Etiket: Başkanından

  • Belediye başkanından Alman vekile “Sığınmacı” sorusu

    Almanya’nın Castrop-Rauxel kentinin kardeş şehir ilan edilmesinden sonra Zonguldak’a ziyaretlerde bulunan heyet, Zonguldak Belediyesi’ni ziyaret etti. Ziyarette Suriyeli sığınmacılar gündeme geldi. AB’nın sığınmacılara kapılarını kapatmasıyla ilgili soru üzerine ise SPD Milletvekili Frank Schwabe, “Utanç verici buluyorum” dedi.

    2013 yılından bu yana Almanya’nın Castrop-Rauxel kenti ile Zonguldak’ın kardeş şehir ilan edilmesiyle Alman heyet Zonguldak’a ziyaret düzenledi. Türkiye temaslarına Ankara ile devam edecek olan heyette ise Almanya Parlamentosu SPD Milletvekili Frank Schwabe de yer alıyor.

    İnsani yardım ve insan hakları konusunda Ankara temaslarında siyasi partiler ile görüşeceğini ifade eden Schwabe, Zonguldak ziyaretinin önemine dikkat çekti. Ziyaretten memnuniyetini dile getiren Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ise, “Özellikle ülkemiz adına bu birlikteliği sağlama adına Milletvekili Frank beye teşekkür ediyorum. Amacımız kardeş şehir düşüncemizdeki ana gerekçe ülkeler arasındaki bağın hem ekonomik hem kültürel hem de ticari anlamda adımları iyi bir şekilde atıp gerisini geliştirebilmektir” diye konuştu.

    “Biz 3 milyon kişiyi barındırırken, AB ülkeleri neden seçici oluyor”

    Ziyaretteki görüşmede Suriye’deki yaşanan olaylar ve sığınmacılar konusu gündeme geldi. Türkiye’nin 3 milyona yakın Suriye vatandaşını barındırdığını ifade eden Akdemir, Türkiye’nin insan hayatına saygılı olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi:

    “Biz Türkiye olarak sığınmacılara açtığımız kapılar kadar kendi ülkeleri niye bu kadar sıcak bakmıyor? Veya Avrupa ülkeleri niye bu kadar sıcak bakmıyor? Biz 3 milyon kişiyi barındırırken kendileri niye böyle seçici, farklı oluyorlar? 100-150 kişi veya yetişmiş elemanları seçiyorlar. Bizler ülke olarak insan hayatına saygılı olduğumuz için bunun çok daha fazlasını yaptığımızı dünyaya göstermiş olduk.”

    “Avrupa’nın sınırları kapatmasını utanç verici buluyorum”

    Kendisinin de insan haklarıyla yakından ilgilendiğini anlatan Frank Shawbe, Başkan Akdemir’in sorusuna şu yanıtı verdi:

    “Haklısınız başkanım. Bu Avrupa Birliği’nin nasıl zor durumda olduğunu, nasıl krizde olduğunun göstergesidir. Ben sosyal demokratlar için Almanya’da insan hakları için sorumluyum, aynı zamanda insan yardımıyla ilgili sorumluyum. Bu yüzden bu görevim çerçevesinde Kuzey Irak olsun, Yunanistan olsun, Türkiye olsun. Bu görevim çerçevesinde ziyaretlerde bulundum. Şunu biliyorum ki Suriye’deki yaşanan olaylar uluslararası vakanın sonucudur, bütün dünya açısından. Hakikaten bu sorunlara çözüm üretmekte zorlanıyoruz. Oradaki olayları da bölgedeki sıkıntıların sonuçlarını çok fazla gözlemledik. Çok geç farkına vardık ki oradaki yükün (Suriye) komşu ülkelere çok fazla yük verdiğini daha çok sıkıntıya uğrattığını çok geç farkına vardık. Tabii bu ülkenin komşu ülkeleri arasında ilk başta tabii Türkiye var. Uluslararası yardım burada çok geç kaldı. Avrupa’nın sınırlarını kapatmasını ben kendim adına utanç verici buluyorum. Benim Ankara’da da konularımdan birisi de sığınmacılar hakkındaki aile birleşimini nasıl gerçekleştirebiliriz? Bazı aile durumları var. Anne veya baba Almanya’da, çocuk ve gerisi Suriye’de sıcak bölgelerde can tehlikesi altında. Her ne kadar da bu sorunlar varken de Türkiye içindeki sorunları da gözardı etmemek gerekiyor. Onun için Türklerin buradaki almış olduğu yük sığınmacılar konusundaki yük takdire şayandır. Onun için bu sorunu hep beraber omuz omuza yüklememiz gerektiğini düşünüyorum. Ben tabii ki şunun da farkındayım. Türkiye yönünde Avrupa’ya karşı beklentiler var. Maddi yardımlar konusunda. Bu maddi yatırımlara nasıl ulaşıldığı konusunda. Ama ben şunu umut ediyorum ki karşılıklı anlayış bu konuda ilerledi.”

