Etiket: Bankacılığı

  • “Katılım Bankacılığı ve Faizsiz Finans” eğitimini başarıyla bitirenlere sertifika

    Hitit Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (HİTİTSEM) ile Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) işbirliğinde düzenlenen “Katılım Bankacılığı ve Faizsiz Finans” eğitimini başarıyla tamamlayanlara sertifikaları verildi.

    İİBF Bankacılık ve Finans Bölümü öğrencileri ile SBMYO Bankacılık, Finans ve Sigortacılık Bölümü öğrencilerinin katıldığı 30 saatlik eğitim programı kapsamında İslam ekonomisi, faizsiz finans ürünleri, katılım bankacılığı Türkiye’de Katılım Bankacılığı, Katılım Bankacılığı ile ilgili kurum ve kuruluşlar, İslami finans verileri konularında bilgilendirme yapıldı. Eğitimler sonunda yapılan sınav sonuçlarına göre 59 öğrenci sertifika, 37 öğrenci ise katılım belgesi almaya hak kazandı.

    Törende bir konuşma yapan Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Melikşah Utku, Türkiye’de Katılım Bankacılığının toplam bankacılık sektörü içerisindeki payı yaklaşık olarak yüzde 5,5, olduğunu söyledi.

    Türkiye’de ilk katılım bankasının 1985 yılında kurulduğunu açıklayan Utku, 1999 yılına kadar katılım bankacılığı sektörünün kanunun olmadığını ve KHK ile 15 yıl boyunca bankacılık yapmaya çalıştıklarını belirterek, ilk 15 yılı öğrenme dönemi olarak nitelendirerek sektörün detaylarını hiç kimsenin bilmediğinin altını çizdi.

    2001 yılındaki krize dikkat çeken Utku, katılım bankalarının 2001 yılı döneminde yüzde 1,5 civarına düştüğünü ancak batmadığını ifade ederek, bu yüzden katılım bankacılığının çok farklı bir model olduğunu kaydetti. 2007-2008 krizinde dünyada birçok bankanın ciddi sıkıntılar yaşayarak battığını açıklayan Utku, yaşananların küresel finansal kriz olarak adlandırıldığını ve yaşanan krizin katılım bankacılığı sektörü adına test mahiyetinde olduğunun altını çizdi. Dünyanın çeşitli ülkelerinde İslami Bankacılığı anlattığını da ifade eden Utku, ülkelerin İslami konsept olduğu için değil dayanaklı bir model olduğu için sektör ile yakından ilgilendiklerini vurguladı.

    “Önümüzdeki dönemde katılım bankacılığı daha da büyüyecektir. O yüzden aldığınız sertifikaların çok ciddi anlamda önemi var. Türkiye’de hali hazırda yüzde 5’lik olan dilim büyümeye devam ediyor” diyen Utku, bireysel emeklilik sürecinde Türkiye’de yüzde 60’lık kesimin katılım bankacılığını tercih ettiğini ifade ederek tüketici finansman şirketlerini de faizsiz modellerinin devreye girdiğini vurguladı.

    Bu sektörün ekosisteminin giderek büyüdüğünü yineleyen Utku, artık Türkiye’nin sektör kapsamında etkisini yavaş yavaş göstermeye başladığını belirterek “Adı ne olursa olsun ciddi anlamda bu işe sadece Müslüman ülkeler değil tüm dünya benzer modellerle el atmaya başladı” dedi.

    Törene Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, Ziraat Katılım Bankası Çorum Şube Müdürü Özkan Akta, Vakıf Katılım Bankası Çorum Şube Müdürü Sinan Aktaş, Kuveyt Türk Katılım Bankası adına Yusuf Çağman, Türkiye Finans Katılım Bankası Çorum Şube Müdürü Emrah Akça, Albaraka Türk Katılım Bankası Çorum Şube Müdürü Aşkın Bolkan ve öğrenciler katıldı.

  • Güncel Ekonomik Değerlendirmeler ve Katılım Bankacılığı anlatıldı

    DÜZCE (İHA) – MÜSİAD Düzce Şubesi tarafından Güncel Ekonomik Değerlendirmeler ve Katılım Bankacılığı ile ilgili panelde konuşan Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Melihşah Utku, ekonomide güvenin çok önemli olduğunu söyledi.

