Etiket: başbakan erdoğan

  • Başbakan Erdoğan Ankara Arena’da konuşuyor

    Başbakan Erdoğan Ankara Arena’da konuşuyor
    Başbakan Erdoğan AK Parti’nin 1. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde partililere sesleniyor.

    12. Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına, kongreye katılanları selamlayarak başladı.

    Erdoğan, geçmişte partinin kuruluşunda bir küçük yavrunun bir altın gönderdiğini hatırlatarak, “Kızımız diyor ki benim altınım yok ama benim de sevgim var, kabul eder misiniz diyor. Yurt içinden ve yurt dışından kongremize katılan misafirler, sevgili yol arkadaşlarım, kader arkadaşlarım, genç kardeşlerim, değerli hanım kardeşlerim, değerli beyefendiler sizleri en kalbi duygularımla hasretle muhabbetle selamlıyorum. Allah’ın selamı rahmeti bereketi hepinize, hepimize olsun diyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin birinci olağanüstü kongresinin milletimiz demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını Rabbim’den niyaz ediyorum. Tüm delegelerimize, AK Parti mensuplarına, her bir kardeşime, hem Ankara’ya hem kongre salonumuza hoş geldiniz diyorum” dedi.

    13 yaşındaki AK Parti teşkilatının kuşkusuz her türlü övgüyü ziyadesiyle hak etiğini belirten Erdoğan, “Teşkilatamızda görev yapmış bugün aramızda bulunmayan ahirete intikal etmiş kardeşlerimi rahmetle yad ediyorum. Mekanlarının cennet olmasını Allah’tan niyaz ediyorum. Bu hareket hanım kardeşlerimizle güç kazandı. Yüreklerini ortaya koymalarıyla bugünlere ulaştı. Onlara şükranlarımı sunuyorum. Sevgili gençler, yüreği ak, bahtı ak gençler sizi yürekten selamlıyorum. Yarınlarımız olan, geleceğimiz olan, umudumuz olan gençler istikbalin siyasetçileri yarının idarecileri bugün sizleri çok farklı çok daha samimiyetle muhabbetle selamlıyorum. Sınır karakollarında gözünü değil gönlünü namlunun ucuna koyarak vatanının nöbetini tutan genç mehmetçikleri, askerimizi, polisimizi özellikle selamlıyorum” dedi.

    10 Ağustos sürecinde bu teşkilat tarih yazdı.

    Siz dağ, taş, kar kış demediniz, Durmak Yok yola devam dediniz. İşte bu teşkilat 10 Ağustosta bir tarih yazdı. Sizler sadece cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine şahitlik etmediniz sizler kendi ellerinizle imar ettiniz.

    Milletin adayını Türkiye Cumhuriyetinin 12. Cumhurbaşkanı, halkoyuyla gelmiş ilk cumhurbaşkanını sizler seçtiniz. Sizlere sonsuz teşekkür ediyorum.

    77 MİLYON HER FERDİNE SONSUZ TEŞEKKÜR

    Tarihimiz de ilk kez cumhurbaşkanı halkın sandığa gitmesi ile belirlendi. Sizler ilk turda bu kardeşinizi cumhurbaşkanı seçtiniz. Türkiye’ye böyle bir ilki yaşatmanın gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Bu tarihi süreçte emeği olan milletimin 77 milyon her ferdine sonsuz teşekkür ediyorum.

    Bugün bu olağan üstü kongrede gururla taşıdığım genel başkanlığı artık sizlere teslim ediyorum. 2001’de başlayan genel vazifem 13 yıl 13 gün sonra sona eriyor. Yarın inşallah yemin ederek Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanlığını teslim almış olacağım.

    1 Temmuz’da adaylığımın açıklandığı toplantıda bunun son değil yeni bir başlangıç oluğunu ifade etmiştim. Bugün değişen sadece şeklidir. Bugün öz değişmiyor, partimizin misyonu, davamızın ruhu, hedef ve ideallerimiz değişmiyor, sadece isimler değişiyor.

    AK parti 13 yıllık bir parti olsa da asırlar öncesinden başlayan kutlu bir davayı sırtlanmış bir partidir. Sanmayın ki 13 yıllık bir yoldan geliyoruz. Biz asırlardır yürüyoruz. Asırlardır dünyayı daha yaşanabilir bir yer olmak için uğraş veriyoruz. Bu harekette Gazi Mustafa kemalin ruhu vardır, Bu harekette hiç şüpheniz olmasın merhum Turgut Özal’ında emeği vardır.

    Bu hareket Ahmet Yesevi’den Mevlana’ya, Yunus Emre’ye, Nazım Hikmet’ten Sezai Karakoç’a bereketli pınarlardan içmiş bir harekettir.

    İsimlerin hiç ama hiç önemi yoktur. HZ Adem’den bu güne kadar bir çok insan dünyaya geldi. Mezarlıkta ismi unutulmuş nice insanlar var. Ancak iyinin ve kötülüğün mücadelesi devam etti. İsimler fanidir baki kalan davadır. Bugün o sancağı biz gururla taşıyoruz. Yarında bu sancak düşmeyecek, bu dava sahipsiz kalmayacak.

