Etiket: bayburt

  • Bayburt Üniversitesinde Mühendislikte Yeni Teknolojiler (Myt 2015) Sempozyumu Başladı

    Bayburt Üniversitesi Mühendislik Fakültesi organizasyonuyla 3 gün sürecek “Mühendislikte Yeni Teknolojiler” (MYT 2015) sempozyumu başladı.

    Bayburt Üniversitesi Yeni Kampüs Konferans Salonu’ndaki sempozyumun açılış toplantısına Bayburt Valisi Yusuf Odabaş, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, KUDAKA Genel Sekreter Vekili Mehmet Ali Çakal, akademisyenler, bazı kamu kurum müdürleri ile öğrenciler katıldı.

    Saygı duruşundan ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun yaptığı konuşmada ülkeler için bilimin ve teknolojinin önemli olduğunu ifade etti.

    Rektör Coşkun, “Eğer bir ülke dünyadaki diğer ülkeler arasında ilk 10’a girmek istiyorsa teknolojiyi yakalamak zorundadır. Bilgi ya da teknoloji bir başka ülkeden ithal edildiği sürece orijinal değildir. Her ülke yenisini, daha ilerisini üretmedikçe ürettiği teknolojiyi bir başka ülke ile paylaşmaz. Burada özellikle son dönemlerde üniversitelerin altyapısı ile ilgili önemli teknik donanıma sahip olduğumuzu söyleyebilirim. 2008 yılında kurulmuş Bayburt Üniversitesi, Merkezi Araştırma Laboratuvarı’nı açmak üzeredir. Bu laboratuvarımızda 2 bin metrekare kapalı alanda 6 analiz laboratuvarı, 5 araştırma laboratuvarı, konferans salonu, dinlenme alanları, dışarıdan gelen araştırmacılar için sosyal donatılar ve içerisinde ileri teknoloji cihazları bulunmaktadır. Eminim ki bunun gibi diğer üniversitelerimizde birçok laboratuvar var. Teknolojik altyapı bu halde iken bizim mühendislerimizden ithal bilgiyi değil de ülkemize ait, bize ait, özgün, orijinal bilginin üretilmesini bekliyoruz. Bu laboratuvarlar, milletin malıdır. Bütün akademisyenlerin malıdır. Bu cihazların atıl kalmasını istemiyoruz. Bayburt Üniversitesi Merkezi Araştırma Laboratuvarı hepinizin hizmetindedir. Verimli bir şekilde kullanmanızı talep ediyorum.” dedi.

    Bayburt Valisi Yusuf Odabaş ise, Bayburt’ta gelişen, kültürel etkinlikler ve sempozyumlar yapabilen Bayburt Üniversitesi’nin kendisine sevinç ve gurur verdiğini belirterek, “Bayburt ilimizde gelişen bir üniversitenin, kültürel etkinlikler, sempozyumlar yapabilen bir üniversitenin olmasını sevinçle, gururla izliyoruz. Rektörümüzün de belirttiği gibi yeni teknolojilere, yeni bulgulara ihtiyacımız var. Çok çalışmalıyız. Ülkemizin kalkınmasına, gelişmesine yardımcı olmak durumundayız. Ben ilimizde özellikle üniversitemizin geliştiğini görüyorum. Bunu sevinçle, gururla takip ediyorum. Ülkemizin mutlaka gelişmesi, kalkınması, muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarılması zorunluluğu var. Bu zorunluluğu siz gençlerle birlikte hep beraber sağlayacağız. Bu günkü etkinliğin özellikle ilimize, gençlerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

    Açılış oturumunda Prof. Dr. Ahmet Avcı, “Mühendislikte Nanoteknoloji Uygulamaları”; Prof. Dr. İhsan Efeoğlu ise “Savunma Teknolojilerinde Yüzey Mühendisliği Uygulamaları ve Örnek Ar-Ge Çalışmaları”na dair bildiri sundu. Prof. Dr. Baycan İbrahimoğlu da uzman kimyager Çiğdem Kanbeş Dindar ile birlikte su buharı ile çalışan plazmatron (plazma kesme makinesi) cihazının tanıtımını yaptı.

    Ardından Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aslan Gülcü tarafından Prof. Dr. Ahmet Avcı’ya; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Çiğdem tarafından Prof. Dr. İhsan Efeoğlu’na; Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Gavgalı tarafından da Prof. Dr. Baycan İbrahimoğlu’na plaket takdim edildi.

