Etiket: Başkenti

  • World Tourism Forum ’Russia Summit 2017’ 28 Ocak’ta Rusya’nın başkenti Moskova’da

    16-18 Şubat’da İstanbul’da gerçekleşecek olan Turizmin Davos’u World Tourism Forum öncesinde ’Russia Summit 2017’ turizmin liderlerini 28 Ocak’ta Rusya’da bir araya getirecek.

    Antalya’da Aralık ayında gerçekleştirilen Mediterrian Summit’in ardından World Tourism Forum’un bölgesel toplantıları “Feel Global, Be Local” mottosuyla Rusya ile devam ediyor. İstanbul’da gerçekleştirilecek zirvede yaklaşık 10 ülkeden, 25 konuşmacı, 350 katılımcı 10 farklı oturumda turizmin geleceğini masaya yatıracak. ’Russia Summit 2017’yi turizm profesyonellerinin yanı sıra turizmin önde gelen yatırımcıları ve siyasi otoriteler takip edecek. Zirvenin açılışını ise World Tourism Forum Başkanı Bulut Bağcı ve Anex Tour Yönetim Kurulu Başkanı Neşet Koçkar yapacak.

    Zirvede, Türkiye’de bankalar arasında turizm sektörüne en fazla kredi desteği veren bankalardan olan DenizBank’ın Genel Müdürü Hakan Ateş de bir sunum gerçekleştirecek. Ateş, ekonomideki son gelişmeler ışığında bölgedeki iki büyük güç olan Rusya ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkileri ve işbirliği potansiyelini değerlendirecek. İki ülke arasında ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi için yapılması gerekenler, bu kapsamda son dönemde gündeme gelen ve bankanın da öncülerden olduğu yerel para birimleri cinsinden ticaretin gelişmesi konusunda neler yapıldığını ve gelecekteki planları aktaracak.

    ’Russia Summit 2017’ de konuşma yapacak isimler şöyle:

    Zirvenin konuşmacıları arasında Sri Lanka Rusya Büyükelçisi H.E. Dr. Saman Weerasinghe, Katalan Turizm Ofisi Sorumlusu Christina Ionitskaya, Travelata.ru CEO’su Alex Zaretsky, ROOMLR Kurucusu Bas Lemmens, lastminute.com Kurucu Ortağı Marco Corradino, Localway.ru CEO’su Ira Erokhina, S.E.A. Company Yönetici Ortağı Andrey Shemyakin, Accor Hotels Rusya – Gürcistan – BDT Operasyon Direktörü Alexis Delaroff, Inventum MICE Yönetici Ortağı Bünyat Özpak, Continent Express Preliminary CEO’su Stanislav Kostyashkin, River Rock Otelleri Ortağı Avşar Koç, IB Seyahat Acentası Genel Müdürü Elena Mannianova, The Luxury Network CEO’su Roman Timoshchuk, IBC Corporate Travel Genel Müdürü Anatoly Kuryumov, The Luxury Network CEO’su Roman Timoshchuk ve AC Nielsen Rusya Stratejik Ortaklık Lideri Svetlana Bobrova yer alıyor.

    Russia Summit 2017’de Zirve Başlıkları

    Russia Summit 2017’de ’Rus Pazarı’nın MICE Trendleri’ konusunun yanı sıra ’Bölgede Yer Alacak Yatırımcıların Kararlarını Etkileyen Faktörler’, ’Yolculuk Tarzınızı Değiştirecek Teknolojik Trendler’, destinasyon pazarlaması kapsamında ’Etkili Turizm Pazarlamasına Yönelik Araçlar’, ’Konaklamada Yeni Pazarlama Trendleri’, ’Yeni Lüks Seyahat Trendleri’ konuları masaya yatırılacak.

  • Mobilyanın başkenti İnegöl’de sünger karaborsa

    Bayer’in üretimi Aralık ayına kadar durdurması ve Alman devi Basf’ta çıkan yangın, süngerin ham maddesi olan TDI’nin piyasaya arzında sıkıntılar ortaya çıkardı. Ham madde üretiminin azalmasıyla sünger fiyatında yaşanan yüzde 70’e varan artış, İnegöl’deki mobilya üreticilerini

    zor durumda bıraktı.

