Etiket: Basına

  • Dursunbey’de kişi başına 25 metrekare yeşil alan düşüyor

    Dursunbey Belediyesi, 2014 yılından bu yana sürdürdüğü peyzaj çalışmaları kapsamında yeşil alan miktarını 700 bin metrekareden 920 bin metrekareye yükselterek ilçedeki kişi başına düşen yeşil alan miktarını 19 metrekareden 25 metrekareye yükseltti.

    Sosyal, kültürel ve fiziki çalışmaların yanı sıra doğa ve canlılara yönelik projeler ile de beğeni toplayan Dursunbey Belediyesi ilçe genelindeki yeşil alan oranını arttırmaya devam ediyor. Park Bahçeler Müdürlüğü’nün yaz-kış demeden yaptığı yeşillendirme çalışmaları ilçedeki yeşil alan varlığını artırdı. Yeşil alan arttırma çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Dursunbey Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan, “Göreve geldiğimizden bugüne kadar geçen 4,5 yıllık süre zarfında belediye olarak 2 bin adet ağaç, 5 bin adet fidan ve 20 bin adet çiçek dikimi yaptık. Belediyemiz bu süre zarfında 102 adet çocuk parkını sıfırdan yaparak hizmete açtı. Bunların yanında 90 bin metrekare alanı elden geçirip, onararak yeniden yeşil alan olarak düzenledik. Böylece gelecek nesillere daha yeşil bir Dursunbey’i miras olarak bırakacağız inşallah. Bu süreçte 700 bin metrekare olan yeşil alanımızı, 920 bin metrekareye yükselttik” dedi.

    Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan, kişi başına düşen yeşil alan miktarını her geçen gün arttırdıklarını hatırlattı. 2014 ve 2018 yılları arasında Belediye tarafından yapılan peyzaj çalışmaları sonrası ilçede kişi başına düşen yeşil alanın 25 metrekareye yükseldiğini aktararak, bu amaçla belediye ekiplerinin her mevsime uygun fidan ve bitkileri toprakla buluşturduğunu belirtti. Bahçavan, “Dursunbey’i daha yeşil bir görünüme kavuşturuyoruz. Tabiri caizse yeşil alan varlığımızı artırmak için boş bulduğumuz her alanı ağaçlandırıyoruz. Parkların yanı sıra yol kenarları, boş alanlar ve refüjler kent bitkileri ve fidanlarla donatıyoruz. Hatta yeni hedefimiz geniş kaldırımların kenarlarını da ağaçlar ile güzelleştirmek. Diğer yandan budama, bakım, sulama ve gübreleme gibi faaliyetlerimizi de rutin olarak sürdürüyoruz” diye konuştu.

    Başkan Bahçavan, “Kış mevsiminin kendini hissettirmeye başladığı günlerden geçiyoruz. Belediye olarak ilk günlerden itibaren ilçemizi yeşillendirme çalışmalarına çok büyük önem veriyoruz. Sadece belli bir mevsime mahsus değil, bütün yıl boyunca bu faaliyetlerimiz devam ediyor. Her mevsimin özelliğine uygun bitki ve fidan dikimi yaparak ilçemizi güzelleştiriyoruz. Mesela kış mevsiminde hangi bitkiler dikilebilirse onu, yaz ve ilkbahar mevsiminde bu mevsimlere uygun olarak fidan ve bitki dikimi yapıyoruz. Gerek Park Bahçeler Müdürlüğümüzün serasında yetiştirdiğimiz fidanlar ve bitkilerle gerek Orman İşletmelerimizden, gerekse satın aldıklarımızla peyzaj çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Bu süreçte 2 bin 250 kilogram çim tohumunu da toprakla buluşturduk. Bütün gayretlerimiz yeşille anılan ‘Yeşil Dursunbey’imizin gelecek nesillere yeşillikler içinde ulaşması. Bu doğrultuda da çalışmalarımızı aralıksız sürdürmeye devam ediyoruz” dedi.

