Etiket: Başörtülü

  • Almanya’da başörtülü kadına şiddete polisten ilk açıklama

    Almanya’da başörtülü kadına şiddete polisten ilk açıklama

    Almanya’nın Wuppertal kentinde polis şiddetine maruz kalan başörtülü kadına yönelik polisten yapılan açıklamada, kadının kimlik tespiti yapılırken bir polisin karnına vurduğu, bunun üzerine kadının yere yatırıldığı ve elleri kelepçelendiği belirtildi.

    Almanya’da Kuzey-Ren Vestfalya eyaletine (KRV) bağlı Wuppertal kentinde polis, 22 yaşındaki başörtülü bir kadına maske takmadığı gerekçesiyle sert müdahalede bulunmuştu. Olay anının görüntülerinin yayınlanmasının ardından polislere sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyüyünce Wuppertal polisi açıklama yapmak zorunda kaldı. Açıklamada, maske takmadığı için kadına uyarı yapıldığı ve kadının polislere direndiği belirtildi. Polisin genç kadını maske takması yönünde uyardığı, ancak kadının polise hakaretlerle karşılık verdiği savunuldu.

    Maske takmama ve hakaret suçlarından kadının kimlik bilgilerinin istendiği, ancak kadının bu kez de kaçmaya çalıştığı belirtildi. Daha sonra kadının başka bir noktada tekrar durdurulduğu belirtilerek, “Bu defa kimlik bilgilerini veren kadın bağırmaya devam etti. Kimlik tespiti yapılırken bir polis memurunun karnına vurdu. Bu davranış sonrası kadın yere yatırıldı ve elleri kelepçelendi. Sakinleştikten sonra ise çocuğuyla ilgilenebilmesi için elleri çözüldü” denildi.

    Olay sonrası sırra kadem basan kadının, polislerden davacı olup olmayacağı merak edilirken, Almanya İçişleri Bakanlığı’nın da konuyla ilgili açıklama yapması bekleniyor. Polis, kadının kimliği hakkında bilgi paylaşmıyor.

    Olayın geçmişi

    Wuppertal şehrinde bebeği ile birlikte diş hekiminden çıkan başörtülü bir kadın, maske takmadığı gerekçesiyle polis tarafından durdurulmuştu. Polis, genç kadını zorla yere yatırarak kelepçe takmış, çığlık atarak sesini duyurmaya çalışan kadının, bebek arabasındaki bebeği de ağlamaya başlamıştı. Polis, bebeğin ağlamasını görmezden gelerek kadına bebeğinin önünde dakikalarca kötü muamele etmeye devam etmişti.

    Alman vatandaşları olaya tepki göstermişti

    Kadının çıktığı diş kliniğinde çalışan bir sağlık personeli, polislere davranışlarının yanlış olduğunu söyleyerek kliniğe geri dönmüş, olay sırasında orada bulunan bir Alman vatandaşı, polislere kadına bu şekilde davranmamaları gerektiğini söyleyerek yaptıkları eylemin suç olduğunu belirtmişti. Alman vatandaşının olayı telefonu ile kayda almaya başlaması üzerine polisler öfkelenerek onu engellemeye çalışmıştı. Polis, çevredekilerden gelen tepkinin büyümesi üzerine kelepçeleri çıkartarak kadını serbest bırakmış, polis şiddetine maruz kalan kadın, şikayetçi olacağını söylemişti.

  • Başörtülü vatandaşlara yönelik hakaret içerikli video çeken şahsa gözaltı

    Başörtülü vatandaşlara yönelik hakaret içerikli video çeken şahsa gözaltı

    Atatürk Havalimanı’nda başörtülü vatandaşlara yönelik hakaret içerikli çektiği video ile gündeme gelen Bülent Kökoğlu gözaltına alındı.

    Skandal videonun sosyal medyada yayınlanmasının ardından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Bülent Kökoğlu hakkında soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

    Soruşturma çerçevesinde hakkında gözaltı kararı verilen Kökoğlu, emniyette sorguya alındı. Şüpheli, yarın ’Halkı kim ve düşmanlığa tahrik’ suçlaması çerçevesinde adliyeye çıkarılacak.

