Etiket: Başta

  • Ömer Erdoğan: “Munir ilk başta bilerek yapılıyormuş gibiydi ancak şansız bir pozisyon yaşamış”

    Ömer Erdoğan: “Munir ilk başta bilerek yapılıyormuş gibiydi ancak şansız bir pozisyon yaşamış”

    Ligin 18. haftasında sahasında Beşiktaş’ı konuk edecek A. Hatayspor’da Teknik Direktör Ömer Erdoğan Gençlerbirliği maçında rakibe yaptığı hareket sonrasında kırmızı kart gören kaleci Munir ile ilgili olarak şansız bir pozisyon yaşadığını söyledi.

    Ligin 18. haftasında Beşiktaş’ı konuk edecek Hatayspor, Antakya Atatürk Stadı’nda çalışmalarını sürdürdü. İdmanda 5’e 2 top kapma ve core çalışması yapılırken, kaleciler ayrı çalıştı. Hatayspor Teknik Direktörü Ömer Erdoğan geçen hafta deplasmandaki Gençlerbirliği maçında, kaleci Munir Mohand Mohamedi’nin rakip oyuncuya yönelik hareketini “talihsiz bir maç yaşadık” diye ifade ederken, “Maç istediğimiz gibi giderken rakibin bize karşı kapanıp kontra ataklarla hücum edeceğini bildiğimiz için ilk golü atmamız çok önemliydi çünkü golü attıktan sonra rakibin de daha çok risk alıp oyunun bizim lehimize döneceğini beklerken maalesef talihsiz bir pozisyonla karşılaştık. Tabii ki sıcağı sıcağına açıkçası pozisyonu çok değerlendiremedik. İlk başta sanki bilerek yapılıyormuş gibiydi ancak detaylı inceleyince şansız bir pozisyon yaşamış. Kamerada detaylı bir şekilde incelediğimizde Munir kesinlikle rakibi görmüyor ve doğal olarak kalkarken destek alarak kullanacağı ayağını uzatıp bir kalkış şekli var. O ara zaten Gençlerbirliği futbolcusu Arda’nın da normalde yüzü kaleye dönükken Munir’e doğru tam dönmesiyle çok şanssız bir pozisyon yaşamışız. Tabi bu Munir’i kaybetmekle birlikte devamında penaltı, 10 kişi kalmamız bizi tabii ki sıkıntıya soktu. Dediğim gibi yaşandı, bitti. Üzüldük ama 10 kişi kalmalarına rağmen oradan iyi bir sonuç almaya çalışan oyuncularımız vardı.”

    Seyir zevki güzel olacak bir maç beklediğini belirten Erdoğan, “Analizlerimizi yaptık, biz de iyi durumdayız. Özellikle son haftalardaki çıkışımızı devam ettirmek istiyoruz. İnşallah güzel bir futbolla sahamızda güzel bir sonuç alırız. Bana göre son haftalarda ofansif anlamda çok gol atan iki tane takım karşılaşacak. Seyir zevki güzel olacak bir maç bekliyorum” dedi.

    Kaleci Munir: “Umarım kötü niyetli olmadığıma inanılır”

    Gençlerbirliği maçında kırmızı kart gören kaleci Munir ise, yaşanan talihsiz olaydan dolayı üzgün olduğunu belirterek, “Hakemler de o şekilde karar verdi zaten. Benim de böyle bir niyetim yoktu. Sadece ayağa kalkmak istedim. Ayağa kalkamadım, hakemler de öyle düşündü. Hakemler açısından da çok normaldi çünkü ben de görüntüde gördüğüm üzere vuruyor gibi görünüyordum. Sadece bana inanlara veya inanmayanlara bir şey söyleyemem. Çok kötü bir durumda takımı bıraktığım için çok üzgünüm. Öncelikle bütün takım arkadaşlarıma, Hatay kamuoyuna, taraftarlarına çok özgün olduğumu söylemek istiyorum, umarım kötü niyetli olmadığıma inanılır” dedi.

