Etiket: baş

  • Baş: “Esnafın bankası esnaf kefalet kooperatifidir”

    Fatsa Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkanı Ayhan Baş, “200 bin TL işletme kredisini esnaflarımıza gururla kullandırmaya her zaman hazırız” dedi.

    Fatsa Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkanı Ayhan Baş yaptığı açıklamada, “Esnaf ve sanatkarlarımızın finansman ihtiyacını karşılamak üzere kooperatiflerimiz kefaletiyle Türkiye Halk Bankası kaynaklarından kullandırdığımız Hazine faiz destekli kredilerin gerek daha etkin ve verimli kullandırılması gerekse esnaf ve sanatkarımızın ihtiyaç duydukları finansman kaynağının en uygun ve yeterli bir şekilde karşılanması için zaman içerisinde yapılan düzenlemelerle önemli iyileştirmeler gerçekleştirilmiştir. Ancak TESKOMB olarak bu şartların daha da iyileştirilmesi için yapılan çalışmalar sürekli olarak devam etmektedir. Özellikle son dönemlerde esnafımızın yoğun olarak dile getirdiği kredi limitlerinin arttırılmasına ilişkin talepleri Merkez Biriliğimizin girişimleri neticesinde sonuca ulaşmış ve Başbakanımız Binali Yıldırım’ın bizzat vermiş olduğu müjdeyle işletme kredileri birinci sınıf kooperatifler için 200 bin TL’ye çıkarılmış ve kullandırımı durdurulan yatırım kredileri 500 bin TL şahıs üst limiti ile tekrar açılmıştır. Fatsa Esnaf Kredi ve Kefalet Kooperatifi olarak bizde birinci sınıf kooperatif olduğumuz için 200 bin TL işletme kredisini esnaflarımıza gururla kullandırmaya her zaman hazırız. Bu müjdeyi tüm esnaflarımıza duyurmak görevimiz. Madeni Eşya Odası, Giyim Eşyaları Odası, Gıda Maddeleri Odası ve Şoförler Odasına kayıtlı olan esnaflarımızı bu krediden yararlanmaya davet ediyoruz. Arabası olmayanı ve yenilemek isteyenleri araba sahibi, iş yeri olmayanı işyeri sahibi yapacağız. Bu vesile ile esnaf kardeşlerimizi kiradan kurtaracağız. Ben de zamanında kiracılıktan çok müzdarip olan biri olarak her zaman bu konuda yanınızda ve destekçiniz olmaya hazırım. Esnafın Bankası Esnaf Kefalet Kooperatifidir, Esnaf Kefalet Kooperatifi Halk Bankası aracığı ile siz esnaflarımıza kredi kullandırmaya her zaman hazırdır. Hepinizi kooperatifimize bekliyoruz. Fatsa Esnaflarımıza bu yeni uygulamanın hayırlı uğurlu olmasını temenni ederim” diye konuştu.

  • Mide rahatsızlıkların da ’helikobakter pilori’ bakterisi baş aktör

    Konya Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlhami Beyaztaş, mide sıkıntısı yaşayan insanların temel sebebinin ’Helobakter Pilori’ isimli mikrobun neden olduğunu ve mideyi korumak için beslenme alışkanlıklarına dikkat etmeleri gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.

