Etiket: Başkanından

  • Belediye başkanından termik santral tepkisi

    Zonguldak’ın Kilimli İlçesi’ne bağlı Çatalağzı Belde Belediye Başkanı Adnan Akgün, 7 bin nüfuslu beldede faaliyet gösteren 7 üniteden oluşan toplam 3 bin 90 megevat enerjili 3 termik santrale ilave yeni bir termik santral kurulmak istenmesine tepki gösterdi.

    Zonguldak’ın Kilimli İlçesine bağlı Çatalağzı beldesinde Deniz kenarındaki Ömerağzı sahilinde yapılması planlanan 160 megavat gücündeki termik santral ile kül barajı için yarın Çevre Bakanlığı’nda yapılacak Değerlendirme Toplantısı öncesinde Çatalağzı Belediye Başkanı Adnan Akgün, açıklamalarda bulundu. Termik santralin sadece Çatalağzı için değil tüm Zonguldak halkının sorunu olduğunu dile getiren Akgün, ‘Enerji üretimi için kendi sağlıklarından fedakarlık yapıyorlar ama bu saatten sonra santral istemiyoruz. Mevcut santrallerin de revize edilip çalışmasını istiyoruz. Bu bağlamda da belki de dünyada ve Türkiye’de tekiz. Hafta başında da bu olumsuz durum için Guiness Rekorlar Kitabı’na da başvuracağız. Bu olumsuz durumu bu insanlara layık gören yöneticileri vicdanlarıyla baş başa bırakıyoruz. Enerji üretimi için kendi sağlıklarından fedakarlık yapıyorlar ama bu saatten sonra santral istemiyoruz. Artık yeter diyoruz” dedi.

    “Bu saatten sonra da Termik Santral kurulmasını istemiyoruz”

    Çatalağzı halkının bu termik santrallere zorunlu bırakıldığını, halkın kanser hastalığıyla karşı karşıya bırakıldığını dile getiren Başkan Akgün, “Şuan Çatalağzı’nda bulunan Termik Santralleri hepimiz görüyoruz. 7 bin nüfuslu beldede 700 metrede 7 tane termik santral şu an kurulmuş aktif olarak çalışmaktadır. Termik santraller üretim yaparken günde 30 bin ton kömür yanmakta ve bu 30 bin ton kömür yakılınca 10 bin ton kül ortaya çıkmaktadır. Bu santralleri soğutmak için denizden saatte 320 bin metre küp su çekilmekte ve bu soğutma çalışmaları sonucunda kullanılan su tekrar denize verilmektedir. Dışarıya salınan zehirli gaz ise 450 milyon metredir. Bu zehirli gazlar halkın kanser ve solunum hastalıklarına yakalanmasına sebebiyet veriyor. Çatalağzı halkı buna mecburen razı bırakılıyor. Yarın Çevre Bakanlığı’nda Ömerağzı’na yapılması planlanan termik santralin değerlendirme toplantısı var. Biz şunu söylüyoruz. Bu insanlar bu kadar fedakarlık yapıyor, sağlıklarından oluyorlar. Enerji üretimi için kendi sağlıklarından fedakarlık yapıyorlar ama bu saatten sonra santral istemiyoruz. Mevcut santrallerin de revize edilip çalışmasını istiyoruz. Bu bağlamda da belki de dünyada ve Türkiye’de tekiz. Hafta başında da bu olumsuz durum için Guiness Rekorlar Kitabı’na da başvuracağız. Bu olumsuz durumu bu insanlara layık gören yöneticileri vicdanlarıyla baş başa bırakıyoruz. Artık yeter diyoruz. Bu saatten sonra da Termik Santral kurulmasını istemiyoruz. Tüm halkımız da istemiyor. Yarın ki toplantıya da tüm Zonguldak’ta seçimle makamlara gelmiş insanların hepsini, halkı temsil eden hepsini yarın saat 10’da Çevre Bakanlığı’nın 4’üncü katında gerçekleşecek olan değerlendirme toplantısına davet ediyorum. Teşekkür ediyorum.’ şeklinde konuştu.

