Etiket: Başkentin

  • Başkent’in tarihi mirası yeniden ayağa kalkacak

    Başkent’in tarihi mirası yeniden ayağa kalkacak

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara’nın tarihi mirasını yeniden ayağa kaldırmak için çalışmaların başladığını duyurdu.

    Başkan Yavaş, Ulus’un tarihi dokusuna uygun olarak yapılacak projeler hakkında, “Cumhuriyet döneminin emaneti olan bu yapılarımızın sağlıklaştırma ve cephe yenileme çalışmalarını tamamlayarak tekrar faaliyete geçireceğiz. Başkentimizin tarihi geleceğine ışık olacak” dedi.

    Proje kapsamında Anafartalar Caddesi ve Çarşısı, Posta Caddesi, Ulus İş Hanı, Çıkrıkçılar Yokuşu ve Sobacılar Çarşısı’nın bulunduğu bölge yenilenerek Başkent’e kazandırılacak. Büyükşehir Belediyesi ayrıca tarihi Roma Tiyatrosu’nu dünya kültürel mirasına alınması için “Roma Tiyatrosu ve Arkeopark Projesi” ile açık hava müzesi ve cazibe merkezi haline dönüştürüleceği ifade edildi.

    Başkentin tarihini gelecek nesillere taşımayı amaçlayan Yavaş, “Ulus’u tarihi dokusuna uygun olarak canlandırıyoruz. Cumhuriyet döneminin emaneti olan bu yapılarımızın sağlıklaştırma ve cephe yenileme çalışmalarını tamamlayarak tekrar faaliyete geçireceğiz. Başkentimizin tarihi geleceğine ışık olacak” diye konuştu.

    Ankara’nın tarihini büyük bir titizlikle incelediklerini ve tarihi dokuyu korumaya özen göstereceklerini vurgulayan Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, projeye ilişkin olarak, “Bu bölge Ankara’nın tarihi kent merkezi. Ulus İş Hanı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü olarak kullanılan bina ve Anafartalar Çarşısı, Cumhuriyet döneminin tarihi binaları. Biz Ulus’un tarihi kent merkezinin sosyoekonomik olarak yeniden canlandırılmasını hep birlikte sağlayacağız. Ulus İş Hanı ve Anafartalar Çarşısının cephe yenilemesine yönelik çalışmalar başlayacak. Özgün dokusuna ve karakteristik yapısına zarar vermeden yapılacak bir proje bu. Bu yıl iki projeyi de bitirmeyi planlıyoruz. Gençlik ve Spor Müdürlüğü binasının da otel olması için Büyükşehir Belediye Meclisinden karar alındı. Ulus’ta gelen misafirleri ağırlayacak büyük bir otel yoktu. Elimizdeki bu binayı koruyarak, işlev vererek faaliyete geçirmeyi planladık. Posta Caddesi, Ulus İş Hanı, Çıkrıkçılar Yokuşu ve Sobacılar Çarşısı sağlıklaştırma ve cephe çalışmasını da en kısa sürede gerçekleştireceğiz. Anafartalar Caddesini bu yüzden önemsiyoruz. Tabela kirliliği ile de ayrıca mücadele diyoruz. Bu konuda da gerekli çalışmaları başlattık. Arkeolojik yapıyı öne çıkararak Ankara’nın geçmişini gelecek nesillere taşıyacağız” ifadelerini kullandı.

    “Roma Tiyatrosu ve Arkeopark projesi turizme katkı sağlayacak”

    Roma Tiyatrosu’nu arkeopark alanına dönüştürerek kent turizmine kazandıracak proje kapsamında; ziyaretçileri ağırlayacak karşılama merkezi, çocukların arkeolojik eğitim alacağı oyun alanı ve üniversiteden akademisyenlerin nezaretinde aktif kazı yapabilme imkanı sağlayacağının altı çizildi.

