Etiket: Balıklı

  • Eksi 40 derece havada bile donmayan balıklı göl görenleri şaşkına çeviriyor

    Eksi 40 derece havada bile donmayan balıklı göl görenleri şaşkına çeviriyor

    Erzurum’da donmayan göl olarak bilinen Balıklı Göl, eksi 40 dereceye kadar düşen hava sıcaklığında bile donmuyor. Etrafı karla dolu olmasına rağmen donmayan göl görenleri ise şaşkına çeviriyor.

    Erzurum’un Aziziye ilçesine bağlı olan Söğütlü köyünde bulunan Balıklı Göl, yöre halkı tarafından kutsal olarak kabul ediliyor. Balıklı Göl’ün en büyük özelliği ise kışın en soğuk günlerinde bile donmaması. Ayrıca yerel halk göl suyunun şifalı olduğunu da iddia ediyor. Şehirde hava sıcaklıklarının sıfırın altında 40 dereceye kadar düştüğü zamanlarda bile 20 derecenin üzerinde sıcaklığı olan gölde, hiçbir şekilde buzlanma olmuyor. Etrafı kar kaplı olan gölün ise donmaması gören vatandaşları şaşkınlık içerisinde bırakıyor. Öte yandan gölü kutsal olarak nitelendiren köylüler ise gölde yaşayan balıkları yem ve ekmek ile besliyor.

    “Ateşe atlayan kadın balık, ateş ise su oldu”

    Gölün efsanesinin mağarada yaşayan çoban ve çobanın eşi ile başladığını belirten Söğütlü Mahallesi Muhtarı Seyfettin Küçükler, “Bu gölün efsanesi gölün kenarında yaşayan çoban ve eşiyle başlıyor. Sabah saatlerinde çoban koyun sürüsünü otlatmaya götürdüğü sırada fakir bir adam bu bölgeye gelir. Herkesten şeker, un ve yağ gibi malzemeler istemeye başlar. Bu sırada çobanın eşini gören fakir adam kadın güzel olduğu için sende Allah rızası için bir öpücük ver der. Kadın Allah rızasını duyunca sesi çıkmaz ve kabul eder. Kadın akşam bu olayı kocasına anlatır ve kocası da bu olay karşısında bir ateş yakar ve karısına ateşe atlamasını söyler. Kadında hiç tereddüt etmeden ateşe atlar. Efsaneye göre ateşe atlayan kadın balık olurken ateş ise su olur. Ziya Paşanın kitaplarında yazdığına göre efsanelerden bir tanesi budur” dedi.

    “Eksi 50 derece soğuk havalarda bile balıklı göl donmuyor”

    Eksi 50 derecede bile suyun donmadığını ve gölün şifalı özelliklerinin olduğunu da kaydeden Küçükler, “Bu suyun diğer bir özelliği ise eksi 50 dereceyi gördüğü halde donmamasıdır. Eksi 50 derecelik havada aksine suyun daha sıcak olmasıdır. Suyun sıcaklığı soğuk havalarda 22 derece sıcaklığa kadar çıkabiliyor. Ayrıca bu suyun aktığı 4 kilometrelik mesafe boyunca her yerde yeşil çimler mevcuttur. Suyun şifa özelliği de var. Köyümüzde yaşayan hiçbir vatandaşımızın romatizma hastalığı yok. Vatandaşlar yaz kış buraya gelip suya girerler bu sebeple hastalanmazlar” açıklamalarında bulundu.

  • Kozluk’un ‘Balıklı Göl’ü ilgi bekliyor

    Batman’ın Kozluk ilçesi Oyuktaş köyüne bağlı Yeşilyurt mezrasında 3 bin yıllık olduğu tahmin edilen ve 2008 yılında sit alanı ilan edilen balıklı göl ilgi bekliyor. Göldeki balıkların kutsal olduğuna inanan yöre halkı, bölgenin turizme kazandırılmasını istiyor.

    Kozluk ilçesine bağlı Oyuktaş köyünün Yeşilyurt mezrasında bulunan ve 3 bin yıllık olduğu tahmin edilen balıklı göl, ilgi bekliyor. 2008 yılında sit alanı ilan edilen göldeki balıkları, kutsal olduğuna inandıkları için avlamayan yöre halkı, bölgenin turizme kazandırılmasını istiyor. Mezra sakinlerinden Suat Mutlu, gölün kış aylarında sıcak, yaz aylarında ise soğuk olduğunu belirterek, “Göl eski çağlardan beri var. Balıklar başka yerden getirilmemiştir. Uzun yılardır bu göl ve balıklar buradadır. Köyümüzde ayriyeten şehitliğimiz var. Bu gölün şehitliğe ait olduğuna inanıyoruz. Göldeki balıkları hiç kimse yiyemiyor ve dokunamıyor çünkü şehitliğe bağlı olduğu için herkes korkuyor. Kış aylarında gölün suyu çok ısınıyor ve yazında soğuyor. Çoğu zaman vatandaşlar buraya geliyor ve bu gölün şifalı olduğuna inanıyor. Biz köylüler olarak bu gölün suyundan faydalanmaya çalışıyoruz. Sit alanı olduğu için çalışma yapılmıyor. Bu yüzden bakımsız kalıyor. Biz köylüler olarak buranın elden geçirilmesini ve turizme açılmasını istiyoruz” dedi.