    “Sağlıklı yaşam hakkımızı elimizden aldılar”

    Ardından 1500 imza topladıklarını ve halkın Çatalağzı bölgesinde daha fazla termik santral istemediklerini dile getiren Çatalağzı Çevre Koruma Derneği Başkanı Aydemir Akbaş, ‘ Halkın oyuyla belli yerlere yönetim kadrolarına geçmiş olan Zonguldaklı yöneticiler bizi burada oturdu. Anayasal hakkımız olan sağlıklı yaşam çerçevesinde olan hakkımızı elimizden aldılar. Bizim burada istediğimiz herhangi bir santral projesine karşı protesto etmek, terörist eylem yapmak değil, biz sadece her canlıda bulunan yaşam içgüdüsünü savunarak yaşamak istiyoruz. Parasal güçleri olan kişilerin saldırılarına dur diyecek bir Zonguldak yöneticisiyle karşı karşıya gelmedik bu güne kadar. İmza kampanyasına gelince bu santral projelerinin önemli bir basamağı olan sosyolojik araştırma adı altında olan anketler yapılmak zorunda. Bu anketlerden ‘evet’ sonucu çıkmadığı sürece burada santral yapılamaz. Bunlar kendi aralarında bir şekilde anket yapılmış gibi gösteriyorlar bizde bunlara karşılık 1500 imzanın önüne geçerek artık bu bölgede santral istemediğimizi göstermiş olacağız. İnşallah yarın Çevre Bakanlığı’nda bize destek olmak isteyen yöneticilerimizin ilk olarak aramızda görmek istiyoruz’ şeklinde konuştu.

  • Hastaneye kaldırılan şahıs MHP İlçe Başkanı’ndan şikayetçi oldu

    Aydın’da dün gece Kemer Mahallesi’nde darp edilerek hastaneye kaldırılan Mehmet Özbayraktar, kendisini MHP Efeler İlçe Başkanı Tamer Şengezen ve beraberindeki 3 kişinin darp ettiğini ileri sürerek şikayetçi oldu. Polis tarafından el konulan olayla ilgili soruşturma başlatılırken MHP İlçe Başkanı Tamer Şengezen iddiaların asılsız olduğunu belirterek “İddia sahibi arkadaş 226 promil alkollü çıkmış. Bence ne dediğini bilmiyor. Kendisini o halde bulup hastaneye gönderen biziz” dedi.

    Edinilen bilgiye göre; Dün gece Efeler merkez Kemer Mahallesi Kemer Meydanı’nda çıkan bir olayda MHP İlçe Başkanlığı’na aday olacağını dillendiren Mehmet Özbayraktar, darp edildi. Üstü başı kan içinde hastaneye kaldırılan Özbayraktar polise verdiği ifadede “K.T. isimli şahsın arayıp MHP Efeler İlçe Başkanı Tamer Şengezen’in benimle görüşmek istediğini söyledi. Ben de İlçe Başkanı Tamer Şengezen’in bulunduğu Kemer Mahallesi Kemer Taksi durağı önüne gittim. Burada Tamer Şengezen, K.T., EG. ve S.G. isimli kişiler tarafından ‘adaylığını koymayacaksın’ diye darp edildim” şeklinde ifade vererek MHP İlçe Başkanı ve beraberindeki 3 kişiden şikayetçi oldu.

    İddiaların doğru olmadığını ileri süren MHP Efeler İlçe Başkanı Tamer Şengezen, kesinlikle kimseyi darp etmediklerini belirterek “Mehmet Özbayraktar ile bahse konu yerde karşılaştık. Başka birisi ile kavga etmiş. Dudağı patlamış. Özbayraktar’ı hastaneye bizzat ben gönderdim. Kendisi 226 promil alkollü çıkmış. Ne dediğini bilmiyor. Biz kesinlikle kimseyi darp etmedik. Bu konuyla ilgili de ifade vereceğiz. Merkez ilçe başkanı sokak ortasında kimseyi darp etmez. Bu işin altındaki sebepleri bilemiyorum. Kendisinin darp raporu da yok” dedi.