    Prof. Dr. Baycan İbrahimoğlu ise Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Gavgalı’ya Anadolu Plazma Teknoloji Enerji Merkezi tarafından üretilen su buharı ile çalışan plazma kesme makinesi cihazı hediye etti.

    Sempozyum oturumları Prof. Dr. Gökhan Budak Konferans Salonu’nda ve Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşecek.

  • Bayburt’un turizm potansiyeli masaya yatırıldı

    Bayburt Gazeteciler Cemiyeti, KUDAKA destekli “Turizm İnovasyonla Gelişir, Tanıtımla Büyür” projesi kapsamında gerçekleştirilen çalıştayla Bayburt’un turizm potansiyelini masaya yatırdı. 
    Bayburt’un tarihi ve turistik yerlerine turların düzenlendiği program kapsamında gerçekleşen çalıştaya, Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Arslan, Doğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu Başkanı Feridun Fazıl Özsoy, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yumak, AK Parti Bayburt İl Başkanı Hakan Kobal ve bölgeden gazeteciler katıldı.
    Şair Zihni Kent Ormanı’ndaki Bayburt Belediyesi Bağevi’nde gerçekleşen çalıştayda konuşan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, Baksı Müzesi’nin müthiş bir proje olduğunu ama Bayburt’tan Baksı Müzesi’ne giden yolun çileli olduğunu belirterek, yolun mutlaka iyileştirilmesi gerektiğine vurgu yaparken, Basın İlan Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Arslan, öncelikli olarak Bayburt’un bir turizm master planının hazırlanması gerektiğini ve 3 günlük gezi sonucunda Bayburt’un mutfak, ehram ve taş üçgeninde ön plana çıkabileceğini gözlemlediğini belirtti.
    Katılımcıların konuşmalarının ardından söz alan Belediye Başkanı Mete Memiş, “Bayburt’u yukarıya taşıyacak kanaatlerinizi bizimle paylaştınız, bizde bu eleştirilerinizden ve tavsiyelerinizden kendimize bir yol haritası çizeceğiz” dedi.
    Konuşmasında Bayburt Kalesi’ne özel vurgu yapan Başkan Memiş, kalede kazı çalışmaları başlatacaklarını ve bunun için ilk girişimlerin yapıldığını da dile getirdi.
    Baksı Müzesi’nin Bayburt için önemine değinen Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek ise, Baksı Müzesi yolunun iyileştirilmesi konusunu önemsediklerini ve Taşhan, Kırkçeşmeler ve Ulu Camii bölgesinde yapmayı planladıkları projeden bahsetti.
    Çalıştayda yapılan konuşmalardan özet bölümler şöyle:
    Nuri Kolaylı (Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı)
    “Bayburt’a bu üçüncü kez gelişim. İlk geldiğimde yurttan bozma bir otelde kaldık. Yurt olarak yapılmış ve yurda benzeyen bir yerdi. Şuan ne durumda bilmiyorum. Ana kapıdan girerken ayakkabıların çıkarıldığı bir yerdi. İkinci geldiğimde Bayburt Üniversitesi Konuk Evi’nde kaldık. Bu gelişimizde yine ordayız ve geliştiğini gördük. Bu tür tesislerin çoğaltılması lazım. Baksı Müzesi yolu çok çileli. Oraya müthiş bir yatırım yapılmış ama gidiş altyapısının mutlaka elden geçmesi lazım. Gerçekten müthiş bir proje. Avrupa Konseyi ödülü de alması çok önemli. İkinci kez gittim ve daha gelişmiş gördüm. Bayburt için çok önemli, onun için mutlaka elden geçmesi lazım. Taşhan çevresinin mutlaka turizme kazandırılması lazım. Bunu da söylemiş olalım. Bursa Kapalı Çarşı misali otantik bir havaya kavuşturulmalı diyorum.”