    Heyet, kentteki bazı kurumlara da ziyaret gerçekleştirdikten sonra Ankara’ya hareket edecek.

  • İHKİB Başkanı’ndan yaz saati uygulamasına ilişkin açıklama

    İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, yaz saati uygulamasının kalıcı hale getirilmesinin Türkiye’nin hem ticaretine hem de imajına zarar vereceğini söyledi.

    İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçilari Birliği (İHKİB)Başkanı Hikmet Tanrıverdi, yaz saati uygulamasının kalıcı hale getirilmesinin Türkiye’nin hem ticaretine hem de imajına zarar vereceğini belirtti. Hazır giyim ihracatının yüzde 75’e yakın bölümünün AB ülkelerine yapıldığını bildiren Tanrıverdi, “Yaz saati kalıcı hale getirilirse saat farkı İngiltere ile 3’e, Almanya, İspanya ve Fransa gibi ülkelerle 2’ye çıkacak.Mesai saatlerimizdeki uyumsuzluk makası daha da açılacak” dedi.

    Türkiye’yi Euro bölgesinden uzaklaştıracak her türlü adıma karşı olduklarını vurgulayan Tanrıverdi, “Hazır giyim sektörü için AB ülkeleri hayati önem taşıyor.  2015’te Almanya’ya 3,2, İngiltere’ye 2,2, İspanya’ya 1,7 milyar dolarlık hazır giyim ihracatımız var. AB ülkelerinin toplamını hesaba kattığımızda 13 milyar dolarlık bir rakam söz konusu. Mevcut uygulamada Almanya, İspanya ve Fransa gibi ülkelerle Türkiye arasında bir, İngiltere ile iki saat zaman farkı var. Yaz saati uygulamasının kalıcı hale getirilmesi halinde fark İngiltere ile üçe, Almanya, Fransa ve İspanya gibi ülkelerle ikiye çıkacak. Çalışma saatlerimizdeki uyumsuzluk makası daha da açılacak, öğleden önceki mesaiyi tamamen kaybedeceğiz. Araya yemek tatili girecek. Biz ancak saat 14.00’den sonra iş görüşmelerine geçebileceğiz. Örneğin İngiltere’den sabah uçağı ile günübirlik Türkiye’ye gelenler 3 saatlik zaman farkı nedeniyle doğru dürüst iş yapmaya fırsat bulamadan ülkelerine dönmek durumunda kalacaklar” şeklinde konuştu.

