Etiket: Batık

  • Heyecanlandıran gelişme: Batık şehir için hem dalgıçlar, hem de Araplar geldi

    Elazığ’ın Hazar Gölü’nde bulunan batık şehirde ortaya çıkan kale ve surlar ODTÜ’den gelen arkeologların da aralarında yer aldığı dalgıçlar tarafından incelenirken, bölge Körfez ülkelerinden gelen kafileye de gösterildi. Kale ve 1,5 kilometrelik surlar hem havada hem de su altından görüntülendi.

    Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım’ın Hazar Gölü’ndeki batık şehirde kale ve surların tespit edildiğini duyurmasının ardından bölgede bugün önemli bir gelişme yaşandı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sualtı Topluluğu’ndan arkeologların da yer aldığı dalgıçlar batık şehre inerek yüzeyden tespit edilen surlar ve su altı kalesini inceledi. Dalgıçlara AK Parti Elazığ Milletvekili Metin Bulut da su altında eşlik etti. Öte yandan Valiliğin daveti üzerine Körfez ülkelerinden Elazığ’a gelen aralarında turizm yatırımcısı, sosyal medya fenomeni ve Blogger’lerinde olduğu kafile batık şehre gitti. Arap yatırımcılar, bölgede yaptıkları incelemenin ardından yatırım gerçekleştireceklerini açıkladı.

    “Bilimsel çalışma yapılacak”

    Elazığ’ın turizm çeşitliliği bakımından müthiş bir şehir olduğunu belirten Vali Çetin Oktay Kaldırım, “Müthiş potansiyelleri var. Bulunduğumuz yer müthiş bir kültürel hazine. Suyun altında müthiş bir yapı var. Yaz, kış ve doğal turizm potansiyeli olarak çok iyi. Türkiye’nin zaten ikinci büyük tektonik gölü. Dolayısıyla burada müthiş bir zenginlik var. Yıllık 2 milyonu aşan bir turizm hareketliliği var. Biz bunu çeşitlendirmek istiyoruz. Kültürel değerleri ve yer altı şehrini ortaya çıkarmak istiyoruz. Burada yapılacak çalışmalar bizim için çok kıymetli. ODTÜ’den hocalarımızda geldi ve burada bilimsel çalışma yapacaklar. Bize de güzel bir haber sunacaklar” dedi.

    “Sapanca’dan daha güzel”

    Batık şehrin güzel olmasına rağmen uluslararası turizm piyasasında çok bilinen bir yer olmadığını aktaran turizm acente sahibi Abdulaziz Jaber “Bizim amacımız bu. Buraya geldik ve dünyaya tanıtmak istiyoruz. Genelde Arap dünyası olarak İstanbul’a gittiğimiz zaman Sapanca’ya gidiyoruz. Ama burası bilinmediği için gelemiyoruz. Burası Sapanca’dan da daha güzel. Burada yatırım fırsatları da iyi olabilir. Yeni ve el değmemiş bir alan. Rekabetin daha az olduğu bir yer. Yatırım için de uygun bir alan. Hem yatırımcıları buraya teşvik ederiz hem de kendimiz yatırım yapmak için karar aldık” şeklinde konuştu.

    “Yapılara denk geldik, kale ve surlar var”

    Dalgıçlarla birlikte batık şehre inen Milletvekili Metin Bulut ise, “Aşağıda o yapıların tanımlanması lazım. Bizler sadece dalış ekibiyiz. Oradaki yapının tanımlanması arkeologların işi. Biz orada yapılara denk geldik. Bir kale var. oradan adaya kadar uzanan 1,5 kilometre uzunluğunda surlar var. Biz önce ne var ne yok bakacağız. Onun tanımlamasını da hocalarımız, altında yatan şeyin ne olduğunu ortaya çıkartacaklar. Ciddi bir turist potansiyelini bu bölgeye çekileceğini düşünüyorum. Çünkü aşağıda muhteşem bir potansiyel var” ifadelerini kullandı.