    Munir, Gençlerbirliği oyuncusunu görmediğini belirterek, “O anda aslında topu aldım ve yere yattım. Tabii ki izleyenler, ’arkama baktığımda futbolcuyu gördüm ve öyle vurdum’ sanabilirler ama aşağıda yatan oyuncuyu görmedim ve ben de bir reaksiyonla hemen kalkmak istedim, ayağım suratına geldi. Takım olarak çok iyi durumdaydık, iyi gidiyorduk ve benim bu hareketim takımda moral kaybına ve maçı kaybetmemize neden olduğunu biliyorum ama şunu da umuyorum Türkiye Futbol Federasyonunun bana vereceği cezada umarım iyi niyetimden şüphe etmezler. Sadece bazen adım atarsınız, bazen yolunuza sert kaya çıkar ve ben o sert kayaya çarptım. O hareketim de öyle algılandı” şeklinde konuştu.

  • Erdoğan: “Salgın sürecinde dayanışma konusunda başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünya iyi bir sınav veremedi”

    Erdoğan: “Salgın sürecinde dayanışma konusunda başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünya iyi bir sınav veremedi”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Salgın sürecinde dayanışma ve yardımlaşma konusunda gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya maalesef iyi bir sınav veremedi. Bırakın yardımlaşmayı, dayanışmayı salgın karşısında mazlum ve mağdurlar adeta kaderlerine terk edildi. Türkiye olarak bu noktada örnek bir tavır ortaya koyduk. Tüm dünyada din, dil, ırk bölge ayrımı yapmadan yardımına koşmayı kendimize görev atlettik” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da bir otelde düzenlenen Türk Konseyi Sağlık Bilim Kurulu toplantısına katıldı. Türk Konseyi Sağlık Bilimi Kurulu Toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlık altyapımızın gücü depremde olduğu gibi korona virüs salgınında da en büyük avantajlarımızdan biridir. Dünyanın son dönemde karşılaştığı en büyük sağlık krizi olan korona virüs salgını sürecinde canla başla fedakarca çalışan sağlık ordumuza buradan bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Ölenlere Allahtan rahmet diliyorum. Yaralı sağlık ordumuzun mensuplarına şifalar diliyorum. Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizi de olumsuz etkileyen bu salgın maalesef yeni dalgalarla hala yoluna devam ediyor. Vaka sayısının 45 milyonu geçtiği can kaybı sayısını 1 milyon 200 bine ulaştığı salgına karşı hala kesin ve etkili bir çare bulunamamıştır. Fiilen kullanım aşamasına gelen aşı çalışmaları bu konudaki en büyük ümidimizdir. Türkiye bir yandan Çin, Rusya, Amerika gibi ülkelerdeki aşı çalışmalarını yakından takip ederken, diğer yandan da kendi aşısını geliştirmek için yoğun bir çaba içindedir. İnşallah önümüzdeki bahar aylarında kendi aşımızı vatandaşlarımıza uygulayabilecek aşamaya gelmiş olacağız. Yılsonu itibariyle dünyadaki aşı çalışmalarından bilim insanlarımızın uygun gördüğü birini veya birden fazlasını vatandaşlarımızın istifadesine sunmayı planlıyoruz. Amacımız ilk etapta yüksek risk gruplarından başlayarak bu hizmeti bütün vatandaşlarımıza ulaştırmaktır. İşte böyle bir dönemde gerçekleşen Türk Konseyi Sağlık Bilim Kurulu 4. Toplantısını işbirliği imkanlarını genişletilmesi ve eldeki birikimin paylaşılması bakımında önemli bir adım olarak görüyorum” dedi.

    “Salgın sürecinde dayanışma ve yardımlaşma konusunda gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya maalesef iyi bir sınav veremedi”

    Salgın sürecinde ülkelerin yardım ve dayanışma konusunda iyi bir sınav vermediğini söyleyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Salgın sürecinde dayanışma ve yardımlaşma konusunda gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya maalesef iyi bir sınav veremedi. Bırakın yardımlaşmayı, dayanışmayı salgın karşısında mazlum ve mağdurlar adeta kaderlerine terk edildi. Türkiye olarak bu noktada örnek bir tavır ortaya koyduk. Tüm dünyada din, dil, ırk bölge ayrımı yapmadan yardımına koşmayı kendimize görev atlettik. Salgın döneminde 155 ülkenin ve 8 uluslararası kuruluşun tıbbi malzeme desteği talebine olumlu cevap vererek elimizdeki imkanları paylaştık. Maskeden solunum cihazına ve kimi ilaçların üretimine kadar her konuda kendimiz ve dostlarımız için en iyisini yapmanın gayreti içinde olduk. İnşallah bundan sonrada aynı insani ve vicdani tavrımızı sürdüreceğiz. Rabbimden bütün insanlığı bu salgından bir an önce kurtarmasını diliyorum” diye konuştu.