    Konya Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlhami Beyaztaş, beslenme bozuklukları, kötü alışkanlıkların ve psikolojik faktörlerin mideye zarar verdiğini belirterek,”Mide kendini koruyor fakat dış beslenme bozuk gıdalar kullanma kötü alışkanlıklar, sigara, psikolojik faktörler ki biliyorsunuz bütün organlarımızı yöneten beyin mekanizması bu da ruhsal durumdan çok etkilenir. O yüzden de stres hormonlarını vücutta artırır onun yanında mideye asit salgısını artırır bu şekilde mide zarar görür psikolojik etkenlerden. Aynı zamanda biliyorsunuz psikolojik etkenler sosyal faktörlerle çok bağlantılıdır. İşte ailevi nedenler kişinin parasal, ekonomik sıkıntıları yani toplumda görülen bütün sosyal sıkıntıların hepsinin altının gerçek şeyi psikolojik etkilenme ve bunun sonucunda da midenin etkilenmesi. Şimdi mide bu kadar etkilenen bir organ dediğimiz gibi gıdalarla psikolojik faktörler ve sosyal nedenlerle. Bütün bunların çaresini bulduk, her şey düzeldi, hasta tedavi edildi, mide ilaçları başlandı fakat mide hala düzelmiyor, hala hasta geliyor diyor ki hocam ’Ben sigarayı da bıraktım mide ilaçlarımı da güzel kullanıyorum beslenmemi de düzene soktum ama hala sıkıntılarım devam ediyor ve mide şikayetlerim hala devam ediyor’ şimdi o zaman bunun altında ne aramak lazım? Bunun altında işte o zaman midenin birçok hastalıklarında suçlanan özellikle mide ülserinde mide kanserinde suçlanan Helokobakter Pilori denilen bir mikrop ve bu mikrobu daha önce çok fazla iyi tanımıyorduk. Fakat gün geçtikçe demin söylediğim nedenlerden dolayı yani bir çok sebebi ortadan kaldırdıktan sonra şikayetlerin devam etmesi gibi dünyada da bunlar yaygın görülünce bu mikrop üzerinde çok çalışıldı. Kanserlerin sebebi olarak ne kadar etkili neden böyle düzelmeyen mide şikayetlerinde neden böyle oluyor diye. Helikobakter Pilori artık şu an mide gastiritinden tutun mide ülserinden ve de kanserlerden artık çok suçlanan bir faktör. Helikobakter pilori mikrobu bu kadar önemliyse ve kişinin demin dediğim gibi bütün faktörler ortadan kaldırdıktan sonra hala şikayetleri devam ediyorsa o zaman bu mikrobu yok edecek tedavi yöntemlerine başvurmak gerekiyor.Artık dünyanın en son gastroenteroloji kongrelerinde de bahsedilmiştir. Bu Helikobaketer Pilori ile savaş ile ilgili ciddi tedavi protokolleri gerçekleştirildi. Bunlardan 2 protokol çok yaygın şuan kullanılan ve yüzde 95 oranında mikrobu yok ediyor. Biz hastalarımıza burada bu tedaviye başlıyoruz yaklaşık 14 gün yüksek doz ve o tedavi sonucunda hasta o daha önce mide ilaçları kullanan değişik ilaçlar kullanan işte beslenmesine dikkat eden düzenine dikkat eden iyileşmeyen kişi bu 14 günlük tedaviden sonra gerçekten mutlu oluyor ve tedavi başarılı oluyor” ifadelerini kullandı.

    “Hastalıklar sebepsiz değildir”

    Op. Dr. Beyaztaş, mide rahatsızlıklarının dikkate alınmasını, bu tür rahatsızlıklarda genel cerrahi uzmanına gelinmesi gerektiğini belirterek, “Mide böyle bir organ… Ben halkımızın, toplumumuzun bu konuda bilinçlenmesini istiyorum. Bu mikrobu tanımalarını istiyorum ve böyle bir sıkıntıları olduğu zaman bir gastrologa ya da bir genel cerrahi uzmanına gelip mutlaka muayeneden geçmelerini bir endoskopi tetkiklerinin en azından yapılmasını istiyorum” dedi.

    Mide kanserlerinin dünyada en çok Japon ırkında görüldüğünü kaydeden Op. Dr. Beyaztaş, “Genetik tabi ki faktörler var beslenme faktörleri var. Japonlar atık endoskopiyi bir tarama yöntemi olarak kullanıyor. O açıdan da bizimde toplumumuzda giderek yaygınlaştığı için bu mikrop ve mide patolojileri biz de bu endoskopi tetkikini bence yaygınlaştırmamız lazım. Gerçi endoskopi her hastaya uygulamak doğru mu, sorusu sorulabilir? Ama şu da var yani… Bizim tespit ettiğimiz klinikte karşılaştığımız hastalardan basit bir kusmanın bulantı nedeniyle, geçmeyen bulantılar nedeniyle ve hasta kusma nedeniyle bir endoskopi sonucunda mide kanseri çıkan genç hastalar, orta yaşlı hastalar gördük. Yani mutlaka kale alınması gereken ve erken teşhiste çok önemli olan tetkik yöntemleri yapmalarını öneriyorum mutlaka” dedi

