Etiket: Bastonla

  • 65 yaşında elindeki bastonla Sarıkamış şehitleri için yürüdü

    65 yaşında elindeki bastonla Sarıkamış şehitleri için yürüdü

    Sarıkamış Harekatı’nın 105. yılı etkinlikleri kapsamında dağcılar ve kayakçılar tarafından Erzurum’da 3200 rakımlı Palandöken Dağı’nın zirvesine yürüyüş düzenlendi. Elindeki bastonla yürüyüşe katılan 65 yaşındaki Salih Zorlu, “Unutulmak istenen tarihimizi yaşatmak için yürüyorum” dedi.

    Sarıkamış Harekatı’nın 105. yıl dönümü nedeniyle Türkiye Dağcılık Federasyonu ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından anma programı düzenlendi. Türkiye’nin en önemli kayak merkezlerinden olan Palandöken Dağı’nda düzenlenen yürüyüşe 23 dağcı ve 23 kayakçı katıldı. Sporculara Erzurum’un yöresel kıyafetini giyen 65 yaşındaki Salih Zorlu da eşlik etti. Yaşına rağmen elindeki bastonuyla yürüyüşü en önde tamamlayan Zorlu, “Unutulmak istenen tarihimizi yaşatmak için yürüyorum” dedi.

    Dünyanın en yüksek pistlerinden birini bünyesinde bulunduran Palandöken Dağı’nın zirvesine tırmanan sporcular, burada Türk bayrağı açıp İstiklal Marşı’nı okudu.

    Tırmanış öncesi açıklamalarda bulunan Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Ersan Başar, “Sarıkamış şehitlerimizi anmak için bir yürüyüş gerçekleştiriyoruz. Palandöken Dağı’nın en alt kısmından Ejder 3200 zirvesine çıkacağız. Ekibimiz de hem dağ kayakçıları hem de normal dağcı ekibimiz olacak. Bugün buradaki herkesle zirveye yapacağımız tırmanışla şehitlerimizi bir kez daha anmış olacağız” dedi.

  • Yıkıma bastonla direnen teyze konuştu

    Avcılar’da yedi katlı bir binaya yıkım kararı alınmasına karşı çıkan ve bastonuyla ekiplere tepki gösteren Rahşan Tas (60) , “Olan olaydan sonra müşahede altına alındım. Yeni hastaneden çıktım” dedi.

    Avcılar’da binasının yıkılma kararına tepki gösteren yaşlı bir kadın yıkım için gelen ekiplere ve polislere bastonuyla direnmişti. 60 yaşındaki Rahşan Tas, Avcılar Belediyesine tepki göstererek yaşananları anlattı. Engelli oğluyla birlikte yaşayan ve gidecek başka yeri olmayan yaşlı kadın, “Hiçbir gerekçe de göstermiyorlar. Bana şimdiye kadar ne yazılı, ne sözlü bir bildirim yapmadılar. Ben zaten rahatsızım. O olan olaydan sonra müşahede altına alındım. Şimdi hastaneden çıktım. Evimiz sağlam evimizin hiçbir şeyi yok. Hisselerimiz dışarıdan birine satıldı toprak sahibi tarafından. Bize baskı yapılıyor. Biz hala buradayız. Kentsel dönüşüm adı altında evimiz harabe ise eğer yıkılsın. Buna diyecek bir şey yok zaten ama evlerimiz verilsin. Bu adam böyle bir şey sunmuyor bize. Belediye çıkın gidin ben sizi tanımıyorum diyor. Savcı biziz, hakim biziz, mahkeme tanımıyoruz diyorlar. Kentsel dönüşüm adı altında binamız gasp ediliyor ve sokağa atılıyoruz. Direniş göstermek zorundayım çünkü beni sokağa atıyorlar. Çünkü evimi yıkıyorlar” diye konuştu.

    “Belediye amcaya mektup yazdık”

    Binada oturan, Ejder ve Suna Yıldız çiftinin 9 yaşındaki kızları Esinnaz Yıldız gözyaşları içinde binalarının yıkılmamasını isteyerek, “ Belediye amcaya mektup yazmıştık arkadaşımla. Sonra belediye amca binamızı yıkmak istedi. Biz binamızı çok seviyoruz. Dün bağırdığı için babamın sesi kısıldı. Sağlam olmayan binaları yıksınlar. Bizim binamızı yıkmasınlar. Biz binamızı çok seviyoruz” diye konuştu.

  • Kocasına Bastonla Vurup Hastanelik Etti

    Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde bir kadın, eşinin başına bastonla vurup yaraladı.

