Etiket: Batı

  • Batı Akdeniz Üniversiteler Birliği çevrimiçi toplandı

    Batı Akdeniz Üniversiteler Birliği çevrimiçi toplandı

    Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) önderliğinde kurulan Batı Akdeniz Üniversiteler Birliği’nin (BAÜB) ilk toplantısı çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. Toplantıda BAÜB’ün işleyişi ve yapılması gereken hususlar için üniversiteler arasında iş bölümü planlandı.

    Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) öncülüğünde Batı Akdeniz Üniversiteler Birliği’nin (BAÜB) kurulma çalışmaları, geçtiğimiz günlerde ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ekrem Kalan’ın birtakım ziyaretler gerçekleştirmesiyle temelleri atılmıştı. Gerçekleştirilen ziyaretler sonrası, bölge üniversitelerin güçlerinin birleştirilmesinin amaçlandığı BAÜB’ün ilk çevrimiçi toplantısına, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ekrem Kalan, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Rektörü Prof. Dr. Prof. Dr. Adem Korkmaz, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Rektörü Prof. Dr. İbrahim Diler, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nihat Ayyıldız ve üniversite genel sekreterleri katıldı. Gerçekleşen çevrimiçi toplantıda üniversite rektörleri sırasıyla söz alarak, BAÜB’ün belirlenen hedefleri için fikir beyanında bulundu.

    Konuya ilişkin düşüncelerini dile getiren ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ekrem Kalan, “Bölgemizde bulunan üniversitelerin güç birliğiyle kurulan Batı Akdeniz Üniversiteler Birliği olarak ilk toplantımızı gerçekleştirdik. Değerli Rektör Meslektaşlarımla neler yapabileceğimize dair fikir alışverişinde bulunarak aramızda iş paylaşımları gerçekleştirdik. Güçlerimizin birleşmesiyle bilimsel, akademik, sosyal ve kültürel birçok alanda yenilikçi ve özgün projelere imza atarak bölgemize önemli katkılar sağlayacağımıza inanıyorum. Bu önemli oluşumun içinde bulunan tüm üniversite yönetimlerine bir kez daha teşekkür ederim” dedi.

    Öte yandan toplantıda BAÜB’ün kuruluşunda üniversitelerin üstleneceği birtakım iş planları yapıldı. Öncelikle yapılması gereken çalışmaların BAÜB logosu, internet sitesi gibi iş planları üniversiteler arasında paylaştırıldı. İş planının dağıtılmasından sonra toplantı sona erdi.

  • Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Büyükdede: “Filyos Limanı, Batı Karadeniz’in kalkınmasında çok önemli bir role sahip olacaktır”

    Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Büyükdede: “Filyos Limanı, Batı Karadeniz’in kalkınmasında çok önemli bir role sahip olacaktır”

    Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Büyükdede, “Karadeniz’in en büyük limanlarından biri olan Filyos Limanı, Batı Karadeniz’in kalkınmasında çok önemli bir role sahip olacaktır. Endüstri bölgesi sınırları içinden geçen demiryolu hattı bölgeyi Ankara ve İç Anadolu’ya bağlayacak ve dünya ile entegre edecektir” dedi.

    Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Büyükdede, Bülent Ecevit Üniversitesi Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde düzenlenen Filyos Çalıştayı’na video konferans yönetimiyle katıldı. Filyos Projesi’nin öneminden bahseden Büyükdede, Filyos Limanın Batı Karadeniz’in kalkınmasında büyük rol oynayacağını belirterek, “Karadeniz Bölgesi’nde yer alan sanayi alanları toplamının ülkenin sanayi alanları içerisinde sadece yüzde 8 civarındadır. Bölgenin coğrafi zorlukları sanayi alanlarının üretilmesini etkilemektedir. Bizim en az 300 bin hektar yeni sanayi alanı üretme hedefimiz bulunmakta ve bu bölgenin herbir metrekaresi bizim için çok önem arz etmektedir. Kıyı Karadeniz’in kısıtlı coğrafi imkanlarında Filyos Vadisi potansiyel bir üretim havzası olarak bizlerin göz bebeği bir bölgedir. Bakanlığımız geçen 10 yıl içerisinde Filyos’un kıymetinin farkına varmış ve bu konuda bugüne kadar burayı doldurabilmek için her gelen bakanlığımız bu konuda çok ciddi çalışmalar yapmışlar. Bugün bir şans yakalanmış durumdadır. Karadeniz’in en büyük limanlarından biri olan Filyos Limanı Batı Karadeniz’in kalkınmasında çok önemli bir role sahip olacaktır. Endüstri bölgesi sınırları içinden geçen demiryolu hattı bölgeyi Ankara ve İç Anadolu’ya bağlayacak ve dünya ile entegre edecektir. Çaycuma Havaalanı bölgede tek havaalanı olarak Filyos Vadisi’ne değer katacaktır.” diye konuştu.

    “Bakanlığımız çevre konularına hassasiyet gösteriyor”

    Endüstri bölgesi olmasına rağmen bölgenin hemen yanında bulunan kuş cennetine zarar vermeden hatta koruma altına alarak doğaya değer verdiğini ifade eden Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Büyükdede, “Bakanlığımızın, Filyos’un eşsiz doğasına zarar verilmemesi için özel bir hassasiyeti vardır. Tam bulunduğumuz bölgenin ön tarafında bir kuş cennetimiz var ve burayı biz de bütün bu havzaları yaparken özel bir ihtimamla koruduk, TEMA Vakfımızla beraber özel bir çalışmanın içinde olduk. Sağ olsunlar, TPAO da boru hatlarını geçirirken burayı koruma altına aldı. Endüstri bölgemizde çevreyi kirletmeyen, katma değerli sanayi sektörlerinin yer alması öncelikli hedefimizdir. Temennimiz bu çalıştayın endüstri bölgemiz, serbest bölgemiz ve civar organize sanayi bölgelerimiz için hem de iç yatırımcılarla beraber dış dünyadaki yatırımcıların da ilgisini çekecek bir merkez haline gelmesidir Çünkü bizim sadece iç yatırımcılar değil bütün Dünyadaki yatırımcıların, bu tarz ürettiğimiz alanlara gelmelerini sağlamak gibi bir amacımız olduğuna inanıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Filyos Liman’dan tüm dünyaya yük göndermenin imkanı oluşacak”

    Filyos Limanı’nın demir yolu ve kara yolu bağlantılarını sağlamak için bir proje yaptıklarını dile getiren Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün “Biz Filyos Limanımızın karayolu bağlantılarını sağlamak başta olmak üzere bir proje yaptık. Dünya Bankası ile 2 yıldır görüşüyorduk ve geçtiğimiz yılın son bölümünde sözleşmesi imzalandı. 350 milyon dolarlık bir kredi sözleşmesi imzalandı. Bu kapsamda Filyos Limanı’nda geminin kapağının açıldığı noktaya kadar olmak üzere en yakın demir yolu noktasından yük merkezine kadar uzatılması noktasında Filyos’ta yapacağımız demir yolu 12 kilometrelik bir demir yolu olacak. Hem demir yolunu hem de karayolunu geçilecek bir köprü ile Filyos Çayı’nı geçeceğiz. Aynı zamanda karayolu bağlantısının da hazırlıklarını yapmaktayız. Filyos Liman’nın hem ulusal hem de uluslararası demir yolunun ağına bağlanması Türkiye’nin herhangi bir yerinden Filyos’ta demirleyen bir gemiye yükü vermek, tüm dünyaya, başka limanlara yükü göndermenin imkanı oluşacak.” diye konuştu.

