebeklerin Hareketlerini Kısıtlamak Kalça Çıkığı Nedeni

    Yeni doğan bebeklerde %1-1.5 oranında görülen ve anne karnından başlayarak doğum sonrası dönemi de içine alan kalça çıkığı, Türkiye’de her yıl yaklaşık 15 bin çocuğu etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Doğum sonrası özellikle kundak gibi bebeğin hareket yeteneğini kısıtlayan uygulamalar, kalça çıkığına zemin hazırlamaktadır. Sorun, erken teşhis ve doğru tedavi ile cerrahi operasyona gerek kalmadan çözülebilir.

    Memorial Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Ferhan Bozkurt, halk arasında kalça çıkığı olarak bilinen “gelişimsel kalça displazisi” hakkında önemli bilgiler verdi.

    Doğum öncesinde ve sonrasında bebeklerde ortaya çıkabilen kalçanın çıkık ya da yarı çıkık olması, en yaygın çocukluk çağı kalça ortopedik rahatsızlığıdır. Sorunun ortaya çıkmasında anne karnındaki ve doğum sonrasındaki nedenler etkilidir.

    Çoğul gebelikler ve iskelet sorunları kalça çıkığına yol açabilir

    Anne karnındaki bebeğin kalçası, gebeliğin 9. haftasında oluşmaya başlar. Bacağın hareketli hale gelmesi ise 12. haftada gerçekleşir. Bu dönemler arasında; genetik özellikler, ikiz ya da daha fazla çoklu doğum, gebelik sırasında su azalması gibi sorunlar bebekte gelişim bozukluğuna yol açabilir. Anne karnında gözlemlenen boyun ve ayak eğriliği gibi diğer iskelet sistemi sorunlarında da kalça çıkığına rastlanma olasılığı yüksektir.

    İri doğan ve hareketsiz bırakılan bebekler risk altında

    Kalça çıkığı sorununun iri doğan bebeklerde de görülme sıklığı fazladır. Bunun yanında doğum sonrasında kundaklama gibi yanlış geleneksel uygulamalar sonucu da kalça çıkığı ortaya çıkabilir. Çünkü bebeğin kundağa sarılması, bacaklarını rahat hareket etmesini engelleyerek iskelet sisteminde gelişim bozukluklarına yol açabilir. Bu açıdan, bebeğin hareket imkanını kısıtlayan dar kilotlu çorap ya da tulumların da giydirilmesi de sakıncalıdır. Bebeğin sağlıklı gelişimi için ona hareket olanağı sağlayan rahat kıyafetler tercih edilmelidir.

    Kalça ultrasonografisi ile teşhis konulabiliyor

    Bebeklerde kalça çıkığı, yarı çıkık ve gelişme geriliği sorunları Türkiye’de her yıl %1 ile 1.5 oranında bebeği etkilemektedir. Toplumsal bilinçlendirme ile azalan kundak uygulaması sayesinde de bu oranda gerileme görülmektedir. Özellikle bilimsel ve teknolojik gelişmelere bağlı erken tanı da tedavi başarısı için çok önemlidir. Doğumdan sonra ilk aylarda yapılacak fizik muayenenin yanı sıra ikinci aydan itibaren uygulanacak ultrasonografi de teşhis açısından çok önemlidir. Yaklaşık 10 dakika içerisinde yapılacak kalça ultrasonografisi ile bu hastalık çok erken dönemde tespit edilerek, gerekli önlemler alınabilmektedir.

    Doğumdan 2 ay sonraki doktor kontrolü önemli

    Erken dönemde tedavi edilen bebeklerde kalça çıkığı konusunda başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Bu nedenle doğum sonrası ilk 6 aylık ve 6-18 aylık dönemde uygulanan tedavi çok önemlidir. Bebeğin yaşına ve kalçanın pozisyonuna uygun olarak tedavi yöntemi cerrahi dışı ve cerrahi olarak değişmektedir. Tanısı erken konulan çocuklarda cerrahiye gerek kalmadan bandaj, özel cihazların kullanımı ve alçılama ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın da desteklediği “yenidoğan gelişimsel kalça displazisi ultrasonografik tarama programı” çerçevesinde, doğumdan 2 ay sonra tüm bebeklere kalça kontrol muayenesi ve ultrasonografisi yapılması önerilmektedir.