  • Van Gölü çekilince batık tekneler, tapulu araziler gün yüzüne çıktı

    Van Gölü sularının mevsim şartlarına bağlı çekilmesiyle bazı vatandaşların tapulu arazileri ile önceden batmış tekneler de gün yüzüne çıktı.

    Edremit ilçesinde göl sularının mevsim şartlarına bağlı yaklaşık 150 ila 200 metre çekilmesi sonucu Enginsu Mahallesi’ndeki bazı vatandaşların tapulu arazileri ile önceden batmış iki balıkçı teknesi ortaya çıktı. Van Gölü suyunun yıllar önce yükseldiğini ve bunun sonucunda birçok arazinin suyun altında kaldığını ifade eden Enginsu Mahalle Muhtarı Müslüm Yiğit, “Yaklaşık 50 yıl önce sular baya yükseldi. Bizim köyün bütün arazisi ve 20 ev su altında kaldı. Devletimiz de o zaman ev sahiplerine konut yaptı. Ancak konut paraları daha ödenmeden birçok aile köyden taşındı. Ondan sonra özellikle 2-3 yıldır sular çekilmeye başladı. Hele bu sene su yaklaşık 150-200 metre çekildi. Geçen sene burada kuşlar, flamingolar vardı ama bu sene suyun çekilmesinden dolayı hiçbiri yok” dedi.

    Köyde daha önce balıkçılığın yapıldığını da ifade eden Yiğit, “Eskiden köyümüzde balıkçılar da vardı. Balıkçılık yapıyorduk. 12 teknemiz ve kooperatifimiz de vardı. Biz hem arazimize bakıyorduk hem de kışın balıkçılık yapıyorduk. Su gelince hem arazilerimiz hem de bazı teknelerimiz gölün altında kaldı. Diğerleri de ya satıldı ya da çürüyüp gitti. Köyümüzde de balıkçılık bitti” ifadelerini kullandı.

    Suyun çekilmesi ile arazilerinin gün yüzüne çıktığını ifade eden Yiğit, ancak arazilerin artık kullanılamaz hale geldiğini söyledi.

    Mahalle sakinlerinden Bahattin Aldemir ise, “Burada hemen hemen herkesin arazisi vardı. Meramız buradaydı ama şimdi yok. Arazilerde belki 15-20 yıl sonra eski haline dönebilir. Ben kendim de balıkçılık yapıyordum. Ama böyle olunca hepsini sattık” diye konuştu.

  • Antalyalı iş adamı Somali’de batık gemi çıkarıyor

    Somali’de iç savaşta terör grupları tarafından Mogadişu Limanı ve çevresinde batırılan büyük tonajlı gemilerin çıkarılmasını Antalyalı işadamı yapıyor.

    Somali’de iç savaş sırasında terör grupları tarafından batırılan gemilerin çıkarılması işini silahlı saldırılardan korktukları gerekçesiyle uluslararası şirketlerin talip olmaması üzerine Antalyalı iş adamı İnanç Kendiroğlu üstlendi.

    Vardakosta Deniz ve İnşaat Limited Şirketi sahibi ve Antalya Deniz Ticaret Odası (DTO) Başkanı İnanç Kendiroğlu, Somali’nin Mogadişu Limanı ve çevresinde ülkedeki iç savaş sırasında terör grupları tarafından batırılan 4 adet büyük tonajlı gemi bulunduğunu söyledi.

    Mogadişu Limanı’nın Afrika’nın önemli limanlarından olduğunu belirten Kendiroğlu, batıklar nedeniyle limana büyük tonajlı gemilerin giriş ve çıkış yapamadığını, bu nedenle Somali ekonomisine fazla katkı koyamadığını kaydetti.