    Bu büyük dava, bu kutlu hareket, mensupları ile şereflenmez. Tam tersine mensuplarına şeref verir. Şunu unutmayın ben yoksam dava da yok diyeler en baştan kaybetmiş olanlardır. Ben olmazsam dava ilerleyemez diyenler davanın özünü anlayamamıştır.

    İstişareyi, ortak aklı dışlayan, ortak kararları beğenmeyen bu kutlu davaya haksızlık etmiştir. Bu dava hiçbir zaman koltuk davası olmamıştır.

  • İşte Erdoğan’ın sandığından çıkan oy sonuçları

     

     

     

     

    iste-erdoganin-sandigindan-cikan-oy-sonuclari-534660-664x354

     

     

     

     

    Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar’da oy kullandığı sandıktan birincilikle çıktı.

     

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 210 oy alırken, Ekmeleddin İhsanoğlu 83, Selahattin Demirtaş ise 30 oyla sandıktan çıktı.

    Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Üsküdar’da bulunan Saffet Çebi İlkokulu’nda oy kullandığı 3245 numaralı sandık açıldı. Başbakan Erdoğan, oy kullandığı sandıkta rakiplerine fark atarak, sandıktan birinci çıktı.

    Açılan sandıktan Recep Tayyip Erdoğan 210, Ekmeleddin İhsanoğlu 83, Selahattin Demirtaş 30 oy alırken, sandıktan 4 tane de boş oy çıktı.

  • Erdoğan: ‘Haddini bil edepsiz kadın’

     

     

     

     

    Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Malatya’da düzenlenen mitingde AK Parti seçmenini aşağılayan Kılıçdaroğlu ile Müslümanlar’a hakaret eden gazeteci Amberin Zaman’a tepki gösterdi.

     

    Malatya Büyükşehir Belediyesi yanındaki meydanda halka hitap eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Pazar günü Malatya’dan birincilik beklediğini ifade ederek, “Onların ablaları var, ama sizler de çalışıp onlara da dersini vereceksiniz. Bizim ağabeylerimiz daha güçlü ve kararlı ve evvel Allah daha çok çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

    Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Erdoğan, Malatya’da daha önceden seçim sonuçlarından dolayı teşekkürlerini iletti. “10 Ağustos’ta rekora hazır mıyız Malatya?” diye soran Erdoğan, “Yeni, öncü ve güçlü Türkiye’ye evet” dedi.

    Malatyalı olan Turgut Özal’ın Çankaya’dan onursuzca indirildiğini belirten Erdoğan, “Bugün CHP bize ne söylüyorlarsa merhum Menderes’e de aynısını söylediler. Demirel ve Sezer nasıl seçildiyse önce de aynı seçimi yaptık. Ancak, CHP zihniyeti karşımıza çıktı. Size cumhurbaşkanı seçtirmeyiz dediler. Milli iradeyi çiğnemek istediler. Biz ise hemen halka gittik. Şimdi de halka cumhurbaşkanını seçtiriyoruz. 10 Ağustos’ta öyle bir tokat vurun ki, bir daha bizlere iftira atmasınlar” şeklide konuştu.

    “Reklam filmini izlediniz mi? Beğendiniz mi? Reklam filminde, millet sahibi olduğu forsu kendi eliyle teslim ediyor. 16 Türk devletini ve milletini teslim ediyor. 10 Ağustos’ta devlet ile millet kucaklaşıyor” diyen Erdoğan, “Yüksek Seçim Kurulu’na şikayette bulundular, reklam filminde ezan var diye, bu filmde seccade, namaz kılan teyzemiz varmış. 6’ya 4 oy çokluğu ile yüksek seçim kurulu isteğiyle o kısımları çıkardık. Onlar ne yaparsa yapsın, istedikleri yola başvursunlar” şeklinde konuştu.

    “PENSİLVANYA’DAKİNİN DENGESİ BOZULDU

    Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu eleştiren Erdoğan, “İstiklal Marşı’na Çanakkale şehitleri diyor. Eğer, sen İstiklal Marşı’nı bilmiyorsan, ne babanın ne ananın suçu var. Bu suç senin. Profesörmüş. İstiklal Marşından bihaber olan insana cumhurbaşkanlığı makamını teslim etmeyin. CHP ve MHP’liler eliniz nasıl gidip bu adama oy vereceksiniz. CHP ile MHP birleşti, arada fark kalmadı. Kuran-ı Kerim öğretilmesinden ve başörtüsünden rahatsız olan CHP, MHP ile aynı çizgiye geldi. MHP tabanı bundan rahatsız. Dün CHP genel müdürü çıkmış, MHP’ye talimat veriyor. MHP sokağa çıksın diyor. CHP’nin genel müdürü MHP’ye talimatlar veriyor. Biliyorum ki, MHP’nin tabanı partilerine gerekli cevabı verecektir. İstiklal Marşını bilmeyene MHP’li kardeşlerim oy verir mi? Ey monşer sıradan bir şiir değil, o İstiklal Marşı. Şiir deyip geçiştirdiği kıtalar, bu milletin gönlüne yazılmış kitabelerdir. Senin hayatında ciddi yaptığın ne var. Seni 8 yıl İslam konferansı başkanlığına getirdik, ne yaptın orada? Suudi Arabistan gibi ülkeler zor kurtuldu. Bana ve dış işleri bakanıma ricada bulundular. İnkar eder, çarkçı Kemal’in yanında yetişen çarkçı İhsanoğlu olur. Şimdi çıkmış monşer alkışla bize üslup dersi vermeye kalkıyor. Sen çık Pensilvanya’daki hocana ver. Pensilvanya’daki hocana ve CHP genel müdürüne ve MHP genel başkanına üslup dersi ver. Pensilvanya’dakinin dengesi bozuldu. Ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Bir kez olsun Gazze, bir kez olsun İsrail demiyor. Derse efendileri linç eder.