  • İzmir’de Aralarında Bebeklerin De Olduğu 43 Göçmen Yakalandı

    İzmir’in Konak ilçesinde, aralarında çocuk ve bebeklerinde bulunduğu 43 yabancı uyruklu göçmen, kaçak yollarla yurtdışına kaçmak isterken yakalandı.

    Kaçak yollarla yurtdışına kaçmaya hazırlanan yabancı uyruklu 43 göçmen, Basmene semti 1308 Sokak’ta asayiş ekiplerince yakalandı. 13’ü çocuk olmak üzere 43 yabancı uyruklu göçmen kaçak yollarla 35 U 9757 plakalı minibüsle yurtdışına kaçmak istedi.

    Göçmenleri taşıyan minibüs sürücüsü polis ekiplerini fark edince ara sokaklara girdi. Yaşanan kovalamaca sonucu, dar bir sokağa giren minibüs, bir işyerine ait klimanın dış ünitesine çarparak durdu. Kaza sonrası minibüs sürücüsü olay yerinden kaçarken, polis ekipleri minibüs içine kilitlenmiş çok sayıda göçmenin olduğunu fark etti.

    Polis ekiplerince açılan minibüsten 13 çocuk ve 11 kadın olmak üzere 43 göçmen ve çok sayıda can yeleği çıktı. Yabancı uyruklu 43 göçmen polis ekiplerince İzmir Yabancılar Şube Müdürlüğüne götürürdü. Polis ekipleri, kaçan minibüs sürücüsünü yakalamak için geniş çaplı soruşturma başlattı.

  • Bebeklerin İlk Hediyesi Başkan Can’dan

    Tarsus Belediyesi’nin 2 ay önce başlattığı “Merhaba Bebek” uygulaması devam ediyor. Belediyenin Şefkat Ekibi tarafından yürütülen proje kapsamında, Tarsus’taki hastanelerde doğum yapan bebekler ve aileleri ziyaret edilip hediye veriliyor.

    Medical Park Tarsus Hastanesi’ne yapılan “Merhaba Bebek” ziyaretine, annesi aynı hastanede tedavi gören Belediye Başkanı Şevket Can da katıldı.

    Başkan Can, yeni doğan servisinde 3 bebeğe çeyrek altın takıp, annelerine içinde mama önlüğü, ateş ölçer, bebe şampuanı, tırnak makası gibi malzemeler bulunan bebek çantası hediye etti. Bebeklere aileleriyle birlikte sağlıklı ve huzurlu uzun ömür dileyen Şevket Can, ““Belediyemizin uygulaması aileleri mutlu ediyor. Çalışmamız kapsamında Tarsus’ta yeni doğan bütün bebeklerin ailelerine bebek çantası hediye ediyoruz. Bebeklerimizi Allah analı babalı büyütsün, sağlıklı sıhhatli güzel bir şekilde yetişmesini Cenab-ı Allah nasip etsin” dedi.

  • Bebeklerin Süt Dişlerine Bakım Çok Önemli

    Diş Hekimi A.Doğan Bircan, bebeklerin süt dişlerine bakımın çok önemli olduğunu belirtti.

    İyi bir ağız bakımının bebeğin ilk dişinin çıkmasıyla beraber başlar ki; bu bebeğin altı aylık olduğu döneme denk geldiğini anlatan Diş Hekimi A.Doğan Bircan, “Bebekler doğduklarında süt dişleri ağızdadır fakat diş etinin altında gömülü olarak sürmeyi bekledikleri için görülememektedir. Ancak, ilk diş çıkmadan önce iyi bir ağız bakımına başlamak önemlidir. Sağlıklı diş etlerinden sağlıklı dişler çıkar. Çocuklar 3 yaşına geldiklerinde bütün bebek dişleri çıkmış olur. Bunlara süt dişi adı verilir. Süt dişleri 6 yaş civarında dökülmeye başlar; kalıcı dişler bu dönemde çıkmaya başlar. Süt dişleri arasında boşluklar olması normaldir. Kalıcı dişler için yer açarlar. 13 yaşına gelindiğinde kalıcı dişlerin büyük bölümü çıkmıştır.” dedi.

    SÜT DİŞLERİNİN BAKIMI NASIL YAPILMALIDIR?