    “3 çocuk temennisi Ülkemizin geleceği bakımından hayati öneme sahip bir tespittir”

    Türkiye’nin dünyanın genç ve nitelikli nüfusuna sahip ülkeler arasında ilk sırada yer aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye artık 84 milyonu bulmak üzere olan nüfus içindeki 15 milyona yaklaşan ilk, orta, lise öğrencisi ve 8 milyon üniversite öğrencisiyle gerçekten imrenilecek genç bir insan kaynağına sahiptir. Hali hazırda 30 yaş nüfusumuzun toplam nüfusa oranı yüzde 40’a yaklaşıyor. Ayrıca çeşitli statülerde ülkemizde yaşayan 5 milyon yabancıyı da bu insan havuzuna ekleyince rakam 90 milyonu buluyor. Her ne kadar doğum oranları düşüyor olsa da hala dünyanın en genç ve nitelikli nüfusuna sahip ülkeleri arasında ilk sırada yer alıyoruz. Her fırsatta dile getirdiğim en az 3 çocuk temennisi öyle rast gele söylenmiş bir ifade değil. Ülkemizin geleceği bakımından hayati öneme sahip bir tespittir. Genç ve yetişmiş insan nüfusumuzu korumak mecburiyetindeyiz. Dikkat ederseniz sadece genç demiyorum. Aynı zamanda yetişmiş vurgusunu da yapıyorum. İnsani ve milli değerlerle güçlü bir şekilde donanmamış, çağın teknolojisine ve pratiklerine hakim şekilde yetiştirilmeyen bir genç nüfus avantaj olmaktan çıkıp başlı başlına bir sorun haline dönüşür. Bunun için eğitim, kültür ve bilim alanındaki hassasiyetimi sürekli daha ileriye taşıyoruz. Geçtiğimiz asra gelişmiş, bu sıfatla damga vuran ülkelerin nüfus konusundaki kayıpları sebebiyle ciddi bir gelecek kaygısı içine girdiklerini görüyoruz. Hatta bu endişenin batıda giderek yükselen İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığının ana sebebi olduğunu biliyoruz” şeklinde konuştu.

    “Türkiye salgının etkisiyle hızlanan küresel yapılanma süreciyle ilgili analizlerde geleceğin yıldızları arasında gösteriliyor”

    Yüksek teknolojinin kullanımı ve tasarımı konusunda her projeye destek verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye salgının etkisiyle hızlanan küresel yapılanma süreciyle ilgili analizlerde geleceğin yıldızları arasında gösteriliyor. Katıldığımı bilim toplantılarında ve ödül törenlerinde gördüğüm bir gerçeği sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye’nin geçtiğimiz dönemde demokrasi de ve kalkınmada gerçekleştirdiği tarihi atılım her alanda olduğu gibi bilim ve araştırma faaliyetlerinde de önümüzü açmıştır. Başbakanlığım ve cumhurbaşkanlığım döneminde bilimsel çalışmaların teşviki araştırma geliştirme faaliyetinin yaygınlaştırılması yüksek teknolojinin tasarımı ve kullanımı hususundaki her projeye şahsi destek verdim. Bu süreçte gerek üniversitelerimiz, gerekse kurumlarımıza bağlı araştırma tasarım teknoloji kuruluşlarımızı, gerek özel sektörümüz birbirlerini destekleyecek şekilde hızlı bir yükselişe geçmiştir. Türkiye’nin sağlıktan savunma alanına kadar geniş bir yelpazede dünya çapında başarılar ortaya koymasının gerisinde bu güçlü işbirliği ve yoğun çalışma iklimi vardı. Gençlerimize ve çocuklarımıza bilim ve araştırma şevki kazandırmak için Türkiye çapından pek çok proje yürütüyoruz. Yurtdışındaki bilim insanlarımızın Türkiye’ye dönüşünü teşvikten okullarımıza kurduğumuz deneye yap atölyelerine kadar geniş bir alana yayılan bu gayretlerimizin karşılığını yavaş yavaş almaya başladık” dedi.

