Etiket: Başarısı

  • Yüz felcinde akupunktur başarısı

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon ve Medikal Akupunktur Uzmanı Dr. Ayşegül Elbir Şahin, periferik yüz felci sonrası ilk 6 ay içinde uygulanan akupunktur tedavisi ile yüzde 100’e yakın geri dönüşün mümkün olduğunu söyledi.

    VM Medical Park Samsun Tıp Merkezi Akupunktur Kliniği Uzmanı Ayşegül Elbir Şahin, yüz felci hakkında “Periferik tip yüz felci, yüz kaslarını etkileyen ve ani gelişen bir rahatsızlıktır. Beyinden gelen yüz hareketleri yapma emrinin 7. sinir (yüz siniri) tarafından kaslara iletilmesinde oluşan engellemeler bu hareketlerin yapılamamasına neden olur. Bu engeller çeşitli nedenlerle olabilir. İlerleyici bir hastalıktır ve maksimum şiddetine birkaç saat ya da günde ulaşır. Kadın ve erkekleri eşit derecede etkiler. Her yaşta ve yılın her zamanı görülebilir. Sıklıkla soğuk ve rüzgar sonrasında gelişen bir hastalıktır. Yüz felci kişiden kişiye çok farklı şekillerde kendini gösterebilir. Yüzün bir tarafında yüz ifadesinin tüm kasları güçsüzleşir ya da tamamen etkisiz olur. Mimik hareketleri istenildiği gibi yapılamaz. Göz kapakları kapanamaz, dudak kenarı düşer ve alın kırıştırılamaz. Herhangi bir duyusal kayıp olmamasına rağmen hissizlik belirtilebilir. Bazı hallerde tat alma kaybı, sese hassasiyet oluşabilir. İstemsiz gözyaşı (timsah gözyaşları), göz kapatmaya çalışırken göz küresinin yukarı kayması, göz kapatamamaya bağlı korneada tahriş, felçli tarafta yiyecek ve içeceklerin dışarı düşmesi görülebilmektedir. Hastaların yüzde 80’i 2-3 hafta içinde iyileşir. Yüzde 10’luk bir kısmın iyileşmesi bir yıla kadar sürebilir. Diğer yüzde 10’luk kısım ise iyileşemez ve yüzde sinkinezi (istemsiz hareket) gelişir. Gülümseme sırasında göz kapağının kendiliğinden kapanması, yemek yerken gözden yaş gelmesi gibi. Tedaviye tanı koyulduktan sonra en kısa sürede başlamak iyileşmeyi hızlandırmaktadır. Periferik yüz felci sonrası ilk 6 ay içinde uygulanan akupunktur tedavisi ile yüzde 100’e yakın geri dönüş mümkündür. Mevcut tedaviler sonrası problem kalan hastalar için de aradan uzun zaman geçmiş olsa dahi yüz güldürücü sonuçlar almak mümkündür” dedi.

    Ayşegül Elbir Şahin tedavi sürecini yönettiği hastası İsmet Erdemir ile ilgili “51 yaşında, 4 yıl önce periferik yüz felci geçirmiş bir hastamız. Uygulanan tedaviler sonucunda yüzde 90 oranında şifa bulmuştur. Ancak yemek yerken istemsiz gözyaşı-timsah gözyaşı dediğimiz sinkinezi durumu kendisinde meydana gelmiş ve bu şikayetine çare bulamamıştır. Gittiği bir göz doktorunun tavsiyesi ile akupunktur tedavisi olmak üzere bize ulaştı. 2016 Aralık ayında Samsun Medical Park Tıp Merkezi Akupunktur Polikliniğimize başvuran hastamızın bizden beklentisi yemek yerken istemsiz bir şekilde ortaya çıkan gözyaşı salgılanmasını durdurabilmekti. Ancak hastamızın yüzünde kendisini rahatsız etmese de asimetri durumu mevcut olmakla birlikte, etkilenen tarafta kaş ve göz kapağında düşüklük, ağız köşesinde ise aşağı çekilme mevcuttu. Hastamıza ilk etapta haftada 2 seans olacak şekilde 10 seanslık kulak ve vücut akupunktur tedavisi planlandı, elektro akupunktur uygulandı. İlk seanstan itibaren gözyaşında azalma, etkilenen yüz bölgesinde ise kas fonksiyonlarının canlandığını gösteren karıncalanmalar hissettiğini söyledi. 4. seansa geldiğinde gözyaşı şikayeti yüzde 50 oranında azalmıştı ve gözünü daha rahat açıp kapatabildiğini söyledi. Seanslar ilerledikçe hastamızın şikayetleri azalarak kayboldu. Toplam olarak 13 seanslık akupunktur tedavisinin sonunda hastamız artık yemek yerken gözyaşı akmıyor, etkilenen taraftaki göz kapağı ve kaşı diğer göz kapağı ile aynı seviyede, ağız köşesi gülerken dahi normal tarafla aynı seviyede kalmaktadır” bilgisini verdi.