    Edinilen bilgiye göre, ilçe merkezinde yaşayan A.D. (77), evine geldiği sırada eşinin bastonlu saldırısına uğradı. Başından yaralanan yaşlı adam, ambulansla Malkara Devlet Hastanesine kaldırıldı.

    Olayla ilgili konuşan A.D., eşinin rahatsızlığı sebebiyle kendisine vurduğunu ve karşılık vermediğini söyledi. Yiğit Polis Merkez Amirliği ekipleri, olayla ilgili A.D’nin ifadesini aldı.

  • Bastonla Mahkemeye Geldi, Tutuklanarak Cezaevine Gönderildi

    Bursa’nın Mudanya ilçesinde geçen yıl temmuz ayında güvenlik şeridinde arızalanan motorlarını tamir eden iki kardeşe çarparak Melih Aydemir’in (11) ölümüne, Semi Aydemir’in (19) de yaralanmasına sebep olan sürücü M.S. hakim karşısına çıktı. Mobese kameralarındaki kaza görüntülerini izleyen mahkeme heyeti, 71 yaşındaki sürücünün tutuklanmasına karar verdi.

    Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “taksirli ölüme sebebiyet vermek” suçundan hakkında 3 ile 15 yıl kadar hapis talebiyle dava açılan 71 yaşındaki sürücü M. S’nin yargılanmasına başlandı. Kazadan sonra serbest bırakılan sanık bastonla geldiği mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Duruşmaya olay günü hayatını kaybeden Melih Aydemir’in annesi, kardeşi ve babasının çok sayıda motorcu arkadaşı katıldı. Duruşma sonrası anne Sevcan Aydın, adaletin yerini bulduğunu belirterek, göz yaşlarına hakim olamadı.

    Olay günü Mudanya’dan Bursa’ya geldiğini belirten sanık M.S, “Yanımda kimse yoktu. Seyir halindeyken nasıl olduğunu anlamadım. Aniden motosiklet önüme çıktı. Ben orta şeritte seyir halinde iken motosiklete çarpmaya engel olamadım. Motosiklet güvenlik şeridinde değildi. Ben böyle bir şey olduğuna inanmıyorum. Hareket halindeydi. Benim aracımın önüne geçti. Bu olaydan dolayı üzgünüm” dedi.

    Olay günü motoru kullanan Semi Aydemir, “Olay günü motosikleti ben kullanıyordum. Kardeşim de arkamdaydı. Rampaya çıktığımız esnada motosiklet arızı yaptı. Ben de güvenlik şeridine çektim. Kardeşimle beraber arızasını gidermeye çalıştık. O ara anneme telefon açtım. Daha sonra ne olduğunu anlamadım. Gözümü açtığımda ambulanstaydım. Biz güvenlik şeridinde iken kaza meydana geldi. Motor hareket halinde değildi” diye konuştu.

    Mahkeme heyeti kaza yerinde keşif kararı verirken, kazada asli kusurlu bulunan sürücü M.S.’nin tutuklanmasına hükmetti. Yaşlı sürücü tutuklanarak Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

    Duruşma sonrası adliye önünde açıklamada bulunan Türkiye eski pist şampiyonu acılı baba Yılmaz Aydemir, “Benim 2 oğlum vardı, her ikisi de motosiklet sevdalısıydı. En büyük keyfi abisinin kullandığı motosikletin arkasında yolculuk yapmaktı. Ben de motosiklet Türkiye pist şampiyonuyum. Aynı zamanda motor işiyle uğraşıyorum. Haliyle babadan oğula geçen bir sevgi oldu. Ben çocuklarımın hiçbir zaman motosiklete binmesini engellemedim. Ama biz motosiklete biniyorsak ölmek için binmiyoruz. Ehliyet yasasının bir an önce gözden geçirilip düzenlenmesini istiyoruz. Çocuklarım emniyet şeridinde park halindeyken frene basmadan yaklaşık 100 kilometre hızla sanki kasten çarpıyor” dedi.

    Acılı anne Sevcan Aydın, “Oğlum 11 yaşındaydı, bu sene altıncı sınıfa gidecekti. Çok başarılı, çok merhametli, çok başka bir çocuktu. Önüme fırladılar, duramadım, diyerek suçu çocuklarıma atmaya çalıştı. Ancak hakimin MOBESE görüntülerini istemesiyle gerçek ortaya çıktı. Artık Türkiye’de adalet olduğuna inanmaya başladım. Yavrumun kanı yerde kalmayacak, huzurlu uyuyacak” diye konuştu.