    Dünyanın en büyük kimyasal tesisi olan Almanya’daki Basf tesislerinde çıkan yangın, özellikle koltuk imalatçılarını zor durumda bıraktı. Süngerin ham maddesinin üretildiği fabrikada çıkan yangının ardından mobilya sektöründe sünger sıkıntısı yaşanmaya başladı. Arz-talep dengesinin sağlanamaması nedeniyle sünger fiyatlarında yaşanan yüzde 70’e varan artış, İnegöllü mobilyacıların belini büktü. Türkiye mobilya sektörünü zora sokan bu durumun yılbaşına kadar süreceği tahmin edilirken, 8-13 Kasım tarihleri arasında İnegöl’de gerçekleştirilecek olan 36. Modef EXPO’ya katılacak olan mobilyacılar ürünlerinin fiyatını belirlemekte zorluk çekiyor. Üretim kapasitesini sünger bulamadıkları için düşüren İnegöllü koltuk üreticileri, yetkililerden destek bekliyor.

    Mobilya Sanayicileri ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, “Sünger sektöründe sıkıntılar var. Bu sıkıntı birazda gerekli ham maddenin temini ile ilgili. Sünger fabrikalarımız ham madde sorununu çözmek için gerekli çalışmayı yapıyorlar. Tabi bu durum da koltukta maliyetlerin yükselmesine sebep oluyor. Özellikle koltuk sektörü sıkıntılı süreç geçiriyor. Sünger fabrikaları ile görüşüyoruz” dedi.

    Yıl sonuna kadar sünger ham madde sorununun çözüleceğinin ifade edildiğini aktaran Güleç, “Tabi yaşanan bu sıkıntı, mobilya sezonuna girildiği, ekonomimizin düzelmeye başladığı bu aylarda fiyat artışı olması mobilyacılarımızı olumsuz etkiliyor. Temennimiz sünger fabrikalarının ham madde sorununu çözerek, gereken fiyat indirimini yapmalarını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği (İMOS) Başkanı Yavuz Uğurdağ ise, “Ham madde sıkıntısından kaynaklanan bir sorun var. 15-20 gündür bu problemi yaşıyoruz. Avrupa’daki ham madde fabrikasının yanması, birinin üretimi durdurmasından kaynaklanan süreç. Böyle olunca ham madde eksikliği ortaya çıktı. İnegöl’deki sünger fabrikaları ham madde bulmakta zorlanıyorlar. Fiyatlarda günlük değişen bir pozisyona geldi. Sünger fiyatlarında yüzde 40 oranında bir artış oldu. Bu artış üreticimizi etkiliyor. Ürünlerin fiyatına yansıtmak durumunda kalınıyor. Bu da satış noktasında zorluk çıkarıyor” dedi.

    Koltuk fiyatları arttı

    Sünger fiyatlarının artmasının koltuk satış fiyatlarına yansıdığını aktaran Uğurdağ, “Koltuk satışlarında yüzde 10 civarında bir artış söz konusu. En büyük sıkıntı ürünün bulunmamasında. İkincisi fiyatın ve vadenin sabit olmaması üzücü durum, fiyatın her gün değişken olması. Bu bilinmezlikler üreticimizi yoruyor. Maliyet hesabı yapamıyoruz. Sipariş alamıyoruz. Sürecin en kısa sürede normale döneceği kanaatindeyiz” diye konuştu.

    Uğurdağ, “Ham maddeciler ve üreticiler aynı gemideyiz. Birbirimizi gözetmek, kollamak zorundayız” şeklinde konuştu. Ham maddeden kaynaklanan sünger bulma zorluğunun İnegöl’deki fuara zarar vereceğinin altını çizen Uğurdağ, “Yaklaşan fuar öncesi böyle bir durumun ortaya çıkması derinden üzmüştür. Bu fiyatlar fuardaki ürünlerin satışını da olumsuz etkileyecektir” ifadelerini kullandı.

    İnegöl Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan da, “Almanya’daki sünger ham madde üretim tesislerinde çıkan yangından dolayı Türkiye’de de sünger fabrikalarında çıkan sıkıntı üretici firmalarımıza yansıdı. Maalesef son 20 günden beri süngere fiyat biçemiyorlar. Mobilyacılarımız, sünger tedarikinde sıkıntı yaşıyor. Şu an gelen siparişleri de ötelemek durumunda kalıyorlar. Önümüzde de yaklaşan 8-13 Kasım tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz mobilya fuarımız var. İnegöl olarak dünyaya mobilya satarken koltukta satıyoruz. Sünger bizim her mobilyamızda kullanılmaktadır. Bu sorunun bir an evvel çözülmesini, alternatif ham madde üreticilerinin bulunmasını istiyoruz. Çünkü Almanya’da şuan bir tane ham madde firması kaldı. Alternatifsiz olduğu için şuan bu sıkıntıları yaşıyoruz. Bir an önce sorunun çözülmesini istiyoruz. Bu sorun sadece İnegöl’ün değil, Türkiye genelindeki koltuk üreticilerinin de sorunudur” dedi.