    Ramazan’da itikafta dediler. İtikaftan çıkan beddua eder mi? İstanbul, Bursa, Malatya, Konya ve Gaziantep değil de niye Pensilvanya, Rabbim kimseyi zelil etmesin.Yüzde 99’u Müslüman olan bu halka gazete köşede hakaret ediyorsun” ifadelerini kullandı.

    “BUNLARA GEREKLİ DERSİ VERECEĞİZ”

    “10 Ağustos eski Türkiye’nin kapılarının kapanıp, yeni Türkiye’nin kapılarının ardına kadar açılacağı gündür. Korku siyasete, ayrımcılığı, ırkçılığı, istismar siyasetini eski Türkiye’de bırakacağız.Yaradılanı, yaratandan ötürü seveceğiz. Tek bayrak, tek devlet diyoruz. Paralel devlet avucunu yalayacaksın. Bunlara gerekli dersi vereceğiz” ifadelerini kullanan Recep Tayyip Erdoğan, Filistin ve Gazze’de 2 bin kadar kardeşimiz şehit edildi. 10 bin kadar kardeşimiz yaralandı. 350 bin kardeşimiz evini terk etmek zorunda kaldı. Suriye aynı şekilde Ramazan ve bayramını sıkıntılı geçirdi. Birçok ilimiz Müslüman kardeşlerimizin yanında oldu. 81 vilayet tek yürek halinde mazlumun yanında duruyoruz. Sizin dik duruşunuz, dost ve kardeşlerimizin yüreklerini ferahlatıyor. Rabbim bizi bir ve beraber kılsın. Siz burada dimdik durduğunuz müddetçe, İslam coğrafyasının umudu sönmeyecek. Bayrağımız asla yerde sürünmeyecek” şeklinde konuştu.

    Seçilme yaşını 18’e indireceklerini belirterek, “Almanya, Avusturya, İspanya, İsveç’te oluyor da, benim ülkemde niye olmasın” diyen Erdoğan, “21 yaşında bir karanlık çağı kapatıp, aydınlık çağı açan Fatih Sultan Mehmet’in torunlarıyız. Bize bu saygısızlığı yapan MHP yönetimine Pazar günü ders vermeye hazır mıyız? “diye sordu.

    İsrail’in bütün dünyada mahalle baskısı oluşturduğunu dile getiren Erdoğan, “Bir gazeteci ve sanatçı çıkar da hakkı söylerse, onu linç ediyorlar. Bebekler öldürülüyor, insanlar şehit oluyor, biz dile getiriyoruz. Bir kısım siyasetçi ve iş adamlarının üzerinde mahalle baskısı var. Gazetelerinde Tayyip Erdoğan’a sert diyenler, eğer İsrail ile ilgili bu sözlerim sert ise sert olmaya devam edeceğim. İster beğenirler, ister beğenmezler. Biz halkın değil hakkın beğenmesini istiyoruz. Türkiye’de fazla gazeteci tutuklu diye yalan söylediler. CHP’nin genel müdürü de gidiyor dünyaya ülkesini şikayet ediyor. Filistin’de 10 gazeteci öldürüldü, niye sesini çıkarmıyor” dedi.

    “GÜNDEMİ BELİRLENEN TÜRKİYE GERİDE KALDI”

    Tarih boyunca hakkın mücadelesi verdiklerini söyleyen Erdoğan, “Gündemi belirlenen Türkiye geride kaldı. Ekonomide güçlü ülkeyiz. 230 milyar dolardan, 820 milyar dolara çıkardık. Enflasyon yüzde 30 iken 9,1’e düştü. IMF’ye borcu bitirdik ve 5 milyar dolar borç istiyorlar. Veriniz dedim, veren el alan elden üstündür. Şimdi Merkez Bankası kasasında 27,5 değil, 133 milyar dolar var. 12 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Malatya’yı büyük şehir yapacağız dedik ve yaptık. Havalimanından buraya gelirken, yollar pırıl pırıl, Ahmet başkanı tebrik erdim” şeklinde konuştu.

