Etiket: Başkanlığı

  • Ali Koç’un Fenerbahçe başkanlığı Kapadokya’da gökyüzünde kutlandı

    Fenerbahçe’de hafta sonunda yapılan kongre sonrasında 20 bin 736 oyun 16 bin 90’ını alarak Fenerbahçe başkanı olarak seçilen Ali Koç’un posteri ve Fenerbahçe bayrağını Kapadokya’da sıcak hava balonuna iki fanatik taraftar Ali Koç’un başkanlığını gökyüzünde kutladı.

    Fenerbahçe’de hafta sonunda yapılan kongre sonrasında Ali Koç’un Fenerbahçe başkanı olarak seçilmesi Kapadokya’da gökyüzünde kutlandı. Kapadokya’da fanatik Fenerbahçe taraftarı olan Balloon Turca sahibi Abdullah Uluer ve Fenerbahçe kongre üyesi Mustafa Altundal Fenerbahçe Kulübüne başkan seçilen Ali Koç’un sevincini balon sepetlerine Fenerbahçe bayrağı ve Ali Koç’un fotoğrafının bulunduğu posteri asarak Ali Koç’un Fenerbahçe başkanlığına seçilmesini gökyüzünde kutladı. Balloon Turka sahibi Abdullah Uluer yaptığı açıklamada, “ Ali koç başkanımıza Kapadokya’dan selam söylüyorum. Fenerbahçe’mizde uzun zamandır beklediğimiz değişim gerçekleşti. İnşallah bundan sonra seri bir şekilde şampiyonluklar ve Avrupa’da başarı bekliyoruz. Ali koç başkanımızı tüm takımla birlikte Kapadokya’ya bekliyoruz” dedi. Fenerbahçe kongre üyesi Mustafa Altundal’da açıklamasında, “ Bu sabah güneş İstanbul’dan önce Kapadokya’da doğdu. Dünyanın en önemli turizm merkezlerinden olan Kapadokya’da bu sabah sıcak hava balonları başkanımız Ali Koç’un posteri ile havalandı. Ali koç başkanımızı tebrik eder Türk futboluna katacağı değerlerden dolayı şimdiden teşekkür ederim” dedi.

  • Başkan Genç, “Halktan kopuk bir belediye başkanlığı düşünemem”

    Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Ramazan ayında da mahalle ziyaretlerine ara vermeden devam ediyor.

    Halk ile iç içe olmaya her zaman özen gösteren Başkan Genç, İskenderpaşa ile Kemerkaya mahallerini ziyaret ederek vatandaşların sorunlarını dinledi. Vatandaşların istek ve taleplerini tek tek dinleyen Başkan Genç, ayrıca belediyenin yapmış olduğu proje ve hizmetlerle ilgili, vatandaşlara düşüncelerini sordu.

    “Önemli olan hoş bir seda bırakabilmek”

    Her fırsatta makama çakılı kalan bir belediye başkanı olmayacağını dile getiren Başkan Genç, belediye başkanlığının sadece koltukta oturup birtakım kararlara imza atmakla olmayacağını söyledi. Vatandaşlar ile sohbet eden Başkan Genç, “Nasıl seçim çalışmalarını yürütürken her daim halkın içinde yer alıyorsun, projelerini, hizmetlerini anlatarak onlardan oy istiyorsun seçildikten sonra da aynı şekilde vatandaşlarla iç içe olmalısın. “Acaba vatandaş belediyeden memnun mu, neler eksik, ihtiyaçlar nelerdir?”, gibi sorulara cevap bulmanın en iyi yolu halkın arasına karışmaktır. Ben seçildiğim günden beri halkın içinde olmaya gayret ettim. Bu, bana huzur ve mutluluk veriyor. Halktan kopuk bir belediye başkanlığını asla düşünemem. Madem vatandaşlar teveccüh gösterip bizleri bu görevlere layık gördü, asla onlara sırtımızı dönemeyiz. Belediye başkanlığı da diğer makamlar, görevler gibi geçici bir görev. Bugün biz belediye başkanıyız, yarın başkaları bu koltuklara gelecek. Önemli olan bu görevi bıraktıktan sonra halk nezdinde hoş bir seda bırakabilmek. Her zaman hayırla, hizmet ve projelerle anılan bir belediye başkanı olabilmek. Ben bunun gayreti içindeyim. Allah şükür ki, bugüne kadar da bunu başardığımı düşünüyorum. Hiçbir zaman halk ile içe olursam, “acaba vatandaş bana ne tepki verir, acaba ne der” gibi düşüncelerim olmadı. Bugüne kadar yaptıklarıma, hizmetlerime güveniyorum. Halkın içine girdiğim zaman da buna birebir şahit oluyorum. Sağolsunlar, çok sıcak ilgi ve alaka gösteriyorlar. Gözlerinden o sevgiyi, o muhabbeti ve hissiyatı okuyabiliyorsunuz. Bizzat memnuniyetlerini dile getiriyorlar. Tabi ki, eksiğimiz, gediğimiz olacak. Ama önemli olan bunları ortadan kaldıracak gayreti, samimiyeti ortaya koyabilmek. Biz bunu başarıyoruz” dedi.

