Etiket: Barosu’ndan

  • Muğla Barosundan Saldırılara Tepki

    Diyarbakır’da gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybeden Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ve şehit düşen iki polis ile ilgili Muğla Barosu tarafından tepki açıklaması yapıldı. Muğla Barosu Başkanı Av. Cumhur Uzun, sıkılan kurşunların Türkiye’nin kardeşliğine ve barışa sıkıldığını belirterek, faillerinin yakalanması için konunun takipçisi olacaklarını açıkladı.

    Muğla Baro Başkanı Uzun, Muğla Adliye binası önündeki avukatların da katılımı ile yaptığı açıklamada, “28 Kasım Cumartesi günü, Diyarbakır Sur ilçesinde, hain eller bir meslektaşımızı ve orada görev yapan 2 polisimizi katlettiler. Bunu alçakça, haince yaptılar. Kim yaptı, neden yaptı henüz bilmiyoruz. Kim ve neden yaparsa yapsın, insan yaşamını yok eden hiçbir anlayışın haklılığı yoktur ve olamaz. Öldürülen değerlerden Av. Tahir Elçi, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, sanılan ve gösterilmek istenenin aksine, tam bir barış elçisiydi. Soyadını misyonu edinmiş, Kürt ve Türk toplumunun kardeşçe barış içinde ve tek bir ülke çatısı altında yaşaması için barış ve kardeşlik elçiliği yapıyordu. Son anki sözlerine kadar barış ve kardeşlikten bahsediyor, silahlar sussun, kardeşçe barış içinde yaşayalım diyordu. Bir de hukuk istiyordu. Adalet olsun ve herkes için adalet olsun diyordu. Bunları ona çok gördüler ve onu öldürdüler. Lanet olsun onu öldürenlere, lanet olsun ölümünden çıkar umanlara. Herkes şunu bilmelidir ki, öfkemiz kararlılığımızın rehberi olacaktır. Aynı olayda 2 polisimiz, Ahmet Çiftaslan ve Cengiz Erdur da hainlerce katledildiler. Vatanını, halkını korumak uğruna yaşamlarından oldular. Babaydılar, kocaydılar, evlattılar. Onlarında sevenleri aileleri vardı. Kahrolası hainler onları da yok ettiler. Bu olayda yaşamını yitiren her yurttaşımıza tanrıdan rahmet, tüm sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyoruz. Muğla Barosu olarak, bu çirkin saldırının hiçbir gecikmeye meydan verilmeden süratle aydınlatılması ve fail ya da faillerinin bir an önce bulunup adalete teslim edilmesi için tüm yetkilileri göreve çağırırken, sürecin yakın takipçisi olacağımızı belirtmek istiyoruz” dedi.

  • Manisa Barosu’ndan Tahir Elçi Açıklaması

    Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, “Baro Başkanı Merhum Tahir Elçi hedef konumundadır bu da bilinmektedir. Ama görüyoruz ki öğrendiğimiz kadarıyla hedef seçilerek ve tek kurşunla öldürülüyor” dedi.

    Manisa Barosu, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu Genel Kurul Toplantısı’nda, Diyarbakır’da basın açıklaması yaptığı sırada çıkan çatışmada öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’yle ilgili basın açıklaması yaptı. Anemon Otel’de gerçekleştirilen genel kuruldaki basın açıklamasına Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu Başkanı Ebru Coşkuner, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Yurdagül Gündoğan, Manisa Baro Başkanı Ali Arslan ve 51 ilden hukukçu katıldı. İlk açıklamayı Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu Başkanı Ebru Coşkuner yaptı. Coşkuner, “Ülke genelinde yayılan her türlü şiddeti, mesleğimize ve meslektaşlarımıza yapılan saldırıları, bu saldırılara zaman ve zemin hazırlayan her türlü söylemi, düşünceyi ve bunları destekleyenleri, hukukun üstünlüğünü sağlama yolunda gerekli düzenlemeleri yapmayan, ifade özgürlüğünü kullanan ve düşüncelerini ifade eden insanlarımızın tutuklanmasına hatta katledilmesine sebep olan, göz yuman ve katılanları, düşünce ve konuşma özgürlüğünün ve yaşam hakkının yok edilmesi adına tırmandırılan her türlü terörü lanetliyoruz” dedi.