    “İçinden geçtiğimiz şu kritik süreci başarıyla geride bırakıp 2023 hedeflerimize ulaştığımızda karşımızda yepyeni bir Türkiye göreceğiz“

    2023 hedefleriyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Halen içinden geçtiğimiz şu kritik süreci başarıyla geride bırakıp 2023 hedeflerimize ulaştığımızda karşımızda yepyeni bir Türkiye göreceğiz. Bu güne kadar kat ettiğimiz mesafe sayesinde artık geleceğimize dün olduğundan daha fazla umutla bakıyoruz. Ülkemize ve kendimize olan güvenimizin artması 2053 vizyonumuzun altını daha güçlü bir şekilde doldurmamızı sağlıyor. Maruz kaldığımız tüm saldırıları, önümüze çıkartılan tüm engellemelere rağmen diğer alanlarla birlikte bilimde de Türkiye’yi dünyanın en ileri ülkeleri arasında ilk sıralara taşımakta kararlıyız. Bu konuda en büyük desteği yine bilim insanlarımızdan bekliyoruz. Sizlerin yol göstericiliğinde hep birlikte sürekli daha ileriye giderek tarihin verdiği sorumluluğu hakkıyla ifa edeceğimize inanıyorum” diye konuştu.

  • Sağlık Bakanı Koca: “İstanbul ve Bursa başta olmak üzere ülke genelinde bir artış eğilimi görüyoruz”

    Sağlık Bakanı Koca: “İstanbul ve Bursa başta olmak üzere ülke genelinde bir artış eğilimi görüyoruz”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “İstanbul ve Bursa başta olmak üzere ülke genelinde bir artış eğilimi görüyoruz” dedi.

    Bugün Erzurum’da incelemelerde bulunmak üzere hava yoluyla Erzurum’a gelen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Erzurum Valisi Okay Memiş, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz, İl Sağlık Müdürü Gürsel Bedir tarafından karşılandı. Erzurum Valiliğine geçen Bakan Koca, valilikte şeref defterini imzaladıktan sonra açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, “Bölge illerimizi değerlendirmek üzere buradayız. En önemli gündem başlığımız korona virüs salgınının Erzurum’daki seyri oldu. Sağlık yatırımlarımızı ele aldık. Hasta sayısı, sağlık hizmetlerinin durumu, mevcut ihtiyaçlar, çözüm talep edilen sorunları istişare ettik. Erzurum bölgenin en önemli merkezi durumunda, bölgenin cazibe merkezi. Büyümesi ve gelişmesi hiç durmayan ilimiz. Sağlık alanındaki ihtiyaçları gelecek vadede artmaya devam ediyor. Gün içinde incelemelerimizi tamamladıktan sonra akşam gerekli açıklamaları yapacağız. Şehir hastanemizi ziyaret edip çalışma toplantılarımızı yapacağız” dedi.

    “İstanbul ve Bursa başta olmak üzere ülke genelinde bir artış eğilimi görüyoruz”

    Korona virüse karşı 7 aydır gece gündüz demeden mücadele ettiklerini ifade eden Bakan Koca, “Güçlü sağlık alt yapımız nitelikli ve fedakar sağlık çalışanlarımız, güçlü kamu kaynaklarımız sayesinde bu felakete karşı dünyadaki birçok ülkenin aksine direncimizi koruduk. Ülke içinde ihtiyaçlarımızı karşıladığımız gibi 150’den fazla ülkeye yardım elimizi uzattık. Sağlık sistemimiz başarılı bir sınav verdi. Birçok ülkede yaşanan üzücü görüntülere bizler şahit olmadık. Erzurum Şehir Hastanemizi salgının başında devreye alarak salgının yükünü omuzlayabildik. Mart ayından beri sürdürdüğümüz mücadelede son bir ayda salgını baskılayabildiğimizi söyleyebiliriz. Ülke genelinde belli bir düşüş yaşadık. İstanbul ve Bursa başta olmak üzere ülke genelinde bir artış eğilimi görüyoruz. Düşüşe güvenerek lütfen ama lütfen tedbiri elden bırakmayalım. Rehavete kapılmayalım. Yakın temastan uzak duralım. Maskemizi çıkarmayalım. Ellerimizi sık sık yakamaya devam edelim. Bu tedbirler sadece korona virüsten değil, grip ve diğer solunum yolları enfeksiyonlarından da koruyor. Sağlık çalışanlarımız yılmadan mücadele ediyor. Bizler tedbirimizi alalım ki sağlık çalışanlarımız nefes alsın” diye konuştu.

