Etiket: Bakır

  • Dünyanın En Büyük Bakır Bakracı

    Gaziantepli bir bakırcı ustasının 90 yıl önce yaptığı dev bakraç, dünyanın en büyük bakır bakracı olarak gösteriliyor.

    Gaziantepli bir bakırcı ustası, 90 yıl önce İstanbul’da yaşayan Amerikalıya hediye olarak bakırdan dev bir bakraç yaptı. İki aylık bir çalışma sonucu yapılan bakraç, Amerikalının hayatını kaybetmesi nedeniyle ona gönderilemedi. Bir zaman sonra Gaziantep’e giden Giresunlu bir bakırcı ustası, o bakracı aldı. Giresunlu bakırcı öldükten sonra Samsunlu bakırcı ustası Mustafa Yüksel, 10 yıl önce bakracı Giresunlu ustanın oğlundan aldı. Bakracın bakımını yapan Yüksel, bakracı dükkanına koydu. Bakracın dükkana gelen müşteriler tarafından çok ilgi gördüğünü söyleyen Yüksel, ayrıca bakracı satmayacağını ve çocuklarına bırakacağını söyledi.

    “AİLEMİN BİR PARÇASI GİBİ OLDU”

    Bakır bakracın ilginç bir hikayesi olduğunu söyleyen bakırcı Mustafa Yüksel, “90 yıl önce Amerikalı biri Gaziantep’e gider. Orada bir bakırcı ustasıyla arkadaş olur. Amerikalı kişi İstanbul’a döndükten sonra bizim ustamız Amerikalıya bir hediye göndermek ister ve bu bakır bakracı yapar. Amerikalıya haber gönderir ama Amerikalı ölmüştür. Giresun’dan bizim çok değerli bir arkadaşımızın babası Gaziantep’e gider. O da Gaziantepli ustanın çok iyi arkadaşıdır. Gaziantepli usta Giresunlu arkadaşına barkacı hediye eder. Ben de arkadaşımın yanına gittim. Bakracı orada görünce arkadaşımdan istedim. O da beni kıramadı ve bakracı bana verdi. Şimdi benden bunu isteyen oluyor ama ben bunu vermeyi düşünmüyorum. Ailemin bir parçası gibi oldu. Benim açımdan maddi bir değeri de yok. Ben de nasipse bunu çocuklarıma bırakmayı düşünüyorum” dedi.

    “BAKRAÇTA MİLYONLARCA ÇEKİÇ İZİ VAR”

    Bakır bakracın çok ağır bir işçiliğinin olduğunu söyleyen Mustafa Yüksel, “Bu bakracı yapan usta sabırla bunu nakışlayarak bunu yapmış. Normalde böyle bir şey yapmak için kimse uğraşmaz. Çok zahmetli ve büyük sabır isteyen bir iş çünkü kendi ustalık bilgimle söylüyorum bu bakracın yapımında milyonlarca çekiç izi vardır. Bakracı yapan usta Türk motifini de çok iyi yansıtmış. Usta bunu tek parça bakırdan yapmış. Çekiçle ve hatasız bir şekilde yapmış. Bu bakracın bir örneği daha yok. Türkiye’de değil dünyada tektir” diye konuştu.

  • Bakır İbriklere Dekorasyon İle İkinci Ömür

    Tarihi evlerden çıkan bakır eşyalar, tamir edildikten sonra yeniden kullanıma giriyor. Eski bakır eşyaların keyfini bilenler, kalay derdinin de olmadığı Bursa’da eşyaları gönül rahatlığı ile alıp kullanıyor.