    Roma Tiyatrosu’nun Başkentliler kadar turistler için de bir cazibe merkezi haline geleceğini söyleyen Ödemiş, şöyle devam etti: “Yaklaşık iki bin yıllık Roma Tiyatrosu’nun üzerinde bulunuyoruz. Bu tiyatro 1982 yılında burada tesadüfen bir kazı çalışması esnasında tespit edilmiş. Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi klasik arkeoloji bölümü öğretim üyeleri iş birliğiyle kazı çalışmaları sürdürülmüş. Roma Tiyatrosunun yanı sıra 17 bin metrekarelik bir alanı içine alan Arkeopark projemiz hayata geçiyor. Önümüzdeki günlerde bunun da ihalesini yapacağız. Dolmuş duraklarının olduğu alanı da kapalı dolmuş alanı projemiz ile birlikte kaldıracağız. O alana yönelik 17 bin metrekare otopark ve yeşil alan projemiz de tamamlanmıştır. Dolmuş duraklarını kaldırıp düzenlemeyi yaptırdıktan sonra yaklaşık 35 bin metrekare yeşil alanla, gelen misafirleri karşılayan bir otopark ve arkeopark karşılama alanı ile tarihi mekanda misafirleri kabul edeceğiz. Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş’ın da belirttiği gibi Ankara’da bize miras bırakılan her döneme ait tüm tarihi, doğal, kültürel, arkeolojik ve jeolojik varlıkların korunması, yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasını hedefliyoruz. Roma Tiyatrosuna yönelik çalışmalarımız başladı. Ekim ayında yer teslimini yaptık. Taşlar numaralandı ve üç boyutlu çizimleri yapıldı. Dolgu ve hafriyatlar çıkarıldı. Şu an numune seçimi yapıyoruz. Malzeme seçiminde titiz davranıyoruz. Burası Ankara’nın önemli bir tarihi kimlikli yapısıyla turizm potansiyeli olan bir alan ama sadece turizm açısından değil Ankaralı hemşehrilerimizin ulaşabileceği işlevsel bir özelliği de mutlaka olmalı. Roma Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesinin kardeş şehir olması yolunda tüm adımlar da atıldı. Yazışmalar yapıldı temel atma töreni ile birlikte Roma Tiyatrosunda kardeş şehir protokolü imzalayacağız.”

  • Başkent’in sembolü Atakule Ukrayna bayrağının renkleriyle ışıklandırıldı

    Başkent’in sembolü Atakule Ukrayna bayrağının renkleriyle ışıklandırıldı

    Başkent Ankara’nın simgesi olan Atakule, Ukrayna’nın bağımsızlık günü sebebiyle Ukrayna bayrağının renkleriyle ışıklandırıldı.

    Ukrayna’da 24 Ağustos 1991’de kabul edilen bağımsızlığın 29. yılı kutlanırken, Türkiye’nin başkenti Ankara’nın simgesi olan Atakule Ukrayna bayrağının renkleriyle ışıklandırıldı. Çevreden geçen vatandaşlar da bu anı fotoğraflamayı ihmal etmedi.

  • Bakan Kurum Başkent’in önemli proje alanlarında incelemelerde bulundu

    Başkent’in önemli proje alanlarında incelemelerde bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, ’’Yeni Mamak bölgesinde bin adet konut yapacağız’’ dedi.

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna’yla birlikte Başkent’in önemli proje alanlarında incelemelerde bulundu. İlk olarak Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Proje alanını ziyaret eden ve çalışmaları yerinde inceleyen Bakan Kurum ve Başkan Tuna, projenin bir an önce bitirilmesi talimatını verdi. Kanal Ankara projesinin yapılacağı alanda da incelemelerde bulunan Bakan Kurum ve Başkan Tuna, daha sonra Gölbaşı ilçesinde yapılacak Millet Bahçesi Proje alanını gezdi. Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Proje alanındaki Kuzey Yıldızı Camii ve Kongre Merkezi’ni gezerek TOBAŞ Genel Müdürü Ferhat Ertürk’ten bilgi alan Kurum ve Tuna, daha sonra toplam kapasitesi 15 bin kişi olan Kuzey Yıldızı Camii’nde namaz kıldı.

    ’’Yeni Mamak bölgesinde bin adet konut yapacağız’’

    Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Bakan Kurum, Başkent’e yakışır projeleri destekleyeceklerinin altını çizerek, ’’Başkentimize yapılacak projeleri Büyükşehir Belediye Başkanımızla birlikte gezdik. Mamak’ta kentsel dönüşüm projesini yerinde inceledik ve vatandaşlarımızla görüştük. Yeni Mamak bölgesinde bin adet konut yapacağız. Konutlar hak sahiplerine teslim edilmek üzere TOKİ tarafından yapılacak ve en kısa sürede inşaatlarına başlanacak. Mamak bölgesinde inşaatını bitirdiğimiz Karaağaç ve Altıağaç bölgesinde de bin 500 konut için hak sahiplerine verilmek üzere Büyükşehir Belediyemiz ile protokol imzalayacağız. İsteyen hak sahipleri talep etmeleri halinde o haklardan faydalanabilecekler. Ankara’nın ihtiyacı olan her projeye bakanlık olarak destek verme niyetindeyiz. Başkentimizi bulunduğu konumdan daha yukarı çekmek adına yapılması gereken ne varsa el birliği ile teşkilatımızla, belediye başkanlarımızla birlikte karar verip Ankaralılara hizmet etmekten gurur duyuyoruz ve bu hizmetleri de inşallah daha da artıracağız’’ ifadelerini kullandı.