  • Yabani hayvanlara ve soğuk kış şartlarına rağmen dağda tek başına 3 ay yaşadı

    Gümüşhane’nin merkeze bağlı Dibekli köyünde otlarken 3 ay önce kaybolan ve tüm aramalara rağmen bulunamayan 1 yaşındaki erkek dana pikniğe giden vatandaşlar tarafından aynı bölgede bulundu.

    Dibekli Köyü Soğuksuyu Yaylasında diğer hayvanlarla birlikte köy yaylasında otlarken 3 ay önce kaybolan ve tüm aramalara rağmen bulunamayan Kenan Doğan’a ait 1 yaşındaki erkek dana, aynı yaylaya piknik yapmaya giden köylüler tarafından bulundu.

    Zorlu doğa şartları ve yabani hayvan tehlikesine karşı hayatta kalmayı başaran erkek danayı Soğuksuyu Yaylası Kamışlık mevkiinde yürüyüş yaparken gördüklerini ve buna ilk başta inanamadıklarını belirten köy sakini Ogün Kaya, “Hayvanı ilk fark ettiğimizde yabani bir hayvan sandık. Ama dikkatlice baktığımız da bunun 3 ay önce kaybolan ve komşumuz Kenan Doğan’a ait olan dana olduğunu anladık. Çünkü onun hayvanının kaybolduğunu biliyorduk. Yanına yaklaştığımızda soğuk hava şartları dolayısıyla hayvanın tüylerinin aşırı uzadığını gördük. Biraz ürkekti ancak bizden kaçmadı bizde ona sahip çıkarak köye getirdik ve sahibine teslim ettik” dedi.

    3 aydır kayıp olan hayvanına kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Kenan Doğan ise “Hayvanımı kaybolduğu günden beri tüm aramalarıma rağmen hayvanımı bulamadım. Komşularıma ve yaylaya giden diğer köylülerimi de söyledim ama kimse hayvanımı görmedi. Bende her halde yabanı bir hayvan yakaladı veya bu yaşında doğa şartlarında başına bir şey geldi diye düşünüp umudumu kesmiştim. Ancak 3 ayın üzerine komşularım arayıp hayvanını bulduk deyince inanmadım benle şaka geçiyorlar sandım. Hayvanı köye getirdiklerinde baktım benim hayvanım. Çok sevindim. Daha 1 yaşında. Bu zor kış şartlarında tek başına yabani hayvanlara karşı hayatta kalması çok şaşırtıcı. Hayvanımı bularak bana getiren tüm köylülerime teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

  • (Özel) Eşi öldükten sonra bir başına kalan kalp hastası kadın yardım bekliyor

    Sultangazi’de eşi öldükten sonra çocuğu olmadığı için yalnız kalan yaşlı kadın, mahallelinin kirasını ödediği evde yardımseverlerin aldıkları erzaklar ile yaşamını sürdürüyor. İki defa kalp krizi geçiren ve çalışamayan kadın yardım bekliyor.

    İstanbul Sultangazi’de yaşayan Dilfiruz Çelikkıran (55), eşini kaybettikten sonra bir başına kaldı. Evliliğinden çocuk sahibi olamayan Dilfiruz Çelikkıran, eşinin ölümünden sonra Malkoçoğlu Mahallesinde yaşayan yeğeninin yanına yerleşti. Maddi durumu iyi olmayan yeğeninin evlenmesinin ardından taşınmak zorunda kalan Çelikkıran’a mahalleli yardım etti. Tek göz odalı bir ev bulan yaşlı kadın komşuların yardımıyla buraya taşındı. Evinde hiçbir eşyası, yiyeceği, yakacağı olmayan Çelikkıran’a yardımseverler halı, battaniye, soba, kömür bir miktar da erzak getirdi. Evinin bir aylık kirasını da ödeyen mahalleli, yardıma muhtaç kadına bir miktar para toplayarak verdi. Şimdilik bir süre yetecek yiyeceği, yakacağı ve kalacağı bir evi bulunan yalnız kadın yardım bekliyor.