    “12 yılda Malatya’ya 900 katrilyon yatırım yaptık” diyen Erdoğan, sağlık alanında devrim şeklinde yapılan hizmetleri anlattı. “SSK genel müdürünü gördünüz mü? Bunlar verdiğiniz 3 koyunu kaybederler” diyen Erdoğan, Malatya’ya yapılan hizmetleri de anlattı. Malatya’da 36 kilometrecik bölünmüş yol varken, 277 kilometreye çıkardıklarını vurgulayan Erdoğan, çevre yolu ile ilgili çalışmaları sürdürdüklerine dikkat çekti. Yeni projelerle hizmete devam edeceklerini bildiren Erdoğan, “Daha önce çıkardığımız yasayla ihtiyaç sahiplerinin özel okullarda eğitim görmelerini temin edeceğiz. Özel okulları teşvik edeceğiz. Okul öncesi eğitim gören 50 bin öğrenciye 3 bin TL, 75 bin öğrenciye 3 bin 500 TL destek vereceğiz. 2023 Türkiye’sin hep beraber hazırlayacağız” dedi.

  •  

     

    531358
    Erdoğan: Bunu Kılıçdaroğlu denilen adam da biliyor
    Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Türkmen kardeşlerimiz için yaptıklarımızın anlatılacak olanı vardır, anlatılamayacak olanı vardır. Bunları Bahçeli de biliyor, bunu Kılıçdaroğlu denilen adam da biliyor” dedi.

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP ve CHP’den birçok kişinin Türkmenlere yapılan yardımları bildiklerini belirterek, “Buna rağmen CHP ve MHP’nin bir de onların bu işlerden hiç anlamayan Monşer adaylarını açıklamaları tam anlamıyla bir faciadır” dedi.

    AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen ‘Yörük Türkmenleri Cumhurbaşkanını Seçiyor’ programına katıldı. AK Parti’nin seçim şarkısı olan Dombra ve boynunda Yörük şalıyla kürsüye gelen Erdoğan, “Ülkemizin dört bir yanından değerli Yörük Türkmen kardeşlerimi, Asya’dan Afrika’dan Avrupa’ya kadar 3 kıta 7 iklimden ses veren, nefes veren Türk dünyasının değerli temsilcileri, değerli misafirler, özellikle Uygurlar, Kazaklar, Kırım Tatarları, Ahıska Tatarları, Kırgızlar, Gagavuzlar, Türkmenler, Yörükler, Nogaylar, Azerbaycan Türkleri, Çeçenler, Arnavutlar, Boşnaklar, Çerkez kardeşlerim sizleri en kalbi duygularımla selamlıyor, Ankaramıza, Türkiyemize hoşgeldiniz diyorum. Bizim için dua eden, çalışan tüm aksaçlılara şükranlarımı sunuyorum. Rabbim kardeşliğimizi, yol arkadaşlığımı daim eylesin. Başta Suriye ve Irak olmak üzere çok ağır şartlarda hayatlarını idame ettiren kardeşlerimizi Rabbim sabır ve zafer nasip eylesin diyorum. Bölgemizde, geniş coğrafyamızda hepimizi derinden yaralayan hüzünlendiren hadiseler yaşanıyor. Dünyanın her yerinde hatta kendi ülkelerinde Müslümanlar ve birçok Türk topluluğu gerçekten çok zor şartlar altında bulunuyorlar. Yanıbaşımızda, Suriye’de, Filistin, Irak, Ukrayna’da kardeşlerimiz öldürülüyor, birbirleriyle çatışıyor ya da iki tarafın çatışmasında arada kalıyorlar. Bölgemizdeki tüm olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye huzurunu ve güvenliğini istikrarlı şekilde geleceğe doğru yürüyüşünü muhafaza ediyor. Türkiye asırlar boyunca ne yaptıysa, kardeş kavgalarında yine taraf olmuyor. Her zaman olduğu gibi hakkın adaletin safında yerini alıyor” dedi.

    “AYNI DUALAR VE HİSSİYATLA YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ”

    Erdoğan, “Sultan Alparslan 1071 yılında Anadolu’nun kapısını ebediyen yurdumuz olmak üzere bizlere açtığında hangi duygular, heyecanlar içindeyse bugün de millet olarak aynı şekilde yolumuza devam ediyoruz. Fatih Sultan Mehmet Han 1453’te hangi hissiyatla İstanbul’u fethettiyse biz de aynı heyecanla çalışıyor, mücadele ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal 23 Nisan 1920’de ilk Meclis’in kapısından dualarla girmişti. Ulus, Hacı Bayramı Veli. Şu anda biz de aynı dualar ve hissiyatla yolumuza devam ediyoruz. Bizler Orta Asya’nın bozkırlarından çıkıp bir sel gibi Anadolu’ya oradan balkanlara, Avrupa’ya akan kutlu bir medeniyetin varisleri olarak buradayız” ifadelerini kullandı.