    “Gölün durumu üzüntü verici”

    Batman Çevre Gönüllüleri Derneği Üyesi Erkan Barlık, gölün daha önce ziyaret olarak kullanıldığını anlatarak, “Buradaki balıkların kutsal olduklarından inancına hakim olduğundan ötürü yıllardır bu balıklar korunmuş ve çağımıza ulaşmıştır. Bu balıkların kutsal inancı dışında beli hastalıklara iyi geldiğini söylüyor bölge halkı. Mantar, sedef hastalığı ve romatizmalı hastalıkları gibi iyi geldiğini ve şifa bulduklarını söylüyorlar. Balıklı gölü sık sık ziyarete geliyor vatandaşlar. Biz de ziyarete gelerek ayaklarımızı gölün içine soktuk balıklar hemen ayaklarımıza dadanıp, mantarları ve ölü derilerimiz kemirmeye başladılar. Kozluk halkı bir an önce buranın turizme kazandırılmasını istiyor. 2008 yılında sit alalına çevrilen Yeşilyurt mezrasının en önemli eseri olan balıklı gölün bu şekli biz doğaseverleri ve vatandaşları derinden üzmektedir. Şanlıurfa’nın Balıklı Göl’ü olsun, Sivas’ın doktor balıkları olsun hemen hemen her yerde turizme açılmıştır. Bizim gölümüzün çevresi çöplükten geçilmiyor. Balıkların neredeyse yaşam alanları daralmış durumda. Balıkların sırtı hemen hemen su seviyesinin dışına çıkmıştır. Gölde tortu hat safhada. Buranın en kısa zamanda turizme kazandırılmasını istiyoruz” diye konuştu.

    “Göl hastalıklara iyi geliyor”

    Gölün sedef ve ayak mantarı hastalıklarına iyi geldiğini savunan Şakir Yıldırım adlı mezra sakini ise, “Balıklı gölün halk arasında şifalı olduğunu söylüyorlar. Sedef hastalığına, mantar hastalıklarına ve birçok hastalıklara iyi geliyor. Yetkililer bir an önce buraya bir el atmalı. Çocukluğumdan beri buraya gireriz. O dönem daha güzeldi. Şimdi ise daha kötü hale gelmiş durumda. Gün gittikçe güzelliğini kaybediyor” ifadelerini kullandı.

  • Bu Da Gaziantep’in Balıklı Gölü

    Hazreti İbrahim Aleyhisselam’ın atıldığı Şanlıurfa’da ki ateşin bir parçasının düştüğüne inanılan Gaziantep’in Yavuzeli ilçesindeki Balıklıgöl, tesadüfen öğrenenleri çok şaşırtıyor.

    Peygamberler şehri Şanlıurfa’da bulunan Balıklı gölün benzeri, gaziler diyarı Gaziantep’te bulunuyor. Hazreti İbrahim’in doğduğu, Hazreti Eyyüp, Hazreti Elyasa ve Hazreti Şuayp peygamberlerin yaşadığı rivayet edilmesi nedeniyle ”peygamberler şehri” olarak anılan Şanlıurfa, inanç turizmi açısından önemli potansiyel olarak görülen balıklı gölün Gaziantep’teki benzeri, henüz çok fazla kişi tarafından tanınmıyor. Gaziantep’in Yavuzeli ilçesine bağlı Yarımca köyündeki balıklıgöl, çok fazla bilinmemesi ve tanınmamasına rağmen bölgeye tesadüfen gelenlerin büyük beğenisini topluyor. Şaşırıp kalan vatandaşlar bölgenin bir an önce turizme açılmasını istiyor.

    Bölgeyi tesadüfen öğrenen yerli ve yabancı turisti ağırlayan Gaziantep Balıklıgöl’ün bölge turizmine kazandırılmasını isteyen köylüler, bölgenin görülmesi gereken önemli yerlerden olduğunu ifade etti. Bölge halkından Hamza Üzüm, “Göldeki balıkların kendiliğinden ortaya çıktığına inanılıyor. Bölge halkı buraya gelerek adaklarını kurban edip, ağaçlara dileklerini asıyor. Gölün suyu ise birçok hastalığa şifa olduğunu söyleniyor. Buradaki gölün Şanlıurfa’daki Balıklıgöl ile ayın olduğuna asırlardır inanılıyor” dedi.

    Gaziantep’teki Balıklıgöl’ü Kayseri’den görmeye geldiğini söyleyen Ömer Taşkesen ise “Her geldiğimizde burayı ziyaret edip dua ediyoruz. Ancak burası çok sahipsiz ve bakımsız kalmış. Çevre düzenlemesi ve bakım yapılırsa çok iyi olacaktır. Burayı daha önce bilmiyordu. Ben de ilk gördüğümde çok şaşırdım. Suyunun şifalı olduğunu duyduk. Balıklar da Şanlıurfa’daki Balıklıgöl’de bulunan balıklar ile aynı olması bizleri şaşırttı” diye konuştu.

