Etiket: ‘Bakanımız

  • Eğitim İş Genel Başkanı: “Bakanımız bizi umutlandırıyor”

    KIRŞEHİR (İHA) – Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım Kırşehir’de katıldığı toplantıda Milli Eğitim Bakanının eğitim kökenli birisi olmasının eğitimde yaşanan sorunlara da ışık tutacağını söyledi.

    Kırşehir’de sendika binasında konuşan Yıldırım, “Yıllarca Milli Eğitim Bakanlarının eğitim dışından atanması bizlerin en büyük sorunuydu. Bu da bizlerin sürekli eleştiri konusuydu. Eğitim karmaşık ve sistematik bir konu eğitim alanı dışından gelen bir kişinin bu denli karmaşık bir konuyu kısa sürede çözmesi ve çözüm önerileri üretmesi mümkün değildi.

    Milli Eğitim Bakanının eğitim kökenli olması herkes gibi bizleri de mutlu etti. Bakan’ın konuşmalarında öğretmenleri ve eğitimi ön plana çıkartması bilimsel konuları tekrarlaması köy enstitüleri noktasındaki olumlu ifadeleri sorunlar için öğretmen odaklı bir sistem ön görmesi bizim adımıza olumlu gelişmeler”dedi.

    Milli Eğitim Bakanının fikir alışverişine açık olduğunu anlatan Sendika Genel Başkanı Yıldırım, “Eğitim sendikalarını fikir alışverişi noktalarında çağırıyor. Görüşerek yada yazılı raporlarla etkileşim kuruyoruz. Özel okul yönetiminden geliyor olması ise bizleri belirli noktalarda tedirgin ediyor. Özel okullar ticari mantıklıdır. Fakat devlet eğitim sistemine kar odaklı bakmaz” diye konuştu.

    Sendika binasında gerçekleşen basın toplantısı medya temsilcilerinin görüşlerinin alınmasının ardından sonra sona erdi.

  • Aşut: “Kalkınma Bakanımız umut verdi”

    Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, bazı projelerini Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ile yeniden istişare ettiklerini belirterek, “İş camiamız, Valiliğimiz ve Kalkınma Bakanlığımız yeni bir atılımın içindedir. Bu da bize yeni umutlar vermiştir. Sadece Bakanımız değil, ekibi de konulara vakıf ve hissettiğimiz başka bir kararlılık var” dedi.

    Başkan Aşut, yaptığı açıklamada, geçen hafta Mersin milletvekilleriyle birlikte Kalkınma Bakanı Elvan’ı makamında ziyaret ettiklerini ve bazı projeleri yeniden istişare ettiklerini söyledi. Mersin iş dünyası olarak ağlayan, şikayet eden ve suçlu arayan bir camia olmadıklarını vurgulayan Aşut, “Mersin ekonomisinin, refahının ve sosyal yaşam kalitesinin yükselmesi için gereken projelerden ne pahasına olursa olsun vazgeçmemiz mümkün değildir. Onun için yıllardır uğraşılıyor ama bir sonuç çıkmıyo gibi eleştiri ve yorumları bir pes etme olarak görüyoruz. Eğer lojistik merkez, tarım-gıda teknoparkı, yeni teknoloji temelli endüstri bölgeleri, yeni OSB alanları, endüstri 4.0 eğitim ve uygulama merkezi veya serbest bölge genişleme alanı gibi projeler kentin geleceği ise, istihdamın, ihracatın ve katma değerin sağlıyıcısı ise, bunlardan ne pahasına olursa olsun vazgeçmek mümkün değildir. Geçen süre büyük bir kayıptır ama zararın neresinden dönülse kardır. Bu anlamda Bakanımız konunun farkındadır, Mersin Valimizle üçlü bir uyum içinde iş camiamız, Valiliğimiz ve Kalkınma Bakanlığımız yeni bir atılımın içindedir. Bu da bize yeni umutlar vermiştir. Geçtiğimiz hafta Bakanımız bizi bakanlıkta ağırladı ve tüm ekibi ile yukarıda bahsedilen omurga projeler başta olmak üzere birçok konu konuşuldu. Sadece Bakanımız değil, ekibi de konulara vakıf ve hissettiğimiz başka bir kararlılık var” diye konuştu.