    Evlerimizde 30 yıl öncesine kadar baş tacı olan bakır sahanlar, ibrikler, kazanlar yeni teknoloji ürünlere baş eğdi. Ancak Bursa’nın Yeşil semtinde bütün bakır eşyaları perçin ve tamiri ile ilgilenen 50 yaşındaki Ekrem Yavuz, hiçbir eski bakır eşyayı zayi etmiyor. Yaklaşık 30 yıldır bu iş ile ilgilendiğini ifade eden Yavuz, “Özellikle hurdacı ve eskicilerin el arabası ile evlerin bodrumlarından çıkartıp getirdim eşyaları, büyük bir titizlik ve hürmetle tamir edip ikinci bir ömür sağlıyor. Bakır eşyaların ısıyı eşit dağıtması ve lezzetli yemeklere vesile olması sebebiyle insanlık tarihi boyunca vazgeçilmez olmuştur” dedi.

    Yeşil’de antikacılar sokağında elinde çekici ile örsün üzerinde her gün farklı bir eşyayı tamir eden Ekrem Usta, ibriklerin bile artık şofbenden sıcak suyun her daim hazır olması sebebiyle kullanımdan kalktığını söyledi. Yavuz, “Ancak nostalji meraklıları bu ibrikleri dekoratif olarak değerlendiriyor. Her gün 3-5 parça eşyayı tamir edip yeniden kullanılır hale getiriyorum. Özellikle şehrin batısındaki vatandaşlar babadan, dededen kalma eski kapları ve eşyaları elden çıkartıyor. Eskici ve hurdacılarda bu malzemeleri bize getiriyor. Tamir ettiriyor veya bakır fiyatına satıyorlar. Biz de 20 lira ile 200 lira arasında değeri olan objeleri alıp tamir ettikten sonra tekrar kullanılır hale getiriyoruz” diye konuştu.

    Ecdadın abdest alırken kullandıkları bazen içerisine ılık su da konulan ibrikleri ise dekoratif maksatlı kullanıma hazırladığını ifade eden Yavuz, “Böylece onlarda baş köşedeki yerlerini alıyorlar. Ağız tadına düşkün olanlar da bakır kaplarda kısık ateşte yemek pişirmeye aşina olduklarında onlarda bu kapları alıyorlar. Bursa’da kalay sıkıntısı yok.

    Kayhan’daki birkaç usta, Demirtaşpaşa istasyonu yakınındaki bir atolye bütün kapları 10 ile 30 lira arasında fiyatlarla kalaylıyor. Onun için Bursa’da bakır malzeme kullanımında bir aksaklık yaşanmıyor. Tamiri de mümkün,

    kalaylanması da mümkün. Önemli olan gönül eskiye, o ecdadın tasarımlarına meyl etsin” şeklinde konuştu.

  • İnebolu Limanı’na En Yüksek Teklifi ETİ Bakır A.ş. Verdi

    AK Parti Kastamonu Milletvekili Murat Demir, İnebolu Limanı’na en yüksek teklifi Eti Bakır A.Ş.’nin verdiğini açıkladı.

    İnebolu Limanı’nın uzun zamandır Kastamonu gündeminde yerini koruduğunu söyleyen AK Parti Kastamonu Milletvekili Murat Demir, “Kastamonu’ya geldiğim ilk günden itibaren İnebolu Limanı ile ilgili tüm açıklamalarımda limanın Kastamonu ve bölge halkı için ne kadar öneme sahip olduğunu ve bu limanın Kastamonu için ne anlam ifade ittiğini hep söyledim. Seçilsem de seçilmesem de bu konu ile yakından ilgileneceğimi söyledim. Milletvekili olduğum ve TBMM’de çalışmaya bağladığımız ilk fırsatta konuyu Sayın Başbakanımıza üç vekil olarak anlattık ve bizzat Kastamonu için önemini ve kazanımlarını, bölgeye katkısını ifade ettik. Sayın Başbakanımızın talimatları doğrultusunda Özelleştirme İdaresi Başkanı bizimle irtibat kurdu ve ihalenin 30.11.2015 (bugün) yapıldığını söyledi. Eti Bakır ihaleyi açık arttırmada olan firma oldu” dedi.

