Etiket: Başkanımız

  • Başterzi: ’Belediye başkanımız gönlünden geçeni söylemiş’

    Selçuk Belediye Başkanı Zeynel Bakıcı’nın dün yaptığı “2019 Yerel Seçimlerde AK Parti belediye başkan adayıyım” açıklamasını değerlendiren AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Osman Başterzi, “Belediye başkanımız sadece gönlünden geçeni söylemiş. Partimizin herhangi bir adaylık açıklaması olmadığı gibi, aday adaylığı açıklaması da yoktur” dedi.

    Konuyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Osman Başterzi, “Söz konusu açıklamayı ben de basından okudum. Belediye başkanımız gönlünden geçenleri söylemiş. Partimizde aday belirleme süreci devam ediyor. Aday belirleme kriterleri bellidir. Ayrıca adayların açıklanması takvimi de yine genel merkezimiz tarafından belirlenecektir. Kendisini ’AK Partili’ olarak nitelendiren ben dahil herkesin bu tür konularda gerekli hassasiyeti göstermesi en uygun olan tavır olacaktır. Bunları dikkate almadan yapılan açıklamalar yalnızca kişinin gönlünden geçen açıklamalar olarak değerlendirilmelidir. Ben de o değerlendirmeyi yaparak diyorum; sayın belediye başkanımız da gönlünden geçeni söylemiş” şeklinde konuştu.

  • KTO Meclis Başkanı Gülsoy’dan Başkanımız Büyüksimitci’ye Hayırlı Olsun Ziyareti

    Kayseri Ticaret Odası (KTO) Meclis Başkanı Ömer Gülsoy, Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanımı Mehmet Büyüksimitci’yi makamında ziyaret ederek, yeni dönem KAYSO başkanlığının hayırlı olması temennisinde bulundu.

    KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, “Kayseri Ticaret Odası Meclis Başkanımızın nazik ziyaretleri bizi son derece memnun etmiştir. Biz seçimlerimizi demokratik bir ortamda barış içerinde tamamladık. Ben bu vesile ile tüm sanayicilerimize bize gösterdikleri teveccühten dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.

    Ömer Gülsoy’un hafta sonu yapılacak Ticaret Odası Başkanlığı seçimlerinde aday olduğunu hatırlatan Başkan Büyüksimitci, “Ben öncelikle Ticaret Odası seçimlerinin şehrimize yakışır bir şekilde, sükûnet içerisinde geçmesini diliyorum. Sandıktan çıkan sonuca hepimiz rıza göstermek durumundayız. Bu makamlar gelip geçicidir. Önemli olan makamların hakkını verebilmek, sanayicilere, işadamlarına, şehrimize ve ülkemize hakkıyla hizmet edebilmektir. Ben Sayın Başkanımıza başarılar diliyorum. İnanıyorum ki seçildiği takdirde üyelerine en güzel şekilde hizmet edecek, Kayserimizi en iyi şekilde temsil edecektir” diye konuştu.

    Kayseri Ticaret Odası Başkan adayı Ömer Gülsoy ise, geçtiğimiz günlerde yapılan seçimlerde güven tazeleyen Başkan Büyüksimitci’ye hayırlı olsun dileklerini ileterek, “Makamlar kimseye ait değil. Ticaret Odası ticaret erbaplarınındır. Tüm üyelerimizindir. Kimseye de kalacak değil. Yapacağımız işler belli. Oda yönetimi şeffaf olacak. Kimseyi kırmadan ve ötekileştirmeden çalışacak kadrolarımız var. İnşallah Rabbim nasip ederse burası tüm Kayseri’nin ve ticaretle uğraşanların sorunlarının çözüldüğü bir yer olacak. Seçimleri tamamlayarak yeniden Başkan seçilen KAYSO Başkanı Mehmet Büyüksimitci’ye bir kez daha hayırlı olsun dileklerimizi iletiyor, başarılı bir çalışma dönemi diliyorum” diye konuştu.

  • MHP’li Demirel: “Genel başkanımız ’cumhurun ittifakı’ önerisinde bulundu, bazıları bunu farklı algıladı”

    MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsal Demirel, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde yüzde 50’den fazla oy alma mecburiyetine dikkat çekerek, “Türkiye’de bir ittifaklar sürecini açacaktır. Genel başkanımız ’Cumhurun ittifakı” önerisinde bulundu. Bazıları bunu farklı algıladı. Oysa yüzde 10 barajının en büyük mağduru bizdik” dedi.

    MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, partisinin Karabük’te düzenlenen 12. Olağan Kongresine katıldı. Karabük Belediyesi’ne ait konferans salonunda düzenlenen kongreye katılan Demirel, 2019 yılındaki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Demirel, “Bu, Türkiye’de bir ittifaklar sürecini açacaktır. Doğrudur ve genel başkanımız bir öneride bulundu, ’Cumhur ittifakını. Bazıları, bunu farklı algıladılar. Oysa biz, yüzde 10 barajının en büyük mağdurlarındandık. 1991 yılında Refah Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi’yle neden ittifak yaptığımızı herkes hatırlıyor herhalde. Yüzde 10 barajının getirdiği handikapları geçebilmek için ve Türkiye, yeniden ittifaklar sürecine girme mecburiyetinde. Cumhurbaşkanlığı üzerinde temsilde istikrarı sağlamak adına yüzde 50’den fazla oy alabilmek için böyle bir ittifak gereği var. İşte bu ittifak için bizim içinde olabileceğimiz bir ittifak olursa bunun adının ’cumhur ittifakı’ olmasını söylüyor genel başkanımız” ifadelerine yer verdi.

    Seçim barajına ilişkin değerlendirmede bulunan Demirel, “Genel başkanımız, bir şey söylüyor. Diyor ki ’Yüzde 10, evet yüksek; çünkü cumhurbaşkanı, yüzde 50 artı 1 alacağı için Cumhurbaşkanın üzerine bir oy istikrar sağlanacak. Öyleyse Meclis’te de temsilde adalet için bu yüzde 10 barajı düşürülebilir. Yüzde 10 olabilir, 7 olabilir, 5 olabilir’. Yani söylediği şu. Yüzde 5’in altında gibi bir teklifle gelen olursa ki bunu söyleyenlerde var. Asla MHP’nin kapısı, bu yüzde 5’in altına açık değildir; ama herkes bardağı diğer tarafını görüyor herhalde. Oysa yüzde 5’in altı, Türkiye için tekrar temsilde adaleti değil; çok dağınıklığı, bazı zümrelerin bazı özel durumları Meclis’e yansımasını getirir ve ayrılıkçılık olur, diye. Türkiye’nin birlik ve beraberliği için hem istikrarın hem temsilde adaletin sağlanması içindir bu önerimiz. ’Cumhur ittifakı’ eğer gerçekleşirse de söylediği şu sözü de hatırlatmak istiyorum genel başkanımızın. ’Her siyasi parti, kendi kurumsal kimliği de alt tarafta partisinin logosuyla belli olsun, taraftarlarının verdiği mühürlerle kimin oyu var kimin oyu yok görülsün, diye’. Sonra çıkıp, birileri der ya ’Yok sizinkiler geldi, bizimkiler gelmedi’. Kimin ne olduğu ortaya çıksın, diye. Yoksa Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu tür endişeleri yoktur; ama yüzde 5’in altındaki bir baraj, Türkiye’deki Meclis’te çok farklı yansımalar getireceğinden bu aşağıdaki rakamla ilgilidir vurguladığımız. Genel başkanımız, ’Biz, barajları yara yara geldik bu günlere’ diye söylüyor, doğrudur. Biz, çok zor savaşlardan geliyoruz. Bundan sonrası bize ancak tatbikat olur, diye düşünüyorum” diye konuştu.

  • Özalan: “Başkanımız takımı sahadan çekmemi istedi”

    Göztepe’nin 2-1 öne geçtiği anda hakemin maçı bitirmesini beklemeden oyuncularını soyunma odasına gönderen Eskişehirspor Teknik Direktörü Alpay Özalan, sahadan çekilme talimatını kulüp başkanı Halil Ünal’dan aldığını söyledi. Özalan, çıkış tünelinde polislerin oyuncuları copladığını da öne sürdü.

    TFF 1. Lig’in 8. hafta maçında Eskişehirspor’u konuk eden Göztepe, 90. dakikada skoru 2-1 yapan golü kaydetti. Bu sırada birkaç Göztepeli taraftar sahaya atlayınca Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal, teknik direktörü Alpay Özalan’a oyuncuları sahadan çekmesi için talimat verdi. Eskişehirli futbolcuların yaklaşık 30 dakika sonra tekrar sahaya çıkmasına rağmen, hakem Serkan Tokat soyunma odasından çıkmadı ve maçı tatil ettiğini bildirdi.