    “Dünyaca tanınmış uluslararası batık çıkarma”

    Şirketlerinin, Somali’deki terör gruplarının saldırılarından korkmaları nedeniyle Mogadişu Limanı ve çevresindeki batık gemilerin çıkarılması işine girmediklerini anlatan Kendiroğlu, 15 milyon dolarlık olan batık gemilerin çıkarılması işine talip olduklarını vurguladı.Mogadişu Limanı ve çevresindeki 4 batık geminin çıkarılması işine 4 ay önce başladıklarını anlatan Kendiroğlu, zaman zaman terör gruplarının devlet güçleriyle giriştikleri saldırılar sırasında iki ateş arasında kaldıklarını bildirdi.

    Terör gruplarının da hedefi haline geldiklerini ifade eden Kendiroğlu, “Uluslararası tanınmış firmaların cesaret edemediği batık gemileri çıkarma işine talip olduk. Geçen hafta ekiplerimiz liman çıkışında batıklarda çalışma yaparken yine iki ateş arasında kaldı. Bazı terör grupları Türk firmalarının bölgeyi terk etmesini istiyor ve tehdit ediyor. Magodişu Limanı ve çevresindeki batık gemilerin çıkarılması için toplam 30 kişiden oluşan 3 ayrı ekiple çalışıyoruz. Burada hem batıkları çıkarıyoruz hem de limanın temizlenmesi ve derinleştirilmesi işini yapıyoruz. Buradaki çalışmayı bir yılda tamamlamayı hedefledik. Bu çalışmalar sırasında 15 bin ton atık çıkaracağız” dedi.

    “Türk firmaları tehlikeye rağmen burada iş yapıyor”

    Somali’de halkın Türk firmalarına ve Türklere çok iyi davrandıkları anlatan Kendiroğlu, “Burada Türkler çok seviliyor. Uluslararası firmalar bu bölgelerde iş yapmak istemiyor. Türk firmaları tehlikeye rağmen burada iş yapıyor. Afrika Birliği Güvenlik güçleri, Bölgedeki güvenlik ile birde kendi güvenlik ekibimiz var. Somali bizim için artık kardeş ülke oldu. Korkumuz olmadan çalışabiliyoruz” diye konuştu.

    Mogadişu Limanı ve çevresinde batık gemilerden arındırılması, temizlenmesi, derinleştirilmesi ile birlikte limana yeni rıhtımlar yapılarak büyütüleceğini ifade eden İnanç Kendiroğlu, yaptıkları çalışmanın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün de (FAO) dikkatini çektiğini söyledi.

    Kendiroğlu, FAO’nun, Somali’nin güneyinde yer alan doğal Kismayo Limanı’nda büyük ve küçük birçok batık gemi ile patlayıcı yüklü askeri geminin, petrol ve türevlerinden temizlenip patlayıcılardan arındırılarak çıkarılması işini Vardakosta şirketine yaptırmak istediğini belirterek, bu konudaki girişimlerin devam ettiğini kaydetti.

  • Mum Batik Sanatını Belçika’ya taşıdı

    Tekstil sanatçısı Hüsnü Erhan Şanal’ın Belçika’da düzenlenen ‘Portreler’ sergisinde, ipek ve koton kumaş üzerine yapmış olduğu Mum Batik çalışmaları sanatseverler tarafından yoğun ilgi gördü.

    Belçika Vitc de Mixx Akademisi, geçtiğimiz günlerde İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Anadolu BİL Meslek Yüksekokulu Tasarım Bölümü Moda Tasarım Programı Öğr. Gör. Hüsnü Erhan Şanal’ın tekstil ürünlerinden gerçekleştirdiği sanat eserlerine ev sahipliği yaptı. Vitc de Mixx Akademisi’nde 1-10 Ağustos 2017 tarihlerinde organize edilen ‘Portreler’ sergisinde, tekstil sanatçısı Şanal’ın çalışmaları Türk ve Belçikalı sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Hüsnü Erhan Şanal’ın ipek ve koton kumaş üzerine yapmış olduğu 100×80 ve 100×100 ölçülerindeki 8 adet ‘mum batik’ çalışmalarına yer verilen Portreler Sergisi, sanatseverler tarafından yoğun bir ilgi gördü. Sergiye Belçika’da yaşayan gurbetçilerin dışında, sanat ile ilgilenen çok sayıda Türk ve Belçikalı misafir katılım gösterdi.