    İsmet Erdemir ise tedaviden çok memnun kaldığını, beklediğinden daha çok fayda gördüğünü söyledi.

  • Fıtıkta elle tedavinin başarısı

    Son yıllarda toplumda oldukça sık duyulan bel ve boyun fıtığı, boyun düzleşmesi gibi kas-iskelet rahatsızlıklarında 27 yıldır elle tedavi uygulayan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, tedavi metodu hakkında bilgi verdi.

    Bir fizik tedavi yöntemi olan manipülasyon (elle tedavi) tedavisinin ellerle rahatsızlık olan bölgeye birtakım bastırma, döndürme, germe ve esnetme manevraları şeklinde ve 3-5 gün arayla uygulandığını ifade eden Şahabettinoğlu, “Manipülasyon tedavisinin masaj ile ilgisi yoktur. Klasik bir tıp tedavisi olup alternatif tıp değildir. Tedavi genellikle hafif vakalarda 2-3, orta vakalarda 4-5, ileri vakalarda ise 8-10 seans sürebilmektedir” dedi.

    Dünyada çok iyi bilinen ve uygulanan bu tedavi yönteminin bel ve boyun fıtıkları, boyun düzleşmesi, kas-iskelet rahatsızlıklarında uygulandığını ifade eden Dr. Şahabettinoğlu, “Ayrıca şiddetli boyun spazmları, sakroiliak sendrom denilen kalçalardaki sağrı ve leğen kemikleri arasındaki eklemin fonksiyon bozukluğu, migren ve gerilim tipi baş ağrıları, çene eklemi fonksiyon bozuklukları, el bileği sinir sıkışmaları, 1. derece ve stabil bel kaymalarında başarıyla uygulanmaktadır” diye konuştu.

    Bel ve boyun fıtıklarında manipülasyon tedavisinin başarı oranının ise hastalarının yüzde 98’i ameliyatsız olarak başarı ile tedavi edilmekte olduğunu belirten Şahabettinoğlu, “Sadece yüzde 1-2 hastada ameliyat gerekir ki bunlar ameliyatsız tedavilere cevap vermeyen, bel fıtığında ayaklarda ilerleyen kas gücü kaybı, idrar-büyük abdest kaçırma şikayeti olanlardır. Boyun fıtığında ise ellerde, kollarda ilerleyen kas gücü kaybı olan çok az sayıdaki hastalardır” şeklinde konuştu.

    Manipülasyon konusunda uzman bilgili ve bilinçli ellerle yapılması gerektiğinin altını çizen Şahabettinoğlu, “Bütün hastaların bilmesi gereken en önemli konu, insan anatomisini ve fizyolojisini bilmeyen ehliyetsiz kişilere bel ve boyun problemlerini çözmek için başvurmamaları gerektiğidir. Her hasta ve hastalık hekimce değerlendirilmeli, teşhis ve tedavi edilmelidir. Ayrıca bel ve boyun hastaları tedavi sonrası, hastalığın tekrarının önlenmesi için egzersiz ve günlük yaşam önerileri konusunda mutlaka bilgilendirilip eğitilmelidir” dedi.

  • Doğa Okulları’nın LYS başarısı

    Doğa Okulları öğrencileri, üniversite sınavlarında gösterdikleri akademik başarıyı, bu yıl bir kez daha ispatladı.

    Öğrenciler LYS’de ilk 500’de 43 derece aldı. 2016 yerleştirme sonuçlarına göre Doğa Anadolu Liseleri öğrencilerinden 297’si Mühendislik, 123’ü İşletme, 78’i Mimarlık, 63’ü Hukuk, 40’ı Tıp olmak üzere ilk 3 bölüm tercihlerinden birine yerleşti. Yurtdışında okumak isteyen öğrenciler ise Boston, Southampton, Michigan, Kings College gibi prestijli üniversitelere kabul edildi.

    Verdiği ‘Yeni Nesil Eğitim’le öğrencilerini hem akademik hem de sosyal anlamda tam donanımlı bireyler olarak yetiştiren Doğa Okulları, 2016 üniversite yerleştirme sonuçlarında yine mezunlarının başarılarıyla adından söz ettirdi.

    2016 yılı LYS Türkiye 9.’su Doğa Okulları Şanlıurfa Kampüsü öğrencisi olurken, Doğa Anadolu Liseleri öğrencileri, LYS ilk 500’de 43, ilk 1000’de 67 derece elde etti.