    Midenin korunması için sigaradan, fast food türü yiyeceklerden uzak durulması gerektiğini vurgulayan Beyaztaş, “Mideyi korumak için beslenme alışkanlıklarına özellikle ve özellikle sigaraya dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü sigara gerçekten içerdiği kanserojenlerle artık ispatlanmış bir alışkanlık. O yüzden de bir an önce sigarayı terk etmelerini ve diğer gıdalardan; kızartma, acı, ekşiler özellikle ekşi turşular ve yağlardan uzak durmalarını öneriyorum. Dışarıdan fast food şeklinde katkı maddeleri olan gıdalardan mutlaka uzak durmalarını istiyorum. Çünkü hastalıklar sebepsiz değildir, mutlaka altında sebepler vardır. Bu sebeplerde genellikle alışkanlıklar, kötü beslenme, psikolojik faktörler, sosyal faktörlerdir. Mutlu olmak istiyorsak, midemizi korumak istiyorsak bu tür şeylere dikkat edelim” ifadelerini kullandı.

  • Stresle baş etmenin yolları

    Uzm. Psikolog Enise Öziç, “Stres, bireyin bir tepkide bulunmasına zorlayıcı, bireyin içinden ve dışından gelen ve çoğu zaman bireyde gerilime, üzüntüye, çöküntüye yol açan bir güçtür” dedi.

    Stresle baş etmenin yolları hakkında bilgi veren Liv Hospital Samsun’dan Uzm. Psikolog Enise Öziç, “Stres trafiğin sıkıştığı, işe yetişme sorunu yaşadığımız günlük hayatımızda kolayca karşılaşabileceğimiz sebeplerden dolayı meydana gelebileceği gibi; belirsizlik, potansiyelimizi zorlayan durumlar ve içsel çatışmalardan da kaynaklanabilmektedir” diye konuştu.

    Psikolog Öziç şöyle devam etti: “Stres yönetiminde amaç stresi yok etmek değil yönetmektir. Unutmamalıyız ki belirli orandaki stres bizi olumlu etkiler. Aşırı düzeye ulaşmış bir stres ancak bizi bedensel ve ruhsal olarak yıpratabilir. Stres yönetimi ile stresin olumlu etkileri desteklenmeye devam edilir, olumsuz etkileri azaltılmaya çalışılır. Stresin bizi yıpratmasına izin vermeden bunu bir fırsata dönüştürmek ise gerçekten bizim elimizdedir.”

    Stres yönetimi nasıl sağlanır?

    Uzman Psikolog Enise Öziç stres yönetiminde kullanılan adımları şöyle sıraladı: “Stresten en az seviyede etkilenmek için stresi neyin başlattığını anlamamız gerekir çünkü kaynağın anlaşılması hedefe yönelik baş etme yöntemlerinin geliştirilmesi için önemlidir. Bizi neyin strese soktuğunu anladığımız zaman stresi azaltmak için şunları uygulayabiliriz: Kas gevşetme ve nefes egzersizleri sayesinde bedenimizdeki stres düzeyini azaltıp kontrol edebiliriz. Stresli bir durum ile karşılaştığımızda nefes egzersizi yardımı ile sakin kalmaya çalışıp bu durumun iyi yanlarını değerlendirip (stresi fırsata dönüştürmek vs), aklımızdan geçen olumsuz düşünceler yerine olumlu düşünceler bulmaya çalışabiliriz.”

  • Başbakan Yıldırım: “Suriye ve Irak’ta yeni baş ağrısı oluşturmaya çalışıyor, biz buna izin vermeyeceğiz”

    Başbakan Binali Yıldırım, “Suriye ve Irak’ta yeni bir baş ağrısı oluşturulmaya çalışıyor. Ama biz buna izin vermeyeceğiz. Bu bizim milli güvenlik meselemiz“ dedi.

    Başbakan Binali Yıldırım, MÜSİAD tarafından düzenlenen ‘Vizyoner 2017 Programı’ gala yemeğine katıldı. Programa Başbakan Binali Yıldırım’ın yanı sıra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ile birlikte İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal katıldı.

    Programda konuşma yapan Başbakan Yıldırım, “Bugün İzmir Tüpraş Aliağa Tesislerde yaşanan bir iş kazası sonucu hayatını kaybeden 4 vatandaşımızın Allahtan rahmet ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığımız mesele ile ilgili gereken adımları attı. Kapsamlı bir soruşturma başlattı. Hedefimiz hiçbir iş kazası yaşanmayan hiçbir emekçinin hayatını kaybetmeyeceği iş dünyası sağlamak istiyoruz” dedi.