    Sünger fiyatlarında zaman zaman yüzde yüze varan artışların yaşandığının altını çizen Ayhan, “Koltuk fiyatlarını da etkiliyor bu durum. Koltuk satış fiyatlarının yüzde 20’ler seviyesinde arttığını söyleyebiliriz. Firmalarımızın sünger stokları sona yaklaştı. Sünger sıkıntısı hat safhada” diye konuştu.

    Sünger fiyatlarındaki dalgalanmalar nedeniyle firmaların da İnegöl Kasım fuarında sergileyecekleri ürünlerin fiyatını belirlemekte zorluk çekeceğine işaret eden Ayhan, “Fuara ürünlerini getiren firmalar tanıtımlarını yapacaklar ama fiyatlarını sonradan belirlemek durumunda kalacaklar. Bu sorunun yılbaşına kadar düzelmesini bekliyoruz” dedi.

  • Ankara’nın çöpü, başkent’i aydınlatıyor

    Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin uyguladığı “Ankara Katı Atık Yönetimi Projesi” ile Başkent’in günlük 5 bin tona yakın çöpü, Mamak Çöplüğü ve Sincan Katı Atık Depolama Alanı’nda elektrik enerjisine dönüşerek kenti aydınlatıyor.

    Mamak Çöplüğü’nde biriken metan gazının bertarafı için kurulan santral ile Sincan Çadırtepe Katı Atık Depolama Alanı’na, günlük ortalama 800-1000 ton arası çöp taşınıyor. Burada çöpten üretilen metan gazından toplam 44.4 megawat/saat elektrik enerjisi üretiliyor. Bu elektrik de ulusal elektrik şebekesine satılarak, Başkent’in yaklaşık 1870 megawat /saat’lik toplam elektrik enerji tüketiminin yüzde 2.4’ünü sağlıyor.

    Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin başarıyla uyguladığı “Ankara Katı Atık Projesi”nin ardından“Endüstri Parkı”na dönüşen Mamak Çöplüğü ve Sincan Çadırtepe Katı Atık Depolama Alanı’nda, çöpü en ince ayrıntısına kadar değerlendiren, aynı zamanda atmosfer ve çevreyi koruyan projeler uygulanıyor. Çöpün miktarını, niteliğini ve diğer tüm koşulları dikkate alarak yeni ve özgün projeler geliştiren AR-GE Birimi, alternatif metotlar kullanarak, enerji üretimi, elde edilen ürünlerin miktarını ve kalitesini artırma konusunda özenle çalışıyor.

    Projenin küresel ölçekte çevreye en büyük katkısı ise atmosfere karışarak, sera gazı etkisiyle iklim değişikliğine neden olan gazlardan olan metan gazının, elektrik enerjisi üretiminde kullanılarak yok edilmesi oluyor.

    Çürütme tanklarında metan gazı ve gübre üretimi

    ARGE (Araştırma-Geliştirme) bölümünün yoğun çalışmalar sonucu geliştirdiği çürütme tanklarında, çöpten metan gazı ve gübre üretiliyor. Endüstri parkı kimliğine dönüşen Mamak Çöplüğü’nde inşa edilen 6 çürütme tankında, Sincan Çadırtepe’de ise 12 çürütme tankında organik çöpten metan gazı ve gübre üretiliyor.

    Yılların birikimi sonucu doğal olarak oluşan metan gazını, özel olarak geliştirdikleri çürütme tankında, Başkent’in günlük çöpünden 1-2 haftada elde edildiğine dikkat çeken AR-GE yetkilileri, bu yöntemle organik çöpün imha edilirken, enerji hammaddesi ve gübre olarak da ekonomiye kazandırıldığını ifade ettiler. Doğal ortamda oluşan bir kısım metan gazının havaya sızarak atmosfere karıştığını da hatırlatan ARGE yetkilileri, çürütme tanklarında havayla teması kesilerek, oksijensiz ortamda elde edilen metan gazının havaya sızması önlenip, atmosferi kirletmesinin de engellendiğini söylediler.

    Metan gazı, depolama balonlarında toplanıyor

    Mamak Çöplüğü’nde yılların birikimi metan gazının Katı Atık Tesislerinde elektrik enerjisine dönüştürülerek tasfiye edilmesi sırasında ve kaynağında ayrıştırılan organik atıktan doğrudan elde edilen metan gazından artan miktar, tesiste inşa edilen 3 metan gazı depolama balonunda, Sincan Çadırtepe Katı Atık Depolama Alanı’nda ise 2 metan gazı depolama balonunda toplanıyor.