    ’’Milli kültürümüzü, örf ve adetlerimizi yansıtan, mahalle ölçeğinde az katlı projeler gerçekleştireceğiz’’

    Kurum, Vadi Ankara (Kanal Ankara) Projesi ile ilgili de açıklamalarda bulunarak, ’’Kanal Ankara Projesi ile Kanal İstanbul’un alternatifini burada gerçekleştirmiş olacağız. Yaklaşık 9-10 kilometrelik bir alan ve toplam 3 milyon metrekareyi kapsıyor. Bu alan içinde rekreasyon, yürüme ve koşu alanları ile bisiklet yolları olacak. Ankaramıza kazandıracağımız sosyal anlamda en büyük proje olacak. Millet Bahçesi projemiz ile Eymir Gölü-Gölbaşı ve AKM alanı ile birlikte Vadi Ankara Projesi bölgeye, Ankara’ya değer katacak. Sadece Ankara’da değil tüm Türkiye’de kentsel dönüşümle ilgili bir strateji çizdik. İnşallah ay sonuna kadar bu stratejiyi tamamlayıp yayınlayacağız. Biz hiçbir yerde kentsel dönüşüm alanlarında gecekondu yapılarının yerine 15-20 katlı bina istemiyoruz, bunun yapılmasına da müsaade etmeyeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi bizim milli kültürümüzü, örf ve adetlerimizi yansıtan, mahalle ölçeğinde az katlı projeler gerçekleştireceğiz. Bu projeler mimari olarak da kültürümüzü yansıtan projeler olacak. İlk örneğini de Ankara’da yeni Mamak bölgesinde gerçekleştireceğiz. Türkiye genelinde bundan sonra yapacağımız projeler de böyle olacak. Kentsel dönüşümde yeni alanlar için 4-5 kat, mevcutta yapılaşma söz konusuysa da 7-8 katı geçemeyecek. Bunun dışında da kentsel dönüşüme müsaade etmeyeceğiz’’ şeklinde konuştu.

    Kanal Ankara Projesi’ni Çevre ve Şehircilik Bakanlığına devrettiklerini belirten Tuna ise, ’’10 kilometrelik bir alanda Ankaramıza yakışır bir Millet Bahçesi gerçekleştirmiş olacağız. Başkentimiz için güzel bir proje olacağını sayın bakanımız da kendileri de ifade ettiler. Ben kendilerine böyle bir projeyi Ankara’ya kazandırdıkları için teşekkür ediyorum’’ açıklamasında bulundu.

  • Başkentin yanı başında çekmeyen telefon, köy sakinlerini isyan ettirdi

    Ankara’nın Bala ilçesine bağlı mahalle statüsündeki köyde telefon şebeke vericilerinin iyi çekmemesi nedeniyle Enise Cihaner askerdeki oğluyla hafta içi telefonda görüşemezken köy sakinleri ise cep telefonu görüşmelerini tepe ve çatılara çıkarak gerçekleştirebiliyor.

    Bala merkezine yaklaşık 22 kilometre uzaklıktaki Aşağı Hacı Bekir Mahallesi’nin tümü mobil telefon hizmetlerinden faydalanamazken vatandaşlar telefon görüşmesi için köy çevresindeki tepe ve çatılara çıkmak zorunda kalıyor. Mahallede GSM şebekelerinin iyi çekmemesi köy sakinlerini adeta çileden çıkarıyor. Sevdikleriyle diledikleri gibi görüşemeyen vatandaşlar, köylerine bir şebeke alıcısı kurulmasını istiyor. Bölgede yaklaşık 100 konut bulunurken, vatandaşlar yetkililerden acil çözüm bekliyor.