    “Ülkedeki istikrar ve idareye güvenden dolayı bir Türkiye 3 Türkiye olmuştur”

    Türkiye son 15 yılda istikrar ve idareye güvenden dolayı çok büyük kazanımlar elde ettiğini söyleyen Başbakan Yıldırım, “1990 ve 2000 arasındaki dönemde dünyada kriz falan yok, dünyada bir sorun yok sorun Türkiye’de vardı. Çünkü Türkiye’de güçlü ve istikrarlı bir hükümet olmadığı için büyüyemedi. Dünya büyümyee devam ediyor ama Türkiye o yarışta geri kaldı. Sebebi ise güçlü iktidar yok ve iç mesellerinde enerjisini tüketen bir ülke vardı. Geliyoruz 2003-2016’ya bütün olumsuzlukların olmasına rağmen güçlü iktidar ve sürekli iktidar olmasından dolayı ortalama büyüme yüzde 5.6 oldu. 1990 ve 2000’li yılların 2 katı büyüme sağlıyoruz. Dünya büyümesinin iki katından fazla büyüme oranına sahibiz. Bir ülkenin büyümesi ve önüne koyduğu hedefleri gerçekleştirmesinin olmazsa olmaz şartı, o ülkede idareye duyulan güven ve ülkedeki yönetimdeki, istikrardır. Türkiye son 15 yılın bu sağladığı imkandan dolayı çok büyük bir kazanımlar elde etmiştir. Bir Türkiye 3 Türkiye olmuştur. Bütün göstergelerde bunu görmek mümkündür” diye konuştu.

    “2016 yılında dağa çıkan genç sayısı 600’ken 2017’de sadece 70 oldu”

    “Bu ülke için taş üstüne taş koyan herkesin başımın üstünde yer var” diyen Yıldırım, “Yeter ki çalışın, yeter ki üretin, bir vatandaşımıza fazla iş verin ne istiyorsanız emrinizdeyiz. Çünkü gençlerimize iş bulmamız lazım. İş bulamazsak gençlerimizin ümidi kırılıyor, terör örgütleri bu konuyu çok iyi kullanıyor. 2016 yılında dağa çıkartılan genç sayısı 600’ken 2017’de ise sadece 70 oldu. Güvenlik tedbirleriyle, sürdürülebilir değil, o gençleri hayata bağlamamız lazım. Onun için daha çok çalışacağız ve daha çok üreteceğiz ve satacağız” şeklinde konuştu.

    “Yap işlet kapsamındaki projeler için devlete ödenecek pay 70.7 milyar dolar”

    Yap, İşlet, Devret modeliyle yapılan eserler hakkında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, “Hükümetimizin döneminde yap işlet kapsamındaki projeler için devlete ödenecek pay 70.7 milyar dolar. Hani diyorlar ya bunları pahalı yaptırıyorsunuz diyorlar. Devlet bunlara çuval çuval para ödüyor diyorlar. İşte söylüyorum, 48 milyarlık yatırım yapmışız, 71 milyar dolar üstün para alıyoruz Hem de eseri de alıyoruz. Süre bitiyor, köprüde, hastanede benim oluyor. Bu memleket böyle, herkes uzman bilende konuşuyor, bilmeyende konuşuyor. 10 milyar dolarda ödeme yapacağız” diye konuştu.

    “Öğrencilerin kaderini bir sınavın stresine bağlamak istemiyoruz”

    TEOG’la ilgili konuşan Başbakan Yıldırım, “Bugün liselere ve üniversiteler girişlerde yaşanan zorlukların arkasında gençlerimizin mesleğe yöneltmede yeterli bir eğitim sistemi alt yapısı olmamasından kaynaklanıyor. Herkesin normal lise ile geleceğini planlaması büyük bir açmazdır. Gelişmiş ülkelerde temel öğretimde, ortaöğretime geçerken öğrencilerin kararını veriyorlar. Bizde liseyi bitirene kadar karar veremiyoruz. Puanımız neresi tutarsa o işe yöneliyoruz. Bu işlerin planlamasını yapmak kolay olmayacak. TEOG meselesini bu çerçevede görmek lazım. Bir önceki sınavla sonrasını belirlemek öğrencilere, okula ve velilere haksızlıktır. İlkokula başladığı günden başlıyor ve ortaöğretim lise yıllarına gelene kadar öğrencinin şekillenmesi lazım. Bunu da öğrenci, okul ve aile ile birlikte inşa edeceğiz. Öğrencilerin kaderini bir sınavın stresine bağlamak istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Sosyal devlet lafla olmaz, vatandaşına sahip çıkmayla olur”

