Etiket: başörtü

  • Başörtüsü serbestliği için 12 milyon 300 bin imza

    Kamuda başörtü yasağını kaldırılması talebiyle başlattıkları imza kampanyasının son bulmasının ardından Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, durum değerlendirmesi yaptı. Memur-Sen Genel Merkezi’nde yapılan toplantıda, illerden toplanan imza dosyalarının önünde basın açıklaması yapan Gündoğdu, bire bir açılan stantlarda atılan imzalarla 10 milyon 400 bin, internet sitesine atılan imzalarla da 1 milyon 900 bin imzanın toplandığını, toplamda ise 12 milyon 300 bin imza sayısına ulaştıklarını söyledi.

     

    12 ilin imzalarını da teslim almayı beklediklerini kaydeden Gündoğdu, kampanyanın aynı zamanda Türkiye rekoru olduğunu dile getirdi.

     

     


    Gündoğdu, imza kampanyasını düzenlemelerinin sebebini ise şöyle açıkladı: “Millet iradesine, demokratikleşme hamlelerine aykırı mevzuat kalmasın istiyoruz. Kadınlara eş kontenjanından birey muamelesi bitsin istiyoruz. Kadının eğitim, çalışma ve siyaset hakkı daha fazla gasp edilmesin istiyoruz. Yönetmelikte sürdürülen başörtüsü yasağından kurtulmak istiyoruz. Artık toplum mühendisliği istemiyoruz. Artık darbecilerin biçtiği, diktiği elbisesini giymek istemiyoruz.”

     

     

    “İMZALARI BAŞBAKANLIĞA TESLİM EDECEĞİZ”

    Kendilerinin her zaman olduğu gibi bu kampanya ile de milletin isteklerine tercümanlık yaptıklarını kaydeden Gündoğdu, iktidardan randevu istediklerini, toplanan imzaları Başbakanlığa teslim edeceklerini söyledi. Görüşmelerinde, imzaların birer dilekçe olduğunu da belirteceklerini kaydeden, Gündoğdu, şöyle devam etti: “Gereğinin yapılmasını isteyeceğiz. Artık görev hükümetindir. Siyaset kurumunundur, TBMM’nindir.”

     

     

    “SORUN ÇÖZÜLMEZSE KARARLILIĞIMIZ DEVAM EDECEK”

    Bir gazetecinin, hükümetten adım gelmezse bundan sonraki adımlarının ne olacağı, şeklindeki soruya ise Gündoğdu, “Artık bu hükümet darbecilere ‘yönetmeliğinizi de alın gidin.’ desin. Amacımız buydu. Kadına, ayakkabı topuk boyu dayatan, erkeğe bıyık şekli çizen, kumaşla çağdaşlığı iç içe geçirmeye çalışan, yönetmelikten ve bu yönetmelikten medet uman sakat kafalardan kurtulmak istiyoruz. Fiili olarak sivil kıyafetle, başörtülü arkadaşlarımızın devlet dairelerine gitmesi de dâhil Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararlardan, ona da gerek kalmadan, sorunun çözüleceğini düşünüyoruz. Çözülmezse, kararlılığımız devam edecek.” şeklinde cevap verdi.

  • Kamuda başörtüsü serbestliği geliyor

    Hükümet demokratikleşme adımları çerçevesinde kamuda çalışanlara başörtüsü düzenlemesinin de ilk adımını atmaya hazırlanıyor.

     

    Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Başbakan Erdoğan’a konuyla ilgili hazırladığı raporu sundu. Raporda, Avrupa Birliği ülkelerindeki uygulamalar var.

     

    Raporda, resmi kurumlarda türban yasağının 1982 yılında getirildiği ve birçok ülkede örneğinin bulunmadığı belirtiliyor.

    Kamuda Başörtüsü Raporu’nda, Türkiye ile benzer yasak uygulayan tek ülkenin Fransa olduğu vurgulanıyor.