  • Türkiye karşıtı derin bir proje: ‘Sözde Batı Ermenistan Cumhuriyeti’

    Türkiye karşıtı derin bir proje: ‘Sözde Batı Ermenistan Cumhuriyeti’

    Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Savaş Eğilmez, Türkiye karşıtı derin bir proje olarak ifade ettiği ’sözde Batı Ermenistan Cumhuriyeti’nin yayın yaptığı televizyonda Erzurum’u başkent olarak tanıttığını söyledi.

    ASİMED Başkanı Savaş Eğilmez, sözde Batı Ermenistan Cumhuriyeti’nin 2011 yılında kuruluşunu ilan ettiğini ifade ederek, Avrupa’dan ve Amerika’dan 60 binden fazla insanın katılımıyla sanal ortamda bir seçim yaptıklarını, 50’den fazla üyeli bir meclis oluşturduklarını ve cumhurbaşkanı seçtiklerini söyledi. Türkiye karşıtı olan bu projeye tepki gösterdiklerini belirten Eğilmez, sivil toplum kuruluşlarının da Türk düşmanı faaliyet gösteren bu kuruluşları yakından takip etmelerini ve hemen tepki vermelerini ifade etti.

    Türkiye toprakları üzerinde harita çizme alışkanlığının, sıkça görülen ve şimdilik tedavisi bulunamamış bir hastalık olduğunu kaydeden Eğilmez, “Bu konu hakkında o kadar çok örnek vardır ki sırf bu haritaların bir araya getirilmesiyle kalın bir kitap oluşturulup yayınlanabilir. Türklerin Anadolu’yu yurt edinmelerinden bu güne kadar yani yaklaşık 1000 yıldır devam eden bu harita hastalığının, önemli örneklerinden biri de 10 Ağustos 1920 tarihinde imzalanan Sevr Antlaşması ile ortaya çıkan haritadır. Bu anlaşmanın üzerinden bir asırdan fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen, Türk toprakları üzerinde hayalleri olanların başlıca dayanak noktası Sevr’dir. İşte bu ölü doğmuş ve hayata geçememiş anlaşma üzerinden hayal kuran devletlerin başında da Ermenistan gelmektedir” dedi.

    “60 binden fazla üyesi olan bu projede sanal ortamda cumhurbaşkanlarını bile seçtiler”

    Ermenilerin, sözde soykırım iddialarıyla Türk Devletini işlemediği bir suçtan dolayı özellikle uluslararası arenada mahkum ettirmek çabası içerisinde olduklarını ifade eden Eğilmez, “Bunu yaparken de dış güçlerden çok ciddi bir destek alıyorlar. Küresel güçlerin Ermenilerle birlikte hayata geçirmek istediği en son projelerden biriside Batı Ermenistan Cumhuriyeti adı altında oluşum. Bu şimdiye kadar yaptıkları faaliyetlerin en derini, en kapsamlısı diyebiliriz ve Türk karşıtı dünya çapında yürütülen bir siyasetinde devamı. Sözde Batı Ermenistan Cumhuriyeti 2011 yılında kuruluşunu ilan etmiştir. 1915-1918 yılları arasında Anadolu’nun doğusundaki, masum insanlarımızı katleden Ermeni çetelerinin devamı olarak kendini görüyor ve 1919 yılında yapılan Paris Barış Konferansında Ermeniler ile ilgili alınan karara dayandırıyor. Çünkü o konferansta Türkiye’nin doğusunda bir Ermenistan Devleti kurulmalı diye bir karar alınmıştı. Ocak 2014 tarihinde Avrupa’dan ve Amerika’dan 60 binden fazla insanın katılımıyla sanal ortamda bir seçim yaptılar, 50’den fazla bir meclis oluşturdular ve cumhurbaşkanı bile seçtiler” diye konuştu.

