Etiket: bankalar

  • Türk Eximbank bankalar konsorsiyumundan 550 milyon dolar kredi sağladı

    Türk Eximbank, uluslararası bankalar konsorsiyumundan 10 yıl vadeli 140 milyon dolar ve 348 milyon euro olmak üzere toplam 550 milyon dolar tutarında fon sağladı.

    Türk Eximbank, 28 Haziran’da imzalanan anlaşma ile Dünya Bankası kuruluşu olan Multilateral Investment Guarantee Agency (MIGA) garantisi altında, Standard Chartered Bank ve BNP Paribas liderliğinde ING Bank, Société Générale, Citibank N.A. ve Mitsubishi UFJ Bank’tan oluşan bir uluslararası bankalar konsorsiyumundan 10 yıl vadeli 140 milyon dolar ve 348 milyon euro olmak üzere toplam 550 milyon dolar tutarında fon sağladı.

    Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, söz konusu fonun MIGA garantisi sayesinde benzeri vadede bir eurobond ihracına göre çok daha uygun maliyetle sağlandığını ve bu yeni borçlanma ile birlikte Türk Eximbank’ın MIGA garantili borç stokunun 1,7 milyar dolara ulaştığını belirterek, “İhracatımızın orta/uzun vadeli finansmanına verilen desteğin arttırılmasına yönelik olarak Türk Eximbank, uluslararası para ve sermaye piyasaları kaynak imkânlarını değerlendirme çabasına 2018 yılının ikinci yarısında da devam etmeyi planlamaktadır” dedi.

    Genel Müdür Yıldırım, Türk Eximbank’ın uluslararası piyasalardan sağladığı fonları artırmak amacıyla son 1 yıllık dönemde Körfez Bölgesi, Japonya, ABD, Hong Kong, Taipei ve Frankfurt, Zürih, Amsterdam’da tanınmış finansal kuruluşlar ile önde gelen varlık yönetim, emeklilik fonları ve sigorta şirketleri ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirtti. Aynı zamanda önümüzde ki hafta Eximbank bünyesinde, yatırımcı ve kreditör ilişkilerinin geliştirilmesi anlayışı doğrultusunda, Genel Müdür Adnan Yıldırım başkanlığında bir heyet Avrupa kıtasının diğer önemli finans merkezlerinde de “road-show” gerçekleştireceklerini belirtti.

    MIGA garantili bu yeni borçlanma kapsamında, ihracatçılara 10 yıla varan vade ile kullandırılacak, enerji tasarrufuna yönelik iklim değişikliği harcamaları da dâhil olmak üzere, işletme sermayesi ve yatırım harcamalarının finansmanına yönelik yeni bir kredi penceresi daha açıldığını vurgulayan Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, son haftalarda kullandırılmaya başlanan 5 yıl vadeli işletme sermayesi kredilerine ilave olarak açılan bu ikinci pencere kapsamında ihracatçılarımıza kredi kullandırımının Temmuz ayında başlayacağını bildirdi.

    Türk Eximbank Genel Müdürü Yıldırım, söz konusu imkân ile azami 10 yıl vadeli bir seçeneğin Euribor+ yüzde 4,00 faiz oranı üzerinden ihracatçı şirketlerin hizmetine sunulacağını, sağlanan kaynağın asgari 50 milyon dolar tutarındaki kısmının ise ihracatçılarımıza içinde enerji tasarrufu sağlayan harcamalarının da olduğu projelerde Euribor+ yüzde 3,75 faiz oranı üzerinden kullandırılacağını ifade etti.

  • TESK Genel Başkanı PalandökeN: “Bankalar gibi inşaat sektörü de fedakârlık yapmalı”

    Dünyadaki ekonomik gelişmelerden olumsuz etkilenen piyasaların düzelmesi için başta hükümet olmak üzere tüm sektörlerin üzerine düşeni yaptığını belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Yükselen faizlerin özellikle konut sektöründe düşürülmesi, başta inşaat sektörü olmak üzere tüm sektörlere olumlu yansıyacaktır. Ancak bankalarla birlikte gayrimenkul ve inşaat sektörü de fiyatlarda fedakârlık yapmalıdır. Böylelikle uygun fiyatlara konut satışı ekonomimizi rahatlatır” dedi.