    Mustafa Arslan (Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi)
    “Öncelikle şunu hatırlatmak istiyorum. Bayburt denildiğinde iki şey aklıma geliyor. Biri Cumhurbaşkanı Senfoni Orkestrası’na söylenmiş, “Bayburt Bayburt olası böyle zulüm görmedi” sözü zihnime kazınmış, ikincisi de son dönemde Baksı Müzesi. Demek ki biz dışarıdan baktığımızda Bayburt’la ilgili bunu gördük. Şimdi turizm değerleri olarak baktığımızda ise ancak kendimiz olduğumuzda, başkalaşmazsak herhalde fayda elde etmiş oluruz. Hakikaten Bayburt yarını kurabilmek için düne dayanılabilecek bir coğrafya. Kültür olarak, insan kaynakları olarak oldukça zengin. Bir turizm master planı hazırlayarak başlamak ve ondan sonra aşama aşama uygulama planlarının öncelik sıralamasına konulması gerekiyor. Tabi bunları kaynak sorunun çözülmüş sayarak söylüyorum. Gezimiz sonucunda 3 hususun öne çıkacağını belirledim. Mutfak, ehram ve taş. Taşın biraz geri kaldığını üzülerek gördük. Şehrin dokusu içerisinde var olan binaların ön plana çıkması gerekiyor. Bayburt Kalesi bu haliyle uygun değil bana göre. Derli toplu olması gerekiyor. Kazıların yapılmasını sağlamak güzel olur. Bayburt’un uluslararası turizm konusunda Baksı Müzesi’nin çok önemli bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Yolu iyileştirilebilir ama çok fazla da moderniteyi sokmadan.. İnsanlar o coğrafyanın insanına dokunmak istiyorlar çünkü. Bu çerçevede turizm açısından amaca uygun bir internet sitenin kurumlar tarafından yapılabilir. Yönlendirme levhalarını bir daha ele almak lazım. Bayburt dışından gelen insanlar için gerekli. Aydıntepe Yer Altı şehrini gördük. Orada tabi rehberler olmalı. Üzüldüğüm bir şey Bayburt’ta minarelerdeki taşı gördük çok mutlu olduk ama bölge taşının kalitesinin dışında bir taş kullanılarak şelale yapılmış oraya. Camilerimizin ulu camii de olduğu gibi çinko yerine kurşunla taş yapıyı ve içerdeki ahşabı tamamlayıcı olarak ele alınmasının da faydalı olacağını düşünüyorum. Camilerimizin etrafındaki sonradan yapılmış sıvaların da sökülerek taşın ortaya çıkması tarihin daha iyi algılanması açısında önemli olur diyorum. Taşhan çevresinin de mutlaka turizme kazandırılması gerekiyor.”
    Feridun Fazıl Özsoy (Doğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu Başkanı)
    “Bayburt bizim bölgemizin çok değerli kentlerinden bir tanesidir. Tabiatı ve özelliğiyle bizim Bayburt’taki değerleri öne çıkarmamız gerekli. Konaklama hakkında çok şeyler söylendi. Ben içerden biri olarak söylüyorum, Bayburt’ta eskiden Öğretmenevi’nde kalırdık, çok kötüydü bugünde öyle. Bayburt Üniversitesi’nin Konuk Evi Atatürk Üniversitesi Konuk Evi’nden daha güzel ama burası üniversitenin konuk evi. Bayburt’un kendisinin konuk evi olması lazım. Bayburt’un gastronomi kültürünün iyi değerlendirildiğini düşünmüyorum, daha iyi tanıtılabilir. Eğlence yerleri yok denecek kadar az, bunlar yapılmalıdır. Bayburt mahalle odaları kültürünün de tüm Türkiye’ye tanıtılması lazım diye düşünüyorum.”