    Köy sakinlerinden anne Enise Cihaner, Kocaeli’nde vatani görevi yapan oğlu Haydar Cihaner ile hafta içi telefonla görüşme gerçekleştiremediğini söyledi. Anne Cihaner, “GSM şebekelerinin çekmemesinden dolayı tepelere çıkarak görüşme yapıyoruz. Kayınvalidem askerdeki torunu ile görüşmek istiyor ama görüşemiyor. Şebekenin çekmemesinden dolayı çok sıkıntı çekiyoruz. Askerdeki oğlum ile görüşebilmek için dolayı eve internet bağlattım ama o da zor oluyor her zaman ona ulaşamıyoruz. Hafta sonu çarşıya çıktığı zaman internet üzerinden görüşme yapıyoruz. Akrabalarımız dostlarımız ile telefon ile görüşemiyoruz. Hangi telefon olursa olsun çekmiyor. Hafta içi oğlum ile görüşemiyorum çok özlüyorum. Hafta sonunu dört gözle beklediklerini” ifade etti.

    Çobanların aileleri ile iletişimleri tamamen kesiliyor

    Hatice Cihaner ise ailelerin, çobanlık yapan yakınlarıyla iletişime geçemediklerini aktardı. Cihaner, “Bu köyde yaşayan köy sakinleri telefonlarının çekmediğinden şikayetçi. Bu çok önemli bir sorun. Bu köyün geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Bu köyde 12 yakın sürü var. Çobanlar, yazın otlaklarda kalmak zorunda kalıyor. Çobanların aileleri ile iletişimleri tamamen kesiliyor. Acil bir şey olduğunda mesela kurt saldırıları olabiliyor, erzakları bitebiliyor. Bu yüzden çok zor durumda kalıyorlar. Burası Ankara’nın Bala İlçesi’ne bağlı bir mahalle yani başkenttin bir mahallesi bu durumda mı olma. Akrabalarına ölüm olduğunda haber veremiyorlar” dedi.

    GSM operatörlerine defalarca müracaat etmelerine rağmen çözüm alamayan Aşağı Hacı Bekir Mahallesi muhtarı Cemal Bektaş, şöyle devam etti:

    GSM şebekelerinin çekmemesinden dolayı sıkıntının en büyüğünü ben yaşıyorum. Gerek resmi dairelerden gerekse vatandaşlar bana ulaşmak istiyor. Sürekli olarak yüksek bir yerde durmam gerekiyor. Bunu da yapıyorum. Bu sorunun çözülmesi için köy sakinleri baskı yapıyor. Muhtar olarak bu soruna çözüm bulamamanın ezikliğini yaşıyorum. Psikolojik olarak etkileniyorum. GSM operatörlerine defalarca müracaat ettim. Somut bir cevap alamadım. Şu anda çok mağduruz.”

    Köy sakinleri olarak en çok hediye bizim almamız lazım

    GSM operatörlerinin şebekelerin çekmemesi durumunda hediye kampanyasına atıfta bulunan muhtar Bektaş, “Köylüler yaz ayında tepelere çıkıp görüşme yapmaya gidebiliyor. Kış ayında ne yapacağız. Bizlerin haberleşme özgürlüğü yok mu? Bu devir millet uzaya çıkıyor. Biz ise, Bala merkeze 22 kilometre uzaklıktayız telefon görüşmesi yapamıyoruz. GSM operatörleri reklamlarda çekmezse hediye vereceklerini söylüyorlar. O zaman en çok hediye bizim almamız lazım. Gelsin kendileri de görsün. En çok hediyeyi biz hakkettiklerini” diye konuştu.

    Köylerine Baz istasyonun kurulmasını isteyen Mikhail Cihaner, “5 yıldır telefonum çekmiyor. İnternete girmek gerektiği zaman tepe bulmam lazım. Oraya çıktığımda da zorla girebiliyorum. İhtiyaçlarımı gidermek için tepe arıyorum. Hayvancılık işiyle ilgilendiğim için bazı yerlerde hayvan otlatıyorum. Oralarda ailem ve arkadaşlarım ile irtibata geçemiyorum. İllaki yüksek bir yere çıkmam gerekiyor. Buraya Baz istasyonu kurulmasını istiyoruz. Yaz ayında telefon görüşme ihtiyaçlarımızı zorda olsa gideriyoruz. Önümüzde kış ayı var o zaman ne yapacağız” ifadelerini kullandı.

