Etiket: Başlar

  • Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu AP’de konuştu: “AB’nin sınırları Yunanistan’dan değil Türkiye’den başlar”

    Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu AP’de konuştu: “AB’nin sınırları Yunanistan’dan değil Türkiye’den başlar”

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Parlamentosu (AP) Dışişleri Komisyonu’nda video konferans yoluyla konuştu. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelerdeki duruşunu anlatan Çavuşoğlu, Yunanistan’a gözü kapalı destek veren AB’yi eleştirerek, “AB’nin sınırları Yunanistan’dan değil Türkiye’den başlar” dedi.

    Resmi temaslar kapsamında Senegal’de bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Parlamentosu (AP) Dışişleri Komisyonu’nun Doğu Akdeniz konulu oturumuna video konferans yoluyla bağlanarak, Türkiye’nin Doğu Akdeniz politikasını anlattı. Uluslararası hukuka ve Kıbrıs Türklerinin adil paylaşımdan yararlanması temelinde hareket edildiğini bildiren Çavuşoğlu, Türkiye’nin bu krizde diplomasi yoluyla çözüm bulunması için şartsız olarak diyaloğa açık olduğunu belirtti.

    Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Biz ön şartsız diyaloğa hazırız. Eğer Yunanistan da hazırsa görüşelim diyoruz. Türkiye’nin pozisyonu uluslararası kurumlarına kararına uygundur. Uluslararası hukuka göre adacıklar ülkeler arasında deniz haklarında belirleyici olamaz. Ancak Yunanistan bu duruma karşı genişlemeci bir yaklaşımla her adacığı Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) dâhilinde ilan etmeye çalışmaktadır. Almanya ve AB temsilcileri özellikle de Almanya Başbakanı Angela Merkel bizden diplomasiye son bir şans tanımamızı istediler. Bizde son bir iyi niyet göstergesi olarak, planlanan faaliyetlerimizi kamuoyuna rağmen ciddi bir karar ile askıya aldık. Türkiye ve Yunanistan Alman temsilcilerin de katılımı ile birkaç toplantı düzenledi. Ağustos’ta bir açıklama yayınlanması konusunda karar verdik. Fakat Yunanistan açıklamanın yayınlanmasından çok kısa bir süre önce anlaşmadan geri çekildiğini ifade etti. Yunanistan işbirliğine ve diyaloğa açık olmadığını söyleyebilirim. Herkes Yunanistan’ın son dakika anlaşmadan geri çekilmesi nedeni ile şaşkına döndü. Yunanistan, burada inanılırlığını yitirdi” ifadelerini kullandı.

    Çavuşoğlu AB’nin Doğu Akdeniz krizinde arabulucu olmak yerine taraf olmayı tercih ettiğini belirterek, “AB bu olayda çekişmede taraf haline gelmiştir. Tarafsanız nasıl arabulucu olabilirsiniz? AB’nin bu konuda Adalet Divanı’nın bizzat kendi kararıyla yetkisi olmadığı görünmektedir. AB kendi hukukuna artık sadık davranmamaktadır’’ dedi.

    AB’nin Yunanistan ve Kıbrıs’a verdiği desteği de eleştiren Çavuşoğlu, “AB’nin dayanışma prensibini anlıyoruz ancak bu prensip adına egemenlik haklarımız hiçe sayılamaz. Yunanistan ve Kıbrıslı Rumları körü körüne desteklemek yerine AB kendinden bekleneni yapmalıdır. AB’nin sınırları Yunanistan’dan başlıyor deniyor. Hayır. AB’nin sınırları Türkiye’den başlar. Bunu sığınmacı kriziyle açıkça gördük’’ ifadelerini kullandı.

    Toplantıda söz alan AP üyelerinin Türkiye’yi hedef alan sözlerine cevap veren Çavuşoğlu, “Neden var olan kaynaklar adil paylaşılmıyor? Başkan Erdoğan’ın da belirttiği gibi kaynakların adil dağılımına hizmet edecek diyaloğa hazırız. Birisi Yunanistan’a adil paylaşımı neden reddettiğini sorabilir mi? BM bünyesinde neden bir komisyon kurulmuyor? İkili görüşmelerimizde Yunan Bakan Kıbrıslı Türklerin haklarını kabul ediyor ama iş karara varmaya gelince yanaşmıyorlar’’ dedi.