  • Deniz turizminin başkenti Muğla

    Dokuz deniz gümrük kapısı, iki uluslararası havalimanı ve bin 484 kilometre kıyı uzunluğu ile yıllık 4 milyon yerli ve 3 milyon yabancı turisti ağırlayan Muğla’nın deniz turizminde Türkiye’nin en önemli kenti olduğu açıklandı.

    Muğla’nın her türlü deniz sporlarına uygun koyları ve plajları ile önemli bir destinasyon olduğunu belirten Kültür ve Turizm Müdürü Veli Çelik, “Muğla deniz turizmi açısından Türkiye’nin bir numaralı kentidir. Gerek bin 484 kilometre kıyı uzunluğu ile 130’un üzerinde temiz koyu olması, 6-7 bin tekneye ev sahipliği yapması, günübirlik gezi tekneleri ile 25-30 bin kişinin taşınması Muğla’nın önemli avantajları. Bunun yanında Muğla’nın çevre iller ile olan bağlantı yollarının düzenli olması, iki uluslararası havalimanımız var, 9 deniz gümrük kapımız ile bütün bunları üst üste koyduğumuzda deniz turizmi açısından deniz turizminin başkenti Muğla’dır. Vatandaşlarımızın Muğla’yı tercih etmelerine neden olan haklı nedenleri bu saydığımız kategoriler” dedi.

    “Yıl sonunda kötümser bir tablo ortaya çıkmaz”

    Turizm sektörünün son yaşanan gelişmeler ışığında beklenenin aksine kötümser tablonun ortaya çıkmayacağı kanaatinde olduğunu belirten Çelik, “Bu benim şahsi düşüncem. Bodrum, Marmaris ve Fethiye gibi ilçelerimizi dolaşıyoruz. Sektörün temsilcileri ile görüşüyoruz. Bodrum’da bir Rus vatandaşı ile yaptığım sohbette bana ‘Rusya’da sonbaharda seçimler var. Eğer Putin seçimi alacak ise Rus halkının tatil alışkanlığı taleplerini karşılamalı’ dedi. Şu anda devletler arası ilişkilerde bir yumuşama var. Bu da bizim için genel pazar içinde yüzde 10’luk bir pay demek. Bizim ana pazarımız Avrupa. 2016 yılı sonu itibari ile çok da karamsar değiliz. İyimser bir tablonun ortaya çıkacağını bekliyoruz. Bahsedilen gibi çok büyük düşüşler, çok büyük kayıplar olmayacağını kanaatindeyim. Şu anda bir belirsizlik var. Bu belirsizlikten kaynaklanan bir takım yorumlar oluyor. Bunun uluslararası boyutu var, siyasi boyutu var. Mesela Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler konusunda bizim bir müdahale şansımız yok. Bizim müdahale edebileceğimiz konu Muğla’ya tatil için gelen bu insanları hizmet kalitesinden ödün vermeyelim fakat fırsatçılık da yapmamalıyız. Gelen insanlar Muğla’dan iyi anılar ile ayrılmalı. Biz bunu yaptığımız zaman kısa vadede hizmetimizi yapmış oluruz. Orta vadede de deniz turizmini daha üst seviyelere çıkaracak şekilde planlamalıyız” diye konuştu.

  • Turizmin Başkenti Çeşme’de Esnafın Yol İsyanı

    Turizmin gözde tatil merkezlerinden İzmir’in Çeşme ilçesinde bir türlü bitirilemeyen yol çalışması esnafı isyan ettirdi. Biten yollarda kalan tozu toprağı da belediye temizlemeden gitti. Ellerine süpürge alan çarşı esnafı, kendi imkanlarıyla sokakları temizlemeye çalıştı.

    Çeşme’de aylardır devam eden yol çalışmaları çarşı esnafını zor duruma soktu. Esnaf, yolların yapılmaması, yapılan yollarda biriken molozların temizlenmemesi nedeniyle perişan oldu. Turizm sezonunda toz toprak içinde kalan esnaf isyan etti. Özellikle gıda ve giyim işi yapanlar ürünlerinin deforme olmasından yakındı. Gelen turistlerin yollardaki çalışmalar yüzünden çarşı pazara uğramadan geçtiğini belirten esnaf, çalışması biten yolların da toz toprak çakıl içinde bırakıldığını söyledi. Defalarca aradıkları belediyeden en azından yapımı biten yollardaki toz ve çakıl birikintilerinin temizlenmesini istediklerini belirten esnaf, olumlu bir karşılık bulamayınca son çare olarak ellerine süpürge alıp yolları kendileri temizlemeye çalıştı.

