Etiket: Başkenti

  • Anadolu Sevdasını Tataristan’ın Başkenti Kazan’a Taşıdı

    Avrupa birinciliği başta olmak üzere çok sayıda ödüle sahip olan fotoğraf sanatçısı Öğr. Gör. Tuna Akçay, Anadolu’ya olan sevdasını Rusya’ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’a taşıdı.

    Gazi Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi ve fotoğraf sanatçısı Tuna Akçay, “Anadolu Sevdası” isimli sergisini Türkiye Kazan Başkonsolosu Turhan Dilmaç’ın himayesinde Rusya’ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’da açtı. Türkiye’nin Kazan Başkonsolosluğu binasında gerçekleşen serginin açılışına Başkonsolos Turhan Dilmaç, Tataristan Cumhuriyeti milletvekilleri ile çok sayıda Rus ve Tatar sanatsever katıldı. Başkonsolos Dilmaç, serginin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin önemli fotoğraf sanatçılarından biri olan ve Anadolu’ya olan sevdasıyla tanınan Tuna Akçay’ı Kazan’da ağırlamaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

    Fotoğraf sanatçısı Tuna Akçay ise Anadolu’nun bütün güzelliğini, sıcaklığını ve kardeşliğini Rusya’ya taşıdıklarını söyledi. Akçay, “Sanat her zor anda kapıları açan bir anahtardır. Biz de samimiyetimizi, kültürel zenginliklerimizi sanatımızla aktarmaya çalışıyoruz. Bu zorlu süreçte asıl gerçeğin politika değil, insan samimiyeti, halkları oluşturan insanların muhabbeti olduğunu unutturmamak için sanatımızı gönül coğrafyamız Tataristan’a taşıdık. Türk nüfusunun yoğun olduğu Rusya’ya Anadolu’nun kardeşliğini, güzelliklerini ve sıcaklığını getirdik. Sanatın politikası olmaz, sanat politikaya alet de olmaz. Siyasi kopukluklar her zaman olabilir ama bizi insan yapan değerlerimizi, kültürümüzü insanlardan esirgemek hiç doğru olmaz. Bu nedenle ’Anadolu Sevdası’ başlıklı sergimizi Tataristan’a taşıdık. Savaşı değil barış, kardeşlik ve huzur isteğimizi sanatımızla haykırdık” dedi.

    “Anadolu Sevdası” isimli fotoğraf sergisi, Kazan’daki Türk Başkonsolosluğu sergi salonunda 3 Mart’a kadar 14.00-17.00 saatleri arasında gezilebilecek.

  • (Özel Haber) Alaşehir Jeotermal Enerjinin Başkenti Olacak

    Türkiye’nin en sıcak dünyanın 4’üncü sıcak suyuna sahip Alaşehir’de jeotermal enerji yatırımları devam ediyor. Alaşehir ovasında 9 holdingden ikisi santrallerini kurarak elektrik üretimine geçerken 7 firmanın sondaj ve fizibilite çalışmaları sürüyor.

    Alaşehir Belediye Başkanı Dr. Gökhan Karaçoban, Alaşehir’in jeotermal konusunda ezberleri bozacak ve sosyal bilgiler kitaplarına girebilecek şekilde Türkiye’nin en sıcak suyunu 287 santigrat derece ile taşıyan ve çok ciddi bir rezervi olan bir bölge olduğunu anlattı. Karaçoban, enerji üretimine büyük bir katkı sağlayacak yapılanmaya doğru gidildiğini söyledi.

    Alaşehir’in jeotermalle ilk tanışmasının 2009 yılı olduğunu ve bugün gelinen noktada iki jeotermal enerji santralinin faaliyete geçtiğini ve 7’sinin de çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Karaçoban, şöyle konuştu: “Alaşehir’de jeotermalle ilk tanışma 2009 yılında oldu. 2009 yılında bugün içinde hâlâ sahada çalışmalarını sürdüren bir grubumuz ilk çalışmaları gerçekleştirmek için Alaşehir’e geldi ve bunları yaparken yerel yönetim olarak bizden kendilerine gerekli desteğin verilmesi anlamında yardım talebi oldu. Tabi ki yerel yönetim olarak insanların hiç tanımadığı hiç bilmediği bir konuda onlarla birlikte bir kamu kuruluşu olarak sahada olmak vatandaşımıza ciddi bir güven pompaladı. Bunun neticesinde şuan Alaşehir ovasında yaklaşık 9 holdingimiz ve grubumuz sondaj çalışmaları ve etüt çalışmalarına devam etmektedir. Bunlardan ikisi jeotermal santral aşamasına gelmişlerdir ve santralleri artık üretime geçmiştir. Ülkenin enerji üretimine katkıda bulunur hale gelmişlerdir.”

    Bundan sonraki aşamalarda diğer grupların ağır ağır enerji santrallerini kuracak noktaya geldiklerini kaydeden Karaçoban, şunları söyledi: “Alaşehir’de jeotermal dendiğinde Türkiye’deki ezberleri bozacak ve sosyal bilgiler kitaplarına girebilecek şekilde Türkiye’nin en sıcak suyunu 287 santigrat derece ile taşıyan ve hakikaten çok ciddi bir rezervi olan ve bu konuda ülkemizin şuanda çok büyük ihtiyacı olan enerji üretimine katkıda bulunabilecek bir yapılanmaya doğru gitmekte. Hedefte 300-340 megavatlık bir hedef konsada hakikaten potansiyelin çok büyük olduğu ve büyük potansiyelin aslında daha henüz harekete geçirilemediği ile ilgili de sıkıntılar vardır. 2007 yılında hazırlanmış bir jeotermal yasası birçok boşluklar içermesine rağmen gün gün alınan yeni önlemlerle ve yeni ilavelerle zenginleştirilerek bunun tarıma ve çevreye olan etkilerinin olabildiğince minimuma indirilmesi sağlanmakta.”