    Sosyal devlet çalışmalarıyla ilgili bilgiler aktaran Başbakan Yıldırım, “Sağlıkta yapılan yenilikler Avrupa ülkelerinin gıpta ile bakacağı bir konuma geldi. Bebek ölümlerinde ve anne ölümlerinde gözle görülebilir bir düşme yaşandı. Yoksulluk ve sosyal yardımlarda Türkiye müthiş bir mesafe aldı. 2002 yılında 2 milyar civarında yardım var, bugün ise 33 milyar lira devlet sosyal destek veriyor. Kamu yatırımları geçen sene 127 milyar, 33 milyar sosyal destekler var. Yani belediyeler falan 127 milyar yatırım yapıyor, ama insanına da bütçesinden 33 milyar kaynak aktarıyor. Sosyal devlet lafla olmaz, vatandaşına sahip çıkmayla olur. Daha fazlasını yapacağız” dedi.

    “Vatandaş ile devlet dairesi arasında resmiyet kalkacak”

    Elektronik ortamın geliştirileceğini söyleyen Başbakan Yıldırım, “Orta Vadeli Plan (OVP) 2018-2020 arasını kapsıyor. Bu programda büyüme ve istihdam var. Büyümeye ve istihdama katkı sağlayacak 5 tane öncelik belirledik. Ekonomideki istikrar, nitelikli insan kaynağının geliştirilmesi, yüksek katma değerli üretime yönelme, iş ve yatırım ortamının kolaylaştırılması ve kamu hizmetlerinde kalite olarak belirlendi. E devlet uygulamaları yaygınlaştırılacak ve bürokrasideki o hantallık azaltacak ve kamu görevlisiyle vatandaş arasında resmiyet kalkacak. Devlet daireleriyle vatandaş ardasında bir mesafe vardı, bu mesafenin azalması hatta tamamen ortadan kalkması lazım. Bu da kamu hizmetlerinin kalitesi artırılacak ve elektronik ortama aktarılacak. Elektronik ortamdan birçok işinizi yaptırabiliyorsunuz” diye konuştu.

    “3 yıllık programda 2020’nin sonuna kadar 195 milyar dolar ihraç hedefliyoruz”

    Ertelenmiş yeni yatırım kararlarının hayata geçirileceğini söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, ”Büyüme önümüzdeki 3 yılda minimum yüzde 5 buçuk olacak. Ayrıca 2019’dan itibaren işsizliği tek haneye düşürmeyi hedefliyoruz. 2020’de biraz daha düşecek. Biz istihdam oluşturuyoruz. İstihdama katılım, genç nüfusumuza katılım, oluşturduğumuz istihdamdan daha fazla. Üretime katılım artarak devam etti. Hanımlar hayatın içerisinde yer almaya başladı. Daha fazla iş yeri açmamız, üretim, ticareti daha fazla yapmamız lazım. İhracat yapıyoruz, ama ihraç ettiğimiz ürünlerin içindeki yüzde 70’ten fazla ithalat ürünlerinden oluşuyor. Yerlileştirme ve millileştirme çalışmalarına hız vereceğiz. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde buna yoğunlaşacağız. 3 yıllık programda 2020’nin sonunda 195 milyar dolar ihraç hedefliyoruz. Bilgi ve iletişim teknolojileriyle ilgili araştırmacı yetiştirilmesi ve alt yapılarının oluşturulması için daha cömert destek vereceğiz. Petrokimya ilaç ve savunma ile ilgili yatırımlara daha fazla önem vereceğiz. Robotik ve yapay zeka üretimlerine sanayinin dijital dönüşümündeki yol haritasını 3 yıl içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz. Turizm gelirlerimizi artırmaya yönelik destekleri sürdüreceğiz. 3 yıllık Ortak Vergi Planlamasının ana özetini oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

    “15 yılda ülkenin başına gelmeyen kalmadı”