    “Erzurum’da bir ay öncesine göre yüzde 60 vaka sayısında düşüş söz konusu”

    Erzurum ve civar illerin özellikle geçen ay vaka artışında gündeme alınan illerden olduğunu kaydeden Bakan Koca, “Valilerimiz, il müdürlerimizle, başhekimlerimizle, sağlık ordumuzla sıkı koordinasyon ile mücadeleyi ara vermeden sürdürdük. Ağustos sonu ve Eylül ortasına kadar pik yaşayan Erzurum, yapılan hızlı ve etkili tedbirlerle bu artışı kontrol altına aldık. Bir ay öncesine göre yüzde 60 vaka sayısında düşüş söz konusu. Yatak doluluk oranı Türkiye ortalamasının altında. Bu düşüşün devam etmesi, hasta ve ağır hasta sayımıza yansıması için Erzurumlu hemşehrilerimizin mücadeleyi bırakmaması lazım. Tedbirlerle bu sayının daha da düşeceğine inanıyoruz. Salgın yönetiminde filyasyonun önemini daha iyi anlıyoruz. Dünyada bu sistemi nadir uygulayan ülkelerden birisi Türkiye’dir. Semptomu olsun olmasın bütün pozitif vakalarını HES sistemine kaydederek sıkı takibini yapıyoruz. Bulaşma zincirini kırmaya başladık. Bugünlerde bunun etkisini görüyoruz. Erzurum’da şu an 248 her biri üç kişiden oluşan ekibimiz sahada hızla çalışıyor. Türkiye genelinde temaslıların taramasını 7.6 saat olan sürede yapıyoruz. Bu süreyi daha da aşağıya çekmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

    “Yeni tedbirleri gözden geçireceğiz”

    Bakan Koca, “Hastalarımızın yaş gruplarına baktığımızda büyüklerimizi yeterince koruyamadığımızı görüyoruz. Erzurum’da 60 yaş üzeri hastalarımızın oranı bu yaş grubunun nüfusa oranının tam iki katı. Bu hastalığın öncelikle büyüklerimize hasar verdiğini biliyoruz. Onları korumak için daha sıkı tedbirlerle özenli takip etmemiz gerektiği ortada. Erzurum il değerlendirme konulu toplantısını gerçekleştireceğiz. Yeni tedbirleri gözden geçireceğiz. Ağrı, Ardahan, Bingöl, Erzincan, Iğdır, Kars ve Tunceli bölge değerlendirmesi yapacağız. Değerlendirme ve inceleme toplantısı sonrası bilgileri paylaşacağım” açıklamalarında bulundu.

  • Emine Erdoğan: “Kudüs başta olmak üzere tüm dünya Müslümanları Türkiye’nin umut ışığına muhtaç”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün düzenlediği iftar programında şehit aileleri ile bir araya geldi. Programda konuşan Emine Erdoğan, “Kudüs başta olmak üzere tüm dünya Müslümanları Türkiye’nin umut ışığına muhtaç. Myanmar’a, Pakistan’a, sömürülmüş Afrika ülkelerine gittiğimde bunu derinden hissediyorum” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen iftar programına katılarak şehit aileleriyle bir araya geldi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Eğitim ve Kongre Merkezi’nde (PEKOM) düzenlenen etkinliğe Emine Erdoğan’ın yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ve İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan da katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda ezanın okunmasıyla birlikte dualar eşliğinde oruçlar açıldı.