    Avukat Cem Şeflek, “Araç sürücüsünün çok sayıda ilaç kullandığını, sağlık durumunun iyi olmadığını ve otomobil kullanmasının mahzurlu olduğunu tespit ettik. Ancak bu mahkeme sürecine kadar sürücünün yaşı gereğiyle tutuklanması talep edilmedi. Bugün mahkeme heyeti ile izlenen görüntülerde sanığın 11 yaşındaki çocuğun ölümüne sebep olduğu görüldü. Tutuklanmasına karar verildi. Giden tabii geri gelmiyor, ancak bu karar aileye teselli oldu” diye konuştu.

  • Eşine Bastonla Vurup Cezaevine Giren 95’lik Dede, Cumhurbaşkanı’ndan Af Bekliyor

    Elazığ’da 75 yıllık karısına bastonla bir kez vurduğu için 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası alan ve cezaevine girdiği gün hastanelik olan 95 yaşındaki Mehmet Akgül için 67 yaşındaki kızı ve torunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan ev hapsi veya af verilmesini istedi.

    21 Şubat 2014 tarihinde 75 yıl önce evlendiği 93 yaşındaki eşi Murşide Akgül’e bastonla vuran Memet Akgül hakkında karısı şikayetçi olmamasına rağmen basit yaralamadan dolayı kamu davası açıldı. Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından dede Akgül’e 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi. Verilen cezanın geçtiğimiz hafta Yargıtay tarafından onaylanmasının ardından Memet Akgül gözaltına alınarak cezaevine gönderildi. Cezaevine girer girmez rahatsızlanan Mehmet Akgül, Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak yoğun bakıma servisinde tedavi altına alındı.

    Öte yandan, dede Akgül’ün eşi Murşide Akgül ise olaydan 3 ay sonra rahatsızlanarak hayatını kaybetti. Nine Akgül’e ‘normal ölüm’ raporu verildi.

    KIZI VE TORUNU EV HAPSİ VEYA AF VERİLMESİNİ İSTEDİ

    Memet Akgül’ün kızı Reşide Karadaban ve torunu Mithat Karadaban, hastaneden taburcu olur olmaz tekrar cezaevine girecek olan Memet Akgül için af veya ev hapis istedi. Dedesinin 95 yaşında olduğunu belirten torunu Mithat Karadaban, “Dedem 3 yıl 1 ay 15 gün ceza aldı. Temize gönderdik, onaylandı geldi dedemi hapse attılar. Rahatsızlanınca hastaneye kaldırdılar, orada yatıyor. Biz Allah rızası için Cumhurbaşkanımızın affına sığınıyoruz, onu affederek bizlere yardımcı olmasını istiyoruz. Dedemin bizden başka bakacak kimsesi yok ve iki bastonla geziyor. Son çare Cumhurbaşkanımızın affı kaldı, o affettiği zaman ev hapsine dönüyormuş, biz de kendisinden bunu istiyoruz” dedi.

    Dedesi ile ninesi arasında yaşanan olayı da anlatan Karadaban, “Dede ile nine yaşlı olduğu için aralarında bir tartışma çıkmış. Dedem de bastonunu sırtına vurmak isterken kafasına vurmuş. Nenemiz davacı olmadığı halde kamu davası açıldı. Kamu davasından da bu cezayı aldı. Nenem o olaydan sonra bir hafta hastanede kaldı ve evine geldi. Hiçbir şeyi yoktu” diye konuştu.

    Olaydan 3 ay sonra ninesinin yaşlılığa bağlı geçirdiği rahatsızlık sonucu öldüğünü de ifade eden Karadaban, ölümün normal olduğuna dairde rapor bulunduğunu da dile getirdi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan babası için af isteyen 67 yaşındaki kızı Reşide Karadaban ise “Babam hapishanede olduğu için ben gidip ona bakamıyorum. Babam için ev hapsi istiyorum. Zaten iki bastonla geziyor. Allah rızası için Cumhurbaşkanımızdan babama af istiyorum” diyerek gözyaşı döktü.

    Babasına sürekli kendisinin baktığını da belirten kızı Reşide Karadaban, “Babam cezaevine girip hastaneye düşmeden evine günde 3 defa giderek bakımını yapıyordum. Her ihtiyacını ben görüyorum. İki bastonla yürüdüğü için her ihtiyacını bir odada görüyor. Çok yaşlı hapiste şimdi ağlıyor. Ben de bir şey diyemiyorum. Eşine vurduğu için babam da pişman olmuş ama iş işten geçti. Şimdi onun için bir af istiyorum. Ben cezaevine gidip gelemem, babam da orada yapamaz” şeklinde konuştu.