Etiket: Başbakanlık

  • Davutoğlu’nun Başdanışmanı İzmir Başbakanlık Ofisinde

    Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ekonomiden sorumlu Başdanışmanı ve AK Parti İzmir Milletvekili İbrahim Turhan, İzmir Başbakanlık Ofisinde AK Parti İzmir teşkilatı ile toplantı yaptı. Turhan, yaptığı açıklamada, şunları söyledi: “Geçen 20 ayda bir yerel, iki genel bir cumhurbaşkanlığı seçimi yaşanmasına rağmen 2015 yılının ilk 10 aylık döneminde bütçemiz sadece 500 milyar 400 milyon açık verdi. Bu dünya mali disiplin tarihine geçecek bir rekordur bence.”

    Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Başdanışmanı ve AK Parti İzmir Milletvekili İbrahim Turhan, İzmir Başbakanlık Ofisinde AK Parti İzmir teşkilatı ile bir araya geldi. Toplantıya, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, Selçuk Belediye Başkanı Dr. Dahi Zeynel Bakıcı, Ödemiş Belediye Başkanı A. Mahmut Badem, Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer ve teşkilat mensupları katıldı.

    Turhan, Merkez Bankasının faiz kararlarına ilişkin soruya şöyle yanıt verdi: “Amerikan Merkez Bankasının aldığı karar ve ondan sonra oluşacak ortam bütün dünyayı ve Türkiye’yi etkiliyor. Önemli olan Amerikan Merkez Bankası kararının mahiyeti. Faiz artırımı yaptı ama beklenin aksine önümüzdeki döneme ilişkin belirsizliklerle, biraz ‘bekle gör’ şeklinde tavır izleyeceğini söyledi. Küresel ekonomide ciddi sorunlar kendini hissettiriyor. Türkiye iktisadi faaliyet, henüz potansiyel büyüme hızına ulaşabilmiş değil. Türkiye’nin rahatlıkla hiçbir enflasyonist baskı oluşturmadan yüzde 5 kadar ekonomisini büyütme imkanı olduğu hepimizin malumu. Geçen 20 ayda bir yerel, iki genel bir cumhurbaşkanlığı seçimi yaşanmasına rağmen 2015 yılının ilk 10 aylık döneminde bütçemiz sadece 500 milyar 400 milyon açık verdi. Bu dünya mali disiplin tarihine geçecek bir rekordur bence. Böyle bir ortam içerisinde Merkez Bankamız bu verileri değerlendirerek en doğru kararı vermiştir.”

    “PERİYODİK OLARAK GELECEĞİM”

    Başbakanlık Ofisinin İzmir’de açılmasının üzerinden 6 ay geçmesine karşın bu süre içerisinde iki genel seçim yaşanması ve temmuz ayından itibaren Türkiye’nin yakıcı sorunlarla karşı karşıya olması nedeniyle tam randımanlı çalışamadığını kaydeden Turhan, “Sayın Başbakanımızın bu konudaki kararlılığı bugün ete kemiğe büründü. Bundan sonra ben de periyodik olarak İzmir’e geleceğim ve Başbakanlık Ofisinde sivil toplum örgütü, siyasi parti, yerel yönetim, iş ve çalışma ile hayatı temsilcileri, toplumun çeşitli kesimlerini temsil eden kanaat önderleri, akademik personel, kültür sanat dünyamızın temsilcileri ile doğrudan temas kurarak hem İzmir’in sorunlarını ve ihtiyaçlarını doğrudan takip edeceğim, hem de yürütülmekte olan çok önemli projelerin aksamadan ve en geniş toplumsal farkındalıkla hayata geçirilmesi için gayret sarf edeceğim.”

