Etiket: Bakırcılık

  • Bakırcılık sanatı can çekişiyor

    Mardin’in tarihi çarşında bakırcılık mesleğini yarım asırdır sürdüren Hasan Özcan, fabrikasyon ürünlerin piyasa sürülmesinin ardından artık iş yapamaz hale geldiklerini söyledi.

    Mardin merkez Artuklu ilçesinde 8 yaşından bu yana bakırcılık ile uğraşan 58 yaşındaki Hasan Özcan, bakır işleme sanatına babasının yanında başladığını ve halen babasının mesleğini devam ettirdiğini kaydetti. Hasan Özcan, “Eskiden yaptığımız tüm bu eşyalar kullanılırdı, yani insanlar kullanmak için alırdı. Şimdi ise sadece süs eşyası olarak alınıyor. Bakırcılık sanatı ağır bir iştir, çok emek sarf ediyoruz” dedi.

    İşini çocuklarına da öğrettiğini, onların da bakır işlemeciliği yaptığını anlatan Özcan, müşterilerin talebine göre her türlü figürü bakıra işleyebildiklerini söyledi. Özcan, “Eskiden ustaların sayısı da çoktu. O kadar usta vardı ki bakır almak için sıraya giriyorduk. 200-300 kilogram bakır alabilmek için bir ay sıra bekliyorduk. Sanatkar çoktu, çıraklar da öyle. Ama şimdi ne sanatkar kaldı ne de çırak. Sadece Mardin’de 150 bakırcı dükkanı vardı. Şimdi ise birkaç kişi ya var ya yok. Eskiden bu meslek çok kıymetliydi. Kuyumcu ile bakırcı arasında bir fark yoktu. Talep ve istek çoktu. Ama şimdi fabrikalar açıldı, çinkolar çıktı, cam eşyalar çıktı, krom ve çelik eşyalar piyasa sürüldükten sonra mesleğimiz de öldü. Bizde mesleği ayakta tutma mücadelesi veriyoruz ve zar zor kendimizi kurtarabiliyoruz” diye konuştu.

    Son zamanlarda yaşanan olayların işlerine olumsuz etkilediğini aktaran Hasan Özcan, “Şehrimiz tarihi bir yerdir, çok güzeldir ve terör ile anılmasını istemiyoruz. Bir an önce şehrimizin yeniden turizme açılmasını istiyoruz. Şehrimiz çok güvenlidir, temiz bir yerdir ve insanları cana yakındır” ifadelerini kullandı.

    Mesleğini bırakmak istemediğini kaydeden Hasan Özcan açıklamalarını şöyle sürdürdü:

    “Bakırcılık mesleği babadan geçtiği için biz bu işi bırakmak istemiyoruz. Babam 75 yılını bu mesleğe verdi, ben şuana kadar 50 yılımı verdim. Gözümüzü bu meslekle açtık, bakır ile doğup büyüdük. Şimdi işlerimiz çok düşmüş ama yine de bu mesleği bırakmak istemiyoruz. Çocuklarıma da öğrettim. Onlar da bu işi yapıyor. Fabrikalara ve her şeye rağmen ben bu mesleği devam ettireceğim.”

  • (Özel Haber) Bir Annenin Üniversiteyi Kazanan Kızı İçin Başlayan Serüveni Bakırcılık Ustalığı İle Mutlu Sona Ulaştı

    Üniversiteyi kazanan kızına yurdun çıkmaması üzerine Gaziantep’e yerleşen anne Nurgün Çetin, kızını okutmak amacıyla öğrendiği bakırcılık mesleği ile kentteki sayılı bakır ustalarının arasına girdi.

    Kızı Gaziantep Üniversitesi’ni kazanan Nurgül Çetin, Kredi Yurtlar Kurumu’na yapılan müracaatta yurt çıkmayınca yaşadığı Malatya’dan Gaziantep’e taşındı. kızını okutmak için çalışmak isteyen Nurgün Çetin, ilk etapte eşinin karşı çıkmasına rağmen İŞKUR’Un açtığı kurslara katılarak, bakırcılık mesleğini öğrendi. Emekli eşinin de maaşıyla birlikte geçimini sağlamayı başaran Çetin, azmi ve çabası ile kentteki sayılı bakır ustalarının arasına girdi. Bakırcılık mesleğini çok sevdiğini belirten ve bu meslekte kadın eliyle yeni bir çığır açmayı hedeflediğini belirten Nurgün, “Yurt çıkmayınca buraya geldik. Daha sonra komşumun gelini sayesinde bu kursu buldum. Bakırcılık mesleğini o kadar seviyorum ki anlatamıyorum yaşıyorum. Belki de kızıma yurt çıkmış olsaydı ben buraya taşınmak zorunda kalmaz, ve bu mesleği öğrenmiş olmazdım. Her işin içinde bir hayır vardır.Önce devletimiz sonra da Celal Başkanımız sağolsun. Sırf kızım için buraya taşındık ve ben burada bakırcılığı öğrendim şu anda bu mesleği yapıyorum. Eşim emekliydi, oğlumun biri okuyor bir tanesi ise askerdi. Kızım da üniversiteyi kazanınca mecburen buraya geldim. Buraya geldikten sonra boş durmak istemedim. İŞKUR’un yaptığı kursları duymuştum. Eşimde önceden çalışmama izin vermiyordu hani kurs olduğu için izin verdi. Bu mesleği aşırı sevdiğimden dolayı da evime de katkıda bulunduğumdan dolayı, onun için eşim çalışmama izin verdi. Hem evime katkıda bulunuyorum hem de çocuğum okuyor ona katkı sağlanmış oluyorum. Yani çok mutlu oluyorum” ifadelerini kullandı.