    Doğa Anadolu Liseleri öğrencileri istediği üniversiteyi kazanıyor

    Açıklanan yerleştirme sonuçlarına göre, Doğa Okulları Anadolu Liseleri öğrencilerinin yüzde 57,50’si ilk 3 tercihine yerleşerek büyük bir başarıya imza atarken, yüzde 75,28’i ilk 5 tercihinden birini, yüzde 16,77’si 6 ile 10. sıradaki tercihlerinden birini kazanmayı başardı.

    Türkiye çapında çeşitli kampüslerden sınava giren Doğa Okulları öğrencilerinden 297’si Mühendislik, 123’ü İşletme, 87’si Psikoloji, 80’i Uluslar arası Ticaret, 78’i Mimarlık, 63’ü Hukuk, 44’ü Siyaset Bilimi ve Uluslar arası İlişkiler, 42’si Halkla İlişkiler, 40’ı Tıp, 18’i Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, 15’i Radyo-TV, 32’si Ekonomi, 14’ü Moleküler Biyoloji ve Genetik, 9’u Diş Hekimliği, 5’i Pilot-Pilotaj, 5’i Eczacılık bölümlerine girmeye hak kazandı.

    Eğitimlerine yurtdışında devam etmek isteyen öğrenciler ise, ABD, İtalya, İngiltere, Kanada, Hollanda, Almanya, İsviçre, Çin, Japonya, Ukrayna, Rusya, Makedonya’nın seçkin üniversitelerinden kabul gördü.

    Türkiye ve yurtdışında prestijli üniversitelerde okuyacaklar

    Mezunların kazandığı üniversiteler arasında Türkiye’den ODTÜ, İTÜ, YTÜ, Boğaziçi, Marmara, Hacettepe, Koç, Galatasaray Üniversiteleri; yurtdışından ABD’de University of Illinois, University of San Diego, Michigan State, İngiltere’de University of Southampton, Canada’da UBC ve University of Toronto Business, İtalya’da Bocconi, İrlanda’da Dublin Business College de yer alıyor.

    Yetkin eğitimcilerin özel hazırlık programı ile başarıyı yakalıyorlar

    Doğa Okulları, üniversiteye hazırlık sürecini 4 yıllık bir programa yayarak öğrencilerdeki sınav kaygısını yok ediyor. Yetkin eğitimci kadrosunun YGS -LYS sınavları için özel olarak oluşturduğu hazırlık programı ek bir destek almaya ihtiyaç bırakmıyor.

    Üniversite Hazırlık Programı’nın etkin bir şekilde yürütülebilmesi için özel olarak kurulan YGS-LYS birimi, üniversite eğitimi almak isteyen öğrencilere ve ailelerine uzman ve yetkin bir akademik kadro ile danışmanlık yapıyor. Her bir öğrencinin gelişimi, rehber öğretmenler ve eğitim koçları tarafından takip ediliyor. Büyük çoğunluğu ilk 5 tercihinden birine yerleşen Doğa Anadolu Liseleri mezunları, yurtdışında ise saygın üniversitelerden kabul görüyor, liseden t-MBA sertifikası alarak mezun oldukları için yurtdışında burslu okuma hakkı kazanıyor.

  • DYK kurslarına katılan öğrencilerin büyük başarısı

    Muş’un Malazgirt Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından açılan Destekleme ve Yetiştirme Kursları (DYK) giden öğrencilerin büyük başarısı adeta göz kamaştırıyor.

    Malazgirt Halk Eğitim Müdürlüğü bünyesinde devam eden DYK kurslarındaki başarılı öğrencilerin onuruna öğretmenevinde yemek verildi. Yemekte konuşan Malazgirt Halk Eğitim Merkezi Müdürü Fehim İbek, kurslarda barılı olan öğrencilere teşekkür etti. Yemekte öğrencilerinin başarılarından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Müdür İbek, “2015-2016 eğitim öğretim yılı başında bakanlıkça mezun öğrencilerin üniversitelere yerleştirmek maksadıyla YGS-LYS’ye hazırlık için kapatılan dershanelere alternatif amaçlı tamamı parasız, halk eğitim merkezleri bünyesinde Destekleme ve Yetiştirme Kurslarımız açılmıştır. DYK’nın ilk olması sebebiyle özellikle branş öğretmenlerinin temini ve kurs verilecek mekan ile ilgili yoğun çabalar sonucu diğer liselerde arda kalan branş öğretmenlerini bulup, kurs verilecek yer için ise Danişment Gazi İlkokulu Müdürü Erhan Aslan’ın desteğiyle şehir merkezden uzak olmasına rağmen mecburen karar verildi. Tamamı kendi ekip, özveri ve fedakârlığımızca kursumuzun başarıya ulaşması için öğrencilerimizin yoğun gayreti ile yıl içinde kendi olanaklarımızla kaynak desteği sağlayarak kursumuzu devam ettirdik” dedi.