     

    Almanya’da sadece devlet okullarında başörtüsü yasak. Belçika’da burka ve peçe gibi yüzü tamamen örten objeler, Hollanda’da sadece polis ve yargı görevlilerinin başörtü takması yasak.

    Danimarka’da ise bu yasak sadece yargıçlarla sınırlı.

    İngilterede yine Adalet Bakanlığı çalışanlarının profesyonel giyinmeleri konusunda yönetmelik var.

    Avusturya, Finlandiya, Güney Kıbrıs, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, İrlanda ve İspanya’da ise kamuda başörtüsü yasağı ile ilgili bir kanun ve yönetmelik bulunmuyor.

     

    ‘YASAĞIN DAYANIĞI YOK’

    Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Bakanlar Kurulu’nda konuyla ilgili yaptığı sunumda başörtüsü serbestisi için kanun değil, yönetmelik hazırlandığına vurgu yaptı. Bağışın raporunda kamuda başörtüsü yasağının dayanağı olmadığına da değinildi.

     

    AB Bakanlığı’nın raporu önce kamuoyuna açıklanacak ardından da konu tartışmaya açılıp yönetmelik düzenlemesi süreci başlayacak.

  • Türkiye’de başörtülü milletvekili de olacak

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, gazetecilerin ‘Başörtülü milletvekili olmalı mı’ tartışmasını anımsatması üzerine, ‘Bugün olur, yarın olur, ülke buraya doğru gidiyor’ dedi.

     

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadın milletvekillerinin böşörtü takmasına ilişkin olarak, “Bugün olur, yarın olur, ülke buraya doğru gidiyor” dedi. Şahin, alkol ve uyuşturucudan dolayı şiddetin ciddi şekilde arttığını söyledi.

     

    Şahin, dün Ankara Vakıf Eserleri Müzesi Sergi Salonu’ndakitakı sergisinin açılışına katıldı.

    Şahin, burada soruları yanıtladı. Şahin, “Üniversite mezunları şiddete daha çok mu maruz kalıyor” sorusu üzerine, “Baktığınız zaman cehaletin arttığı, eğitim ve ekonomik seviyenin düştüğü zaman şiddetin arttığını görüyoruz. Analizlerimiz ve her ay 100 vakada çıkardığımız sonuçlar var. Gördüğümüz en temel şey, alkol ve uyuşturucudan dolayı ciddi şekilde şiddetin arttığı. Failler hem şiddet uyguluyor hem de tedavi olmaktan kaçınıyor. Yasaya göre, tedavi olmak zorunda” dedi.

     

     

    5 bin silah alındı
    Şahin, şiddet uygulayan kamu görevlerinin silahlarının alınmasına ilişkin haberlerin anımsatılması üzerine şöyle konuştu:
    “Hâkim bakıyor ki elinde silah varsa, öfke kontrolünü de yapamıyorsa, stresle baş edemiyorsa bunun elindeki silahı mutlaka bizim almamız gerekiyor. Yaklaşık 5 bine yakın. Kamuda silahı olan kişinin eşinin mağduriyeti ve şikayeti üzerine hakimin verdiği bir karar var. Kardeşim sen kendinle baş edemiyorsan, kendini kontrol edemiyorsan o zaman silahını yanında tutmayacaksın. Çok net bir duruş.”

     

     

    Bugün olur, yarın olur
    Şahin, “Başörtülü milletvekili olmalı mı?” tartışmalarının anımsatılması üzerine, şunları kaydetti:
    “Önce eğitimin önünde engel olduk. Şimdi hukukçu olmuş, doktor olmuş yetişmiş bir insan gücü var. Herkesi kendi içinde ayırdığınız zaman toplumun potansiyelini yok ediyorsunuz. Bizim birbirimizin hakkını, hukukunu korumamamız lazım. Açığın kapalıyı, kapalının da açığın hakkını korumasıyla olacak. Her arkadaşım bu mücadeleyi verdiği zaman zaten erkeklere de gerek kalmadan biz kadınlar olarak bu işi çözebiliriz. Mesele önce birbirimize yakınlaşıp, birbirimizi anlamamız, ayrımcılığa fırsat vermememiz gerekiyor. Bugün olur, yarın olur, ülke buraya doğru gidiyor.”