    “Toroslardaki Yörüklerle Makedonya dağlarındaki Yörükler aynı gaye için çıktıkları için yolda farklı menzillerde konaklayarak bugünlere gelmiş kardeşlerimizdir” diyen Erdoğan, “Anadolu’nun bozkırlarında en zor zamanlarda dimdik ayakta kalan Türkmenlerle, Irak’ta, Suriye’de, Ürdün’de en zor şartlarda varlıklarını korumayı başaran Türkmenler aynı ulu çınarın dallarından başka birşey değildir. Bu millet 1071’den beri farklı coğrafyalarda da olsa barış ve adalet davasının peşinde kimi zaman gök bayrak, kimi zaman al bayrağın altında bin yıldır kesintisiz yürümüştür ve yürümeye devam etmektedir. Bu millet İslam coğrafyasının darmadağın olduğu dönemde batıdan gelen Haçlı seferlerine göğsünü siper etmiş bir millettir. Bu millet Selahattin Eyyübi’nin sancağı altında Kudüs’e giden, o yolları ve Kudüs’ün kapılarını açan bir millettir. Bu millet Moğolistan’dan Viyana’ya kadar ulaşabildiği her yere barış, dostluk, dayanışma ve adalet taşımayı kendisine misyon edinmiş bir millettir. Bizim ecdadımız arkasında sömürü ve zulüm bırakmadı, tam tersine arkasında köprüler, sebiller, camiler, medreseler bıraktı. Bizim ecdadımız arkasında kan deryaları değil mürekkeple inşa edilmiş bir medeniyet bıraktı. Yüz yıl önce birinci dünya savaşı başladığında askerlerimiz Kuzey Afrika’dan, Ortadoğu’dan, Balkanlardan çekilirken biz sırtından hançerlenen değil, ‘Bizi bırakıp nereye gidiyorsun ey Türk?’ diye hitap edilen bir millet olduk. Bütün bu coğrafyalarda yokluğu hissedilen, yokluğunun özlemi çekilen bir millet olduk. Barışa, adalete, dayanışmaya birliğe hasret, dudaklarda hayırla hatırlanan bir millet olduk” şeklinde konuştu.

    “DEVLET, MİLLETİNİN ÖZ KÜLTÜRÜNÜ, ÖZ DEĞERLERİNİ, İNANÇLARINI GÖRMEZDEN GELDİ”

    Yüzyıl önce birinci dünya savaşında Osmanlı Cihan Devleti’nin Sultan Abdülhamit’in deyimiyle bir kadavraya çevrildiğini anlatan Erdoğan, “Canlı olarak parçalayamayacakları imparatorluğu kadavra haline getirdiler. Ancak cesedini parçalayabildiler. Birinci Dünya Savaşı’nın ardından kurulan Cumhuriyetimiz o ağır savaşların neticesinde içine kapanmak zorundaydı. Cumhuriyetimiz kendisini toparlamak, yaraları sarmak içeride istikbal mücadelesini kazanmak zorundaydı. İşte bunun için bölge sorunlarıyla yeterince ilgilenilemedi. Bölgedeki kardeşlerimize el uzatılamadı, mazlumlara sahip çıkılamadı. Bu içinde kapanma, bu suskunluk gerektiğinden çok fazla sürdü. Türkiye kendisini toparladığı halde ayakları üstünde doğrulduğu halde kendi vatandaşına da, bölgedeki kardeşlerimize, mazlumlara da sahip çıkmadı. Devlet milletinin Doğu’da, Güneydoğu’da kendi vatandaşının haklarını inkar etti. Devlet, milletinin öz kültürünü, öz değerlerini, inançlarını görmezden geldi. İçeride olduğu kadar dışarıda da devlet dostlarına, kardeşlerine, geride bıraktığı akrabalarına duyarsız kaldı” açıklamasında bulundu.

    Başbakan Erdoğan, “Ülkemize sığınan Azeri kardeşlerimiz İnönü’nün o tek parti iktidarı tarafından Stalin’in askerlerine teslim edildi. Gözümüzün önünde katliam yapılırken bunlara sessiz kalan bir CHP iktidarı vardı. O Azeri kardeşlerimiz ne diyordu biliyor musunuz ‘Keşke bizi Stalin’in askerleri değil de siz öldürseydiniz’ diyorlardı. Bu CHP zihniyeti budur. 1946’da Irak Türkmeni kardeşlerimiz katledildi, Türkiye sessiz kaldı. 1980’de Türkiye iç sorunlarla uğraşırken yine Türkmen kardeşlerimiz katledildi. 1991’de Altınköprü’de Türkmen kardeşlerimiz katledildi, Türkiye sessiz kaldı. Azeri kardeşlerimize Bulgaristan’daki akrabalarımıza, Saraybosna’da, Kosova’daki kardeşlerimize yapılan zulme yeterince ağırlık konulmadı, konulamadı. Bu suskunluk, bu tepkisizlik artık bizim iktidarımızla sona ermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bölgesinin en güçlü, istikrarlı en etkin devleti olarak bölgedeki ve dünyadaki tüm mazlumların, dost ve kardeşlerimizin, akrabalarımızın sesi, nefesi ve hamisi olmuştur. Artık kimsesizlerin kimi, sessiz yığınların sesi olan bir Türkiye vardır. Türkiye demek umut, barış, adalet demektir. Şu anda ayyıldızlı bayrağımızı kim görse inanın içine güven geliyor. Kızılayımızı hilalini kim görse içine surur geliyor. AFAD’ın TİKA’nın amblemlerini kim görürse inanın kardeşini görmüş gibi oluyor. Her yerde biz varız, nerede afet varsa, mazlum varsa yardımlarımızla sesimizle, soluğumuzla biz varız” dedi.