    Olaylı maçın tatil edilmesinin ardından, stadın sporcu çıkış kapısında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Eskişehirspor Teknik Direktörü Alpay Özalan, final havasında geçen bir maça kötü hakem atandığını savundu. “İki takımın oyuncularının emeğine yazık oldu” diyen Özalan, “Saha içerisinde iki takımın oyuncuları son derce güzel mücadele etti. Sonucun böyle olmaması gerekiyordu. Kaçırdığımız penaltı var, ondan sonra Göztepe oyuna kendi ağırlığını koydu. Verilmeyen penaltımız var. Son dakika kırmızı kart var, kırmızı kart dönüşü gol yedik zaten. Olaylar ondan sonra patlak verdi” şeklinde konuştu.

    “Güvenlik gerekçesiyle çekildik”

    Kendisinin takımı sahadan çekme gibi bir yetkisinin olmadığını da söyleyen Özalan, “Başkan aradı ‘Takımı çek’ dedi. Sahaya birkaç seyirci atladı. Güvenlik nedeniyle takımı çektik. Maç iptal olsun gibi bir düşüncemiz yok. Zaten hakem bizi sahaya davet ettikten sonra sahaya çıktık. Bu sefer hakem kendisi gelmedi” dedi.

    “Polis oyuncularımı copladı”

    Oyuncularını soyunma odasına gönderdiği sırada tünelde olaylar çıktığını kaydeden Alpay Özalan, “Anlam veremediğim şekilde polis arkadaşlar gerginliği sonlandırması gerekirken benim futbolcularıma copla vurdu. Bunlar kamerayla tespit edildi. Şu an başkanım ve futbolcularım savcılıkta suç duyurusunda bulunuyor. En garibi bu. Benim devletimin polisi, benim oyuncularıma nasıl vurur? Çok net görmedim ama 4-5 oyuncumuz başkanımızla suç duyurusunda bulunmak üzere gittiler” ifadelerini kullandı.

  • Erdoğan: “Meclis Başkanımız Kendi Kanaatlerini Ortaya Koymuştur”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Meclis Başkanımızın anayasa tartışmaları bağlamında kendi kanaatlerini, kendi düşüncelerini ortaya koymuştur. Şahsımla ilgiliyse benim başbakanlığımın basından itibaren bu konudaki düşüncelerim bellidir” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinde Grabar-Kitaroviç ile bir araya geldi. Erdoğan ve Kitaroviç, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın laiklik açıklamasına dair soruya, “Meclis Başkanımızın Anayasa tartışmaları bağlamında kendi kanaatlerini, kendi düşüncelerini ortaya koymuştur. Şahsımla ilgiliyse benim başbakanlığımın basından itibaren bu konudaki düşüncelerim bellidir. Mısır’da yaptığım konuşma bu konuda çok çok önemli. Kurucusu olduğum partimin de programında açık net yer almaktadır. Buradaki gerçek şudur, devlet tüm inanç gruplarına, inançlarını yaşama hususunda eşit mesafededir. Laiklik budur. Partimizi kurduğumuz zaman tüm dünyadaki laik sistemleri inceleyerek, Anglo-Sakson laiklik, Kara Avrupası laiklik anlayışı bütün bunları inceleyerek bizler partimizin bu konudaki anlayışını programımıza yerleştirdik. Cumhurbaşkanlığı adaylığımda da cumhurbaşkanlığımla ilgili beyannamenin içinde bunlar var. Bu konuda Türkiye’de bu müzakere bence ülkemizin gündemini çok farklı yerlere çekme gayretinden başka bir şey değildir” yanıtını verdi.

    “MÜLTECİ SORUNUNDA BİZLER ELİMİZDEN GELEN BÜTÜN GAYRETİ GÖSTERDİK”

    Erdoğan, mülteci sorunu ile ilgili soruya ise şu cevabı verdi:

    “Mülteci sorununa gelince bu konuyla ilgili Türkiye olarak bizler elimizden gelen bütün gayreti gösterdik, gösteriyoruz. Hatta Azerbaycan’da bugün söyledim. Bizler varil bombaları altında yaşam mücadelesi veren insanların Türkiye’ye sığınmaları karşısında onlara kapılarımızı kapatmadık, bundan sonra da kapatamayız. Batı’nın da bu konuda çok daha farklı anlayış içinde, olumlu anlayış içinde olmayı insani ve vicdani bir görev olarak telakki ediyorum. AB üyesi ülkelerle olan bu konudaki müzakerelerin süratle bir dayanışmayı, Türkiye’ye çok daha farklı desteğin verilmesinin gereğini açıkça ifade etmek istiyorum.”