    “İki sefer kalp krizi geçirdim 2 gün sonra eşim vefat etti”

    Eşini akciğer kanserinden kaybeden ve eşi vefat ettikten sonra yeğeninin yanına yerleşen Dilfiruz Çelikkıran, “Beni anjiyoya aldılar 2 sefer kalp krizi geçirdim. 2 gün sonra eşim vefat etti. Kurtaramadık. Benim çektiğimi kimseye çektirmesin Rabbim. Herkesin evladını, eşini bağışlasın. Kimseye acılarını vermesin. Ben geldim yeğenimin yanına. Yeğenimin yanında kaldım. Onun durumu da pek iyi değildi. Onun için ben buraya taşındım. Hiçbir şeyim yok. Sobayı, çekyatı, halıyı insanlar yardım etti bana. Hiçbir şeyim yoktu. Tüpümü bile dün gece komşular getirdi bana. Benim durumum iyi değil. Çevreden yardım bekliyorum. Onlar bana destek verdikçe ben de ayakta durmaya çalıştım” dedi.

    “Çocuğum olmadı, tek başıma kaldım”

    Hiç çocuk sahibi olamadığını için yalnız kalan ve evine yiyecek erzak bile alacak durumu olmadığını söyleyen Çelikkıran, “Çocuğum olmadı. Demek ki kısmet, nasip değilmiş. Tek başıma kaldım onun için. Erzaklarımı belediye getirdi bir koli. Onunla geçimimi yapıyorum. Bundan sonra insanlardan bekliyorum. Bütün insanlara duyuruyorum. Çok ihtiyacım var. İhtiyacım olup da çalışanım olmadığı için, bir gelirim olmadığı için ben çok mağdurum” diye konuştu.

    “Komşular yiyecek, yağ, şeker, çay getirdiler”

    Yaşadığı evin kirasını mahallelinin para toplayarak ödediğini söyleyen Dilfiruz Çelikkıran, “Daha önce insanlar topladılar onlar yardımcı oldu. Onlar ödediler. Komşular yiyecek getirdiler. Yağ getirdiler. Şeker, çay getirdiler. Para verdiler. Allah razı olsun” şeklinde konuştu.

    “Sığınma evleri, bakım evleri o tür yerlere alabilirsek daha güzel olacak”

    Yapılan yardımları mahallelinin bir sefer yaptığını ve devamlı olamayacağını söyleyen Malkoçoğlu Mahallesi Muhtarı Ali Erzen, şöyle konuştu: “Bu teyzemiz 8 ay oldu bizim mahallemize taşınalı. Yeğeninin yanında kalıyordu. Yeğeninin de maddi durumu zayıf olduğu için ayrılmak zorunda kaldı. Biz de vatandaşlar olarak bir yer temin ettik. Teyzenin hiçbir şeyi yoktu. Halısı, battaniyesi, çekyatı, sobası hiçbir malzemesi yoktu. Belediyemiz, mahallemizin halkından biz bunları temin ettik. Belli bir kirasını ödedik. Tabi ki yardıma devamlı ihtiyacı var. Biz halk olarak, vatandaş olarak geçici olarak yardım yapabiliyoruz. Devlet tarafından devamlı bir yardım yapılması gerekiyor. Devletin sığınma evleri, bakım evleri o tür yerlere alabilirsek daha güzel olacak. Vatandaşlar halı getirdi, kömür getirdi, battaniye getirdi. Birisi bir miktar para getirdi kirasını ödedik. Bunu geçici olarak yapabildik ancak. Devamlı yapma şansımız yok.”

  • O komisyondaki kadın evinin kapılarını basına açtı

    Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısına ilk kez katılan kadın işçi Gülden Görmez, evinin kapılarını basın mensuplarına açtı.

