Etiket: Başında

  • Iğdırlı Seçmen Sandık Başında

    1 Kasım milletvekili seçimi kapsamında Iğdırlı seçmen sandık başına gelerek oyunu kullanmaya başladı. Sabah saat 07:00 itibarıyla Iğdır’da oy kullanma işlemi başladı. Sandık başına gelerek kendilerini Türkiye Büyük Millet Meclisinde temsil edecek 2 milletvekilini seçmek için sandığa gelen Iğdırlı vatandaşlar seçimin tüm ülkeye hayırlı uğurlu olması temennisinde bulundu.

    Öte yandan, oy kullanmak için gelen vatandaşlara oyunu kullanacakları sandığı bulmalarında yardımcı olmak için mahalle muhtarları danışma masası kurdu. Iğdır Merkeze bağlı Topçular Mahallesi Muhtarı Hakan Gül, yaptığı açıklamada, “sandıkta en iyi şekilde ve şeffaf şekilde oy kullanılabilmesi için kurdukları sistemle vatandaşlara yardımcı olmaya çalıştıklarını söyledi.

  • Ordu’da Vatandaşlar Sandık Başında

    Ordu’da 1 Kasım seçimleri için oy verme işlemi saat 07.00’de başladı.

    Saat 16.00’ya kadar devam edecek oy verme işleminde 725 mahallede kurulacak bin 925 sandıkta 533 bin 466 seçmen oy kullanacak.

    7 Haziran seçimlerinde seçmen sayısı 530 bin 960 olmuştu. Ordu’nun seçmen sayısı bu seçimlerde 2 bin 501 kişi artmış oldu. 7 Haziran seçimlerinde yaklaşık 102 seçmen sandık başına gitmemişti.

  • Maden Kazasında Ölen İşçiler Mezarları Başında Anıldı

    Karaman’ın Ermenek ilçesinde, 18 maden işçisinin hayatını kaybettiği facianın yıldönümünde yüreklerdeki acı bir kez daha yaşandı.

    28 Ekim 2014 tarihinde, Karaman’ın Ermenek ilçesine bağlı Pamuklu köyü yakınlarındaki kömür madeninde su baskını sonucu 18 işçi mahsur kalarak hayatını kaybetti. Facianın yıldönümünde Karaman Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Merkezi ile Karaman Müftülüğü işbirliği içerisinde gerçekleştirdiği Gönüller Bir Olsun Acılar Son Bulsun projesi hayat buldu. Proje kapsamında Ermenek Aşağı Çağlar köyü Karamanoğlu Camisinde namaz sonrası gençlik liderleri ve 40 genç gönüllü tarafından gül suyu ve şerbet dağıtıldı. Karaman İmamı Azam Camisi İmamı Mehmet Şimşek tarafından 18 maden işçisinin ruhuna mevlit okutuldu. Mevlit sonrası Gençlik Merkezi Müdürü Şahabettin Gezen eşliğinde İmamı Azam Camisi İmamı Mehmet Şimşek, ilçe Vaizi Halil İbrahim Coşkun, gençlik liderleri, genç gönüllüler ve maden işçilerinin yakınları kabir ziyareti yaptı. Kazada ölen madenciler Mehmet Baha, Ömer Cansu, Recep Çiloğlu, Osman Çoksöyler, Hüseyin Çolak, Hüsnü Çolak, Tezcan Gökçe, İsa Gözbaşı, Hüseyin Gültekin, İsmail Gürses, Ali Haznedar, Kerim Haznedar, Uğur İlhan, Mehmet Özcan, Mehmet Tokat, Hasan Tuncer, Bahri Üzer ve Kamil Yaman’ın mezarları ziyaret edildi, mezarlarına gül dikildi.

    Maden işçisi yakını Hasan Çoksöyler, “Yaşanan elim kaza sonucunca kardeşim Osman Çoksöyler hakkın rahmetine kavuştu. Buraya gelip acılarımıza ortak olduğunuz için hepinize teşekkür ederim. Allah sizden razı olsun. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın” diye konuştu.

    Gerçekleştirilen ziyarette duygu dolu anlar yaşadıklarını belirten Gençlik Merkezi Müdürü Gezen, “Ülkemiz bir daha acı yaşamasın. Ermenek’te hayatını kaybeden işçilerimizin ailelerinin acısı bizim acımızdır. Şehit olan madencilerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine tekrar başsağlığı diliyorum” dedi.

  • Meme Kanseri, Kadın Sağlığı Sorunlarının En Başında Yer Alıyor

    Acıbadem Adana Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Demircan, memenin kadın olmanın sembolü olarak kabul edildiğini ve meme sağlığının kadın sağlığından ayrı düşünülemeyeceğini ifade ederek, meme sağlığı sorunlarının en başında her zaman meme kanserinin geldiğini belirtti.

    Meme kanseri kadınlarda yaşamsal kaygıya neden olan belki de en önemli hastalık. Bu durum aynı zamanda memeyi kaybetme endişesine neden olmakta. Ancak, günümüzde meme kanserinin tanı ve tedavisindeki yeni yaklaşımlar ve erken tanı bu kaygıları neredeyse ortadan kaldırıyor.

    Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Demircan, meme kanserinin kadının yaşamının yanında kadınlık kimliğini de tehdit ettiğine dikkat çekerek, Amerika’da her 8 kadından birinin, Türkiye’de ise yakın zamana kadar her 12 kadından birinin meme kanseri olma riski taşıdığını, ancak ülkemizde kadının iş ve sosyal yaşamın içerisine girmeye başlamasıyla beraber bu rakamın günümüzde gelişmiş ülkeler seviyesine geldiğini söyledi. Meme kanserinin kadın kanserleri içerisinde birinci sırada yer aldığını ve kadın ölümlerinin en önemli ikinci nedeni olduğunu anlatan Prof. Demircan, ülkemizde her yıl yaklaşık 30 bin yeni meme kanseri tanısı konulduğunu da belirtti.

    ERKEN TANI İLE YÜZDE 90’LARA VARAN İYİLEŞME SÖZ KONUSU

    Meme kanserinde erken tanının, meme kanseri sıklığının artmasına karşın ölümlerin azalmasını sağladığını anlatan Prof. Demircan, “Temel hedef, kadınları meme sağlığı konusunda eğitip, meme kanseri konusunda bilgilendirerek meme kanseri riski hakkında farkındalık yaratmaktır. Çünkü erken tanı alan meme kanserlerinde yüzde 90’lara varan oranda iyileşme sağlanabilmektedir. Erken evre hastalarda meme, koltukaltı koruyucu ameliyatlar yapılabilmekte ve bu şekilde yaşam kalitesi yükselmektedir” dedi.

    Memede ele gelen şişliğin meme kanserinin en önemli belirtisi olduğunu vurgulayan Prof. Demircan, “Meme başında kanlı akıntı, meme başında kaşıntılı bir lezyonun bulunması, meme cildinde veya meme başında çekinti meme kanserinin diğer belirtileridir. Koltuk altında şişlik, memede ödem, memede yaranın bulunması ise ileri hastalık bulgularıdır” şeklinde konuştu.

    “Kadınlarımızda yanlış olarak bilinen bir algı vardır. Risk faktörü olmadığında meme kanseri olmayacağını düşünürler. Ancak meme kanserli hastaların yüzde 80’inde risk faktörlerinin hiçbirisi yoktur” diyen Prof. Demircan, kadınların risk faktörlerini bilmeleri gerektiğini de söyledi.

    MEME KANSERİNDE ERKEN TANI YÖNTEMLERİ

    “Kendi kendini muayene, hekim muayenesi ve mamografi erken tanı konması açısından önemli yöntemlerdir” ifadesini kullanan Prof. Demircan, 20-40 yaş arasında her ay kendi kendini muayene, 3 yılda bir hekim muayenesi, 40 yaşından sonra ise her ay kendi kendini muayene, her yıl mamografi ve hekim muayenesinin erken tanı açısından gerekli olduğunu söyledi. Demircan, şöyle devam etti:

    “Bu anlatılanlar hiçbir meme yakınması bulunmayan kadınlar için geçerlidir. Yüksek oranda meme kanseri riski bulunan kadınlar ise meme hastalıkları konusunda deneyimli bir hekimle iletişim kurmalıdır. Bu yöntemlerin kullanımının toplumda yaygın hale getirilmesi meme kanserinde erken tanı sağlanmasın için etkili olmaktadır. Erken tanının sağlanmasındaki en büyük sorun meme hastalıkları konusunda uzmanlaşmış meme merkezlerinin eksikliğidir. Bu noktada ‘Acıbadem Adana Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi’ önemli bir görevi yerine getirmektedir. Bu merkezde multi disipliner bir yaklaşımla meme hastalıkları ile ilgili yakınması olan kadınların muayenesi ve herhangi bir şikayeti olmayan kadınların tarama programları gerçekleştirilmekte ve bu işlemler aynı mekanda, aynı gün içerisinde tamamlanarak hastaların çok kısa sürede tanı alması sağlanmaktadır.”

    Acıbadem Adana Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Demircan, “Kadınlarda sık görülen bir hastalığın farkında olmak ve önemini kavramak, kişinin hastalıkla hazır ve donanımlı olarak karşılaşmasını sağlar. Bunun sonucunda hastaya hastalıksız ve kaliteli bir yaşam sağlanarak, kadının toplum içerisindeki sosyal yaşamı ve kimliği de korunabilir” ifadelerini kullandı.

  • Şehit Korucu Mezarı Başında Anıldı

    Bitlis’te terör örgütü PKK mensupları tarafından geçen yıl telefon direğine bağlanarak şehit edilen geçici köy korucusu Nihat Çaprak mezarı başında anıldı.

    Bitlis Şehitliği’nde düzenlenen anma töreninde Yasin-i Şerif okunarak, İl Müftüsü Abdulkerim Akbaba tarafından dualar edildi. Törene katılarak gözyaşlarını tutmayan şehit Çaprak’ın yakınlarını, askerler teselli etti.

    Bitlis Valisi Ahmet Çınar, şehidin ailesine başsağlığı dileyerek, Çaprak’ın mezarı başında dua etti.

    Törene İl Jandarma ve Garnizon Komutanı Albay Mustafa Gezer, Vali Yardımcısı Kamil Güzel, Emniyet Müdürü Fatih Kaya, askeri erkan ve şehit Çapkak’ın yakınları katıldı.

    OLAYIN GEÇMİŞİ

    Bitlis’in Çeltikli köyünde geçici köy korucusu olarak görev yapan ve terör örgütü PKK mensuplarınca kaçırılarak kedisinden yaklaşık iki ay haber alınamayan Nihat Çaprak’ın cesedi, güvenlik güçlerince 26 Ekim 2014 tarihinde Hizan-Tatvan karayolunun 30. kilometresindeki Güzeldere mevkisinde telefon direğine bağlanmış şekilde bulunmuştu.