    “Televizyonlarında Türkçe yayın yapıyorlar, Erzurum’u başkentleri olarak tanıtıyorlar”

    Bu projede Avrupa’nın diğer ülkelerinden de destek aldıklarını vurgulayan Eğilmez, “2018 ve 2020 yılları arasında Birleşmiş Milletlere üyelik başvurusunun yanında Türkiye’nin doğusunun askersizleştirilmesi ve Kars, Ardahan, başkenti Erzurum, Sivas, Muş, Diyarbakır, bunun yanında yine Azerbaycan’dan toprak parçası alıyorlar. Buraların boşaltılması ve Ermenilerin yerleştirilmesi şeklinde müracaatta bulunmuşlardır. Şu andaki merkezi Paris, Fransa’nın zaten Türk İslam karşıtı politikalarını biliyoruz. 60 binden fazla üyesi olan bu grubu çıkarları için kullandığını biliyoruz. Avrupa’nın diğer ülkelerinden de destek alıyorlar. Rusya da bu duruma sempati ile bakıyor. Herkes kendi çıkarları için bu oluşama sempati ile bakarken, günden güne bu oluşumun güçlendiğini, yayıldığını görüyoruz. İnternet ve medya gibi farklı platformlardaki yayın ve faaliyetleriyle, kendilerini daha tanıtır hale geliyorlar. Televizyonlarında Türkçe yayın yapıyorlar. Erzurum’dan, Kars’tan haberler veriyorlar ama bu coğrafyayı Türkiye değil de Batı Ermenistan’ın bir başkenti olarak gösteriyorlar” ifadelerini kullandı.

    “Ermenistan’ın şimdiye kadar yaptıkları projeler gibi bu projede de başarıya ulaşamayacak”

    Eğilmez, “İddiaları Türkiye’ye soykırım iddialarını kabul ettirmek, tazminat ödettirmek ve Ermenistan’a toprak devşirebilmektir. Ne tazminat ne de toprak alabilecekler. Bu böyle olacak diye bunları görmezden gelemeyiz. Biz bunları görmezsek daha çok cesaretlenecekler, daha güçlenecekler ve daha kalabalık hale gelecekler. Türkiye’de sivil toplum örgütleri mutlaka Türk düşmanı faaliyet gösteren bu kuruluşları yakından takip etmeli, hemen tepki vermelidir. Devletimizin büyük uğraşlar verdiği terör örgütleri olsun, Ermeni diasporası olsun bu dönemde devletimizin yanında olmamız lazım. Biz de dernek olarak bunun faaliyeti içerisindeyiz. Türk düşmanı olan bütün platformları yakından takip ediyoruz. Gerçek niyetlerini afişe, protesto ediyoruz. Kendileri ile yazışıyoruz, ne yapmak istediklerini anlatıyoruz. Devletimizin dış politikasına destek olmaya çalışıyoruz” açıklamalarında bulundu.

  • Batı Karadeniz’in incisi Akçakoca’da balık bereketi

    Batı Karadeniz’in incisi Akçakoca’da balık bereketi

    Düzce’nin Akçakoca ilçesinde denize açılan balıkçılar, kırlangıç ve levrek ile döndü. Tezgahları süsleyen balıklar Karadeniz’de bereket yaşatırken, kırlangıç kilosu 100, levrek ise kilosu 140 TL’den satışa sunuldu.

    Akçakoca’dan tekneleriyle denize açılan balıkçılar, avladıkları kırlangıç ve levrek balıklarıyla Akçakoca Limanı’na dönmenin mutluluğunu yaşadı. İlçenin balıkçı tezgahında sergilenen 4 kilo ağırlığında kırlangıç balığının kilosu 100 TL’den satışa çıkarıldı. 5 kilo ağırlığındaki Karadeniz levreği ise kilosu 140 TL’den satışa sunuldu.

    Balıkçılar, bu sezon önce palamut, ardından da hamsinin bol yakalandığını belirterek, pandemi döneminde satışlardan memnun olduklarını kaydettiler.

  • Rektör Tabakoğlu: “Batı Trakya’da son günlerde şiddet daha da arttı”

    Rektör Tabakoğlu: “Batı Trakya’da son günlerde şiddet daha da arttı”

    Trakya Üniversitesi, Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, “Yıllardır devam eden ancak son günlerde şiddeti daha da artan, Batı Trakya’daki kardeşlerimizin üzerinde bir baskı ve korku oluşturmayı amaçlayan gelişmeleri yakından takip ediyoruz” dedi.