    Daha önce Altınokta Körler Derneği ve kanserli çocuklar yararına düzenlediği çok fazla sosyal sorumluluk amaçlı sergiler olduğunu belirten İAÜ Moda Tasarım Programı Öğr. Gör. Şanal, Osmanlı’ya 1800’lü yıllarda gelen, günümüzde unutulmaya yüz tutmuş mumla yapılmış bir sanat dalı olan batiği yeniden canlandırmak amacında olduğuna vurgu yaparken, yurtiçinde ve yurtdışında düzenlenen sergiyle batik sanatının gelecek nesillere aktarılması için çaba gösterdiğini söyledi.

    Türkiye’de sosyal sorumluluk çerçevesinde birçok sergi düzenleyen tekstil sanatçısı Hüsnü Erhan Şanal, yurtdışındaki ilk sergisini Belçika’da düzenledi. Şanal’ın mum batik çalışmalarının yanı sıra, bir kara kalem ve bir yağlı boya sanatçısı ile birlikte oluşturulan karma sergide toplamda 30 eser, 10 gün boyunca sanatseverlerin beğenisine sunuldu.

  • Güney Kore, 304 kişinin öldüğü batık feribotu çıkarıyor

    Güney Kore Jindo’da dev bir vinçle batık Sewol feribotunu çıkarmaya başladı.

    Batarak 304 kişinin ölümüne sebep olan Güney Kore’nin Sewol Feribotu 3 yıl aradan sonra su yüzüne çıkarılıyor.

    Güney Kore’nin tarihindeki en büyük deniz faciası olan Feribot kazasında ölenlerin çoğunu öğrenciler oluşturuyor.

    Mahalli saatle sabaha karşı 03.45’de feribotun su yüzüne çıkışı görülmeye başladı. Ölenlerin yakınları feribotun çıkarılmasının başarılı olması için Güney Korelilerden dua etmesini istedi.

    Feribotun tamamen su yüzüne çıkarılmasının yaklaşık 8 gün alacağını, Mokpo limanına getirilmesinin de 4 gün alacağı belirtildi.

    Feribot, Güney Kore’nin güney batısında denizin 40 metre altında bulunuyor. Aslında operasyon geçen hafta planlanmış ancak hava şartlarının müsait olmaması sebebiyle bu haftaya ertelenmişti.

    Cesetlerine ulaşılamayan 9 kişinin geminin kamaralarında olabileceği için aileler feribotun sağlam çıkarılmasını umduklarını söyledi .

    Feribotun battığı tarihten itibaren bugüne kadar kazanın meydana geldiği Paengmok’da bir kulübede yaşayan Keum Hui, “Ben kızını kaybeden bir anneyim. Lütfen, kızım Eun -Hwa ile eve gidebilmem için bize dua edin” dedi.

    Feribotta hayatını kaybeden öğrencilerin ailelerinden bazıları da, olayın meydana geldiği adaya 1,5 km mesafedeki Doğgochado tepesinde nöbet tutuyorlar.

    Kazada ölen öğrencilerden birisinin babası da operasyonu dürbünler heyecanla takip ettiği görüldü.

    Yaklaşık 7 bin ton ağırlığındaki feribotun iki tarafına, içine hava yastıkların yerleştirilmiş devasa iki duba getirildi. Feribotun yan yatmış halde bulunduğu deniz dibine direkler yerleştirildi. Su yüzeyine çıkarmak için ise Feribota kablolar bağlandı.