Etiket: başvurularında

  • SGK Amasya İl Müdürü uyardı: “Yapılandırma başvurularında son gün yarın”

    SGK Amasya İl Müdürü uyardı: “Yapılandırma başvurularında son gün yarın”

    SGK Amasya İl Müdürü Nurcan Yurt Şenel, sosyal güvenlik prim ve prime ilişkin borçlar ile idari para cezaları bu yasa kapsamında çok cazip şartlarda yeniden yapılandırma imkanı başvurularının 1 Şubat’ta sona ereceğini belirtti.

    31 Aralık 2020 tarihinde sona eren ancak 3343 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararıyla başvuru tarihi 1 Şubat 2021 tarihine uzatılan yapılandırma için son gün yarın.

    Konuya ilişkin açıklama yapan Sosyal Güvenlik Amasya İl Müdürü Nurcan Yurt Şenel, “2020 Ağustos ayı ve öncesi dönemlere ait, kesinleşmiş sigorta primleri, Genel Sağlık Sigortası primleri, İşsizlik sigorta primleri, 01.02.2021’den önce kesinleşen idari para cezaları, iş kazası, meslek hastalığı veya malullük sonucunda doğan rücu alacakları, Yersiz ödenen gelir ve aylıklardan doğan alacaklar, Bağ-Kur sigortalılarının daha önce durdurulan hizmet sürelerinin ihyası halinde doğan alacaklar, isteğe bağlı ve topluluk sigortası primleri, kanunun yayımı tarihinden önce asılları ödenmiş alacakların; henüz ödenmemiş fer’ileri, 5510/ek-5, ek-6 ncı maddeleri ile 2925 sayılı kanun kapsamındaki sigortalılıklardan doğan primler, 6183/48. madde kapsamında taksitlendirilen alacaklar yapılandırma kapsamındadır” diye konuştu.

    Yapılandırma kapsamındaki alacakların gecikme cezası ve gecikme zammı yerine Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi Değişim Oranı (Yİ-ÜFE) ile güncelleneceğine ve peşin ödemelerde hesaplanan Yİ-ÜFE’nin %yüzde 90’ı, 2 taksitle ödemede ise yüzde 50’sinin silineceğine değinen İl Müdürü Şenel, “Taksitli ödemeyi tercih edenler ikişer aylık dönemlerde 6, 9, 12 ve 18 eşit taksitle ödeme yapabileceklerdir. Yapılandırma kanununa göre süresinde ödenen alacaklara, kanunun yayımlanma tarihinden sonra gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmayacaktır. Yapılandırmadan yararlanmak için herhangi bir teminat istenmeyecektir. Yapılandırmadan önce tatbik edilen hacizler, yapılacak ödemeler nispetinde kaldırılacaktır. Yapılandırılan borçlardan dolayı icra takibi ve haciz işlemleri yapılmayacaktır. Yapılandırmada ilk iki taksitin süresinde ve tam olarak ödenmesi halinde borcu yoktur yazısı alınabilecektir. Yapılandırma devam ettiği sürece yapılandırma taksitlerinin ve yapılandırma dışındaki borçların süresinde ödenmesi kaydıyla sigorta primi teşvik uygulamalarından yararlanılacaktır. Borcunu yapılandıranlar, ilk taksiti ödemeleri ve cari dönemde 60 günden fazla borçlarının olmaması şartı ile kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler sağlık hizmetlerinden yararlanabilecektir. İhale ve inşaat iş yerleri için borçlarının peşin veya taksitle tamamının ödenmesi kaydıyla ilişiksizlik belgesi/teminat iadesi yazısı verilecektir. Borç teminat karşılığı yapılandırılırsa, yapılandırılmış olan borçların ödenmesi beklenilmeden ilişiksizlik belgesi/teminat iade yazısı verilebilecektir” ifadelerini kullandı.

