Etiket: Başlattı

  • Eğitim-iş, 1. Derece Ek Göstergenin 3600 Olması İçin İmza Kampanyası Başlattı

    Eğitim İş Zonguldak Şube Başkanı Metin Kahveci, 3600 EK Gösterge için imza kampanyası başlattıklarını bildirdi.

    Eğitim-öğretim sürecinin doğru yönetilmesi ve sürdürülmesinin Türkiye’nin sosyal ve ekonomik yaşamın gelişmesine büyük katkı sağlayacağını ifade eden Kahveci, “Bu sürecin öznesi olan eğitim çalışanlarının, öğrenci başarısında büyük bir paya sahip olduğu bütün bilimsel araştırmalarla ortaya konulmuştur. “Öğretmen neyse eğitim de odur” sözü bu gerçeğin en basit ifadesidir. Başarılı bir eğitim sisteminin yolu demokratik ve bilimsel bir programla birlikte, motivasyonu yüksek, mesleğinden elde ettiği gelirin yeterli olduğunu düşünen eğitim çalışanlarının varlığından geçmektedir. Ancak ülkemizde eğitim alanında çalışanların, OECD ülkelerindeki eğitim çalışanlarına göre oldukça fazla çalışmalarına rağmen onların dörtte biri oranında ücret aldıkları bilinmektedir. Eğitim çalışanlarımızın büyük çoğunluğu mesleğinden elde ettiği gelirin yetersiz olduğunu, buna bağlı olarak toplumdaki saygınlığının ve mesleki verimliliğinin azaldığını düşünmektedir” dedi.

    Eğitim alanında yaşanan sorunların en önemli nedenlerinden birisinin öğretmenlerin ekonomik durumlarındaki yetersizliği olduğunu belirten Kahveci, “Tüm bu veriler değerlendirildiğinde; eğitim alanında yaşanan sorunların önemli nedenlerinden birisinin öğretmenlerin ekonomik durumlarındaki yetersizlik olduğu görülmektedir. Eğitim çalışanlarının ekonomik durumlarındaki yetersizliğin kısmen de olsa ortadan kaldırılması için devlet memurlarının hizmet sınıfları, görev türleri ve aylık aldıkları dereceler itibariyle belirlenmiş olan ek gösterge rakamlarının yeniden düzenlenmesine gereksinim vardır. Bu durum etkisini özellikle emekli aylığı ve emekli ikramiyesinde göstermektedir. Eğitim-İş olarak, Ek Gösterge Cetvelinin “Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı” bölümünün gözden geçirilerek yeniden düzenlenmesi ve eğitim çalışanlarının ek göstergesinin yükseltilmesi talebiyle TBMM Başkanlığı’na gönderilmek üzere imza kampanyası başlattık” şeklinde konuştu.

  • Hakkari Belediyesi Sülük Göleti İçin Çalışma Başlattı

    Hakkari Belediyesi, Sülük Göleti’nde yaşanan doğa tahribatını önlemek için çalışmalarını sürdürüyor.

    İHA ekibinin gündeme getirdiği ‘Sülük Göleti yok ediliyor’ haberi üzerine Hakkari Belediye Başkanlığı harekete geçti. Merzan Mahallesi’nde bulunan ve doğal bir yapıya sahip olan Sülük Göleti’nin içerisine ve çevresine çöp, katı atık, kül ve moloz yığınlarının dökülmesi sonucu oluşan doğa tahribatın önlenmesi için harekete geçen Hakkari Belediyesi, çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

    Göletin kirletilmesi üzerine ilk çalışmasını 2013 yılında ‘Sağlıklı Yaşam İçin Golazûrya’ isimli proje ile Kalkınma Bakanlığı’na başvuruda bulunan Hakkari Belediyesi, göletin ıslah edilmesi, etrafına çocuk parkı ve dinlenme alanlarının yapılmasını hedefledi. Ancak, başvurulan projenin kabulü ile proje bedeline 98 bin TL tahsis edilmesi sonucu, tahsisi edilen ödeneğin projenin hayata geçirilmesi için yeterli olmaması ve belediyenin yaşadığı maddi imkansızlıklar üzerine gerçekleştirilemedi.