    MÜSİAD Düzce Şubesi tarafından Güncel Ekonomik Değerlendirmeler ve Katılım Bankacılığı ile ilgili panel düzenlendi. Düzce Belediye Kültür Merkezinde gerçekleştirilen etkinliğe Vali Dr. Zülkif Dağlı, Belediye Başkanı Dursun Ay, MÜSİAD Düzce Şubesi Bakanı Vefa Pehlivan, Genç MÜSİAD Başkanı Hakan Bekar ve davetliler katıldı.

    Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan MÜİSAD Düzce Şubesi Başkanı Vefa Pehlivan, MÜSİAD’ın ulusal ve uluslararası düzeyde bağımsız ve bağlantısız hareket eden bir işadamları derneği olduğunu belirterek, “11 bini aşan üyesi ile 60 bine yakın işletmeyi temsil eden ve yaklaşık 1 milyon 600 bin kişiye istihdam sağlamaktadır. Yurtiçinde 86 irtibat noktası bulunan, üyelerinin sorunlarını, görüş ve önerilerini kamu kurum ve kuruluşlarına yerinde ileten, yurtdışında 68 farklı ülkede toplamda 181 nokta ile hizmet vermektedir. İş dünyasına olduğu kadar toplumun diğer kesimleri için de örnek bir eğitim, rehberlik, danışmanlık merkezi haline gelen, uygulama ve çalışmalarını profesyonel düşünce zeminine oturtan, kamu yararına dernek statüsüne sahip güçlü bir STK’dır” dedi.

    “28 yıldır büyüyen bir sermaye”

    Vefa Pehlivan, 1990’da bir grup genç işadamının emekleriyle kurulan MÜSİAD 28. kuruluş yıldönümünü kutladıklarını belirterek, “Üye, ülke ve ümmet hedefiyle çıktığımız bu kutlu yolculukta bizimle yürüyen tüm yol arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Ulusaldan küresele 28 yıldır büyüyen bir sermaye platformu olan MÜSİAD olarak bizler iş dünyasını temsil ediyoruz. Bugün Türkiye’de ve dünyanın yeni düzeninde iş dünyası, faizden bağımsız plan yapamaz duruma geldi. Bunun için ekonomimizde, faizin etkisini en aza indirecek ya da tamamen ortadan kaldıracak yeni bir sistem oluşturmanın gerekliliğine inanıyoruz. Son yıllarda tüm dünyada yaşanan ekonomik krizlerin arkasında, mevcut finansal sistemlerin olabileceğinin konuşulduğu dünyada. MÜSİAD olarak faiz odaklı büyüme yerine, üretimi merkez alan insani finans sistemi üzerine çalışmalar yapmaktayız. Bu sistem; yeni dünyanın içinde bulunduğu kısır döngüyü parçalayarak, kaynakların üretime ve refaha yönelmesinin anahtarı olabilir. Bu felsefe; paradan para kazanmaz, insani finans modelin merkezine üretimi koyar, üretime dayalı ekonomik modeli destekler. İnsani finans, topladığı kaynağı başka insanların hayatında bir fark oluşturmak için kullandığı gibi, kredi verirken de seçicidir. Yatırım yaparken insani ve ahlaki kriterleri göz önünde bulundurur. Bu model insanın para için değil, paranın insan için çalışmasını hedefler. MÜSİAD olarak amacımız, insanların zihninde yeni ufuklar açmak, orayı da projelerle doldurmaktır” ifadelerine yer verdi.

    MÜSİAD Başkanı Pehlivan’ın ardından Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Melikşah Utku, “Güncel Ekonomik Değerlendirmeler ve Katılım Bankacılığı” konusunda katılımcılara bilgi ve birikimini aktardı.

    Utku, ekonomide güvenin çok önemli olduğunu belirterek, “Eğer güven varsa, eğer gelecekle alakalı endişeniz yoksa eğer bugün harekete geçmek harekete geçmemekten daha anlamlıysa o zaman ekonomi iyiye gidiyor. Güven aşılamadığınız zaman hiçbir şey yapamazsınız hangi ekonomi politikasını uyguluyorsanız uygulayın” dedi.

    Programın sonunda Vali Zülkif Dağlı ve MÜSİAD BAşkanı Vefa Pehlivan konuşmacı Melikşah Utku’ya hediye takdim ettiler. Program toplu çekilen fotoğrafın ardından son buldu.

  • SDÜ öğrencilerine katılım bankacılığı konferansı

    SDÜ İİBF tarafından düzenlenen ‘Katılım Felsefesi ve Katılım Bankacılığı’ konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Temel Hazıroğlu, öğrencilere sektörel konularda önemli bilgiler verdi.