  • Atatürk Üniversitesi, proje başvurularında en büyük bütçe ile hibe almaya hak kazandı

    Atatürk Üniversitesi, proje başvurularında en büyük bütçe ile hibe almaya hak kazandı

    Atatürk Üniversitesi, Dış İlişkiler Ofisi tarafından yürütülmekte olan “ERASMUS+ KA107 Program Ülkeleri ile Ortak Ülkeler arasında Yükseköğretim Öğrenci ve Personel Hareketliliği” projesi kapsamında, ülke ölçeğinde projeye başvuru yapan 98 üniversiteye ait 45 proje arasından 80 ve üzeri puan alarak Avrupa Birliği fonlarından hibelendirilmeye hak kazandı.

    Türkiye Ulusal Ajansı’nın yayımladığı 2019 proje başvuru sonuçlarına göre Atatürk Üniversitesi; Amerika’dan en büyük bütçeyi kazanarak Türkiye genelinde 3 üniversiteden biri olurken, Tayvan başvurusunda ise 98 üniversite arasında projesi kabul edilen tek üniversite oldu.

    Asya Grubunda İkinci Büyük Bütçeye Sahip Olduk

    Atatürk Üniversitesi, 98 Üniversite arasında Tayvan başvuru sonucunda projesi kabul edilen tek üniversite olup Asya grubunda 2. en büyük bütçenin sahibi oldu. Ayrıca Batı Balkanlar grubunda Bosna Hersek, Kosova ve Arnavutluk için başvuru yapan 28 üniversiteden en büyük 4. bütçeye sahip olan Atatürk Üniversitesi, son olarak Cezayir için başvuru yapan 13 üniversite arasında en büyük 5. bütçe ile hibe aldı.

    Avrupa Dayanışma Programı (ESC) Proje Başvurusu da Kabul Edildi

    Atatürk Üniversitesi, Şubat 2019 tarihinde Avrupa Dayanışma Programı (European Solidarity Corps – ESC) kapsamında en yüksek hibelerden birini almaya hak kazandı. Program sürecinde Atatürk Üniversitesi öğrencileri; 30 kişilik kontenjan dahilinde ikişer aylığına Portekiz’de anlaşma sağlanan kurumlarla gönüllülük hareketliliği gerçekleştirecek. Bu program kapsamında gençlerin kişisel, eğitimsel, sosyal, sivil ve mesleki gelişimleri teşvik edilecek.

    “Yeni Bir Avrupa Birliği Girişimini Hedefliyoruz”

    Üniversitemizin “Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi” kapsamında uluslararasılaşmaya büyük önem verildiğine dikkat çeken Dış İlişkiler Ofisi Koordinatörü Prof. Dr. Taşkın Öztaş, Atatürk Üniversitesinin, uluslararası bir çekim merkezi olma bağlamında yüksek bir potansiyele sahip olduğunu, yapılan ikili antlaşmalar ve yürütülen hareketlilik programları ile de son dönemde önemli bir ivme kazanıldığını ifade etti.

    Prof. Dr. Öztaş, gençlerin kendi ülkelerinde veya yurt dışında topluma yarar sağlayan projelerde gönüllü olduklarını, Dış İlişkiler Ofisinin ise bölgedeki toplumsal ihtiyaçları karşılamayı hedefleyen yeni bir Avrupa Birliği girişimi olmayı amaçladığını belirterek şunları söyledi: “Daha önce Avrupa Gönüllü Hizmeti olarak bilinen ve mevcut Erasmus+ Dayanışma Programı altında yer alan gönüllülük programına ve diğer AB finansman programlarıyla yurt dışına giden gençlerin kişisel gelişimlerine ciddi oranda değer katacaktır. Gerek yurt dışında gerek yurt içinde güçlü bir uluslararası boyut elde etmeyi düşünüyoruz.”

  • Hac başvurularında yıllık sayı 178 bin oldu

    2019 yılı Hac müracaatları 14 Aralık’ta sona erdi. HURSAD Başkanı Diyaeddin Şahin, “Hac başvurusu için her yıl 300-350 bin kişi civarında havuza eklenen talep oluyor. En son alınan bilgiye göre, 2019 yılında geçen yıllara ek olarak 178 bin hacı adayı hacca gitmek üzere başvurdu” açıklamalarında bulundu.