    Batı Trakya Türk halkına yönelik eğitim ve kültür çalışmalarıyla dikkat çeken Batı Trakya Kültür ve Eğitim Şirketi (BAKEŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hüseyin Bostancı, Genel Müdürü Dr. Pervin Hayrullah ve Personel Sorumlusu Özcan Mehmet, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nun, rektörlük görevine ikinci defa atanmasının ardından ilk ziyaretçileri oldu. Ziyarette, Uzm. Dr. Nilgün Tabakoğlu da yer aldı.

    Trakya Üniversitesi, Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ve eşi Uzm Dr. Nilgün Tabakoğlu’nun, Batı Trakya Türk halkına, eğitimden sağlığa, kültür-sanattan spora, toplumsal kalkınmadan bölge kadınlarının sorunlarına kadar birçok alanda büyük destekler verdiğini ifade eden BAKEŞ Genel Müdürü Dr. Pervin Hayrullah, “Binin üzerinde Batı Trakyalı öğrenciye eğitim imkânı sağlayan, bizler için kıymetli bir eğitim yuvası olan Trakya Üniversitesinin rektörlük vazifesine yeniden atanan çok değerli büyüğümüz Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu Hocamızı tebrik ediyor ve başarılar diliyoruz. Bugün plansız bir şekilde, atama haberinin hemen ardından, Rektör Hocamız ve değerli eşinin ilk misafirleri olmak, Batı Trakya’nın selamlarını Edirne’ye, Trakya Üniversitesine ulaştırmak bizim için ayrı bir mutluluk vesilesi oldu. Daha önce olduğu gibi, önümüzdeki dönemde de birçok önemli projeye yine birlikte imza atabilmeyi, Trakya Üniversitesinin desteğini, Batı Trakya’nın her bir ferdine daha da güçlü bir şekilde hissettirebilmeyi diliyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Üniversitemizin yüzü, yönü ve kalbi Balkanlar’dadır”

    Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, “Üniversitemizin yüzü, yönü ve kalbi Balkanlar’dadır. Türkiye’de Batı Trakyalı öğrenci kardeşlerimizin en çok tercih ettiği üniversite olmanın haklı gururunu yaşayan Trakya Üniversitesi, hastanesi başta olmak üzere tüm imkanları ile onların yanındadır, kendilerini hiçbir zaman yalnız hissetmesinler. BAKEŞ’in Batı Trakya Türk halkına yönelik hayata geçirdiği çalışma ve çabaları da takdirle izliyoruz. Kendileriyle bir gün önceden sözleşmiştik. Yeniden Rektörlük görevine atanmamız vesilesiyle ilk tebrik ziyareti Batı Trakya’dan olmuş oldu. Bunun bir tesadüf değil ilahi bir tevafuk olduğu inancındayım. BAKEŞ’e, Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hüseyin Bostancı ve Genel Müdürü Dr. Pervin Hayrullah’a, kıymetli üyelerine ve onların nezdinde tüm Batı Trakya’ya selam ve sevgilerimizi yolluyorum. Her zaman soydaşlarımızın yanında olmaya, onlara güç ve destek vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.

    “Batı Trakya halkının yanındayız”

    Batı Trakya halkına yapılan şiddete de dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, “Yıllardır devam eden ancak son günlerde şiddeti daha da artan, Batı Trakya’daki kardeşlerimizin üzerinde bir baskı ve korku oluşturmayı amaçlayan gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Camilerimize gerçekleştirilen saldırılar, kapatılan okullar, medreselerde yaşanan sorunlar, Türk köylerindeki askeri tatbikatlar ve daha birçok konuyu kaygıyla izliyoruz. Trakya Üniversitesi olarak, devletimizden aldığımız güçle, Batı Trakya halkının yanında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.