    “YAPISAL REFORMLAR HAYATA GEÇİRİLECEK”

    Hükumetin yapısal reformları hayata geçirme konusundaki kararlılığını anlatan Turhan, şunları söyledi:

    “Bundan kimsenin kuşkusu olmaması gerekir. Seçimden önce seçmene taahhütlerimizin önemli kısmını hayata geçiriyoruz. Herhangi bir gecikme olmadan tamamını hayata geçireceğiz. Türkiye’yi gerçekten hepimizin arzu ettiği noktaya taşıyacak yapısal reformlar da hayata geçirilecek. Bu reformların ne denli önemli olduğunu krizle cebelleşen büyük ekonomilere bakarak görebiliriz. Zamanında bu reformları gerçekleştiremeyen ülkeler bugün ciddi sorunlarla boğuşuyor. Bu reformların hayata geçirilmesi sadece ekonomi açısından değil siyasi ve toplumsal açıdan da önem taşıyor.”

    “İZMİR İHMAL EDİLMEYECEK”

    Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yoğun gündemde acil konularla ilgilendiğini ifade eden Turhan, “Yoğun gündem içerisinde İzmir ihmal edilmeyecek. Çalışma ekibi oluşturacağız. İzmir, hükümetimizin öncelikleri arasında önemli bir yer tutuyor. Bu topluma verilmiş bir vaat ve yerine getirilmesi gerekiyor.” Turhan “Vatandaşlar Ankara’ya geleceğine Ankara vatandaşların ayağına gelsin onların emrine amade olsun diye böyle bir çalışma yaptık” diyerek Başbakanlık Ofisinde İzmir’in sorunlarına çözüm bulacaklarını dile getirdi.

    “SEÇİM ÖNCESİ SİYASİ ÇALIŞMA DEĞİL”

    Türkiye’de kişi başı düşen milli gelirin 25 bin dolar olma hedefini hatırlatarak üretim kapasitesinin sadece Doğru Marmara’da değil, farklı yörelere de dağılması gerektiğini dile getiren Turhan, ”Doğu Marmara’da İstanbul merkezli olarak başarılı olmuş bir ekosistem inşa etme projesini İzmir ve başka yörelerimizde tekrarlamak istiyoruz. Bu seçim öncesi siyasi bir çalışma değil Türkiye’nin bütününü ve Ege Bölgesini hedefleyen kalkınma projemizin başarıya ulaşmasını sağlayan adımdır” dedi.

    Turhan, açıklamasının ardından teşkilat mensupları ile basına kapalı bir toplantı yaptı.

  • Hasta İsmail’e Başbakanlık Sahip Çıktı

    Balıkesir’in Sındırgı ilçesindeki ‘Von recklinghousen’ hastası İsmail Karabulut’a Başbakanlık sahip çıktı. Başbakanlık Müşaviri Oğuzhan Aydın, İsmail’in tedavisi için adım attıklarını söyledi.

    Balıkesir’in Sındırgı ilçesine bağlı Eğridere Mahallesi’nde imam olarak görev yapan Eyüp Karabulut’un oğlu ‘Von recklinghousen’ hastası İsmail Karabulut yarın Bursa Uludağ Üniversitesi’ne kontrole gidiyor. İHA muhabiri Taşkın Sarıca’ya ulaşan Başbakanlık Müşaviri Oğuzhan Aydın, ailenin Bursa Uludağ Üniversitesi’ndeki kontroller sonrası yeniden sağlığına kavuşması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.

    Başbakanlığın sahip çıktığı Karabulut ailesi Bursa Uludağ Üniversitesi’ne gitmeden önce kendilerine destek veren herkese teşekkür ettiler. ‘Von recklinghousen’ hastalığının tedavisi için yeni bir dönemin başlamasından sonra konuşan Baba Karabulut, “Çocuğumun hastalığı nedeniyle Sayın Başbakanımız Bursa Uludağ Üniversitesi için 22 Aralık gününe randevu aldı. Nasip Kısmet olursa Bursa Uludağ üniversitesine çocuğumuzu götürmeye karar verdik. Başbakanımızın aracılığıyla gideceğiz. Çocuğumun tedavisi için doktor arayışı içindeyim. Çocuğumun en yakın zamanda sağlığa huzura kavuşmasını istiyorum. Tayinim Başbakanımızın vesilesiyle Sındırgı merkeze çıktı. 17 Aralık’ta tayinim çıktı ve göreve başladım. Çocuğumun tedavisinin yapılması için yeni bir dönemin başlamasına vesile olan başta Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’na, Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş’a, Sındırgı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Salih Durak’a ve bizden dualarını esirgemeyen tüm dostlara çok teşekkür ederim” dedi.