    Sefa Özdemir (Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı)
    “Bayburt’a gelmekten çok mutluyum. Altıncı kez buradayım. Hakikaten eksik çok ve altyapıda eksik var. Altyapı çalışması nedeniyle trafik çok sıkıntılı bu dönemde ve altyapı için Bayburt çok geç kalmış. Bayburt Üniversitesi Konuk Evi çok güzel ama bir resmi kurum yeri burası. Bayburt’un konaklama açısından yeni yerlere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Yer Altı Şehri üzerinde yapılan şelale çok kötü durmuş.”
    Şevket Erzen (Çorum Gazeteciler Cemiyeti Başkanı)
    “Çorum’daki Bayburtluların ifadesine göre Çorum’da Bayburt’tan fazla Bayburtlu var. Özellikle bugün gittiğimiz Baksı Köyü 60 hane, Çorum’da 300 hane sadece Baksılı var. Osmanlı-Rus savaşından sonra özellikle gelip yerleşenler var. Bizde Çorum’da Bayburt’u yaşıyoruz ve tanıdığım bütün Bayburtlular mert, milli manevi değerlerine bağlı dürüst düzgün insanlar. Bayburt deyince aklımıza Dede Korkut, Bayburtlu Zihni, Temurağa barı ve mert insanları geliyor. Konaklama açısından 5 yıldızlı otel Bayburt’a şart ama Bayburt’un bir bütün olarak yıldız olması lazım. Altyapı çalışması başlamış biter ve bu bir keyfe dönüşür. Çoruh nehri şehre kazandırılabilir. İnanç turizmiyle bağlantılı sahabe ve yatırlar değerlendirilmeli. Yerel turizmde bunun da yeri var. Ve ayrıca dışarıdaki Bayburtlular’ın da Bayburt’a gelmelerinin sağlanması lazım. Merkezde de müzeler olmalı bana göre. Etnoğrafya Müzesi bu şehirde mutlaka olması lazım.”
    Ayhan Türkez (İhlas Haber Ajansı Bölge Müdürü)
    “Bayburt tarihle iç içe bir şehir. Ciddi bir tarihi altyapı var ama bu şekliyle turizm açısından bir yerlere gelinemez. Misal kış turizmi var Bayburt’ta ama Palandöken ve Sarıkamış’taki potansiyeli bir türlü sağlayamadı. Bayburt Kalesinin durumu maalesef çok kötü. Kop Kayak Merkezi’nin ciddi bir şekilde ele alınması lazım. Ben aynı zamanda Türkiye Buz Pateni Federasyonu’nun yönetimindeyim. Belediye Başkanımızla federasyonla işbirliği içerisinde Bayburt’a bir buz pisti kazandırılıp, yarışmalar yapılabilir. Bu zor bir şey değil ve ciddi de bir maliyet gerektirmiyor. Yayla turizmi de Bayburt için önemli bir potansiyel kanaatimce. Ayrıca Dede Korkut Şöleni’ne önem verilmeli diye düşünüyorum. Bu Bayburt’ta marka bir festival olabilir. Çoruh Nehri kent için önemli bir avantaj mutlaka değerlendirilmeli”
    Mehmet Emin Turpçu (Kırşehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı)
    “Bayburt deyince akla Çoruh Nehri ve Bayburt Kalesi geliyor. Benim düşüncemdeki Bayburt daha yeşildi ama bu anlamda Kırşehir’den farksız olduğunu gördüm. Ağaçlandırmaya önem vermek ve Çoruh Nehri ile Bayburt Kalesi’ni şehir turizmine kazandırmak lazım.”
    Yaşar Yıldız (Bayburt Gazeteciler Cemiyeti Başkanı)