    Sözleşme aşamasında firma yetkilileri ile bir araya geleceklerini ifade eden Demir, “Üç vekil olarak ne istediğimizi limanla alakalı firmaya bildireceğiz. Konunun üç vekil olarak çok yakın takibindeyiz. Bu bağlamda tüm dedikodu ve asparagas haberlere takılmıyoruz. Başkalarının dediği gibi uyumuyoruz. Tam tersi üç vekil Kastamonu’nun geleceğini planlıyoruz. Biz büyük düşünüyoruz. Biz ne istersek liman o şekilde olacak diyoruz. Üç vekil olarak bölgemizin tüm sorunlarıyla yakından ilgileniyoruz” diye konuştu.

    Geçtiğimiz günlerde Kastamonu’nun diğer milletvekilleri Hakkı Köylü ve Metin Çelik ile birlikte Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu ziyaret ettiklerini açıklayan Demir, “Ziyarette Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’na İnebolu Limanı ile ilgili hassasiyetlerimizi aktardık. Sayın Başbakanımız, direkt Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nı arayarak, ’İnebolu Limanı ile ilgili her türlü bilgi sahibi olmak istiyorum’ talimatında bulundu. İnebolu Limanı ile ilgili milletvekilleri ne talep ediyorsa liman o şekilde özelleştirilecek” şeklinde konuştu.

    Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile de görüşeceklerini belirten Demir, “Liman ile ilgili şartlarımızı sunacağız. Kabul edilirse özelleştirme devam edecek, kabul edilmezse ihale iptal edilecek” ifadelerini kullandı.

    Demir, ayrıca İnebolu Limanı’na yaklaşık 70 milyon liralık bir yatırım yapılmasının planlandığını kaydetti.

    Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, ikinci kez ihaleye çıkartılan İnebolu Limanı için 27 Kasım Cuma günü tekrar ihaleye çıktı. İhaleye 5 firma teklifte bulundu. İnebolu Limanı’nın 49 yıllığına özelleştirilmesi planlanıyor.

  • Prof. Dr . İhsan Bakır: “Türkiye 1 Trilyon Dolarlık Dünya İlaç Pazarından Pay Alacak”

    Prof. Dr. İhsan Bakır, “Türkiye, klinik araştırmalarına yapılan yatırımlarla 1 trilyon dolarlık dünya ilaç pazarından hak ettiği payı alacak. Dünyanın saygın üniversiteleri olan Oxford ve Cambridge ile ortaklaşa klinik araştırmaları başlatacağız” dedi.

    İlaç ve klinik araştırmalarda dışa bağımlılığın önüne geçmek için harekete geçen Sağlık Bakanlığı, ülkemizin kendi ilacını üretmesi ve klinik testleri yapmasına imkan veren Faz 1 uygulamasını başlattı.

    Kamu Hastaneleri Birliği Çekmece Genel Sekreterliği bünyesinde yer alan Mehmet Akif Ersoy Kalp Eğitim ve Araştırma Hastanesi bir ilke imza atarak, Sağlık Bakanlığı’ndan Faz 1 uygunluk belgesi aldı. Bu belge ile birlikte hastane bünyesinde kurulan özel klinikte ilaç ve tedavi araştırmaları yapılabilecek.

    Kamu kurumları içinde ilk defa Mehmet Akif Ersoy Kalp Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kurulan Klinik Araştırma Merkezi hakkında bilgi veren Çekmece Bölgesi Genel Sekreteri ve İstanbul Mehmet Akif Ersoy Kalp Hastanesi Kurucu Başhekimi Prof. Dr. İhsan Bakır, “Gönüllü hastalar üzerinde yeni ilaçların testleri yapılabilecek. Dünyada ölüm sebeplerinde ilk sırada yer alan kalp krizi, kanser ve inme gibi hastalıkları önleme adına yeni ilaç ve tedavi yöntemleri araştırılacak. Türkiye, klinik araştırmalarına yapılan yatırımlarla 1 trilyon dolarlık dünya ilaç pazarından hak ettiği payı alacak. Dünyanın saygın üniversiteleri olan Oxford ve Cambridge ile ortaklaşa klinik araştırmaları başlatacağız” diye konuştu.