    İİBF Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinlikte, Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Temel Hazıroğlu öğrencilerle buluştu. Hazıroğlu, katılım felsefesi, katılım bankacılığı konularında bilgiler verdi.

    İnsanlığın yarını inşaya ihtiyacı var

    Ağırlıklı olarak bankada çalışmasına rağmen son 5- 6 yıldır bankacılığın felsefe ve toplum boyutuyla da ilgilendiğini belirten Temel Hazıroğlu, “Bugün çağdaş dünya insanı toplumu farklı boyutlarda ele almakta, farklı yerlere getirmekte ve dönüştürmektedir. İnsan doğasından uzaklaştırılıp metalaştırılmaktadır. Dünya mülke çevrilip kapatılmaktadır. Ayrıca materyalist iktisat insanı acizleştirip, arz tarafından kaynağa, talep tarafından tüketiciye dönüştürmektedir” diyerek insanlığın yeni bir söyleme ve yarını yeniden inşa etmeye ihtiyacı bulunduğunu belirtti.

    Yeni söz, anlayış ve inşanın temelinde insana, topluma ve eşyaya insanca bir anlayış getirmek gerektiğini vurgulayan Hazıroğlu, “Günümüzde modern iktisat anlayışına göre modern dünya insanı tamamen ve bireysel menfaatine yönelik hedefleri olan bir fert olarak tasavvur edilmektedir. Bu anlayışa göre bireyler sadece kendi menfaatlerini maksimize etme hedefi yaşamaktadırlar. Modern iktisat insanı kaynağa, metaya dönüştürmüştür” dedi.

    “Katılım bankacılığı faizsizlik ilkesini temel alır”

    Öğrencilere iktisat, ekonomi ve yeni kavramsallaştırma hakkında bilgiler veren Hazıroğlu şunları kaydetti: “İktisatta bir gayeye yönelme vardır. Amaçlılık, ölçü ve ölçücülük sosyal ve iktisadi kavrayışın temel unsurlarıdır. İktisat işin felsefesi, teorisidir. Ekonomi işin pratiği, uygulamasıdır.”

    Katılım felsefesinin altı ilkeyi temel aldığını ifade eden Temel Hazıroğlu, “Tevhid ilkesi, adalet ilkesi, mizan ilkesi, ahlak, toplum ilkesi ve emek ilkesi katılım felsefesini oluşturur. Katılım bankacılığı da faizsizlik ilkesini temel alır” ifadelerini kullandı.

    Hazıroğlu, katılımcılara sermaye ve faiz durumu, faizsiz- finansman çeşitleri, katılım bankacılığı sistemi, fon toplama yöntemi, fon kullandırma yöntemi, kurumsal ve bireysel finans desteği süreçleri, kar ve zarar ortaklığı süreci hakkında bilgiler verdi.

    Rektör Çarıkçı’ya ziyaret

    Hazıroğlu ile beraberindekiler ayrıca, SDÜ Rektörü Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı’yı da makamında ziyaret etti.

  • Başbakan Yardımcısı Canikli: “Katılım Bankacılığı bankaların gölgesinden kurtulmalı”

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “Katılım bankacılığı bankacılık sisteminin gölgesinden kurtulmalıdır. Buda kendi özgün araçlarını geliştirip tanıtarak olur” dedi. Ayrıca bankaların döviz cinsi ihraca uygun aktiflerinin menkulleştirilebileceğini ve uluslararası gayrimenkul borsası kurulması için çalışmaları tamamladıklarını söyledi.

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin (TKBB) 16’ncı Olağan Genel Kurul Toplantısına katıldı. Burada yaptığı konuşmada Canikli, katılım bankacılığının bankacılık sisteminin gölgesinden kurtulması gerektiğini ve bununda kendi özgün araçlarını geliştirip tanıtarak olacağını aktardı. Canikli ayrıca bankaların döviz cinsi ihracata uygun aktiflerinin menkulleştirilebileceğini ve uluslararası gayrimenkul borsası kurulması için çalışmaları tamamladıklarını duyurdu.

    Katılım bankalarının bekledikleri, hedefledikleri noktada olmadığını dile getiren Canikli, “Biz çok daha hızlı bir şekilde piyasaysa girmesini ve daha büyük oranda pay sahibi olmasını istedik, istiyoruz. Ama gelişmenin hedeflediğimiz doğrultuda, oranda ve hızda olmamasını normal karşılamak gerekiyor. Türkiye açısından dünyaya göre çok daha yeni bir sistem” diye konuştu.