    Sosyal paylaşım sitelerinde ‘Von recklinghousen’ hastası oğlunun fotoğrafı kullanılarak yardım toplanmasına da açıklık getiren baba Karabulut, “Biz kimseden para talep etmiyoruz. Başbakanlığımız ve Sağlık Bakanlığımız el attığı için Devletimizin bu işin üstünden gelebileceğine inanıyorum. Destek veren bütün kardeşlerimize çok teşekkür ediyorum” dedi.

  • Başbakanlık Başdanışmanı Yetiş’ten Dünyaya ’Mülteci’ Çağrısı

    Başbakanlık Göç ve İnsani Yardımlardan Sorumlu Başmüşaviri Muhammed Murtaza Yetiş dünyaya seslenerek, “İnsanlık gereği, uluslararası hukuk gereği ilgili ülkelerin kapılarını açması, zulümden, ölümden kaçan herkesi sahiplenmesi ve kucaklaması gerekmektedir. Ümit ederiz ki bugün kendi sınırlarını korumakla meşgul olan ülkelerin yönetimleri biraz da insanları korumaya dönük adımlar atar” dedi.

    İzmir’deki Suriyelilere ilişkin sorunları ve çözüm önerilerini masaya yatırmak üzere kente gelen Başbakanlık Göç ve İnsani Yardımlardan Sorumlu Başmüşaviri Muhammed Murtaza Yetiş, İzmir Başbakanlık Ofisi’nde basın toplantısı düzenledi.

    Türkiye’nin 2011 yılından bu yana Suriyeli mültecilere Türkiye insanına yakışır şekilde misafirperverlik gösterdiklerini belirten Yetiş, bu süreçte iki önemli sorunun ortaya çıktığına işaret ederek, “Birincisi küresel terör, ikincisi ise küresel mülteci krizi. Her iki sorun da yakın bölge coğrafyasında önemli etkilere sebebiyet veriyor ve Türkiye için önemli riskler taşıyor. Hükümetimiz her iki probleme ilişkin de gerekli tedbirlerin ortaya konulmasında titizlikle hareket ediyor. Başbakanlıkta oluşturulan koordinasyon çerçevesinde Suriyeli misafirlerimizin eğitimden sağlığa, barınma sorunlarına mesleki eğitime kadar birçok alanda ihtiyaçların tespit edilmesi ve ihtiyaçların karşılanması kapsamında hükümetimizin organlarıyla gerekli çalışmaları sürdürüyoruz” dedi.

    “BUNDAN SONRA DA AYNI ANLAYIŞI SÜRDÜRECEĞİZ”

    İzmir’de kayıt altına alınmış 80 bini aşkın Suriyeli bulunduğunu ve bugüne kadar 2 milyon 400 bin mülteciyi misafir ettiklerini hatırlatan Yetiş, şöyle konuştu:

    “Bunların 300 bini kamplarımızda, geriye kalan 2 milyonu şehirlerimizde misafir ediyoruz. Bugüne kadar gerek ekonomik, gerek toplumsal anlamda, gerek güvenlik anlamında bu meselenin bütün boyutlarıyla ilgili önemli maliyetler ortaya çıkmasına karşın insanlarımızın da duyarlılığıyla önemli bir toplumsal soruna yol açmadan, toplumuyla, milletiyle hepimiz birlikte yürütmeye çalıştık. Ancak ilk gün ortaya koyduğumuz açık kapı politikası ve zulümden kaçan kim olursa olsun hangi mezhep hangi dinden olursa olsun gelen tüm insanların kucaklanması anlayışını bugüne kadar devam ettirdik ve bundan sonra da aynı anlayışı sürdüreceğiz.”