     

     

  • Erzurum’da başörtü eylemi

    Erzurum’da başörtü eylemi

    E.MEHMET YILMAZ
    ERZURUM (İHA) –

     

    Eğitim Bir Sen Erzurum Şubesi’nce “Başörtüye özgürlük istiyoruz” adı altında Yakutiye kent meydanında basın açıklaması yapıldı.
    Eğitim Bir Sen Erzurum Şubesi Kadınlar Komisyonu Başkanı Nevin Toraman, yaklaşık 100 bayan üyenin katıldığı basın açıklamasında, “Her insanın vazgeçilmez, devredilmez, dokunulmaz temel hak ve hürriyetlerden olan çalışma hayatında yer almamızı, seçilme hakkımızı kullanmamızı yasaklayanları, halkın tasfiye etmiş olmasına rağmen zihniyetlerinin hayatımıza hala yön vermesini protesto etmek bu ülkeyi bizim için yaşanmaz kılan yasakların kaldırılması talebimizi haykırmak için toplandık. Biz gerçek anlamada özgür bir toplumda düşünce ve inançlardaki çeşitliliğin, fikirlerin zenginlik olduğuna inanıyoruz. Bunun için hiç bir otoritenin toplumsal dokuya müdahale etmemesi, insanları ötekileştirmemesi gerektiğine inanıyor, çalışma hayatının dışına itilen başörtülü kadınlara özgürlük istiyoruz. Özgürlük , eşitlik, adaletin sürgün edildiği her yerde , acıya maruz kalanlar en çok kadınlar ve çocuklar olmuştur. Bütün kirli hesaplar en çok onları vurmuştur” dedi.
    “Devlet, şiddet gören kadını koruyor. Ancak yine aynı devlet, kadının başını kapatarak TBBM’ye gelmesini, kamu hizmetinde görev almasını yasaklayarak bizzat kendisi kadına şiddet uyguluyor; ayrımcılık yapıyor ve ötekileştiriyor” diyen Toraman açılmasını şöyle sürdürdü; “Üniversitede rektörlerin dönemsel lütuflarıyla haklarını kullanabilen kızlarımıza başörtüleriyle kamuda görev yapmak yasaktır. Artık yeter. Aklımıza , ruhumuza giydirilmeye çalışılan deli gömleklerine hayır diyoruz. Sayın başbakan,” Hiç kimse , iç düşmanlar ihdas ederek milletin hukukunu çiğneyemez. Faili meçhullerin üzerini örtmez “ diyor .Peki biz de şunu soruyoruz; Biz bu vesayetçi bürokrasinin çıkarttığı yönetmeliklerle yargılamaya , ötekileştirmeye devam edecek misiniz. O yönetmelik gereği olarak başörtülüleri Meclisten , kamuda çalışmaktan men eden yasakları korumaya devam edecek misiniz. Devlet artık, hala bürokratik oligarşinin mi yoksa milletin devleti mi olduğuna karar vermek zorundadır. Özgürlük istiyoruz. Kamuda, her alanda ve konumda, tüm mesleklerde, hiç bir istisna ileri sürülmeksizin başörtülü çalışma hakkı istiyoruz. Burada sesleniyoruz: İktidarıyla muhalefetiyle, sivil toplumuyla, kadınıyla erkeğiyle hep birlikte el ele, omuz omuza bu çağdışı yasağı kaldırmalıyız. Başörtüsü, inancın gereği olarak kadınların kimliğidir, kişiliğidir. Herkes kadına ait bu kimliğe ve kişiliğe insan olarak saygı duymak zorundadır.”