    Bir AP üyesinin Ayasofya’nın cami yapılmasına ilişkin eleştirisine cevap veren Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Ayasofya yüksek yargı tarafından aslında ait olduğu üzere vakıflar hukuku kapsamında aslına döndürülmüştür. Tüm inançlardan her ziyaretçinin ziyaretine açık olmaya devam etmektedir. İnsanlık mirası boyutunda sorumluluklarımızın farkındayız” şeklinde konuştu.

  • ARAS EDAŞ’tan ‘’Aydınlık gelecek şimdiden başlar’’ projesi

    ARAS EDAŞ’tan ‘’Aydınlık gelecek şimdiden başlar’’ projesi

    Aras EDAŞ Erzurum İl Koordinatörlüğünün başlatmış olduğu, ‘’Aydınlık Gelecek Şimdiden Başlar’’ sosyal sorumluluk projesi üç ilçe ve bir belde de toplam 120 öğrenciye ulaştı.

    ‘’Aydınlık gelecek şimdiden başlar’’ parolası ile başlatılan kitap kampanyasının son durağı Erzurum’un Uzundere İlçesi oldu. Cevizli İlkokulu Çamlıyamaç ilkokulunda bulunun 30 öğrenci için kitap kampanyası başlatan Aras EDAŞ Erzurum İl Koordinatörlüğü, 3 yıldır aralıksız süren kitap kampanyasına Erzurum’un Uzundere ilçesini de ekledi.

    Sosyal Sorumluluk projelerinin temel ihtiyaçtan öte toplumsal yararlılık ilkesi ile yapılması ve toplumun; sosyal, kültürel, ekonomik faktörlerinin gelişmesine yönelik olması gerektiğini ifade eden Aras EDAŞ Erzurum İl koordinatörlüğü; öğrencilerin, kitap ihtiyaçları ile beraber kırtasiye ihtiyaçlarını da karşıladı.

    Sosyal sorumluluk çalışmaları için ortak açıklama yapan Aras EDAŞ Erzurum İl Koordinatörlüğü çalışanları, ‘’Bizim sosyal sorumluluk anlayışımız toplumumuzun geleceğe dönük projeler hayata geçirmesi içindir. Bu yüzden bizler toplumumuzda farkındalık oluşturabilecek çevresel ve kültürel faktörlere eğilim gösteriyoruz. Bu faktörlerin başında da eğitim geliyor. Bu yüzden aydınlık gelecek şimdiden başlar.’’ dediler.

  • “Başarının sırrı yaptığınız işi sevmekle başlar”

    Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, ortopedik engelli gazeteci Suat Salgın, ilçe halkının ‘Endüstri Meslek Lisesi’ olarak anımsadığı Şehit Abdullah Tayyip Olçok Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin son sınıf öğrencileriyle bir araya geldi.

    Okul Müdürü Nadir Çağıl ile okulun Din Kültürü Ahlak Bilgisi Öğretmeni Merve Çakmak’ın da katıldığı söyleşide bu yıl mezun olmaya hazırlanan 12. sınıf Elektrik Bölümü öğrencileriyle sohbet eden Salgın, hangi meslekte olursa olsun başarının sırrının kişinin yaptığı işi sevmesinden geçtiğinin mesajlarını verdi.

    40 dakikalık söyleşi de gazeteciliğe başlayış ve meslekte yaşadığı ilginç anılarını öğrencilerle paylaşan Suat Salgın, “Ben gazeteciliği seviyorum. Belki de sevmeseydim günümün çok büyük bir bölümünü bu işe vermezdim. Sizlerde gelecekte meslek sahibi olduğunuzda, mesela birer elektrik operatörü olarak iş hayatına atıldığınızda, başarıyı yakalayabilmek için o mesleğe emek verirken, tutkuyla da bağlanılması halinde iş hayatında yükselişiniz kaçınılmaz olacaktır” dedi.

    Gazeteciliğin göründüğü gibi kolay bir işe olmadığını anlatan Salgın, “Haber niteliği taşıyan; trafik kazaları, cinayet gibi asayiş olaylarının günün hangi saatinde meydana gelebileceği belli olmadığı için, bu meslekte harcayacağınız mesailerin saati yoktur. Bu yüzden de ben ve meslektaşlarım gece-gündüz demeden her an teyakkuzda bir yaşam sürmek zorundayız.”ifadelerini kulandı.