    Çevremdeki kişilere arıyor bana ulaşana kadar gün bitiyor

    Köy sakinlerinden Mehmet Yavuz, kendisine ulaşmak isteyen kişilerin günün sonunda irtibata geçebildiğini, acil durumlarda tepelere çıktığını aktardı. Yavuz, sözlerine şöyle devam etti:

    “Evlerimizde telefon çekmiyor. Çocuklarımız hep şehirlerde onlar ile görüşemiyoruz. Gündüz bir şekilde hallediyoruz ama gece ne yapalım? Evlerin çatısına, tepelere mi çıkalım? Operatörlere iletiyoruz onlardan ses çıkmıyor. Acil bir durum olduğunda tepelere çıkıyorum. Bu seferde konuşurken telefon görüşmeleri kesiliyor. Arıyorum bu sefer düşüremiyorum. Karşı taraf bana ulaşamıyorum. Çevremdeki kişilere arıyor bana ulaşana kadar gün bitiyor. Buraya Baz İstasyonu kurulmasını istiyoruz.”

    Aşağı Hacı Bekir Cami imamı Gurbet Batıt, şebekelerin çekmemesinden dolayı konuşma ve internet paketlerinin azını kullanabildiğini, müftülükten internet üzerinden gönderilen Cuma Hutbesini tepelere çıkarak alabildiğini dile getirdi. Batıt, “Bala Müftülüğü’ne kayıtlıyım. İmamlar arasında WhatsApp grubumuz var. Şebeke çekmediği için müftülükten gelen önemli mesajları göremiyorum. Hutbelerin mesaj olarak atılacağı günde tepeye çıkarak alıyorum. Ailem Batman’da yaşıyor. Acil bir şey olsa ne onlar bana ulaşabiliyor ne de ben onlara ulaşabiliyorum. Görüşmek için Tepe’ye çıkmak istediğimizde de köpeklerden korkuyoruz. 10 GB internet paketim var. Sadece 500 MB kullanabiliyorum. Fatura geldiği zaman hemen ödüyoruz. Kullanamadıklarım boşuna gidiyor. Geçen ay 750 dakika konuşma paketimden 400 dakikası boşa gitti. Şebeke olmadığından dolayı konuşamıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Başkent’in adres veri tabanı dijital ortamda

    Ankara Büyükşehir Belediyesi, 1980’li yıllardan bugüne kadar dosyalanarak yazılı olarak arşivlenmiş tüm adres ve numara verilerini dijital ortama aktarıyor.

    Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı Numarataj Şube Müdürlüğü yetkilileri, Ulusal Adres Veri Tabanı kapsamında 2016 yılından sonraki tüm adres işlemlerinin dijital ortama aktarıldığını ancak daha önceki yıllara ait adres veri tabanının dosyalarda tutulduğuna dikkat çekti. Dosyalama işlemi sırasında yıpranan hatta yırtılan birçok adres veri bilgisinin tespit edilmesiyle birlikte Numarataj Şube Müdürlüğü, 1980-2016 yılları arasındaki adres veri dosyalarını elektronik ortama aktarmaya başladı.

    Adres bilgi sistemine daha kolay ulaşım

    Başkent’teki binaların adres ve numaralandırma işlemlerinden; cadde, sokak, meydan ve bulvar isimlerinin verilmesi ile değiştirilmesine, bunların “Ulusal Adres Veri Tabanı”nda güncellenmesine kadar birçok konuda hizmet veren Numarataj Şube Müdürlüğü, tozlu raflarda kalmış verileri de bu sayede güncellemiş oluyor.

    Bilgisayar ortamına aktarımın gerçekleşmesiyle birlikte adres bilgilerine ulaşımın daha hızlı ve kolay olacağının altını çizen yetkililer, “Eski kayıtlara dijital ortamda ulaşarak, vatandaşlara hızlı ve doğru hizmet vermeyi amaçlıyoruz. Vatandaşımız talep ettiğinde 40 yıl önceki bir makbuzu bile kolayca zamanını almadan bulup çıkarabileceğiz” açıklamasını yaptı.

    4 bin 207 klasör elektronik ortama aktarıldı

    Verilerin dijital ortama aktarılmasıyla ilgili istatistiki verileri de paylaşan yetkililer, 1980-2016 yılları arasında arşivlenmiş adres veri bilgileriyle, dilekçelerden oluşan toplamda 4 bin 207 klasör, 396 bin 324 dosya ve 5 bin 808 makbuzun da dijital ortama aktarıldığını bildirdi.

    Aktarma ve güncelleştirme çalışmaları yüzde 90 oranında tamamlanırken, Başkent adres tarihi de böylece önemli ölçüde dijital ortamda kayıt altına alınmış olacak.