Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, 2012’nin sonunda uygulama süresi bitecek olan 5084 sayılı teşvik yasasının süresinin uzatılmasıyla ilgili taleplerini, başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere ilgili bakanlara ilettiklerini söyledi.
Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığındaki Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) heyetinde yer alan ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, Başbakanlık Konutu’nda geçtiğimiz hafta düzenlenen toplantıda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ilin ve bölgenin sorunlarını iletme imkanı buldu. Başkan Yücelik, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de hazır bulunduğu ve yaklaşık 2,5 saat süren toplantıda, yılsonunda uygulama süresi sona erecek teşvik yasasının süresinin uzatılması yönünde talepte bulunduklarını söyledi.
Toplantıda, bölgedeki oda ve borsa başkanlarının illerinin problemlerini Başbakan Erdoğan ve ilgili bakanlara iletme fırsatı bulduğunu dile getiren ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Yücelik, “Toplantıda, temsil ettiğimiz ticaret erbabının ve yaşadığımız yörelerin sıkıntılarını, taleplerini ve bunların çözümüyle ilgili görüşlerimizi Sayın Başbakan’a sunma fırsatı bulduk. Önümüzdeki süreçte yine TOBB öncülüğünde mecliste grubu bulunan diğer üç siyasi partimizi de bölgedeki oda ve borsa başkanlarımızla ziyaret ederek görüşlerimizi paylaşacağız” dedi.
MİLLETVEKİLLERİNE MEKTUP GÖNDERİLDİ
Başkan Yücelik, teşvik sürelerinin uzatılmasıyla ilgili daha öncede Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ başta olmak üzere bölge milletvekillerine bir mektup göndermişti. Başkan Yücelik imzasıyla gönderilen mektupta şu ifadelere yer verildi; “Önemli ölçüde düzelme eğilimi gösteren, ancak uzunca bir süredir piyasaları etkileyen ekonomik problemler birçok işletmeyi olumsuz yönde etkilemiştir. Bugün, 5084 Sayılı Yasanın uygulandığı illerde yatırımlara ve istihdam sağlanan teşviklere rağmen işletmeler vergi, SSK primleri ve diğer maliyet girdilerini karşılamakta zorlanmaktadırlar. İş dünyasını zorlayan ekonomik şartları ele aldığımızda, 49 ili kapsayan 5084 Sayılı Yasa şu anda ilk uygulamaya alındığı dönemden daha önemli hale gelmiştir. Yasanın uygulama süresinin 31 Aralık 2012 tarihinde sona ermesi, yatırım yönünden sıkıntı çeken bölgelerin ekonomik sorunlarının katlanarak artmasına ve mevcut durumlarını bile koruyamama noktasına gelmesine yol açacaktır.
Yasa, işverenin vergi ve prim yükünü azalttığı için istihdama da katkı sağlamaktadır. 2009 yılında 5615 Sayılı yasa ile süresi uzatılan Kanun kapsamında bugün itibariyle teşvikten yararlanan işletme sayısı 31.115’tir. Ülkemiz ve ilimizin en büyük sorunları arasında yer alan işsizlik potansiyeli göz önüne alındığında mevcut yasanın uygulanmasının önemi daha da artmaktadır. İş dünyasının temsilcileri olarak bizler saygı değer milletvekillerimizin desteğiyle bir düzenleme yapılarak 5084 Sayılı Yasa’nın uygulama süresinin önümüzdeki süreçte 5 yıl daha uzatılmasını talep ediyoruz.”
Etiket: Başbakan
-

sorunları anlattı
-

Rejim yapsınlar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cezaevlerindeki terör örgütü üyelerinin açlık grevlerine destek veren BDP’ye “yazıklar olsun” diye seslendi.
* Siyasetçilerin işi açlık grevi yapmak değildir. Böyle bir yönteme girmek acziyettir. Bunlar bataklıkta gezinmeye alıştılar. Hükümet gelsin millet gelsin bunlara el atsın istiyorlar.
* Bu terör örgütü öyle bir karanlıktır ki kendi öldüremezse, kendi mensuplarını öldürecek kadar gözünü kan bürümüştür. Şu anda cezaevlerinde ortaya konulan eylem, terör örgütünün kendi mensuplarını ölüme sürüklemesidir.
* BDP’ye bir kez daha yazıklar olsun. Hiçbir zaman çözümün yanında olmadılar. Onlar diyorlar zaten, biz kendi içimizde birbirimize düşmüş durumdayız diyorlar. Bunu arkadaşlarımıza dahi diyorlar. Hiçbir zaman yaşatmanın çabasında olmadılar. Kandil’deki efendilerine yeter artık diyemediler.