    Bebeği besledikten sonra diş etlerini temiz bir bezle silmek gerektiğini kaydeden Diş Hekimi A.Doğan Bircan, “Bu şekilde, diş çürüğüne neden olan, bakteri plağından kurtulmuş oluruz. Dişler sürdükten sonra; su ve yumuşak kıllı bir fırça ile günde iki defa fırçalamalıyız. Bebeğimizi birinci doğum gününden önce ilk diş hekimi muayenesine götürmek gerekmektedir. 3 yaşına gelindiğinde florürlü diş macunu kullanmaya başlayabiliriz. Bezelye büyüklüğündeki diş macunu yeterli olacaktır ve çocuğun fırçalama sonunda macunu tükürdüğünden mutlaka emin olmak gerekmektedir. Çocukların 4 yaşa kadar parmak ya da emzik emme gibi alışkanlıkları olabilir fakat bu dönemden sonra bu alışkanlıklardan çocuğu vazgeçirmek için çabalamak gerekmektedir. Her 6 ayda bir diş hekimi ziyareti çocuğun ağız ve diş sağlığını kontrolde tutmakla beraber çocuğa geleceğe dönük diş hekimine gitme alışkanlığı kazandıracaktır. Dişler birbirine temas etmeye başladığında diş ipi kullanımı iyi olacaktır. Çocuğumuza süt dişlerinin dökülmesinin normal olduğunu, sürekli daimi dişlerin bu şekilde çıkacağını açıklamalıyız. Çocuklar doğru ağız bakımı rutinlerini tek başlarına gerçekleştirebilir hale gelinceye kadar, anne babalar çocuklara günde iki defa dişlerini fırçalamada ve bir defa diş ipi ile temizlemede yardım etmelidir. Her zaman arka dişlere özel özen gösterilmeli, bu dişlerde daha fazla bakteri plağı olabilir. Spor yapan çocukların güzel gülümsemelerini korumak için ağız koruyucu kullanmalarını sağlamalıyız. Anne babalar, gençlerin dış görünümlerine verdikleri önemden olabildiğince faydalanabilir, sağlıklı bir gülümseme ve ferah bir nefesin çok iyi görünmelerine ve hissetmelerine yardımcı olacağını hatırlatabilir” diye konuştu.

    Diş Hekimi A.Doğan Bircan, bebeğin bir yaşına girmeden önce başlayan diş hekimi ziyaretlerini altı ayda bir tekrarlamak ilerisi için bebek ve çocukların sağlıklı diş ve diş etlerine sahip olmasında büyük rol oynadığını sözlerine ekledi.

  • Bebeklerin Yeni Hediyesi ‘Altın Emzik’

    Altın piyasasını sürekli canlı tutmak isteyenler birbirinden farklı takı modelleri geliştirirken, bebekler için geliştirilen ’Altın Emzik’ ilgi görüyor.

    Türkiye’nin bir çok yerinde olduğu gibi Elazığ’da bir kuyumcunun tüketicilerin dikkatini çekmek için getirdiği 14 ayar ‘Altın Emzik’ rağbet gördü. Getirdiği 10 adet altın emzikten 8’ini satan kuyumcu Mahmut Kerim Müezzinoğlu, farklı ve kalıcı bir hediye olduğu için alıcıların ilgi gösterdiğini söyledi. 14 ayar altından olan sapı altın emzikler 450 liradan alıcı buluyor. Müşterilerin değişik hediye türlerine yöneldiğini dile getiren kuyumcu Mahmut Kerim Müezzinoğlu, “Müşteriler çeyrek altın yerine başka şeylere yöneliyorlar. Bunları da yeni getirdik, satıyoruz. Elimizde iki tane kaldı. Bunların da daha değişik versiyonları gelecek. Fiyat olarak da 450 TL’ye satıyoruz” dedi.

    Sokaktan geçen müşterilerin yüzde 90’nının altın emziklere baktığını ifade eden Müezzinoğlu, “En az bu kişilerden 30-40’ı emziğin fiyatını soruyor. Görmediği değişik bir şey. Vitrinde fark ediliyor. Bir de bu hediyeleri alıp çocuğuna taktığı zaman ben bunu torunuma saklarım diyor. Biz bu durumla çok karşılaşıyoruz. Çocuk olduğunda hediye gelen küpeyi kızı, gelin olduğu zaman torununa saklıyor. Değişik bir hatırası olan takı olarak görüyor” diye konuştu.