Etiket: Bazlı

  • BEÜ “Üniversitelerin Alan Bazlı Yetkinlik Analizinde” en iyiler arasında yer aldı

    BEÜ “Üniversitelerin Alan Bazlı Yetkinlik Analizinde” en iyiler arasında yer aldı

    Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Arkeoloji ve Tarih Bölümleri, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) “Üniversitelerin Alan Bazlı Yetkinlik Analizinde” en iyiler arasında yer aldı.

    TÜBİTAK Bilim Teknoloji ve Yenilik Politikaları Daire Başkanlığı, “Üniversitelerin Alan Bazında Yetkinlik Analizi 2020” raporunu yayımladı. “Üniversitelerin Alan Bazlı Yetkinlik Analizi” çalışması ile bir üniversitenin kendi bünyesinde araştırma faaliyeti yürüttüğü tüm araştırma alanlarından hangilerinde; görece daha yetkin olduğunun analiz edilebilmesine imkân tanıyor.

    Çalışmada 131 alt araştırma alanına yer verildiği ifade edilirken, analize tabi tutulacak araştırma alanları, önceki çalışmada kullanılan alan sınıflaması üzerinden TÜBİTAK danışma ve grup yürütme kurulu ile araştırma merkez ve enstitülerinden yetkin uzmanların değerlendirmeleri dikkate alınarak oluşturuluyor.

    Raporda, yayınların dünyaya görece bağıl etkisi ve üniversitenin dünya çapında en fazla atıf alan ilk yüzde 10’luk dilime girmiş yayın sayısı göstergelerinin yanı sıra akademisyenlerin araştırma verimliliği, Ar-Ge ve yenilik projelerinin niteliği, patentler tarafından atıflanmış yayın sayısı ve uluslararası işbirlikleri ile Türkiye’nin üniversitenin uluslar arasılaşmasına katkısı göz önünde bulunduruldu.

    TÜBİTAK tarafından yayınlanan “Üniversitelerin Alan Bazlı Yetkinlik Analizi” çalışmasına göre Bitlis Eren Üniversitesi Arkeoloji ve Tarih Bölümleri Türkiye’de en yetkin bölümler arasındaki yerini aldı. Bunun yanı sıra arkeoloji ve tarih bölümleri, BEÜ bünyesindeki bölümler arasında en başarılı iki bölüm oldu.

    BEÜ Rektörü Prof. Dr. Erdal Necip Yardım, TÜBİTAK tarafından yayınlanan “Üniversitelerin Alan Bazlı Yetkinlik Analizi” çalışmasına göre üniversitede başarı elde eden bölümler adına, sırasıyla en yetkin bölümler olan arkeoloji ve tarih bölümlerinin bölüm başkanlarını makamında kabul etti. Ziyarette Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yunus Levent Ekinci ve Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Gencer’in yanı sıra Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Demirtaş da hazır bulundu. Rektör Prof. Dr. Yardım, her iki bölüm başkanını tebrik etti. Başarılarının devamını dileyen Rektör Yardım, Doç. Dr. Ekinci ve Doç. Dr. Gencer’e teşekkür belgesi takdim etti.

  • Bartın Üniversitesi, TÜBİTAK’ın ’Alan Bazlı Yetkinlik Haritasında’ en iyiler arasında

    Bartın Üniversitesi, TÜBİTAK’ın ’Alan Bazlı Yetkinlik Haritasında’ en iyiler arasında

    Bartın Üniversitesi, TÜBİTAK tarafından yayımlanan “Üniversitelerin Alan Bazlı Yetkinlik Analizi” çalışmasında ihtisaslaşma alanını da kapsayan 6 alanda en iyi üniversiteler arasında yer aldı.