    15 yıllık AK Parti iktidarıyla ilgili konuşan Başbakan Yıldırım, “Kendimizi bir önceki 15 yılla kıyaslamakta fazla milletin ilgisini çekmiyor. Biz kendimizi kendimizle kıyaslıyoruz. Ben bunları 2005’te anlatsaydım hiç zorlanmazdım. Bu dönemde zaten siz hep iktidardasınız diyorlar. 15 yılda ülkede başımıza gelmeyen kalmadı. İktidara gelmişiz, hükümet kurulmuş, 7 Ocak 2003 silahlı kuvvetlerinden zehir zemberek açıklama yapıldı. O gün maalesef Diyarbakır’da bir uçak kazası oldu, 57 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu bildiri güme gitti ve kimsenin dikkatini çekmedi. 2007’de bu bildiri E muhtıra olarak karşımıza geldi. Sizin bilmediniz bizim bildiğimiz çok olay oldu. Vatandaşa verdiğimi sözün arkasında durduk. Sonra Cumhurbaşkanı seçilemez 367 icadı çıkarttılar onu da aştık. Ondan sonra 17-25 Aralık olayları oldu. Gezi olayları durup dururken mi oldu. Türkiye o ay İMF ile borcunu sıfırlamış. En büyük projeleri 3. Havalimanı gerçekleştirdi. Yavuz Sultan Selim Köprüsünün ihalesini yapmış. Her bakımdan iyiye giden bir ülke, hemen ardından gezi olayları oldu” şeklinde konuştu.

    “15 Temmuz yaptığı tahribat bakımında eski darbelerden daha yıkıcı bir darbedir”

    15 Temmuz darbe girişiminin eski darbelere oranla ülkeye daha çok zarar verdiğini ifade eden Başbakan Binali Yıldırım, “15 Temmuz yaptığı tahribat bakımından eski darbelerden daha yıkıcı bir darbedir. Biz bunun doğurduğu hasarları ortadan kaldırmak için çalışıyoruz. Yeni yen hasarın büyüklüğü ortaya çıkıyor. Müebbetler ardı ardına geliyor. Herkes yaptığının hesabını veriyor. Türkiye hukuk devleti, hukuk devletinde olması gereken neyse o olacak. 250 vatan evladının kanına giren bu alçaklar hesabını verecek” dedi.

    “Suriye ve Irak’ta yeni baş ağrısı oluşturmaya çalışıyorlar, biz buna izin vermeyeceğiz”

    Suriye ve Irak’ta yapılmak istenene izin vermeyeceklerini vurgulayan Başbakan Binali Yıldırım, “Bu çalışmaları yine engellemek isteyenler mutlaka olacaklar. Ondan kaçış yok, kıskananlar, önümüzü kesmeye çalışanlar çıkacak. Bölgeye bakın yeni planların gözümüzün önünde nasıl hayata geçirildiğini görüyorsunuz. Güney sınırlarımızda yeni bir kuşak oluşturulmaya çalışılıyor. Suriye ve Irak’ta yeni bir baş ağrısı oluşturulmaya çalışılıyor. Ama biz buna izin vermeyeceğiz. Bu bizim milli güvenlik meselemiz. Ülkemizin ve milletimizin geleceği olduğu için izin vermeyeceğiz. Türkiye mutlaka hak ettiği yere gelecektir. Bundan dost düşmen herkes emin olsun. Ülkemizin Cumhurbaşkanı liderliğinde 2023 hedeflerini gerçekleştirmek için canla başla çalışıyor. Özel sektörümüzde sizlerle beraber el ele vererek bunları başaracağız. İnşallah gelecek 10 yılda yeni bir tarih ve destan yazacağız” diye konuştu.

  • Genç kızlar saç saça baş başa kavga etti

    Malatya’da genç kızların saç saça baş başa kavgası bir esnaf tarafından görüntüledi. Kavgayı araya giren esnaflar ayırdı.

    Battalgazi ilçesi Sevgili Sokak’ta isimleri öğrenilmeyen üç genç kız birbirine girdi. Görgü tanıklarının iddialarına göre, üç kız arasında sözlü başlayan tartışma kısa sürede tekme tokat kavgaya dönüştü. Birbirlerin saçlarını yolan kızların kavgası, sokaktaki bir esnaf tarafından kayda alındı. Görüntülere, kavgayı gören bir esnafın müdahale edip etmeme konusunda kararsız kaldığı anlar da yansıyor. Sonunda kararını müdahale etme yönünde veren esnaf, birbirine giren kızları ayırmaya çalışıyor. Esnaflardan bir diğeri de bir süre izledikten sonra olaya müdahale ediyor.