Etiket: Başkanından

  • MHP’li Belediye Başkanından, Partisinin Yönetimine Sitem

    İzmir’in Aliağa ilçesinin MHP’li Belediye Başkanı Serkan Acar, 1 Kasım seçimlerinde oyları düşen partisinin yöneticilerine ağır sitemlerde bulundu. Başkan Acar, “Milletimizin beklentilerini yazdım, çizdim, raporladım, günlerce dil döktüm ama maalesef davamızın yöneticileri, değil benim gibileri dinlemek, milletin ne dediğini anlama gibi bir dertleri yok” dedi.

    Akşam saatlerinde yazılı basın açıklaması yapan Başkan Serkan Acar, “Milliyetçilik, milleti sevmektir. Milliyetçilik, milletin değerlerine bağlılıktır. Milliyetçilik, zor anlarda bazen susmak bazen sesini çıkarmaktır. Milliyetçilik, milletin ne dediğini iyi anlamak ve sonuçları ne olursa olsun milletin isteklerini yapmaya çalışmaktır. Milliyetçilik,görev alınarak yapılmaz, içten yürekten yapılır” ifadelerini kullandı.

    “PARTİME ZARAR VERMEME ADINA SUSTUM”

    Açıklamanın devamında, partisinin yöneticilerine tepkisini dile getiren Başkan Acar, şöyle devam etti: “7 Haziran seçim sonuçlarından itibaren partime zarar vermemek adına bu açıklamamı büyük bir sabırla beklettim. Her gün anlamaya ve anlatmaya çalıştım. Milletimizin beklentilerini yazdım, çizdim, raporladım ve günlerce dil döktüm. Ama maalesef gördüm ki; uğruna binlerce şehit verdiğimiz davamızın yöneticileri, değil benim gibileri dinlemek, milletin ne dediğini anlama gibi bir dertleri yok. Hatta milletin sağduyusuna, yalvarırcasına göreve çağırışına kulak bile asmayıp bir de üstüne azarlıyorlar.”

    “MİLLETİMİZ YANLIŞ YAPMADI”

    Acar, basın açıklamasını, “Millet çok partili hayata geçtiğimiz günden beri hiçbir seçimde yanlış yapmadı. Her seçimde, kendini ifade edenlerin içinde, iyilerden en iyiyi, kötülerin içinden daha az kötüyü tercih etti. Bugünden kamuoyuna bildiririm ki, ne zaman milletin değerlerini artık anlamayacağım, ne zaman başarısız olacağım, ne zaman milletim bana ’artık bırak’ derse o gün davama, milletime ve vatanıma saygımdan dolayı bu siyaseti bırakacağım. Millete rağmen siyaset, milletsiz milliyetçilik olmaz” sözleri ile tamamladı.

  • CHP İl Başkanı’ndan Malatya Belediyesi’ne Tepki

    CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz, AK Parti’nin yarın Malatya’da yapılacak mitinginde Büyükşehir Belediyesi’nin kaynaklarının kullanılmamasını istedi.

    CHP İl Başkanı Enver Kiraz, Malatya’da İnönü Caddesi’nde Büyükşehir Belediyesi tarafından asıldığını iddia ettiği Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Malatya programı ile ilgili bilboard ve afişlere tepki gösterdi.

    AK Parti İl Başkanlığı yerine Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin mitingine milleti davet ettiğini belirten Kiraz, “Bu mitingi Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır mı yapıyor, yoksa AK Parti mi yapıyor. AK Parti’nin hiçbir afişi, hiçbir bilboardı olmamasına rağmen Belediye yüzlercesiyle Malatya sokakları donatmış. Bu çağrılar niye Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılıyor” dedi.

    Kiraz “Bu bilbordların bir tanesinin haftalık maliyeti 300 TL. Genel Başkanımız geldiğinde maliyeti çok yüksek diye bir tane dahi yaptıramadık. Maliyeti çok yüksek olan bu bilboardlar için belediye kaç lira harcadı merak ediyoruz” diye konuştu.

  • Seferihisar Belediye Başkanından Haciz Tepkisi

    Seferihisar Belediyesi’nin 477 parça taşınmazına, 2009 yılı öncesinden toplamda 31 milyon TL’yi bulan SGK ve vergi borcu nedeniyle haciz kondu. Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bir sorunla, haksız cezalar zinciriyle karşı karşıyayız. Seferihisar Belediyesi hizmet üretemez duruma getirilmek istenmektedir” dedi.

    Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, belediyenin 477 parça taşınmazına SGK ve vergi borçları nedeniyle konan hacizlerle ilgili bir basın toplantısı yaptı. Soyer, borçların 2009 yılı öncesine dayandığı ve 31 milyon TL’yi bulduğunu ifade ederek, belediyenin bu hacizlerle hizmet üretemez duruma getirilmek istendiğini öne sürdü. Soyer, “Seferihisar Belediyesinin hem SGK’ya hem Mal Müdürlüğüne borcu bulunmaktadır. Borcun toplamı, 17 milyonu SGK ya, 14 milyonu Mal Müdürlüğü’ne olmak üzere 31 milyondur. Bu borcun 21 milyonluk kısmı 2009 yılında Başkan seçildiğimde vardı. 10 milyon liralık kısmı 2009’dan sonra ilave oldu. Bu borç, on yıllardır süregelen ve artık sürdürülemez hale gelen yapının bir devamıdır. Ve bu yapı sadece CHP’li belediyeleri değil, iktidar partisi belediyelerini de içine alan ve büyük borçların altına sokan bir yapıdır. Ankara gibi daha nice belediyenin milyarlarca liralık borçlarını bilmeyen yok. Biz hiçbir zaman bu borçları ödemeyeceğimizi söylemedik, geriye yönelik bir enkaz edebiyatı da yapmadık. Ancak bugün, ellerimize kelepçe, ayaklarımıza pranga vurmak anlamına gelen, hak ve adaletten yoksun ve siyasi olduğu izlenimi veren gelişmeleri takdirlerinize sunmak istiyorum. Bu borç, belediye olarak har vurup harman savurduğumuz için doğmadı. Belediye hizmetlerini sürdürdüğümüz müddetçe, belediyenin gelirleri ile giderlerinin denk hale gelmemesi yasal bir eksiklik olarak da karşımıza çıkmadı. Aksi halde ya yanlış harcamalar ya da eksik tahsilatlar nedeniyle bir açık doğmuş olmalıydı ve o takdirde cezalandırılmayı hak etmiş olmalıydık ya da denk olmayan bütçe nedeniyle bize atfedilebilecek bir kusur olmadığından bu kadar ağır bir yaptırımla karşılaşmamalıydık. Yani suç yoksa ceza da olmamalıydı” şeklinde konuştu.

    “NEDEN BÖYLE BİR CEZA İSTENİYOR?”

    Olanlara tepki gösteren Tunç Soyer, “Aslında bütçeyi denkleştirmek elbette mümkün olabilirdi, gelirlerle borçlar ödenir, her ay yaklaşık bin kişiye yaptığımız sosyal yardımlar yapılmaz, 40 branşta öğrencilerimiz için verdiğimiz kurslar düzenlenmez, her gün 2 bin öğrenci evlerinden okullarına taşınmaz, Mandalina Paketleme Tesisi ve Üretici Birliği kurulmaz, Seferihisar’ı dünyanın gündemine oturtan tarım politikası hayat bulmaz, Türkiye’nin en bakımlı sokak hayvanları yuvası, Doğa Okulu ortaya çıkamaz, kısaca belediye hizmetlerimiz üretilemezdi. Biz önceliği çalışmaya ve hizmet üretmeye verdik. Peki Seferihisarlılar bu tercihten memnunken neden böyle bir ceza kesiliyor?” dedi.

    KURUM YÖNETİCİLERİNE ÇAĞRI

    Tunç Soyer, şöyle devam etti:

    “Hem SGK hem Vergi Dairesi, Seferihisar Belediyesinin toplam 477 parça gayrimenkulü üzerine haciz koydu. SGK Banka hesaplarımıza el koydu. Aslında sadece 1 gayrimenkul bu borcun tamamını karşılamaya yetiyordu. Bu kurumların yöneticileri, 62. maddeyi bilmiyor mu? Biliyor. Peki neden bu yüzlerce gayrimenkul üzerindeki hacizleri kaldırmıyor? SGK Bölge Müdürlüğü, İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı kamu hizmeti yapıyor da Seferihisar Belediyesi kamu hizmeti yapmıyor mu? Bu yapılan bizim elimizi kolumuzu bağlamak değilse nedir? Bizi çalışamaz duruma getirecek kadar köşeye sıkıştırmanın gerekçesi ne olabilir? Bu irrasyonel kurumsal irade, yürütmeye olan inancımızı ortadan kaldırmıştır. Bir hukuk devletinde elbette yargı sığınacağımız son limandır ve buna olan inancımız tamdır. Ancak, yargı ne yazık ki bildiğiniz gibi yavaş işliyor, o kadar yavaş ki, hakkımızı almamız için geçecek süre hakkımızın ortadan kalkmasına sebep olacak kadar uzun.”

    “BORCA YETECEK KADAR GAYRİMENKULÜMÜZÜ TEMİNAT GÖSTERELİM”

    SGK ve vergi dairesine olan borçlarını ödemek istediklerini anlatan Soyer, şu açıklamalarda bulundu:

    “Talebimiz çok net, borca yetecek kadar gayrimenkulümüzü teminat gösterelim, hatta borcu tamamen ortadan kaldıracak şekilde takas edelim, gerisini serbest bıraksınlar. İçinde bulunduğumuz durum, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden sonra sıranın bize geldiği izlenimi veriyor. Eğer burası demokratik bir ülke ise, bir belediyeyi, üstelik benzer ölçekteki kentler için model olmuş bir belediyeyi kurban etmek, sadece Seferihisar’ı değil, umutları ve geleceğe olan inanç ve güveni de yok edecek sonuçlar doğuracaktır. Hesabını veremeyeceğimiz hiçbir şey yapmadık. Dün olduğu gibi, bugün de yarın da açık yalın ve şeffafız. Seferihisar’ı hakkettiği yere taşımaktan başka bir derdimiz, bir hedefimiz yok. Türkiye’de hiçbir başarının cezasız kalmadığını bilirdik ama bu kadar orantısız olmasını beklemezdik.”