  • Erbaş: “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak din istismarı ile mücadele programı başlattık”

    İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak din istismarı ile mücadele programları başlatıldığını ifade etti.

    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin düzenlediği ‘Bilgiden Bilince’ konulu konferansa katıldı. İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin yoğun katılım gösterdiği konferansta, Erbaş öğrencilere hitap ederek nasihatlerde bulundu. Erbaş, dini ve bilimsel eğitim üzerinden örnekler verdiği konuşmasında kız öğrencilerin lisans eğitimi sonrası çalışma alanları ve din istismarıyla mücadele konuları başta olmak üzere merak edilen soruları yanıtladı.

    “İlahiyat Fakültesi ile Eğitim Fakültesinin okul öncesini bitirirseniz göreviniz hazır”

    Konferans kapsamında öğrencilere hitap eden Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Pedagojik formasyon noktasında özellikle Eğitim Fakültelerinin okul öncesi eğitim bölümlerini bitirirlerse,4-6 yaş sınıfı Kur’an kurslarımız var. Şu anda 140 bine yakın öğrencimiz oldu. Bir zamanlar 12 yaşını bitirmeyen delikanlı ya da kızımız yaz Kur’an kurslarına bile gidemezken, 14-15 yaşını bitirmeyen bir genç yatılı Kur’an kursuna gidemezken, şu anda 4-5 yaşında 140 bine yakın çocuğumuz var. Onlara öğretmenlik yapmak kolay değil. Daha çok kız öğrencilerimiz var. Bizim en fazla ihtiyacımız olan 4-6 yaş Kur’an kurslarında öğretmen olabilmek için eğer İlahiyat Fakültesi ile birlikte Eğitim Fakültesi’nin okul öncesi bölümünü de bitirirseniz göreviniz hazır. Ya da çocuk gelişimi bölümü, buna çok ihtiyacımız var” dedi.

    “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak din istismarı ile mücadele programı başlattık”

    Din istismarı ile ilgili mücadele programlarının başlatıldığını dile getiren Erbaş, “Ülkemizin her yerinde öğrendiklerinizi anlatacaksınız. Ashab-ı Suffe ruhuyla bunu yapmamız lazım. Ashab-ı Suffe’de yetişen insanlar nasıl ki koşturdularsa bizler de koşturmak zorundayız. Yoksa dini salih bilgiden öğrenmeden çeşitli yerlere yayılan ve insanlarımızın zihnini karıştıran insanlar bizim başımıza bela olurlar. Şu anda Diyanet İşleri Başkanlığı olarak din istismarı ile mücadele programları başlattık. İnsanımızı nerelere doğru sürüklemeye çalışan bir takım anlayışlar var. Bu anlayışlarla kim mücadele edecek? Biz mücadele edeceğiz” diye konuştu.

  • Maliye Bakanı Naci Ağbal: “Birçok alanda Özelleştirme İdari Başkanlığı olarak hazırlıklarımız var”

    Maliye Bakanı Naci Ağbal, Varlık Barışı uygulamalarını yaparken özel bir rakam hedeflemediklerini söyleyerek, “Yurtdışındaki varlıklarını Türkiye’ye getirmek isteyen kesimler için bu düzenlemeyi getirmiş olduk” dedi.

    Maliye Bakanı Naci Ağbal, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve Türkiye Bankalar Birliği’nce (TBB) ortaklaşa düzenlenen ‘Türk Bankacılık Sektöründe Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörün Finansmanı İle Mücadele Çalıştayı’ndaki konuşmasının ardında basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Varlık Barışı uygulamasının bir önceki yıllara kıyasla farkının ve hedeflerinin ne olduğu şeklindeki soru üzerine Bakan Naci Ağbal, Varlık Barışı uygulamalarını yaparken özel bir rakam hedeflemediklerini belirterek, “Geçen sene yurtdışından getirilen varlıklarla ilgili düzenleme yapmıştık ve süresi bitmişti. Ama özellikle önümüzdeki süreçte uluslararası bilgi paylaşım süreci başlıyor. Ülkeler artık birbirleri ile bilgi paylaşmaya başlayacak. Özellikle yurtdışında varlığı olup bir önceki Varlık Barışı’nda varlığını Türkiye’ye getiremeyenlerin beklentileri var. Dolayısıyla yurtdışındaki varlıklarını Türkiye’ye getirmek isteyen kesimler için bu düzenlemeyi getirmiş olduk” ifadelerini kullandı.