  • Belçika’da ilk başörtülü Belediye Başkan Yardımcısı olarak tarihe geçti

    Belçika’nın Gent kentinde belediye meclis adayı olarak ilk kez seçime giren Faslı başörtülü Hafsa El-Bazioui, 6 yıllığına Gent Belediye Başkan Yardımcısı olarak seçildi. El-Bazioui, “Seçim kampanyamı başörtümle yaptığım gibi 6 yıllık belediye başkan yardımcısı ve encümeni olarak da başörtümle devam edeceğim” dedi.

    Geçtiğimiz 14 Ekim Yerel Seçimleri’nde Gent kenti belediye meclis adayı olarak ilk kez seçime giren 31 yaşındaki Faslı başörtülü Hafsa El-Bazioui aldığı çok sayıda oyla 6 yıllığına Gent Belediye Başkan Yardımcısı ve Personel, Kuzey-Güney İşbirliğinden Sorumlu Encümeni olarak seçildi. CD&V Partili Federal Milletvekili Veli Yüksel’in 2 bin 934 tercihli oy almasına karşılık hiç tanınmayan bir simanın 3 bin 981 tercihli oy alması Belçika basınında geniş yankı uyandırdı.

    Gent’te birçok ünlü adayı geride bıraktı

    Belçika eski başbakanı ve AP Liberallar Grubu Başkanı Guy Verhofstadt, Flaman Parlamentosu Sp.a (Sosyalist) Partisi Grup Başkanı Joris Vandenbroucke gibi ünlülerden daha çok tercihli oy aldığına inanmadığını belirten Hafsa El-Bazioui, “14 Ekim seçim sonuçlarının açıklandığı zaman bir yanlışlık var, diye düşündüm. O gece hiç uyuyamadım. Ama gerçekten tanınan bir sima olmamama rağmen milletvekillerinden daha çok tercihli oy almam elbette beni çok sevindirdi. Mensubu olduğum Yeşiller Partisi’nde başörtü sorunu yaşamadım. Seçim kampanyamı başörtümle yaptığım gibi 6 yıllık belediye başkan yardımcısı ve encümeni olarak da başörtümle devam edeceğim. Belçika’da başörtülü ilk belediye meclis üyesi değilim ama ilk başörtülü belediye başkan yardımcısı ve encümeni olarak tarihe geçtim. Yabancı olarak anılmak istenmiyorum çünkü ben de Belçika’nın bir parçasıyım” ifadelerini kullandı.

  • Metroda başörtülü kadına saldırdığı iddia edilen sanık: “Tükürmedim”

    Kadıköy Bostancı metro istasyonunda başörtülü kadına küfür edip tükürdüğü iddiasıyla 3 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle yargılanan Atınç Manap, “Herhangi bir siyasi görüşüm yoktur, kimsenin giyim tarzı beni ilgilendirmez” diyerek müştekiye tükürmediğini söyledi.

    Kadıköy Bostancı metro istasyonunda başörtülü kadına küfür edip tükürdüğü iddia edilen Atınç Manap’ın, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” ve “hakaret” suçlarından 9 ay 15 günden, 3 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

    Anadolu 61’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Atınç Manap katılırken, müşteki Kerime Pehlivan ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. KADEM(Kadın ve Demokrasi Derneği) avukatları ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Derneği yönetim kurulu üyesi de duruşmaya katıldı.

    “Tükürmedim, suçlamaları kabul etmiyorum”

    Duruşmada savunma yapan sanık Atınç Manap suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek, “Müştekiye yönelik herhangi bir sinkaflı söz söylemedim. Müştekiye tükürmedim. Olay günü asansörden iniyordum, telefonla ilgileniyordum. Müşteki görmedim, asansörden indiğimde telefonla ilgilenirken homurdanırcasına, ‘Saçına, küpelerine bak. Saçını uzatmış’ dedi. Ben de kendisine dönerek, ‘Sen kendine bak, bana niye karışıyorsun?’ dedim. Herhangi bir siyasi görüşüm yoktur, kimsenin giyim tarzı beni ilgilendirmez” dedi. Beraatini istedi.