  • Denizli Sanayi Odası Başkanından adaylık açıklaması

    Denizli Sanayi Odası (DSO) Başkanı Müjdat Keçeci, 12 yıldır başkanlığını yürüttüğü odanın Ekim ayındaki seçimlerinde aday olmayacağını açıkladı.

    Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci ve yönetim kurulu üyeleri, Ekim ayında yapılacak seçimler için bir basın toplantısı düzenledi. Denizli Gazeteciler Cemiyeti İlyas Haytan Toplantı Salonunda yapılan toplantıya DSO Başkanı Müjdat Keçeci, yönetim kurulu üyeleri ve basın mensupları katıldı. 12 yıldır yürüttüğü görevi bırakacağını açıklayan Başkan Keçeci, bundan sonra gelecek başkana ve yönetime, proje ile çalışmalarda her türlü desteği vereceğini söyledi.

    Görevi bırakmaktaki amacının gençlerin önünün açılması ve kendisine biraz daha vakit ayırmak istediğini belirten Keçeci, yöneticilerin gelmesini bildiği gibi bulunduğu makamdan gitmesini de bilmesi gerektiğini dile getirdi.

    Sanayi anlamdan başlatılan sanayi projelerinde seçilecek yeni yönetime mutlak surette destek vereceğini aktaran Keçeci, “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin 4 yılda bir yapılan seçimleri ekim ayında 4 yılı doldurmuş olması nedeniyle yenilenecek bir seçim.. Diğer odalarda yapılacağı gibi Denizli Sanayi Odasında da bu seçim yapılacak. Ben Müjdat Keçeci olarak 12 sene önce Denizli Sanayi Odası yönetim kurulu üyesi olarak seçildim. 3 dönemdir yönetim kurulu başkanlığı yapıyorum. Hep birlikte yaşadık, yönettik. Yeni dönemde başkan adayı olmayacağım. Başkan olmayacağım. Hatırlarlar birlikte olduğumuz arkadaşlar, ‘Ben ilk seçildiğimde, ben bir dönemlik başkanlık yapacağım” demiştim. Ama bir takım projeler, bir takım beklentiler ile bu 3 dönem oldu. Bu karar neden verildi, içtenlik ile paylaşmak isterim. Bu kararın verilmesinde hiçbir kişinin, hiç bir tarafın, benim üzerimde tavsiyesi bile yok. Hatta sizlerin de iyi bildiği ve kabul edeceği, benim başkanlığımdan yana olan çok insanlar var, gruplar var. Ama ben bu kararı öncelikle her toplantımızda gençlere karşı, gençler için hem sanayi dalında, hem de Türkiye’nin yönetiminde, gençlere yol açmalıyız dedik. Ben 12 seneden bu ya başkanlığı yaparken artık bu saatten sonra bir genç arkadaşın, genç ekibin Denizli sanayisini yönetmesi ve bu görevleri yapmasına inandım” dedi.

  • Şok iddiaya CHP’li belediye başkanından yanıt

    Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, kendisini öldürmek için kiralık katil tutulduğu yönündeki iddialara, “Saldırgan şahsı tanımıyorum, kendisi vicdanlı biriymiş, tüyü bitmemiş yetim hakkını bu çetelere yedirmeyeceğim” dedi.

    Çetin, adam öldürme suçundan 25 yıl kesinleşmiş hapis cezasını çektiği cezaevinden firar ettikten sonra polis tarafından yakalanınca, “Seyhan Ş, Soner Çetin’i öldürmem için beni cezaevinden kaçırttı. Kendisi ölmeyi hak edecek bir insan değil. beyefendi bir adammış. Bütün suçlu Seyhan Ş.” diye iddia etmesi üzerine açıklama yaptı. Çetin, göreve geldiği günden beri tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmediğini belirterek, “Belediye binamıza 2 kez silahlı saldırı oldu. Saldırgan şahsı tanımıyorum, bizimle ilgili araştırma yapmış. Kendisi vicdanlı biriymiş. Emniyet, savcılık ve basın bana sahip çıksın. Bu olay ortaya çıkmasaydı, belki bugün benim ölüm haberini yazıyor olabilirdiniz. Kanımın son damlasına kadar bu mücadelemden vazgeçmeyeceğim, tüyü bitmemiş yetimin hakkını bu çetelere yedirmeyeceğim. Herkesi göreve davet ediyorum, bu kanlı çeteler hak ettiği cezayı alsın” diye konuştu.