    Alınan tedbirlerin piyasalarda yansımasının çok olumlu olduğunu ve ekonomideki gelişmelerin kısa sürede rayına oturacağını belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Konut kredi faizlerinin ve inşaat sektöründeki abartılı fiyatların düşürülmesi gerektiğini kısa süre önce dile getirdik. Hükümetimiz hemen bu uyarımızı dikkate alarak bankalardaki konut kredi faizlerinin düşürülmesini sağladı. Bu olumlu gelişme ile birlikte Merkez Bankasının almış olduğu tedbirler olumlu sonuçlandı ve 4 banka konut kredisi faiz oranlarını düşürdü. Bu atılan başta konut sektörü olmak üzere piyasalarda olumlu algılanmaya başladı. İnşaat sektörü özellikle son dönemde satışlarda büyük sıkıntılar içerisindeydi. Mart ayında konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14 azalmıştı. Bu azalışta ve inşaat sektörünün durgunlaşmasının altında konut kredi faizlerinin yüksek olması yatıyordu. Dolayısıyla faizlerin düşmesi en çok inşaat sektörünü etkileyecek. Vatandaş yüksek fiyatlara ev sahibi olamıyordu. Şu an 2 milyona yakın konut stoku bulunuyor” diye konuştu.

    “İnşaat sektörü de bankalar gibi elini taşın altına koymalı”

    Bankaların konut kredisi faizlerini düşürmeleri gibi inşaat ve gayrimenkul sektörünün de elini taşın altına koyması gerektiğini söyleyen Palandöken, “Bankalar elini taşın altına koydu ve konut kredisi faizleri düştü. Vatandaş faizlerin düşmesinin ardından şimdi aynı şekilde inşaat ve emlak sektörünün adım atmasını bekliyor. Çünkü 2 milyona yakın konutun satışı için aynı olumlu adımın inşaat ve emlak sektörü tarafından atılması ile eldeki konutlar kısa sürede alıcı bulacaktır. Fiyatları yükseltmek kimsenin işine yaramaz. Eldeki mevcut konutları satmak isteyen inşaat sektörü bu imkanı iyi kullanıp fırsata çevirmelidir. İnşaat sektörü abartılı fiyatlardan kaçınmalı ve aşağı çekmelidir. Bunun için de fiyatlarda en az yüzde 25’lik indirim yapılmalıdır. Bu iki sektörü de çift yönlü indirim imkânı sağlandığında vatandaş daha çok ev sahibi olacak ve eldeki konutların satılmasıyla ekonomimiz rahat nefes alacaktır. Konut satışlarında yaşanacak artışla birçok sektörde zincirleme olarak canlanma yaşanacaktır” dedi.

  • Bankalar müşteri bulmak için kahvehaneye indi

    Müşteri portföylerini arttırmak için birbirleriyle yarışan özel bankalar, şimdi de temsilcilerini kahvehanelere göndermeye başladı.

    Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından sokak başlarında kurulan stantlarda çeşitli banka ürünlerinin satışının yasaklanmasının ardından özel bankalar müşterilerine ulaşmak için türlü yolları deniyor.

    Telefonla, randevu yöntemiyle ve iş yeri ziyaretleri ile kendilerine müşteri bulan bankalar yeni bir müşteri bulma yöntemi daha da geliştirdi. Aydın’ın Efeler ilçesinde şubesi bulunan özel bir bankaya ait bayan temsilci kahvehaneleri dolaşıp müşteri aradı. Bankaların son dönemde başlattığı dışarıda pazarlama stratejisi gereği kahvehanedeki masaları tek tek dolaşan bayan temsilci vatandaşların kimlik bilgileri ile tabletten sorgulama yaparak uygun kişileri banka müşterisi yapmaya çalıştı.

    Elindeki tablet ve sözleşme ile kahvehanedeki masaların arasında dolaşan bayan banka temsilcisini gören vatandaşlar şaşkınlıklarını gizleyemedi.

  • TESK Başkanı Palandöken: “Bankalar esnafın maliyetini artırmamalı”

    Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, bankalar tarafından esnaf ve sanatkarların kullanmış olduğu POS cihazlar üzerinden çeşitli isimler altında alınan aylık ücretlerin esnafın maliyetini artırdığını ve büyük külfetler getirdiğini belirterek, “Bankalar post cihazlarından aldıkları ücretleri yeniden gözden geçirmelidirler. Esnafımız üzerinden bankalar çifte kazanç sağlamamalılar” dedi.

    Pos cihazlarından alınan aylık ücretlerin küçük esnafın maliyetlerini artırdığını ifade eden TESK Genel Başkanı Palandöken, “Esnaf, POS özelliğini kullandığı zaman bu cihazlar için bankalara her ay 30 ile 50 TL arasında bir ücret ödüyor. Kullanılan cihaz sayısı arttıkça bu hizmet bedeli de her cihaz için ayrı ayrı ödeniyor. Bu cihazlar kayıt dışılığı azalttığı gibi bankalara da müşteri kazandırmakta ve esnafımız aracılığı ile büyük kazançlar elde etmektedirler. Hem esnaf üzerinden para kazanıp hem de esnaftan pos cihazları için kullanım ücreti almak çifte kazanç sağlamak adil değildir. Küçük esnafın korunması gerekirken esnafın üzerinden çifte kazanç sağlamak adil değil” ifadelerini kullandı.