    “MAYIS AYINA GİRMEDEN BİTMESİ LAZIMDI”

    Çeşme esnafı olarak sorunlarının bitmediğini ifade eden 30 yıllık esnaf Nermin Ünal, “Yollarımız olmadı, mayıs ayına girmeden bitmesi lazımdı. Hiçbir şey bitmedi. Müşterimiz merkezden uzak otogarda iniyor ve buraya gelmekte zorluk çekiyor. Çünkü yollarımız da topraklar ve taşlar var, daha temizlenmemiş. Ama yolların bu zamana kalmaması lazımdı, çok şikayetçiyiz. Gelen müşteriler de öyle. Gelen müşterinin ilgisini çekmek için sokaklarımızın daha temiz olması lazım” dedi.

    “ALAÇATI’DA DENİZ YOK ÇEŞME’Yİ SOLLADI”

    Çeşme’nin gösterilen ilgisizlikten dolayı cazibesini kaybettiğini, Alaçatı’nın gözde olmaya başladığını savunan Ünal, şunları söyledi: “Mesela ben pansiyonumun önüne küçük masalar atmam lazım, araba girmeyecekse hiç girmemesi lazım. Gelen geçen de oturabilmeli, çiçekler koyup sokağımızı çok daha güzel yapabiliriz. Alaçatı gibi olması lazım bizim bu çeşmemizin. Çeşme’yi şimdi solladı Alaçatı. Niye? Deniz orada yok aslında. Ama işte bizim de çarşımız yok” diye konuştu.

    “BELEDİYENİN ARABASI KUM SÜPÜRMÜYORMUŞ”

    Yolların yapılmamasının esnaf olarak kendilerini zarara uğrattığını dile getiren Nermin Ünal, “Çok şikayetimiz var. O tozlar olduğu gibi kalkıyor, her yere giriyor, kimse memnun değil. ‘Biz mi süpüreceğiz bunu’ dedik. Belediyenin arabası kum süpürmüyormuş. O yüzden biz süpüreceğiz ve süpürdüm topladım. Poşet poşet bir de kendim attım. Belediye bile almıyor” ifadelerini kullandı.

    “ARA SOKAKLAR DAĞINIK DURUYOR”

    Esnaflardan Erdoğan Kurtulmuş da yaz sezonunda yollardaki çalışmalardan hem müşterinin hem de esnafın rahatsızlık duyduğuna dikkat çekerek, “İşlerimiz biraz durgun geçen yıla göre biraz sakin geçiyor. Ara sokaklara baktığımız zaman baya bir dağınık duruyor. Beklenen verim olmadı galiba. Herkes bu durumdan biraz sıkıntılı” dedi.

    “İŞLERİMİZ BAYA DURDU”

    Pansiyon işleten esnaf Şerife Kara da Çeşme’nin düzensizliğinden dolayı turistlerin Çeşme yerine başka yerleri tercih ettiğini savundu. İşlerinin durgunlaştığını belirten Kara, “Baya bir durgunluk var. Ama benim görüşüm şu yolların bitmemesi, biten yolların süpürülmemesi, bir işletmeci olarak yaptığımız temizliğin hiç gözükmemesi, toz duman içinde kalmamız bizleri baya bir endişelendiriyor” dedi.

    “BU MUDUR ÇEŞME DİYEREK ÇEKİP GİDİYORLAR”

    Bu yıl çevre illerden gelen otobüslerin merkeze uzak mesafede olan otogarda yolcuyu indirdiğine de işaret eden Kara, şöyle devam etti: “Otobüsler yolcuyu direk otogara bırakıyor. Oradan da buraya gelmeleri için bir taksi tutmaları gerekiyor. Valizi sürükleyerek geldi mi buraya baya bir zorlanıyor. Oradan geri dönüp gidenler oluyor. Artık insanlar Çeşme’ye geldiğinde denize giriyor, pansiyonda yemeğini yiyor ve çekip gidiyor. Hiçbir eğlence görmeden gidiyor. ‘Bu mudur çeşme’ deyip çekip gidiyorlar.”

    ESNAFA ZARAR VERİYOR

    26 yıldır esnaflık yapan Öner Duygulu ise sezon açılmasına rağmen yapılmayan yolların esnafa zarar verdiğini ve rahatsız olduklarını ifade etti.