  • ATO Başkanı’ndan israf uyarısı

    Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ATO üyeleri başta olmak üzere tüm vatandaşların ve İslam aleminin Kurban Bayramını kutlayarak, “Bayram vesile olsun israfın önüne geçelim” dedi.

    Baran, dünyada ve Türkiye’de ciddi boyutlara ulaşan gıda israfının tatil dönemlerinde artış gösterdiğine dikkati çekerek, “Kurban Bayramı tatilinde özellikle her şey dahil otellerde konaklayacak vatandaşlarımız gıda israfından kaçınsınlar” diye konuştu.

    Bayramların barış, kardeşlik, birlik ve beraberlik duygularının yaşandığı, küskünlüklerin, dargınlıkların unutulduğu, milli ve dini duyguların ön plana çıktığı günler olduğunu hatırlatan Baran, “Kurban Bayramının manevi ikliminin ön plana çıktığı şu günlerde Kur’an-ı Kerim’de yer alan ‘Yiyiniz içiniz fakat israf etmeyiniz, çünkü Allah israf edenleri sevmez’ ayetinin gereğini yerine getirelim” şeklinde konuştu.

    Baran, üretimin yanı sıra bilinçli tüketimle de ekonominin verimli hale gelebileceğini söyledi. Açık büfe yemek servisi yapılan her şey dahil otellerde ve lüks restoranlarda her gün tonlarca gıdanın çöpe gittiğini vurgulayan Baran, şunları kaydetti:

    “Dünyada her yıl 1,3 milyar ton gıda israf ediliyor. Türkiye’de de gıda israfı had safhaya ulaşmış durumda. Günde yaklaşık 5 milyon ekmeği çöpe atıyoruz. Bizim dinimizde israf haramdır. Türk toplumunda özellikle ekmek çok kutsal bin nimettir. Lütfen her türlü israftan kaçınalım.”

    “İsrafa karşı mücadele etmeliyiz”

    Güney Sudan, Somali, Yemen ve Nijerya gibi pek çok ülkede insanlar açlıkla savaşırken dünya genelinde üretilen gıdanın üçte birinin çöpe atıldığına dikkat çeken Baran, “Bir yanda açlıkla savaşan ve gıda kıtlığından dolayı hayatını kaybeden milyonlarca insan varken diğer yanda milyonlarca ton gıda çöpe gidiyor. İsraf edilen gıdanın sadece dörtte biri ile dünyada açlık çeken 795 milyon insanı doyurmak mümkün. Bu konuda hükümetler, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra toplumun tüm bireylerine sorumluluk düşüyor. İsrafa karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz” diye konuştu.

    “Geleceğimizi israf etmeyelim”

    Türkiye’de enerji tüketiminin hızla arttığını hatırlatan Baran, elektrik, doğalgaz ve su tüketiminde de israftan kaçınmak gerektiğini söyledi. Baran, “Dünyada doğal kaynaklar bilinçsizce ve hızla tüketiliyor. Geleceğimizi israf etmeyelim. Evlerimizde ve iş yerlerimizde alacağımız küçük önlemlerle elektrik, doğalgaz ve su tüketimini azaltabiliriz” dedi.

    Kağıt kullanımı konusunda da uyarılarda bulunan ATO Başkanı Baran, “Bir ton kağıt 17 ağaçtan elde ediliyor. Ülkemizde her gün tonlarca kağıdın israf edildiği düşünülürse her gün yüzlerce ağacımız yok oluyor” ifadelerini kullandı. Baran, kullanılmış kağıtların mutlaka geri dönüşüme gönderilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.