    Hac farizasını yerine getirmek isteyen vatandaşların heyecanla beklediği 2019 Hac müracaatları 14 Aralık’ta sona erdi. Hac fiyatları ve bu yılki başvuru rakamlarıyla ilgili İHA mikrofonuna açıklamalar yapan HURSAD (Hac ve Umre Seyahat Acentaları Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Diyaeddin Şahin, “Hac başvurusu için her yıl 300-350 bin kişi civarında havuza eklenen talep oluyor. En son alınan bilgiye göre, 2019 yılında geçen yıllara ek olarak 178 bin hacı adayı hacca gitmek üzere başvurdu” şeklinde konuştu.

    2018 verileri itibari ile Türkiye’nin 80 bin hac kontenjanının bulunduğunu ifade eden Şahin, “Devletimiz 75 bini hacı adayları için, kalan beş bin kişiyi ise görevliler, hocalar, kafile başkanları, din görevlileri, doktorlar, hemşireler gibi Suudi Arabistan’da hacılara hizmet edecek kişilerden oluşturdu” dedi. Geçen yıl hacca gitmek için ön kayıt yaptıran hacı adayı sayısının 2 milyon 150 binlere yaklaştığını belirten Şahin, “Bunun sadece 80 bin kişisi hacca gidebildi. Geçen yıllardan bu seneye kalan hac talebi 2 milyon 48 bin gibi bir rakam. Bu hacı adaylarımız geçen yıldan gidemeyenlerle beraber bu seneye devroldu” diye konuştu.

    “178 bin kişiden 150 kişi hacca gidecek”

    Şahin, “Alınan en son bilgiye göre, 2019 yılında geçen yıllara ek olarak 178 bin hacı adayı hacca gitmek üzere başvurdu. Toplamda bu rakamı 2 milyon 225-228 bin arası düşünebiliriz. Tabi bunlar denetlenecek, şu anda sadece ön talepler. Daha önce içlerinde hacca bir kere gitmiş olanlar elenecek, vefatlardan dolayı bunlardan düşenler oluyor. Fakat 2 milyon 200 binin üzerinde bir hacı adayı kitlesinin beklemekte olduğunu söyleyebiliriz Toplam sayının içerisinden ne kadarının hacca gideceği Diyanet İşleri tarafından, 28 Aralık’ta yapılacak olan kura ile belirlenecektir. Bu sene ilk defa başvuran 178 bin kişinin içerisinden çok az kısmı “150 civarında” bir kısmı hacca gidebilecektir” dedi.

    Toplam gidecek hacı sayısının 75 binin üzerinde olduğunu ifade eden Şahin, “Bu 75 binin üzerinde sadece 150’si bu sene ilk defa başvuran 178 binin içinden olacak” dedi.

    ödenecek ücretler hakkında bilgi veren Şahin, “Geçen yıl ki fiyatlardan bahsedecek olursak, 15 bin 480 Suudi Arabistan Riyali yani 4 bin 130 dolar civarındaydı. İlave bazı hizmetler, Suudi Arabistan Devleti’nin getirdiği ek vergilerden dolayı fiyatlarda çok az bir oynama olabilir. 16 bin Suudi Arabistan Riyali gibi düşünebiliriz” şeklinde konuştu.

    “Yeni alınan karara göre, ödemeler Diyanet İşleri Başkanlığına yapılacak”

    Yeni alınan bir karara göre, hacca gitmek isteyen hacı adaylarının bundan sonra ödemelerini Diyanet İşleri Başkanlığına yapmaları gerektiğini açıklayan Diyaeddin Şahin, “Mutlaka altını çizmek istiyorum, hacı adaylarımız ister acentaları tercih etmiş olsun; ister Diyanet İşleri Başkanlığı Organizasyonu ile hacca gitmek istiyor olsun; mutlaka hac ödemelerini Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hesaplarına yapacaklar Bu sene bu ilktir. Hacılarımız için güzel bir güvencedir, devletimizin güvencesidir. Bu sebeple 4 bin dolar, 4 bin 100 dolar gibi bir rakam söyleyebiliriz. Bu rakam en ucuz rakamdır. Gidecek olan hacı adaylarımızın çoğu bunu tercih ediyorlar.Alınan hizmetin içeriğine göre fiyat değişikliği var” dedi.