    “Türkiye elektronik ortamlarda ortadoğu ülkesi gibi görünecek”

    Tanrıverdi, yaz saati uygulamasının kalıcı hale getirilmesinin ticari sakıncalarının yanı sıra Türkiye’nin imajı açısından da olumsuz yansımaları olacağını vurguladı.  Halen GMT (Greenwich Mean Team) +2 diliminde bulunan Türkiye’nin yaz saati uygulamasının kalıcı hale getirilmesi halinde GMT+3 dilimine geçeceğini belirten Tanrıverdi,“ GMT+3 olduğunda Türkiye saat tanımında ve elektronik ortamlarda Ortadoğu ülkesi olarak görünecek.  Bir bakıma Avrupa ülkesi olmaktan çıkıp Arap ülkeleri kategorisine dâhil olacağız. Türkiye Avrupa dışı bir ülke olarak kabul edilecek. Bu görüntü, Avrupa Birliği’ne girmeyi hedefleyen ve bunun için yıllardır büyük emek harcayan Türkiye’nin yararına olmayacak. Ülke algısını düzeltmeye çalıştığımız bir dönemde alınan bu kararın beklenen faydayı sağlamayacağını düşünüyorum” dedi.

  • OTSO Meclis Başkanı’ndan hükümete öneri

    Ordu Ticaret ve Sanayi Odası(OTSO) Meclis Başkanı Ufuk Ünal, hükümetin 2016 vergi borcu yapılandırma kanununa onay vermesinin iş ve esnaf dünyasını olumlu etkileyeceğini belirterek, “Borçlarını düzenle ödeyen sanayi, iş ve esnaf çevreleri de sembolik bir indirim yaparak ödüllendirilmelidir” dedi.

    2016 vergi borcu yapılandırması ile hangi vergi borcu olursa olsun borçların ana kısmına taksitlendirme ve daha az tutarda ödeme imkanı tanındığını belirten Ufuk Ünal, yapılandırma kapsamında SGK, GSS ve vergi borcunun tamamının peşin ödemesi halinde ana paraya eklenen enflasyon farkının yarısının alınmayacağını, peşin ödemenin yanı sıra taksitler halinde ödeme imkanının da tanındığını belirtti.

    Son başvuru tarihi 31 Ekim 2016

    OTSO Meclis Başkanı Ufuk Ünal, “Vergi affı ve yapılandırma kararını destekliyoruz. Bu yapılandırma iş dünyasına olumlu etki edecektir. Hatta vergi ve SGK borçları sebebiyle iş hayatından çekilen iş adamları ve esnafların tekrar iş hayatına dönmesini sağlayacaktır. Bu durumda olan esnaf ve iş adamlarımız bu fırsatın acele istifade etsinler” diye konuştu.

    Ünal, kanun kapsamında borcunu peşin ya da taksitli ödemek isteyenlerin 31 Ekim 2016 tarihine kadar başvurabileceğini, borcunu peşin ya da taksitli ödemek isteyenlerin ise ilk ödemeyi 2 Ocak 2017 tarihine kadar yapabileceğini kaydetti.

    “Borcunu düzenli ödeyenler ödüllendirilmeli”

    Ünal, önemli bir konuya da parmak basarak, SGK ve vergi borçlarını düzenli ödeyenlerin de ödüllendirilmesi gerektiğini kaydetti. Ünal, ”Altını çizerek söylemek gerekirse, bu tür yapılandırma dönemlerinde SGK ve vergi borçlarını düzenli ödeyen sanayici, iş adamları ve esnafa en azından SGK ve vergi indirimi yapılan ödüllendirilmelidir. Sembolik bile olsa indirim yapılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

  • Güney Afrikalı belediye başkanından Türkiye’ye övgü:

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) konuğu olan Güney Afrika Cape Town Belediye Başkanı Patricia De Lille, Türkiye’nin tekstil ürünlerinde bir dünya markası olduğunu belirterek, “Tecrübenizden faydalanmak istiyoruz” dedi.