    “Kudüs başta olmak üzere tüm dünya Müslümanları Türkiye’nin umut ışığına muhtaç”

    İftar programında konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “Türkiye oldukça dikenli yollardan geçerek bu günlere geldi. Son 16 yıldır ülkemizin büyüyüp, gelişmesi karşısında çok sayıda sınamadan geçtik. Neler yaşadığımızı hepiniz biliyorsunuz. Yargı yoluyla, ekonomik açıdan ve nihayetinde askeri olarak bizi çökertmeye çalıştılar. 15 Temmuz gibi kanlı bir ihaneti yaşadık. Meclisimiz bombalandı. Şehitler, gaziler verdik. Rabbim o günleri bize bir daha göstermesin. Böyle zamanlarda Kurtuluş Savaşı ve Çanakkale bize ilham veriyor. Ecdadımızın mücadelesi bize rehber oluyor. Böyle imtihanlar dayanıklılığımızı daha da arttırıyor. Kudüs başta olmak üzere tüm dünya Müslümanları Türkiye’nin umut ışığına muhtaç. Myanmar’a, Pakistan’a, sömürülmüş Afrika ülkelerine gittiğimde bunu derinden hissediyorum. Türkiye tarihi bir dönemeçten geçiyor. İnşallah 24 Haziran itibariyle yeni bir yola gireceğiz. Türkiye’yi şaha kaldıracak yeni bir dönem başlayacak. Ülkemizin potansiyelini harekete geçirmek bizlerin elinde. Gencimizle, yaşlımızla, kadınımızla ve erkeğimizle ülkemizin 2023 hedeflerini gerçekleştirmek için ortak bir azim ve kararlılık içinde olmalıyız. Yaklaşan bayramın 7 yıldır tüm dünyanın gözü önünde zulme uğrayan Suriyeli komşularımıza, gözü yaşlı Filistinli, Yemenli, Afrikalı kardeşlerimize hayırlar getirmesini diliyorum. Kadir gecenizi şimdiden tebrik ediyorum” dedi.

    “Rabbim Kuzey Irak Operasyonu’nda kahraman ordumuzu muzaffer kılsın”

    Program kapsamında konuşma yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ise, “Anadolu’yu bizlere yurt kılan, Malazgirt’te, Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşı’ndaki şehit ve gazilerimizin kanıdır. Biz bin yıldır bu topraklarda barış ve adalet içinde yaşıyorsak bunu şüphesiz şehitlerimizin kahramanlığına, gazilerimizin kahramanlığına borçluyuz. Kadınlarımız yeri geldiğinde vatanı uğruna can vermekle kalmıyor, gencecik evlatlarını düğüne uğurlar gibi şehadete uğurluyor. İşte çok yakın bir zamanda Zeytin Dalı Operasyonu’nda kahraman Mehmetçiğimizin Afrin’e nasıl düğüne gider gibi gittiğini hep birlikte gördük. Terörle, ekonomiyle ayağımıza vurulmaya çalışılan prangaları bir bir kıracağız. Bizler şehitlik ve gazilik makamının ne denli yüce bir makam olduğuna iman etmiş bir milletiz. Şehitlik bizim için peygamberlikten sonraki en yüce makam. Bugün doğuda, güneydoğuda, El Bab’da, Afrin’de muzaffer kıldığı gibi Rabbim inşallah Kuzey Irak Operasyonu’nda, Kandil Operasyonu’nda da kahraman ordumuzu muzaffer kılsın” diye konuştu.

    “Aziz şehitlerimizin hatıralarını daima canlı tutmak adına şehitler albümü çalışmasını başlattık”

    Şehitlerin hatıralarını daima canlı tutmak adına şehitler albümü çalışmasını başlattıklarını belirten İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ise, “Şehit ve gazilerimiz bizim için her karışının diyeti kanla ödenen kutsal vatan toprağını paha biçilmez hale getiren ve aynı zamanda millet olarak varoluşumuzun, birlik ve beraberliğimizin, vatan ve bayrak sevgimizin sembolü ve tabiri caizse bu ülkenin tapu senetleridir. Onlar vatan hizmeti adına üzerlerine düşen vazifeyi en iyi şekilde yerine getirdiler. Bizlere düşen de aynı iman ve şuurla hareket edip devletimizin bekasını, aziz vatanımızın bölünmez bütünlüğünü, asil milletimizin birlik ve beraberliğini korumak, şanlı al bayrağımızı her yerde gururla dalgalandırmak için elimizden gelen azami gayreti sarf etmektir. Büyük aile projemiz kapsamında aziz şehitlerimizin hatıralarını, daima canlı tutmak ve onları her zaman hatırlamak adına bir şehitler albümü çalışması başlattık. 1955 yılından bu yana ilimizde vermiş olduğumuz 410 şehidimiz var. Tarih sırasına göre en sondan başlamak suretiyle geriye doğru 67 şehidimiz için bir albüm hazırladık” şeklinde konuştu.