    “Olaydan sonra saçını ve sakalını kesmek zorunda kaldı”

    Sanık avukatı, “Müvekkilim asansörden indikten sonra telefon çekmemiş, konuşma kesilmiştir. Müvekkilim de asansörün önünde telefonun kesilmemesi için duraksamıştır. Müvekkilim olaydan sonra olayı büyütmemek için şikayetçi olmamıştır. Olaydan sonra işini kaybetmiştir, saçını ve sakalını kesmek zorunda kalmış ve küpelerini çıkarmıştır. Bunun tek nedeni de müşteki ve avukatlarının sosyal medyada başlattıkları kampanyadır” dedi.

    Müşteki Kerime Pehlivan, sanıktan şikayetçi olduğunu söyleyerek, “Sanığın beyanları doğru değildir. Kamera görüntülerinde de her şey bellidir, üzerime tükürmüştür. Olaydan etkilendim ve sanığın cezasını çekmesini istiyorum” dedi.

    Bunun üzerine söz alan söz alan KADEM avukatı Şengül Karslı, “Müştekinin yaşadığı travmaya bizzat şahit oldum. Şiddet bir insanlık meselesidir. Kime karşı olursa olsun hep birlikte mücadele etmeliyiz” diyerek davaya katılma talebinde bulundu.

    Duruşmada, olay anına ilişkin görüntüler izlendi.

    Bunun üzerine söz alan sanık, “Benim annem ve kız kardeşim var. Ben de kadına şiddete karşı bir insanımdır. Kanser hastası babam var. İnsanın deli olması lazım durduk yerde bir insana sataşması için. Bu tür düşüncelerle uğraşacak biri zaten değilim” diye konuştu.

    Sanık hakkındaki adli kontrol kararı kaldırıldı

    Ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın savunmasının alınmış olmasını dikkate alarak sanık hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılmasına karar verdi. Kadın ve Demokrasi Derneği ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Derneği’nin doğrudan suçtan zarar gören konumunda olmadıkları için davaya katılma taleplerinin reddine hükmetti. Sanık avukatına yazılı beyanda bulunması için süre veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

    KADEM’den açıklama

    Duruşma öncesine adliye önünde açıklama yapan KADEM Hukuk Komisyonu Üyesi Canan Sarı, “Kerime Pehlivan, geçtiğimiz Mart ayında işe gitmek için bindiği metronun asansörünü beklerken tercih ettiği giyim tarzı nedeniyle sözlü ve fiziksel saldırıya uğramıştır. Kişisel hak ve özgürlüklere yönelik yapılan bu saldırı, birlikte yaşama kültürünü zedeleyen, onur kırıcı ve kabul edilemez bir davranıştır” dedi.

    İddianameden

    Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 12 Mart 2018 tarihinde tesettür giyimli müştekinin, Bostancı metro istasyonunda asansöre binmek için beklediği sırada asansörden inen Atınç Manap’ın müştekiye yönelik “Allah belanızı versin, sizin gibi yobazlar yüzünden..” şeklinde sözler söylediği ve hakaret içerikli söylemlerde bulunduğu belirtildi.

    Müştekinin asansöre bindiği sırada şüphelinin tükürdüğünün anlatıldığı iddianamede, görüntülerin çözümüne ilişkin düzenlenen bilirkişi raporunda, görüntünün büyütüldüğünde netliğin bozulmasından dolayı şüphelinin müştekiye tükürüp tükürmediği veya hakaret edip etmediği hususlarında sonuca varılamadığı vurgulandı.