    BTSO, Cape Town Belediye Başkanı Patricia De Lille ve beraberindeki heyeti ağırladı. Güney Afrikalı misafirleri, oda hizmet binasında konuk eden BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Çekmişoğlu, Türkiye’nin üretim üssü Bursa’nın ülkenin ikinci büyük ihracat şehri olduğunu söyledi. Dünyanın dört bir yanına ürünlerini pazarlayan Bursa’nın 112 ülkeye ihracat yaptığının altını çizen Şükrü Çekmişoğlu, Güney Afrika ile Bursa arasındaki ticari işbirliklerinin daha da gelişmesi için iş gezilerinin artırılması gerektiğini vurguladı.

    Bursa’dan Güney Afrika Cumhuriyeti’ne ihracat yapan 136 firma bulunduğunu ifade eden Şükrü Çekmişoğlu, “Bursa iş dünyası olarak mutlaka yeni ortaklıklar ve ticari işbirlikleri için adımlarımızı hızlandırmalıyız. BTSO olarak Güney Afrika pazarına büyük önem veriyoruz. Geçtiğimiz mayıs ayında bebe ve çocuk konfeksiyonu sektörü temsilcilerimizi Ekonomi Bakanlığı’nın UR-GE ve Odamızın destekleriyle Mama Magic fuarına taşıdık. Bu fuarda üyelerimiz, önemli iş bağlantıları kurma imkanı yakaladı. Sizin ziyaretinizin de Bursa ile Güney Afrika arasındaki işbirliği köprüsünün güçlenmesine büyük katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi.

    Cape Town Belediye Başkanı Patricia De Lille, Cape Town’un Güney Afrika’nın nüfus bakımından en büyük ikinci şehri olduğunu söyledi. Şehir ekonomisinde ağırlıklı olarak turizm ve sağlık başta olmak üzere hizmet sektörünün hakim olduğunu kaydeden De Lille, Bursa’da çok uluslu yüzlerce şirket olduğunu ifade etti. Cape Town’da bilişim alanında önemli firmaların faaliyette olduğunu vurgulayan De Lille, Bursa’nın dünyada en çok görülmesi gereken şehirler arasında yer aldığını belirtti.

    “Dünyada bir markasınız”

    Patricia De Lille, Türkiye’nin sanayi ve üretim tecrübesinin çok güven verici olduğunu söyledi. Türkiye’nin özellikle tekstil sektöründeki kalitesiyle dünyada bir marka olduğunu vurgulayan De Lille, “Çin ürünleri ne kadar ucuz olursa olsun Türk markaları gibi kaliteli değil. Türk tekstil ürünlerinin niteliğine hayranım. Bu konuda sizin tecrübenizden faydalanmak istiyoruz” dedi.

    De Lille, Türk şirketlerinin Afrika pazarında açılması için Cape Town’un büyük fırsatlar taşıdığını belirterek, Bursalı firmaları ülkesine yatırıma davet etti.

  • Cape Town Belediye Başkanından İBB’ye taziye ziyareti

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı ziyaret eden Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki Cape Town kentinin Belediye Başkanı Patricia De Lille, Belediye Şeref Defteri ve Taziye Anı Defterini imzaladı.

    15 Temmuz gecesi Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından gerçekleştirilen darbe girişimi sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yurt içi ve yurt dışından önemli isimlerin ziyaretleri devam ediyor. Güney Afrika Cumhuriyetindeki Cape Town kentinin Belediye Başkanı Patricia De Lille, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a taziye ziyaretinde bulundu. Saraçhane’deki belediye binasına gelen Cape Town Belediye Başkanı Lille, Başkan Topbaş tarafından kapıda karşılandı. Başkan Topbaş ile belediye binasına giren Cape Town Belediye Başkanı ilk önce Belediye Şeref Defterini, daha sonra ise 15 Temmuz Taziye ve Anı Defterini imzalayarak, taziye dileklerini sundu.

    Programın sonunda ise Başkan Topbaş’ın makamında konuk ettiği, Cape Town Belediye Başkanı Lille, 15 Temmuz gecesi yaşanan olaydan dolayı üzüntülerini dile getirdiği öğrenildi.