    “Kaynaklar atıl olarak kalmasın ekonomiye dahil olsun”

    Küçük ve orta ölçekli işletmelerin bilançolarını ve aktiflerini güçlendirme konusunda istekli olduklarını belirten Bakan Ağbal, “Ancak işletmecilerin tereddütleri de var. Bu Varlık Barış’ı ile bütün işletmelerimize diyoruz ki ‘Herhangi bir çekinceniz olmasın altınınızı, paranızı, gayrimenkulünüzü işletmenin aktifine dahil edin, biz hiçbir şekilde sizlerden vergi almayalım, böylelikle sizin bilançolarınız güçlensin. Bu kaynaklar atıl olarak kalmasın ekonomiye dahil olsun. Bankalara gittiğiniz zaman bilançonuz daha güçlü olduğu için kredilenebilme hale gelin diyoruz’. Dolayısıyla burada hem yararlanılanın kazandığı hem de Türk ekonomisinin kazandığı bir çözüm. Önümüzdeki birkaç ay içerisinde, ekonomide bir hareketlenme ve canlanma getireceğini söyleyebilirim” dedi.

    “Birçok alanda Özelleştirme İdari Başkanlığı olarak hazırlıklarımız var”

    Özelleştirme portföyüne alınabilecek varlıklar konusunda da çalışmalar yaptıklarını söyleyen Bakan Ağbal, şöyle konuştu: “Bununla ilgili açıklamayı Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun kararı çıktıktan sonra vermek daha doğru olur. Özelleştirme uygulamalarını biz serbest piyasalar ekonomisinin bir aracı olarak görüyoruz. Birçok alanda Özelleştirme İdari Başkanlığı olarak hazırlıklarımız var. Onları Özelleştirme Kurulunun gündemine getireceğiz, oradan kabul edilenleri sizlerle paylaşacağız. Bu uygulamayı yakın bir zamanda yapacağız”.

    “Ekonomimizin istikrarı her şeyin üzerinde gelir”

    Bir gazetecinin, Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısının ardından somut bir kararın alınıp alınmadığıyla ilgili sorduğu soruya ise Bakan Ağbal, “Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısının ardından mali disiplinin devamı, para politikasındaki duruşumuzun devam edeceği hususu özelikle vurgulandı. Orta ve uzun vadede büyüme odaklı ekonomi politikasına vurgu yapıldı. Dolayısıyla biz ekonomi politikalarına bütünsel yaklaşımla bakıyoruz. Tek bir araca veya çözüme odaklanmak doğru bir yaklaşım değil. Gerek para gerekse maliye politikası gerek ekonomi politikaları bütünsellik içerisinde enflasyonun aşağıya çekilmesi cari açığı kontrol altında tutulması orta ve uzun vadede Türkiye’nin büyümesinde bir çerçeve oluşturdu ve oluşturmaya devam edecek. Son derece önemli bir toplantıydı. Toplantının akabinde teknik ekipler, ilgili kurumlar çalışmalarını yürütüyor. Bu çalışmaların sonuçlarına bağlı olarak her türlü kararı alırız. Ekonomimizin istikrarı her şeyin üzerinde gelir. Türkiye ekonomisini 2010 sonrası yüzde 7 büyütmüşüz. Son 16 yılda Türkiye ekonomisi üç buçuk kat büyümüş. Tüm bunları yaparken uyguladığımız kararlı ekonomi politikaları ile buna aynen devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

  • Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı yayınları İzmir Kitap Fuarı’nda

    Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı yayınları, 23. İzmir TÜYAP Kitap Fuarı’nda İzmirli kitapseverlerle buluşuyor.

    Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı yayınları,14 Nisan-22 Nisan tarihleri arasında Uluslararası İzmir Fuar Alanı’ndaki 23. İzmir TÜYAP Kitap Fuarı’nda İzmirli kitapseverlerle buluşuyor. Fuara 470 yayınevi ve sivil toplum kuruluşu katılacak. Ayrıca 120’ye yakın kültür etkinliği de yapılacak. Fuar, her gün 11.00-20.00 saatleri arasında, son gün ise 11.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. Dokuz gün boyunca açık kalacak olan fuarda Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı yayınlarının tamamı yüzde 50 indirimli olarak satışa sunulacak.

    Kurum yazarlarından Dr. Ümral Deveci, ‘‘Dede Korkut Anlatılarında Doğa ve Kültür’’ kitabıyla 21 Nisan Cumartesi günü 11.00-16.00 saatleri arasında imza ve söyleşi için Kurum standında okurlarıyla buluşacak.