    “DUYARLILIĞIMIZA DÜNYA GIPTAYLA BAKIYOR”

    Türkiye’nin bütün dünya tarafından gıptayla izlendiğini kaydeden Yetiş, “Ülke olarak, hükümet olarak ortaya koyduğumuz duyarlılık bütün dünya tarafından gıptayla, örnekle, memnuniyetle karşılanıyor. Ümit ederiz ki bugün kendi sınırlarını korumakla meşgul olan ülkelerin yönetimleri biraz da insanları korumaya dönük adımlar atmayı sağlamış olur. Türkiye’nin ortaya koyduğu duyarlılık yakın bölge ülkeleriyle sınırlı kalmaması ve tüm dünya ülkelerinin kendilerini uluslararası ve insani temelde sorumluluğunu da yerine getirmiş oluruz” ifadelerini kaydetti.

    “İZMİR’DEN BÜTÜN DÜNYAYA SESLENİYORUZ”

    İzmir’in Avrupa’ya geçiş noktasında önemli bir kavşak olduğuna dikkat çeken Yetiş, mülteci sorununun sadece güvenlik tedbirleriyle aşılamayacağını vurguladı.

    Türkiye’nin bütün kolluk kuvvetleriyle üzerine düşen tedbirleri aldığını kaydeden Yetiş, “Bu mesele sadece Türkiye’nin yüklenmesiyle aşılacak bir durum olmadığı gibi, geçişlerin de sadece Türkiye’nin bu bölgede alacağı tedbirlerle önlenemeyeceği de aşikardır. Bunun için bizim dost ülkelerden temel beklentimiz, bir defa uluslararası hukukun yüklediği temel görevi yerine getirmeleri ve insanların ölümle pençeleşerek, denizlerde büyük bir risk alarak geçişi yerine düzenli yollarla geçişlerinin sağlanması ve kapıların açılmasıdır. İzmir’den, bu meselenin yakıcı biçimde yaşandığı yerden bütün dünyaya sesleniyoruz. İnsanlık gereği, uluslararası hukuk gereği ilgili ülkelerin kapılarını açması, zulümden, ölümden kaçan herkesi sahiplenmesi ve kucaklaması gerekmektedir. Meselenin sadece güvenlik boyutuna indirgenmesi son derece yanlış olacaktır” dedi.

    Yetiş, konuşmaların ardından İzmir’deki mülteci alanında faaliyet gösteren sivil topum kuruluşlarıyla Başbakanlık Ofisi Toplantı Salonu’nda bir araya geldi.

  • Başbakanlık Uzman Yardımcılarına Tecrübelerini Aktardı

    Başbakanlık Uzman Yardımcılarına, “Hazırlık Eğitimi” kapsamında tecrübelerini aktaran SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, “Sizler yarınlarda ülkemizin yönetiminde söz sahibi olacaksınız. Kritik kararlarda panik yapmayın. Panik yanlışa neden olur, bu da telafisi zor durumlara yol açabilir” dedi.

    Başbakanlık Merkezi Binası’nda tecrübe aktarımı toplantısı öncesinde Müsteşar Yardımcısı Ömer Açıkgöz’ü ziyaret eden Konukoğlu, daha sonra Açıkgöz ile birlikte salona geldi. Başbakanlık Müşaviri Duran Kıroğlu’nun, “Bugün burada Türkiye için değer üreten Sayın Abdulkadir Konukoğlu’nu dinleyip, tecrübelerinden yararlanacağız” diye Uzman Yardımcılarına tanıttığı Konukoğlu, iş yaşamına ve SANKO’ya ilişkin paylaşımda bulundu.

    Uzman Yardımcılarına, SANKO Holding tanıtım filmi ve kendisine ait özgeçmiş görselini izlediklerini belirten Konukoğlu, “5’er, 6’şar dakikalık sürede izlediğiniz başarı hikayesi, izlendiği kadar kolay yazılmadı. Bu başarının arkasında, her kademeye hak ederek gelinen yarım asrı aşan çalışma hayatım var. Her anı dolu geçen zorlu çalışma sonrasında bugünlere geldim” diye konuştu.