    “BAHÇELİ, KAÇ TANE TÜRK CUMHURİYETİNİ ZİYARET ETTİ? BUNA CEVAP VERSİN”

    Başbakanlığı döneminde yüze yakın ülkeye resmi ziyarette bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını buldum. Gittiğimiz her yerde bize şunu söylediler, ‘Buraya ilk gelen bizim hatırımızı soran ilk Başbakan siz oldunuz Başbakanım’ dediler. Allah razı olsun. Devlet Başkanları, Başbakanlar nezdinde oradaki vatandaşlarımızın, akrabalarımızın sorunlarını konuştuk. Her bir kardeşimizin sorununun hassasiyetle takip ettik. İşte Bahçeli, 3,5 yıl Türkiye’de Başbakan Yardımcılığı yaptı acaba kaç tane Türk Cumhuriyeti’ni gidip ziyaret etti? Acaba Balkanlara kaç kere ulaştı? Acaba Avrupa’da kaç ülkeye gitti? Bunun cevabını versin. Acaba, benim Türkmen kardeşlerimle ne denli haşır neşir oldu? Daha önce örneği görülmemiş derecede, mazlumlara, Türkmenlere, akrabalarımıza el uzatan onların ellinden tutan hükümet biz olduk. Değerli kardeşlerim büyük millet olmanın getirdiği büyük sorumluluklar var. Biz, bu sorumluluğu taşıyoruz. Büyük bir millet olmak neyi gerektiriyorsa adım adım onu yapıyoruz. Ne yaparsak usulünce yapıyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “BİZİM İÇİN MAZLUMUN DERİSİ, RENGİ IRKI ÖNEMLİ DEĞİLDİR”

    Erdoğan, “Gazze’de 7 Temmuz’da İsrail’in soykırım girişimi başladığında hem maddi imkanlarımızla, hem de vicdanımızla bunun yanında hem de öfkemizle Gazze’nin yanında durduk çünkü Türkiye’ye yakışan budur. Filistin’in Gazze’nin yanında durmak’ Türkiye için bir sorumluluktur. Çanakkale Savaşlarında bizim yanımızda o Filistinli kardeşlerimiz nasıl durduysa, onlar bizimle beraber orada şahadet şerbeti nasıl içtilerse bugün biz de onların yanında durmak zorundayız. Biz, Gazze için sesimizi yükseltince hem dışarıdan hem de içeriden hedef yapıldık. Ne dediler, ‘Gazze’yi bırak Türkmenlere bak, Suriyelilerle ilgilendiğiniz kadar Türkmenlerle ilgilenin’ dediler. Bizim için mazlumun dini, mezhebi, dili, rengi, derisi, ırkı önemli değildir. Biz Gazze ile ilgilendiğimizden çok daha fazla Türkmenlerle ilgilenen ama bunu usulünce yapan bir hükümetiz. Suriyelilere kucak açtığımız kadar daha da fazlasıyla yurtdışındaki Türkler, Türkmenlerle ilgilenen ama bunu usulünce yapan bir hükümetiz. İşte, Muhalefet bunu anlamadı, anlamak istemedi. Bu işin hassasiyetini, özelliğini anlayamadılar” şeklinde konuştu.

    “ÇAPLARI, VATAN SEVGİLERİ, VATANDAŞ SEVGİLERİ BU KADAR”

    Başbakan Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
    “Irak ve Suriye Türkmenlerini burada iç siyaset malzemesi yapmak, seçim istismarı malzemesi yapmak son derece tehlikelidir. Çünkü bizim yaptıklarımızın anlatılabilecek olanı, anlatılmayacak olanı vardır. Bunu, Bahçeli ‘de bunu Kılıçdaroğlu denilen adam da biliyor ama hakkı söylemek er kişinin işidir, her kişinin değil. Muhalefetin yaptığı açıklamada Irak ve Suriye’deki kardeşlerimizin hayatlarını tehlikeye atıyor. Şartlarımızı zorlaştırıyor. Bunu Türkmen temsilcisi kardeşlerimiz de ifade ettiler. Ancak, muhalefet son derece sorumsuz, bilinçsiz ve şuursuz şekilde Türkmenlerin hayatı üzerinden istismar siyaseti yapmaya devam ediyor. Bizim Türkmenlere yaptıklarımızı Türkmen kardeşlerimiz çok iyi bilir. MHP içindeki, CHP içindeki niceleri dahi bizim Türkmen kardeşlerimize yaptıklarımızı bilirler ve defalarca biraraya geldiğimizde takdir etmişlerdir, ama sırtlarını döndüklerinde de aksini söylemişlerdir. Hatta MHP içindeki bazı dostlarımızla ortak projeler bile yürüttüğümüz çok faydalı işler yaptığımız da olmuştur. Buna rağmen CHP ve MHP’nin bir de onların bu işlerden hiç anlamayan Monşer adaylarını açıklamaları tam anlamıyla bir faciadır. Şu anda CHP Genel Müdürü her gittiği yerde bizi IŞİD hakkında konuşmamakla eleştiriyor. Bunu niye yapıyorlar? Bunu, Musul’da alıkonulan 49 vatandaşımızın hayatını tehlikeye atmak için yapıyorlar. İşte çapları bu kadar, vatan sevgileri, vatandaş sevgileri bu kadar. Dış politikadan, diplomasiden anladıkları işte bu kadar.”