    Yeni asgari ücreti belirleyecek komisyonda ilk toplantısında yer alan asgari ücretli iki çocuk annesi Gülden Görmez, gün içerisinde yaptıklarını basın mensuplarına aktardı. Evinin mutfağında girip yemek yapan, odalarını temizleyen Görmez, yaşadığı sıkıntıları dile getirdi. Görmez, “Doğalgazı 15 gün önce yakmaya başladım. Bu 15 günlük bir fatura. 150 lira gelmiş. 850 lira kira ödedim. Bin lira yaptı. Şimdi kredi taksitim var. 650 lira. Onu ödeyeceğim. Bin 650 lira yapıyor. Ben yol ve yemek ücreti alıyorum, ama işyerinde yemek yiyorum. Çalışma saati içerisinde yemek yemek zorundayım. Para zaten oraya gidiyor. Yol parası da zaten yola gidiyor. Bin 603 liradan ayda elimde 3 lira kalıyor. Kredi ve kiraya gidiyor para. Bu faturaları kredi kartlarımdan ödüyorum. Diğer kartım müsaitse oradan çekip onun asgarisini, oradan çekip diğerinin asgarisini yatırarak böyle yürüyor. Bu krediyi de onun için çektim zaten. Çünkü kredi kartlarım doluydu, artık dönmüyordu. Kredi çekip en azından biraz rahatlayayım istedim. Kriz yönetimi gibi. İyi mi oldu? Hayır iyi olmadı. Şimdi 650 lira hem kredimi ödüyorum, hem de kredi kartımı kullanmaya devam etmek zorunda kalıyorum. Bunu da orada dile getirdim” dedi.

    İkinci toplantı da kendisini göz önünde bulundurmalarını isteyen Görmez, “Çünkü bir tek bu durumda olan ben değilim. Ben herkesin sesi olarak oradaydım. Birçok asgari ücretli de bu şekilde geçiniyor. Kredi kartı olmayan da var, kredi alamayan da var, sadece o parayla döndürmeye çalışan var. İnsanlar çocuklarını okutamıyor. Bırakın okul masraflarını, bu para yetmiyor bile. Servis tutmak zorunda kalıyorlar, okul için başka ihtiyaçlar oluyor. Yani olmuyor, gitmiyor artık” diye konuştu.

    Görmez şöyle devam etti:

    “Bugünkü yemeğimiz makarna? Daha ne anlatayım ki? Anlatacak bir şey yok. Aslında herkes farkında. Asgari ücretlinin ne kadar sıkıntı çektiğinin herkes bilincinde. Bu sefer farklı bir yerden bakarlarsa bizim sıkıntılarımızı daha iyi anlarlar diye düşündük. İnşallah bu sene güzel olacak diye umut ediyorum. O artık onların duyarlılığına, gerçekten bizi anlayıp anlamadıklarına bağlı. İnşallah 2 bin üstü ve enflasyon oranının maaşa yansımasını istiyoruz. Enflasyon rakamları çok yüksek şu an. Böyle olursa belki biraz iyi olur. Tabii bu yine eksik, ama en azından nefes alabiliriz. En azından çocuğa bugün makarna değil de canı istediği bir şey alabilirim belki. İki oğlum var. Büyük oğlum Balıkesir’de üniversite okuyor. Küçük oğlum da liseyi terk etti. Şimdi onu Milli Eğitim Bakanlığı onaylı bir proje var, oraya yazdırdık. Başarılı olursa hem dışarıdan liseyi bitirecek, hem de aşçılık diploması alacak” şeklinde konuştu.

  • Başına plastik bidon sıkışan köpeği belediye görevlileri kurtardı

    Adana’nın Tufanbeyli ilçesinde başına plastik bidon sıkışan köpeği belediye görevlileri kurtardı.

    Tufanbeyli Belediyesi’nde çalışan görevliler bir köpeğin başına plastik bidon sıkıştığını gördü. Çevredeki vatandaşların köpeğin bu halde iki gündür gezdiğini söylemesi üzerine köpeği yakalayan belediye görevlileri, bidonu çıkarmak için çalışma başlattı. Bir görevli köpeği yatırıp ayaklarından tutarken diğeri de plastiği kafasından çıkarmak için bıçakla kesmeye başladı. Bu sırada köpek acı içinde kıvrandı. Görevliler plastiği bıçakla çıkartamayınca bu kez yan keski getirerek onunla bidonu kesmeye başladı. Bir süre sonra başı bidondan kurtarılan köpek kayıplara karıştı.

    Belediye çalışanlarının arkadaşları ise bu anları sosyal medyada paylaşınca izlenme rekorları kardı.

    Tufanbeyli Belediye Başkanı Remzi Ergü çalışanları bu duyarlı davranışlarından dolayı ödüllendirdi.