    “SAKİN VE SABIRLI OLUN”

    konukoğlu, görev esnasında sakin ve sabırlı olunması konusunda tavsiyelerde bulundu. Konukoğlu, “Gelecekte her biriniz önemli görevlerde bulunacaksınız. Sakin ve sabırlı olmalısınız. İş ortamında mutlaka çalışma arkadaşlarınıza, astlarınıza kızdığınız anlar olacaktır. Ama kızgınlığı kırgınlığa dönüştürmeyin ve aynı gün içerisinde kızgınlığınızı unutun. Aksi takdirde çalışacak kimseyi bulamazsınız. Yöneticisini sevmeyen işini sevmez. İşinizi severek yapın, işinizin takipçisi olun. Kritik kararlarda panik yapmayın. Panik yanlışa neden olur. Bu da telafisi zor durumlara yol açabilir. Panik ortamında verilen kararların doğruluk oranı azdır. Sosyal çevre başarınızda önemli etken olur. Başarımda Gaziantepspor Kulübü Başkanlığı görevimin payı var. Kazanırsan o duyguyu paylaşan onlarca insanı yanında görürsün. Kaybedersen kimseyi bulamazsın. Bu bana ders oldu” dedi. Babası Sani Konukoğlu’nun “İşin Hilesi Dürüstlüktür” sözüne değinen Konukoğlu, “Bu sözün yol haritanız olmasını isterim. İş yaşamında dürüst olduğunuz ölçüde başarılı olursunuz” ifadelerini kullandı.

    İŞİ BİLENİ BULUN

    Her göreve emeği ile geldiğini, zorlukların kendisini hiçbir şekilde yıldırmadığını kaydeden Konukoğlu, uzman yardımcılarına, “Her işi bilmeniz mümkün değil. İyi bir yöneticinin yapması gereken, bilmediği bir işe işi bileni getirip yetkilendirmektir. Siz devleti yöneteceksiniz, akrabayı değil. Çalışın, çalışın, çok çalışın” çağrısını yaptı.

    BABAMDAN ÖĞRENDİKLERİM

    Uzman yardımcılarının yönelttiği soruları da yanıtlayan Konukoğlu, babasından aldığı öğretilerin anlatmakla bitmeyeceğini, ancak bunlar içerisinde ise en çok“Hiçbir zaman güvensiz olma, kendine güven. Karşındakinin insan olduğunu unutma, kazancının zekatını ve hayrını aksatma” telkinlerinden etkilendiğini söyledi.

    SANKO olarak bin 500’ün üzerinde üniversite öğrencisine karşılıksız burs verdiklerini, anlatan Konukoğlu, “Kendilerine ‘Eğitiminizi tamamlayıp, iş hayatına atıldığınızda, ailenizin geçimini eksiksiz sağladıktan sonra olanağınız var ise eğitim için sizi bekleyen bir öğrenci olduğunu unutmayın ve bir öğrenciye de siz burs verin’ diyoruz” sözlerine yer verdi. Her yıl 35 bin aileye gıda yardımı, 20 bin öğrenciye kıyafet ve kırtasiye yardımı gerçekleştirdiklerini, interaktif dil öğretimi programı DynEd’in Türkiye lisansını satın alıp Türkiye genelindeki öğrencilerin tamamının yararlanmasını sağlamak amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na armağan ettiklerinin altını çizen Konukoğlu, “Paylaşmak mutluluktur. Bugüne kadar 3’üi fakülte binası olmak üzere 21 okul yaptırdık. Gaziantep Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü binasının yanı sıra, öğrencilerin uygulamalı eğitim almaları için uygulama küçük bir fabrika kurduk. Öğrenciler pamuğun kumaşa dönüşümüne kadarki süreci uygulayarak öğreniyorlar. Şimdiye kadar 12 cami yaptırdık, 13’ncünün temelini attık. Hayır işi nasiptir. Bize bunu nasip ettiği için Allah’a şükrediyoruz. Pasta yaparken una kabartma tozu katılırsa pasta hamuru kabarır. Zekat ve hayır işleri de varlığın kabartma tozudur. Biz hayır işlerimizi aksatmıyoruz, zekatımızı eksiksiz dağıtıyoruz ama varlığımız azalmıyor, artıyor” diyerek önerilerini sürdürdü.