    İddianamede, Atınç Manap’ın “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” ve “hakaret” suçlarından 9 ay 15 günden, 3 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

  • Maltepe’de başörtülü kıza saldırı davası

    Maltepe’de lise öğrencisi başörtülü genç kızı darp eden şahsın yargılandığı davada, Adli Tıp Kurumu raporunda, sanığın olay tarihinde cezai ehliyetinin tam olduğu belirtildi.

    Maltepe’de lise öğrencisi başörtülü genç kızın darp edilmesine ilişkin sanık Ayhan Almila K.’nin “halkın bir kesimini sosyal, sınıf, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılıklarına dayanarak alenen aşağılama”, “inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme”, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” ve “hakaret” suçlarından 7 yıl 10 aya kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi. Anadolu 19’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya mağdur Fatma Dilara Aslıhan Yiğit, avukatları ile Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı avukatı katıldı. Kadın ve Demokrasi Derneği(KADEM) avukatları da salonda hazır bulundu. Mahkeme hakimi, İstanbul Adli Tıp Kurulunca hazırlanan raporun dosyaya gönderildiğini belirtti.

    Sanığın cezai ehliyetinin tam olduğu tespit edildi

    Raporda Ayhan Almila K.’nin ceza sorumluluğunu etkileyecek herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliğinin saptanmadığı, davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek herhangi bir tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı kaydedildi. Sanığın olay tarihinde ceza ehliyetinin tam olduğuna oy birliği ile karar verildiği belirtildi.

    Duruşmada söz alan mağdur avukatı, “Bilirkişi raporuna itirazımız yoktur. Genel Kurul kararında oy birliği ile sanığın üzerine atılı suçta cezai ehliyetinin tam olduğu tespit edilmiştir. Atılı suçların tamamıyla oluştuğu kanaatindeyiz” dedi.

    Ara kararını açıklayan mahkeme, soruşturma aşamasında ifadesi alınan ve bizzat olaya ilişkin görgüye dayalı bilgisi olduğu anlaşılan tanık Mehmet Fatih Boğa’nın hazır edilmesi için süre vererek duruşmayı erteledi.

    “Kıyafetinden dolayı şiddete maruz kaldı”

    Duruşma öncesinde Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı önünde Kadın ve Demokrasi Derneği(KADEM) adına açıklama yapan avukat Kevser Nur Üyümez, “Lise öğrencisi Fatma Dilara Aslıhan Yiğit, geçtiğimiz yıl şubat ayında tercih ettiği kıyafet seçiminden dolayı bindiği minibüste bir kadın tarafından sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldı. Fatma Dilara’nın hür iradesiyle karar verdiği kıyafet seçiminden dolayı şiddete maruz kalması ülkemizin geleceği açısından endişe vericidir” dedi.

    “Bu tarz saldırılar toplumsal açıdan tehlikelidir”

    “Genç bireylerin fikir ve kişiliklerinin oluştuğu yaşlarda hürriyet ve özgürlükleriyle ilgili bu tarz saldırılara uğramaları toplumsal açıdan da son derece tehlikelidir” diyen Üyümez, “Biz KADEM olarak, Fatma Dilara’ya işlenen bu nefret suçunun karşısında olduğumuzu ve davanın sonuna kadar takipçisi olacağımızı, farklı yaşam biçimlerine karşı işlenen her türlü şiddete karşı mücadelemize devam edeceğimizi tekrar ifade etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    İddianameden

    Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Maltepe’de lise öğrencisi Fatma Dilara Aslıhan Yiğit’in, Pendik-Kadıköy hattındaki minibüste giderken, aynı minibüste yolcu olarak arkada oturan Ayhan Almila K.’nin Yiğit’in kafasındaki saç topuzunu tutarak koltuk demirine vurduğu, başörtüsünü çekip aldığı anlatılmıştı.

    İddianamede, Ayhan Almila K.’nin, “halkın bir kesimini sosyal, sınıf, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılıklarına dayanarak alenen aşağılama”, “inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme”, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” ve “hakaret” suçlarından 2 yıl 4 aydan 7 yıl 10 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.