    “Ortalıkta ‘gazeteciyim’ diye dolaşan şarlatanlar var”

    Gazeteciliğin zor ve meşakkatli bir iş olmasının yanı sıra saygın bir meslek de olduğunu hatırlatan Salgın, “Ama bu mesleğin saygın olmasından yararlanmak isteyen birçok art niyetli şarlatan, ne yazık ki kendilerini gazeteci olarak ilan edip, bu mesleği hunharca kullanmaya da yeltenebilmektedir. Gerçekte gazeteciliğin yanından bile geçmeyen bu tiplemeler, sadece şantaj ve tehditlerle sadece ceplerini doldurabilmenin hesaplarını yapabilmektedirler. İşte biz gerçek basın emekçileri de yıllardır kendi içimize sızmaya çalışan bu şarlatanlarla da mücadele etmek zorunda kalıyoruz” diye konuştu.

    Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Salgın, biri uluslar arası olmak üzere iki ulusal haber ajansının yanı sıra bir çok ulusal ve yerel yayın kuruluşuna haber servis ettiğini ve bu haberlerin çoğunlukla televizyon ekranlarıyla, günlü gazetelerde de yer aldığını kaydetti.

    “Haber istihbaratım halkın kendisi”

    Haber istihbaratlarını genelde halkın içerisinden aldığını ifade eden İHA Muhabiri Suat Salgın, “Gazetecilikte istihbarat ve doğru bilgi çok önemlidir. Sağolsun Ayvalık halkı gerek kişisel sosyal paylaşım sitemden, gerekse de telefonlarla çevrelerinde gördükleri haber niteliği taşıyan konularda bilgi vererek, o haberleri kamuoyuyla paylaşmama yardımcı oluyorlar. Bu vesile ile de Ayvalık halkına sonsuz şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

    Sohbet havasında gerçekleşen söyleşinin ardından söyleşi öğrenciler ve öğretmenlerle çekilen hatır fotoğrafı ile sona erdi.

  • Cumhur Akbulut: “Güvenli ihracat, marka tesciliyle başlar”

    Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, Türkiye’de dış ticaret yapan pek çok şirketin uluslararası marka tesciline sahip olmadığı için gümrüklerde mallarına el konulma riski ile karşı karşıya olduğunu açıkladı. Akbulut, güvenli ihracatın marka tesciliyle başladığını söyledi.

    Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, Türkiye’de dış ticaret yapan pek çok şirketin uluslararası marka tesciline sahip olmadığı için gümrüklerde mallarına el konulma riski ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Dünyanın ileri teknoloji merkezlerinden biri olma vizyonuna sahip Türkiye’nin yurtdışında tescilli marka sayısı oldukça düşük olduğunu kaydeden Akbulut, “Bu nedenle ihracat yapan firmalar ticari anlamda büyük risk altında. Geçmişte sınai mülkiyet konusuna özellikle markalaşmak ve patent almak yalnızca bilim insanlarına özgü ya da teknolojik ürünlere ait bir hakmış gibi algılanırken, bugün fikri hakların korunması için firmalar bilinçli hareket ediyorlar. Ülkemizde marka, patent tescili veya lisanslama gelişmekte olan bir kültür olmasına rağmen, yurtiçi marka başvuru sayısı 1 milyon 300 bin iken tescil edilmiş marka sayısı 800 bin adedi geçmiş durumda. Ancak aynı şeyi uluslararası alanda söylemek ise mümkün değil” dedi.

    “Uluslararası marka tescil oranımız yüzde 2”

    Türkiye’de ihracatçı birliklerine kayıtlı firma sayısı 70 binlerde olmasına rağmen, bu firmaların uluslararası alanda marka başvuruları yaklaşık 25 bin adet olduğunu belirten Cumhur Akbulut, “Yani uluslararası marka tescil oranımız yüzde 2. Ülkenin ekonomik vizyonu doğrultusunda yerli üretime daha fazla önem vermeye başladığımız bugünlerde, özellikle ihracata yönelik üretim yapan firmaların marka tescili konusunda bilgilendirilmeleri ve gerekli adımları atmaları, ticaretlerini sürdürebilmeleri açısından önem taşıyor” şeklinde konuştu.

    Neden uluslararası marka tescili yapılmalı?