* Biz bu oyuna gelmeyiz. Bu kampanyaya boyun eğmeyiz. Defalarca tezgahlanan bu tuzağa düşmeyiz. Gerilimi arttırmak niyetiyle konan bu eylemlere prim vermeyiz. Bunlar tamamen bayat senaryolar. Bu gerilimi tırmandırma ameliyatına asla boyun eğmeyiz. BDP’li vekiller de açlık grevlerine varsın devam etsinler. Ama bu arada şiş kebaplar gelmesin. Nefis terbiyesine ihtiyaçları var. Rejim yapmaya da ihtiyaçları var. Ama biri bir diğerine kebap ikram etmesin…
* Kandil’e laf söyleyemeyenler, eylemcilere çağrı yapamayanlar, yine Hükümeti köşeye sıkıştırmanın, zora düşürmenin gayreti içine giriyorlar. Bu eylemlerle gündeme getirilen konuların bazılarını, biz zaten eylemlerden önce ve bunlardan bağımsız olarak gündemimize almış, gereken çalışmaları başlatmıştık
* Dağdaki teröristin elini öpüp, sırtını sıvazlatıp, üç kuruşla bayram harçlığı alacak kadar zavallılaşmış bu BDP yönetiminden, sorgusuz sualsiz itaatten başka hiç bir şey beklenemez. Eğer bunların acıma hissi, yüreği, cesareti varsa, bu gençleri ölüme sürükleyenlere karşı cesur bir duruş sergilerler.
* Bunların amacı taleplerinin karşılanması değil, bunların amacı kaos oluşturmak, gerilimi tırmandırmak… Zira kendileriyle ilgili bir sorun varsa, onu çözmek bizim görevimizdir. Ama kendileriyle ilgili olmayan bazı şeyleri gündeme taşıyorlarsa, bu bir şantajdır.
* Aynı şekilde başta Avrupa olmak üzere açlık grevini Türkiye aleyhine kampanyaya dönüştüren ülkelere, örgütlere ve çevrelere sesleniyorum. Terör örgütü askeri, polisi, korucuyu, sivil insanları hedef alırken üç maymunu oynuyordunuz… Kendi mensuplarını hedef alınca mı aklınız başınıza
ATATÜRK’ÜN EVİNİ CHP’YE “İTHAF” ETTİ
Başbakan Erdoğan, TİKA’nın Atatürk’ün Makedonya’daki baba evinin yerini tespit ettiğini ve evin yeniden yapıldığını belirtti, “İnşaatlar tamamlanma aşamasına geldi” dedi. Kocacık köyündeki inşa edilen evin fotoğraflarını gösteren erdoğan “Biz nutuk atanlardan olmadık. Nutuk hatmedenlerden de değiliz. Başta CHP’liler omak üzere Atatürk istismarcılarına da bu Makedonya’da inşa ettiğimiz hatıra evini ithaf ediyoruz, umarım gider orayı da ziyaret ederler” mesajı verdi.CİN ŞİŞEDEN ÇIKMIŞ
Erdoğan, TBMM’den geçerek yasalaşan büyükşehir belediyelerine ilişkin düzenlemeyle ilgili muhalefet partilerinin eleştirilerine de sert bir yanıt verdi. Erdoğan, muhalefetin düzenlemeye karşı çıkmasını şişeden çıkan cin hikayesiyle anlattı: “Cin şişeden çıkmış adama demiş ki bir dileğini yerine getireceğim. Ama sana ne yaparsam komşuna 2 katını yapacağım. Adamın dileği çok enteresan. ‘Tek gözümü kör et’ demiş. İşte bizdeki muhalefetin ruh hali bu. Tek gözle de olsa yaşarım ama komşum hiç dünyayı görmesin. Kendisi yapamaz ama yapana da müsaade etmez. Bu kifayetsiz muhterislere rağmen hizmet üretmeye devam edeceğiz.” -

Terörü ezeceğiz
Başbakan Erdoğan, törenin ardından Trabzon’a geçti, havaalanında, kazada şehit olan Jandarma Kıdemli Çavuş Hakan Gemici ile Uzman Onbaşı Yusuf Tüfekçi’nin yakınlarıyla görüştü.