    “Esnaf rekabet etmek için pos cihazını kullanmak zorunda”

    Esnaf ve sanatkarların zincir marketler ve diğer büyük işletmelerle rekabet edebilmek için POS cihazı kullanmak zorunda olduğunu belirten Palandöken, şunları kaydetti:

    “Ülkemizde kredi kartı sayısı 63 milyonu buldu. Bu da demek oluyor ki her yetişkin vatandaşın cebinde en az bir kredi kartı var. Özellikle piyasada nakit sıkıntısı yaşandığı dönemlerde kredi kartı kullanımı daha da artıyor. Bu durumda esnaf kredi kartı kullanmadığı zaman müşteri büyük işletmelere kaçıyor. Ancak diğer taraftan POS cihazı kullanmanın maliyeti de her geçen gün artıyor. Bankalar POS cihazı kullanımı için 30 TL’den başlayan farklı ücretler almaktadır. Özellikle yeni nesil yazarkasa/POS cihazlarında her banka kendi yazılımını yüklüyor ve bunun için aylık en az 30 TL ücret alıyor. Bu tutar 150 TL’ye kadar çıkıyor. Ne kadar çok yazarkasa/POS cihazı kullanılır ve ne kadar çok banka ile çalışılırsa aylık maliyetler de o kadar artıyor. Hatta toplamda aylık bin TL ödeyen esnaf dahi var. Bankalar esnafın maliyetini artıran bu ücretlerden uzak durmalı.”

  • ANTMÜTDER Bakanı Karataş: “Bankalar Emlakçı oldu”

    Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği (ANTMÜTDER) Başkanı Deniz Karataş, bir çok gayrimenkul tapusunun bankalara geçmesi nedeniyle tepki göstererek, “bankanın borçlusunun yani vatandaşın, tüketicinin, dairesini bankadan önce almaya imkanı oluyor. Ancak banka KDV mükellefi olmadığı için, icradan satın aldığı mala KDV vermiyor. Vatandaş aldığında ise KDV veriyor” dedi

    Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Deniz Karataş, icradan satışta yeni düzenleme de bankaların avantajlı olduğunu savundu.

    Karataş, “Bankaların Öz kaynaklarına İlişkin Yönetmelik ile yapılan düzenlemeyle bankaların ellerindeki gayrimenkulleri 3 yıl içinde satma zorunluluğu kaldırıldı. Banka KDV mükellefi olmadığı için, icradan satın aldığı mala KDV vermiyor. Bu düzenleme ile vatandaşa karşı daha da avantajlı duruma gelen bankalara karşılık vatandaş, icradan satın almak istediği gayrimenkule KDV vermek zorunda” dedi.

    Konutta kredilendirilen daireleri, ipotek eden bankaların, ödenmeyen krediler nedeniyle mülkiyetlerine geçen gayrimenkulleri ve FETÖ örgütüne ait malların satışa sunulduğunu ifade eden Karataş, “Bu avantajdan dolayı bankalar daha iyi alıcı olabiliyor. Böylece gayrimenkuller daha ucuz yollu bankanın olabiliyor, daha sonra tekrar yüksek fiyata satarak ikinci kez kar ediyor. Zaten her sene çok uçuk karlar eden bankalar böylece tüketiciye zarar veriyor. Vatandaşa karşı zaten avantajlı alım yapabilen bankaların, birde üstüne, bu yılın temmuz ayında Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmelik ile yapılan düzenlemeyle bankaların ellerindeki gayrimenkulleri 3 yıl içinde satma zorunluluğu kaldırıldı” diye konuştu

    Deniz Karataş, “Oysaki Eski sistemde bankalar bu süre içinde bu gayrimenkulleri satamadıklarında bunu öz sermayeden düşürmek durumunda kalıyorlardı. Bu sayede Bankalar emlakçı olmaktan çıkıyordu. Bu düzenlemeler sayesinde, maalesef rakiplerimize birde Bankalar eklendi. Bankaların elinde bulunan gayrimenkullerin çoğu konut olsa da aynı zamanda özel okul, fabrika, arsa, arazi gibi diğer gayrimenkullerin de olduğu görülüyor. Tapuları bankalara geçen gayrimenkuller geçtiğimiz yıllara göre ciddi artışta” dedi

    Karataş, “Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin son verilerine göre, alacak toplamı 72.2 milyar lira düzeyinde. Bankaların alacakları karşılığında el koyduğu gayrimenkullerde ticari kredilerin payı da büyük. 2016 yılında 58 milyardan, Eylül 2017 itibariyle 72.2 milyar TL’ye çıktı. Sorunlu kredilerde en büyük payı KOBİ kredileri alıyor. Bu gelişmeye göre ortaya koyduğumuz görüşümüzün ana teması, Altını olan, kuralları koyar. Kuralı koyan altının geri kalanını alıyor” diye konuştu.