    Yaşanan doğa tahribatının önlenmesi için proje geliştiren ve SODES’e başvuran, fakat belirtilen nedenlerden ötürü projesini gerçekleştiremeyen Hakkari Belediyesi, bu zaman zarfında gölet içerisine ve çevresine dökülen çöp, katı atık, kül ve moloz yığınlarının temizlenmesi için sık sık temizlik çalışmaları gerçekleştirip, göletin yeniden kirletilmemesi için uyarılarda bulunarak gerekli duyarlılığın oluşması için mücadele etti.

    Gölette yaşanan doğa tahribatını önlemek için mücadelesini sürdüren Hakkari Belediyesi, son olarak 2015 yılı içerisinde Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’na yeni bir proje başvurusunda bulundu. Bu proje ile Hakkari Belediyesi, Sülük Göleti’ni ıslah edip buradaki alanı kent halkının kullanabileceği bir sosyal yaşam alanına dönüştürmeyi hedefliyor. Projenin kabul edilmesiyle Sülük Göleti’nde meydana gelen doğa tahribatını ortadan kaldıracak olan Hakkari Belediyesi, bu doğal alanı gerçek kimliğine kavuşturmayı planlıyor.

  • Ata Teknokent Teknoment Programını Başlattı

    ATA Teknokent Teknoloji Transfer Ofisi (ATA TTO) tarafından organize edilen TeknoMENT programının ilk uygulaması gerçekleştirildi.

    ATA Teknokent tarafından organize edilen “SANTEZ proje yazım eğitimi” için Erzurum da bulunan Ege Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. S. İsmet Deliloğlu Gürhan’ın gerçekleştirdiği eğitimin ardından Atatürk Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Memnune Şengül ile Mentör-Mentee programına katıldı.

    Mentee olan Prof. Dr. Memnune Şengül tarafından TÜBİTAK-SANTEZ gibi ulusal bir programa yapılacak başvuru için Mentör olan Gürhan, Mentee’ye tecrübelerini aktararak nitelikli bir proje çıkarılması için destek verdi. Ayrıca İnşaat mühendisliği doktora öğrencisi Sına Rohi’nin SANTEZ projesi için de mentörlük sağladı. ATA Teknokent toplantı salonunda gerçekleştirilen danışmanlık toplantılarının ardından taraflar arasında işbirliği ve gizlilik sözleşmesi imzalandı.

    “SANTEZ Proje Yazma Eğitimi’nin açılış konuşmasını yapan ATA Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr.Recep Sadeler “TeknoMENT programını başlattıklarını belirterek bu program ile Atatürk Üniversitesi akademisyenlerine uygulamalı Ar-Ge projelerinin hazırlanması aşamasında mentörler ile destek vereceğiz. Uygulamalı Ar-Ge projelerinde (SANTEZ, TEYDEB, KOSGEB Ar-Ge İnovasyon, TeknoGirişim, KUDAKA vb) tecrübe sahibi girişimcileri ve hocalarımızı, bu tür projelere yeni adım atan genç girişimci ve hocalarımızla buluşturarak mentörlük yapmalarını sağlayacağız. “Mentörlük”’ü bilgi ve tecrübelerini paylaşan iki insan arasındaki yardımlaşma ilişkisi olarak tanımlayabiliriz. Aslında yeni gibi gözükse de tarihimizde de Mentörlük uygulamasını görmekteyiz.

    Osmanlı Padişahlarının Şehzadelerini eğitmeleri için onları bilgili ve deneyimli olan Lalalara teslim etmeleri bu yardımlaşma sistemine iyi bir örnektir. Bu programın uygulama esasları oluşturularak, ATA TTO’dan İş Geliştirme Uzmanı Ela Binici program koordinatörü olarak görevlendirilmiştir. Programın temel gayesi, Üniversite bünyesinde “uygulamalı Ar-Ge projeleri” için bir mentör havuzu oluşturmak ve onların desteği ile yukarıda ifade edilen nitelikli uygulama projelerinin sayısının artırılması olacaktır. Program Erzurum da ilk kez düzenlenmiştir ve programımıza bizi kırmayarak İzmir’den katılan ve desteğini esirgemeyen Prof. Dr. S. İsmet Deliloğlu Gürhan’a teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

  • İlyas İlbey Kastamonu İçin İsim Kampanyası Başlattı

    Ünlü tiyatrocu ve sinema oyuncusu İlyas İlbey, Kastamonu için isim kampanyası başlattı.

    Aslen kendisi de Kastamonulu olan tiyatro ve sinema oyuncusu İlyas İlbey, Kastamonu isminin değişerek ‘Şehit Kastamonu’ yapılması için kampanya çalışması başlattı.