    İstanbul Mehmet Akif Ersoy Kalp Hastanesi Kurucu Başhekimi Prof. Dr. İhsan Bakır, “Kalp cerrahisinde elde ettiğimiz başarıyı klinik araştırmalar alanına taşımayı hedefliyoruz. Gönüllüler aracılığıyla pek çok hastalığın tedavisinde yeni teknikler ortaya konulacak. İlaç ve klinik araştırmalar alanında yurt dışına ödenen milyonlarca dolar para Türkiye’de kalacak. Hastanemiz bünyesinde 12 yataklı olarak dizayn edilmiş hekim, hemşire, laborant, farmakolog vb. meslek mensuplarından oluşan geniş bir ekiple Türkiye’nin en büyük Faz I Kliniği’ni kurduk. Sağlık sektörüne ilaç, biomedikal cihaz üretimi için bilimsel bakış açısı kazandıracak ortam sunmayı amaçlıyoruz. Bu klinik özellikle ülkemizde üretilmesi planlanan ilaç potansiyeline sahip araştırma ürünlerinin test edilerek geliştirilmesine olanak sağlayacaktır. Ayrıca kliniğimiz hastanemizde eğitim alan asistanlarımızın klinik araştırmalarda yer almasını sağlayarak tecrübeli uzman araştırmacı altyapısı kurmada ve klinik araştırma tecrübesi olan hemşire ve yardımcı personel yetiştirme imkanı sağlayacaktır. Bu sayede ülkemizde yapılacak moleküler düzeyde araştırmaların önünü açacaktır” diye konuştu.

    “KLİNİK ARAŞTIRMALARINDA ÖNCÜ ÜLKE OLACAĞIZ”

    İMAEH Faz I kliniğinin uluslararası Faz I klinik araştırmalar ağına dahil olabilmesi için ön görüşmelere başladıklarını ifade eden Prof. Dr. İhsan Bakır, “Dünyanın önde gelen Oxford ve Cambridge gibi klinikleriyle ortak araştırmalar yürütmek ve tecrübe paylaşımında bulunmak istiyoruz. Bu anlamda yakın zamanda Avrupa ve ABD’den kliniklerle işbirliği çalışmaları başlatacağız. Dünyada her 4 saniye bir kişi kanserden, 6 saniyede bir kişi de inmeden ölmekte. Bu alanda kullanılan ilaçların tamamına yakını yurt dışından ithal ediliyor. Yüksek araştırma geliştirme potansiyeline sahip çalışmaların yapılmasına olanak tanıyan bir merkez açtık. Dünyada her yıl ilaç endüstrisi dünyadaki klinik araştırmalara 70 milyar dolar harcamaktadır. Klinik araştırma yatırımlarının artmasıyla ülkemiz bu pastadan yaklaşık 900 milyon dolar pay alabilecek durumdadır. Ülkemizde klinik araştırma çalışmaları kapsamında 2006 yılı yatırımının 7 milyon dolar olduğu, 2015 yılında 87 milyon dolara ulaşması, 2023 yılında ise 218 milyon dolar olması öngörülmektedir” dedi.

  • Caminin Bakır Kaplamasını Çalan 3 Kişi Yakalandı

    Kayseri’de, bir caminin 3 bin 500 TL değerindeki bakır kaplamasını çalan 3 kişi polis tarafından suçüstü yakalandı.

    Edinilen bilgiye göre Erenköy Mahallesi Billur Bağları Caddesi’nde bulunan bir caminin bakır kaplamasını çalarak araca yükledikleri iddiasıyla A.T., B.U. ve E.Y.’nin suçüstü yakalanarak gözaltına alındığı bildirildi. Gözaltına alınan 3 zanlı hakkında Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği tarafından başlatılan soruşturmanın sürdürüldüğü kaydedildi.