    Uluslararası marka tescili, ihracatçı firmalara ürünlerini güvenle ihraç etme olanağı sağladığının altını çizen Akbulut, “Tescillenmiş markalarla taklit edilme riski bertaraf edilir. Başkaları tarafından ürünlerin üretilmesi, piyasaya sürülmesi, satılıp ithal edilmesinin önüne geçilir. Bir markanın birden fazla ülkede marka tescili varsa o markanın değeri artar. Ayrıca yurtdışına ihraç edilecek ürünlerin markasının tescilli olması zorunludur. Tescilsiz ürünler sahte veya taklit mallar olacağı için tüketicilerin gözünde kalite ve güvenden yoksundurlar. Bu nedenle marka tescili olmayan ürünlerle ihracat yapılması mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

    Akbulut, ihracat yapılmak istenen ülkeye marka tescilsiz girilmek istenirse gümrüklerde mallara el konabildiğini, bu durumda yüklü tazminatlar ödenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Ayrıca marka tescili olmadan, üstelik de ihracat yapılan ülkedeki tescilli markalara benzer bir markayla pazarda var olmak istenirse ağır hukuki yaptırımlar uygulanır. Bu durum yalnız maddi zarara değil aynı zamanda firmalar için itibar kaybına da yol açar” dedi.

    “Madrid Sistemi dünyada en etkin ve yaygın biçimde kullanılan uluslararası tescil sistemi konumundadır”

    Adres Patent’in deneyimlerini ihracat yapan firmalarla paylaştığını ve onlara danışmanlık yaptıklarını kaydeden Cumhur Akbulut, “Güvenli ihracat, marka tesciliyle başlar. Madrid Sistemi dünyada en etkin ve yaygın biçimde kullanılan uluslararası tescil sistemi konumundadır. Dünya ticaret hacminin yüzde 80’inden fazlasına sahip olan üye ülkelere her geçen yıl yenisi ekleniyor. Tek bir başvuru ile birden fazla ülkede tescil alınabilmeye olanak sağlayan sistem ile AB ve OAPI (Afrika Fikri Haklar Organizasyonu) gibi topluluklarını kapsamakta. Böylece tek bir başvuruyla çok daha kolay bir şekilde ve zahmetsizce birçok ülkede tescil işlemleri gerçekleştirilebilmektedir” şeklinde konuştu.

  • Mümin Sekman’dan “Her Şey Seninle Başlar” semineri

    Türkiye’de, 23 yıl boyunca 45 farklı şehirde, 100 binden fazla insana başarı seminerleri gerçekleştiren Mümin Sekman, “Her Şey Seninle Başlar” ile Gazianteplilerle bir araya geldi.

    Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından Şehitkamil Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda, okul hayatında ve hayat okulunda başarı için önerilerde bulunan Mümin Sekman, kitapları için yaptığı araştırmalardan çıkardığı tespitleri, aktif ve eğlenceli bir şekilde katılımcılarla paylaştı. Görseller ve videolarla desteklenen sunum, katılımcılardan büyük beğeni topladı.

    Başarının iç ve dış engelleri, azimli insanların ortak özellikleri, kazanmanın ve kaybetmenin psikolojisi, kariyer hayatında en sık yapılan hatalar, moral ve oto-motivasyon yönetimi, iç disiplinin gücü, özgüven yönetimi, sürdürülebilir başarı, tutku kaybı ve atalet duygusu, başarı merkezli yaşamak gibi konulara değinen Sekman, nerelerde yanlış yapıyoruz, kapasitemizi neden kullanmıyoruz, neden elimizden gelenin en iyisini yapmıyoruz gibi konuların üzerinde özellikle durdu.

    Sekman, başarı motivasyonunu yüksek tutmak için yapılması gerekenlerden bahsederek, “Başarmak içinde olan kapasiteyi dış dünyada gerçekleştirmektir. Hepimiz bir şeyler başarma isteğiyle doğarız ama çoğumuz bunu zamanla unuturuz. Başarısız olmamız kaçınılmazdır. Büyük başarıların içinde başarısızlıklar vardır. Yaşadığınız başarısızlıklardan genelleme yapmayın. Kendinizi doğru yargılayın. Amacınızın gereğine göre yapmak istediğiniz ve yapmanız gerekenler arasında iç disiplin ve irade gücünüzle doğru tercih yapmak gerekiyor” dedi.

    Başarı konusunda insanların kafalarının karışık olduğunu kaydeden Sekman, önce berrak bir başarı karakteri belirlemek gerektiğini, konsantrasyonun önemini vurguladı.

    Programın sonunda günün anısına Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin adına teşekkür çiçeği ve kutnu kumaşından yapılan şal Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Deniz Köken tarafından Mümin Sekman’a verildi.