    “BİZ KARDEŞLERİMİZ KAFATASI MİLLİYETÇİSİ DEĞİLİZ, BİZ VATININ, VATANDAŞINI SEVMENİN, ONA HİZMETKAR OLMA GAYRETİ İÇERİSİNDEKİ MİLLİYETÇİYİZ”

    Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Sorun bakalım bugüne kadar dillerinden Türk kelimesini, milliyetçilik kelimesini düşürmeyenler tarihimize sahip çıkmak için, ecdadın hatırasını canlı tutmak için, kardeşlerimizle gönül köprüsü kurmak için ne yapmışlar? İnanın sadece boş laf başka hiçbir şey yok. Biz kardeşlerimiz kafatası milliyetçisi değiliz. Biz vatının, vatandaşını sevmenin, ona hizmetkar olma gayreti içerisindeki milliyetçiyiz” dedi.

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen ‘Türk Dünyası Cumhurbaşkanını Seçiyor’ programına katıldı. Programda konuşan Başbakan Erdoğan, Adana’da durdurulan yardım TIR’ları ile ilgili sert ifadelerle paralel yapıya yüklendi. Suriye’deki Bayır-Bucak Türkmenlerine MİT aracılığı ile yardım ulaştırmaya çalıştıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, Adana’da paralel yapının zihniyetini taşıyan bir savcının, emniyet içindeki bazı polisler ve bazı jandarmalarla birlikte TIR’ların önünü kestiklerini anımsattı. TIR’ların durdurulması ile birlikte MİT’in elemanlarını tartakladıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, “Kanunsuz şekilde TIR’lara çıkıp fotoğraf çektiriyorlar. Bunu yapmaları aslında suç ama yasal olmayan bir uygulamayı yapıyorlar. Buradan nereye gidiyordu insani yardımlar, Bayır-Bucak Türkmenlerine gidiyordu” dedi.

    “BAHÇELİ VE KILIÇDAROĞLU’NUN SESİ ÇIKTI MI?”

    Başbakan Erdoğan, TIR’ların önünü kesenlerin ortada olduğunu ve televizyonların bunları verdiğini belirterek, “Peki; Bahçeli’nin sesi çıktı mı? Genel Müdür Kılıçdaroğlu’nun sesi çıktı mı?” diye sordu. Dünyaya bunu ‘Türkiye’nin teröre destek oluyor’ diye yaygara yaptıklarını sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu gibi siyasetçiler sayesinde bunu yaptıklarını ifade etti.

    “BAHÇELİ VE KILIÇDAROĞLU PENSİLVANYA’NIN UŞAĞI OLDULAR”

    Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun Pensilvanya ihanet şebekesinin uşakları olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
    “Peki CHP ve MHP bu ihanet karşısında ne yapıyor. Susuyor, seyrediyor. Hatta bu Pensilvanya ihanet şebekesine destek olmaya devam ediyor. Hani siz Türkmenlerin yanındaydınız? Hani Türkmenler sizin kardeşinizdi? Dil başka söylüyor ama el başka işler çeviriyor. Bunun da hesabını soruyoruz. Büyük Türkiye’nin düşmanı, ihanet şebekelerinin inlerine girdik ve giriyoruz. Muhalefetin sorumsuz tavrına rağmen Türkmen ve tüm kardeşlerimiz için yardımlarımızı desteklerimizi, girişimlerimizi kesintisiz sürdürüyoruz. Biz bu yardımlarımızı yaparken ne Bahçeli’den ne Kılıçdaroğlu’ndan feyiz alarak yapmıyoruz. Biz tarihimizden feyiz alarak yapıyoruz.”

    “TİKA’YI YENİDEN İNŞA ETTİ”

    Göreve geldiklerinde TİKA’yı yeniden inşa ettiklerini belirten Başbakan Erdoğan, hem faaliyet bölgesi olarak hem de faaliyet çeşidi olarak TİKA’yı tüm soydaşları kucaklayan dev bir çatı haline dönüştürdüklerinin altını çizdi.