    “Büyük fedakârlık örneği sergileyen ve Türkiye’de çok önemli üniversiteleri kazanan örgencilerim sizlerle ne kadar gurur duysak azdır” diyen Müdür İbek, “Malazgirt Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü olarak tüm öğrencilerimizle gurur duyuyoruz. Tarihi Malazgirt’imizde mezun öğrencilerimizde 2015-2016 döneminde YGS hazırlığı için 89, LYS hazırlığı için 57 kayıtlı öğrenciyle devam sağlanmış, 2016 ÖSYS sonucuna göre 2 tıp,1 diş hekimliği, 1 hukuk ve 3 öğrencimiz de mühendislik ve mimarlık fakülteleri olmak üzere toplam 33 öğrenci lisans ve 13 öğrenci ise ön lisans bölümlerini kazanmış olup başarı oranımız yüzde 80’nin üzerindedir” ifadelerini kullandı.

    Öğrencilerin büyük başarısını tebrik eden Milli Eğitim Müdürü Vedat Kaya ise, “İlçemizde büyük başarılara imza atan Halk Eğitim Müdürlüğümüz bünyesindeki DYK kurslarımıza tüm desteklerimizi vereceğiz. Bu büyük başarılarından dolayı başta Halk Eğitim Müdürümüz Fehim İbek olmak üzere tüm eğitimcilerimize teşekkür ediyorum” dedi.

  • Rizeli gencin büyük başarısı

    Özel sektör çay fabrikalarının çay üreticisini mağdur etmesine kızan genç, geliştirdiği makine ile devasa fabrikaları bir kutuya sığdırmayı başardı.

    Rize’nin Çayeli İlçesi’nde yaşayan Mustafa Türker (25) isimli Makine Bölümü Ön Lisans mezunu genç geliştirdiği icadı ile mucitlere parmak ısırtıyor. Türker, yaş çay alımlarının yoğun olduğu dönemlerde, özel sektör işletmelerinin topladığı çayı satmakta güçlük çeken üreticileri, çay fiyatını düşürerek mağdur etmesine kızarak bir çözüm aradı. Türker, üzerinde üç yıl çalıştığı projesi ile çayını satmakta güçlük çeken üreticilerin topladığı çayı kendi imkanları ile kuru çaya dönüştüren bir makine geliştirdi. Rizeli genç geliştirdiği kutu büyüklüğünde makinenin içerisine adeta devasa bir çay fabrikası sığdırdı. Türker, geliştirdiği makine ile günde 100 kilo yaş çayı işleyebiliyor. Makine, yüzlerce çalışanı bulunan ve kapladığı devasa alan ile kuru çay üreten fabrikalarla aynı işlemleri yapabiliyor.

    Özel sektöre kızdı, mucit oldu

    Konuyla ilgili açıklama yapan Mustafa Türker, özel sektörün yaş çay üreticilerini mağdur etmesine kızarak makineyi geliştirdiğini belirterek “Özel sektör işletmeleri yaş çayda izdiham yaşandığı dönemlerde yaş çay fiyatını düşürüp üreticiyi mağdur edince bu makineyi yapmaya karar verdim. Üç yıl önce çalışmaya başladım. Şuada prototip çalışır vaziyette. Özel sektöre kızıp yaptım. Önce kendi çayımızı işlemeye başladık. Sonra bunu üretip satabileceğimizi düşündüm. Şuan tanıtım yapıyorum. Talep olursa üretip satmaya hazırım” dedi.

    Günde 23 kilo kuru çay üretiyor

    Türker, makine ile istenilen her yerde günde 23 kilo kuru çay üretilebildiğini ifade ederek “15 yaşının üzerindeki herkes makineyi kolaylıkla çalıştırabilir. Üst kapaktan çayı koyup alttan kur çay olarak alabiliyoruz. Burada çay büyük fabrikalarda olan fermantasyon, fırın ve elek aşamalarından geçerek içtiğimiz çaya dönüşüyor. Devasa fabrikalardaki tüm makinelerin küçültülmüş parçaları bunda mevcut. Fabrikaların ürettiği kalitede çay üretiyor. Çayı evimizde kendi kontrolümüzde üreteceğimiz için çok daha da sağlıklı oluyor. 100 kilo yaş çaydan 23 kilo kuru çay elde edebiliyoruz. Bu randıman hiçbir fabrikada yok” şeklinde konuştu.

    Makineyi inceleyen vatandaşlar şaşkınlıklarını gizleyemeyerek hem genci tebrik ettiler hemde desteklenmesi gerektiğini söylediler.