    2002-2008 yılları arasında dünyada büyüme rekorları kıran bir Türkiye’nin olduğunu kaydeden Aşut, “İhracatını katlayan bir Türkiye, demokrasi ve insan haklarında devrimsel toplumsal gelişme ve uzlaşmalar yakalayan bir Türkiye. Yani, ekonomi ajandanın ilk maddesi olduğunda ülkenin diğer sorunlarının da çözümü olduğunu gördük. İşte bundan dolayı ne kadar büyük sorunlarımız olsa da, eğer ekonomiyi ilk gündem yaparsak, ülkenin ekonomisindeki artan refah beraberinde diğer olumlu gelişmeleri de getiriyor, refahı getiriyor, toplumsal huzuru getiriyor… Eğer 2002-2008 arasındaki o olağan üstü ekonomik sıçrama olmasaydı, İMF’ye sıfırlanan borcumuz olmasaydı, bugün güneyimizdeki küresel oyunlara bu kadar güçlü müdahale edemezdik. Sesimiz bu kadar gür çıkmazdı, milyonlarca sığınmacıyı kabul edecek gücümüz olmazdı. Terörle etkin mücadele edemezdik” ifadelerini kullandı.

    “Mersin, dünyadaki gelişmelere soyut tutulamaz”

    Dünyaya entegre bir Mersin’in dünyadaki gelişmelere soyut kalamayacağının altını çizen Aşut, “Şangay’ın, Paris’in, Londra’nın, New York’un gerçekleri bizim de gerçeklerimizidir demiştim bir yazımda. Bu anlamda mikro anlamda, kent bazında konuştuğumuzda, Mersin’in projeleri hayata geçerse sadece Mersin değil, ülke ekonomisi, ülke ihracatı, ülke istihdamı, ülke refahı bundan payını alır. Mersin Serbest Bölgesi’nin genişleme alanı bu anlamda sadece ve sadece yüksek teknolojili üretim yapan firmalara tahsis edilmelidir. Dünya pazarlarının gereği budur. Endüstri 4.0 Sanayi Devrimi’nin getirileri ile ileri teknoloji, başta sanayi olmak üzere bir çok alanda etkisini hızla göstermeye başlamış ve buna paralel olarak ticaretin de kuralları değişmiştir. Ülke olarak bu değişime kayıtsız kalmamak ve bu değişimin bir adım önünde olmak için sadece serbest bölgeler yerine artık yüksek teknoloji serbest bölgeleri oluşturmak gerekmektedir. İşte bu nedenle ileri teknoloji üretimi yapacak ihracatçı imalat firmalarının yer alacağı ileri teknoloji serbest bölgesini Mersin’e kazandırarak, daha önce birçok görüştüğümüz ve böylesi yatırım alanları olmadığı için o dönemde Mersin Serbest Bölgesi’ne gelmeyi anlamlı bulmayan Boeing, HP ve zırhlı araç üretimi firmaları gibi dünya devlerini tekrar ilimize geri getirmeliyiz” şeklinde konuştu.

    “Küme oluşturacak yatırım alanlarına ihtiyaç var”