    Program sonunda İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, Emine Erdoğan’a hediye takdim etti.

  • Ankara başta olmak üzere 4 ilde “Kirpi” operasyonu… 500 bin TL değerinde kablo çalan çete çökertildi

    Ankara başta olmak üzere Manisa, Karabük ve İzmir’de gerçekleştirilen “Kirpi” adı verilen operasyonla özellikle devlet kurumlarına ait inşaatlardan 500 bin TL değerinde enerji kablosu çalan çete çökertildi.

    Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekiplerince Ankara, Manisa, Karabük ve İzmir’de, devlet kurumlarına ait inşaatlardan enerji kablosu çalınması olayları ile ilgili haklarında “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak yönetmek, nitelikli hırsızlık yapmak” suçlarından 12 ayrı olay tespiti yapılan S.O., B.E., M.T., M.E., O.S., H.E., E.A., Ş.K., C.K., S.A., C.0. ve S.G. isimli toplam 12 şüpheliye yönelik eş zamanlı operasyon gerçekleştirildi. Önceden tespit edilen adreslerine gerçekleştirilen baskınlara şahıslar kıskıvrak yakalandı. Şahısların, 500 bin TL değerindeki kullanıma hazır enerji kablolarının içinde bulunan bakırı çaldıkları tespit edildi. Yakalanan 12 şüpheli, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak ceza evine gönderildi.

    Boş zamanlarında kirpi avına çıkıp kirpi yediler

    Ayrıca, örgüt yöneticisi ve üyelerinin boş zamanlarında kirpi avcılığı yaptıkları, yakaladıkları ve kirpileri yedikleri yapılan teknik ve fiziki takip aşamasında görüldü. Şüpheliler, kablo eksenli hırsızlıklarında para değeri olabilecek mazot, elektronik eşya ve bunlara benzer eşyaları da çaldıkları belirtildi.

    Hırsızlıkta kullanılan araçlar muhafaza altına alındı

    Yakalanan şüphelilerin evlerinde ve otolarında yapılan aramalar sonucunda, 8 adet demir kesme makası, 1 adet LCD televizyon, hızar testere, taşlama makinesi, hilti, matkap, şarjlı matkap, şüpheli şahısların iş makinelerinden akar yakıt çalarken kullandıkları su pompası, 3 adet rulo kablo, çeşitli anahtar takımı ve C. K.’nın iş yerinden ise 380 kilo civarı kablo ele geçirildi. Ayrıca şüphelilerin olaylarda kullandıkları üç adet araç muhafaza altına alındı.

    Tutuklanarak cezaevine gönderilen şahıslardan S.O.’nun 5’i hırsızlık 11 suç kaydının olduğu, B.E.‘nin 6’sı hırsızlık 7 suç kaydının olduğu ve çoğu hırsızlık olmak üzere 8 ayrı suçtan arandığı ayrıca bu suçlar arasında cezaevi firarisi olduğu belirlendi. S.A.’nın 4‘ü hırsızlık 7 kaydının olduğu, M.T.’nin 4’ü hırsızlık 6 suç kaydının olduğu, M. E.’nin 5‘ i hırsızlık 9 suç kaydının olduğu, O. S.’nin 4’ü hırsızlık 5 suç kaydının olduğu, H. E.’nin 1’i hırsızlık 3 suç kaydının olduğu, E.A.’nın 2’si hırsızlık 4 suç kaydının olduğu, Ş.K.’nın 1 suç kaydının olduğu, S.G.‘nin 2‘si hırsızlık 6 suç kaydının olduğu, C.O.’nun suç kaydının olmadığı, ve C.K.’nın 32‘si hırsızlık toplam 37 suç kaydının olduğu bildirildi.