    “Katılımınızdan dolayı çok teşekkür ediyorum. Ben ilave olarak sadece şunları söylemek istiyorum. Dede Korkut Kültür Sanat Şölenleri daha genişletilerek, Türk Dünyası da bunun içine daha çok katılarak geliştirilebilir. Çok yakın gelecekte turizm açısından neler yapılabilir. Bizim yanı başımızda bir turizm patlaması yaşayan bir yer var. 62 kilometre uzaklıkta Uzungöl var. Buraya gelenlerin bir şekilde Bayburt’a çekilmesi lazım. Orada 1 hafta konaklayan turist dolaşmak istiyor. Turizm altyapısı ve ulaştırma iyileştirilirse sanıyorum bu turlara Bayburt’u da dahil edebiliriz.”
    Memiş: “Bayburt Kalesi’nde kazıları başlatacağız”
    “Bayburt’u yukarıya taşıyacak kanaatlerinizi bizimle paylaştınız, bizde bu eleştirilerinizden ve tavsiyelerinizden kendimize bir yol haritası çizeceğiz. Bu şehrin turisti ağırlayacak konakları yoktur. Belediye Başkanı olarak bunu iyi biliyorum. Bayburtlu otel işletmecilerini Bayburt’a davet ettim ve kendilerine her türlü kolaylığı sağlayacağım. 10 gün öncede İstanbul’da bu çağrımı tekrarladım. Altyapı problemi Bayburt’un ciddi bir temel problemi. Marka şehirlerin oluşması adına bu problemin çözülmesi gerekliydi. Kanalizasyon, içme suyu ve arıtma. Çoruh Nehri Bayburt için önemli. Bizi öncelikle bunu çözüyoruz. Çoruh Nehri’ni kanalizasyondan kurtarıyoruz. Dede Korkut Şölenleri’ni 2015’den başlayarak daha genişleştirilmiş bir şekilde gerçekleştireceğiz. Bayburt Kalesi’nin bakımı şuanda Bayburt Belediyesi’nde ama Aralık sonu itibariyle bu süre tamamlanıyor. Ben kalenin yeniden belediyeye bırakılması yönünde talepte bulundum. Bu olursa planımız kazıları başlatacağız. Erzurum’da bu işi yapan kişi benim çocukluk arkadaşım. Van 100. Yıl Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesi’nden de kazı çalışmalarının yapılacağının sözünü aldım. Milattan önce 2000 yılına ait olan 4000 yıllık mazisi olan kalede suluklarımız var. Bayburt Kalesi’nde bu kazılar yapılacaktır.”
    Özbek: “Ulu Camii ve Taşhan’ın çevresiyle ilgili düşünceler var”
    “Baksı Müzesi’ni önemsiyoruz. Laleli Barajı meselesi var Bayburt’un. Benimde karşı olduğum bu projenin yapılmamasını istiyoruz. Laleli Barajı dolayısıyla o bölgeye kalıcı şeyler yapamıyoruz. Biz Baksı Müzesi’nin 45 kilometreli yolunu iyileştirerek en azından 20 dakika da gidilecek bir yol haline getirilmesi lazım. Bu fikri önemsiyor ve katılıyorum. Dışarıdaki Bayburtlular’ın Bayburt’a gelmesi turizm açısından çok önemli. Ulu Camii ve Taşhan’ın çevresiyle ilgili düşünceler var. Zamanında buralar satılmış. O bölgenin temizlenmesi 150 trilyon üzerinde bir maliyet. Sadece Taşhan çevresinin temizlenmesi için sadece 30 trilyon lazım. Tabi bu Türkiye’nin ekonomisiyle ilgili de bir durum. Şimdi biz ne yaparsak yapalım Kültür Bakanlığı’nın böyle bir bütçesi yoktur ama şunu ben düşünüyorum. Özellikle o bölgede bizim eski binalarımız var. Belediye, Çevre Şehircilik Bakanlığı ve vatandaş işbirliği ile o bölgeyi trafiğe kapatarak sadece açık alışveriş merkezi oluşturabilmek. Bayburt taşı kaplamasıyla bezenecek otantik alışveriş merkezi yapılabilir. Altyapı çalışmasında sonra oradaki esnaf arkadaşlarla da görüşerek bu fikrimizi uygulama aşamasına getirmeye çalışacağız.”