    Yeni yüksek teknolojili endüstri bölgeleri ile yeni OSB yatırım alanlarının olmazsa olmazları olduğunu dile getiren Aşut, “Bilindiği üzere dünyada ve Türkiye’de endüstri 4.0 aşamasına geçilmiştir. OSB modeli veya benzeri yöntemlerle planlanmış bölgelerde küme oluşturacak şekilde yatırım alanlarına da ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bölgelerde yatırım yapacak işletmeler için teknoloji kriteri getirilmesi önerilmektedir. Bölgede sadece yüksek teknoloji ve orta yüksek teknoloji ile üretim yapacak firmalara yer verilmesi diğer bir öneridir. Bu bölgelerde OSB kurulabileceği gibi Bakanlığın özel endüstri bölgesi ilanı edilerek de yatırım gerçekleşebilir. Tüm bunları Bakanımızla detaylandırdık. Öte yandan Agro park olarak bilinen, Tarım Gıda Teknoparkı masaya tekrara yatırılan konuydu. Mersin ili, Türkiye’nin meyve üretiminde yüzde 11’lik pay ile 1’inci, sera üretiminde yüzde 16’lık payı ile 2’nci ve sebze üretiminde yüzde 7’lik payı ile 3’üncü sırasında yer almaktadır. Bu denli önemli olan tarım sektörünün Mersin ilinde daha gelişmesi, tarıma dayalı sanayi ve ürünlerin ulusal ve uluslararası ticaretine katkı sağlanması, tarımı teknolojik temellere taşıması ve ülkenin tarım sektöründeki dışa bağımlılığının azaltılmasında etkin rol alacak olan Agropark’ın Mersin’de kurulması uzun süredir amaçlanmaktadır” dedi.

    “Tüm sektörlerin ortak paydası ileri teknoloji”

    Artık sektörün ileri teknoloji ve endüstri 4.0’a ihtiyaç duyduğuna vurgu yapan Aşut, “Bu anlamda MTSO olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına sunduğumuz Endüstri 4.0 Eğitim ve Uygulama Merkezi projemiz bu projelerin payandası olacaktır. Proje ile Endüstri 4.0 Sanayi Devrimi’nin ortaya çıkardığı akıllı imalat sanayiye geçen, ileri teknoloji ile yenilikçi ürün tasarlayan ve yüksek verimlilik ile ürün üretebilen ve bunun sonucunda yeni pazarlara erişim sağlayarak küresel değer zinciri içerisinde yer alabilen Mersinli sanayi firma sayısının artması, ithalata dayalı üretimin azalması, endüstri 4.0 sanayi reformunun getirileri ile oluşacak olan yeni meslek dallarına yönelik insan kaynağının endüstri 4.0 ekosisteminde yer alan makine-ekipmanlar ile donatılmış olarak proje kapsamında kurulacak olan ’MTSO Endüstri 4.0 Eğitim ve Uygulama Merkezi’nde teorik ve pratik uygulamalı eğitimler ile yetiştirilmesi, ileri teknoloji tabanlı sanayi kümelenmesinin oluşturulması ve üçlü sarmal modeli ile Endüstri 4.0 Akıllı Sanayi Platformu’nun kurulması projenin temel amaçlarını oluşturmaktadır. İşte hayalimiz ve hedefimiz. Biraz kararlılık, biraz vizyon, biraz kent ve ülke sevgisi bunları gerçekleştirmeye yeter” ifadelerini kullandı.

  • AK Parti İl Başkanı Yeni: “İçişleri bakanımız ile krediyi görüşeceğim”

    AK Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni, katıldığı radyo programında, yapımı devam eden Devlet Bahçeli Köprüsü için onay bekleyen krediye değinerek, “En kısa zamanda İçişleri Bakanımız ile görüşüp krediyle ilgili dönüşü talep edeceğim. Bu konu benim gündemimde değildi. Kimsede bana bunu iletmemişti ama talep edeceğim” dedi.

    Başkan Yeni, Çukurova Press Ender FM’de canlı yayına katılarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı devam Devlet Bahçeli Köprüsü’ne değinen Yeni, “110 milyon TL’ye ihale edilen bir yere 240 milyon TL para istiyor şu anda. Adana metrosu Adana’ya kambur oldu ne malum bu köprünün de olmayacağı. Bana bakanlık tarafından kimse bir şey sormadı. Bana sorulsa eğer bu köprü ihtiyaç mı diye ben elzem derim. En kısa sürede yapılması gerek derim. Belediye zaten bu hizmeti yapmalı. Görevi hizmet yapmak. Ortaya konması gereken bu hizmet Adana’ya borçtur” diye konuştu.