  • (Özel Haber) İŞKUR’u Bitiren Kadınlar Edindikleri Bakırcılık Mesleğine Aşık Oldular

    İŞKUR’u bitirip, bakırcılıkta meslek sahibi olan kadınlar, bu işte uzman olup, kendi bakırcı dükkanlarını açmak istiyor.

    Gaziantep’te İŞKUR’un açtığı bakırcılık meslekleriyle ilgili nakış kursunu bitiren kadınlar, meslek sahibi oldu. Yoğun olarak, erkeklerin yaptığı bakır mesleğini öğrenen kadınlar, mesleği daha da ilerletip kendi dükkanlarını açmak istiyor.

    Kadınların ellerinin nakış işine daha yatkın olduğunu belirten, Gaziantep Bakıcılar Odası Başkanı Celal Açık, “İŞKUR’la biz şahlanıyoruz. Ne oluyor bizler yüzde 50 istihdam veriyoruz. Kim kazanıyor, kursiyerler kazanıyor. Kim kazanıyor devlet kazanıyor. En azından kadınlar bakır mesleğinde zanaat sahibi oluyorlar” dedi.

    “KENDİ DÜKKANIMI AÇMAK İSTİYORUM”

    Kendilerine böyle bir fırsat sundukları için dernek başkanlarına ve İŞKUR’a teşekkür eden bakırcı Nurcan Keleş, onların sayesinde meslek sahibi olduklarını söyledi. Nurcan Keleş, “Ben kursumu bitirdim istihdam oldum. Burada çalışıyorum. Burada tam usta haline geldiğimde kendi işimi kendi bakır dükkanımı açmak istiyorum” ifadelerini kullandı.

    “MESLEĞİMİ ÇOK SEVİYORUM”

    2012’de Gaziantep’e geldiğini ve burada 5 ay kurs gördüğünü dile getiren Bakırcı Nurgün Çetin ise 5 ay kurstan sonra, burada bakırcılık meleğinde çalışmaya başladığını söyledi. Nurgün Çetin, “Yaklaşık 3 senem doldu dolacak. İşimi, mesleğimi çok seviyorum. Bize bu imkanları sunan devletimize dernek başkanımıza teşekkür ederim. Evime hem maddi hem de manevi olarak katkıda bulunuyorum” şeklinde konuştu.

    “BAYANLAR RAĞBET GÖSTERİYOR”

    İŞKUR’las yaptıkları projelerle birçok kursiyeri meslek sahibi ettiklerini söyleyen Gaziantep Bakırcılar Odası Başkanı Celal Açık bu zamana kadar ürettikleri projelerde hep kursiyerlerin olduğunu, bundan sonra ise meslek sahibi olan kadınları göreceklerini söyledi. Celal Açık, “Yani biz sizin aracılığınızla hep şunları konuşuyoruz. Bu mesleğe rağbet göstersinler. Bu mesleğe eğer azmederlerse, eğer kanaat ederlerse, ki kanaat ediyorlar da, bu zanaat ev geçindirir. Bu sanat aile geçindirir. Bizler hep bu zanaatla aile geçindiriyoruz. Bakın şimdi hepsi istihdam oldu şu anda çalışıyorlar. Çok şükür iş var yeter ki insanlar yapmayı bilsin. Erkekleri çalıştıramıyoruz. Bayanlar çok büyük bir rağbet gösteriyor. Ne yapıyorlar, nakış işinde bu işi çözmeye çalışıyorlar. İŞKUR’la biz şahlanıyoruz. Ne oluyor bizler yüzde 50 istihdam veriyoruz. Kim kazanıyor, kursiyerler kazanıyor. Kim kazanıyor devlet kazanıyor. En azından kadınlar bakır mesleğinde zanaat sahibi oluyorlar. Bugün burada 65 tane kursiyer var. Hanımların çoluğunu çocuğunu hesapla, derler ki bayandan bakırcı mı olur. Olur, neden olmasın. Bir bayan sıvama işinin yapamaz. Vücut işi olduğu için, bayanlar ağır işleri yapamaz. Ama kadınların elleri nakış işlerine daha yatkın olduğu için bu işi kadınlardan daha iyi kimse yapamaz” diye konuştu.