    “TÜRKİYE’YE YAPILMIŞ BİR SALDIRIDIR”

    Coşkuner’in ardından konuşan Manisa Baro Başkanı Ali Arslan ise saldırıyı genel kurulun yapıldığı esnada öğrendiklerini belirterek, “Bu Türkiye’ye yapılan bir saldırıdır. Bu hukuka yapılan bir saldırıdır. Bu günlerdir aylardır devletin takip etmiş olduğu, siyasetin takip etmiş olduğu politikanın bir eseridir. Diyarbakır Baro Başkanımız, bir süre önce ifadesi alınmak üzere polisler vasıtasıyla alınmış İstanbul’a götürülmüş ve sorgusu da İstanbul’da yapılmıştır. Halbuki ifadesinin Diyarbakır’da alınması mümkün iken sırf Baro Başkanlarını itibarsızlaştırmak, hukukçuları itibarsızlaştırmak adı altında odasında polisler vasıtasıyla gözaltına alınarak uçakla İstanbul’a getirilmiş ve ifadesine başvurulmuştur. İşte bu itibarsızlaştırmanın sonucunda kamuoyunda bazı kesimler kendilerinde kendilerinin yapacağı bu tür saldırılarda cesaret almakta ve bu hain saldırıyı gerçekleştirmektedir. Burada Türkiye devleti hukukçularını baro başkanlarını vatandaşlarını korumakla yükümlüdür. Bu basın açıklamasının yapılacağı herkes tarafından malumdur. Güvenlik güçleri tarafından bilinmektedir. Baro Başkanı Merhum Tahir Elçi hedef konumundadır bu da bilinmektedir. Ama görüyoruz ki öğrendiğimiz kadarıyla hedef seçilerek ve tek kurşunla öldürülüyor. Devletin gözü önünde güvenlik kuvvetlerini gözü önünde bu katliam gerçekleştiriliyor” dedi.

    “TAHİR ELÇİ’NİN NEDEN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ, ÇOK DAHA NET ANLAŞILACAKTIR”

    Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Yurdagül Gündoğan ise Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin 4 Ekim’de bir gazeteye verdiği röportaj nedeniyle saldırıya uğramış olabileceğini iddia etti. Elçi’nin son verdiği röportajı aktaran Gündoğan, “Söz söylemek zordur. Hele ölen bir özgürlük savaşçısıysa. Okuduğumda göreceksiniz Tahir Elçi’nin neden öldürüldüğünü, çok daha net anlaşılacaktır. ’Türk toplumundan ayrı bir şekilde yaşama düşüncesi olduğunu düşünmüyorum. Türkiye uluslaşma sürecinde Kürtler mağdur edilmiştir. Dil bakımından, kültür bakımından mağdurdurlar. Baskı da görmüşlerdir. Buna bağlı olarak bir sürü travma da yaşanmıştır. Her ne olursa olsun iki halk birbirinden ayrılma noktasına gelmemiştir. Bu gün bile bir yığın olumsuzluklar yaşanıyor ama buna rağmen Kürt halkının yüzde 90’ının üstünde bir kesimin ayrılmak istemediğini çok iyi biliyorum. Bütün baskılara rağmen Cumhuriyet döneminde imkanlar da sunulmuştur. Bu imkanlar Kürtleri Türklerle önemli ölçüde birleştirmiştir ve bütünleştirmiştir. Bir de bunların yanında Kürt halkının yaşamında davranışlarında düşüncelerinde ayrılmaya yönelik bir iz göremezsiniz. Evet Kürtlerde bir öfke var. Ama bu bir etnik öfke değildir. Ayrılma öfkesi hiç değildir. Ayrıca Türk toplumunun da Kürtlere karşı bir çizgi çektiğini düşünmüyorum ve görmedim. Kürtler ve Türkler birlikte yaşayacaklardır ve bu kaçınılmazdır’ Barış elçisini kana doymayanlar ve kanla beslenenler vurdular” diye konuştu.

    Toplantıda ayrıca Elçi’nin fotoğrafının sinevizyon olarak perdeye yansıtılması da dikkat çekti.

  • Diyarbakır Barosu’ndan Tüyler Ürperten Rapor

    Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi Koordinatörü Serap Yiğit Erkuş, Türkiye’de son 11 ay içerisinde 255 kadının öldürüldüğünü, 112 kadının ise tecavüze uğradığını vurguladı.

    Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi’nce, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” nedeniyle basın açıklaması yapıldı. Diyarbakır Adliyesi önünde yapılan açıklamaya çok sayıda kadın katıldı. Burada, baronun kadınlara yönelik raporunu açıklayan, Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi Koordinatörü Serap Yiğit Erkuş, Türkiye’de 2015’in ilk 11 ayında erkeklerin 255 kadını öldürdüğünü, 112 kadına tecavüz ettiğini, 157 kadının fuhşa zorlandığını, 319 kadının ise yaralandığını kaydetti. 319 kadının da şiddet olaylarında yaralandığına dikkat çeken Erkuş, 179 kadının taciz edildiğini ifade etti.