    TÜBİTAK’ın üniversitelerin teknoloji alt alanları bazında araştırma performanslarının karşılaştırmalı olarak değerlendirilebilmesini sağlayan “Üniversitelerin Alan Bazlı Yetkinlik Analizi” çalışmasının ikincisi yayımlandı. 2014 yılı ve öncesinde kurulmuş olan 160 yükseköğretim kurumunun değerlendirmeye alındığı çalışmada 131 teknoloji alt alanına yer verildi. TÜBİTAK tarafından yapılan çalışmayla ortaya konulan değerlendirmede Bartın Üniversitesi hacim ve kalite yetkinlik göstergelerinde “Modelleme ve Simülasyon”, “Arıtma Teknolojileri”, “İnşaat Mühendisliği”, “Makine-İmalat-Akışkan Gücü, Dinamiği ve Akışkan Makineleri”, “Malzeme-Yüzey, Kaplama ve Filmler” ve “Ormancılık, Orman Mühendisliği ve Orman Endüstri Mühendisliği” alanlarında en iyi üniversiteler arasında yer aldı. ‘Akıllı Lojistik ve Bütünleşik Bölge Uygulamaları’ alanında ihtisaslaşmaya hak kazanan Bartın Üniversitesi’nin öne çıktığı alanların ‘Bölgesel Odaklı’ çalışma alanlarını kapsaması da dikkat çekti.

    “Sürdürülebilir bir gelişim hedefliyoruz”

    Üniversite olarak sürdürülebilir bir gelişim hedeflediklerinin altını çizen Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, “Bartın Üniversitesi ailesinin tüm bileşenleri geleceğe kararlı adımlarla yürümektedir. Her günü bir öncekinden daha iyi olması için var gücümüzle çalışmaktayız. Bu doğrultuda kayda değer bir gelişim göstererek, bilimsel anlamda aldığımız başarılarla yetkinliğimizi ortaya koyuyoruz. Bilimsel çalışmalarımız, nitelikli yayın ve teknolojik etki değeri yüksek araştırmalarımızla ortaya koyduğumuz yenilikçi bilgiyi insanlığın hizmetine sunuyoruz. Bu noktada TÜBİTAK tarafından yayımlanan ‘Üniversitelerin Alan Bazlı Yetkinlik Analizi’ çalışmasını önemsiyor, yetkinliğimizin farkında olma konusunda da değerli buluyoruz. Yapılan değerlendirme ile öne çıkan alanlarımızın ihtisaslaşma kapsamındaki hedeflerimize dönük bir öngörü sağlaması da önem arz etmektedir. İnanıyorum ki 2014-2018 yılları arasındaki yayın sayıları ve 2014-2019 yılları arasındaki proje sayıları dikkate alınarak yapılan bu değerlendirmedeki yerimiz önümüzdeki yıllarda daha da iyileşecektir. Çünkü sürdürülebilir bir şekilde gelişim kaydettiğimiz Üniversitemizde, yayın sayılarımız son üç yılda 3 kata yakın bir yükseliş göstermiştir. Proje sayılarımızı da her geçen gün arttırmaya devam ediyoruz. 2017 yılında kabul edilen TÜBİTAK projesi 2 iken 2020 yılı daha bitmeden kabul edilen proje sayımız 15’e ulaşmıştır. Ayrıca 2020 yılı 1. çağrı döneminde dijitalleşme ve bölgesel kalkınma odağında hazırlanan 3 TÜBİTAK-1001 projesiyle desteklenen Üniversitemiz, ihtisaslaşan üniversiteler arasında ilk sırada yer almayı başarmıştır. Son 4 yılda (2017-2020-Ekim) 25 TÜBİTAK, 16 BAKKA, 240 BAP, 1 Avrupa Birliği ve 84 TÜBİTAK-2209 öğrenci projesi kabul edilmiştir. Bu düşüncelerle oluşturdukları stratejilerle bizleri hep daha iyisini yapma yönünde teşvik eden ve ‘Alan Bazlı Yetkinlik Haritası’ ile durumumuzu görmemizi sağlayan TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Hasan Mandal’a ve ekibine teşekkür ediyorum. Ayrıca her zaman yanımızda olarak kalite eksenli yolculuğumuzda bizleri daima destekleyen YÖK Başkanımız Prof. Dr. Yekta Saraç’a ve YÖK üyelerimize de şükranlarımı sunuyorum” dedi.

