Etiket: başörtüsü

  • Başörtüsü mütaalasına Eğitim Bir Sen’den tepki

    Bursa Eğitim Bir Sen 1 Nolu Şube Başkanı Ramazan Acar, “Milletimizin değerlerine, sivilleşmeye, özgürleşmeye ve demokratikleşmeye dair kin ve nefret içinde olanlar, sonunda duvara toslamaları kaçınılmaz yollardan hedeflerini ifşa ve icra etmeye devam ediyorlar”dedi.

    Türkiye’nin son on beş yıllık süreçte gerçekleştirdiği, yönünü ve içeriğini de bizzat milletin belirlediği “Öze Dönme”, “Özgürleşme”, “Sivilleşme” ve “Demokratikleşme” ve nihayet “Yeni Türkiye” hedefli değişim ve dönüşümlerini sindirmekte zorlananların şimdi de farklı hedefler peşinde koştuğunu belirten Ramazan Acar “Silahlı Kuvvetler bünyesinde görev yapan kadın personelden isteyenlerin “başını örterek görev yapma hakkından” yararlanmasını sağlayan Yönetmelik değişikliğinin iptali istemiyle Halkın Kurtuluş Partisi adlı parti tarafından Danıştay’da dava açılmış, Danıştay Savcısı tarafından da hem milletin değerleriyle, hem Türkiye’nin gerçekleriyle, insan haklarının ve insan onurunun gerekleriyle bağdaşmayan içerikte mütalaa yazılmıştır. Açılan davanın ve yazılan mütalaa; “millet iradesine vesayet” ve “milletin inanç ve değerlerine esaret” hedefleyenlerin pusuda olduğunu ve boş durmadığını belgeliyor” dedi.

    Bursa Eğitim-Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Ramazan Acar konuşmasının devamında “Kamuda görev yapan kadın personelden isteyenlerin başı örtülü olarak görev yapmasına engel olan vesayet dönemi artığı kılık-kıyafet yasaklarını yeniden hayata döndürmek için süfli teneffüs yapmaya kalkışmışlar. Milletin değerlerini, egemenliğini, iradesini kabullenmekte isteksiz davrananları, özgür iradesiyle ve inancı gereğiyle başı örten ve bu şekilde kamu hizmeti sunma sorumluluğunu yerine getiren kadın kamu görevlileri gerçeğini tahammülde zorlananları, vesayeti yeniden hortlatma hayali kuranları camia olarak bir kez daha uyarıyoruz: Artık, millete rağmen ele geçireceğiniz mevziiniz de, milleti yok sayarak varacağınız menziliniz de kalmadı ve hiçbir zaman olmayacak. Vesayetin tetikçi cübbesi, milletin egemenlik cüssesi karşısında kaybetmeye mahkûmdur” ” dedi.

  • Ortadoğu’ya hazır başörtüsü ve duvak ihracatı

    Mimosa Modaevi, Lübnan gibi Ortadoğu ülkelerine hazır başörtüsü ve duvak ihraç ediyor.

    Mimosa Modaevi tasarımcısı ve makyöz Fatma Esma Özkaracan, bu alanda 2013’den bu yana faaliyet gösterdiğini belirterek, gelinlik, nişanlık ve kına kıyafeti ile üzerine hazır duvak, hazır başörtüsü tasarımı yaptıklarını söyledi. Her renk ve modelde üretim gerçekleştirdiklerini ifade eden Özkaracan, modellerin çok beğenildiğini ve tercih edildiklerini bildirdi. Türkiye’nin yanında Ortadoğu ülkelerine ürün sattıklarını anlatan Özkaracan, “İşimizi severek yapıyor ve çeşitli eğitim seminerleri ile de kendimizi geliştiriyoruz. Gelinlikte gelin başı, duvak ve makyaj çok önemli. Gelinlerin kendilerini özgüven içinde hissetmesi ve doğal olarak düğün boyunca mutlu olmaları giyimleri ve makyajları ile de ilgili. Bu nedenle gelin başları içinde gelinlerin seçeceği modellerin uzman ellere bırakılması bir güven işidir. Özellikle tesettürlü gelinlerimiz için. Çünkü tesettür üzerine gelinlik ve gelin başları son yıllarda gelişme gösterdi. Önceleri tesettürlü bayanlar için çok az seçenek vardı. Hem gelinlik hem de gelin başlarında alternatif bulamayan birçok gelin için tedirginlikler aylar öncesinden başlardı. Artık öyle değil. Bizler Mimosa Modaevi olarak hazır duvak, türban tasarımı ve makyajın başarıyla üstesinden geliyor ve en değerli günlerinde gelinlerimizi mutlu ediyoruz” dedi.