Daha sonra havalimanından çıkan Erdoğan, kendisini ‘Başbakanlık yakışır size’ pankartlarıyla bekleyen vatandaşları selamladı. Terörle mücadelenin kararlı şekilde devam ettiğine ve edeceğine vurgu yapan Erdoğan, ‘Bedeli, dünyada olduğu gibi bizde de ağır, fakat bütün bunlara rağmen milletimizin istediğini muhakkak er veya geç başaracağız. Çünkü bizim niyetimiz samimidir. Yeter ki biz milletçe bir olalım, beraber olalım, dayanışma içerisinde olalım. Sonunda inşallah terörü biz ezeceğiz’ dedi. Erdoğan, karayoluyla Rize’ye geçti.
Bunlar blöf şantaj, şov
Erdoğan BDP’li vekillerin katıldığı açlık grevleri için, ‘Açlık grevleri, ölüm oruçlarıydı, şantajdır, blöftür, şovdur. Şimdi de milletvekilleri yapıyormuş. Ne yapıyorlarsa yapsınlar. Şantaj karşısında boyun eğmeyiz. Sağlıkla ilgili gerekli müdahaleyi yaparız” dedi.
İdam konusu
Son günlerde idam cezasına ilişkin açıklamalarda bulunduğunu hatırlatan Erdoğan şöyle konuştu: Endonezya’da ‘Öldürmeler karşısında gerekirse idam cezası masaya getirilmeli’ dedim. Çünkü devletin, öldüreni affetme yetkisini kendimizde görmüyoruz. Bu yetki öldürülenin ailesine aittir. Bununla ilgili düzenlemeleri yapmak gerekir. Bugün ABD’de idam var, Rusya’da, Çin’de, Japonya’da var. Bunlar BM Güvenlik Konseyi’nin ağırlıklı üyeleri. Yani Fransa, İngiltere hariç diğerlerinde var. Durumumuzu gözden geçirmemiz lazım.’
Apo’ya Ev hapsi yok
Abdullah Öcalan’ın cezasını evde çekmesine yönelik sözleri de değerlendiren Başbakan Erdoğan, ‘Yok öyle şey. Çekmesi gereken yer neresiyse orada çeker. Biz iktidarda olduğumuz sürece bu değişmez’ dedi.CHP’den ‘sansür’ iddiası
CHP, Diyarbakır’daki törene katılan Kemal Kılıçdaroğlu’nun TRT tarafından sansürlendiğini iddia etti. Açıklamada, ‘TRT, canlı yayınladığı cenaze törenine katılan Kemal Kılıçdaroğlu’nun adını sansürledi’ denildi. 4 kez tekrarlanan anonsta bakanlarla valinin adının tek tek sayıldığı, Kılıçdaroğlu’nun anılmadığı belirtildi. TRT Haber’den yapılan açıklamada ise Diyarbakır bürosu muhabirlerinin canlı yayın heyecanı ile Kılıçdaroğlu ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in isimlerini sehven unuttuğu kaydedildi. ‘Sansür söz konusu değildir’ denildi, tören başında Kılıçdaroğlu dahil tüm isimlerin sayıldığı belirtildi -

Acun Ilıcalı’nın ismi yetti
Devlet millet el ele verdi depremin birinci yıl dönümünde Van ve Erciş yeniden inşa edildi.
300 gün gibi rekor bir sürede yaralar sarılarak 15 bin 341 konut oturulur hale geldi. Van Gölü’nün kenarında yazlığı andırmayan güzellikteki konutlarda henüz ısınma sorunu çözülmüş değil. Ancak aileler, yine de müteşekkir. Anne babası ve çocuklarıyla birlikte toplam 10 kişi 3 artı 1 afet konutlarında ikamet edecek olan İlyas Kartal, memnuniyetini şöyle ifade ediyor: “Kışın ortasında çadır ve konteynerde kaldık, bu evler bizim için cennetten köşe.” Ercişliler, depremin hemen ardından Türkiye’nin 80 ilinden gelen yardımları unutmadı. Başbakan Erdoğan‘ın konuşma yaptığı platformun yanında çimler üzerine 80 ilin isminin yer aldığı pankartlar asılarak ‘TEŞEKKÜRLER’ yazıldı. Van ValisiMünir Karalıoğlu’nun “Nüfusumuzun 1 milyon değil, 75 milyon olduğunu gördük” sözleri bu pankartları taçlandırdı.