    Üniversitelerin Alan Bazlı Yetkinlik Analizi

    “Üniversitelerin Alan Bazlı Yetkinlik Analizi” çalışmasının amacı, üniversitelerin teknoloji alt alanları bazında araştırma performanslarının birbirlerine karşılaştırmalı olarak değerlendirilebilmesini sağlamaktır. Yayın ve atıflarla ilişkili veriler için 2014-2018, projelere ilişkin veriler için 2014-2019 dönemi baz alınarak değerlendirilmiştir. 2014 yılı ve öncesinde kurulmuş olan 160 üniversite değerlendirmeye alınmıştır. Göstergelere ilişkin veriler, Türkiye ve dünya için ayrı ayrı Scopus veri tabanı ve SciVal programı vasıtasıyla temin edilmektedir. Proje verileri için TÜBİTAK veri tabanı kullanılmış; üniversitelerin gerek ulusal gerekse uluslararası proje verileri hesaplamalara dâhil edilmiştir. Alanlar ve üniversiteler için hesaplama yapılırken ilgili alanda bir üniversitenin en az 3 yayını ve 3 yazarı olması kısıtlaması uygulanmıştır. Üniversite yetkinlik analizi kalite ve hacim göstergeleri temelinde gerçekleştirilmiş olup, kalite göstergeleri yüzde 60, hacim göstergeleri ise yüzde 40 ağırlığa sahip olarak hesaplanmıştır.

  • Yerli otomobile teknoloji bazlı üst düzey sürüş testi

    Yerli otomobile teknoloji bazlı üst düzey sürüş testi

    Türkiye’nin Otomobili, altyapısını yerli girişim firmalarının oluşturduğu simülasyon sistemi üzerinden test ediliyor. Bu yolla geliştirme sürecinde optimizasyon yapılması sağlanarak hem test süreleri hem de maliyetler düşürülüyor.

    Yerli otomobil, otomobilin fiziksel özelliklerini birebir yansıtan bir matematiksel modeli simüle ederek geliştiriliyor.

    Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun (TOGG)paylaştığı videoda anlatılanlara göre; savunma ve havacılık sanayiinde yetişmiş uzmanların önderliğinde geliştirilen model, tehlikeli manevraları riske girmeden gerçekleştirilmesini sağlıyor.

    Böylece, otomobil üzerinden test edilecek taşıt dinamiği, sürüş değerlendirmeye veya aktif güvenlik sistemleri teknolojilerini otomobilin fiziksel prototip sürecinden önce deneyimlenmesini sağlayan bir test ve geliştirme ortamı sunuyor.

    Sistemin alt yapısı yerli girişim firmalarıyla oluşturulurken kullanılan taşıt modeli ise yerli otomobilin özelliklerini içeriyor. Otomobilin geliştirme sürecinde kullanılan bu model, sürekli güncellenerek en son haliyle test ve geliştirme mühendislerinin kullanımına sunuluyor. Böylelikle geliştirme sürecinde optimizasyon yapılması sağlanarak hem test süreleri hem de maliyetler düşürülüyor.

  • Kilis’te ürün bazlı gıda denetimi

    Kilis’te Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, ürün bazlı gıda denetim yaptı.

    Tarım ve Orman İl Müdürü Songül Kadıoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün talimatlarıyla Türkiye’de ilk defa 81 il Müdürlüğü tarafından eş zamanlı denetim başlatıldığını ifade ederek, “Ürün bazlı gıda denetimleri kapsamında 1 hafta boyunca ilimizde bulunan et ve et ürünleri üreten iş yerleri, süt ve süt ürünleri üreten işyerleri, ekmek ve ekmek çeşitleri ile unlu mamul üreten işyerleri, kasap ve şarküteri ile bakkal, market, büfe tarzı iş yerleri, okul kantinleri ve yemekhaneleri, lokanta-restoran, dönerci, fast-food toplu tüketim yerleri denetlenmiştir. Tüketicinin sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşımının temini, taklit-tağşişin ve haksız rekabetin önlenmesi amacıyla Bakanlığımızca oluşturulan risk esaslı denetim programı kapsamında ilimizde gıda denetimlerimiz devam etmektedir” diye konuştu.