    Cide Dömoder Derneği gençlik kollarının düzenlediği kahvaltı programına katılan ünlü tiyatrocu İlyas İlbey, burada gerçekleştirdiği söyleşisinde Kastamonu için önemli açıklamalarda bulundu. Kastamonu’nun şehitler diyarı bir şehir olduğunu belirten İlbey, Kente ‘Şehit Kastamonu’ isminin verilmesi için kampanya başlattıklarını açıkladı.

    Kastamonulu her bireyin bu kampanyaya sahip çıkması gerektiğini söyleyen İlbey, “Gazi Antep, Kahraman Maraş, Şanlı Urfa, bu unvanları aldıysa Kastamonu’nun da Şehit Kastamonu yapılması, kurtuluş savaşlarında en çok şehidi veren il olarak hakkıdır. Şehit Şerife Bacımız, 1921 yılının ilk aylarında İnebolu’dan aldığı cephanelerle Kastamonu’ya doğru yola çıkmış, çetin kış şartları ve aniden bastıran tipi sırasında bağlı bulunduğu kağnı kolundan ayrı düşmüştür. Şerife Bacı o zor şartlarda Kastamonu Kışlası yakınlarına kadar gelmişse de o şartlarda donmaktan kurtulamamıştır. Fırtına ve tipinin sabahında bebeğinin ağlama sesini duyan devriye ekibi, sahibi donmuş bir kağnı arabası ile karşılaşmış, devriye ekibi kağnıda üzerleri kardan etkilenmemesi için battaniye ile örtülmüş cephane ile cephanenin arasında kuru otlara yatırılmış bir bebek bulmuştur. Bir ana vatanı için evladı yerine ülkeyi kurtaracak cephanenin üzerine battaniyesini sarmıştır. Tarihin yazdığı bu gerçeklere, Halime Çavuşları, Hamamcı Kadı Salih Reisleri ve nicelerini ekleyebiliriz. Kastamonu halkı halen bu şekilde olan bir toplumdur. Bugün ülke zor durumda olsa yine ilk olarak gönüllü öncü birlik Kastamonululardan olacağını, benim gibi tüm vatanseverler iyi bilirler. Artık unutulan ve ötelenen Kastamonu’ya bu değerin verilmesi gerekir. Kastamonu halkı bu değeri ve bu onuru hak ediyor fazlaca çünkü. Bu isim Kastamonu’nun hakkıdır ve biz bu konuda gerekli çalışmalarımızı başlattık. Bundan sonrasında Kastamonu STK’larının, iş adamlarının ve Kastamonu milletvekili büyüklerimizin bu konuyu desteklemesi ve gündeme getirmesini ve Kastamonu’muzun bu ismi almasını istiyoruz” dedi.

    Öte yandan, Kastamonulu iş adamı ve Kastamonu STK’ların önde gelen isimlerinden İsmail Erşahin, İlyas İlbey tarafından başlatılan isim kampanyasını desteklediklerini belirtti. İlbey tarafından ortaya konan konunun çok anlamlı olduğunu ve bir Kastamonulu olarak gurur duyduğunu söyleyen Erşahin, Kastamonu isminin ’Şehit Kastamonu’ olarak değişmesi için tüm kapıları çalacaklarını ifade etti.

  • HDP’li Milletvekilleri Açlık Grevi Başlattı

    Sokağa çıkma yasağının devam ettiği Mardin’in Nusaybin ilçesinde mahsur kaldıklarını ileri süren HDP’li milletvekilleri Gülser Yıldırım ve Ali Atalan, yasağın kaldırılması için açlık grevi başlattı.

    Nusaybin’de terör örgütü PKK’nın gençlik yapılanması YDG-H üyeleri tarafından kazılan hendek ve kurulan barikatların temizlenmesi için ilan edilen sokağa çıkma yasağı 6’ncı gününe girdi. 13 Kasım’da ilçeye gelerek, Yeşilkent Mahallesi’ndeki bir evde kalan HDP Mardin milletvekilleri Gülser Yıldırım ve Ali Atalan, ilçede mahsur kaldıklarını ileri sürerek, açlık grevi başlattı. Konuya ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Yıldırım, “6 gündür Nusaybin kuşatma ve saldırı altında! Bu uygulamayı protesto etmek ve sokağa çıkma yasağının kaldırılması için yarından itibaren milletvekili Ali Atalan ile birlikte açlık grevine giriyoruz” dedi.