  • Korgeneral Kamil Başoğlu, Bayburt’ta

    YAŞAR YILDIZ
    BAYBURT (İHA) –

     

    Daha önce Trabzon 48. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığına bağlı olan Bayburt Garnizon Komutanlığının Erzurum’da bulunan 9.Kolordu Komutanlığına bağlanması nedeniyle incelemelerde bulunmak üzere Erzurum 9. Kolordu Komutanı Korgeneral Kamil Başoğlu, Bayburt’a geldi.
    Garnizon komutanlığında incelemelerde bulunan Başoğlu daha sonra Vali Hasan İpek’i makamında ziyaret etti.
    Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Hasan İpek, ziyaret anısına Korgeneral Başoğlu’na plaket taktim etti.

  • Prof. Dr, Ali Aslan da adaylığını açıkladı

    Erzurum Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr, Ali Aslan da rektörlük için adaylığını açıkladı.
    Aslan, Bayburt Gazeteciler Cemiyetinde yaptığı açıklamada, “İnsan merkezli bir yönetim için: Esas olanın, öğretim üyelerinin, öğrencilerin ve tüm çalışanlarının mensubu olmaktan gururlu ve mutlu, iş memnuniyetinin en yüksek seviyede olduğu, aidiyet duygusunun çok güçlendiği bir üniversite oluşturmak olduğuna inanıyorum. Adalet, Liyakat, Hakkaniyet ölçüleri için: Görevlendirmelerde, kaynakların ve imkânların dağıtımında; ayrıcalıklı fakülteler, bölümler, gruplar veya kişiler yerine bilimsellik, çalışkanlık ve üretkenlik temelinde bir değerlendirmeden yanayım. Birlikte yönetmek için: Tek adam yönetime yerine, bütün kararların geniş katılımla alındığı, yetki ve sorumlulukların herkesçe paylaşıldığı, danışma ve karşılıklı etkileşimin esas olduğu, iletişime açık bir üniversite yönetim anlayışını hâkim kılmalıyız. Güçlü ve saygın bir üniversite için: Ulusal ve uluslararası düzeyde bilim yapılan, nitelikli ve aranan mezunlar yetiştiren, gelişme ve değişimleri başlatan ve bu şekilde gündeme gelen bir üniversitenin mensubu olmak istiyorum. Toplumla kaynaşmış bir üniversite için: Şehri üniversiteye değil, üniversiteyi şehre taşıma temelinde; toplumun ihtiyaç ve taleplerine duyarlı, kent ve bölgeye barışık, bilimsel ve kültürel etkinliklerini bölge insanına ulaştıran bir üniversite olmalıyız. Prof. Dr, Ali Aslan, Dışa açık bir üniversite için: Başta komşu il ve ülkeler olmak üzere ulusal ve uluslar arası tüm üniversite ve bilim merkezleriyle sıkı ilişkileri olan bir üniversite umut ediyorum. Bilimsel faaliyetlerin özendirilip desteklendiği bir üniversite için: Bilimsel, kültürel ve toplumsal çalışmaların desteklendiği, özendirilip ödüllendirildiği özgür ve akademik bir ortam vaat ediyorum. Kurumsallaşmış bir üniversite için: Bugünü ve geleceğinin önceden planlandığı, tüm faaliyetlerin kişisel tasarruflarla değil; ilkeler, değerler üzerinde yürüdüğü bir üniversite yapılandırmalıyız. Mükemmel hizmetler sunan bir üniversite için: Özellikle sağlık, tarımsal faaliyetler ve işletmecilik başta olmak üzere tüm hizmet alanlarında verilen hizmetlerin mükemmelleştirilmesi ilk hedefim olacaktır. Bayburt Üniversitesi Rektörlük seçimlerinin Ülkemize, Bayburt’a ve Üniversitemize hayırlı olmasını temenni ediyor diğer aday arkadaşlarımıza başarılar diliyorum” diye konuştu.

  • Prof. Yusuf Akan, Bayburt’a aday oldu

    Prof. Dr. Yusuf Akan, Bayburt Üniversitesi Rektör Adayı olduğunu açıkladı.

     

    Akan, adaylığını şöyle açıkladı:

    “Bayburt Üniversitesinin çok değerli rektörü Prof. Dr. Gökhan Budak hocamızın kısa bir süre önce aramızdan zamansız ayrılışı hepimizi derin bir üzüntüye boğdu. Kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesine, size ve sizin şahsınızda tüm Bayburt Üniversitesi camiasına başsağlığı diliyorum. Böyle zamansız bir ayrılışın ardından çok zorda olsa, başlamış bulunan rektörlük seçim sürecinde aday olma kararı aldım. 1970 Erzurum doğumluyum. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. İyi derecede İngilizce bilmekteyim. Evli ve iki çocuk babasıyım. Halen, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde Profesör olarak görev yapmaktayım. Bugüne kadar, Ana Bilim Dalı Başkanlığı, Bölüm Başkanlığı, BTC Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı Projesinde Bağımsız Denetçilik, Üniversite Etik Kurul Üyeliği ve Etik Kurul Başkan Yardımcılığı ve Gaziantep Üniversitesi İktisadi ve idari Bilimler Fakültesi Dekanlığı (2009-2012) görevlerinde bulundum. Üniversitede sevgi, barış ve huzur ortamının hüküm sürdüğü, tüm kararların şeffaf ve istişareye dayalı olarak alınacağı ve ilgili tüm birimlerle paylaşılacağı, herkese eşit davranılacağı, her türlü sorunun üzerine hakkaniyetle gidilerek çözüm aranacağı, barışçıl ve uzlaşmacı bir yönetim sergileneceği, yaşam şartlarının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi noktasında hiçbir fedakarlıktan kaçınılmayacağı, her türlü bilimsel çalışma ve projeye azami destek ve teşvik sağlanacağı bir ortam oluşturulacaktır. Bayburt Üniversitesi’nin gerek Bayburt’un gerekse bölgenin gelişimi için her alanda projeler geliştiren ve bu projeleri hayata geçiren etkin ve önemli bir konuma taşınması için gereken gayreti göstereceğiz. Bu bir hizmet yarışıdır; bizde Bayburt Üniversitesine ve Bayburt’a hizmet etmek için buradayız. Bu görevi de hakkıyla yapabileceğimizi düşündüğümüz için aday oldum. Diğer aday olan arkadaşlara da başarılar diliyorum. Bu vesileyle, Bayburt Üniversitesi Rektörlük seçiminin Üniversitemize ve Bayburt’umuza hayırlı olmasını diliyorum. “