    Bölge halkı Balıklıgöl’ün zaman zaman kirlendiğini belirterek, gölün temizlenmesi için yetkililere de seslendi.

  • Gazipaşa’da Sineğe Karşı Balıklı Mücadele

    Büyükşehir Belediyesi, Gazipaşa’da sivrisinekle biyolojik mücadele başlattı. Gölet ve sulama havuzlarına sinek larvalarını yiyen Gambusia Affinis türü balıklardan bırakıldı.

    Büyükşehir Belediyesi, sineksiz bir yaz için Antalya genelinde çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Ekipler kimyasal mücadelenin yanında biyolojik mücadele de yürütülüyor. Gazipaşa Çevre Sağlığı İlaçlama Birimi, su birikintisi olan yerlere, sulama havuzlarına, göletlere, bataklıklara ve tarımsal amaçlı kuyulara sivrisinek larvalarıyla beslenen Gambusia Affinis türü balıklardan bırakıyor. Sıcak ya da soğuk sularda kolaylıkla yaşayabilen balık, sivrisinekle mücadelede en etkin yöntemlerden biri olarak dikkat çekiyor. Gambusia Affinis sivrisinek düşmanı olarak biliniyor. Bırakıldığı ortama kısa sürede uyum sağlayarak sivrisinek larvalarını yiyen balıklar yine kısa sürede üreyerek, daha çok larva tüketiyor.

    ARAÇ LASTİKLERİ DE TOPLANIYOR

    İkisi mühendis 30 kişilik ilaçlama kadrosuyla Gazipaşa’da hummalı bir çalışma yürüten Büyükşehir Belediyesi Çevre Sağlığı İlaçlama Birimi, ilçenin tüm mahallelerinde çalışmalarını titizlikle sürdürüyor. Biyolojik mücadelenin yanında ilaçlama ekipleri, fosseptik çukurları, kanalizasyon ve havuzları da ilaçlamaya devam ediyor. Sivrisinek, karasinek, bit, pire, kene, hamam böceği, fare ve benzeri vektör popülasyonlarının halk sağlığını tehdit etmeyecek düzeyde tutulabilmesi için mücadeleyi en üst seviyede yürüten ekipler, çevrede atıl vaziyette olan araç lastiklerini de toplayarak sivrisinek larvalarının üremesine engel oluyor.

  • Sivrisinekle Balıklı Mücadele

    Antalya Büyükşehir Belediyesi Alanya’da sivrisinekle mücadelede balık kullanmaya başladı. Çevre dostu olan biyolojik mücadele yöntemi, bitki ve canlılara zarar vermezken, daha az kimyasal kullanıldığı için belediye ekonomisine de katkı sağlıyor.

    Büyükşehir Belediyesi Alanya Hizmet Birimi, Alanya genelinde su birikintisi olan yerlere, sulama havuzlarına, göletlere, bataklıklara, tarımsal amaçlı kuyulara ve kullanılmayan sarnıçlarda sivrisinekle mücadelede biyolojik yöntem olarak sivrisinek balığı kullanıyor. Sivrisinek düşmanı olarak bilinen balık, kısa sürede bulunduğu ortama adapte olarak söz konusu sularda bulunan sivrisinek larvalarını yiyerek ortadan kaldırıyor.

    ALANYA KALESİ’NDE BAŞLADI

    Kimyasal yöntemler kullanılmasına izin verilmeyen, endomik koruma altında olan ve birçok tarihi eserin yanı sıra yüzlerce endemik bitki ve canlının bulunduğu Alanya Kalesi’nde de sivrisinekle mücadelede bu balıklar kullanılmaya başlandı.

    EN ETKİN YÖNTEM

    Büyükşehir Belediyesi Alanya Koordinatörü Hüseyin Güney, Alanya’da 132 kişiden oluşan bir sivrisinekle mücadele ekibi kurduklarını belirterek, “Alanya’nın tüm mahallelerinde sinekle mücadele çalışmalarımız devam ediyor. Ekiplerimiz kimyasal yöntemin yanında biyolojik yöntemlerle de çevreye ve canlılara zarar vermeden sinekle mücadele çalışmalarını sürdürüyor. Sivrisinek balığı da biyolojik mücadelenin en etkin yöntemlerinden biri. Alanya genelindeki tarımsal kuyular, deniz ve akarsularla bağlantısı olmayan göletler, sulama havuzları ve sarnıçlara bu balıkları bırakarak etkin mücadeleyi yapıyoruz. Önümüzdeki sene bu çalışmaların meyvesini alacağız” dedi.

    GAMBUSİA AFFİNİS (SİVRİSİNEK BALIĞI )

    Sivrisinek balığı, lepistesle akrabalığı olan sıcak-soğuk sularda kolaylıkla yaşayabilen bir tatlı su balık türü. Sivrisinek balığı, sivrisinekle mücadelede en etkin yöntemlerden biri olarak dikkat çekiyor.

    Öte yandan, balığın en önemli özelliklerinin başında kısa sürede üremesi ve larvayla beslenmesinin geldiği kaydedildi.