    “60 bin araç müthiş bir rakam”

    Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’nün “Günlük 60 bin araç bu köprüden geçecek” sözüne de atıfta bulunan AK Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni, “60 bin araç bana çok afaki geldi. Adana’da kaç bin araç varmış buna bakacağım. Adana büyükşehir sonuçta. Adana gibi çok büyük bir şehrimizin belediye başkanı bunu kafadan söylemez. Söylerse zaten sıkıntı olur. Ama 60 bin araç geçecek denmesi müthiş bir rakam” ifadelerini kullandı.

    “Bürokratlarımıza konuyu soracağım”

    Başkan Sözlü’nün, “Ulaşım yatırımları için bakanlıkta bekleyen 240 milyonluk kredi aylardır onay bekliyor, cumhurbaşkanına bizzat söyleyeceğim” demesini de eleştiren Fikret Yeni, şunları kaydetti:

    “Bu konuyla ilgili İçişleri Bakanımıza gidip sormuş mu bilmiyorum. Gecikti diyor. Bu işin bir doğal süreci varsa onu da bilmiyorum. Bürokratlarımıza bunu soracağım. Aynı zamanda içişleri bakanımızdan konuyla ilgili talepte bulunacağım. Bu konu benim gündemimde değildi. Kimsede bana bunu iletmemişti ama talep edeceğim. Cumhurbaşkanımıza çıkacağını söylüyor. Keşke cumhurbaşkanımıza hakaret etmemiş bir belediye başkanımız olsaydı, keşke randevu alıp gidebilecek irtibatı kurmuş olsaydı.”

    “Adana çok güzel bir şehir”

    Adana’da geçen hafta düzenlenen ‘Adana Lezzet Festivali’ne de vurgu yapan Başkan Yeni, “Lezzet festivali tarihimize ulaşmamızı sağlayan bir festivaldi. Turistin kafasında gittiği arzuladığı şeyler vardır. Ama Adana’da her şey var. Çok güzel bir şehre sahibiz. Güneşe ateş eden insanın yaptığıda bir mizahtır. Her şeyiyle baktığımızda Adana çok güzel bir şehir. Adana huzursuzluğuyla anılmamalı. Bu noktada hassasiyet gösteren valimize, tüm sivil toplum ve oda temsilcilerimize ben teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    “Metal yorgunluk görmüyorum”

    Sunucunun ‘Adana’da ki AK Partili Belediye Başkanlarında metal yorgunluk sizce var mı?’ sorusu üzerine ise Yeni, “Ben zannetmiyorum. Genel merkezin o konuda bir elemesini görmedim. Buradada belediye başkanlarımızla yapmış olduğumuz çalışmada bir metal yorgunluğu olan belediye görmüyorum” açıklamasında bulundu.

  • ‘Bakanımız, bizim gururumuz’

    Marmara Oltulular Derneği Başkanı Fatih Hiçdurmaz, çakıl taşlarından yapılan portre resmi İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya hediye etti. 
    Boya kullanılmadan renkli çakıl taşları kullanılarak yapılan portre resmi Bakan Ala çok beğendi.
    Marmara Oltulular Derneği Başkanı Fatih Hiçdurmaz’a ve onun nezninde yönetim kurulu üyelerine teşekkür eden Bakan Efkan Ala, resmin oldukça güzel ve emek bakımından çok değerli olduğunu belirtti. Çakıl taşından yapılma portre resmini evinde asacağını söyleyen Bakan Ala, bu jest karşısında oldukça duygulandı.
    Çakıl taşından portre resim yapımının dünyada tek Fehim İbrahim Hakkıoğlu tarafından yapıldığını dile getiren Başkan Hiçdurmaz, “Bakanımız bizim gururumuz. Kendisi çok daha güzel şeylere layık” dedi.