Yılda 4 bin lira ödeme yapamayız
Evleri yıkılan ya da ağır hasarlı depremzedelere kura karşılığı verilen konutların ödemesi konusunda ise vatandaş tedirgin. İki yıl ödemesiz yılda 4 bin lira karşılığında 18 yıl boyunca hak sahibi olmak için para yatırmanın kendilerine zorlayacağı mesajını iletiyorlar devlet büyüklerine. Bir müjde daha bekliyorlar: Yıllık ödeme gelir durumuna göre yeniden düzenlensin. “Yılda 10 bin lira ödeyebilecek durumu olanlar da var. Ama Yılda 1.000 lira veremeyecek aileler de mevcut. Bu insanlar taksitlerini ödeyemeyince evleri elinden mi alacak” endişesi hakim.
Yağmur yaşına yeni evinde girdi
23 Ekim 2011 yılındaki depremden 17 gün önce dünyaya gelen ve bebeklik günlerini çadırda geçiren Yağmur bebek yeni yaşına yeni evinde girdi. Çadırda soğukta geçirdiği günlere inat yeni evinde gözlerinde umudun ışıltısıyla oyunlar oynuyor. Evyap, Acun Ilıcalı, Zorlu Grubu gibi 74 protokol yapılan hayırseverlerin bağışlarıyla 23 okul tamamlandı. Erdoğan, bu kişilere teker teker plaket verdi. Acun Ilıcalı‘nın isminin okunmasının ardından Ercişliler büyük bir tezahuratta bulundu.
-

Allah ne verdiyse
Başbakan Erdoğan İstanbul Milletvekili Harun Karaca’nın kızı Hacer Karaca ile Ömer Berkli’nin nikâhında, en az 3 çocuk istedi ama 5’e kadar da yolu olduğunu söyleyip “Allah ne verdiyse” dedi. Evlilik cüzdanını da geline teslim eden Erdoğan, “Doğum kont- rolü diye diye soyumuzu kuruttular. Eğer böyle giderse 2037 yılında Türkiye yaşlı bir nüfusa sahip olacak” uyarısında bulundu.
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan’la birlikte eski yol arkadaşlarından İstanbul Milletvekili Harun Karaca’nın kızı Hacer Karaca ile Ömer Berkli’nin nikâh töreninde, genç çiften en az 3 çocuk istedi, ama 5 çocuğa kadar yolu olduğunu söyleyip “Allah ne verdiyse” dedi.
10 şahitli nikâh
Dün akşam WOW Otel’de düzenlenen düğün töreninde nikâhı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş kıydı. Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu’nun da aralarında olduğu 10 kişiyle şahitlik yaptı. Erdoğan, geline 5 çocuk sahibi olan annesi Hatice Karaca ile babası Harun Karaca’yı örnek almasını salık verdi. Bünyamin Aras’ın okuduğu Kuran-ı Kerim’in ardından kıyılan nikâh töreninde gelin ve damadı tebrik eden Erdoğan, Hacer Karaca’yı çocukluğundan beri tanıdığını vurgulayıp, damat Ömer Berkli’ye dönüp, “O bizim sana emanetimizdir, ona iyi bakacağına söz veriyor musun?” dedi.
Doğum kontrolüyle soyumuzu kuruttular
Damattan söz alan Erdoğan, bazı çiftlerin de çok istemesine rağmen çocuk sahibi olamadığına da, bazılarının da bir çocuktan doğurduktan sonra bir daha çocuk sahibi olamadıklarını, kiminin de evlendikten ancak 20 sene sonra çocuk sahibi olabildiklerine dikkat çekip, “Doğum kontrolü diye diye soyumuzu kuruttular. Eğer böyle giderse 2037 yılında Türkiye yaşlı bir nüfusa sahip olacak” uyarısında bulundu. Erdoğan, Kadir Topbaş’ın genç çifte vermek üzere kendisine uzattığı evlenme cüzdanını ise “Kadınlar bu işi daha iyi bilir, onlar daha korur” diyerek, geline teslim etti. Emine Erdoğan, geline kalın bir altın bileklik taktı. Başbakan Erdoğan, Harun Karaca’nın en küçük oğlu 5 yaşındaki Ensar Talha’ya da yakın ilgi gösterdi. Küçük Talha, nikâh töreni boyunca Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın kucağında oturdu. Takım elbisesi ve kravatıyla ilgi odağı olan minik Talha, Başbakan Erdoğan’dan “Çok yakışıklı olmuşsun” diye iltifat aldı. Erdoğan çifti, nikâh töreninin ardından salondan ayrıldı.