    Kırım Tatarları’na okul yapan kendilerini olduğuna dikkat çeken Başbakan Erdoğan, camileri, konutları, tarihi eserleri restore eden kendileri olduklarını söyledi. “Sen neredeydin Bahçeli” diye soran Başbakan Erdoğan, “3.5 yıl Başbakan Yardımcılığı yaptın bir kere uğradın mı sen acaba Kırım Tatarları’nın yanına? Onlara yardım elini acaba Türkiye’nin uzattın mı? Yardım eli uzatacak mecalin yoktu ki ya… Batmıştın, bitmiştin, Türkiye’yi de batırmıştınız ya… Ama biz bunları yaptık ve hala devam ediyoruz” dedi.
    Başbakan Erdoğan, AFAD, Türk Kızılayı’na önemli görevleri verdiklerinin altını çizdi. STK’ları bu alana yönlendirdiklerini ve çalışmalarını desteklediklerini kaydetti. Balkanlarda ecdattan kalan eserleri ihya eden ve restore eden kendileri olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, Balkanlarda restore eden yerlerin isimlerini tek tek açıkladı.

    “BAHÇELİ SEN KARAKURUM’UN ADRESİNİ BİLİYORMUSUN?”

    Tarihi olmayanın bugünü ve geleceği olmayacağını vurgulayan Başbakan Erdoğan, “Balkanlardan, Moğolistan’a, Karakurum’dan Göktürk Anıtları’na… Acaba Bahçeli sen Karakurum’un adresini biliyor musun? 42 kilometre yol filan yok bizzat gittim ve o 42 kilometre orada yolu yaptık. Göktürk anıtlarını ihya ettik orayı da yaptık. Daha sonra kendi milletvekili de açılışa gitti. Bunları yapanda biziz. Şimdi Moğolistan’da ikinci yeni anıtlarımızı bulduk onu da şuanda yollarını yapıyoruz. Bize kimse soydaşlarına sahip çıkmayan diyemez. Sahip çıktık ve çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “BİZ KAFATASI MİLLİYETÇİSİ DEĞİLİZ”

    TİKA ve STK’lar aracılığı ile Balkanlar ve Türk ülkelerinde restore edilen yerlerden bahseden Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

    “Sorun bakalım; bugüne kadar dillerinden Türk kelimesini, milliyetçilik kelimesini düşürmeyenler tarihimize sahip çıkmak için, ecdadın hatırasını canlı tutmak için, kardeşlerimizle gönül köprüsü kurmak için ne yapmışlar? İnanın sadece boş laf başka hiçbir şey yok. Biz kardeşlerimiz kafatası milliyetçisi değiliz. Biz vatının, vatandaşını sevmenin, ona hizmetkar olma gayreti içerisindeki milliyetçiyiz. Bizim değerlerimiz budur. Çünkü biz şunu biliyoruz; ‘halka hizmet, hakka hizmettir.’ Biz asla kavmiyetçilik, ırkçılık yapmayız, yapmıyoruz.”

    “BİZ 21 YAŞINDA BİR ÇAĞI AÇIK BİR ÇAĞI AYDINLADAN FATİH’İN TORUNLARIYIZ”

    Gençlere seslenen Başbakan Erdoğan, kendilerinin seçilme yaşını 25’e indirdiklerinde MHP’nin bir yetkilisinin sağına bir genç, soluna bir genç alarak ‘parlamentoyu bu gençlere mi teslim edeceğiz?’dediğini anımsattı. MHP’ye gönül verenlere seslenen Başbakan Erdoğan, “Size bu gözlerle bakan kişilerle beraber mi olacaksınız? Gençler; Avrupa Birliği üyesi ülkelerin onu aşkın ülkesinde seçilme yaşının 18’dir. Biz 21 yaşında bir çağı kapatıp, aydınlık çağı açan Fatih’in torunlayız. 21 yaşında… Biz hedef olarak bunu alacağız. Bizim ecdadımız nasıl 21 yaşında o vasfa, o kaliteye ulaşmışsa bizde o vasfa, o kaliteye gençleri yetiştirmenin gayreti içinde olacağız. Ama gençlere bu gözle bakanlardan bu ülkeye hayır gelmez. Onun için ben partime de söyledim dedim ki; ’25 indirdik. Şimdi bu 25’i de gelin 18’e indirelim.’ Gençler Sultan Alparslan Anadolu kapılarına bizlere açarken ordusunda bugün kardeşimiz olarak gördüğümüz her kesimden insan vardı” dedi.

    Başbakan Erdoğan, 10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda birlikteliğin devam edeceğini özellikle ifade etmek istediğini söyledi.

    Başbakan Erdoğan’ın konuşmasının ardından Türkmen dernekleri tarafından Başbakan Erdoğan’a çeşitli hediyeler verildi. Başbakan Erdoğan giydiği Türkmen kıyafetleri ile Türkmenlerle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.

  • Derya Tuna’dan Erdoğan’a tam destek

     

     

     

     

    derya-tunadan-erdogana-tam-destek-510990-664x354

     

     

     

     

    Ünlü oyuncu Derya Tuna’dan Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’a tam destek.

     

    İbrahim Tatlıses’in eski eşi Derya Tuna, cumhurbaşkanlığı seçiminde oyunu kime vereceğini giydiği tişörtle duyurdu. Erdoğan tişörtlü fotoğrafını paylaşan ünlü oyuncu, altına da “RT forever (Sonsuza dek RT)” notunu düştü.