    Tesettürlü gelin başını güzel bir makyaj ile tamamlamanın işi mükemmelliğe götüreceğine dikkat çeken Esma Özkaracan, “Tesettür gelin başlarında seçilen makyaj türünün gelin başı ile uygun olması çok önemlidir. Çünkü yanlış bir makyaj seçimi ve yapımı ile her şey altüst olabilir. Mimosa Modaevi’nde uzman makyöz ile gelin başınıza ve yüz hatlarınıza en uygun makyajı sizin de mükemmel tercihleriniz ile buluşturarak en mutlu gününüze en güzel şekilde sizleri hazırlıyoruz” diye konuştu.

    Ürünlerin pratik kullanımı sayesinde müşterilerin kendilerinin içine bağladıkları bonenin üzerine gerek arkadan, gerekse boyundan bağlayabildiklerini anlatan Özkaracan, her renk ve modelde tasarım yapılıp dikilebildiğini kaydetti.

    Tesettürde trend pratik ve şıklık

    Tesettür modasında daha pratik, daha kolay, şık ve kullanışlı modellere doğru gidildiğini kaydeden Özkaracan, bu durumum başörtülerini de etkileyerek müşterinin tercihini kullanışlı, pratik ve şıklıktan yana kullandığını söyledi.

    Mimosa Modaevi kurucusu Güngör Duran da hazır başörtüsü ve duvakların son birkaç yıldır çok tercih edildiğini belirterek, “Müşterilerimiz bu ürünleri birden fazla kullanıma uygun olmasından, kuaförlerin çoğu drape ve türban bağlamayı bilmedikleri için ya da kuaförün olmadığı bir yerde kendileri pratikçe takmak için tercih ediyorlar. Gerek ülkemizde, gerekse Ortadoğu ve Arap ülkelerine yaptığımız satış ve müşteri memnuniyeti bizi mutlu ediyor” dedi.

  • Camide başörtüsü takan Fransız vekil, sosyal medyada linç edildi

    Sosyalist Fransız Milletvekili ve eski Bakan Elisabeth Guigou, Paris’te seçim kampanyası sırasında ziyaret ettiği Saint-Deniz Pantin Camii’nde başörtü takmasının ardından sosyal medyada linç kampanyasına maruz kaldı.

    Sosyalist Elisabeth Guigou, yürütülen milletvekilliği seçimleri kampanyasında, Saint-Deniz Pantin Camii’ne başörtülü girmesinin ardından kırıcı eleştirilere maruz kaldı. Le Point dergisi, Bakan hakkında, “Fransa’nın laikliğine zarar veriyor” ifadelerine yer verdi. Öte yandan Marine Le Pen ve Robert Menard gibi sağcı ve aşırı sağcı siyasetçiler Twitter hesaplarından vekilin örtülü fotoğrafı ile sosyal medyadan ağır eleştirilerde bulundu. “Laikliğe zarar verildi” diyen siyasetçiler başörtüsünün “Kadının boyunduruğunun sembolü” ve “Onursuzluk” olduğunu ileri sürdüler.

    Fransız vekil Elisabeth Guigou, Twitter hesabından “İbadethanelerin kurallarına saygı gösteriyorum” diyerek Vatican’a gittiğinde başına siyah örtü örtüğünü söyledi. Guigou, ayrıca ironiyle Yahudilerin başlığı olan “kipa” takmanın laikliğe zarar verip vermediğini sorarak sağcı Cumhuriyetçi siyasetçi eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin eski Başbakanı ve cumhurbaşkanı adayı François Fillon’un, solcu Sosyalist siyasetçi eski Başbakan Manuel Valls’ın Sinagog ziyareti sırasında taktıkları kipalara da hatırlatmada bulundu.

  • Türkiye kökenli bakan Zuhal Demir Belçika’da başörtüsü yasağına sevindi

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Belçika ve Fransa’daki başörtülü çalışanların şikayetlerini reddetmesi, N-VA’lı Bakan Zuhal Demir tarafından olumlu bir karar olarak karşılandı.