  • Tarım ve Orman Bakanlığının “ürün bazlı” gıda denetimi unlu mamuller ile devam etti

    Tarım ve Orman Bakanlığının “ürün bazlı” gıda denetimi unlu mamuller ile devam etti

    Türkiye genelinde 81 ilde başlatılan “ürün bazlı” gıda denetimi unlu mamuller ile devam etti.

    Başkent’te Ankara İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Korkmaz tarafından yapılan denetlemelerde bazı iş yerleri hijyen konusunda sınıfta kalırken, denetimlerden geçemeyen firmalara cezai yaptırımlar uygulanacak. 2019 yılı içerisinde 70 bin denetim yaptıklarını vurgulayan Korkmaz, “Almış olduğumuz 3 bin 700 civarındaki numuneden 300’e yakını olumsuz sonuçlandı ve gerekli idari yaptırımlar uygulandı” dedi.

    Bakanlık talimatıyla unlu mamullere yönelik denetlemeler gerçekleştirdiklerini dile getiren Korkmaz, “Fırınlar, pastaneler ve simit üreticilerinin tamamında denetimler yapılıyor. Denetimlerde öncelik olarak üretim yapılan yerlerin hijyen koşulları, çalışanların hijyen belgeleri var mı yok mu, kullanılan malzemeler nereden nerelerden temin edildiği, malzemeler içerisine herhangi bir katkı maddesinin katılıp katılmadığı denetleniyor. 2019 yılı içerisinde Ankara genelinde 70 bin civarında denetim gerçekleştirdik. Bu denetimler içerisinde bin civarında uygunsuzluk tespit ettik. Bu işletmelere 6 milyon civarında idari para cezası uygulandı. Almış olduğumuz 3 bin 700 civarındaki numuneden 300’e yakını olumsuz sonuçlandı. Bunlarda gerekli idari yaptırımlar uygulandı. Gerek tüketicinin bize ulaştırdığı, gerekse ALO 174 şikayet hattımızdan gelen bildirimler öncelikli olarak değerlendirilmekte. Ekiplerimiz 7/24 görevleri başındalar” ifadelerini kullandı.

    “Numunelerde uygunsuzluk çıkması halinde doğrudan işletmeye 22 bin Türk lirası idari para cezası uygulanıyor”

    Denetimler sonucu iş yerlerine eksiklerin giderilmesi için süre tanıdıklarını beliren Korkmaz, “Öncelikli olarak işletmelerde gördüğümüz eksikliklerle ilgili, halk sağlığını doğrudan tehdit eden bir durum yoksa eksiklerini gidermesi için makul bir süre verilir. Ardından tekrar denetime gidilerek eksikler giderilmediyse o işletmeye idari para cezası uygulanır. Ancak alınan numunelerde uygunsuzluk çıkması halinde doğrudan işletmeye 22 bin Türk Lirası idari para cezası uygulanıyor” diye konuştu.

    “Bazı işletmelerde temizlik konusunda, ürünlerin etiketlenmesi konusunda eksiklikler tespit ediyoruz”

    Denetleme sırasındaki izlenimlerini paylaşan Korkmaz, “İşletmeler genel anlamda gıda kanunu çerçevesinde denetlendiği için hijyen kurallarına bir uygunluk var. Ancak zaman zaman bazı işletmelerde temizlik konusunda, ürünlerin etiketlenmesi konusunda eksiklikler tespit ediyoruz. Bu eksikliklerin giderilmesi için işletmeye süre veriyoruz. Giderilmemesi halinde para cezalarını uyguluyoruz. Ama denetim sırasında halk sağlığına yönelik ciddi bir risk varsa doğrudan para cezası uygulanıyor” dedi.