  • İmar Barışı başvurularında sona yaklaşıldı

    TEkirdağ Çorlu Belediye Başkan Yardımcısı Oktay Çolpan, İmar Barışı başvuru süresinin 31 Ekim Çarşamba günü sona ereceğini söyledi.

    Çorlu Belediye Başkan Yardımcısı Oktay Çolpan, çıkarılan İmar Barışı Yasasının vatandaşların yıllardır sürüncemede kalan ve bir türlü sonuçlanamayan kaçak ve projesine aykırı yapılmış yapılarının iskan sıkıntılarının çözümünde büyük bir kolaylık sağladığını belirtti. Çolpan, yapıların imar kurallarına uygun olup olmadıkları, imara uygun inşa edilmiş olmalarına rağmen daha sonra kaçak olarak bölümler eklenmesi ile uygunluğu bozulan yapıların resmiyet kazandırılması için imar affı gerektiğini belirterek, “İmar Barışı, 2981 Sayılı İmar Yasası, imar ve gecekondu yasalarına uymayan şekilde inşa edilmiş ya da inşa aşamasında olan bütün yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenleyen ve hak sahiplerinin mülkiyet sorunlarını çözen ve İmar Affı olarak bilinen kanundur” dedi.

    Başvuru süresinin uzatılmaması halinde son günün 31 Ekim 2018 Çarşamba tarihi olduğunu belirten Çorlu Belediye Başkan Yardımcısı Oktay Çolpan, hiçbir şekilde mevcut imar kanunu kapsamında ruhsatlandırılamayan ve bunun sonucu olarak da iskan alamayacak olan kaçak veya projesine aykırı yapılmış yapıların bu yasadan faydalanarak yapı kayıt belgelerini almaları konusunda uyara Çolpan “Başvuru için artık son günler. Özellikle Yenice Mahallemizdeki sahil şeridinde bulunan iskansız yapı sahiplerinin en kısa sürede başvurularını tamamlamaları çok büyük önem arz etmektedir. Bu durumda olan tüm yapılar bu kanundan faydalanmalıdır” ifadelerini kaydetti.

  • Almanya’ya iltica başvurularında gerileme

    Avrupa’da en çok mülteciyi kabul eden Almanya’da 2017 itibariyle iltica talep edenlerin sayısında ciddi bir düşüşün yaşandığı bildirildi.

    Federal Göç ve Mülteciler Dairesi’nden (BAMF) yapılan açıklamaya göre, Almanya’ya iltica edenlerin sayısında üçte ikilik bir gerilemenin yaşandığı bildirildi. Açıklamada, son üç ayda Almanya’ya iltica edenlerin sayısının 47 bin 300 dolayında olduğu, iltica başvurusunda bulunanların ancak beşte birinin oturum alabildiği kaydedildi. 2016 yılının ilk üç ayında Almanya’ya iltica başvurusunda bulunanların sayısının 150 binin üzerinde olduğu ifade edildi.

    Federal İçişleri Bakanlığı, ülkeye iltica başvurusunda bulunanların 222 bininin ilticalarının kabul edildiği ve 278 bininin bekletildiğini açıkladı. İltica başvurusunda bulunanların öncelikle iltica talepleri kabul edilerek kayıt altına alındığı fakat aile yakınlarının Almanya’ya getirilmesine müsaade edilmediği bildirildi. Bakanlık 2017 yılı itibariyle ülkeye iltica talebinden bulunanların bütün kayıtlarının tek sistem halinde kaydedildiğini, geçmişte yaşanan mükerrer kayıtların tekrar yaşanmayacağı duyuruldu. Ülkeyi gidişi yapılan çocukların daha sonra kayıp gözükmesinin arkasındaki durumun kayıt sisteminden kaynakladığı da ifade edildi.