    “Döviz kurunda ’tahminleri alt üst eden’ dalgalanmalar geride kaldı”

    2016 yılındaki gibi mali piyasalarda, para piyasalarındaki gibi bir dalgalanmaların yaşanmayacağını bildiren Canikli,”O dalgalanmaların büyük oranda piyasaları alt üst eden gelişmeleri geride kaldı. Herkes hesabını kitabını buna göre yapsın, içeride ve dışarıda. Piyasalarda normal seyir halindeki gelişmeler yaşanacaktır. Geçmişte hakikaten hepimizi sıkıntıya sokan o olumsuz tablolar bundan sonraki dönemde görülmeyecektir” ifadelerini kullandı.

    Katılım bankacılığı bankacılık sisteminin gölgesinden kurtulması gerektiğini savunan Canikli, “Bankacılık sisteminin arkasından gelmek yerine onunla birlikte yürümek durumundadır. Kendi özgün araçlarıyla kendi özgün yöntemleriyle. Yani bankacılık sisteminin ürettiği araçları bir miktar makyajlayarak dönüştürerek takip ediyor büyük oranda şuanda maalesef faizsiz finans sistemi Türkiye’de . Kolay değil ama başka çaresi yok. Buda kendi özgün araçlarını geliştirip tanıtarak olur. Bugün Türkiye’de baktığınız zaman bu konularda insanların kafası karışık. Orada bağımsız finansman sistemi modeli olduğunu, kendisine özgün kuralları, içerikleri, araçları olduğunu gösterebilmektedir. Bununla ilgili regülasyon konusunda bir sıkıntı yok, varsa eksik biz zaten her türlü çalışmayı yapıyoruz, onuda tamamlarız” şeklinde konuştu.

    “Banka senedi döviz cinsinden olabilecek”

    Banka senedi döviz cinsinden olabileceğini ve çalışmaları tamamladıklarını belirten Canikli, “Önümüzdeki günlerde döviz cinsinden olmak üzere banka senedi bu katılım bankaları içinde geçerli esas itibariyle bu konvansiyonel bankalar için zannedildi ama katılım bankaları da bunu rahatlıkla yani aktiflerinin bir kısmını menkulleştirerek yeni bir faizsiz finansman ürünü olarak sunabilirler. Konvansiyonel bankalarda bunu yine kendi çerçevelerinde hayata geçirir. Yani aktiflerin tamamını, bir kısmını menkulleştirerek yurt dışında döviz cinsinden satma imkanı tekrar nakde dönüştürme imkanı sunacak olan bir finansal araç, çalışmalarımızı tamamladık. Detayları tamamladık, önümüzdeki günlerde inşallah onu da hayata geçireceğiz. Tekrar söylüyorum menkulleştirilerek döviz cinsinden yurt dışında ihraç edilme potansiyeli olan aktiflerle ilgili esas itibariyle. Talepte var bu teorik bir şey değil. Biz zaten bu talepten yola çıkarak bu ürünü geliştirdik” dedi.

    “Gayrimenkul Borsası çalışmalarını teknik olarak tamamladık”

    Gayrimenkul Borsası çalışmalarını teknik olarak tamamladıklarını da aktaran Canikli şunları söyledi:

    “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’nın daha önce verdiği talimat çerçevesinde İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) bünyesinde uluslararası Gayrimenkul Borsası kuruluşu ile ilgili teknik çalışmaları da tamamladık. Önümüzdeki günlerde bunun yasalaştırılması ve İSEDAK üyesi ülkelerle görüşme ve realize edilme çalışmalarına başlayacağız. Menkul kıymetlerin el değiştirdiği gibi gayrimenkuller başka hiçbir işleme gerek olmaksızın tamamen borsa ortamında gayrimenkullerin uluslararası alıcı ve satıcıların nerede olduğuna bakılmaksızın el değiştirmesine imkan sağlayacak olan bir sistem”.

  • Vanlı STK’lardan katılım bankacılığı açıklaması

    Doğu ve Güneydoğu Bölgesinde katılım bankalarının karnelerinin çok da iyi olmadığını savunan Vanlı STK temsilcileri yetkililerin bu duruma el atmasını istedi.

    Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, Van OSB Başkanı Şemsettin Bozkurt ile Van SMMMO Başkanı İbrahim Şahin, İHA muhabirine yaptıkları açıklamalarda, bölgede finansa erişim noktasında sıkıntı yaşadıklarını belirterek, burada kamu iştiraki olan katılım bankalarının normal bankalardan farksız olduğunu ifade ettiler.

    Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, halihazırda Van özelinde 5 katılım bankasını işlem gördüğünü belirterek, “Bir katılım bankasının ise önümüzdeki süreçte faaliyetlerine başlayacağını biliyoruz. Katılım bankalarını diğer klasik bankacılık anlayışından ayıran temel özellikle onların fonları toplamı ve kullandırmada yaşanan farklılıktır. Klasik bankacılıkta temel unsur para alışverişidir ve faiz esaslı işlemlerin yürütülmesi söz konusudur. Katılım bankalarında bu işlemler daha farklıdır. Özellikle malı özel alan ve kâr-zarar temelinde fonların toplanıp kullandırıldığı gerçeği var. Bankalar biliyorsunuz ekonominin vazgeçilmez araçlarından bir tanesidir. Bankacılık sistemini sürekli şikayet ederiz. Özellikle finansa erişim noktasında üyelerimize yönelik uyguladıkları katı politikalarının biraz gevşetmeleri gerekir” dedi.

    “Katılım bankalarının kolaylaştırıcı bir tedbir aldıklarını henüz duyabilmiş değilim”

    Kamu bankaları çerçevesinde bir tane katılım bankasının Van’da faaliyet yürüttüğünü ifade eden Takva, “İlimize yeni şubeler açılacak. Bununla birlikte iki tane kamu destekli katılım bankası faaliyetine başlamış olacak ama ben şu ana adar bu katılım bankalarının istediğimiz düzeyde finansa erişimi kolaylaştırdıklarını söyleyemem. Yeterli bir portföye sahip olduklarını da düşünmüyorum. Şu ana kadar katılım bankalarının özellikle finansa erişim noktasında diğer bankalardan daha kolaylaştırıcı bir tedbir aldıklarını da henüz duyabilmiş değilim. Onlar da faizli bir sistemle faaliyet yürüten klasik bankalar gibi ipotek, teminat zorlukları ile finansa erişimi kolaylaştırmadıklarını ve üyelerimizin çeşitli zorluklarla karşılaştıklarını biliyoruz. Umarım klasik bankalarının zorluklarına katılım bankaları da bir ek yük olarak binmez” şeklinde konuştu.

    “Kredi vermemek için birbirleri ile yarışıyorlar”

    Kamu iştiraki ile kurulan katılım bankalarının normal banka mevzuatı çerçevesinde faaliyet yürüttüğünü ifade eden Van Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Şemsettin Bozkurt ise “Bu anlamda özellikle KOBİ’ler başta olmak üzere esnafımız çok da istediği şekilde ve istediği koşullarda finansa erişemiyor. Bölgemizde zaten bir güvenlik endişesi algısı olduğu için gayrimenkuller dörtte bir değer ile değerlendirilmektedir. Bankalar da aynı gözle bakarak bölgeyi riskli bölge gördükleri için bin bir dereden su getirerek, kredi vermemek için adeta birbirleri ile yarışıyor” ifadelerini kullandı.

    Son dönemlerde yaygınlaşan katılım bankacılığının faizsiz kredi sağlama anlamı taşıdığını anlatan Van Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı İbrahim Şahin, “Ancak özellikle ilimizde bunun sonuçlarını iyi göremedik. Belki bu bankaların yeni olması ya da ilimizdeki esnaf ve tüccarın durumundan kaynaklı olabilir. Ancak katılım bankalarının ciddi bir çalışmasını da görmüyoruz. Çünkü oda olarak biz esnafla iç içeyiz ve esnafın kredi alama şansı çok zorlaşmış ve kredi alamaz duruma gelmiştir. Dolayısıyla katılım bankacılığının, buralarda aktif bir rol aldıklarına şahit olmuyoruz” dedi.

    Bu bankaların kuruluş amaçlarının faizsiz kredilerle esnafı ayakta tutmak ve esnafın karına ortak olmak olduğunu anlatan Şahin, “Diğer bankalar faiz sistemi ile kazanırken katılım bankacılığı öyle değil. Katılım bankacılığı daha çok esnaf ve tüccara yardımcı olmak kaydıyla onların elde ettikleri kara ortak olmayı amaçlamaktadır” şeklinde sözlerini sonlandırdı.