    “KEŞKE OKUSAYDIM”

    Babasının karşı çıkmasına rağmen İmam Hatip Ortaokulu birinci sınıftan ayrıldığını ve iş hayatına atıldığını hatırlatan Konukoğlu, okumamaktan duyduğu pişmanlığı da dile getirdi. Konukoğlu, “Keşke okusaydım, keşke yabancı dilim olsaydı. Okumayanların başarı şansı çok eskiden varmış ama artık çok az bir ihtimal. Okumuş insanın zengin ve başarılı olma ihtimali daha yüksek” diyerek pişmanlığını ifade etti. Bir soru üzerine iklimlendirme sektöründeki şirketleri Airfel’i Daikin’e satma kararlarının doğru ve haklı olduğunu, ancak Sansu’yu Nestle’ye satmaktan pişman olduğunu ifade eden Konukoğlu, bunun nedenini “Reklam değerini göremedim. Sansu’nun bulunduğu her masada, şişe üzerinden reklamımız olacaktı” sözleriyle açıkladı.

    İş hayatındakilerin kendilerinden yukarıdakilere bakıp hırslanmaları, aşağıda olanlara bakarak mutlu olmaları gerektiğini belirten Konukoğlu, hiçbir zaman akılcılıktan ayrılmamak ve hırsın aklın önüne geçmesine izin vermemek gerektiğini hatırlattı. Konukoğlu, “Hedef hırslandırır, şükretmek mutlu eder. Başkasını geçmenin değil, dünden iyi olmanın çabası gösterilmeli, mücadelesi verilmeli” önerisinde de bulundu.

    Başbakanlık Uzman Yardımcılarından, devlet yönetiminde görev aldıklarında hırslarının akıllarının önüne geçmemesi gerektiğini kaydeden Konukoğlu, “İşinizi yaparken vatandaşa kapris yapmayın. Mütevazı olun, bugünün işini yarına bırakmayın, bugün git, yarın gel demeyin” diyerek, vatandaşla empati kurmalarını ve yapıcı olmalarını istedi.

    Konuşmasının sonunda Konukoğlu’na teşekkür plaketi veren uzman yardımcıları, daha sonra hep birlikte fotoğraf çektirdi.

  • Başbakanlık Müşaviri Kılıç, Apollon Tapınağını Gezdi

    Yurdışında yaşayan Türklerden sorumlu Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Müşaviri Sadettin Kılıç, Aydın’ın turizm kenti Didim’de bulunan dünyaca ünlü tarihi Apollon Tapınağı’nı gezdi.

    TC Başbakanlık Müşaviri Sadettin Kılıç, Aydın’ın turizm şehri Didim’e sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Didim’de dünyaca ünlü tarihi Apollon Tapınağı’nı rehperler eşliğinde gezen Kılıç, tapınakta bulunan heykel ve tarihi eserleri inceledi. Müşavir Kılıç’a, AK Parti Didim İlçe Başkanı Cenk Ünlü, Teşkilat Başkanı Maşallah Özsubaşı, AK Parti Didim Gençlik Kolları Başkanı Kaan Özal Duran eşlik etti. Kılıç, yaklaşık yarım saat süren tapınak gezintisinin ardından AK Parti Didim Seçim Bürosu’na giderek seçim çalışması yapan gönüllü vatandaşlarla kısa süreli sohbet etti. Kılıç, seçim bürosunda AK Parti’nin 7 Haziran seçimlerinden daha yüksek bir oy alacağını hedeflediklerini söyledi.

    AK Parti İlçe teşkilatının yaptığı seçim çalışmaları hakkında İlçe Başkanı Cenk Ünlü’den bilgi alan Kılıç, daha sonra İş adamı Fırat Altunç, Maşallah Özsubaşı, Cenk Ünlü ve Gençlik Kolları üyeleriyle birlikte öğle yemeği yedi.