    Toplumdaki sosyal algıyı pozitif tutmak için gereken bütün çalışmanın sarf edildiğini anlatan Karaçoban, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bununla ilgili açıkça söyleyeyim Alaşehir Belediyesinin resmi olarak bir kanundan gelen bir görevi olmamasına rağmen bu konuda vatandaşımızın kafasındaki soru işaretlerini gidermek ve onların algılarını pozitif olarak tutabilmek için gereken bütün çalışma Alaşehir Belediyesi tarafından yapılmaktadır ve bu konuda görevli uzman bir arkadaşımız da Alaşehir Belediyesi bünyesinde çalıştırılmaktadır. Tabi ki öncelikli hedefimiz buraya gelen grupların elektrik enerjisi üretimiyle iştigal etmektir fakat yerel yönetim olarak, Alaşehir Belediyesi olarak bizim beklentimiz aslında bu yatırımın elektrik enerjisinden sonraki artı katma değerleriyle ilgilenmektir. Bunlar nelerdir? Bunlar; şehir ısıtmacılığından tutun, kurutma tesislerine kadar, seralaşmaya kadar, termal tesisleşmeye ve tıbbi tesisler açabilecek, ılıcalar, kaplıcalar oluşturabilmek. Bununla beraber turizme katkı sağlamak için yıldızlı oteller oluşturabilmek. Bununla beraber Alaşehir’in kültür mirasına da katkı sağlamak ve bunu belli bir zincir haline getirmek için çalışıyoruz.”

    DİKKATLE TAKİP EDİYORUZ

    Jeotermalin Alaşehir’e büyük katkı sunacağını ve bunun her aşamasını dikkatle takip ettiklerini vurgulayan Karaçoban, şunları söyledi:

    “Alaşehir jeotermalin kendisine sağlayabileceği değerleri bir bir alt alta sıralayıp bunlarla ilgili kombine bir çalışmayı koordineli olarak sürdürmek zorundadır. Bizim şuan belediye olarak yapmaya çalıştığımız budur. Bununla ilgili yapılan seminerler, toplantılar, yurt içi veya yurt dışındaki kongreler belediyemiz tarafından dikkatle takip edilmektedir. Bu konuyla ilgili yayın son kelimesine kadar dikkatlice incelenmektedir. Vatandaşımızın tarımsal gerçeğini hiçbir zaman göz ardı etmeden ve çevreye olan saygıyı göz ardı etmeden Alaşehir Belediyesi jeotermal anlamdaki çalışmaların sonuna kadar içinde olacaktır.”

  • ‘Huzurun Başkenti Adıyaman Projesi Devam Ediyor

    Adıyaman Valiliği’nin destekleri ile yürütülen ‘Huzurun Başkenti Adıyaman’ projesi devam ediyor.

    Dünyaca Ünlü Riccon İlhan Doğan tarafından daha önceden Adıyaman’da ki okullarda öğrenciler için yaptığı eğitim seferberliğinin üçüncü ayağında kamu çalışanlarına yönelik yürütülüyor.

    Proje Genel Koordinatörü Bilal Ilıcalı, ilk iki etabında okullarda yürütülen projenin, 3. etabının kamu kurum ve kuruluş personeline yönelik olduğunu dile getirdi.

    Riccon İlhan Doğan tarafından, öğrencilerin ardından, kuma personeli de ‘Huzurun Başkenti Adıyaman’dan Türkiye’ye Huzur Yayalım’ sloganı ile çeşitli eğitimler veriliyor.

    Eğitim seferberliği başlatılan kurumların müdürlerine proje ile ilgili bilgi veren Proje Genel Koordinatörü Bilal Ilıcalı, “Son zamanlarda ülkemizde yaşanan birlik, beraberlik huzur ve kardeşliğimizi bozma yönünde yapılan bu menfur saldırılar sebebiyle hayatını kaybeden şehitlerimize ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz. Şiddetin ve saldırıların her türlüsünü esefle kınıyoruz. Son günlerde huzur şehri Adıyaman belli basın ve medya grupları tarafından şiddet örgütlerinin mevcudiyet ve faaliyet gösterdiği bir yer olarak gösterilmesi başta Adıyamanlıları derinden üzmüş ve müteessir etmiştir. Adıyaman’da da diğer illerimizde mevcut olan sıkıntıların birçoğunu Adıyaman’da da görmek mümkündür. Ancak burada üzerini çizerek söylemek gerekirse şiddet faaliyetlerinin ve örgütlerinin merkezi olmadığını söylemek doğru olacaktır ki, gerçekte zaten budur. Adıyaman aldığı huzur şehri unvanını hak ettiğini bir kez daha vakar, sükunet, birlik, beraberlik, kardeşlik ve aklı selim durusuyla ispatlamıştır. Adıyamanlı vatandaşlarımızın ülkemizde yaşanan bu sıkıntılı ve gergin süreçte Türk, Kürt, Alevi, Sünni ayırt etmek sizin birbirine kenetlenmiş milli birlik ve bütünlük şuuru ile hassasiyetlere her zamankinden daha da fazla önem vererek dik duruş sergilemektedir” ifadelerini kullandı.