    Yoksullukla Mücadele ve Eşit Haklar Bakanı Zuhal Demir, “AİHM işverenlerin lehinde karar vermesi ve iş yerinde başörtü yasağı onaylaması bizim için de büyük önem taşıyor. Ayrımcılık ve Irkçılıkla mücadele eden Unia örgütü artık mağlup geldiğini kabul etmeli ve Unia işverenlerin başörtü yasağı konusunda tolerans gösterilmesine dair açıklamalarda ve çalışmalarda bulunmaması lazım. Belçika’da 20 yıldır başörtü sorunu ile meşgul olmaktayız. Bundan sonra artık başörtü sorunu bir daha gelmeyeceğini umut ediyorum” dedi

    “Dini simgeler yasaklanmalı”

    Belçika’da dini simgeler ve laiklik tartışmasının her zaman gündemde olduğuna dikkat çeken Zuhal Demir, “Memurların dinsel, etnik veya siyasal simgeleri kullanmalarına ilişkin bazı kamu alanlarında yasak mevcut olmakta. Bir işveren işçisini dini simgeler taşımasını yasak getirdiği zaman mahkemenin yolunu tutanlar bundan böyle atacak oldukları adımları daha dikkat edeceklerini bekliyorum. Kendilerini mağdur olduğunu belirten kişi veya kişileri de artık sahip çıkacak kişiler iyi düşünmeli. Müslümanlar bizlerin örf, adet ve geleneklerini almalı. Başörtü yasağı yıllar önce kesin belirtilmiş olsaydı sorunlar bu kadar ileriye gelmezdi. Belçika’da yasayanların asimilasyon olmaları kendi menfaatinedir” şeklinde konuştu.

    “Bakan Demir’in açıklamaları üzücü verici”

    Ayrımcılık ve Irkçılıkla Mücadele Kurumundan (Unia) yapılan açıklamada ise Bakan Demir’in açıklamaları karşısında şaşkınlık içinde oldukları kaydedilerek, “En kısa zamanda Demir ile bir araya gelip başörtü konusunu ele almak istiyoruz” denildi.

  • Avusturya’da başörtüsü yasağı

    Avusturya Dışişleri ve Entegrasyon Bakanı Sebastian Kurz tarafından geçen hafta gündeme taşınan başörtüsü yasağı önerisi, ülkede tepkilere neden oldu. Söz konusu öneri, öğretmenler dahil tüm kamu çalışanlarına görevleri sırasında başörtüsü yasağı getiriyor.

    Bakan Kurz önerisi ile ilgili ülke içinde ciddi tepkiler alıyor. Son olarak düzenlediği basın toplantısında okullarda ders sınıflarında asılı bulunan haçlar hatırlatıldı ve bu haçların kaldırılıp kaldırılmayacağı soruldu. Kurz, haçın Avusturya tarihinin ve geleneğinin bir parçası olduğunu belirterek, “Doğal olarak haç kalacak” dedi.

    Başörtüsü yasağı önerisine tepkiler

    Avusturya’da okullarda ve devlet dairelerinde olmak üzere başörtüsü yasağı uygulanması önerisi, Avusturyalı siyasetciler, sivil toplum örgütleri ve din adamları tarafından da eleştirildi.

    Sosyal Demokrat Partiden (SPÖ) Viyana Meclis Üyesi Ömer El-Rawi, popülist olmakla eleştirdiği Kurz’un Müslüman kadınların toplumdan dışlamasına neden olacak bir yasa önerisi teklifinde bulunduğunu söyledi.

    Avusturya’da faaliyet gösteren “SOS Mitmensch” adlı sivil toplum örgütü adına basına yazılı açıklamada bulunan Alexander Pollak, Bakan Kurz’un önerisinin yabancıların entegrasyona uyum süreciyle örtüşmediğine değinerek, “Kim toplumsal uyumu güçlendirmek istiyorsa, yabancılaştırma, dışlama ve kutuplaşmaya imkan sunmamalıdır” dedi.

    Avusturya Musevi Cemaati kanaat önderlerinden Haham Schlomo Hofmeister ve Müslüman toplumu temsilen İmam Ramazan Demir Avusturya devlet televizyonu ORF’de katıldıkları programda Bakan Kurz’un başörtüsü yasağı önerisine atıfta bulunarak, “Böyle bir yasa önerisi din özgürlüğüne ve kadın haklarına yapılmış ağır bir saldırıdır.” değerlendirmesinde bulundular.

    İmam Ramazan Demir, “Böyle bir yasa önerisi din özgürlüğüne ve kadın haklarına yapılmış ağır bir saldırıdır’’ derken, Haham Hofmeister, “Başörtüsü, İslam geleneğinde dini bir semboldür. Benzer dini kıyafetler Musevilik ve Hristiyanlık inancında da var. Bu dini sembollerin kabullenilmesi gerekir” diye konuştu.